PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Size göre hayatın anlamı nedir?


Sayfa : [1] 2

Aragorn
06-04-2015, 21:13
Size cekici kilan bu yasami
Bana cekici kilan hayati oldugu gibi gormektir iyi ve kotu ile birlikte kabul etmesenizde bu duzen boyle isleyecek kotu insanlar ve iyi insanlar var olacaklar.

Aleph
06-04-2015, 23:28
Hayatın bir anlamı olması gerektiği ön kabulü, insan bilincinin bir yanılsamasıdır..

Dialectics
06-04-2015, 23:37
Hayatın bir anlamı olması gerektiği ön kabulü, insan bilincinin bir yanılsamasıdır..

Herşey bir yanılsama değil mi özünde...

jumanji
10-04-2015, 02:46
Biz anlam katabildiğimiz derece anlamlı. Başlıbaşına, kendine has bir anlamı yok hayatın, dünyanın, evrenin. Başıboş bir düzende savrulup giden madde ve enerji haznesi görüyorum sadece. Nasıl oldu, neden oldu bilmem, zaten ne önemi var, lakin şuan ki sistem tamamen bu. Yani bir anlamı yok, anlam biziz.

Ha olmak zorunda mı? Hayır. Misal benim için bir anlamı yok hayatın. Anlık yaşarım, geçer gider. Takılırım yani... Zaman her halukarda kazanır.
işte öyle..

Aleph
10-04-2015, 09:15
Misal benim için bir anlamı yok hayatın. Anlık yaşarım, geçer gider. Takılırım yani... Zaman her halukarda kazanır.
işte öyle..
Her halükarda kazanan evrendir desek de yanlış olmaz sanırım. İçimizdeki merak duygusu da ona çalışyor nitekim.
http://i.qkme.me/3qvh2u.jpg
"Yaşam, evrenin sonsuz çeşitlilikte kendini deneyimlemesidir." - Alan Watts
"Bizler, evrenin kendini bilmesi için bir yoluz." - Carl Sagan

Felâsife
10-04-2015, 15:40
Bazen deli bir tayın düşe kalka koşurturmacasıdır.
Bazen kelebeğin kanadında ki tozların savrulmasıdır.
Bazen bir aslanın ceylanı avlamasında ki tuzaklardır.
Bazen orman uğultusu, dağların zirvesinde dumandır.

Bazen hayatın anlamı ona boş gözlerle bakmaktır.
Bazen anılardan kan ter içinde uyanıpta şaşırmaktır.
Bazen bir parça ekmek, tuzda tad, şekerde ki acıdır.
Bazen doğuma kahretmek, yaşamada şükretmektir.

Hayat bu, bazen anlamlı bazen anlamsız,
Anlamsızlığında bile bir anlam olan, anlamadığımız ama anlamak için şiirlere konu, ozanlara ağıt, resimlere işlediğimiz nakışlar, özlemlerimiz, umutlarımız, coşkularımızdır.

Hayat bu, bazen anlamlı, bazen anlamsız,
Onu anlamaya çalışan bir çift göz, bir çift kulak, bir gönül, bir ten, bir beyinden ötesi, duyguları olan, hisleriyle boğuşan, rüyalarında kaybolan, dünyasında aranılanızdır.

Hayat bu, bazen anlamlı, bazen anlamsız,
Bizde duruma göre ne varız nede yoğuz, ne biliriz nede bilmeyiz, ne severiz nede sevmeyiz.

Anlam kattığımız şey kadar büyük, onu değersiz kıldığımız şey kadarda küçüğüz.

Yıldıztozu
13-07-2017, 02:36
Hayat nedir? Anlam nedir? Hayatın anlamı nedir sorusu ile hayatınızın anlamı nedir sorusu arasındaki fark nedir? Önce bunları analiz edip tanımlamak gerek.
Hayatı canlı dediklerimizin yaşam süreci olarak, anlamı da amaç veya yönelim olarak tanımlarsak hayatın kendine ait anlamı nedir sorusu için iki alternatif cevap görüyorum.
1- Hayatın anlamı hayatta kalmaktır.
2- Hayatın anlamı güç isteğidir.
Bunlar sırasıyla Darwin'in ve Nietzche'nin felsefelerine de yansımış. Ancak daha fazla güç için, hayatta kalmak riske atılabildiğine göre güç kavramı daha kapsamlı ve uygun bir açıklama olarak görünüyor.

Vefik Sami
13-07-2017, 11:42
Yakın çevremizde bir benzeri yokken, adına "Dünya" denen gezegende hayat neden, nasıl var olmuştur; bunun cevabı, hayâtın anlam veya anlamsızlığını da açıklayacaktır. Genelde inançlı insanlar kendilerine "Neden varız ?" sorusunu yöneltip, mevcut durumu bir "Tanrı"ya bağlayarak açıklamaya çalışır. Aslında, düşünsel olarak pek de mantıksız bir yaklaşım değil bu. Ne var ki, Tanrı'yı bir nesne-madde düzeyinde görme-algılama isteği, Tanrı fikrinin reddiyesine zemin hazırlamaktadır.

Kanâ'atimce; Tanrı yoksa adâletin, merhametin, paylaşmanın, ahlâkın, sözün özü; temelinde şahsi çıkar barındırmayan tüm değer yargılarının da bir anlamı olmayacak; canlılar arasındaki yardımlaşma veya iş bölümü "Sen benim sırtımı kaşı, ben de senin" düzeyinde gerçekleşecektir. Burada, Cennet ve ebedi hayat mukâbilinde bir "dürüstlük" ten söz etmiyorum. Aksine ahlaklı olmayı Tanrıdan elde edecekleri ödüle bağlayanlar da Tanrı ile kendi aralarında bir çeşit "sırt kaşıma" anlaşması yapmış olurlar.

" Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır." (Tevbe: 111)

Yukarıdaki Kur'an pasajında Tanrı ile yapılan bir alış-veriş ya da anlaşmadan bahsolunuyor. Hristiyanlar da Tavrat'ı "Eski anlaşma" İncil'i de "Yeni anlaşma" olarak algılar. Öyle görünüyor ki burada, kendilerini "inançlı" olarak gören insanların büyük bir gafı yatmaktadır. Alış-veriş veya anlaşma için en azından iki taraf gerekir. Yetmez, her iki tarafın da ellerinde ihtiyaç duydukları ve karşılıklı olarak takas edebilecekleri materyal veya koşullar olmalıdır. Şimdi on puanlık basit-sıradan "baraj sorusu" şudur:

Bizi Tanrı var etti ise zâten "Benim" diyebildiğim her şey O'nundur.
Bu durumda, insanın Tanrı ile bir "Alış-veriş, takas" yapması nasıl mümkün olabilir ki ?
Hele hele de anlaşma !?

Eğer İncilde - Matta/Markos/Luka/Yuhanna - gördüğüm öğretişlerdeki ilkesellik olmasaydı, çoktaan Deist veya Agnostik olmuştum. Tevrat ve Kur'an'ın bize anlattığı; öfkelenen - ki öfke adâleti yok eder - öç alan, "öldürün, kesin, doğrayın" türü katliam emirleri veren, pişman olan, görmek için aşağı inen, Güneş ve gezegenler olmadan "gün"lerden söz eden, Atı gün çalışınca yorulup 7. gün dinlenen. Ruhu sular üzeründen gezinen, bir ölçüde zaman ve mekânla mâlûl 'Tanrı', aslâ Evren(ler)in halk edicisi/sâhibi olamaz. Bizden bir farkı yoktur çünki. Ömrü, insan hayatı ile sınırlıdır. İnsan yok olduğunda insan algısındaki "Tanrı" da yok olacaktır.

Nero
13-07-2017, 15:09
Hayatın anlamı derslerdir. Dersler çıkarmak ve öğrenmek, bilmek, bilgi sahibi olmaktır. Böylece daha üst mertebelere ulaşmaktır.

Bir kere gelip sonra sonsuza dek yok oluyorsak da bu böyle, binlerce, milyonlarca kez gelip gidiyorsak da bu böyle.

Bir kere geldiğimizi ve sonra sonsuza dek yok olacağımızı savunan birisi dahi son anlarında bile okuyor, araştırıyor ve öğrenmeye çalışıyorsa, yahut kendisinin göremeyeceği ve gelecek kuşaklara kalacak bir iyilik yapıyorsa, hayatını inandığı, savunduğu değerler ekseninde bir etik ve estetik temele oturtarak yaşamaya çalışıyorsa, demek ki o anlama vâkıf olmuş insanlarca ortaklaşılan bir amaç var.

Yâni inanç ve düşünce farklı olabiliyor ama hayatına anlam kazandırma çabası ortak özellikler taşıyabiliyor. O amaca sahip olamayanlar ise ister inançlı, ister inançsız olsun, boş uğraşlarla hayatını ziyan edebiliyor.

Kısacası 2 tür insan var; hayatın amacını doğru kavramış insan ve henüz kavramamış insan. Hayatını etik ve estetik temeller üzerine kurabilen ilkeli insan ve hayatını günübirlik yaşayan sıradan insan.

Yıldıztozu
12-08-2018, 19:15
Senaryolar, karakterler..
Porno filmler bile senaryo içerdiğinde anlamlı bulunuyor. Seks yapma davranışımız bile bir hikaye ve duygu içerdiğinde anlamlı bulunuyor.
Hayatın anlamlı görünebilmesi için film yaratmamız gerekiyor. Hayatın parçalarına karakter yüklememiz gerekiyor.

Ama bu şekilde her türlü anlam öznel senaryolara bağımlı kalmış oluyor. Hayatın anlamı nedir sorusuna nesnel bir cevap bulamaz mıyız? Bunun için önce hayat ve anlam kelimelerine analitik yaklaşmamız gerekiyor. Kısaca hayat biyolojik bir yapı, anlam ise hedef gibi görülebilir.

Böceğin de bir hayatı var, timsahın da var, insanın da var. Bütün hayatlarda bulunan ortak bir hedef var mıdır? Eğer varsa bunu hayatı var eden doğal koşullar belirlemiş olmalı.
Karşılaştığım bütün hayatlarda ''hayatta kalma istencinin'' var olduğunu görüyorum. Bunu nesnel anlam adayım olarak belirlemiştim. Ancak canlılığın ilkel yapılarında bu istencin var olmadığını düşünüyorum. Canlılığın başlangıcında neden hayatta kalma istenci olsun ki? Bu sonradan ortaya çıkmış bir istenç olmalı. Biz günümüzde sadece bu istenç güdüsüne sahip olanlarla karşılaşıyoruz, çünkü sadece bunlar hayatta kalabilmiş.

Hayata dair nesnel bir anlam bulmayı denedim, ama bulamadım. Belki de yoktur. Sanırım kendi öznel senaryolarımda yaşamalıyım.

https://www.youtube.com/watch?v=-fqF0FVk26M

Velhelebe
12-08-2018, 21:53
Hiçbir anlamı yok.

kartopu
13-08-2018, 08:30
Bana göre, Hayatın Anlamı insanlığa insanlığın işine yarayacak bir miras bırakmak ve uzun yıllar unutulmamak.

Yıldıztozu
01-09-2018, 18:44
aslında din de nesnel bir anlamdır.
çünkü tanrıyı insan yaratmadı, tanrıyı doğa(nesne) yarattı.
yani tanrı, insan iradesiyle ortaya konmadı, doğanın insan üzerindeki baskısı sonucu ortaya çıktı.

doğanın ortaya koyduğu şeyler nesneldir.
tanrıyı doğa yaratmıştır, insan değil.
o halde tanrısal anlamlar nesneldir.

her türlü anlamın sahteliği eşit seviyede görünüyor.
örneğin sanattan çıkarılan anlam sahtedir ve bu sanatsal sahtelik dinsel sahtelik kadar sahtedir.

anlamların sahteliğinin birbirine üstünlüğü yok, herhangi bir sahtelik diğer sahteliklerden nasıl üstün olabilir ki.

spartacus
01-09-2018, 23:41
Subjektif: savaş ve barış ve savaş ve barış ve savaş ve barış, savaşbarış-çekişme...
Objektif: Çatışma, uzlaşma, etki, tepki, etkitepkietki-organize...

Turdur
02-09-2018, 02:32
Şu an için sadece ölmemek yada sağlığımı kaybetmemek.

"ictenlik"
04-09-2018, 15:48
O değil de , böyle sorulmuş bir de;
---

Bu hayatın anlamı nedir?

"Bu hayat"ın anlamı tabi ki "Şu hayat"a ve "O hayat"a (yani "Bu hayat olmayan" ve "Bu olmayan"a ,"Bu olandan-Bu olarak) bir bakmak..

Yani bu hayatın anlamı, şu ve o hayatlarda....

---

Hayatın anlamı nedir?
Sorunu için;

(Anlamın anlamı -anlamında anlamı- bir çelişkidir oysa?)

Hayat tanımı içerir, Tanımı gereği hayat tanımlaması (hayat belitidir/anlamıdır)
Ne anlıyorsak odur da!

Yaşam; varolmanın, parçalar , kesitler ve kesintiler ve bölümlerle izlenen ve duyumsanan bir biçimi -içkin türevi- gibi...
Yaşam, varolmaktır/olmaktır sonuçta...
Yaşam, olmak parçalarıdır/dalgalarıdır/dalgalanımıdır..
Yaşam, limitlenmiş bir oluş...
Yaşam, olmanın/olmakın ve oluşun (hareketin ve gerçeğin) başlangıç ve bitiş aralıkları ile, gelip geçicilik ile duyumsanmasıdır....

Görüyorsunuz ya/görüyoruz ya! Kavramlar diğer kavramlara ve -kendi anlamına- temas etmeden açılamıyor...

Barlas
07-09-2018, 21:08
Yaşıyoruz at kuyruğunda sinek gibi...

Yıldıztozu
05-02-2019, 20:33
ne için yaşamalıyım sorusunun nihai cevabını hala bulamadım.
böyle bir cevabın var olduğundan da şüpheliyim.

diğer aşamaları geçtikten sonra felsefe ve sanat en üst noktalar gibi görünüyor.
bazen de sadece para ve güç en üst noktaymış gibi görünüyor.

beni doğanın geri kalanından ayıran esas şey mantık değil, duygular.
sanırım insan olarak benim birincil özelliğim düşünmek değil, hissetmek.

hedeflerim var evet.
peki o hedeflere ulaştıktan sonra ne yapacağım? yeni hedefler mi icat edeceğim.

insanlığın hedefi ne? neresi?

en iyiye en üste ulaşınca ne yapacağız? yeni en üstler bulmaya çalışmayacak mıyız.
bu sonsuz bir döngüye girmez mi.

o halde sonsuz amaçların içerisinde 1 ileri veya 1 geri olmanın ne farkı var.

Yıldıztozu
05-02-2019, 20:44
o halde sonsuz amaçların içerisinde 1 ileri veya 1 geri olmanın ne farkı var.

her şeyi çözmüş ve her şeyi yaşamış insanın sıradaki yapmak isteyeceği şey nedir?

tanrı olsam neyi isterdim?

yoksa her şey kelimesi anlamsız mı, kurgu mu.
kurguların dışına nasıl çıkabilirim.
insan olmanın dışına nasıl çıkabilirim, bunu çözmemiz lazım.

insan olmaktan kurtulmamız lazım.
nihai hedef bu olmalı.
insan kaldığımız sürece sınırlarımız belli.

karakedi
05-02-2019, 21:43
insan olmanın dışına nasıl çıkabilirim, bunu çözmemiz lazım.

insan olmaktan kurtulmamız lazım.
nihai hedef bu olmalı.
insan kaldığımız sürece sınırlarımız belli.

Bu dediginizin akilda dusunulmeye baslanabilmesi icin once herkesin insan olmasi lazim. Suphesiz birileri villasinda sominesini yalarken, bazi evsizlerin sokakta donarak olmesi henuz herkesin insan dahi olamadigini gosteriyor. Insan olamamis birine insanligi astirip tanri olmalisin demek cok bir sey ifade etmeyecektir. O zaman bu felsefe herkese hitap etmiyor, ayricalikli insanlara hitap ediyor demektir.

Belki donarak olme ornegi vererek olayi dramatiklestirmis olabilirim. Kiymayi gectim, sogani bile taneyle alan bir insana senin hatan bir ileri bir geri gitmek diyebilir miyiz? Adam zaten hayata cok geriden baslamis. Ve de hayati surekli geriliyor. Hayat sartlari yuzunden. "Ben insan olmayi nasil asarim" diye dusunmedigi icin degil.

Yine suphesiz insanlar arasinda boyle bir esitsizlik mevcutken, demek ki henuz daha ne kadar ileriye gidebiliriz ki diye dusunecek asamaya dahi gelmemisiz demektir.

O yuzden gercek bir insan olabilmek cok sey ifade ediyor.

Cahil Ateist
05-02-2019, 22:08
Herhangi bir anlamın objektif bir temeli yoktur.

Bybars
06-02-2019, 02:11
Dünya hayatının anlamı Allah ve ahiret inancıdır.Ben "hayatın anlamı nedir" sorusunu ,"Allah bizi neden yarattı ve dünyaya gönderdi" olarak okuyorum.

Khaos
06-02-2019, 14:42
anlam nedir!

kartopu
07-02-2019, 08:54
Dünya hayatının anlamı Allah ve ahiret inancıdır.Ben "hayatın anlamı nedir" sorusunu ,"Allah bizi neden yarattı ve dünyaya gönderdi" olarak okuyorum.

Nerede (hangi gezegende) yarattı da dünyaya gönderdi hangi aracı (nasıl bir araç) kullanarak bunu yaptı.

kartopu
07-02-2019, 08:57
Yaşamak için bir amacın varsa anlamı da odur.

Khaos
07-02-2019, 09:14
Yaşamak için bir amacın varsa anlamı da odur.

yaşamak için bir amaç edinmek,
anlam denen şeyi varetmez.

anlam varlık ortaya koymaz.
varlığa insan eliyle yüklenmeye çalışılan bir nitelik yanılsamasıdır.

kendinde şey olarak varolmadığı gibi,
herhangi bir şeyde de nitelik olarak ortaya oluş koymaz.

insan imgelemindeki tabansız bir yargıdan ibarettir.
bu yönüyle tanrı inancına eşdeğerdir.

Khaos
07-02-2019, 09:18
anlam nedir!

bi deneyin bu soruya cevap vermeyi
ondan sonra ontolojik tabanda varlık/yokluk nitelemesine kalkışın.
ne olduğunu ifade edemeyeceğiniz bir şeyin varlığını nasıl tartışacaksınız.

kartopu
07-02-2019, 10:21
anlam nedir!

Bu tür soyut kelimelere tek bir cevap verilemez her kese göre değişiklik gösterir.
Tanrı ile bütünleşmek Hallaç ı Mansur un dediği Enel Hak bu ölüme ulaşmak Hallaç için yaşam sebebi çünkü bu yolculukta tanrıya tertemiz olarak varış var.
Bir devrimci hayatının büyük bölümünü hatta hayatını bu uğraş için harcar, devrim onun için amaçtır. Bunun bir anlamı olmadığı söylenemez.

Anlam konusunda tek cevap yoktur, hatta birbirine zıt şeyler de söylenebilir.

Khaos
07-02-2019, 10:25
Bu tür soyut kelimelere tek bir cevap verilemez her kese göre değişiklik gösterir.
Tanrı ile bütünleşmek Hallaç ı Mansur un dediği Enel Hak bu ölüme ulaşmak Hallaç için yaşam sebebi çünkü bu yolculukta tanrıya tertemiz olarak varış var.
Bir devrimci hayatının büyük bölümünü hatta hayatını bu uğraş için harcar, devrim onun için amaçtır. Bunun bir anlamı olmadığı söylenemez.

Anlam konusunda tek cevap yoktur, hatta birbirine zıt şeyler de söylenebilir.

neden söylenemesin.
devrim için yaşamanın anlamı nedir.
onu amaç edinmekle ona anlam yüklemek arasında ne çeşit bir bağ vardır.
ya da var mıdır!?

Khaos
07-02-2019, 10:27
soyut kelime ne demektir.
bunun bir de somut olanı mı vardır.
yoksa zaten tüm kelimeler soyut mudurlar
somutu işaret etmek için icad edilmiş olabilirler mi
bazı kelimeler bir somutu işaret edemedikleri yani kıçtan uyduruldukları için zırva olabilirler mi

Khaos
07-02-2019, 10:30
yaşamak için bir amaç edinmek,
anlam denen şeyi varetmez.

anlam varlık ortaya koymaz.
varlığa insan eliyle yüklenmeye çalışılan bir nitelik yanılsamasıdır.

kendinde şey olarak varolmadığı gibi,
herhangi bir şeyde de nitelik olarak ortaya oluş koymaz.

insan imgelemindeki tabansız bir yargıdan ibarettir.
bu yönüyle tanrı inancına eşdeğerdir.

bu yazının etrafından dolanarak devrimcinin hayatına güzelleme yaparak anlamın kökeni tartışılmaz

Bybars
07-02-2019, 10:32
Nerede (hangi gezegende) yarattı da dünyaya gönderdi hangi aracı (nasıl bir araç) kullanarak bunu yaptı.

Bunun ne önemi var ki ?

kartopu
07-02-2019, 10:33
Bunun ne önemi var ki ?
Bu bir sorudur meraklı olanlar için.

kartopu
07-02-2019, 10:40
bu yazının etrafından dolanarak devrimcinin hayatına güzelleme yaparak anlamın kökeni tartışılmaz

Bu sadece devrimci için geçerli değil her insan için geçerli hayatına bir anlam koymadın mı yaşamak için sebebin olmaz.
İnsanlar ölümüne işkencelere direndi bazıları öldü bazıları uzun yıllar hapis yattı bunu hiç mi anlamı yok .
Boş şeyler mi idi bu yapılanlar.

Bybars
07-02-2019, 10:46
Bu bir sorudur meraklı olanlar için.

Merak edilebilir ama bence bu sorunun bir anlam ve önemi yok.Cevap verecek olsak verme imkanımız yok.

Khaos
07-02-2019, 10:53
Bu sadece devrimci için geçerli değil her insan için geçerli hayatına bir anlam koymadın mı yaşamak için sebebin olmaz.
İnsanlar ölümüne işkencelere direndi bazıları öldü bazıları uzun yıllar hapis yattı bunu hiç mi anlamı yok .
Boş şeyler mi idi bu yapılanlar.

yaşamak için hayatta kalma içgüdüsünden başka sebebin yok ki.
bunca insan bir sebep nedeniyle değil, hayatta kalma içgüdüsü sebebiyle yaşıyor.

anlam ve amaç arasında bir bağ olmadığı gibi, anlam ve yaşam arasında da bir bağ yok.

bu zor bi konudur.
beyinlerimiz savaşır.
ama aramızda bir de silahsız zavallı var.
o araya girdikçe, bi deli kuyuya taş atmış yerine iki deli kuyuya iki taş atmış durumuna döner bu başlık.

farkında olmadan idealizme savrulma sakın.

kartopu
07-02-2019, 11:31
Merak edilebilir ama bence bu sorunun bir anlam ve önemi yok.Cevap verecek olsak verme imkanımız yok.
Bu soru sana sorulmuyor Bu soruyu sen tanrıya soracaksın.

Ben "hayatın anlamı nedir" sorusunu ,"Allah bizi neden yarattı ve dünyaya gönderdi" olarak okuyorum.
Sor tanrıya bizi neden yarattın da dünyaya gönderdin ve nereden gönderdin. Cevabını versin. Her şeyi bilen.

kartopu
07-02-2019, 11:47
o araya girdikçe, bi deli kuyuya taş atmış yerine iki deli kuyuya iki taş atmış durumuna döner bu başlık.


o deli bunun ilerisini gerisin düşünmeden atmış taşı, ama 40 akıllı bunu çıkarmak için bayağı kafa yormuş belki bir çok alet kullanmışlardır. Çünkü o taş o kuyuda zarar verecek durum duruyor .

Yoksa hiç bir zarar lı durum yoksa kimse üzerinde düşünmezdi. Delidir ne yapsa yeridir der geçerlerdi.
Hayatın anlamı da böyle

yaşamak için hayatta kalma içgüdüsünden başka sebebin yok ki. Bu söz bütün canlılar için geçerli onlar hayata bir anlam koymazlar zaten
Hayata anlam koyan amacı olanlardır.

Khaos
07-02-2019, 13:25
o araya girdikçe, bi deli kuyuya taş atmış yerine iki deli kuyuya iki taş atmış durumuna döner bu başlık.


o deli bunun ilerisini gerisin düşünmeden atmış taşı, ama 40 akıllı bunu çıkarmak için bayağı kafa yormuş belki bir çok alet kullanmışlardır. Çünkü o taş o kuyuda zarar verecek durum duruyor .

Yoksa hiç bir zarar lı durum yoksa kimse üzerinde düşünmezdi. Delidir ne yapsa yeridir der geçerlerdi.
Hayatın anlamı da böyle

yaşamak için hayatta kalma içgüdüsünden başka sebebin yok ki. Bu söz bütün canlılar için geçerli onlar hayata bir anlam koymazlar zaten
Hayata anlam koyan amacı olanlardır.

işte dinsel tavır tam da budur.

aslında anlam ne kendinde varlık olarak, ne de şeyde nitelik olarak varlık ortaya koymaz.
dolayısıyla anlam kavramı ne bir isimdir bişeyi işaret etsin ne de bir sıfattır bişeyden soyutlanıp indirgensin.

öznesi insan zihnidir.
insan zihni tanrıyı yaratırken hangi yanılgı içindeyse anlamı yaratırken de o yanılgıya düşer.

ikincisi ve bir o kadar önemlisi
amacın olması anlam üretme yanılgısını zorunlu kılmaz.
aralarında bağ koşul yoktur.
bu da yanılgının yanılgısıdır.

tam da bu nedenlerle anlam nedir denilince ne anlamın kendisini işaret edebilirsin ne de bir sıfat olarak anlamı içeren bir şeyi/oluşu işaret edebilirsin.
anlamı gösteremezsin.
sadece bişeylere yüklersin
yaptığın işin idealizm olduğunu öznelcilik olduğunu da farkedemezsin.

ne yaşamak ne de bir amaç edinmek için anlama ihtiyaç yoktur.
ne yaşamanın ne de amacın anlamla bağı yoktur.
anlamın anlamı yoktur.
üstelik amaç dediğin şey bile bir muammadır.
seçimler vardır.
seçimlere amaç demek tehlikelidir
seçtiğin şeyi dinleştirir.

Bybars
07-02-2019, 13:38
Bu soru sana sorulmuyor Bu soruyu sen tanrıya soracaksın.

Ben "hayatın anlamı nedir" sorusunu ,"Allah bizi neden yarattı ve dünyaya gönderdi" olarak okuyorum.
Sor tanrıya bizi neden yarattın da dünyaya gönderdin ve nereden gönderdin. Cevabını versin. Her şeyi bilen.

Allah ile konuşamam,çünkü peygamber değilim,vahiy almıyorum.Yine de soruyorum ve cevabını Kur'an ve hadislerde buluyorum; imtihan olmak ve Allah'ın rızasını kazanmak için.

karakedi
07-02-2019, 15:00
felsefik olarak bence tartışılacak bir yanı yok. imtihan olmak için yaşıyorsak allah'ın yarattığı kullarını imtihandan geçirmeye ihtiyacı mı var diye soruabilir. bu soru 12 yaşındaki çocuğun bile aklına gelir. olmayan bir şeyi imtihandan geçsin diye yaratması mantıksız bir düşünce.

hayatın anlamı çok önemli bir soru. diyebiliriz ki, insan kendini doğadan farklılaşmış bir canlı olarak, yani "insan" olduğunu fark ettiğinden beri bütün düşünce faaliyeti bu soru üzerinden çıkmıştır. hayatın kökeni nedir, hayat nasıl başladı? yani canlılık, varlık. madde de bir varlıktır. hayat hangi maddeden doğdu? bütün maddelerin kaynağı nedir? su mu, ateş mi, toprak mı, hava mı? bütün varlıklardan önce dünyadaki ilk madde hangisiydi? mö 500 yılında bu sorular bizim bugün ege dediğimiz coğrafyada sürekli sorulan sorulardı.

bizim 2500 yıl sonra bilim aracılığıyla bulduğumuz kanıtlar, 2500 yıl önce yaşamış insanların bu soruyu sormakta haklı olduklarını ve ellerinde herhangi bir deney aleti, fenni bilim yasaları ve araçları olmamasına rağmen cevaplarına çok yaklaştıklarını gösterdi. haklılarmış, ilkesel olarak. ÇÜNKÜ HAYATTA HİÇBİR ŞEY AYNI ANDA OLUŞMUŞ VE HİÇ DEĞİŞMEDEN GÜNÜMÜZDE KADAR GELMİŞ DEĞİL.

hatta maddenin "atom" denilen daha küçük parçacıklardan oluştuğunu dahi söyleyen filozoflar vardı. atomcular. biz bugünkü gelişmelerle gördük ki madde hakikaten atomlardan oluşuyor, fakat atomlar da daha küçük parçacıklara bölünebiliyor.

o zaman dahi insanın sudan balık olarak yada maymundan hayvan olarak geldiğini söyleyen filozoflar vardı. bunlar herhangi bir deney verisine dayanmıyor, sadece doğadaki değişiklikleri gözlemleyerek ve düşüncede beyin cimnastiği yaparak hayatın kökenini bulmaya çalışıyorlardı. yani doğa felsefesi. aralarından bugün dahi elalemin diline sakız olmuş meşhur sözler vardır. AYNI NEHİRDE İKİ KERE YIKANAMAZSIN.

aynı dönemde doğu coğrafyasına bakıyorsun. hiçbir düşünce faaliyeti, filozofi yok. hindu ve çin kültüründeki bireycileri/itaatçileri/çileci sapkınları saymazsak! antik mezopotamya ve mısırda düşüncenin, insanın esamesi bile okunmuyor, bırak filozofiyi...

işte bu mantalite ile medeniyetlerin bugün geldiği nokta ortada. batı dünyası düşünce ve maddi hayatta çığır açarken, doğu dünyası arkadan nal topladı. islam dünyasında bile feylezofi yaparak düşünce geliştiren bilginler olmuş. ibni sina, farabi, ibni haldun. bunlar hayatın anlamını sorgularken bizim bugün gurur duyduğumuz eserler bırakmışlar. eğer topyekün, "yahu ne gerek var allahtan geldik allaha gideceğiz" deselerdi, belki bugün hala kandil ışığında oturur olurduk.

Bybars
07-02-2019, 16:21
İhtiyacı olduğu için yaratmadı,öyle istediği için yarattı.

Kenz-i Mahfî (Gizli Hazine):
"Bir hazineydim,bilinmek-tanınmak için mahlukâtı yarattım ".İslam tasavvufu buradan beslenir.Burada Allah'ın kendine duyduğu aşktan bahsedilir.Sonsuz güzelliğin kendine duyduğu bir aşk.

Felsefi olarak temellendirmemize gerek yok.Buna çalışmak sonuçsuz ve faydasız bir girişim olur.

spartacus
07-02-2019, 17:04
2 Adet anlamsız soru;
1.) Hayatın anlamı nedr?
2.) Hayatın amacı nedir.

Anlamsız sorularla türeyen diğer anlamsız 2 soru;

1.) Dininiz yoksa hayatın sizin için anlamı nedir.
2.) Dininiz yoksa amacınız ne?

Vb...

Hayatın alamı nedir?

Yanlış soruya doğru cevap beklemek. Hayatın bir anlamı yok.

Daha anlaşılır kılmak için 2. soruya geçelim.

Hayatın amacı nedir?

Amaç nedir? Kimin, neyin amacı?

Hayatın amacı olmaz, zira hayat, Ahmet veya Ayşe değildir.

Ne din, ne bir inanç ne de başka bir şey hayata ne anlam yükleyebilir ne de amaç.

Sonuç: yanlış sorulara doğru cevap anlam taşımıyor.

Dinsizim işte bu başlığa cevap vermek için girdim, cevapla butonuna tıklarken amacım cevap yazmaktı. İşte bir amaç örneğ. Din ne bunu ne de yazmamı sağladı. Hasılı, din yoksa amaçyok, din yoksa ahlak yok, din yoksa anlam yok gibi safsatalarla bir yere varılamaz.

Hayatın anlamı da, amacı da bulunmuyor, çünkü muhatabı değil.

ilahimasal
07-02-2019, 17:17
İstemek !
Ne istiyor kendinde olmayan herhangi bir şeyimi ?

İstemek , emir bildiriyorsa !
Yarattıklarını , kendisini bilmemek üzere tasarlayıp buradan kendine oyunmu onuyor?

Kendinin bilinmesini isteyen , neden varlığını ortaya koymaz? Da saklanır.

İmtahansa !
Kendisini tanıtmak istediklerine , niye deneme soruları sorup , cezalandırmak ister.

Bunlardan ANLAM falan çıkmaz. Anlamsızlık çıkar.

Bu tip sorular inançlı insanın kendi varlığını doğduğu kültürün içinde sorgulama durumudur. Sorar sorgularsın biraz şanslıysan TANRI olmadığının ANLAMINA ulaşırsın.

Kişi için Bundan sonraki durum , özgürlüktür. Yaşamın anlamıda buradan sonra başlar. Bu durumu diğer insanlara anlatmak ise yaşamın anlamı olur.

Tasavvuf ise kötüyü perdelemektir.

kartopu
07-02-2019, 17:56
Allah ile konuşamam,çünkü peygamber değilim,vahiy almıyorum.Yine de soruyorum ve cevabını Kur'an ve hadislerde buluyorum; imtihan olmak ve Allah'ın rızasını kazanmak için.

Neden konuşamıyorsun İlla da aracı mı gerekiyor. Sonunda buluşacaksın. Öyle değil mi. Hadisler insan icadı onların ne kadar gerçeği yansıttığı tartışma konusu.

Madem imtihan var tanrı tarafından gözlemde var demektir. Seni görecek sesini duyacak, rıza verecek . Yoksa unu da mı aracı kurumlar yapacak.
Kulla tanrı arasında başka bir aracı kurum mu var.

kartopu
07-02-2019, 18:10
ANLAM soyut bir kelime ama hayatımızda var. Çıkarıp atamadığımız göre onu somut duruma getirmenin yolu cümle içinde başka kelimelerle birleştirerek kullanmaktır.

Anlam a benzer bir çok soyut kelimler var hayatımızda bu tür kelimeler kendi başına bir şey ifade etmez Anlamak gibi Soruyu anladın mı, anlata bildim mi, Anlıyor musun gibi. Bunu başka bir kelime ile cümle içinde birleştirdiğinde anlaşılır olur.

Hayatım anlamsız bir şekilde geçiyor Bu hayatın hiç anlamı yok gibi.
Bu kelimeler ruhsal çağırımda yapar elbet ama ruh yoktur dendiğinde hayatımızda bazı şeyleri anlatamayız. Sevgi, nefret, korku gibi şeyler anlatılmaz olur.
Bu kelimeler her insanda farklı çağrışımlar yapabilir. Amaç ta öyle. Her insanın farklı anlayabileceğini düşünmemiz çok normal. Çok uzun uzun da bizi tartıştırabilecek kelimelerdir. Bunu anlıyorum.

Cahil Ateist
07-02-2019, 18:22
İhtiyacı olduğu için yaratmadı,öyle istediği için yarattı.

Kenz-i Mahfî (Gizli Hazine):
"Bir hazineydim,bilinmek-tanınmak için mahlukâtı yarattım ".İslam tasavvufu buradan beslenir.Burada Allah'ın kendine duyduğu aşktan bahsedilir.Sonsuz güzelliğin kendine duyduğu bir aşk.

Felsefi olarak temellendirmemize gerek yok.Buna çalışmak sonuçsuz ve faydasız bir girişim olur.

İstemesinin nedeni de yok mu? Nedensiz istemek olmaz, "saçma" olsa bile bir nedeni vardır her istemenin-yoksa istenmez.

Bybars
07-02-2019, 18:35
İstemek !
Ne istiyor kendinde olmayan herhangi bir şeyimi ?

İstemek , emir bildiriyorsa !
Yarattıklarını , kendisini bilmemek üzere tasarlayıp buradan kendine oyunmu onuyor?

Kendinin bilinmesini isteyen , neden varlığını ortaya koymaz? Da saklanır.

İmtahansa !
Kendisini tanıtmak istediklerine , niye deneme soruları sorup , cezalandırmak ister.

Bunlardan ANLAM falan çıkmaz. Anlamsızlık çıkar.

Bu tip sorular inançlı insanın kendi varlığını doğduğu kültürün içinde sorgulama durumudur. Sorar sorgularsın biraz şanslıysan TANRI olmadığının ANLAMINA ulaşırsın.

Kişi için Bundan sonraki durum , özgürlüktür. Yaşamın anlamıda buradan sonra başlar. Bu durumu diğer insanlara anlatmak ise yaşamın anlamı olur.

Tasavvuf ise kötüyü perdelemektir.

Kendisinde olmayan birşeyi istediğine nasıl ulaştın,anlayamadım.

Varlığını saklamamış,kendisinin bilinmesi için insanlar arasından elçiler seçmiş,onlara vahiy göndermiş,emirlerini,yasaklarını,istediklerini,ist emediklerini bildirir içerikte kitaplar,suhuflar göndermiş.Ayrıca insana akıl ve vicdan vermiş,canlılarda ve evrende kendisini bulduracak işaretler koymuş.

Bybars
07-02-2019, 18:40
Neden konuşamıyorsun İlla da aracı mı gerekiyor. Sonunda buluşacaksın. Öyle değil mi. Hadisler insan icadı onların ne kadar gerçeği yansıttığı tartışma konusu.


Madem imtihan var tanrı tarafından gözlemde var demektir. Seni görecek sesini duyacak, rıza verecek . Yoksa unu da mı aracı kurumlar yapacak.
Kulla tanrı arasında başka bir aracı kurum mu var.

İnsan çokça unutan ve gaflete düşen bir varlıktır.Aracılar derken kastettiğin elçiler,insanın fıtratında bulunan ilahi gerçekleri insanlara HATIRLATMAK ve onları nefsin ve şeytanın şerrine karşı uyarmak için gönderilmiştir.Bu aracılığın da hikmetleri vardır,Allah boşuna bu yolu seçmemiştir.

İslam'a göre insanın Allah ile doğrudan iletişime geçmesinin birinci yolu duadır, dua ederken hiçbir aracıya ihtiyaç yoktur ama dua etmenin de usul ve adabını yine Allah bize elçileri vasıtasıyla ögretmiştir.

Ahirette Allah ile buluşacağız amennâ ama bu dünyada onunla doğrudan görüşmemiz,konuşmamız da imtihan sırrına aykırı olmayacak mıdır ?

karakedi
07-02-2019, 18:45
İstemesinin nedeni de yok mu? Nedensiz istemek olmaz, "saçma" olsa bile bir nedeni vardır her istemenin-yoksa istenmez.

Insanlar tanrinin varligini sorguladigi zaman, insan zihinin bunu algilayamayacagini o yuzden sorgulamamak gerektigini soylersiniz.

Sonra da bazi seyleri aciklamak icin insan icadi kavramlara basvurursunuz. Allahin kendine asik olmasi ne demek? Narsist mi bu? Kendini mi seviyor? Bunlarin insan icadi aciklamalar oldugu asikar. Nasil biz burada allah insani neden yaratti diye sorup doyurucu bir cevaba ulasamadiysak, tasavvufcular da ulasamamislar ve allahin kendisine asik olmasi olgusunu yaratmislar.

Bybars
07-02-2019, 18:49
İstemesinin nedeni de yok mu? Nedensiz istemek olmaz, "saçma" olsa bile bir nedeni vardır her istemenin-yoksa istenmez.

Size saçma gelse de en geçerli görüş aktardığım görüştür.

kartopu
07-02-2019, 18:49
İnsan unutan sa o aracıların insan olmaması gerekir. Eğer insanda hikmet varsa bu herkes de vardır. Bunların aksi yönde fikir üretmek. İnsanın insan tarafından biçimlendirildiğidir.
İnsan beyin ile yüreği arasındaki bağlantı Kulla Tanrı arasına kimsenin bulanamayacağıdır. İnsanı kamile ulaşmak her kulun hakkı ve emeğidir.

Khaos
07-02-2019, 18:51
ANLAM soyut bir kelime ama hayatımızda var. Çıkarıp atamadığımız göre onu somut duruma getirmenin yolu cümle içinde başka kelimelerle birleştirerek kullanmaktır.

Anlam a benzer bir çok soyut kelimler var hayatımızda bu tür kelimeler kendi başına bir şey ifade etmez Anlamak gibi Soruyu anladın mı, anlata bildim mi, Anlıyor musun gibi. Bunu başka bir kelime ile cümle içinde birleştirdiğinde anlaşılır olur.

Hayatım anlamsız bir şekilde geçiyor Bu hayatın hiç anlamı yok gibi.
Bu kelimeler ruhsal çağırımda yapar elbet ama ruh yoktur dendiğinde hayatımızda bazı şeyleri anlatamayız. Sevgi, nefret, korku gibi şeyler anlatılmaz olur.
Bu kelimeler her insanda farklı çağrışımlar yapabilir. Amaç ta öyle. Her insanın farklı anlayabileceğini düşünmemiz çok normal. Çok uzun uzun da bizi tartıştırabilecek kelimelerdir. Bunu anlıyorum.

sevgili dostum

''soyut bir kelime'' diye söze başladığın anda idealizmin içindesin artık.

somut, soyutlama , soyut süreci nedir bunu düşün diye öneriyorum sadece.

ders veren iletiler yazmaktan haz etmiyorum.
bi çeşit maruz bırakılma durumu yaşıyorum o zaman.

tdk sözlüğündeki somut/soyut tanımlamasının tamamen zırva olduğunu belirteyim sadece.

soyutlama nedir burdan başlarsan somut/soyut ilişkisini çözümlersin.

bu konudaki iddiam şudur.
felsefeye ilgisi olan birinin ilk olarak bu konuyu çok dakik biçimde çözümlemesi gerektiğidir.

ipucu vereyim somut ve soyut kelimeler yoktur.
tüm kelimeler soyuttur.
tüm kelimeler adına soyutlama denen bir sürecin ürünüdür.
tüm kelimeler kendileri soyut olsa da somutu işaret eder/etmelidir.

somutu işaret edemeyen kelimelere/kavramlara zırva dememin sebebi budur.

burda kesiyorum.
muhabbet devam etsin derse dönmesin
ama çok önemli bir konu bu
bu başlıktan çok daha önemli

Bybars
07-02-2019, 18:52
Insanlar tanrinin varligini sorguladigi zaman, insan zihinin bunu algilayamayacagini o yuzden sorgulamamak gerektigini soylersiniz.

Sonra da bazi seyleri aciklamak icin insan icadi kavramlara basvurursunuz. Allahin kendine asik olmasi ne demek? Narsist mi bu? Kendini mi seviyor? Bunlarin insan icadi aciklamalar oldugu asikar. Nasil biz burada allah insani neden yaratti diye sorup doyurucu bir cevaba ulasamadiysak, tasavvufcular da ulasamamislar ve allahin kendisine asik olmasi olgusunu yaratmislar.

Hayır,bu görüş insan icadı değil,bir peygamber sözüne dayanıyor.Hadis-i kudsî,sözün kaynağı Allahtır ama bunu elçisi aracılığıyla iletmiştir.

Khaos
07-02-2019, 18:55
Hayır,bu görüş insan icadı değil,bir peygamber sözüne dayanıyor.Hadis-i kudsî,sözün kaynağı Allahtır ama bunu elçisi aracılığıyla iletmiştir.

allah nedir?

Bybars
07-02-2019, 18:56
allah nedir?

Biz ancak onun kendisini tanıttığı kadar onu tanırız,gerçek mahiyetini-ne'liğini ancak kendisi bilir.

Bybars
07-02-2019, 18:58
İnsan unutan sa o aracıların insan olmaması gerekir. Eğer insanda hikmet varsa bu herkes de vardır. Bunların aksi yönde fikir üretmek. İnsanın insan tarafından biçimlendirildiğidir.
İnsan beyin ile yüreği arasındaki bağlantı Kulla Tanrı arasına kimsenin bulanamayacağıdır. İnsanı kamile ulaşmak her kulun hakkı ve emeğidir.

İnsan olmasaydı da melek olsaydı,bu da imtihan kavramına aykırı olmaz mıydı ?

Tabii ki her insanda hikmet vardır ama hakikate ulaşmak için her zaman yeterli olmayabilir.Vahiy hikmete aykırı değildir zaten.

Khaos
07-02-2019, 18:58
Biz ancak onun kendisini tanıttığı kadar onu tanırız,gerçek mahiyetini-ne'liğini ancak kendisi bilir.

kendisini nasıl nerde tanıtmış
siz onu nasıl tanıdınız
tanıdığınız kadarıyla anlatın

kartopu
07-02-2019, 19:03
Dostum
Ders de verebilirsin
Ama hayatımız bir soyut kelimelerle doludur.
Devlet nedir ? mesele devleti tek başına anlatabilirmisin,
Bir çok soyut kelimeleri ya cümle içinde kullanabilirsin ya eylem içinde anlatabilirsin.
Anlam da öyle. Hayatımın hiç anlamı yok. Bundan sıkıcı umutsuz bir yaşam biçimi anlamazmıyız.

Belki de bu konuda tartışmayı bitirmek gerekir çünkü her kes farklı şeyler öne sürebilir bunda da haklı yanları vardır.

Khaos
07-02-2019, 19:08
Dostum
Ders de verebilirsin
Ama hayatımız bir soyut kelimelerle doludur.
Devlet nedir ? mesele devleti tek başına anlatabilirmisin,
Bir çok soyut kelimeleri ya cümle içinde kullanabilirsin ya eylem içinde anlatabilirsin.
Anlam da öyle. Hayatımın hiç anlamı yok. Bundan sıkıcı umutsuz bir yaşam biçimi anlamazmıyız.

Belki de bu konuda tartışmayı bitirmek gerekir çünkü her kes farklı şeyler öne sürebilir bunda da haklı yanları vardır.

devlet soyut mudur

yoksa; devlet kelimesi/kavramı
somut olan devletten adına soyutlama denilen bir süreçle elde edilmiş olan devlet kelimesi mi soyuttur.
istersen burdan başla

kartopu
07-02-2019, 19:08
İnsan olmasaydı da melek olsaydı,bu da imtihan kavramına aykırı olmaz mıydı ?

Tabii ki her insanda hikmet vardır ama hakikate ulaşmak için her zaman yeterli olmayabilir.Vahiy hikmete aykırı değildir zaten.
Bu durumda her kes tanrı ile iletişime geçebilir yeter ki insanı kamile ulaşsın.
Eksik olan insanı kamile ulaşamamak onun için emek harcamamak Tanrı ulaşılmaz değildir.

Bybars
07-02-2019, 19:10
kendisini nasıl nerde tanıtmış
siz onu nasıl tanıdınız
tanıdığınız kadarıyla anlatın

Elçileri ve kitapları vasıtasıyla tanıtmış,ben de öyle tanıdım.Tanıdığım ve anladığım kadarıyla anlatabilirim.

Öncesizdir ve sonrasızdır,yani yaratılmamıştır,hep vardir ve hiç yok olmayacaktır.Adaletlidir,her işinde hikmet vardır,bağışlayandır,tevbe edenleri kabul eder,cimri değil cömerttir,eşi benzeri,ortağı yoktur,sonsuz bilgi ve güç sahibidir...uzar gider.

Khaos
07-02-2019, 19:19
Elçileri ve kitapları vasıtasıyla tanıtmış,ben de öyle tanıdım.Tanıdığım ve anladığım kadarıyla anlatabilirim.

Öncesizdir ve sonrasızdır,yani yaratılmamıştır,hep vardir ve hiç yok olmayacaktır.Adaletlidir,her işinde hikmet vardır,bağışlayandır,tevbe edenleri kabul eder,cimri değil cömerttir,eşi benzeri,ortağı yoktur,sonsuz bilgi ve güç sahibidir...uzar gider.

elçileri ve kitapları olduğuna dair bilginizin kaynağı nedir.

uzar gider demişsiniz, ancak belli ki size kendini tanıtmamış
size onu elçileri ve kitapları olduğuna inandıklarınız tanıtmış.

bilgi değil inancın dile getirilmesidir sizin yaptığınız
oksimoron olması da cabası

birbirini olumlayan ancak tek başına hiçbirisi kendisini ortaya koyamayanların fasit dairesi

Bybars
07-02-2019, 19:23
Bu durumda her kes tanrı ile iletişime geçebilir yeter ki insanı kamile ulaşsın.
Eksik olan insanı kamile ulaşamamak onun için emek harcamamak Tanrı ulaşılmaz değildir.

İlkesel olarak söylediklerin yüzde yüz doğru.Senin Allah ile iletişime geçebilmen için Allah'ın seninle iletişime geçmek istemesi gerek,bunun yolu da Allah'ı râzı etmeyi dilemek,yani insan ı kâmil olmak için çalışmak.

Bybars
07-02-2019, 19:33
elçileri ve kitapları olduğuna dair bilginizin kaynağı nedir.

uzar gider demişsiniz, ancak belli ki size kendini tanıtmamış
size onu elçileri ve kitapları olduğuna inandıklarınız tanıtmış.

bilgi değil inancın dile getirilmesidir sizin yaptığınız
oksimoron olması da cabası

birbirini olumlayan ancak tek başına hiçbirisi kendisini ortaya koyamayanların fasit dairesi

Bir yerden sonra da inancın devreye girmesi gerekir,günün sonunda inanç işidir din.Sizin perspektifinize göre bu oksimoron ve kısır döngü teşkil edebilir,görünüşte belki öyledir de.

Ben özel bir kişi değilim ki bizzat beni muhatap olarak kendini tanıtsın,sıradan bir insanım.

Neva
07-02-2019, 19:37
Bu sadece devrimci için geçerli değil her insan için geçerli hayatına bir anlam koymadın mı yaşamak için sebebin olmaz.
İnsanlar ölümüne işkencelere direndi bazıları öldü bazıları uzun yıllar hapis yattı bunu hiç mi anlamı yok .
Boş şeyler mi idi bu yapılanlar.

Dolu muydu peki?

Ustteki cumlenizde devrim bir arac, oradan amac ve devaminda anlam tarifi yorucu degil mi?

Gudulerimiz ozgun potansiyellerimizdir. Gudulerimizi bilincli veya bilincsizce kutsamaya kalkmak anlami tarif degildir, nedir ki anlam tek basina bulunan bir soyut degil. Ornek olarak, Dante'nin kurdugu monologun urunu, Yani somuttan soyutlama. Diyalog degil.

Monologlar hos ve guzel olabilir, ancak sanat babinda kayda degerdir. Bunun ayirdina varmazsaniz, iskenceyi de kutsamis olursunuz. Peki bahsettiginiz turde(karsi tarafin rizasi olmadan) iskence anlamli midir size gore, sebep?

Dolayisiyla, herkes icin tabiri gecerli degil.
Ancak subjektif olarak ortaya koyabilirsiniz, o da soyutlama hatasi icerir cok zaman.

Elbette dilimizde bircok soyutlama urunu, kelime mevcut. Ornek olarak ustteki cumlenizi saysaniz,kac kelime veya kavram uretir ki her biri ayri tartisma konusu eder.

Khaos
07-02-2019, 19:38
Bir yerden sonra da inancın devreye girmesi gerekir,günün sonunda inanç işidir din.Sizin perspektifinize göre bu oksimoron ve kısır döngü teşkil edebilir,görünüşte belki öyledir de.

Ben özel bir kişi değilim ki bizzat beni muhatap olarak kendini tanıtsın,sıradan bir insanım.

bir yerden sonra inancın devreye girmesinin gereğine dair dayanağınız nedir

görünüşte öyle olanın, görünenin dışında farklı olduğuna dair bilginizin kaynağı nedir.

sizi muhatap almadıysa kimi muhatap alarak kendini kime tanıtmış, elçi olduğunu iddia edenler ve ona ait olduğu iddia edilen kitapların muhatabı kim

ben de sıradan bir insanım
hepimiz sıradanız

Bybars
07-02-2019, 19:48
bir yerden sonra inancın devreye girmesinin gereğine dair dayanağınız nedir

görünüşte öyle olanın, görünenin dışında farklı olduğuna dair bilginizin kaynağı nedir.

sizi muhatap almadıysa kimi muhatap alarak kendini kime tanıtmış, elçi olduğunu iddia edenler ve ona ait olduğu iddia edilen kitapların muhatabı kim

Dinin özünde şu da vardır;görmeden ve bilmeden saf bir kalple inanmak.Allah bunu ister çünkü,imtihanın sırrı da buradadır.Bilgi ve hikmet ile desteklenen iman ise aliyyül alâdır.

Görünüşte öyle olabilir demem de özel bir bilgiye dayanmıyor,sadece okuduklarımdan ve düşündüklerimden konuşuyorum.

Elçileri muhatap almış,onlar da kendilerine gönderileni bize tebliğ etmiştir.Elçiler de bizi temsilen seçilmişlerdir.Sen de seçilebilirdin,ben de ama elimizde olan birşey yok.Allah öyle uygun görmüş.

Khaos
07-02-2019, 20:07
Dinin özünde şu da vardır;görmeden ve bilmeden saf bir kalple inanmak.Allah bunu ister çünkü,imtihanın sırrı da buradadır.Bilgi ve hikmet ile desteklenen iman ise aliyyül alâdır.

Görünüşte öyle olabilir demem de özel bir bilgiye dayanmıyor,sadece okuduklarımdan ve düşündüklerimden konuşuyorum.

Elçileri muhatap almış,onlar da kendilerini gönderileni bize tebliğ etmiştir.Elçiler de bizi temsilen seçilmişlerdir.Sen de seçilebilirdin,ben de ama elimizde olan birşey yok.Allah öyle uygun görmüş.

görmeden bilmeden inanmak oldukça patolojik

kalple inanmak
kalp inanma işlevini yerine getirmez. inanmak beynin işlevidir. kalp kan pompalar

allahın bunu istediğine dair bilginizin
bir imtihan içinde olduğumuza dair bilginizin dayanağı nedir.

sır size hangi yolla haber verildi.
haber verildiğine göre artık sırdan bahsedilebilir mi

bilgi ve hikmet nedir
elçilerin seçildiğine dair iddianız bilgi mi yoksa inanç mı
bizi temsil ettiklerine dair iddianızın dayanağı var mı.

asla içinden çıkamayacağınız fasit bir daire bu

birini öbürüne delil kıldığınız şeylerin fasit dairesi

Bybars
07-02-2019, 20:47
Neden patolojik olsun ? İnanan insanların tamamı psikiyatrik vaka mı yani ?

Kalp inanır demedim,insan inanırken saf bir kalple,yani içten ve samimiyet ile şeksiz şüphesiz bir şekilde,karşılıksız olarak inanmalı inanacaksa dedim.

İmtihan olmak için dünyaya gönderildiğimizi Kur'an söylüyor.İmtihan sırrı ifademi yanlış anlamayın,bu bir sır değil,açık bir bilgi.İmtihanın özü manasında kullandım "sır" kelimesini.

Bilgi ve hikmet kapsamlı bir konu,konuşabiliriz.

Elçilerin Allah tarafından seçildiğini onlara verilen kitaplardan öğreniyoruz.

Khaos
07-02-2019, 21:02
Neden patolojik olsun ? İnanan insanların tamamı psikiyatrik vaka mı yani ?

Kalp inanır demedim,insan inanırken saf bir kalple,yani içten ve samimiyet ile şeksiz şüphesiz bir şekilde,karşılıksız olarak inanmalı inanacaksa dedim.

İmtihan olmak için dünyaya gönderildiğimizi Kur'an söylüyor.İmtihan sırrı ifademi yanlış anlamayın,bu bir sır değil,açık bir bilgi.İmtihanın özü manasında kullandım "sır" kelimesini.

Bilgi ve hikmet kapsamlı bir konu,konuşabiliriz.

Elçilerin Allah tarafından seçildiğini onlara verilen kitaplardan öğreniyoruz.

elçilerin allah tarafından seçildiğini kitaplardan öğreniyorsunuz
kitapların allahtan olduğunu elçilerden
allahı ona ait olduğu varsayılan kitaplardan

kitap elçiyi
elçi kitabı
allah kitabı
kitap allahı
elçi allahı
allah elçiyi doğruluyor

aslında hiçbirinin bir diğerini doğrulama yeteneği yok
o noktada daha önceki iletideki sizin ifadenizle
bir noktada inancın devreye girmesi gereği ortaya çıkıyor

yani son tahlilde siz o fasit dairenin asıl doğrulayıcısı ve aynı anda inanırı durumunda kalıyorsunuz
patoloji burda
bu felsefi patoloji
psikiyatrik yönünü tespit etmek bana düşmez
o psikiyatristlerin işi

ilahimasal
07-02-2019, 21:03
Kendisinde olmayan birşeyi istediğine nasıl ulaştın,anlayamadım.

Varlığını saklamamış,kendisinin bilinmesi için insanlar arasından elçiler seçmiş,onlara vahiy göndermiş,emirlerini,yasaklarını,istediklerini,ist emediklerini bildirir içerikte kitaplar,suhuflar göndermiş.Ayrıca insana akıl ve vicdan vermiş,canlılarda ve evrende kendisini bulduracak işaretler koymuş.

Benim ulaştığım bir yer yok.
İstemekten bahis ettiniz . Bende sordum ? Soruya soruyla karşılık vermişsiniz!
İstemek konusunda sizinde anlamadığınız ortada.

Diğer söylediğiniz peygamber , suhuf , ayet gibi şeyler de iddiacının kendi söylentileridir. Bilirsiniz ki iddia sahibinin iddiası kaynakta kanıtta olmaz. Tanrıya elçilik ettiğini iddia eden birisi iddiasını ispat edecek.. sadece var demekle olmaz.

Dolayısı ile TANRI anlamsız oluyor.

Bybars
07-02-2019, 23:33
elçilerin allah tarafından seçildiğini kitaplardan öğreniyorsunuz
kitapların allahtan olduğunu elçilerden
allahı ona ait olduğu varsayılan kitaplardan

kitap elçiyi
elçi kitabı
allah kitabı
kitap allahı
elçi allahı
allah elçiyi doğruluyor

aslında hiçbirinin bir diğerini doğrulama yeteneği yok
o noktada daha önceki iletideki sizin ifadenizle
bir noktada inancın devreye girmesi gereği ortaya çıkıyor

yani son tahlilde siz o fasit dairenin asıl doğrulayıcısı ve aynı anda inanırı durumunda kalıyorsunuz
patoloji burda
bu felsefi patoloji
psikiyatrik yönünü tespit etmek bana düşmez
o psikiyatristlerin işi

Galiba bizde bir fasit daire içine girdik,bunu anladım.

Sizin kastettiğiniz fasit daire ise dinin kendi iç tutarlılığı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Dini düz ve kaba rasyonalist ve materyalist bir tarzda değerlendirmenin yanlış olduğunu görmelisiniz.

İnanç hususunda aynı noktaya geldiğimiz için sevindim.

Sözünü ettiğiniz fasit daire felsefi bir yapıya sahip değil zaten.

elçilerin allah tarafından seçildiğini kitaplardan öğreniyorsunuz
kitapların allahtan olduğunu elçilerden
allahı ona ait olduğu varsayılan kitaplardan


Özet olarak durum böyle.Buna felsefi olarak itiraz edebilirsiniz,bu sizin hakkınızdır ama böyle inananlara patolojik vs. diyerek aşağılamak ve kriminalize etmektir.

Bybars
07-02-2019, 23:43
Benim ulaştığım bir yer yok.
İstemekten bahis ettiniz . Bende sordum ? Soruya soruyla karşılık vermişsiniz!
İstemek konusunda sizinde anlamadığınız ortada.

Diğer söylediğiniz peygamber , suhuf , ayet gibi şeyler de iddiacının kendi söylentileridir. Bilirsiniz ki iddia sahibinin iddiası kaynakta kanıtta olmaz. Tanrıya elçilik ettiğini iddia eden birisi iddiasını ispat edecek.. sadece var demekle olmaz.

Dolayısı ile TANRI anlamsız oluyor.

Neden böyle istediği konusundaki yaygın görüşü aktardım.Bir hadis-i kudsi'de şöyle der:"ben bir gizli hazine idim,mahlukâtı beni bilsinler/tanısınlar diye yarattım". Hadis-i kudsiyi diğer hadislerden ayıran şey şudur;söz aslen Allah'a aittir ancak peygamberin ağzından dile getirilmiştir.Meşhur "kenz-i mahfî " hadisi.

Peygamberin iddiasını kanıtlaması için ne yapması lazımdı meselâ ? Allah ile insanları doğrudan görüştürmeye aracılık felan mı etmesi lazımdı ?

Ahlaksız
07-02-2019, 23:44
...Buna felsefi olarak itiraz edebilirsiniz,bu sizin hakkınızdır ama böyle inananlara patolojik vs. diyerek aşağılamak ve kriminalize etmektir.
Sevgili Bybars;Hem kafirlerin öldürülmesini emreden bir tanrıya iman edeceksiniz,hem de sizi anormal olarak birisi yaftaladı mı,hemen zeytinyağı gibi üste çıkacaksınız..!
Benim öldürülmemi isteyen Allah'a boyun eğip,benim size en ufak bir eleştiri getirmeme ''ama siz bizi aşağılıyorsunuz'' diyeceksiniz..

Bu,tam bir akp kafası bu..Tam bir Müslüman kafası..Tam bir inançlı kafası..Tam bir MAĞDUR kafası..

Burada mağdur olan biziz..Bunu bir türlü idrak edemediniz..

Açın Kuran'ı,azıcık okuyun..DÖV-KES-PARÇALA-ÖLDÜR-DOĞRA..Bunlar yazıyor,bunlar..!

Ondan sonra imtihan filan..İmtihanı biz oluyoruz,biz..!

ilahimasal
08-02-2019, 00:01
Neden böyle istediği konusundaki yaygın görüşü aktardım.Bir hadis-i kudsi'de şöyle der:"ben bir gizli hazine idim,mahlukâtı beni bilsinler/tanısınlar diye yarattım". Hadis-i kudsiyi diğer hadislerden ayıran şey şudur;söz aslen Allah'a aittir ancak peygamberin ağzından dile getirilmiştir.Meşhur "kenz-i mahfî " hadisi.

Peygamberin iddiasını kanıtlaması için ne yapması lazımdı meselâ ? Allah ile insanları doğrudan görüştürmeye aracılık felan mı etmesi lazımdı ?

Evet olabilir de , kendisininde gördüğüne dair bir kanıt yok.
Kendisinin de göremediğini , kimseye gösteremez.

Gördüm , Gittim , geldim diyince problem dahada büyür. O yüzden net olarak gördüm diyememiş. Hep lafta kalmış. Biliyorsunuz! Bu tip olaylarda LAF boldur.

Cin gören
Peri gören
Melek gören
Uzaylı gören
Peygamber gören
Tanrı gören.

Birde bunları görenlere inanıp şahitlik edenler var .

Yaşamın anlamıda tam bunlara göre işte. Görmediklerine şahitlik yapmak.!!!

Bybars
08-02-2019, 00:52
Allah ile görüşüyorum demiyor ama bana vahiy geliyor diyor.-Gerçi miraç olayında Allah'ın nurunu gördüğü rivayeti vardır,onun da baş gözüyle mi kalp gözüyle mi gördüğü hususunda kesinlik yoktur.Bir rivayette peygamberimiz , "Allah'ın nurunu gördüm,nûru O'nu görmemi engelledi " demiştir.-

Allah isteseydi,elçisine kendisini insanlara somut olarak ve geleceğe dönük kalıcı olacak şekilde kanıtlama iznini ve imkanını verirdi ama bir hikmete binaen öyle uygun görmüştür.Bu da imtihan kavramının özüne aykırılık teşkil etmemesi içindir.

Neva
08-02-2019, 01:08
Pekala vahiy nedir?

ForumKirpisi
08-02-2019, 01:44
Allah ile görüşüyorum demiyor ama bana vahiy geliyor diyor.-Gerçi miraç olayında Allah'ın nurunu gördüğü rivayeti vardır,onun da baş gözüyle mi kalp gözüyle mi gördüğü hususunda kesinlik yoktur.Bir rivayette peygamberimiz , "Allah'ın nurunu gördüm,nûru O'nu görmemi engelledi " demiştir.-

Allah isteseydi,elçisine kendisini insanlara somut olarak ve geleceğe dönük kalıcı olacak şekilde kanıtlama iznini ve imkanını verirdi ama bir hikmete binaen öyle uygun görmüştür.Bu da imtihan kavramının özüne aykırılık teşkil etmemesi içindir.

Allah perde arkasından görünüyor. :D Allah = Nur suretiyle Göklerin Kralı
kafa bu kadar basıyormuş o zaman siz de bunca yıl bi kademe ilerleyememişiniz. Burak isimli ata da biniyonuz mu

ilahimasal
08-02-2019, 07:20
Allah ile görüşüyorum demiyor ama bana vahiy geliyor diyor.-Gerçi miraç olayında Allah'ın nurunu gördüğü rivayeti vardır,onun da baş gözüyle mi kalp gözüyle mi gördüğü hususunda kesinlik yoktur.Bir rivayette peygamberimiz , "Allah'ın nurunu gördüm,nûru O'nu görmemi engelledi " demiştir.-

Allah isteseydi,elçisine kendisini insanlara somut olarak ve geleceğe dönük kalıcı olacak şekilde kanıtlama iznini ve imkanını verirdi ama bir hikmete binaen öyle uygun görmüştür.Bu da imtihan kavramının özüne aykırılık teşkil etmemesi içindir.

Allah ' ın nurunu görmek , belirttiģiniz kişiden başkasına düşmüyorsa , imtahan edilen tek kişi ismini belirtmediģiniz kişi olur .! Bu durum Bizleri bağlamıyor. İkisinin Aralarındaki bir mevzu olarak kalıyor.


"Ben bir şeyler gördüm sizde gördünüz tamammı ! " şahitsiniz !

Esas soruyu soralım ; sizde şahitmisiniz ?

İnanıyorum , hissediyorum diye cevap verecekseniz , hiç vermeyin.

Khaos
08-02-2019, 08:23
Buna felsefi olarak itiraz edebilirsiniz,bu sizin hakkınızdır ama böyle inananlara patolojik vs. diyerek aşağılamak ve kriminalize etmektir.

bu alıntı ilk değil ikinci mesajınızdan.
burdaki patoloji size açıklandı.
düşünce sisteminizin sağlıklı bir temeli olmadığı önce somut olarak ortaya kondu

ancak tüm o süreçleri es geçip
ikinci kez inananları aşağılamak ve kriminalize etmek gibi mesnedsiz bir iddianın arkasına gizlenmeyi seçtiniz.

kurduğum cümlede genelleme yapılmadı.
tamamen sizin özelinizde kuruldu.
inananLAR yok. inanan bybars var.
aşağılama ya da kriminalize yok.
durum tespiti var.
üstelik salt bi cümle kurulmadı.
öncesinde inanma biçiminiz tüm süreçleri ve açık düşünsel tutarsızlıklarıyla ortaya kondu.
yanlış anladığınız kelime de düzeltildi.

siz ise rasyonalist ve materyalist kavramlarını aynı cümlede kurmak gibi vahim bir hata yaparak
yolun çok başında olduğunuzu gösterdiniz
rasyonalist yerine positivist deseydiniz hiç olmazsa hatalı da olsa bari doğru zemini yakalamış olurdunuz.

rasyonalist tavrın aslında tam da sizin tavrınız olduğunu farkedemeyecek kadar konuya yabancısınız

tek başına kendini doğrulayamayan
biri diğerini doğrulayamayan
sadece birini değil her üçünü de ancak sizin doğrulamanız gereken
ve doğrulama metodu olarak da ancak inanmaktan başka hiç bir temelinizin olmadığı net şekilde ortaya konulmuşken mağduru oynamaya kalkmak
sadece düşünsel/metodolojik patolojinize dair tespitimi haklı çıkarmakla kalmaz
karakterinizin de patolojiler içerdiğine dair tespitte bulunmamın somut delili olur sadece.

benim açımdan bu tartışma bitmiştir.
düşünmekten aciz olduğunuz için değil,
düşünce namusundan yoksun olduğunuz
ve çaresizlik içinde tutunacak birşey ararken
ancak bir demogoji bulabilip ona dört elle ve ısrarla sarılıp mağdura yattığınız için

Bybars
08-02-2019, 13:40
Pekala vahiy nedir?

Vahiy; Yaratıcının, kendi sözünü insanlar arasından seçtiği bir elçiye vahiy meleği aracılığıyla bildirmesidir.

Bybars
08-02-2019, 13:50
Sevgili Bybars;Hem kafirlerin öldürülmesini emreden bir tanrıya iman edeceksiniz,hem de sizi anormal olarak birisi yaftaladı mı,hemen zeytinyağı gibi üste çıkacaksınız..!
Benim öldürülmemi isteyen Allah'a boyun eğip,benim size en ufak bir eleştiri getirmeme ''ama siz bizi aşağılıyorsunuz'' diyeceksiniz..

Bu,tam bir akp kafası bu..Tam bir Müslüman kafası..Tam bir inançlı kafası..Tam bir MAĞDUR kafası..

Burada mağdur olan biziz..Bunu bir türlü idrak edemediniz..

Açın Kuran'ı,azıcık okuyun..DÖV-KES-PARÇALA-ÖLDÜR-DOĞRA..Bunlar yazıyor,bunlar..!

Ondan sonra imtihan filan..İmtihanı biz oluyoruz,biz..!

Mağduru oynamak gibi bir niyetim yok ama sizlerde ki agresifliği de anlayamadım ve çok önyargılı olduğunuzu düşünüyorum.Eleştiri ve itiraza saygım var ama yaftalamaya,tespit adı altında aşağılamaya tahammülüm yok maalesef.

Kur'an'daki savaş,cihat,öldürme ayetleri tamamen nefs i müdafaayı öngören aydtlerdir.Bir insan sırf inanmıyorum dediği için öldürülemez,Kur'an'da bunu emretmemiştir.Tabi şiddete,tehdide,hakarete yeltenmiyorsa..

Bybars
08-02-2019, 14:05
Allah perde arkasından görünüyor. :D Allah = Nur suretiyle Göklerin Kralı
kafa bu kadar basıyormuş o zaman siz de bunca yıl bi kademe ilerleyememişiniz. Burak isimli ata da biniyonuz mu
👎👎👎

Bybars
08-02-2019, 14:10
Allah ' ın nurunu görmek , belirttiģiniz kişiden başkasına düşmüyorsa , imtahan edilen tek kişi ismini belirtmediģiniz kişi olur .! Bu durum Bizleri bağlamıyor. İkisinin Aralarındaki bir mevzu olarak kalıyor.


"Ben bir şeyler gördüm sizde gördünüz tamammı ! " şahitsiniz !

Esas soruyu soralım ; sizde şahitmisiniz ?

İnanıyorum , hissediyorum diye cevap verecekseniz , hiç vermeyin.

Peygamberlerin imtihanları diğer sıradan insanların ki gibi olmaz doğal olarak.

Hayır ben görmedim ama şehadet ediyorum.

dine mine ne
08-02-2019, 14:19
Amaç , anlamı kavramaya yönelik varlığın özgür eylemi/hareketi, niyeti, isteyişidir.
Duyum yeteneyi olan anlam ise, varlığın hissel algılayışına olan sebebdir. bunsuz, varlığın kendiliğinden içsel ilişkisinden kaynaklanan tüm soruların cevapları, olamaz, bulunamaz, kavranamaz olur ve bu temelde hayat taş misali anlamsız/hareketsizliğin nedeni olurdu.

Oysa tabansız değildir, tam aksine zamana bağlıdır, an geldiğinde bir taş bile içsel ilikilerimizden bedeni hareketimize neden, felsefemize yol olabilir.

Ne hisslerimizi ne de kendi nesnel bedenimizi harekete geçirenin ne olduğunu bilmeden neyden vaz geçecez, neyi dışlayacaz. Bilinmeyen bilinir olsaydı dialektiğin gücü ne olurdu. Bilinseydi zamanda tek gözlü deccal olurdu. Oysa dialektik zamanda çift yöne seçim, özgür ve bilmeyen insanın hareketine neden ve içsel ilişkisinde """"biofontonlar:wave:""""" misali ışık olmalı.

Dolayısıyla yaşamın anlamı meselesi, zamansal ilişki bağlamında dolaylı bir sorudur. Zamansalın kendisi diyalektik olduğundan, soruya hangi yönden yaklaştığımıza bağlıdır.

aklın hareket anını öncesinden mi veya sonrasından mı ele aldığına bağlıdır.

Hayatın anlamı neden geldik sorusu ile alakalı ise """belki"""" özgür olma isteğişimizden kaynaklanmış olabilir.

Ahlaksız
08-02-2019, 15:01
Mağduru oynamak gibi bir niyetim yok ama sizlerde ki agresifliği de anlayamadım ve çok önyargılı olduğunuzu düşünüyorum.Eleştiri ve itiraza saygım var ama yaftalamaya,tespit adı altında aşağılamaya tahammülüm yok maalesef.

Kur'an'daki savaş,cihat,öldürme ayetleri tamamen nefs i müdafaayı öngören aydtlerdir.Bir insan sırf inanmıyorum dediği için öldürülemez,Kur'an'da bunu emretmemiştir.Tabi şiddete,tehdide,hakarete yeltenmiyorsa..
Agresifiz,ön yargılıyız filan..Hep aynı tavırlar,hep..Biriniz de farklı cümle kuramıyorsunuz,farklı tavır alamıyorsunuz..

ÖLDÜRÜN diyen ben değilim,senin taptığın şey..Onu öldür,ötekini kırbaçla diyen biz değiliz,senin Allah'ın..Koyuyum mu önünüze ayetleri?
Hem böyle bir şeye ölümüne bağlanacaksın,sonra gelip, bu şeye bağlanmayanlara ama siz çok önyargılısınız,siz çok agresifsiniz,siz bizi aşağılıyorsunuz ..vb filan diyeceksiniz..

Bir de anlarmış gibi ayetlerden filan bahsedersiniz..Anlayan biziz,siz inanansınız..Sizin lugatınızda anlamak kelimesi yok,bizde de inanmak kelimesi yok..Haliyle ayetleri veya hadisleri çok anlamış gibi bize burada lanse etmeniz komik:)
Anlasanız,zaten otomatikman ateist olursunuz:)
Orada nefisten bahsediyor filan..Yooo..Orada nefisten filan bahsetmiyor..Direk YAKALADIĞINIZI ÖLDÜRÜN emri yazıyor..Hem de onlarca kez,farklı surelerde..
Ayetler yetmemiş,bir de hadislerde;mesela inandığınız peygamberiniz,sırf şiir okudular diye iki tane kadının öldürülmesi emrini vermiştir..Burada sizin söyleminizle nefis yok,müdafa yok..Sırf muhalif oldukları için öldürülen insanlar var..İslam tarihi baştan sona bu konuda örneklerle doludur..

Bugün mesela,sizin taptığınız şeye tapanların ülkelerinde,18 yaşından altında olmalarına rağmen idam kararı verilen çocuklar var..İçki içtiler diye veya zina ettiler diye öldürülen,taşlanan insanlar var..BUGÜN BİLE,DİKKAT EDİN..!

Geçmişte ne kadar vahşi şeyler yaşandığını,bugüne bakarak öngörebilirsiniz..

Zaten son cümlenizle,beni anında teyit etmişsiniz..:)
Birisi sizin taptığınız şeye eğer hakaret ederse,siz bu kişinin öldürülmesinden yana olduğunuzu ALENEN söylüyorsunuz..Hem de böyle bir forumda..:)

Benim bir dini foruma gidip,ateistlere hakaret edenlerin öldürülmesi gerektiğini söylediğimi düşünün biraz..
Düşünebilir misiniz?Sorun da bu ya:)

Sevgili Bybars;bir sonraki mesajında,bize hoşgörüden/sevgiden bahsedecekmiş..Merakla bekliyoruz mesajını:)

ilahimasal
08-02-2019, 17:55
.

Hayır ben görmedim ama şehadet ediyorum.

Kendinize YALAN söyleyerek yaşamın anlamına varmak nasıl bir duygu ?

Bize aleni bir şekilde yalan söylemeniz sebebi ile kınıyorum sizi.

" Görmedim ama ŞAHİTİM " akıl tutulması

Yıldıztozu
08-02-2019, 20:36
Anlam kelimesi fazlaca belirsiz. Bu belirsizlikten dolayı hayatın anlamı vardır demek de doğru, yoktur demek de doğru. İki cümledeki anlam kelimesinin karşılığı aynı olmadığı için.

Biraz önce güzel bir yemek tattım ve gayet anlamlıydı. Anlam somut olarak karşımdaydı ve onu gördüm, hissettim.

Sorun şu ki kelimeler tamamıyla belirsiz. Tam ve düzgün bir iletişim imkansız. Tartışmalardaki en büyük sorun bu. Kelimelerin belirsizliği.

Tanrı vardır önermesi de doğru, tanrı yoktur önermesi de doğru. Çünkü tanrı derken neyin kastedildiği tamamıyla belirsiz.
Tanrı derken oluşların sebepleri kastediliyorsa evet tanrılar var, yaratmak derken nedensellik kastediliyorsa evet tanrılar var.
Tanrı derken her oluşun arkasında mutlak bir irade vardır kastediliyorsa tanrı yok.

Her insanın zihnindeki kelime karşılıkları farklı. Elma denildiğinde bile her insanın aklına farklı farklı şeyler geliyor. Aynı kelimeden aynı anlamlar çıkmıyor.
Bu yüzden yalnız olmaya mahkumuz. Tanrıyı icat etme sebeplerimizden biri de bu. Kafamızda bizi doğru anlayan birinin olduğunu varsaymaktır tanrı.

Ahlaksız
08-02-2019, 21:47
Tanrı vardır önermesi de doğru, tanrı yoktur önermesi de doğru. Çünkü tanrı derken neyin kastedildiği tamamıyla belirsiz.
Tanrı derken oluşların sebepleri kastediliyorsa evet tanrılar var, yaratmak derken nedensellik kastediliyorsa evet tanrılar var.
Tanrı derken her oluşun arkasında mutlak bir irade vardır kastediliyorsa tanrı yok.
Sevgili yıldıztozu;tanrı ile elma karşılaştırması yapmak yanlış..
Biz tanrı kavramının ne demek olduğunu biliyoruz..Bunu burada tarif etmeye gerek bile yok..1000 defa anlattık çünkü..!
Tanrı ile ilgili kurulan her cümle anlamsızdır..Sizin şu yukarıdaki cümlelerinizdeki ''tanrı'' yerine ''uçan spagetti canavarı'' koyacağım şimdi..Bakalım nasıl bir anlam çıkacak ortaya;
uçan spagetti canavarı vardır önermesi de doğru, uçan spagetti canavarı yoktur önermesi de doğru. Çünkü uçan spagetti canavarı derken neyin kastedildiği tamamıyla belirsiz.
uçan spagetti canavarı derken oluşların sebepleri kastediliyorsa evet uçan spagetti canavarları var, yaratmak derken nedensellik kastediliyorsa evet uçan spagetti canavarları var.
uçan spagetti canavarı derken her oluşun arkasında mutlak bir irade vardır kastediliyorsa uçan spagetti canavarı yok.
:)

"ictenlik"
08-02-2019, 21:52
Linkteki metinlerdeki cümleler konudaki tartışmadan esinlenerek susmamak , sessiz tepkisiz kalmamak ya da düşündüklerini sessiz kal-a-mamak adına KURULMUŞtur..

http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=632755&postcount=90

http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=632757&postcount=79

"ictenlik"
09-02-2019, 00:11
Özellikle dindar arkadaşların çatışma yaşaması/hissetmesi ve üzerlerine geliniyormuş hissi ve duygusallık vb. yaşaması üzerine duyulan yoğun empatiye dair bireysel vicdandan yine bireysel uydurma ve uydurtuk ayetler yani cümleler ya da delisel haykırmalar ve uydurmalardır...

Link;
http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=632765&postcount=80

Oluşan duygusal hisle yakın bir bağ hissettim.
Geçmiş yaşam örüntümü bana hatırlattı.

Ne yapsam elimde değil ve kendimi böyle yaşayabiliyorum ve ifade edebiliyorum..

Khaos
09-02-2019, 05:14
Anlam kelimesi fazlaca belirsiz. Bu belirsizlikten dolayı hayatın anlamı vardır demek de doğru, yoktur demek de doğru. İki cümledeki anlam kelimesinin karşılığı aynı olmadığı için.

Biraz önce güzel bir yemek tattım ve gayet anlamlıydı. Anlam somut olarak karşımdaydı ve onu gördüm, hissettim.

Sorun şu ki kelimeler tamamıyla belirsiz. Tam ve düzgün bir iletişim imkansız. Tartışmalardaki en büyük sorun bu. Kelimelerin belirsizliği.

Tanrı vardır önermesi de doğru, tanrı yoktur önermesi de doğru. Çünkü tanrı derken neyin kastedildiği tamamıyla belirsiz.
Tanrı derken oluşların sebepleri kastediliyorsa evet tanrılar var, yaratmak derken nedensellik kastediliyorsa evet tanrılar var.
Tanrı derken her oluşun arkasında mutlak bir irade vardır kastediliyorsa tanrı yok.

Her insanın zihnindeki kelime karşılıkları farklı. Elma denildiğinde bile her insanın aklına farklı farklı şeyler geliyor. Aynı kelimeden aynı anlamlar çıkmıyor.
Bu yüzden yalnız olmaya mahkumuz. Tanrıyı icat etme sebeplerimizden biri de bu. Kafamızda bizi doğru anlayan birinin olduğunu varsaymaktır tanrı.

tam da o belirsizlik neyin göstergesi

anlamı icat etme sebeplerimizle,
tanrıyı icat etme sebeplerimizin örtüşmesi
hatta mental yapının bile aynı şekilde çalışması
tanrıyı ya da anlamı icat ederken

beni kimin doğru anladığını biliyorum
sadece kendim
o nedenle başkalarını anlamak ya da kendimi onlara anlatabilmeyi artık önemsemiyorum

biraz önemsediğim doğayı doğru anlamak
o da kendimi anlayabilmeme yardımcı olduğu için

Neva
09-02-2019, 09:06
Vahiy; Yaratıcının, kendi sözünü insanlar arasından seçtiği bir elçiye vahiy meleği aracılığıyla bildirmesidir.
Yani insan meleklerle iletisim kurabilir diyorsunuz. Devaminda yaratici dediginiz her neyse artik, insanlarla direk iletisim kurmuyor demektesiniz, kendi sozune iliskin. Peki neden iletisim kuramiyor, sorunu nedir? Yanisira melek nedir?

Bybars
09-02-2019, 11:26
Yani insan meleklerle iletisim kurabilir diyorsunuz. Devaminda yaratici dediginiz her neyse artik, insanlarla direk iletisim kurmuyor demektesiniz, kendi sozune iliskin. Peki neden iletisim kuramiyor, sorunu nedir? Yanisira melek nedir?

Burada sadece vahiy meleğinden söz ediyoruz,sıradan bir melekten değil.Vahiy meleği Allah ile elçileri arasında sadece bir aracıdır.Aracılıktan başka bir rolü olamaz.İnsan ile de sadece bu amaçla iletişim kurar.Bu da Allah'ın isteği ve izniyle olur.

Allah'ın insanlarla doğrudan iletişime geçmemesi bir mecburiyet veya imkansızlıktan kaynaklanmıyor.Muhakkak bir hikmet ve sebebe göre böyle tercih edilmiştir.Aksini düşunmek sonsuz güce sahip bir yaratıcı için eksiklik meydana getirir ki başka bir tartışma konusudur.

Bybars
09-02-2019, 11:59
bu alıntı ilk değil ikinci mesajınızdan.
burdaki patoloji size açıklandı.
düşünce sisteminizin sağlıklı bir temeli olmadığı önce somut olarak ortaya kondu

ancak tüm o süreçleri es geçip
ikinci kez inananları aşağılamak ve kriminalize etmek gibi mesnedsiz bir iddianın arkasına gizlenmeyi seçtiniz.

kurduğum cümlede genelleme yapılmadı.
tamamen sizin özelinizde kuruldu.
inananLAR yok. inanan bybars var.
aşağılama ya da kriminalize yok.
durum tespiti var.
üstelik salt bi cümle kurulmadı.
öncesinde inanma biçiminiz tüm süreçleri ve açık düşünsel tutarsızlıklarıyla ortaya kondu.
yanlış anladığınız kelime de düzeltildi.

siz ise rasyonalist ve materyalist kavramlarını aynı cümlede kurmak gibi vahim bir hata yaparak
yolun çok başında olduğunuzu gösterdiniz
rasyonalist yerine positivist deseydiniz hiç olmazsa hatalı da olsa bari doğru zemini yakalamış olurdunuz.

rasyonalist tavrın aslında tam da sizin tavrınız olduğunu farkedemeyecek kadar konuya yabancısınız

tek başına kendini doğrulayamayan
biri diğerini doğrulayamayan
sadece birini değil her üçünü de ancak sizin doğrulamanız gereken
ve doğrulama metodu olarak da ancak inanmaktan başka hiç bir temelinizin olmadığı net şekilde ortaya konulmuşken mağduru oynamaya kalkmak
sadece düşünsel/metodolojik patolojinize dair tespitimi haklı çıkarmakla kalmaz
karakterinizin de patolojiler içerdiğine dair tespitte bulunmamın somut delili olur sadece.

benim açımdan bu tartışma bitmiştir.
düşünmekten aciz olduğunuz için değil,
düşünce namusundan yoksun olduğunuz
ve çaresizlik içinde tutunacak birşey ararken
ancak bir demogoji bulabilip ona dört elle ve ısrarla sarılıp mağdura yattığınız için


Size göre patoloji olan benim düşunce yapım değil,İslam'ın özgün yapısı.Yani ben öyle düşünmüyorum,öyle kabul edip öyle inanıyorum,akıl ve mantığıma sığsa da sığmasa da.

Hiçbirşeyin arkasına gizlenmiyorum,gizlenmeye ihtiyacım da yok,niyetim de.Sadece düşundüğumü ve hissettiğimi aktarıyorum,o kadar.

Genelleme yapmadığınız için teşekkür ederim.Aşağilamak veya kriminalize etmeyi amaçlamıyor olsanız bile karşı taraf böyle anlayabilr mi acaba diye daha özenli bir dil kullansanız çok iyi olur bence.Benim yanlış anladığım,sizin düzelttiğiniz kelime hangisi ? Kaçırdım ya da dikkat etmedim.

Rasyonalizm=Akılcılık.
Materyalizm=Maddecilik
Pozitivizm=Olguculuk

İnsan maddeye hangi yöntemle ulaşabilir ? Bilimsel yolla.Bilim temelde nedir ? Akılcıdır.Bilimsel yöntemle ulaşılan nesnel sonuçlara ne denir ? Olgu .

Affedersiniz,kendimin sizin tarzda bir rasyonalist olduğunun farkında değilim galiba,bu sonuca nasıl vardınız ?

Bybars
09-02-2019, 12:02
Agresifiz,ön yargılıyız filan..Hep aynı tavırlar,hep..Biriniz de farklı cümle kuramıyorsunuz,farklı tavır alamıyorsunuz..

ÖLDÜRÜN diyen ben değilim,senin taptığın şey..Onu öldür,ötekini kırbaçla diyen biz değiliz,senin Allah'ın..Koyuyum mu önünüze ayetleri?
Hem böyle bir şeye ölümüne bağlanacaksın,sonra gelip, bu şeye bağlanmayanlara ama siz çok önyargılısınız,siz çok agresifsiniz,siz bizi aşağılıyorsunuz ..vb filan diyeceksiniz..

Bir de anlarmış gibi ayetlerden filan bahsedersiniz..Anlayan biziz,siz inanansınız..Sizin lugatınızda anlamak kelimesi yok,bizde de inanmak kelimesi yok..Haliyle ayetleri veya hadisleri çok anlamış gibi bize burada lanse etmeniz komik:)
Anlasanız,zaten otomatikman ateist olursunuz:)
Orada nefisten bahsediyor filan..Yooo..Orada nefisten filan bahsetmiyor..Direk YAKALADIĞINIZI ÖLDÜRÜN emri yazıyor..Hem de onlarca kez,farklı surelerde..
Ayetler yetmemiş,bir de hadislerde;mesela inandığınız peygamberiniz,sırf şiir okudular diye iki tane kadının öldürülmesi emrini vermiştir..Burada sizin söyleminizle nefis yok,müdafa yok..Sırf muhalif oldukları için öldürülen insanlar var..İslam tarihi baştan sona bu konuda örneklerle doludur..

Bugün mesela,sizin taptığınız şeye tapanların ülkelerinde,18 yaşından altında olmalarına rağmen idam kararı verilen çocuklar var..İçki içtiler diye veya zina ettiler diye öldürülen,taşlanan insanlar var..BUGÜN BİLE,DİKKAT EDİN..!

Geçmişte ne kadar vahşi şeyler yaşandığını,bugüne bakarak öngörebilirsiniz..

Zaten son cümlenizle,beni anında teyit etmişsiniz..:)
Birisi sizin taptığınız şeye eğer hakaret ederse,siz bu kişinin öldürülmesinden yana olduğunuzu ALENEN söylüyorsunuz..Hem de böyle bir forumda..:)

Benim bir dini foruma gidip,ateistlere hakaret edenlerin öldürülmesi gerektiğini söylediğimi düşünün biraz..
Düşünebilir misiniz?Sorun da bu ya:)

Sevgili Bybars;bir sonraki mesajında,bize hoşgörüden/sevgiden bahsedecekmiş..Merakla bekliyoruz mesajını:)

❤❤❤😉😉😉

Bybars
09-02-2019, 12:10
Kendinize YALAN söyleyerek yaşamın anlamına varmak nasıl bir duygu ?

Bize aleni bir şekilde yalan söylemeniz sebebi ile kınıyorum sizi.

" Görmedim ama ŞAHİTİM " akıl tutulması

Eee,din ve inanç böyle birşey.Siz özgürsünüz,hayatınızı bir yalana (!) adayıp adamamak sizin elinizde.

ilahimasal
09-02-2019, 13:04
Eee,din ve inanç böyle birşey.Siz özgürsünüz,hayatınızı bir yalana (!) adayıp adamamak sizin elinizde.

Anlamadınız galiba.

Kendinizi adadığınız yalandan değil. Sizin yalancı olmanızın yaşamınızdaki ANLAMI nasıl bir duygu diye sordum.

Kendinizi adadığınız inancın YALAN olduğunu sizde bizde biliyoruz zaten.

Bybars
09-02-2019, 13:23
Anlamadınız galiba.

Kendinizi adadığınız yalandan değil. Sizin yalancı olmanızın yaşamınızdaki ANLAMI nasıl bir duygu diye sordum.

Kendinizi adadığınız inancın YALAN olduğunu sizde bizde biliyoruz zaten.

Anlamsız,amaçsız,hiçlik ve boşluğa dayalı bir inançsızlıktan çok daha iyi,seni de beklerim.

Ben kimseye yalan söylemiyorum,sadece böyle inanıyorum diyorum.Kandırıyorsam kendimi kandırıyorum,kime ne.

Bybars
09-02-2019, 13:30
Bir ateist kendi bireysel hayatının bir amacı ve anlamı olduğunu iddia edebilir ama bunu rasyonel olarak temellendiremez.

Ahlaksız
09-02-2019, 13:54
Bir ateist kendi bireysel hayatının bir amacı ve anlamı olduğunu iddia edebilir ama bunu rasyonel olarak temellendiremez.
Müslümansınız,müslüman..Bundan daha KÖTÜ bir şey olabilir mi?Hele bu yüzyılda..!

Bir de RASYONEL filan diyorsunuz:D
Rasyonelmiş:D

Karıncalar konuşuyor,kuşlar gökyüzünden taş atıyor,balık bir insanı karnında günlerce taşıyor,döl kaburgadan geliyor,beyin yerine kalp düşünüyor,bakire doğuruyor...vb

Tüm bunlar sizin ''kutsal'' dediğiniz kitapta yazılı..Böyle bir kitabı duvara asıp,''siz gayrimüslimler,yaşamınızı rasyonel bir şekilde temellendiremezsiniz'' diyorsunuz:D
Yahu,sen bizi ne yapacaksın,sen yaşamını neye göre düzenliyorsun,ona bak:D

ilahimasal
09-02-2019, 14:13
Anlamsız,amaçsız,hiçlik ve boşluğa dayalı bir inançsızlıktan çok daha iyi,seni de beklerim.

Ben kimseye yalan söylemiyorum,sadece böyle inanıyorum diyorum.Kandırıyorsam kendimi kandırıyorum,kime ne.

Yaşamı , anlamlı amaçlı kılmak için YALANCI olun diyorsun yani.
İnançlı insanlardan beklenen bir tavsiye.

Ateistler dediğin insanlarda bir boşluk olduğu iddiasında olan sizssiniz.
Ateistler size , boşluktayızmı dediler ki , böyle bir YALANA baş vurdunuz?

İnanç insanı YALANA sürüklüyor gibi bir durum var galiba.

İnançlı insanlar YALANCIDIR önermemden rahatsız olmazssınız umarım.

Yalancı olduğunuzu kabul ediyorsunuz zaten.

Ha bu arada evrende BOŞLUK yok.

Bybars
09-02-2019, 15:16
[QUOTE=Ahlaksız;632791]Müslümansınız,müslüman..Bundan daha KÖTÜ bir şey olabilir mi?Hele bu yüzyılda..!

Bir de RASYONEL filan diyorsunuz:D
Rasyonelmiş:D

Karıncalar konuşuyor,kuşlar gökyüzünden taş atıyor,balık bir insanı karnında günlerce taşıyor,döl kaburgadan geliyor,beyin yerine kalp düşünüyor,bakire doğuruyor...vb

Tüm bunlar sizin ''kutsal'' dediğiniz kitapta yazılı..Böyle bir kitabı duvara asıp,''siz gayrimüslimler,yaşamınızı rasyonel bir şekilde temellendiremezsiniz'' diyorsunuz:D
Yahu,sen bizi ne yapacaksın,sen yaşamını neye göre düzenliyorsun,ona bak:D[/QUOTE:director:]

Bu yüzyılda bir nükleer savaş çıksa dünya aniden taş devrine döner,bu durumu mutlaklaştırmamak lazım yani.

Bybars
09-02-2019, 15:24
Yaşamı , anlamlı amaçlı kılmak için YALANCI olun diyorsun yani.
İnançlı insanlardan beklenen bir tavsiye.

Ateistler dediğin insanlarda bir boşluk olduğu iddiasında olan sizssiniz.
Ateistler size , boşluktayızmı dediler ki , böyle bir YALANA baş vurdunuz?

İnanç insanı YALANA sürüklüyor gibi bir durum var galiba.

İnançlı insanlar YALANCIDIR önermemden rahatsız olmazssınız umarım.

Yalancı olduğunuzu kabul ediyorsunuz zaten.

Ha bu arada evrende BOŞLUK yok.

Sizi hiçbirşeye zorlamıyorum,teklif var ısrar yok.Ben böyle inanıyorum,kendime göre sebeblerim ve gerekçelerim var.Yalan olduğu somut olarak ispatlanmış olan birşeye inanmam mümkün değil.

Ateist olup da bir boşluğa ve hiçliğe düştüğünü söyleyip tekrar maneviyata dönen insanlar var,bunların hepsi patolojik,yalancı,anormal manyak felan mı ?

70 yıl yaşayıp da sonunda yok olacağını düşunen bir insan bu süreç boyunca ne yaparsın hepsinin boşa gideceğini de düşunmez mi hiç ? Ahiret yok,hesap yok,mizan yok,ödül yok,ceza yok,sadece kocaman bir yokluk var.Senin yaşadığın 70 yılın bu evrenin 15 milyar yıllık ömründe ne ağırlığı olabilir ki zaten.

"Doğa boşluk kabul etmez" sözünu nasıl yorumluyorsunuz merak ettim.

bilgivehis
09-02-2019, 15:41
Bir ateist kendi bireysel hayatının bir amacı ve anlamı olduğunu iddia edebilir ama bunu rasyonel olarak temellendiremez.

Bir ateist aklını kullandığı için zaten teist karşıtı olmuştur, daha ne gibi rasyonelistlik bekliyorsun?

İlla ki, hedefi olan uyduruk bir inanca mı sahip olması gerekir, yaşam felsefesini böyle mi değerlendiriyorsunuz?

Ateist aklını kullanma özgürlüğü düşüncesine sahip olduğu için ateisttir, aklını kullanma özgürlüğü sizin için bir şey ifade etmiyordur herhalde.

Rasyonelliği bir ölçü olarak kabul etsen dahi yine yanılırsınız, ateistin teist karşıtı olması zaten başlı başına onun ölçüsüdür. Yaşama biçiminde ise din ve yaratıcı yalanı olmadığı için kendi özgürlüğüne sahip olması yine bir ölçüdür.

ilahimasal
09-02-2019, 15:54
Sizi hiçbirşeye zorlamıyorum,teklif var ısrar yok.Ben böyle inanıyorum,kendime göre sebeblerim ve gerekçelerim var.Yalan olduğu somut olarak ispatlanmış olan birşeye inanmam mümkün değil.

Ateist olup da bir boşluğa ve hiçliğe düştüğünü söyleyip tekrar maneviyata dönen insanlar var,bunların hepsi patolojik,yalancı,anormal manyak felan mı ?

70 yıl yaşayıp da sonunda yok olacağını düşunen bir insan bu süreç boyunca ne yaparsın hepsinin boşa gideceğini de düşunmez mi hiç ? Ahiret yok,hesap yok,mizan yok,ödül yok,ceza yok,sadece kocaman bir yokluk var.Senin yaşadığın 70 yılın bu evrenin 15 milyar yıllık ömründe ne ağırlığı olabilir ki zaten.

"Doğa boşluk kabul etmez" sözünu nasıl yorumluyorsunuz merak ettim.

Bay bars

Ancak laf yarıştırıyorsun.

Evet zorlamadın. Zaten orada yazdım TAVSİYE etmişsin.

Halbuki , yaşamınızın anlamı olan inanç sistemi ZORLAR , olmadı öldürür. Sebebi ise , YALANA ortak olup , yalan söyleme konusunda taraf olunmamasıdır.


Şu boşluga düşmüş hikayelerinede fazla girmeyin. Boşluk yok dedik ya !

Bay bars sen YALANCI olabilirsin , bunu bize direk söylemene gerek yok. Bu durumun başka bir problemli insan halinizi ortaya koyuyor. Kusuruma bakmayın ama arsız olduğunuzu gösteriyor.

Ne demek , " tanrıyı görmedim ama sahitim "

Bu durum hem yalancı hem arsız olmak anlamına geliyor..

Mesele ANLAM değil mi ? İnançlı insanlar için, İşte anlamlı bir yaşam şekli.

Khaos
09-02-2019, 16:11
Bir ateist kendi bireysel hayatının bir amacı ve anlamı olduğunu iddia edebilir ama bunu rasyonel olarak temellendiremez.

bay bybars

ne kadar vahim hatalar yapıyorsunuz.
her iletiniz bir diğeriyle derin tutarsızlık içinde.
lütfen felsefenin alanına girmeyin, teolojide kalın.
o alan sizin alanınız değil.

tam tersine; olgusal olarak temellendiremez.
ancak rasyonel olarak temellendirebilir.
tam da bu nedenle materyalizm ve rasyonalizm kavramlarını aynı cümlede kurmanıza itiraz edildi.

önemli olan gerçeklerdir. gerçekler olgulara dayalıdır.olguları görmezden gelen akıl ise gerçekdışı önkabullerle hareket edebilir.zaten sizin de güya yaptığınız/yapmaya çalıştığınız odur.

hayatın anlamlı amaçlı inançlı olması durumunun daha iyi olduğuna dair önkabülünüz temelden yoksun.

ne kadar da çok önkabülünüz var.
hepsi de gerçekdışı, olgusal temeli olmayan aklileştirmelere dayalı.

şunu çok iyi biliyoruz.

sizin için de hayatın anlamı ya da amacı falan önemli değil.
önemli olan kendinizi ölümsüz olduğunuza inandırabilmeniz.

o nedenle tanrıyı anlamı amacı yaratıyorsunuz ve kendi yarattığınız yalana secde ediyorsunuz.
ucuz bir uyuşturucu

neyzen teyfik ustanın dediği gibi

hayat; üçbuçuk ile dört arasındadır
kimileri üçbuçuk atar, kimileri dört dörtlük yaşar.

sizin sufilerin bir sözüyle kapatayım.
derler ki: tatmayan bilmez..

karşınızdakilerin çoğu eski müslüman hatta islamcı.

siz ise ne ateist ne materyalist ne varoluşçu ne absurdist ne nihilist
hiç birisini deneyimlememişsiniz.

bu sularda yüzecek yelken açacak ne birikiminiz ne cesaretiniz olmamış.

buna rağmen
''Anlamsız,amaçsız,hiçlik ve boşluğa dayalı bir inançsızlıktan çok daha iyi,seni de beklerim.''
gibisinden zırva retorikler kasmışsınız.nerden biliyosunuz daha iyi olduğunu. biz sizin yaşadığınızı yaşadık. siz bizim yaşadığımızı yaşadınız mı.

siz burda ne yapıyosunuz
tebliğ falan mı
gülünç olmayın

elbetteki ben hiçim ve herşeyim
ama yalanlarla ölümsüzlüğe inanıp mutlu olmaya kalkacak bir korkak değilim

sizin felsefeyle, anlam ya da amaçla da ilginiz yok

tek probleminiz ölüm denen gerçeği kabul edecek cesaretiniz yok.
kendinizi uyuşturucuyla mutlu ediyorsunuz.

hayatın kendisi ölümlü bile olsa mutluluk verici
acı da verici
herşeyiyle ne ise o
siz kendinizi başa çıkamadığınız korkularınızdan arındırın diye üretip ona yüklemeye kalktığınız rasyonalize edilmiş zırvalarla da ilgilenmiyor.
kendi yolunda akıp gidiyor

Bybars
09-02-2019, 16:16
[Bir ateist aklını kullandığı için zaten teist karşıtı olmuştur, daha ne gibi rasyonelistlik bekliyorsun?

İlla ki, hedefi olan uyduruk bir inanca mı sahip olması gerekir, yaşam felsefesini böyle mi değerlendiriyorsunuz?
/QUOTE]

Non Teist olmak sizi sağlam,genel geçer,sistemik bir felsefi temele oturtmaya yetmez.

[QUOTE]Ateist aklını kullanma özgürlüğü düşüncesine sahip olduğu için ateisttir, aklını kullanma özgürlüğü sizin için bir şey ifade etmiyordur herhalde.

Aklınızı özgürce kullanabilirsiniz ama herşeyi akla göre belirleyemezsiniz.Aklın da bir sınırı olduğu herkesin mâlumu.İslam da aklınızı kullanın diyor.

Rasyonelliği bir ölçü olarak kabul etsen dahi yine yanılırsınız, ateistin teist karşıtı olması zaten başlı başına onun ölçüsüdür. Yaşama biçiminde ise din ve yaratıcı yalanı olmadığı için kendi özgürlüğüne sahip olması yine bir ölçüdür.


Non Teistseniz eğer rasyonel bir felsefî sisteme dayanmanız zorunludur,ölçu budur.

Bybars
09-02-2019, 16:33
Halbuki , yaşamınızın anlamı olan inanç sistemi ZORLAR , olmadı öldürür. Sebebi ise , YALANA ortak olup , yalan söyleme konusunda taraf olunmamasıdır.


Türkü;

İslam tebliğ,teklif ve telkin dinidir,inanma zorunluluğu olmadığı ama bu tercihin ahirette karşılığı olacağı söylenir.Zorlama iddiası tamamen bazı ayetlerin yanlış yorumundan kaynaklanmaktadır.

Bybars
09-02-2019, 16:36
bay bybars

ne kadar vahim hatalar yapıyorsunuz.
her iletiniz bir diğeriyle derin tutarsızlık içinde.
lütfen felsefenin alanına girmeyin, teolojide kalın.
o alan sizin alanınız değil.

tam tersine; olgusal olarak temellendiremez.
ancak rasyonel olarak temellendirebilir.
tam da bu nedenle materyalizm ve rasyonalizm kavramlarını aynı cümlede kurmanıza itiraz edildi.

önemli olan gerçeklerdir. gerçekler olgulara dayalıdır.olguları görmezden gelen akıl ise gerçekdışı önkabullerle hareket edebilir.zaten sizin de güya yaptığınız/yapmaya çalıştığınız odur.

hayatın anlamlı amaçlı inançlı olması durumunun daha iyi olduğuna dair önkabülünüz temelden yoksun.

ne kadar da çok önkabülünüz var.
hepsi de gerçekdışı, olgusal temeli olmayan aklileştirmelere dayalı.

şunu çok iyi biliyoruz.

sizin için de hayatın anlamı ya da amacı falan önemli değil.
önemli olan kendinizi ölümsüz olduğunuza inandırabilmeniz.

o nedenle tanrıyı anlamı amacı yaratıyorsunuz ve kendi yarattığınız yalana secde ediyorsunuz.
ucuz bir uyuşturucu

neyzen teyfik ustanın dediği gibi

hayat; üçbuçuk ile dört arasındadır
kimileri üçbuçuk atar, kimileri dört dörtlük yaşar.

sizin sufilerin bir sözüyle kapatayım.
derler ki: tatmayan bilmez..

karşınızdakilerin çoğu eski müslüman hatta islamcı.

siz ise ne ateist ne materyalist ne varoluşçu ne absurdist ne nihilist
hiç birisini deneyimlememişsiniz.

bu sularda yüzecek yelken açacak ne birikiminiz ne cesaretiniz olmamış.

buna rağmen
''Anlamsız,amaçsız,hiçlik ve boşluğa dayalı bir inançsızlıktan çok daha iyi,seni de beklerim.''
gibisinden zırva retorikler kasmışsınız.nerden biliyosunuz daha iyi olduğunu. biz sizin yaşadığınızı yaşadık. siz bizim yaşadığımızı yaşadınız mı.

siz burda ne yapıyosunuz
tebliğ falan mı
gülünç olmayın

elbetteki ben hiçim ve herşeyim
ama yalanlarla ölümsüzlüğe inanıp mutlu olmaya kalkacak bir korkak değilim

sizin felsefeyle, anlam ya da amaçla da ilginiz yok

tek probleminiz ölüm denen gerçeği kabul edecek cesaretiniz yok.
kendinizi uyuşturucuyla mutlu ediyorsunuz.

hayatın kendisi ölümlü bile olsa mutluluk verici
acı da verici
herşeyiyle ne ise o
siz kendinizi başa çıkamadığınız korkularınızdan arındırın diye üretip ona yüklemeye kalktığınız rasyonalize edilmiş zırvalarla da ilgilenmiyor.
kendi yolunda akıp gidiyor

Rasyonel olarak temellendirin o zaman , merakla bekliyorum.

ilahimasal
09-02-2019, 16:49
Türkü;

İslam tebliğ,teklif ve telkin dinidir,inanma zorunluluğu olmadığı ama bu tercihin ahirette karşılığı olacağı söylenir.Zorlama iddiası tamamen bazı ayetlerin yanlış yorumundan kaynaklanmaktadır.

By bars

Boş ver şu boş islami tartışmaları.

Görmediğiniz bir şeye ŞAHİTLİK ettiğiniz için biz YALANCIYIZ de kapansın konu .

Başka bir konuda müslüman biriside YALANI yazmış .

Evrenin işleyişinin kuranda keşfedildigi yazılmış mış..


Hani yalan söylenirde ARSIZ laşılmazki.

Tamam sizin YAŞAM ANLAMINIZ yalalancılık.

Khaos
09-02-2019, 16:54
Rasyonel olarak temellendirin o zaman , merakla bekliyorum.

yahu siz gerçekten ya patolojik derecede anlama özürlüsünüz
ya da feci unutkansınız

ben en başından beri; anlam yok amaç yok çünkü olgusal karşılığı yok diyorum

benim böyle bir ihtiyacım da yok.

sizin ihtiyacınız var ve siz de ihtiyacınızı giderecek yalanları rasyonel olarak üretip duruyorsunuz.
her bir iletiniz itiraf dolu

''70 yıl yaşayıp da sonunda yok olacağını düşunen bir insan bu süreç boyunca ne yaparsın hepsinin boşa gideceğini de düşunmez mi hiç ? Ahiret yok,hesap yok,mizan yok,ödül yok,ceza yok,sadece kocaman bir yokluk var.Senin yaşadığın 70 yılın bu evrenin 15 milyar yıllık ömründe ne ağırlığı olabilir ki zaten.''

bu sizin iletinizde var.
farkında dahi değilsiniz kendinizi ele vermişsiniz.

üstelik size yazılan 108 nolu bir karış iletiyi okumadan anlamadan ordan bir cümle alıntılayıp
tam tersini savunan adama buyrun temellendirin demişsiniz

a.camus'a göre saçma trajedidir
sartre'ye göre mide bulandırıcı
beckett'e göre ise gülünç

tahmin edin siz saçmaladıkça sizce ben ne yapıyorum

Bybars
09-02-2019, 17:16
Sayın Nihilist
ancak rasyonel olarak temellendirebilir.

Tamam da bu cümleyi siz kurmadınız mı ? İhtiyacıniz var ya da yok.Bu hayatın anlamı var mı sorusu sizin bireysel ihtiyaçlarınıza bağlı değil,ontolojik temelli birşeydir.Yani sizden bağımsız.Evrenin neden yaratıldığının sizle ya da benle tekil olarak ne alakası var meselâ ?

Okudum iletinizi,bir cümlenizi alıntıladım,tek anlamlı cümleniz oydu çünkü,diğerleri ezber.

Bybars
09-02-2019, 17:20
By bars

Boş ver şu boş islami tartışmaları.

Görmediğiniz bir şeye ŞAHİTLİK ettiğiniz için biz YALANCIYIZ de kapansın konu .

Başka bir konuda müslüman biriside YALANI yazmış .

Evrenin işleyişinin kuranda keşfedildigi yazılmış mış..


Hani yalan söylenirde ARSIZ laşılmazki.

Tamam sizin YAŞAM ANLAMINIZ yalalancılık.
😎😎😎😆😆😆

Bybars
09-02-2019, 17:28
Nihilist

bu sizin iletinizde var.
farkında dahi değilsiniz kendinizi ele vermişsiniz.

Kendimi ele vermekten çekinmem,neysem o'yum,içim dışım bir,zikrim neyse fikrim o.

Bybars
09-02-2019, 17:29
Sayın nihilist olgusal olarak temellendirin demem zaten,inançsızlığın nasıl bir olgusu olacak ki onunla temellendirebilesiniz.Öldükten sonra yok olmayı felan mi ispatlayacaksınız ki.

Khaos
09-02-2019, 17:33
Sayın Nihilist


Tamam da bu cümleyi siz kurmadınız mı ? İhtiyacıniz var ya da yok.Bu hayatın anlamı sizin bireysel ihtiyaçlarıniza bağlı değil,ontolojik temelli birşeydir.

iyi de arkadaşım

o cümleyi niye kurduğumu anlayabilecek kapasiten yok işte

o cümlede deniliyor ki
olgusal olarak temellendirilemez.
rasyonel temellendirilmesi de zırvalamaktır.
bunu anlayamadınız mı

hala daha ontolojik temel diyorsun.
ben de diyorum ki yok öyle bi temeli
o nedenle rasyonalizm ve materyalizm aynı cümlede eğreti durur.

sense hala daha anlamı nerde temellendirebileceğine dahi karar veremedin
bir oraya bu buraya dönüp saçmalayarak beni güldürmeye çalışıyosun
bırak soytarılığı
düşünce namusun yok bunu daha baştan ele verdin
kendi korkularını da bize yansıtma

yalan olgusal temele kendini dayandırmaz
yalan kendine rasyonalize edilmiş temel arar

hayata anlam yüklemek tanrı yaratmak insanın ihtiyaçtan ürettiği yalanlardır
yöntemi de rasyonalizmdir

aloooo kime konuşuyorum
aynı şeyi kaç kere daha tekrarlamalıyım

anlam ve amaç yok
olgusal temeli yok
materyalist dünya görüşünün anlam ve amaç ihtiyacı yok

bizim işimiz gerçeklerle/olgularla

anlam ve amaç var diyen sensin
bunu olgusal temellendiremezsin
ateist de temellendiremez
temellendirmeye kalkan kim olursa olsun ister teist ister non-teist olguyu görmeyip rasyonalizasyona geçecek

yani yalan üretecek.
sen zaten üretiyosun.
bide zırvalıyosun, ontolojik temellidir diye.

eğer ateist de anlam üretmeye kalkacak ise senin yaptığını yapacak.
senin yalanlarla tanrı icat etmen gibi o da yalanlarla anlam icat edecek.

tartıştığın adamları karıştırma.
yeterince gülünç durumdasın. saçmalama artık. toparla biraz.

"ictenlik"
09-02-2019, 18:47
Sayın nihilist olgusal olarak temellendirin demem zaten,inançsızlığın nasıl bir olgusu olacak ki onunla temellendirebilesiniz.Öldükten sonra yok olmayı felan mi ispatlayacaksınız ki.

yanlış ama

Olgunun inançsızlık değil de "Kişisel Tanrısızlık" vb. (Kişisel bir Tanrının bireysel vicdanda açık reddi) olarak ele alınması, gerekir.
"İnançsız" yerine "Tanrının olmadığını düşünen birey", "Tanrının varolmasına olasılık vermeyen birey", " ,"Bireysel bir Tanrının varolmadığını düşünen bunu kabullenmeyen ya da bu düşünceyi onaylamayan birey" "Tanrı sorununu bilgisel olarak çözümlemiş birey" vb,. adlandırmalar alması gerektiği bilinmeli, bence..

Tanrının olmadığını gerekçelemenin bin türlü (birden çok) nedeni var. Vicdani, bilgisel, akılsal, bilişsel , "bunu söyleyen diğerlerine olan güven", "bilimsel şüphecilik" vb. vb.
İnanç kutusuna kapatılıp hapsedilmeli

Bence inançsızlık belirtmesi verilmişse, önce karşı tarafa bunun düzenlemesinin ve düşünülmesinin bildirmesi ve sonra da karşı tarafa (antiye ve antilere) ait bilinmeyen kavramların araştırmasının, açık bilgi araştırması yapılmasının öğütlenmesi gerekiyor

Binbir türlü inançsızlık biçimi -ve sentezi- var.

Bir de sizin dediğiniz biçimde tüm "inançsızlık" türleri ölümden sonra yok-olma öğütlemiyor ve örgütlemiyor..
Kimi, aslına ve öze dönüş, kimi bengi dönüş (çevrimsellik) ve geldiği duruma geri katılma ve varlığa geri kazanım, (içe ve önceki duruma geri dönme gibi), kimi yaşamlar döngüsü ve karma vb. anlayışlarla aslında bilindik monoteizmden çok daha sofistike ölüm sonraları önerir ve benimseler ..
Teolojik/monoteist ölüm sonrası, dümdüz bir çizgi ya da bilinmez bir hapis, belirsizlik ve kara ve karanlık çağrıştırır, kötü hisler çağrıştırır, Bupbulanık ve kapkaradır..

Bir de diyelim ki; Bana göre sen inançsızsın (senin ki inanç değil yanılgı ve varsayma ve öylesanma çünkü, diğerlerini dediğine kanış/kanma ve sürüyle beraberlik-uyum bu )
çünkü inancını neye temelleyeceğini bilmiyorsun
Kişisel bir Tanrı-nın varsayımına inanç temelledim demekle inanç mı oluyor sanıyorsun sen?
Bana göre ise bu "varsayım" ve "yanılgı" diyelim mesela
Altında gerçek bir Tanrı yoksa inancın nerde ?
Ben sana "varsayan" ya da "yanılan" dersem? örneğin...

İnançsız kavramını nahoş buluyorum...
..

Ahlaksız
09-02-2019, 19:10
Bu yüzyılda bir nükleer savaş çıksa dünya aniden taş devrine döner,bu durumu mutlaklaştırmamak lazım yani.
Ben ne diyorum,sen ne diyorsun?
Mesela ''Senin taptığın şey,beyin denen organı bile bilmiyor'' diyorum,sen bana nükleer savaştan,taş devrinden bahsediyorsun:painkiller:

Bybars
09-02-2019, 19:12
iyi de arkadaşım

o cümleyi niye kurduğumu anlayabilecek kapasiten yok işte

Kapasitemi sorgulamak size düşmez.Okuduğumu anlayabiliyorum.Ukâlalaşmaya gerek yok.

o cümlede deniliyor ki
olgusal olarak temellendirilemez.
rasyonel temellendirilmesi de zırvalamaktır.
bunu anlayamadınız mı

hala daha ontolojik temel diyorsun.
ben de diyorum ki yok öyle bi temeli
o nedenle rasyonalizm ve materyalizm aynı cümlede eğreti durur.



Rasyonel bir temel bulma çabası ontolojik bir arayıştır ve insanın fıtratında vardır.Zırva da sizin boğulduğunuz ve kendiniz kurtaramadığınız materyalist bataklıktır.

Materyalizm ve rasyonalizmin aynı cümlede eğreti durur,evet katılıyorum.Çünkü aklını düzgün kullanabilen bir insan için materyalizm kadar saçma ve temelsiz bir felsefi görüş yoktur.Tamam madde var,inkar edilemez bir gerçek ama ezelî ve mutlak değil.Anlayın bunu.

sense hala daha anlamı nerde temellendirebileceğine dahi karar veremedin

Hayır,aklım bu konuda son derece berrak.Anlam arayışı ontolojik bir arayıştır ve rasyonel olarak temellendirilmelidir.Anlaşılmayan bir şey var mı ?

bir oraya bu buraya dönüp saçmalayarak beni güldürmeye çalışıyosun
bırak soytarılığı[QUOTE]

Ben size böyle kişisel saldırı niteliğinde cümleler kuruyor muyum ? Teessüf ederim,gerçekten kırılıyorum,inciniyorum.

[QUOTE]düşünce namusun yok bunu daha baştan ele verdin
kendi korkularını da bize yansıtma

Düşunce namusu konusunda herkesten daha hassasımdır.Bu tartışmada nerede bunu ihlal etmişim ?

Neyden korkuyormuşum da bunu size yansıtmaya çalışıyormuşum ?

yalan olgusal temele kendini dayandırmaz
yalan kendine rasyonalize edilmiş temel arar

Din ve inancı yalan olarak gördükten sonra bu cümleleri kurmanız normal.

hayata anlam yüklemek tanrı yaratmak insanın ihtiyaçtan ürettiği yalanlardır
yöntemi de rasyonalizmdir


Nasıl bir ihtiyaçtır bu ?

[anlam ve amaç yok
olgusal temeli yok
materyalist dünya görüşünün anlam ve amaç ihtiyacı yok/QUOTE]

Ot gibi yaşayalım mı o zaman ? Bir hayvandan farkımız olmasın mı ? Hayvanları aşağılamıyorum,yalnızca farktan bahsediyorum.Anlam arayışı insanlığın yaşı ile eşittir.

[QUOTE]anlam ve amaç var diyen sensin
bunu olgusal temellendiremezsin
ateist de temellendiremez
temellendirmeye kalkan kim olursa olsun ister teist ister non-teist olguyu görmeyip rasyonalizasyona geçecek

Anlam ve amaç benim inancıma göre var ve yaşamımı buna göre düzenliyorum.Siz de inanmıyorsunuz ve istediğiniz gibi yaşıyorsunuz.Sorun ne ? Tartışmayalım mı ? Görüş ve fikir belirtmeyelim mi ? Usül ve adap çerçevesinde tabii ki.

Ahlaksız
09-02-2019, 19:18
Ah Bybars ah:)
Yukarıda inancına hakaret edenin öldürülmesi gerektiğini söyledin ya da ima ettin..Bana gülücükler attın filan..Ondan sonra herkes inanmamakta özgürdür veya tartışmayalım mı gibi şeyler diyorsun..

Bybars
09-02-2019, 19:18
Ben ne diyorum,sen ne diyorsun?
Mesela ''Senin taptığın şey,beyin denen organı bile bilmiyor'' diyorum,sen bana nükleer savaştan,taş devrinden bahsediyorsun:painkiller:

Sen de hiç usül ve adap yok mu yahu ! Senin taptığın şeymiş ! Sen benimle muhatap olma lütfen . Baştan kaybediyorsun çünkü .

Ahlaksız
09-02-2019, 19:23
Sen de hiç usül ve adap yok mu yahu ! Senin taptığın şeymiş ! Sen benimle muhatap olmayın lütfen . Baştan kaybediyorsun çünkü .
Yaşın en fazla 25..!

Tapma kelimesinden bile rahatsız oluyorsun..Beyfendi,ne dememizi istersiniz burada?
Allah celle celalühü mü?
Böyle mi arzu edersiniz?
Hazreti Muhammad,sallallahu aleyhi vesselem filan:D

Sanki seni ciddiye alan var da..Ben açık açık hep söylerim forumda..Bir Müslümanı ciddiye alıp konuşamazsınız/tartışamazsınız..Bakma benim burada sizin gibilerle yazıştığıma..

Bybars
09-02-2019, 19:29
Ah Bybars ah:)
Yukarıda inancına hakaret edenin öldürülmesi gerektiğini söyledin ya da ima ettin..Bana gülücükler attın filan..Ondan sonra herkes inanmamakta özgürdür veya tartışmayalım mı gibi şeyler diyorsun..

Hakaret eden öldürebilir demedim,yanlış anlamışsın işte.Hakaret edilmeden inanmadığını açıklayabilir bir insan anlamında dedim.Şiddet ve tehdit kelimelerinden sonra hakaret kelimesi gelince öyle anlaşılmış olabilir.Ayrıca hakaret etme bir özgürlük değildir,bu evrensel insani bir kuraldır.

Ben de senin gibi bir edep yoksunu ile konuşmaya bayılmıyorum.Hadi git kumda felan oyna sen😆😆😆😂😂😂

Bu arada yaşım 24 . Yaklaştın👍👍

Ahlaksız
09-02-2019, 19:35
Hakaret eden öldürebilir demedim,yanlış anlamışsın işte.Hakaret edilmeden inanmadığını açıklayabilir bir insan anlamında dedim.Şiddet ve tehdit kelimelerinden sonra hakaret kelimesi gelince öyle anlaşılmış olabilir.Ayrıca hakaret etme bir özgürlük değildir,bu evrensel insani bir kuraldır.

Ben de senin gibi bir edep yoksunu ile konuşmaya bayılmıyorum.Hadi git kumda felan oyna sen😆😆😆😂😂😂
Senin yaşın kadar islamı yaşamışlığım var..Bana maval okuma..Ne yazdığın yukarıda duruyor..Bak şunu yazdın;
Kur'an'daki savaş,cihat,öldürme ayetleri tamamen nefs i müdafaayı öngören aydtlerdir.Bir insan sırf inanmıyorum dediği için öldürülemez,Kur'an'da bunu emretmemiştir.Tabi şiddete,tehdide,hakarete yeltenmiyorsa..
Hem ayetlerde,hem de hadislerde inanmayanların bir gerekçe gösterilmeden öldürülmesine dair onlarca/yüzlerce veri var..
ZIRNIK bilgin yok..Çocuksun sen..
Şiddete yeltendim,gittim imama bir yumruk atıp,taptığı şeye küfrettim diyelim;sana göre öldürülmem lazımmış..Bunu söylüyorsun..Ne söylediğinin farkında ol biraz..

Bybars
09-02-2019, 19:43
Senin yaşın kadar islamı yaşamışlığım var..Bana maval okuma..Ne yazdığın yukarıda duruyor..Bak şunu yazdın;

Hem ayetlerde,hem de hadislerde inanmayanların bir gerekçe gösterilmeden öldürülmesine dair onlarca/yüzlerce veri var..
ZIRNIK bilgin yok..Çocuksun sen..
Şiddete yeltendim,gittim imama bir yumruk atıp,taptığı şeye küfrettim diyelim;sana göre öldürülmem lazımmış..Bunu söylüyorsun..Ne söylediğinin farkında ol biraz..

Sen İslamı yaşamışsin güya ama İslam seni yaşamamış sonunda kendini bulmuşsun ama nick'indeki gibi.

Bir müslümana şiddet uygulamanız İslam'a zarar vermez.Bir insanın öldürülmesi de İslam'a birşey kazandirmaz.Ama nefs i müdafaa diye birşey var,insan doğal olarak kendini savunur bireysel olarak.Eğer İslami bir devlet varsa suçun cezasını devletin mahkemesi belirler.Bunun da esasları vardır.

Ahlaksız
09-02-2019, 19:49
Sen İslamı yaşamışsin güya ama İslam seni yaşamamış sonunda kendini bulmuşsun ama nick'indeki gibi.

Bir müslümana şiddet uygulamanız İslam'a zarar vermez.Bir insanın öldürülmesi de İslam'a birşey kazandirmaz.Ama nefs i müdafaa diye birşey var,insan doğal olarak kendini savunur bireysel olarak.Eğer İslami bir devlet varsa suçun cezasını devletin mahkemesi belirler.Bunun da esasları vardır.
Çocuksun diyorum,anında kurduğun cümlelerle teyit ediyorsun beni..
Naifsin sen:D
Senin gibileri kandırıp cemaatlere filan alıyorlar,sonra kullanıyorlar işte..

"ictenlik"
09-02-2019, 19:49
Sayın nihilist olgusal olarak temellendirin demem zaten,inançsızlığın nasıl bir olgusu olacak ki onunla temellendirebilesiniz.Öldükten sonra yok olmayı felan mi ispatlayacaksınız ki.

Bu konu da yazılmış bir yazımla ya da onun kısaca gözden geçirilmiş bir haliyle birlikte

"İnançsızlık belirtmesini kabul etmediğimi/tanımadığımı (etmediğimizi)tanımadığımızı) belirtmiştim/belirtmiştik..."

"İnançsızlık" etiketini kabul etmiyoruz. Tanımıyoruz.
Saygılar


Uydurtu'nun Savunması -13.09.2017

Olmayan tanrıyı yadsımak ya da yoksaymak gibi bir problematik ortaya konamaz /oluşturulamaz baştan...

Biz bu problematiği baştan reddediyoruz. Bir şeyin karşıtı değiliz...

İnanmıyor felan değiliz.. Bunu siz uyduruyorsunuz/söylüyorsunuz...
bu ifadeyi reddediyoruz. Bu tanımı reddediyoruz. doğru tanımlayın lütfen...

Bu ifade diziliş ve algı -algılatma bu baştan saçmadır. yanıltmacadır..

inanmamak ? yanlış
..olmayanı -biz ilan ediyoruz/bildiriyoruz.

Tanrıya inan-ma-mak diye bir sistematik/olgu yoktur...

Eğer iş belginse, kişi farkındaysa, baştan olmayan tanrının, baştan beri olmayışının belgin görülü ve kabulü ertesinde bu neyin reddidir...
Siz reddediyorsunuz ve bu düşünceyi çarpıtıyorsunuz...
Bunun, olmayanın, varsızlığının deyimi ve iletimi pratiğini siz nasıl inanç reddine çürütüsünüz ve bağlarsınız, ve indirgersiniz.

"Tanrının varsızlığı iletmesi" paradigması inanç reddine çözümlenemez, bağlanamaz-indirgenemez
Bu tahliliniz değiştirin önce:

İnançsız ne demektir siz ne saçmalıyorsunuz?
Kimmiş inançsız

İş eğer tanrının varlığını yadsımak ve yoksaymak noktasına çekilecekse bu çelişki tartışılamaz -

baştan olmayanın olmadığı yola !

Tanrı/Tanrılık reddetmiyorum ben bayım. Sen ne diyorsun? Tanrınızı felan inkar etmiyorum. Varlığımda varoluşumda tanrı/tanrılık bulamadığımı bildiriyorum, duyrulur!

Biz olmayan Tanrının olmayışının sizlerce yadsınmaması taraftarıyız,Bunun için tutunçtayız ve devindeyiz.
Siz kimsiniz? Bunun için, sizin için çırpıntıdayız... Siz görmüyor musunuz?
Körce ve yanlışça tersini vurgulamak! savgulamak-savunmak neden! düşünce çarpıtmak neden!

Tanrının olmadığı bizce belgindir, açıktır ve ilk tanıdır.. Bu açık ilan edildi-söylendi...
Bunun altını böyle çizin önce benim anladığımı anlayın. Beni anladığınızı bir anlayayım. Sizi anlıyorum

Bize şimdi olmayandan bir tanrı/tanrılık iddia eden sizseniz bize gösterin/bildirin. Problematik sizindir size dairdir -size ait- ve sizin içinizdedir

Tanrının olmayışı güçlü argümandır oluşunu iddia eden sizsiniz..

Tanrının varlığını yadsımak ve yoksaymak gibi olgu ortaya konuyor. Bu düşünce yanıltmacadır
Olmayanın yadsıması yapılamaz olamaz


Benim alanımda gerçek bu değildir!

Siz tanrının varolmayışını yalanlıyorsunuz/reddediyor ve inkar ediyorsunuz .
Olmayan tanrıyı oldururak ve oluşturarak, olmayan tanrıyı var varsayarak tanrının olmayışını reddediyorsunuz --reddi inkardasınız varlıka karşı .
Hür /açık varlıka karşı kayıp ve inkardasınız -bilmiyorsunuz diyorum ...!

Tanrının varlığını yadsımak ve yoksaymak gibi olgu ortaya konuyor. Bu düşünce yanıltmacadır
Böyle bir problematik türetilemez

Sizi, Varlığın doğal dinamiklerinin keşfinden alıkoyan ve doğal ve gerçekçi bir çözümlenin reddine götüren nedir?

Olmayan tanrıyı ilana sizi götüren/zorlayan ve baskılayan nedir?
Sizi olmayan tanrıdan bahsettiren itki nedir? Sizi bir hamiye bağlayan nedir?

Konu zeminine alınmalıdır...

Kökeninde bu sorun ve problematik, inanıldığı varsayılan tanrının varsızlığının bilmediği için varlığını varsayanın problematiğidir ya da onun bilgisizliğine indirgenir ve ilişkindir.

Eğer ben kanımın, bilgimin, inanımın gücüne, kanaatimin yalın (özgün) ve yalkın gücüne bilişime inanmasam/güvenmesem bunu söylemezdim...

Siz doğal -tanrısız- varoluşu reddiyorsunuz! kaçırıyorsunuz diyorum...

"Tanrısızlık" ya da (size göre) basitçe tanrıya inanmamak;, sizce onun/tanrının varlığını reddetmek bizce baştan varolmadığını kabullenmek görmek anlamı taşır
Benim Tanrısızlığım, bir kişisel Tanrı olmayışının bulgulanması ve bilgilenmesi ile birlikte başbaşa kalınan bir yalınlığa da ilişkindir.

Orada tanrı karşıtlığı yoktur!bunu çarpıtmayalım!

İnanc-ı Reddiye /Giriş Önsöz

Tanrının yokluğunu benle ancak tanrının yokluğuna ikna olduğunda ay da bu olasılığıa açık olarak bakıp bu olasılığı sınayıp değerlendirdiğinde tartışabilirsin!

Diğerinin adı kavga, zamana yayma, oyalama ve laf dönüştürmecedir

Bizce tanrının olmayışı belgindir ve baskındır?
açık olan gerçek, hür ilan edilmiş baskın yargı-mız budur
bu izgiden yola devam!

Tanrıya reddiye, dine reddiye, karşıcı/karşı dinci gibi söylemler ve çürüktür.

"Tanrı var mı acaba" "olabilir mi?" gibi bir soruşturma yakınından tartışacaksanız/dövüşüp güreşecekseniz (tarnınız için) buyrun....görüşelim...

Şimdilik, Tanrı reddettiğim, din ve inanç reddettiğim/bilmediğim yönündeki çarpıtmalar ve yalan yanlış söylemlerdir.

Bir gün gelir ve ; tanrının yokluğu, aklın ve vicdanın, düşüncenin anlamasında belgin olarak parlar /pekişir/anlaşılır...

yani tanrının yokluğu /kavramın yokluğu bizce açık-net kavranabilir-anlanabilir çözülebilir çözümlenebilir...deriz.demekteyiz..

tanrının yoksuzluğu yani yokluğu güçlü argümandır tersi ile kendinizi avutmayın.. ..

Tamamı için tıklayınız (http://turandursun.com/forumlar/newreply.php?do=newreply&p=610409)

Burası "Turan Dursun Forum" , bunu hatırlatıyorum..
Burada Dinsizlik" , "Tanrısızlık" güçlü, öncül ve öncelikli argümandır, öncelikli geçerlidir. (her ne kadar dostları ve yenileri çok sevsekte)

Bybars
09-02-2019, 19:53
Çocuksun diyorum,anında kurduğun cümlelerle teyit ediyorsun beni..
Naifsin sen:D
Senin gibileri kandırıp cemaatlere filan alıyorlar,sonra kullanıyorlar işte..

🙋🙋🙋

Bybars
09-02-2019, 19:56
yanlış ama

Olgunun inançsızlık değil de "Kişisel Tanrısızlık" vb. (Kişisel bir Tanrının bireysel vicdanda açık reddi) olarak ele alınması, gerekir.
"İnançsız" yerine "Tanrının olmadığını düşünen birey", "Tanrının varolmasına olasılık vermeyen birey", " ,"Bireysel bir Tanrının varolmadığını düşünen bunu kabullenmeyen ya da bu düşünceyi onaylamayan birey" "Tanrı sorununu bilgisel olarak çözümlemiş birey" vb,. adlandırmalar alması gerektiği bilinmeli, bence..

Tanrının olmadığını gerekçelemenin bin türlü (birden çok) nedeni var. Vicdani, bilgisel, akılsal, bilişsel , "bunu söyleyen diğerlerine olan güven", "bilimsel şüphecilik" vb. vb.
İnanç kutusuna kapatılıp hapsedilmeli

Bence inançsızlık belirtmesi verilmişse, önce karşı tarafa bunun düzenlemesinin ve düşünülmesinin bildirmesi ve sonra da karşı tarafa (antiye ve antilere) ait bilinmeyen kavramların araştırmasının, açık bilgi araştırması yapılmasının öğütlenmesi gerekiyor

Binbir türlü inançsızlık biçimi -ve sentezi- var.

Bir de sizin dediğiniz biçimde tüm "inançsızlık" türleri ölümden sonra yok-olma öğütlemiyor ve örgütlemiyor..
Kimi, aslına ve öze dönüş, kimi bengi dönüş (çevrimsellik) ve geldiği duruma geri katılma ve varlığa geri kazanım, (içe ve önceki duruma geri dönme gibi), kimi yaşamlar döngüsü ve karma vb. anlayışlarla aslında bilindik monoteizmden çok daha sofistike ölüm sonraları önerir ve benimseler ..
Teolojik/monoteist ölüm sonrası, dümdüz bir çizgi ya da bilinmez bir hapis, belirsizlik ve kara ve karanlık çağrıştırır, kötü hisler çağrıştırır, Bupbulanık ve kapkaradır..

Bir de diyelim ki; Bana göre sen inançsızsın (senin ki inanç değil yanılgı ve varsayma ve öylesanma çünkü, diğerlerini dediğine kanış/kanma ve sürüyle beraberlik-uyum bu )
çünkü inancını neye temelleyeceğini bilmiyorsun
Kişisel bir Tanrı-nın varsayımına inanç temelledim demekle inanç mı oluyor sanıyorsun sen?
Bana göre ise bu "varsayım" ve "yanılgı" diyelim mesela
Altında gerçek bir Tanrı yoksa inancın nerde ?
Ben sana "varsayan" ya da "yanılan" dersem? örneğin...

İnançsız kavramını nahoş buluyorum...
..

İtirazınızi anlıyorum,zaten bende tanrıya,dinlere,metafizik varlıklara olan inançsızlığı kastediyorum.

Sizin açınızdan ben varsayan ve yanılan olabilirim,bunu anlıyorum.Çünkü inancımı size sizin istediğiniz şekilde kanıtlayamıyorum şu an.

Khaos
09-02-2019, 20:45
İtirazınızi anlıyorum,zaten bende tanrıya,dinlere,metafizik varlıklara olan inançsızlığı kastediyorum.

Sizin açınızdan ben varsayan ve yanılan olabilirim,bunu anlıyorum.Çünkü inancımı size sizin istediğiniz şekilde kanıtlayamıyorum şu an.

hanımefendi

ben şimdi size
geç antikiteden skolastik ordan klasik sonrasında da erken modern felsefeye kadar (hegel) felsefenin birtakım sorunları nasıl altbaşlık haline getirerek analitik bir taksonomi geleneği oluşturduğunu, bazı soru/sorun/sorunsalları ise müstakil ele aldığını anlatmak zorunda mıyım.

senin gibiler gelecek, felsefeye ait kavramları gündelik dildeki yoz içerikleri üzerinden felsefe tarihinden geleneğinden evriminden sistemli felsefeden habersiz , başlığı çorba edecek nerden baksan tutarsız nerden baksan ahmakça tadında bi başlığa dönüştürecek
temizlemesi de bana mı düşecek

ay bi de kırılgan

asgari müşterek olarak ben senin tarzına uymak zorunda mıyım.
ben kendi tarzıma uyarım.
işine gelmeyince mağdura yat, işine gelmeyince salağa yat
işine gelmeyince çıtkırıldımı oyna

sen islam adına burda değil misin
onca vahşetin de arkasında birisi olarak burda bulunuyorsun demektir

bırak bu çıtkırıldım ayaklarını

en basit örnek olsun alıntıladığım üzere;
metafizik varlık diye bişey yoktur mesela.
varlık kavramına tanımına aykırıdır.

sen her bağlamı, her tabanı aynen bu şekilde dejenere et
kafana göre o ekolle bu ekolu aynı bağlama,
şunla bunu birbirinin karşısına koy
aklının yetmediği konuda car car et
sonra da evrensel asgari müştereklerden falan filan
geç bunları

bi kere kullandığın kavramlar daha ilk iletilerinden beri hastalıklı,
ortaya koyduğun mantık hastalıklı
bir sürü katkı koyması muhtemel üye şu anda başlığa bakıp
oha her şey çorba yazmayayım diyordur eminim

kibar olayım aman dur incinme
sen kaka yap sonra sıva bi güzel
sorun yok

biz onun bağlamı bunun tabanı ortaya koymaya çalışalım
arada senin zırvalarına bu zırva dedik diye
bunun tabanı yok,
bu felsefeye ait değil,
bu kavram senin kullandığın gibi değil dedik mi
sen incin

kızım hadi yürü
bu konu senlik değil

ilahimasal
09-02-2019, 21:19
By bars üzülme

Tanrı yalanını bir tek sen değil , senden öncekiler de , senden sonrakiler de kanıtlamadı kanıtlayamayacakta.

Esas mesele bu yalana ( tanrı ) SAHİTİM diyerek , yalan söyleyip . Yalan söyleminize karşın , Uyarılmanızı dikkate almayıp , ar-sız davranışlarınızdır.

Yoksa ispatlayamıyorum diye kasmayın kendinizi. ( !mazallah ! )

Ne zaman elinizde bir kanıt olursa , işte o zaman gelin ve biz kafirlere gözümüzün içine soka soka ispatlayın.

Burada laf kalabalığı yapmakla olmuyor.

Var mı kanıtın yok mu ? ( hayatının anlamı tanrın içün )

Bybars
09-02-2019, 21:37
hanımefendi


Haydaa,bu kadarını da hiç beklemiyordum.Emoji kullandık diye hanımefendi mi olduk şimdi.Pipim var benim arkadaşım.Ooops yani.Bir de bu cinsiyetçi dili hiç beğenmedim,yakıştıramadım.

ben şimdi size
geç antikiteden skolastik ordan klasik sonrasında da erken modern felsefeye kadar (hegel) felsefenin birtakım sorunları nasıl altbaşlık haline getirerek analitik bir taksonomi geleneği oluşturduğunu, bazı soru/sorun/sorunsalları ise müstakil ele aldığını anlatmak zorunda mıyım.

Yoo,zorundasınız diyen mi oldu ? Keyfiniz bilir.

senin gibiler gelecek, felsefeye ait kavramları gündelik dildeki yoz içerikleri üzerinden felsefe tarihinden geleneğinden evriminden sistemli felsefeden habersiz , başlığı çorba edecek nerden baksan tutarsız nerden baksan ahmakça tadında bi başlığa dönüştürecek
temizlemesi de bana mı düşecek

Yazdıklarım kirlilik yarattıysa özür dilerim.Katlanmak zorunda değilsiniz.

asgari müşterek olarak ben senin tarzına uymak zorunda mıyım.
ben kendi tarzıma uyarım.
işine gelmeyince mağdura yat, işine gelmeyince salağa yat
işine gelmeyince çıtkırıldımı oyna

Asgari müştereklerde buluşmak zorunda değiliz diyorsanız siz bilirsiniz.Tartışıyoruz,birbirimizin kafasına silah dayamadık ki.Silahlarımız fikirlerimiz.

sen islam adına burda değil misin
onca vahşetin de arkasında birisi olarak burda bulunuyorsun demektir

İslam adına değil kendim adına buradayım.Yetkili ya da görevli değilim.Vahiy almıyorum,ilham da gelmiyor.Sadece okuduklarımdan,dinlediklerimden yazıyorum o kadar.

Müslümanlık adına yapılan hiçbir vahşeti üstlenmiyorum,kabullenmiyorum,reddediyorum,lanetli yorum,nefretle kınıyorum.Ben ateist Stalin'in ya da bilmem kimin suçunu size yüklüyor muyum ?Tabii ki hayır.

en basit örnek olsun alıntıladığım üzere;
metafizik varlık diye bişey yoktur mesela.
varlık kavramına tanımına aykırıdır.

Materyalizme göre yoktur tabii.Size göre madde mutlak varlık.Biliyorum,materyalizm bir bataklıktır.

sen her bağlamı, her tabanı aynen bu şekilde dejenere et
kafana göre o ekolle bu ekolu aynı bağlama,
şunla bunu birbirinin karşısına koy
aklının yetmediği konuda car car et
sonra da evrensel asgari müştereklerden falan filan
geç bunları

Bırakayım değil mi bu ayakları ben.Lânet olsun adamım !

bi kere kullandığın kavramlar daha ilk iletilerinden beri hastalıklı,
ortaya koyduğun mantık hastalıklı
bir sürü katkı koyması muhtemel üye şu anda başlığa bakıp
oha her şey çorba yazmayayım diyordur eminim

Buraların fedaisi siz misiniz ? Buna mecbur değilsiniz.

Bybars
09-02-2019, 21:53
By bars üzülme

Tanrı yalanını bir tek sen değil , senden öncekiler de , senden sonrakiler de kanıtlamadı kanıtlayamayacakta.

Esas mesele bu yalana ( tanrı ) SAHİTİM diyerek , yalan söyleyip . Yalan söyleminize karşın , Uyarılmanızı dikkate almayıp , ar-sız davranışlarınızdır.

Yoksa ispatlayamıyorum diye kasmayın kendinizi. ( !mazallah ! )

Ne zaman elinizde bir kanıt olursa , işte o zaman gelin ve biz kafirlere gözümüzün içine soka soka ispatlayın.

Burada laf kalabalığı yapmakla olmuyor.

Var mı kanıtın yok mu ? ( hayatının anlamı tanrın içün )

Niye üzüleyim ki ben gayet mutluyum.

Bana ısrarla yalancı diyen sizsiniz,kabul etmeyen de ben.Üstelik bir de arsız oluyorum.Bunu kabul edemem.Şahidim.derken de bizzat gördüğumü söylediğimi sanıyorsanız beni anlamamışsınız demektir.

Sizin istediğiniz şekilde bir kanıt bulursam merak etmeyin vakit kaybetmeden bu forumu bulurum.Mahrum kalmazsınız.

Khaos
09-02-2019, 22:15
bak farkında mısın
benim dilim değil senin tepkin cinsiyetçi

madem bazı şeylerin zorunda değilim,
ben sana materyalizm ve rasyonalizm aynı cümlede eğreti durur dediğimde
ne dediğimi anlayamıyorsan ya gidip bi yerlerden o cümleyi anlamanın altyapısını elde edeceksin,
ya da açıkça neyi doğru yapmadığını soracaksın.
ya da en iyisi bizim bilerek ve yerinde kullandığımız kavramları kenar süsü olsun diye
gelişigüzel kullanmaya kalkmıyacaksın di mi ama

silahlarımız fikirlerimiz demekle olmuyo bu işler
kusura bakma safsata burda fikir kategorisinde kabul edilmiyo
retorikler falan da öle
ortaya bi iddia attın mı altını da doldurman gerekiyo
akşamın sonunda iş inanç işi dedin mi
o zaman adama hadi kardeşim sen ya camiye ya tekkeye diyoruz
inancı fikirden kabul etmiyoruz

islam adına vahşet dediğimde molla bilmemkimin fetfasıyla kendini metroda patlatanı
ya da teizm adına führerlik yapanı kasteden mi oldu da sen ateizm adına beni stalin üzerinden eleştireceksin
ben vahşet derken
senin tanrını, resul dediğin adamı tanrı sözü dediğin kitabı kastediyorum.
yok ben onlarıda temsil etmiyorum diyosan neyin iddiasıdır o halde seninkisi.

varlık kavramının tanımı gereği materyalizm gereği değil.
felsefe yapacaksan felsefenin kavramını kullanacaksan
ya verili içeriklerden uygun bi tane seçersin
ya da kendi içeriğini bi temele oturtarak verirsin

cinler periler gibi hayali zırvalar sadece materyalizmin değil idealizmin bile varlık tanımında yer bulmaz.

sana diyorum
sen felsefenin kavramlarının günlük dildeki yoz içerikleri üzerinden teoloji yapmaya kalkıyosun
teoloji yapacaksan teolojinin kavramlarıyla yaparsın
bilmediğin kavramlarla hede hede yaparsan gösteriş budalası durumuna düşersin sadece

son cümlene koptum ama
herhalde mecbur değilim
senle eğleniyorum ben
arada bir senin gibiler gelmese adına din denen zilletden iyi ki kurtulmuşum diyebilmenin tadını nası çıkarabilirim ki

ilahimasal
09-02-2019, 22:32
By bars

Şu şehadetin yada şahitliğini açta anlayalım.

Şahit im dediğin için YALANCISIN diyorum. Bunu bildiğin halde ısrarla yalan söylediğin içinde AR-SIZ sın diyorum.

Kanıt bulurum gibi bir şeyler yazmışsınız ya ! Güldüm.

Aç şu şahitliğini

Bybars
09-02-2019, 23:27
bak farkında mısın
benim dilim değil senin tepkin cinsiyetçi


Tepkimde cinsiyetçilik yok.Sadece yanlış algılamanı düzeltmek istedim.Erkek olmakla gurur duymuyorum.Kadın olsaydım da duymazdım.Erkeksi tepkiler vermem normal,çünkü bir erkeğim,kendimi frenleyemem ama dikkatli olurum her türlü.

madem bazı şeylerin zorunda değilim,
ben sana materyalizm ve rasyonalizm aynı cümlede eğreti durur dediğimde
ne dediğimi anlayamıyorsan ya gidip bi yerlerden o cümleyi anlamanın altyapısını elde edeceksin,
ya da açıkça neyi doğru yapmadığını soracaksın.
ya da en iyisi bizim bilerek ve yerinde kullandığımız kavramları kenar süsü olsun diye
gelişigüzel kullanmaya kalkmıyacaksın di mi ama

Bu kavramların mucidi sizmişsiniz gibi davranmak zorunda mısınız ? Bu kavramları uhdene mi aldın? Tapu belgesi sende mi ? Patentini mi aldın? Made in Nihilist mi yoksa ?

Yine de sorayım , anlamadığım neydi ? Senden öğrenmek istiyorum.Geç kaldın dersen sen bilirsin.

silahlarımız fikirlerimiz demekle olmuyo bu işler
kusura bakma safsata burda fikir kategorisinde kabul edilmiyo
retorikler falan da öle
ortaya bi iddia attın mı altını da doldurman gerekiyo
akşamın sonunda iş inanç işi dedin mi
o zaman adama hadi kardeşim sen ya camiye ya tekkeye diyoruz
inancı fikirden kabul etmiyoruz

Tamam,fikirden de konuşuruz.Buradayız,bir yere kaçmıyoruz.

islam adına vahşet dediğimde molla bilmemkimin fetfasıyla kendini metroda patlatanı
ya da teizm adına führerlik yapanı kasteden mi oldu da sen ateizm adına beni stalin üzerinden eleştireceksin
ben vahşet derken
senin tanrını, resul dediğin adamı tanrı sözü dediğin kitabı kastediyorum.
yok ben onlarıda temsil etmiyorum diyosan neyin iddiasıdır o halde seninkisi.

Ben suçluyorum demedim,kısaca öyleye böyle demek istedim,anlarsın.

Allah'ın ayetleri ile peygamberimin söz ve uygulamalarını da anladığım kadarıyla sonuna kadar savunurum.Hiçbir çekincem yok.

varlık kavramının tanımı gereği materyalizm gereği değil.
felsefe yapacaksan felsefenin kavramını kullanacaksan
ya verili içeriklerden uygun bi tane seçersin
ya da kendi içeriğini bi temele oturtarak verirsin

Size göre varlığın tanımı nedir ? Kapsamı nedir ? Niteliği nedir ? Maddesel olmayan soyut bir şey varlık kavramının kapsamına girer mi ? Girmiyor diyorsan ve Allah,ruh,cin gibi kavramları varlık olarak kabul etmiyorsan bu seni materyalist yapmaz mı ?

cinler periler gibi hayali zırvalar sadece materyalizmin değil idealizmin bile varlık tanımında yer bulmaz.


Bulmayabilir,İslam da idealist değildir.Çünkü düşunsel bir varlık yoktur.Allah,ruh,cin,melek gibi kavramlar gerçek bir varlık bir olarak kabul edilir.Sadece biz sınırlı kapasiteye sahip algıları olan fânîlerce görülmüyor,duyulmuyor,hissedilmiyorlar.

sana diyorum
sen felsefenin kavramlarının günlük dildeki yoz içerikleri üzerinden teoloji yapmaya kalkıyosun
teoloji yapacaksan teolojinin kavramlarıyla yaparsın
bilmediğin kavramlarla hede hede yaparsan gösteriş budalası durumuna düşersin sadece


Ben sırf teoloji yapmıyorum,teo-felsefe yapıyorum.Bunu fark etmek zor değil.

Felsefî kavramlar günlük dilde yozlaşmış bir içerik kazanıyor diye günlük konuşmalarımızda,böyle herkese açık tartışma platformlarında bu kavramları kullanamayacak mıyız ? Bu kavramları filozoflar,akademisyenler felan tartışıp üzerinde ortak bir tanıma varıncaya ve halkın kullanabileceği kıvama getirinceye kadar derin dondurucuya mı kaldıralım ?

son cümlene koptum ama
herhalde mecbur değilim
senle eğleniyorum ben
arada bir senin gibiler gelmese adına din denen zilletden iyi ki kurtulmuşum diyebilmenin tadını nası çıkarabilirim ki

Maksat eğlence olsun diyosun yani 👍
Ben de eğleniyorum,ne güzel ikimizde eğleniyoruz.

Bybars
09-02-2019, 23:35
By bars

Şu şehadetin yada şahitliğini açta anlayalım.

Şahit im dediğin için YALANCISIN diyorum. Bunu bildiğin halde ısrarla yalan söylediğin içinde AR-SIZ sın diyorum.

Kanıt bulurum gibi bir şeyler yazmışsınız ya ! Güldüm.

Aç şu şahitliğini

Bana göre kelime i şehadet İslam'ın ilk şartıdır da ondan şahidim diyorum.Bunu bilmeniz lazım.

Sen bana desen ki ; "ben adalete inanıyorum,buna şahitlik eder misin ? "

Sözüne güvenirim ama bunu hayatta uyguladığını görmek isterim.Göremezsem o zaman yalancı diyebilirim ancak.Şahitlik de etmem.Anlatabildim mi biraz ?

"ictenlik"
10-02-2019, 00:06
İtirazınızi anlıyorum,zaten bende tanrıya,dinlere,metafizik varlıklara olan inançsızlığı kastediyorum.

Sizin açınızdan ben varsayan ve yanılan olabilirim,bunu anlıyorum.Çünkü inancımı size sizin istediğiniz şekilde kanıtlayamıyorum şu an.

Tarihsel bir cevap için hazır olun. Tarihsel bir cevabım/cevabımız var ve olacak sana ama bize...

Metafizik terim olarak aşkınsal demek. Bunun tersi düşkünsel mi? içleksel mi? nedir? Aşmamışsal mı?
Bir gün; aşılacak aşım, taşılacak taşım kalmıyor. Aşkın varlıkta kalmıyor. Herşey denk oluyor. Herkes herşey yakın bir benzer içerik benzer can oluyor. Materyalizm denilen de bunun bir formu piyasadaki sahte Materyalizm değil.
Materyalizm madde tapıncılığı, seviciliği değildir. İçlekçilik, Özlekçilik, Herşeycilik, Herşeydencilik, Herşeybircilik, Herşeyaynıcılık/HerşeyAynıdırcılık, herşey özlektircilik, birciliktir-kendince bizdenciliktir, bizlikçiliktir.

Az sonra anlatacağım. Altta bir başka yanıtım var taslaksal bekliyor
Cevaplarını alacaksın...
bunu anlatıyor...

Bir gün; aşılacak aşım, taşılacak taşım kalmıyor. Aşkın varlıkta kalmıyor.

Aşkın varlık'ta aklında kalmıyor. Güçlü başka varlık kamıyor. Aklında böyle bulunsun derim... İşte o zaman sen Aşkınsal olursun ve sonra herşey aşkınsal ve birden tüm herşey aynısal ,birdensel-bizdensel, kendindesel ve kendindensel olur
Aynıdansal olur

Başka Aşkınsala da gerek kalmaz. Başka ikilikte kalmaz

Aynışeydensellik/Hepaynışeydensellik -Materyalizm

Aynıdansallık, Aynıdansalcılık- Materyalizm

Aynı şeydeniz ikici değiliz, iki değiliz diyor
Tanrı adında başka bir ikinci nüve ve töz/öz ,AYrık iç yok
ve Güçlü ayrık özdek ve salt yok diyor. tersi töz yok diyor
Hep töz herşey aynı diyor..
Bunu açmamı istiyor musun?
İkincil töz yok. Aslında töz hiç yok. Kendi töz. herşey töz
İç yok dış iç sen ben herşey aynı ve bir
Adına ister madde de istersen de Hasan de. Bu bir isim sorunu sadece

Herşeytözcülük,Herşeytözdürcülük,Heryantözdürcülük -Materyalizm
Sen ben Tanrı ayrımı yok..

Bu değil cevap bu değil o gelecek şimdi...

Buraya tüm felsefi kusmamı yapacağım şimdi merak etme
alttaki yanıtta
çok uzadı ve üçsesli karmaşa var ve vermedim yeni yanıt açtım

Alçaksal Yükseksel

Aşkının tersi İçkin mi? nedir? Aşmakın

-Meyhane de bulduk Biz bu Kemal'i...-

"ictenlik"
10-02-2019, 00:14
Bu ikinci iletiyi yani Post 140'ı (http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=632849&postcount=140) yazınca böyle ham-kara taslak olarak kaldı.... 90 dakka da biraz daha okunur forma sokulacak

Bu yazı binyılsadır hiç kabalık etmeyeceğim, kendime haksız ego yükü kondurmayacağım. Bu yazım binyılsaldır/koparsaldır

,
İtirazınızi anlıyorum,zaten bende tanrıya,dinlere,metafizik varlıklara olan inançsızlığı kastediyorum.

Sizin açınızdan ben varsayan ve yanılan olabilirim,bunu anlıyorum.Çünkü inancımı size sizin istediğiniz şekilde kanıtlayamıyorum şu an.

Hayır o kavramları, incitmek yaftalamak için değil de, inançsız kavramının nahoş bulunması ve düzenlemesi üzerine önerdim.
Hafif bir çatma içerdiğini evet biliyoruz kabul edebiliriz. Dikkatinizi çektiysek ne mutlu bize!

Burada ki genel çatışmaları biliyoruz ve sakin kalınamadığını da biliyoruz. Bunun nedenini açacağım..

Buraya Dinsizlik almaya geliniyor sanıyoruz. Ve oo hoşgeldin, hemen sana şu çeşit ve türden Dinsizlikten sarıp paketleyip verelim uyguluyoruz

Hayır tabi ki öyle değil
Ama belki de böyle

Bir asıl neden de tabi ki şu: Vermeye gelenlerle vermeye gelenlerin duygusal geçişmesi.. İki tarafta kendindekini vermeye ve belki de kendinden üste vermeye karşıya koymaya ve hala karşıya yardıma ve iyiliğe çabalıyor.
Bunu da görüyoruz...
Belki de karşı da karşı yok beride de beri yok...

Bu tekkeye gelen almaya da gelsin (Dinsizlik almaya) ve alacağını da bilmeli. Burada ticaret iki yönlü işler. Bizler fakiriz. Dinsizlik yapıp üretip bunu satıyor ve Dinsizlikle geçiniyoruz. Dinsizlik verip karşılığında Dinlilik/Dindarlık alıyoruz. Dinle. Kaçma. Burdayız. Biziz. Korkma. Koruyacağız. Cesaret
Bunun ticaretini yapıyoruz. Tek taraflı olmaz.

En azından Dinsiz bir ortama gelindiği ve burada Dinsiz olanların boşa boşa dinsiz olmadığı, bir nedenleri olduğu görülmeli..

Buraya gelen Dimyat'a Pirince giderken/gelirken evdeki ve eldeki Bulgur'dan olabileceğinin hesabını yapmalı.
Bu hesap hiç yapılamışsa bu hesaba önce alışmalı, alışılmalı, alıştırılmalı

Dinsizler tekkesinde şarap içilir. O kadar müslümansak ? Benim tanıdığım iyi müslümanlar alkol satılan yere bile uğramıyor.

Tüm gördükleriniz bundan ibaret. Bu duygusal çatışmanın iki taraflı yansımaları ve geçişmeleridir.

Taraflar sizi öğretilemez, o köprüyü geçemez buluyor olmalı ya da bunun ,(geçmiş ve kendi) duygusal incinmelerini (zorlarını/zorunu) biliyor olmalı kendi de yaşadıkları için. Belki de ortaklaşa sınanıyorduk kimbilir?

Kişiler size dert anlatmaya çalışıyor ve siz geri üste dert anlatıyor ve inanç satıyor ya da inanç savunuculuğu yapıyorsunuz, gibi gözüküyor...
Almaya gelineni mi almıyorsunuz?

Burada herkes -ortaklaşa- iyiniyetle, doğru ve geçerli ve iyi olan bu olduğu için, size; Dinsizlik Öğretmeye ve Din Bırakma fikri aşılamaya/vermeye çalışıyor çünkü (iyi doğru ve uygun olan bu. bunu anlayın) Teoloji karanlıktır/kirlidir/kötüdür. Bunu görmüyor musunuz?
;Bunu görüyor musun önce?
Karşı tarafta böyle ama

Burada din yok. Kara bir buluttan ibaret, görülüyor.. Buraya gelenler de o kara bulutu dağıtmak için gelenler ve toplananlar addedilir ve toplandılar bunu anlamıyor musunuz?

Buraya Dinli gelen din bırakmaya ve Dinsiz çıkmaya hazır addedilir, olmalıdır. Körle yatan şaşı kalkar.

Dinler savaş ve acı sebebi olmuşlardır. Karanlık ve baskı ve şiddet ve zorlama ve ayrımcılık sebebi olmuşlardır
,
Siz buraya Dinsizlik almaya gelmediniz mi yani?
Bunu geçerli nedenlerini aramıyor muydunuz?
Yanılıyor muyum? Ben bazen yanılırım

Kişiler size bunun (yani inancın) yanlış ve kötü bir durum ve bozuk ve çukurlu bir yol olduğunu kendi biçimlerince göstermeye çabaladılar

İnancınızdan tamam bir an da vazgeçmiyorsak bile bu realiteyi görün ve tanıyın..

Karşınızda Kurumsal bir Tanrısızlığı (ya da Kişisel Tanrısızlığı) benimsemiş ve bunu benimsemek için çok çok geçerli nedenleri olan, makul, düşünceli, saygılı ve kendileri oldukça dürüst, duygu yüklü ve düşünce yüklü ama yüklü oldukça yüklü, kendince geçerli nedenleri olan, haklı makul ve insancıl, duygusal bir barış ve kardeşlik hissi dolu, duygusu dopdolu taşan; duygusal duygu dolu, duygusal yükü olan ve geçişmek ve onu boşaltmak kardeşleşmek/kaynaşmak isteyen buna hazır olan, vermek isteyen size yardım etmek isteyen insanlar var. Onlar kötü değiller. Sizin iyiliğinize ve öğreniminize can atıyorlar can..Feda ediyorlar birşeyleri ve ya da fedaya hazırlar
bunu bilin anlayın. Ben laf kaba kağıt üstünde ne yazdığına bakmam. Demcilik yazıyo mu yukarda
Böyle anlattılar, ben böyle anlattım böyle oldu
Böyle oldu ki böyle anlattım, böyle anlattım ki böyle olmuştur
Ama dediğim gibi asıl mesele
Bize nasıl yansırsa yansısın odur öyledir

Kurumsal olarak saygı gösterin, görün... Küçümsemeyin. Geçmiş mücadeleleri küçümsemeyin.Yaşam mücadelesini ve duygu mücadelesini.. Geçmiş benzer yollar yürünmüş

Siz bu geçerli nedenleri soruşturuyorsunuz ve Maddeci Diyalektik denilen size şu aşama da yeterli ve cazip gözükmüyor?
Bu Tanrıyı bırakmak için yeterli ve geçerli neden değil (kendi nedenini söyle bana diyorsun) sana ne oldu diyorsunuz değil mi?

Kanıt mı istiyorsun? Tanık mı? Ben tanığım... Ben şahidim...

Duygu açması ya da duygusal geçişme bekleniyor. Asıl makul neden, oluş duygu örüntüsü izi, bunun yükü zorluğu aranıyor. Geçerlilik sertliği araştırılıyor. Bunun zorluğu keşfediliyor bu aralıkta. Taraflar birbirini yokluyor felan

Ya da onun/bunun altında ne var? Benim bilmediğim ve henüz hisetmediğim başka geçerli neden ve öznel deneyimler var mı diyorsunuz da eminim

Tüm bunlar duygusal hisler bunlar biraz anlatılmıyor. Bu süreçler tam empaytiyle belki açılmıyor ya da kişi bunu açmaya giriştiğinde zaten bir kaosun içindeydi. Kendi yolunu kaybetti çünkü dışarıda kurgullar ve engeller var bunun için. Herkesi nyolunu kaybetmesi için engeller var. Bu işler ve iyi işler yapılmasın diye
Yani kişi kendini, savrulma savaş içinde, eline materyalizm diye bir şey verili olarak ve size neredeyse asla dert anlatamaz olarak ve karşılıklı koşullanmış olarak diğerleriyle savaşır boğuşur ve cebelleşirken buldu
Az önce biz bunu yıkıp tarihin ortasına serene kadar

Haklı nedenlerini de açamıyor. Duygusal örüntüsünü açamıyor. İncitme var. Zor var
Bir sürü duygusal yoğun acı çekti ve sorgulama yaşadı
İçte bunlar olması değil

Ben gelen giden herkesi uyarıyorum.. Dinini aldırmaya ve çektirmeye gelmeyen dininden acı ağrı çekmeyen bu tekkeye gelmesin artık ya da içerde ne var yok baktıysa ve anladıysa, gördüyse yani burda din çekildiğini gördüyse ve din çektirmeye de gelmediyse ne işi var Dinsizhane de....

Dinin iyice çürümüş dolgu olmaz kurtarmaz seninkisi
Çekmek lazımdır

Kendi inancınızı ve duygularınız tabi ki savunun ama emin olun burda kimse sizden inanç almayacak ve üzerinde giderseniz soyulmak gibi bir biçimde en son Dinsiz kalacaksınız

Kişiler size bunun yanlış ve kötü bir durum ve bozuk ve çukurlu bir yol olduğunu kendi biçimlerince göstermeye çabaladılar

Bu tip tartışmalarda duygusal çatışmalar, savrulmalar, tepkimeler, duygusal etkiler ve tepkiler ve bunalımlar her zaman oluyor, olmuyor değil.
Duygusal veryansınlar da..oluyor...
Doğruyu, iyiyi güzeli arıyorsak herkes için.

Ben size şunu diyebilirim ki
Buradaki herkes inancın nasıl bir karanlık (ya da batalık olduğunu) bildiği için sizi bundan kurtarmaya çabalıyor. Evet sözler öyle böyle olabilir ama kendi biçiminde ve kendi içinde vicdanın da mutlaka bunu yapıyor emin olun buna

Materyalizmin bataklık olup olmayacağını sonra tartışalım.mı?

İnanç denen ya da dinler denen ya da aslında monoteizm denen mutlaka bundan önce tartışılması gerekendir
ve bundan daha zehirli olandır

(Materyalizmin çarpıtılmış ve anlaşılmayan biçimi. Bakın şunu net söyleyeyim. Boşluk, enerji ve hava madde olarak işaretlendiğinde_? ya da herşey madde olarak işaretlendiğinde? Gelecekte bilinebilecek herşey de madde olarak işaretlendiğinde?
Herşeyin bir fiziki ya da ileri fiziki farketmez bir biçimsel fiziksel formu ya da bunun algısı tarifi vb. vardır. Tanrı bile olsa kendi biçimini ifade edişi tarayışı madde ve maddeleşme materyalizm denen olurdu dersem)

Monoteizm zehirseldir kurtulun ondan ve Materyalizmden daha zehirlidir. Sizin yansıttığınız maddecilik kavramı Sekülercilik, Dünyacılık-Zevkcilk-Hazcılık (Hedonculuk) gibi başka bir kavramı, başka kavramları işaretler ya da Pozitivizm vb. türevlerinin uç uçlarını.

Tam emin değilim. Geçmiş hatalarımızı tekrar ediyorsunuz. Her iki taraftan da . Anlaşılmaz sanıyor. Bunlar uzlaşılamaz konuşulamaz sanılıyor. Araya çatışmalar ve engeller ekilmiş
Sanki dikenli kavram telleri arasında bir savaş veriyoruz. Bunlar basit şeylerdir

Ben bunların araştırmacısı değilim çözmeyeceğim. Kavram çözmek benim işim değil. Kavramlardan bıktım

Marks'ın Materyalizmi oldukça "Bilinççilik"tir, doludur, dopdoludur ve Bilinç, Bilinçlilik içerir.
Kavramsal sıkıdır doludur ordan vurma iyi vururlar sana yenemezsin çocuk
Marks adını karalama ve ona leke vurma yediğin yiyeceğin düşünsel izdek ve kamçının hesabını bilemezsin
Marks adına sarılan emeğe bulaşma bak bunu iyi öğren. O bir başka bulmaca.
Anlıyorum iyi niyetlisin ve sanırım açık bilgi izi görürsen de kovalıyorsun

Biz bu işleri yaptık arkadaşım
Şimdi yazıyoruz ,korkaksızca kendimizden
Çözümlemeleri-mizi yaptık

ama bu kavramı (Materyalizmi) gidip AteistForum da çoluk çocukla tartışırsan onda seküler bir dünyacılık ve maddecilik bulursun

Herkes sizin iyiliğiniz için bir biçimde Tanrının olmadığını size göstermek ya da olmadığı yola sizi götürmek istiyor
İyiniyetli
Tüm mesele bundan
Kanıt diye dayatmayı geçin,
duygusal düşünsel izlek ve kanıtlar.

Ama siz güçlü bir şey istiyorsunuz ya da buna dair gözlem izi arıyor ve gözlem yapıyorsunuz
Bu gözleminiz sürdürün
Felsefe orda
Haklı ve geçerli nedenler var emin olun. olmasa dinsiz olan olmazdı. millet aklını peynir ekmekle yemedi. bi uyanık siz değilsiniz sen değilsin

bir tek bilici ,bilen yok
Felsefenin yordamları ve algıları/bilişleri sonsuzdur
Tanrı olmadığını kusursuz bir bilişle yakalayabilirsiniz evet bu şüphesiz zamanın kavranması ya da başka bir çok kavrama içiçe gerçekleştirilebilir aradığınızı anlıyorum
Tüm bu tarihsel meseleyi
Çünkü geçmişimizle örtüştürüyoruz
Benzer duygusal çatışmalarda biz de yıprandık ve yorulduk
Burda herkesin siz dahil iyi niyetinden şüphem yok
Olumlu bir tartışmacısınız ve güçlü kararlı bir irade açık bilgi soruşturması vb. bir yaklaşımınız da var

Bana inanç kanıtlamayın göstermeyin bu pipi göstermeye benzemiyor. Ben sizi diğer yola götüreceğim az sonra

Bakın bu tartışmalara girip girmemekte kararsızlık içersekte
Tanrısızlık bir yol, tek bir yol ve çeşit değildir. o dağılan bir uzay ve küre ve sonra da ayrı ayrı balonlardan oluşur
İyi okursanız cevabım burda
Ayrı ayrı inançsızlık küreleri ve belitleri biçimleri vardır. Tek bir çizgi de ilerlemek zorunda değilsiniz. Tek bir sonuca hapsolup kalmayalım

Dindarlığın çıkışında tek bir durum ve sonuç yok. Uç yok. Bu doğru yani şu (______) değildir. Bir doğrudan bir doğruya geçilmez. Bir küreye atlayın
İnançsızlığa giderken bir doğrudan bir küreye atlayın
İlle ibliem evriem çıkmal ıdeğil ucu bun uanalmıyorsun

İnanç diye bir doğru var ve diğer ucunda bilim evrim sentezi var sanıyorsun
Hayır değil

İnancın dışı ya da tersi tek bir biçim değildir
Açık bilgi soruşturması ve araştırması keşif özgür bir alandır sonsuzdur

buna dair de hazır metnim var forumda bulup çıkarabilirsem
Ama zor bir yerde biliyorum

Khaos
10-02-2019, 00:46
bybars

hayattan soğuttun beni yahu
senle tartışırken bişeyi farkettim

bi insan hem bu kadar kof hem de bu kadar nası iddialı olabiliyor diye.
ve korktum birden
ulan acaba ben de bu kadar angut olup bişeyler bildiğim yanılgısıyla mı yaşıyorum diye

varlık
varolanlardan soyutlanmış bir kavramdır.
kavramın soy kütüğü budur.

varolan, varlığını ortaya koyar, duyulara hitap eder, varlanır
varlık kavramı bu duyumdan sonra soyutlanıp kategorileştirilir

varlık ortaya koymamış, duyulara hitap etmeyen, bu kavramın soyutlanabileceği bir somut olmaktan aciz ,
inancın konusu olabilen hiçbir imge bu kavramın ne soykütüğünde ne içeriğinde a-nı-la-maz.

hastamısın sen, şizofrenmisin.

tanrı ortaya varlık koymuş mu.
nası varlayabilirsin.
somut mu ki
ondan varlık kavramını soyutlayabilesin
kendin diyorsun inanç
gözleme taban vermiyor
varlık ortaya koyma niteliğine sahip değil.
varlık kavramı varlık ortaya koyma niteliğini toplar/içerir
çünkü o niteliğin soyutlanıp kavramsallaştırılmış halidir.

evren ortaya varlık koyuyor mu / evet
gözleme taban veriyor mu /evet
ben evreni varlayabilir miyim /evet
ondaki varlık ortaya koyma niteliğini soyutlayıp kavramsallaştırarak adına varlık diyebilir miyim / evet

ama sen tanrını cinini perini meleğini zartını zurtunu bu kavrama sokuşturamazsın
kavram varlığını ortaya koyandan soyutlandı
hayal edilenden ya da inanılandan değil

başa dönelim

beni korkuttun dedim ya
ciddi söyledim şaka değil
-e göre bağlamında olaya bakmaya çalıştım

bi sana baktım bi bana
bana nispetle sen tam bir salak olduğuna göre
birilerine nispetle benim de bi salak olma ihtimalimi düşündüm

o yüzden artık yazmayı falan bırakıyorum.
cidden
canım Adorno falan okumak istedi birden
hatta en baştan Thalesden bile başlayabilirim

nası bi virüs bu inanç denen şey yahu

adam gelmiş babasının, doğduğu ülkenin, içinde yetiştiği kültürün egemen düşüncesi olan
kulağına üflenmiş, pavlovun köpeği gibi şartlandırılıp alıştırıldığı, inandırıldığı şeyi düşünce diye
cesaretle savunuyo.
kazayla başka bi tarihte ya da başka bi coğrafyada başka bi adamın oğlu olarak doğmuş olsa ondan öğrendiğine inanacağını farkedebilmekten dahi aciz
ta taş devrinden kalma ilkel insanın çocukluk dönemine ait zavallı görüşleriyle burda esip gürlemeye kalkıyo

harbiden hayattan soğudum
nası fabrikasyon tiplersiniz siz ya
nası bi toplumsal şizofreni bu
hayal dünyasındasın
hayallerin bile sana ait değil
sana sokuşturulmuş
ailenden okulundan toplumundan otobüste markette tv'de net'de zartda zurtda

lan bi sorgula
ne biliyorum, nası biliyorum nerden biliyorum diye kendine bi sor
niye babamın dinindenim diye bi sor
köpek gibi alıştırıldım mı
sürü hayvanı mıyım neyim ben diye bi sor sorgula

Bybars
10-02-2019, 01:49
varlık
varolanlardan soyutlanmış bir kavramdır.
kavramın soy kütüğü budur.


Güzel,anladım.Ben ve sen birer varlığız,çünkü varlık özellikleri gösteriyoruz.Algılanıyoruz,gözlemlenebiliyoruz felan.Somut varlıklar üzerinden soyutlaştırmaya giderek "varlık" kavramını üretiyoruz.

varolan, varlığını ortaya koyar, duyulara hitap eder, varlanır
varlık kavramı bu duyumdan sonra soyutlanıp kategorileştirilir

Tamam,güzel.Her kavram soyuttur da diyorsanız bu arada.Meselâ Ortaçağ Avrupa'sında Engizisyon Mahkemeleri vardı,günümüzde olduğunu kimse iddia edemez.Biz bugünkü duruma bakarak Engizisyon Mahkemeleri var mı diyeceğiz,yok mu diyeceğiz ? Şimdi diyeceksin ki tarihi belgelere göre Ortaçağ'da vardı,günümüzde böyle bir şey yok.Bir an varsaysak ki; bu mahkemelerin varlığı ile ilgili kayıtlı bütün belgeler bir gecede yok oldu ? Hafızamız da silinmediğine göre sabah uyandığımızda biz yine Engizisyonun varlığını iddia edeceğiz ama neye dayanarak ? Bütün belgeler yandı bitti,kül oldu.Tarihte bir zamanlat böyle bir olgu var olmadıyı mı savunmaya başlayacağız.Halbuki bir zamanlar ortalığı kasıp kavurmuştu ama değil mi .

tanrı ortaya varlık koymuş mu.
nası varlayabilirsin.

Sence nasıl bir varlık ortaya koymalıydı ? Seni nasıl tatmin ederdi ? Dalga geçmek için ciddi olarak soruyorum.

bi sana baktım bi bana
bana nispetle sen tam bir salak olduğuna göre
birilerine nispetle benim de bi salak olma ihtimalimi düşündüm

Öyle düşunsem bile açıkça kimseye salak demem,kendime de denmesini kabul etmem.Bu insani bir tepkidir,kusura bakmayın.

o yüzden artık yazmayı falan bırakıyorum.
cidden
canım Adorno falan okumak istedi birden
hatta en baştan Thalesden bile başlayabilirim

Bu konuda haklısın,kavramlar çok ayağa düştü,özgün anlamlarını yitirdi,bambaşka anlamlar kazandı,bazen de tam zıttı.Özellikle felsefe ve teolojide.Bu yazdığıma kendimi de dahil ediyorum.Gurur ve çok bilmişlik benim fıtratımda yok çünkü.

adam gelmiş babasının, doğduğu ülkenin, içinde yetiştiği kültürün egemen düşüncesi olan
kulağına üflenmiş, pavlovun köpeği gibi şartlandırılıp alıştırıldığı, inandırıldığı şeyi düşünce diye
cesaretle savunuyo.

Beni tanımıyorsunuz,ben hiçbir kalıba sığmam,2011 yılından beri din ve felsefe alanlarında sorgulamalar yaparım.Anamın babamın,çevremin kulağıma üfledikleriyle yetinseydim şu an bu platformda olmama imkan yoktu,çünkü ateizm kavramından bihaberdim,ateist yerine ataist dediğimiz,öyle duyduğumuz günlerden geldik.Haa hala olgunlaştım mı hayır ama bu yola çıktık,geri dönüşü yok,yol hakikati arama yolu.

"ictenlik"
10-02-2019, 02:02
Sizin açınızdan ben varsayan ve yanılan olabilirim,bunu anlıyorum.Çünkü inancımı size sizin istediğiniz şekilde kanıtlayamıyorum şu an.

Hocam bu kurtla çakalın karşılaşması (uluşması) gibi (referanslanabilirdi) iki taraf birbirini yokluyor, kokluyor.
İki taraf birbirinin kolunu kanadını yokluyor....
Güç ölçüp sınıyor. Eldeki avuçtaki veriyi ve gücü tartıyor, kolluyor. Dostluğun izgesi belki aranıyor. Birbirini yemeden bir arada yaşamanın uyumu gibi şeyler... Adı tatertalisim felan

Karşı tarafı ve onun bilgisini, gücünü, inamını, İnancını (elindeki yeni inancı ve gücü kolluyor-kokluyor) ve gücünü sınıyor.

Belki de diz çöktürmeden ve yeniden bir inanca hapsetmeden kollayanların diyarına kapı ve geçit aranıyor.

Kişi bir güce boyun eğmişken ve bundan çıkış, kurtuluş ve ferah ararken niye gidip başka bir güç ve otoriteye boyun eğsin ve neden yeni bir kavrama hapsolsun.
Eğer Tatertalisim ve Taretalisimin savuculuğu ve savunuları öyleyse öyledir.
Dinden çıkıp, bir yeni ideoloji din ve kampa hapsolmak niye? diyorum...
Tatertalisiim denen odur-uygundur neyse odur... uygun
Bunu anlatıyoruz. Bunun geçmiş sancısını çektik. Aynı şeyleri yaşıyoruz diyoruz

Eğer Tanrısından güçlü görürse sizi, birleşimi ve birikimi Tanrısı bakın da neler oluyormuş
Biz bu gücü az önce diktik....
Bunu tarihe kurup dikeceğiz
Kör topal kör tarih yıkılsın.

Durum budur...,

https://www.youtube.com/watch?v=w3H_xsdr-Vs

İnanç doğrusal bir doğru değildir. İnanç doğrusunun çıkmazında illede bir materyali<m yok. Öpözgür açık bir gökyüzü ve tam açık ışıklı bir aralık bulunur. Ora tam özgürlük için hiç bir kısıt yoktur. Açık özgür bir gökyüzü ve ışık vardır. Bir hapisten bir hapise geçmezsin... Bir korkudan bir korkuya da....
Elindekini yeni ile değiştirmekte kararsızlık ;?!
Eski ile birlik?

Burada şunu anlatıyoruz. İnanç bıraktın diye ya da inanç bırakılacak diye hazır yeni düşünce satınalınmalı ve eklemlenmeli değil. Yollar özgür çıkış çok.
İlle de materyali<m, po<itivizm ve bilimcilik eksenine geçilecek kayılacak değil.. öyle bir kaide yok.. öyle bir olay yok...
Hazırcılar bekler yolları ama anlattık
Burada ve Şimdi Panteist Kamutanrıcı ve Tümdenci, Herşeyci vb. (diğer) çıkışlar açık tutuluyor ve size gösterildi...

Marks'ın Materyali<mini ve onun anlayışını bundan oldukça ayrı tutuyoruz.
Bize göre yeni ve farklı yorumsamaları ve ekleri varsa da...

İnanç doğrusunun (öbür) ucunda ve çıkışında materyali>m yok
İnanç bir doğru değil ve bunun öbür ucu yani diğer ucu ve karşı tarafı ille de materyali<m değil diyorum. Bunu çok iyi anlarsan çok iyi ya da çok daha iyi ve farklı çıkışlar da var.
Non-Teism yani Agnostisizm, Deism, TümTanrıcılık ve diğer kollar ve tüm diğer anlayışlar ve açık kollar/yollar orada seni bekler.
Bunu tarih anlamalı ve anlatmalı.
Senin direncinde ya da arayışında biri Spinozadan Brahmanzime kadar araştırmalı keşif yapmalı ve geniş öğrenmeli sorgulamalı. Açıklığın orda...
Bence burada boşa güç ve enerji ve vakit kaybediyorsun. (Tartışmayı içererek söylüyorum çünkü ne sen onlara dinlilik vereceksi ne de onlardan dinsizlik alacaksın gibi gözüküyor)

Burda gelip bir kolla ya da bir kolu kısmen temsil ettiği öne sürülen üç-beş bireyle tartışıp bu sorunu ve konuyu da çözemezsin. Geniş araştırma keşif yapmalısın, bilgi...geniştir. .


Hayır bak inanç bir deynek ve doğru gibi ele alınıyor ve iki uçlu kılınıyor
Diğer ucu .. (nokta nokta ...ism vb.) olunca da bu konu bir çıkmaz/açmaz ilan ediliyor.
Hayır bu yanlış
İnanç deyneğini elinden hep kaldır at bakalım neler oluyor. Eline de yeni bir kavram alma.. Öylece kalsın....
İnanç bir çıkmaz, açmaz değildir. İnanç tersinde binlerce yeni öğreti ve düşünce yığını, merkezi bulunur. Bir iki tane değil
İnanç tersi tek bir yol yön ve öğreti değildir.
Boş bir özgürlük ama her yol yön


Yani inancın ucu ille de materyali<me çıkmıyor başka geçitler var ve çıkışlar var ve bu ucun (çok açık bir aralık ve çok geniş kapsamlı olduğu, aslında özgür uçların olduğu ve çıkışın iyi bakılırsa neredeyse mutlak özgürlük olduğunun kavranması gerekiyor

İstersen çıkıştaki
Başka bir bela ve yeni bağım değil
Bu arada tatertalism iyi ve sıkı denetlenen bir konu ve ka<ramdır

Yazıp yazıp bozup araya eklemlemekten ilginç oluştu. bir iki cümlecik daha iyiydi.
O halde boyuyoruz .Boyananlara göz atınız.
Işıklar içinde yat güzel insan sözü çağrıştı. Kolay gele...

"ictenlik"
10-02-2019, 03:48
[QUOTE=Bybars;632836]İtirazınızi anlıyorum,zaten bende tanrıya,dinlere,metafizik varlıklara olan inançsızlığı kastediyorum./QUOTE]

Bu iki postta meta-fizik kavramını biraz incelemişim ve açmışız

http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=621989&postcount=4
http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=621991&postcount=5

Eksik bulsam da aşağıda karaladım

Orada saçmalamışta olabilirim ama ne yaptığımı/denediğimi biliyorduk
Şu
,Mesela derdi açlık olan birinin ilk sorunu açlıktır metafizik alemler değil
Metafizik sosuna büründürülen karmaşayı biz kendimizce iyice araştırıp çözümledik, analiz ettik ve herkese hakkını teslim ettik. Umarım siz de bunu yapardınız.
Biz mesela Marks olguculuğunu böyle alırız.
Düşe kalka düş peşine düşmemiştir.. Görünmez alemleri tartışmak yerine (onlar bir olasılık olsa bile bura çok kaygan bir zemin olduğu için sağlam bir temele, görünene bilgi temeli çatmış) Yerleşik ve öncül İnsan sorunları ve insan acıları ile ilgilenmiştir. Büyük bir olgucudur. Marksın Materyalizm-ni asla kirletmeyiz ve kırmayız. Ondan eksik bulursak bir sıva da bizden olsun

Evini gökyüzüne yapamazsın. Buluttan ev yapamazsın. Gökyüzünde insanlar ve yaşayanlar olsa bile sen onlar değilsin
Marks olguculuğu bize göre bunu işaret eder
Marks olguculuğunu böyle alır hakkını teslim eder ve onun Materyalizm kavramına ilişmeyiz-bulaşmayız, üste katarız

lütfen sorular sorun

Mesela sence Marks resim mi yapsaydı? İkiyüzyıllık tüm tarihi etkiledi belini kırdı ve değiştirdi adam.. Bunu nasıl yaptı etti sence?
Bilgi hangi aralıktan geçiyor..
Bilgiyi iğne değiliğinden süzmek geçirmek süzmek diye bir şey var
Bir gün eğilirseniz.

Diyelim ki var ontolojik katmanlar var yani size göre metafizik alemler var diyelim
ve üst katmanlarda da sıvı katı gaz gibi farklı hallerde varlıklar ve bilinç yaşıyor ya da bizim başka biçimlerimiz yaşıyor.
Bu kavramlar hep tanrı kavramına çekiliyor
Bu alan Tanrı kavramına açık alan verdiği ve fırsat bıraktığı için belirli olgucu da hapsedilir/açılmaz. Biz böyle hissettik.
Kavrayışsallaştırılır.

Bak örneğin biz
Kozmoloji kavramına yeni bir örtü örttük, metafiziği sıyırdık ona aktardık...
Kozmolojik ontolojik renk gibi geçiş ve farklı katmanlar olabilir dedik.
Bunlar metafizik katmanlar denmeli değil. Hepsi fizik katmanlardır ya da kendi seviyesinde fiziktir. Biçimi adı şekli ya da örüntüsel bir duyumsaması hissedilişi mutlaka vardır. Kendi seviyesinde vardır.
Örneğin ben buna benzer şeyleri içeren bir Kaynak sunuyorum burda ama bunları tartışmam

Ama insanlar ölürken acılar çekilirken işkence varken örneğin açlık varken bunları tartışırsak?
Buraya dair bilgi yapılandırmanın insana tam faydası var mı?
Yani Tanrı kavramını eldeki verilerle aşamayanlar için insan göksel biliginin bilincin tamamını yere mi indirmeli?

ve biz geçmişte Materyalist olgucularla birlik arıyoruz, aradık ve kolluyoruz, kolladık çünkü yolumuz düğüm, uçurum anlıyor musun?

Kendimizce bilgi düğümlerini çözdük
Sonra kimsesiz de tarafsız da oluyorsun

Bunları tartışmak zorlu ve zorunda değiliz. Bugünü yaşamak için herşeyi bilmeli değil. O alana bilgi/ilgi çekildiğinde çok kaygan olduğu için sağlam zemin aranır. Biz bunları çözümledik. Aynı tuzaklara düşmeyin

Yani bence materyalizm ya da diyalektik maddeci materyalizm kavramıyla pek zıtlaşmayın derim
Gerçek araştırmanızı başka kavramlar üzerinden sürdürün
Kavramın ya da felsefenin boşlukları olsa bile el atmak büyük çaba gerekli değil sanmıyorum
Materyalist felsefeden güçlü ya da onu karşılayan bir felsefe üretebileceğinizi düşünüyorsanız bir gün girişin

O bir felsefe kurumsalıdır ve kurumsal felsefi yapı ve doktrindir. Herşeyi geçerli olmalı değil. Bir yol biçimi. Bir yöntem biçimi. Bir algılama ve savaş biçimi ve çeşidi. Yanlış sınıflanıyor

Size yanlış düşman tanıtılmış
Benim düştüğüm hatalara düşmeyin
Olguları çözün. Serbest gerçek araştırın soruşturun
Çünkü Marks olguculuğu altında dünyanın en iyileri, en güçlüleri, en korkusuz ve en fedacı-en dirençlileri ve en savaşkanları en insan severleri ve bilgilileri var
bunu benim gibi görüp anca desteğe kalırsın

Kurumsal olarak Marks olguculuğuna ya da Materyalizm fikrine saldırmak size bir şey kazandırmaz aksine kaybettirir. Bunu hatırlayın ve unutmayın

Diğer taraftan sistemin devşirdiği Pozitivizm şuizm buzim gibi kavramların yada onların kollarının bununla örtüştürüldüğü/benzeştirildiği durumlar var.
ki ben izm kullanmam sevmem
Tarihten kavram ayıklamak istemezsin, sanmıyorum...
Kavramlar düşman değil
İnsanlar da

Ben kendi geçmiş yakın çözümlememi yazdım buraya
Belki bir bakan olur

Buralarda bir şeyler yazmışım.
asıl başka bir şey ararken bunları buldum
http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=621442&postcount=2
http://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=38022&page=25

Diğer asıl aradığım bunlar değildi...

"ictenlik"
10-02-2019, 04:45
Çok saçmaca bir deneme yaptım. Bak bunu anlıyorum demiyorum ama bir denedim. Açılımsal Üretme

Hayır bak ben sana/size kendi anladığım gibi (yanlışta anlıyor anlamış olabilirim diyalektik deneni ya da ondan yakın olarak ne anladığımı açayım
ve "diyalektik" denen kavramı ondan sıyırma... mater.. denilenden
Karşılama , karşıdaki, karşısındaki

Diyalektik ya da Maddeci Materyalizmi tuttuğun an da diyelim ki Metafizik mi dedin? dedik
Bir Çözümleme Üretelim ya da deneyelim

Fiziğin Sonrası ve Ötesi yani ilerisi.. Bunun Karşıtı ise fiziğin öncesi ve gerisi .. Galiba tartışma bitti
Yere serildin hadi sürdür ve bilgi getir
Fizik diye bir şey var ve öncesi sonrası ya da ilerisi ve gerisi var bitti
Öte dersen berisi var bitti
Tartışma yok ortada
Ama fizik kavramı var göbek
Fiziğin dışı var dersen içi var

Fizik olmayan dersek bunu derken bile fizik kavramı kullanmak zorundayız

Fizik sadece bir kavram ve metası da meta olmayanıyla dengeli tartışma bitmiştir
Yere serildin
Bir boksörden yumruk yiyoruz

Meta olmayanı ney ?
Yani fizik öncesi ney?
Beri fizik ney?
Öte fizik oysa berifizik ney?
Kavramsal taban fizik zaten
Bu tartışma bilgi üretmez kavga üretir
Fizik maddesi elde verili

Fizik üzerinde öte beri işaretlemesi yap dersem
Fizik kavramından kopamadın

Fizik olmayan/dışı yokla ya da antiyle temsil edilmeli
Öte ve beri fizik kavramının kendiyle tarif görüyor

Sayı doprusunu eksi ve artı olarak böleriz
İki uçludur doğrusaldır

Fizik olamayan bir anti fizik
Anti fizik ney
Fizikle aynı cinsten mi değil mi?
Birlikte sınıflanabilir mi sınıflanamaz mı?

Belirsiz peki
Uzay zaman sürekliliğinde belirli olduğu durum var mı?
Fiziğe geçtiği ve yansıdığı durum var mı?

Bilgi yapılandırmacılığı ya da episteme girdik işte hadi düşün
Bu teologluğa benzemez
Hadi sen çık kurtul işin içinden ve bir çıktı üret bakalım bize

Tamam işte bu zıtlar zıtlık ya da antiler çarpışıyor ve burdan bilgi ve sentez çıkıyor ortaya konuyor ve doğanın ya da Evrenin doğal dinamiği ya da diyalektiği diyorlar

Yani bu ikiuçluluk ve çift taraflılık ya da bilindik farklar/çarpışmalar olmasa hareket olmaz ya da bilgi olmazdı deniyor

Belki de iki uç yoktur ama bize göre öyle

Fiziğin ötesi varsa öte bir uçtur ama fiziğa bağlı ve bağımlı bir uç ve uzantıdır.
Öte de beri de aynı kavram üzerinden tarif görüyor. Taban var.
Fizik olmayan anti fiziktir (bize göre yoktur yada) bilinemez belirlenemez kapsanamaz kapsam dışı
Konudışı alan
Zıtlar dinamiği ya da diyalektiği
Kafa yor

Fizik ney?
Daha fiziği tanımlayamayız
Ama bilgiyi bir yere alan ve tabana inşa etmeliyiz

Fiziğin öncesi sonrası varsa sonrasını ve ötesini niye şimdi burda tartışıyoruz sonra da tartışırız onu .bitti

Fiziğin ötesi varsa öteyi niye beride tartışıyoruz
Öteye ilişkin işten bana ne? Ben beride miyim ötede mi?
Peki ben beridemiyim ötede miyim
Ötede de fizik var mı?
Ötedeki düşünsün
Öte de adam yok mu?

Ötedekinin fiziği mi yok fizik mi lazım

Berisi beridir. ben berideyim o halde berinin sorunları benimdir
bitti

.......

Karalamalar

Fizik kaç taraflı
Fizik kavramını yere yatırdın nasıl böleceğiz onu inceleyeceğiz ve açacağız
sağ sol diye mi?
Ya ikiye ayırmıyorsak

Diyalektik denileni kavrıyorum demiyorum ama şöyle tanımlanır
, o bir bilgi sentezciliği ve çıkarımcılığı yöntemi .
Bendeki çağrışımları vereyim

Bir aynacılık; iki tarafllık ve çift dengeli düşünme gibi algılıyorum ve emin değilim
Çiftini eşini yadsısını ya da yansısını denge olarak karşıya koyma gibi
karşıya eş ağırlık koyma gibi.
Uçsuz bırkamama ve tek uçla düşünemme gibi.
Kavramı zıttıyla yanyana uyumlu tutma gibi

Çıkarımsal çözümcülük ve yöntemi. Bilgi üretme, kontrol etme, sentez üretme ve doğrulama sağlama vb. üzerine geliştirilmiş bir metodoloji. ayakları yere sağlam basan bir metodoloji
Çözümsel bakışsal

Ama sana hadi orda Materyalizm var git saldır dediklerinde olanı ne yaptıklarını anlatıyoruz

Ben sana bir şey söyleyeyim mi ? Ne metafiziği ne de diyalektiği kimse anlamıyor. Mış gibi yapılıyor
Bunlar bazen bana keserle çekiç gibi geliyor. Mesele de bu gibi ve bunun farkı gibi.. anlamıyorum

Diyalektik/Maddeci Materyalizm dediğinde

Metafizik olmayan nedir
ya da bunun zıttı diyalektiği çözümü ve karşıtları nelerdir sorunu belirlenir
Metafizik metafizik olmayanla yanyana karşı karşıya zıttır ay da karşıdır
ya da zıt zıtta kutuplanır getirilir sanırım bilmiyorum

Metafizik kavramını tuttuğunda ona aynadan da bakmalısın, Sağını ve solunu bir görmelisin. iki yanlı
Metafiziğin antisini kavramın karşısına koymalısın. Yada gerisini görmelisin
Böyle düşünmelisin
Fizik ortada meta sağda ve meta olmayan solda mı?
Uzunun karşıtı kısadır metafiziğin karşıtı ney? Metafizik bir denge mi?
Fizik bir daire gibi mi nasıl
Metafiziğini ve fiziğini bana biçimsel olarak tanımlar mısın?

En bakarsın bu böyle olmayacak
Bana bize ne iyi ve gerekli
Nasıl sağlam yıkılmaz bir taban ve bina inşa ederim
Nasıl iyilik ederim
Vs vs vs...

Ya da sanırım bir daire bulana kadar ilerleyeceğiz

Sanırım burdan Tanrıyı bilgisel tabanda üretmen ve getirmen istenecek

"ictenlik"
10-02-2019, 07:38
Deneyişsel
Boş Vakit Üzerine Serbest Cümleler ve Üretimler /Bağımsız Türetimler

Maddecilik bataklıktıra karşı biri çıkıp Öznecilik bataklıktır dersenin kısa açılımı için

Bu kavramların boş olduğunu kavramların kendini vermediğini özneye göre dönüştüğünü yani öznel olduğunu anlatmak için

Monoteizm ve Materyalizmi iki ayrı felsefe ve düşünce örgütlenmesi gibi ele alalım

Biri. -Tek- Tanrıya ve Aşkınsal -Tek-Özneye Bağcılık
(Tanrının ayrı bir tözü ya da diğer varlıktan ayrı çeşit aşkın özü/tözü olduğunu, yani Tanrının varlıktan ayrı bir çeşit olduğunu öne sürecek)

Diğeri Madde ve Özdeke Bağcılık mıdır?
(Herşeyi maddeye bağlayacak)

Mesela Monoteizm tek asıl Öznecilik ve Materyalizm Tek ana Maddecilik midir? Nedir?

Madde bana genel gözüktü. Herşeye yayılmış bir unsur gibi.
İçsel ve kayıp bir özne aramaktansa ve varlığı iki çeşit ayrı yapısala bölmektense..

Bu ikisi ne çağrıştırıyor?

Katı Maddeciliğin eleştirindeki herşey niye Tanrıya bağlanıyor Tanrı ortaya koymaya zorluyor
ya da soru
Diyelim ki Katı Maddecilik eleştirilebilir kötü bir felsefe olsun

Kozmolojik göksellik ya da Kozmopolit Varlık önermeleri ya da Katı Maddecilik içermeyen Aşkınsal Varlık önermeleri bile Tanrı kavramı hiçlenerek ve içermeden kurulabilir

Diyelim ki Tanrı yok ancak yine de çok katı bir Maddecilik felsefi tabanda sorgulanabilir ve eleştirilebilir olsun
Felsefenin Varlık adında kapsadığı alan içinden

Teoloji tamamen Öznecilik Materyalizm tamamen Maddecilik ve bunlar birbirine karşıt referanslar diyebilir miyiz?

Şu var
İdeal özne, ilk özne ve ya da ideal madde, ilk madde sorunsalına bağ da bu iki kavram arasında pek fark görülmüyor
Dağılım biçimi ve fonksiyonu aynı gibi

Bir çok Teistin adı Teist ilk madde gibi bir sorunsalı var
Bunun tersi de olabilir

Ateist denilenin bir çoğu da benözneci
---------------


Teolojinin karşıtlığı ya da bunu ucu tutup niye Marksizme, Materyalizme vb.ne dayanıyor erişiyor mesela?

Bir Teist ya da Teolog Materyalist dediğiyle öyle ya da böyle buluşup etkileşti

Hayır gidip Tanrıyla ya da Teistle ya da diğer Teologlarla değil de Materyalist denilenle eşleşilip yüzleşildi?

Niye bunları tartışmak zorunda kalıyorsunuz ve kalınıyor?
Tartışılacak taban arandığında kim bulunuyor?
Kurumsal dine karşı örgütlü kurumsal bilgi yapılar var
Sanırım en güçlülerinden en karşıt yıkımcı ögelerden biri de örgütlü Materyalizm

İşin aslı mesela Tanrısızlık ve Ateizm kavramının Materyalizme ihtiyacı ve bağı var mı?
Sanırım örgütlü felsefe ihtiyacını gideriyor..
Ya da güçlüler ve düşünseller Materyalizm kavramında örgütleniyor değil mi?

Niye mesela teolojik arayışlar sonucu ya da zıttı bir kavramla ya da onun temsil edenleriyle örtüşülüyor buluşuluyor?
Teologun burya gelip çarpışma vermesi tesadüf mü?
Hangi Teolog bir Materyalisti Teoloji şırınga ederek dönüştürmüştür?

Teologla teoloji tartışarak gelişebilir misin?
Bu yapıldığında en son şu oluyor
Meleklerin cinsiyetini ya da muhteremin ismini 33 lük 66 lık mı 99 luk mu tesbihle analım derken işgal ediliyorsun ve köleleştiriliyorsun

Direnmeyi emreden bir din var

Bilginin ne olduğu sorun değil

Bu çarpışma ve çıktı ve üretimler asıl sorunve sonuç gibi gözüküyor

Bakın bir grup var Ey Ateist diye yazıyor başlıyor
Bu grup ilk hücre nasıl varoldu
Ee Tanrı yoktu da biz nasıl varolduk diye sorular soruyor
Ve bir Evrim kampıyla çarpışıyor

Bir grupta Ey Materyalist diyor sanırım
Bu Ey Materyalizm sen ne ayaksın diyen de Eyy Ateist diyen kitlenin bir üstü ve bir akıllısı gibi

Materyalizm ve Materyalist olmasa kime gidecektin?
Üst Teolojik katmanda ne var?

Bilgi burada sorun değil

Teizmin ucu neden Materyalizme çıktı? dayandı?
Teolog neden Materyalistin kapısına dayandı? ya da evine geldi?

Teoloji tartışan bir yerde bir Materyalist gördün mü?
Teologlara bilgi ışınlamaya gelmiş ya da Teolog forumda bilgi yayan bir Materyalist var mı mesela?

Sanırım orda örgütlü bir bilgi ve yapı var Teizmi tehdit eden bir güç var.
Ama gidecek başka yer kimse yok onu söylüyorum
Kapının ucu niye burda, buraya açıldı?

Peki yıllar içinde Teizm kampı mı diğer kamp mı gelişiyor ilgi ve bilgi topluyor
Teizm bilgisini geliştirebilir mi?

Ben Materyalist şu bu değilim arkadaşım boş vaktim var ve üretimler olsun diye karalıyorum

Diyelim ki Materyalizm sınırlı farketmez
Monoteizm sen bir tanrıya bir aygıtsın diyor
Güç Tanr da diyor. Ayrı güç ilüzyonu ya da güç sahibi, gücün merkezi sahibi ilüzyonu oluşturuldu

Madde deyince kavram az çok herşeye dağılıyor

Materyalizm denilen de bence karmaşık ve belirsiz bir kavram olmakla birlikte Materyalist denenin bilgi algı eksiği olsa bile Monoteist ya da Teolog denilen kadar sınırlayıcı mıdır, sınırlı mıdır ve karanlıkta mıdır dersen sanırım ben bunu tartışmam bile artık

Sonuçta örgütlü bir felsefedir

Materyalizmin aşkınsallık, bilinçsellik, dünyadışı zekasallık ya da Kozmolojik çeşitliliksellik gibi kavramlara kapalılığı eleştirisi gibi eleştiriler olabilir ancak örgütlü Materyalizm genelde Marksizmle birlikte anılır ve ucu Marksizme dayanır ve döner dolaşıp tüm otoriteleri de tehdit eder

Bakın hayır ya bir gruba Ateiste saldır (düşman budur karşıtın budur) bir gruba Materyaliste saldır emri verilmiş mi? Tersi mi?
Ne yani git Materyalistle birleş kaynaş mı?
Ya da eğer bu değilse şu
Teistik bir grubun ucu Ateizme/Ateiste diğer bir grubun ucu Materyaliste bağlanıyor geçişiyor olmalı
İkisinden biri
Ya da her ikisi birden

Niye bu karşılaşmalar var ve oluyor?

Ahlaksız
10-02-2019, 14:01
Atom altı parçacıklar olan kuarklar ve leptonlar,atomları oluşturmak üzere bir araya gelirler..Atomlar,molekülleri oluşturmak üzere bir araya gelirler..Moleküller,hücreleri oluşturmak üzere bir araya gelirler..Hücreler de,bitki ve hayvanları oluşturmak üzere bir araya gelirler..

1-Atom denilen şeyin %99,99999999999'luk kısmı hiçlikten/boşluktan ibaret..Mesela Dünya'daki tüm insanların tüm atomlarındaki boş bölgeleri sıkıştırabilecek olsanız,tüm insan ırkını tek bir küpe sığdırabilirsiniz..

Bu bakımdan hayat denilen şeye nasıl bir anlam yükleyelim?Boş diyebileceğimiz atomlardan oluşuyorken,nasıl oluyor da varlığımızın bir anlam taşıdığını iddia edebilelim?Varlığımızı bile ortaya koymamız için gerekli olan maddesel çoğunluğa bile sahip değiliz..Atom denilen şeyin en azından %49'u boş olsa da,biz de %51'i işaret edip ''çoğunluğu dolu'' diyebilsek ama böyle bir şey yok..%99'umuz boşluktan/hiçlikten ibaret..Bu da ''hayat boş'' diyenlerin ne kadar doğru bir tespit yaptıklarını gösterir:)

2-Hepimiz primatız..Şempanzelerle %98-99 oranında genetik olarak aynıyız..Vücudumuzdaki tüy sayısı bile,şempanzelerle aynı..

Boş atomlardan oluşan bir maymunun,hayatının bir anlam taşıdığını söylemesi komik olmaz mı:)
Bir şempanze doğar,yaşar ve ölür..Biz de doğuyoruz,yaşıyoruz,ölüyoruz..Zerre farklı değiliz aslında..Biz şempanzelerden %1-2 oranında farklıysak,şempanzeler de bizden %1-2 oranında farklıdır..Yani nerede durduğunuzla alakalı,göreceli bir durum bu..

3-Hepimiz çok hücreli canlılarız..Vücudumuzda 230 farklı hücre bulunur..Beyin hücrelerimiz haricindeki hücreler sürekli yenilenmek zorundadır..Her 7 yılda farklı bir insana dönüştüğümüz söylenir..Bir de yabancı hücre konusu var..Vücudumuzda 10.000'den fazla yabancı hücre bulunuyor..Sadece bu hücre konusuna bakarak insan olan kısmımızın %2,5'luk bir orana tekabül ettiğini söyleyebiliriz..Bir de gen kısmı var ki,orada da % 0,25 gibi bir oranın bizi insan yapan kısım olduğu ortaya çıkıyor..

Yani tıpkı atomların nerdeyse tamamının boş olması gibi,bizi ortaya çıkaran hücreler veya genler de,''ben'' dememizle alakası olmayacak kadar az bir oranda varlar..Yani ben diyebileceğiniz bir şeyi rakamlarla ortaya koymanız mümkün değil..Konuya neresinden bakarsanız bakın,bir hiçsiniz ve bu kesin..

"ictenlik"
10-02-2019, 17:45
Rasyonel bir temel bulma çabası ontolojik bir arayıştır ve insanın fıtratında vardır.Zırva da sizin boğulduğunuz ve kendiniz kurtaramadığınız materyalist bataklıktır.

aklını düzgün kullanabilen bir insan için materyalizm kadar saçma ve temelsiz bir felsefi görüş yoktur.Tamam madde var,inkar edilemez bir gerçek ama ezelî ve mutlak değil.Anlayın bunu.


..
Ben (kendimi Materyalist olarak tanımlamasam da tartışmaya katkı için) kendimce bir üretim yaptım ve çıktı ortaya koydum
Sonuç ortaya koydum. İyi bakılırsa görülecek
Buranın iyi okunup anlaşılmasını ve gözetilmesini istiyorum.
Duyulduğumdan ya da anlaşıldığımdan emin olmak istiyorum..
Ayrıca bu konuya ve ilgili posta da cevaben bir çok içerik daha üreteceğiz bunun çok net anlaşılmasını istiyorum
Sorular sorun...

ÖZELCİLİK GENELCİLİK KAVRAMLARI ÜZERİNDEN GİDEREK MATERYALİZM YAKINLAŞMASI/YAKINLAŞTIRMASI VE ÇÖZÜMLENMESİ VE DİĞER NOTLAR

GENELCİLİK/BÜTÜNCÜLÜK/BÜTÜNLÜLÜK

(Yanlışsam bilen biri düzeltsin lütfen..)

Materyalizm anlamında paketlenen dünya sevicilik , madde sevicilik, maddi hayata tapma ve bağlanma anlayışı felan değildir. İyi bakarsanız felsefi Materyalizm kavramı maddi evrene ve maddesel gerçeğe bağlanma kavramını işaretlemiyor.
Bu kavramlar Felsefi Materyalizmi işaretlemiyor. Bunu anlamanızı istiyorum.
Eğer Marks'ın Materyalizminden sözediyorsak kendi aşkın ve öte/meta gerçeğini Komünizm kavramında arıyor ve işaret ediyor

Materyalizm tek başına maddeyi ilke ve nesne neden yapmak değildir.
Kavramsal taban olarak madde ya da özdek adında nesneyi, içeriği birler ya da oluşu bu adla kapsar ve tümler

Materyalizm ya da özdekçilik varlığa (tüm varlığı içeren ve kapsayan) genel geniş bir ilke dayatma. İç ilkeden kurtularak tümleme bütünleme anlamı taşır..
Materyalizm içsel ayrık ve yalıt bir töz ikilemini sıyırmadır
Materyalizm , nesnel objektif bir geçerlilik arama türetmedir
Materyalizm öznecilik ya da öznellik deneni ama aslında subjektiviteyi aşma çabası ve nesnel obejktif genel geçerler ve dayanaklar (nesnellik/objektivite) ve nesnel bilgi arayışını simgeler.
Bu subjektivitenin tersidir ya da tersinin de bir arayışıdır.
Marks'ın anlayışı budur.
Kuvvetli bir felsefi doktrindir.
Buna cılız dersen felsefe tarihi seni savurur
İçine giremezsin

ya da Materyalizm varlığı tüm varlığa dağılan genel bir ilkeye bağlamak indirgemek ya da çözümlemektir.
Teolojik anlayış ne kadar merkezcilikse ve içrekçilikse bu o kadar tersidir ve bütüncülüktür

Materyalizm, Oluşun başlangıcındaki ilk ve ideal özne prototip arayışı gibi bir zorunu ideali maddeleştirerek madde formunda ilk ana madde ve neden diye oluşa dayatmaz.
Bu anlamda ideal özneciliğin tam tersi değil…
Özneciliğe göre bu bütüncülüktür

Öznelcilik dersem Nesnelcilik Materyalizm olur ve Materyalizmi yakın işaretler
Subjektifçilik dersem Obejktifçilik in arayışı Materyalizme yakınlaşır

Ben bu konunun uzmanı değilim. Marks'ın kavrayışındaki Materyalizm için sözettim. Türevleri vardır bilemem. Kendi anladığım kadar. Yanlışta olabilir eksikte…
Marks'ı anladığımızı düşünüyorum...

Bunları Materyalist olduğum için Materyalizm savunduğum için yazmıyorum
Felsefe bilgi sevgisi demektir. Bundan yazılıyor

Materyalizm kavramının karşısında İdealizm görülüyor

Ancak sizin tarafınızdan Materyalizmle Teoloji yani Teizm ve Mono-Teizm yanyana veri karşı karşıya getirildiği için biz bu kavramları alacağız.

Bunlar üzerine dürüst araştırma soruşturma sürdürürseniz tüm yolları ve tüm açıklıkları siz de görürsünüz.

Bizim sunumumuz şu

Teoloji/Dinbilim/Teizm/Mono-Teizm
(BaşVarlıkçılık ve İlk-Ön Varlıkçılık, MerkezVarlıkçılık, İçrekVarlıkçılık vb. adında kapsandı)

Materyalizm, Özdekçilik (Herşeycilik Tümdencilik Benzercilik Genelcilik vb. adında kapsandı)

Yani İdealizm ve Teoloji Özelcilik
Materyalizm ise Genelcilik oldu..

Buradan gidelim şimdi


Teizm < ---------- > NON -TEISM

Teizm dışı olarak sözedilen
NON -TEISM adındaki pakete bakalım

Agnostisizm, Gnostisizm
Deism
Panteism ve Türevleri
Brahmanizm, Karmacılık, Doğu Öğretileri,Budacılık
Ateism
Materyali?m

gibi mi?

Bunu anlatmak istiyorum

Teizmin karşısında karşı yakasında ve kıyısında tek Materyalizm paketi yok..
Yani sonuç olarak bir Teizm küreceği düşünelim (görselleştirilebilir) ve bundan Non-Teizm adında bir küreciğe bir yol düşünelim. Materyalizm oradaki tek bir kavram.
Ya da Teizm küreceğinden onlarca dış küreye bağlantı düşünün..
Materyalizm bir bağlantı...

Eğer bilgi yolunda arayış yolundaysan da karşına çıkacak içini debertmen gereken/gerekecek bir bağlantı.
Tarihsel kavram ayıklaması için zaman var
Kavram sayıklamanın zamanı değil
Bunlar bilgi engelleri
Yıkın onları
...
Sözediyoruz.

...
"SONUÇ

Sonuç ılarak sonuçta lu
Teoloji ne kadar ben merkezcilik benözelcilik ve benözelimcilikse Marksizm O kadar tersidir

Özel kavramını geneller örnek.
Ben genelim/geneldenim. Biz geneliz. Herşeye dairiz gibi kavramlar Marksist Materyalist gövde bulur.

Ne kendini özeller ne de içteki bir özneyi özeller. Özellemez geneller. Bitti.

Özeller genele dair ve içkin..

Gerçek
Marksist Materyalizm budur. Anlamı arayışı ve sonucu nesnesi budur. Diğerlerine beni karıştırmayın

Burdan Materyalizm çıkıyor.

Batıyorsak beraber barıyoruz. Biz seni batırmayız. Biz kümseyi de batırmayız..

Sen bizi kurtarmaya mı geldin? Bundan kurtarmaya?

Peki beni kurtar bakalım
Seni dinliyorum ve dinleyeceğim

--
Yani materyalizm bunlardır bunlarcılıktır ve bunların yoludur

GENELCİLİK/BÜTÜNCÜLÜK/BÜTÜNLÜLÜK/BİZBİZECİLİK VB. LERİ BİZCİLİK

Bizcilik kavramı arar. Herşeycilik kavramı içerir.
Ayırmaz bölmez tözlemez ve özlemez, içellemez birleştirir ve geneller
Ayrıştırmaz ve özellemez
Tersi
Genellerde geneller Herşeyi geneller
Ve genele katar dair eder
Herşeyi bütüne dair eder özellemez

Tekçilik Özelcilik değil bunun zıttı olarak var
Tekçilik ve Özelcilik , Özel Güç İlke neden bu Monoteist yanılsamadır

Materyalizm Ben Özelim kavramının tam zıttıdır zıttındadır

~ Hırçın bir Karadeniz Dalgası ~

~~~

Bybars
10-02-2019, 20:08
Uydurtu abi iyi yazıyorsun,güzel yazıyorsun da ben bu kadar uzun yazıyı okusam da birşey anlamam,anlasam da yarım anlarım,daha kısa,daha öz lütfen.

"ictenlik"
10-02-2019, 20:49
Uydurtu abi iyi yazıyorsun,güzel yazıyorsun da ben bu kadar uzun yazıyı okusam da birşey anlamam,anlasam da yarım anlarım,daha kısa,daha öz lütfen.

Lütfen oku tane tane (bir öncekini de (http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=632871&postcount=149)) bunu da ama şu

Kolaylaştıralım, bir deneme (devamı olabilir) .Ama bunu okuyamıyorum dersen bozuşuruz.

Diyelim ki Felsefe yapmaya ve bilgi üretmeye kalkıştık ve başlayacağız...

Nerden nasıl başlıyoruz ve sen -nasıl- başlardın?/yapardın?
Diyelim ki dışarıda insan sorunları var ve bir bilgi örgütlemek istiyorsun. İnsanları birleştirmek ya da yola ve işe koşmak, yardımcı olmak istiyorsun. Hem bilgiyi araştırmak keşfetmek istiyorsun.

Ben varım bir gösterge
Ben benim bir gösterge
Diğerleri ve herşey var. Şekilsel/Maddi gözlemsel bütünlük yani bizi içine alan Alem ya da Evren var bir gösterge
Olgular var, Tarih var, Acılar var, Sorumluluklar var, Tarihsel sorumluluk var. Bir başka göstergeler bütünü
Materyalizm bu son cümle de uğraş veriyor.

Tanrı var ise bir olasılık ve araştırma konusu diyelim
Tanrı ney? nasıl?
Tanrı elimde mi? Gözlem alanımda mı? Deney alanımda mı?
Onu nasıl deneylerim ve gözlemlerim
Araştırılabilir ama elimdeki Tanrı mı?
Elimdeki ilk olarak; ben, biz, tarih, toplum (acılar sorumluluklar) gibi kavramlardır genelde.
Felsefe buradan başlar ya da Materyalizm Felsefesi ve onun tabanı (özelcilik değil de) buraya el atar, vicdanını koyar. Yani bu taşın altına kendini sokar...
İdealist uğraşlar özelci, öznelci ve özlemci, hayalci, geçici, bireysel düş ya da kendi çıkarına (birey çıkarına ve özelci) bulunur geçiştirilir..
Materyalizm denilen biraz bireysel çıkarcılığın/kârcılığın (yani özneci'liğin de, bireyselliğinde) tersidir bu anlamda. Ortak çıkarlar hedefler arar ve örgütlemeye girişir. Toplumsalcı ve Toplumsallıkçıdır.

Yani Materyalizm tüm herkesin çıkarına ve ortak çıkarlara uygun ve yönelik felsefe örgütlenmesi girişimdir.

Tanrıyı ortaya koyan ney?
Vicdan ya da insan ve onun duyguları hisleri diyeceksiniz .
Ya da hissel vicdanla ve duyumsallaştırılmış içerikle yazılmış kitaplar onu bize dayatıyor diyeceksiniz
Spinoza da bunu araştırdı
Marks 'ın babası bir din adamıydı ve bu kişi de senin benim gibi insandı ve vicdanı vardı unutma...
Marks iyi bir adamdı. Bizler için uğraştı yani...

Yani Tanrı, bu geniş bir araştırma keşif konusu şimdilik ama elimizde ne var tutulur
Elle tutulur gözle görülür neyimiz var. Üzerine bilgi yapılayacak neyimiz var
Bilgi tabanımız ney?
Ben ve onlar -herşey, tarihsel acılar ve sorumluluklar
Diğerleri, diğer herşey, tüm olanlar
gibi

Evimi maddeden yapıyorum imini düşün.
Evimi Tanrının hammaddesini kulanarak mı yaptım
Anlattığım bu

Tanrının olup olmaması , nasıl olduğu ya da araştırılıp keşfedileceği burada bir mesele değil, öncelikli meselem değil.

Materyalizm adını üstelenen ya da sırtlayan kişi toplumun sorunlarını gidermeye adanmış ve bunun üzerine çalışan biri idi.
İnsanlar arasındaki ayrımı gidermeye çalıştı. Toplumsal çatışmayı durdurmaya çalıştı. Bu.
Ne yaptığıyla niye yaptığıyla bir ilgilenelim önce istersen.

Elle tutabildiğim ne?
Gözle görebildiğim ne?

Evim gökte değil. Tanrı katında değil şimdilik
Şu an Tanrıyı boşverelim ve bir biçimde kütlesel/küresel Spinozist bir Tanrı da var ya da olasılık dahilinde deyilim ve geçelim

Var kavramı yoka göre anti

Felsefe Var, Varlık, Varolmak kavramlarını kullanır ve Ontoloji buna temellenir değil mi?
Varlık-Varolan kavramına tabanlanır

İşte burda Marks kendi soyutlamasını, yapılandırmasını ve kavramsal tabanını (ya da biçimini ve yolunu) örgütledi.
Varlıkı, varolanı madde kavramına çekti getirdi

Örgütlenmesini/örgütlenmesini Madde ya da Materyalize Madde/Maddecilik kavramları üzerinden yürüttü..
Bunun size sunulan dayatılan ve anlatılan Materyalizm kavramıyla hiç bir bağı, bağımı yok. Bu kavram yeniden araştırılmalı.

Marks'ın ne dediği ya da bizi nereye götüreceği önemli. Kavramlar değil
Marks bizi insanca birlikte yaşamaya çağırıyor. Ortak bölüşmeye ve ortaklaşalığa ve beraberliğe..

İşte burada Marks kendi kavramlarını ya da kavramsal yolunu Diyalektik Maddeci Materyalizm çatısı (ve şemsiyesi) altında örgütlüyor, topluyor.

Bu kitabına, kavramına ve kuramına isim geçiş yol aramak gibi de aynı zamanda
belki bilmiyoruz

Yani üst başlığı bu. Bunu neden yapıyor dersin.
Bilmiyorum ve emin değilim ancak bugün tarihte özgürlük uğruna, diğerleri adına ve uğruna bir savaş veren, çarpışan ve yol tutan özgürlükçü kim varsa o şemsiye de ve onun tarafında
ya da bir gün onu görüyor bir selamlamak durumunda bırakılıyor

Marks'a selam olsun!

Marks bulunca peygamber bulmuş gibi seviniyorlar
İncilden sonra en çok satılan ve tarihler boyu en çok okunmak için en çok satılan, hiç zorlanmadan satılan kitapta odur, onun kitabıdır
20 kadar yılda indirildi

"Varolan herşeyi bir elinle ve aklınla tut, düşün, tutmaya/kavramaya çalış ve buna bir isim ver"
Buna soyutlama da, yeniden boyutlama da, düşüncels örgütleme/örgütlenme de (birliktelik) diyebiriliriz

bunu anlamalısın
ve yukarıyı özetlemem saçma

Bir felsefe doktrini kurmayı dene. Görüşelim...
Burdan daha fazlası bu yani...

"Varolan herşeyi tutmaya tutuştuğunda
Varolan herşeyi çembersel bir hafızada birleştirmeye çalıştığında
olanı biteni kavramaya çalıştığında görüşelim

Bybars
10-02-2019, 21:29
Pekâla uydurtu,emeğine saygımdan tane tane okuyacağım.

"ictenlik"
11-02-2019, 00:02
Pekâla uydurtu,emeğine saygımdan tane tane okuyacağım.

Sonlara biraz ek yaptım

GENELCİLİK/BÜTÜNCÜLÜK/BÜTÜNLÜLÜK/BİZBİZECİLİK VB. İLERİ BİZCİLİK ADINDA MATERYALİZMİN KAPSANMASI

Sonuç olarak sonuç şu

(Teizme göre bunda)
Özel özelcilik yoktur. Özel olan yoktur. Seçkin olan yoktur. Üst özne yoktur.
Hiç bir var/varlık diğerinden özel ve değişik tözden/özden değildir bu kadar...

MetaTeorim

Bu Teolojiye göre bir gelişim aşamasıdır. MetaTeolojidir ,TeolojiSonrasıdır ve Ötesidir ya da sıçramadır.

Teolojiden ötedir ve ilerdedir,
Bu kadar

Teoloji ne kadar bencilik, ben benimcilik, ben merkezcilik, benözelcilik ve benözelimcilikse Marksizm O kadar tersidir. Bizcliktir, Herşeyciliktir. Varlıkla geniş bir ilgi alanı ve bağ kurmaktır.

Maddeyi doğa gibi düşünelim. Madde kavramını doğa kavramına beri çekelim mi?
Peki Doğa olan bir soyutlamaysa bunun somutu ne?

Ben odak yerine olguodak olmak düşünmek denilebilir.
Ben kavramını ve ben sorununu/buhranını aşıp genişletip olgusal yükler ve geniş metalar ve çözümlemeler yüklenmek gibi.
Bu kadar açıktır.
Kişi ben kavramına takılı kalmışsa tersi. Ben kavramıyla ilgilenmenin tersidir.
Düşüncenin odağı neredeyse ben/benmerkez değil olgu/durum haline gelmiştir.
Örneğin bir iş uğraş ve olgu peşinde olmak
Ya da düşüncenin öznesinin neredeyse artık o sorun ve hedefin kendi haline dönüşmesi

Özel kavramını genelden ele alır ve bölmez.
Ben genelim/geneldenim. Biz geneliz. Herşeye dairiz gibi kavramlar Marksist Materyalist gövde bulur.

Ne kendini özeller ne de içteki bir özneyi özeller. Özellemez geneller. Bitti.

Özeller genele dair ve içkin..

Gerçek ya da benim anladığım ve anlattığım
Marksist Materyalizm budur. Anlamı arayışı ve sonucu nesnesi budur. Diğerlerine beni karıştırmayın

Bizcilik kavramı arar. Herşeycilik kavramı içerir.
Ayırmaz bölmez, tözlemez ve özlemez, içellemez birleştirir ve geneller
Varlığı ve varlığın yükünü bir özelin sırtına atmaz. Tüm bunlar Tanrın sorunu demez. Gelip Tanrı bunları düzeltsin demez. Tanrı çıksın gelsin yapsın demez. İşe koşar. Tarihsel sorumluluk alır. Eylemde ve işte bulunur... Sorumlulukta bulunur..
Ayrıştırmaz ve özellemez
Tersi.
Kişileri bölmez, geneller ve bütüne dair özeller
Genellerde geneller Herşeyi geneller.. Tamlar tümler bütünler birleştirir, koparmaz.

Ve genele katar dair eder

Herşeyi bütüne dair eder, (teizme göre) özel özellemez

(Teizme göre bunda)
Özel özelcilk yoktur. Özel olan yoktur. Seçkin olan yoktur. Üst özne yoktur.
Hiç bir var/varlık diğerinden özel ve değişik tözden/özden değildir bu kadar...

Materyalizm de Özel özcülük, Tözel tözcülük yoktur..

Materyalizm Tekçilik, Özelcilik (değil) barındırmaz bunun zıttı olarak var
Birleşimciliktir, birleştirimciliktir...

Tekçilik ve Özelcilik , Özel ve Ayrı Güç ve İlke ya da neden ve Töz.... bu Monoteist yanılsamadır

Materyalizm Ben Özelim kavramının tam zıttıdır zıttındadır

Kavramı kendi tersinden karşıtında ya da zıttından açıkladık ya da yakalamaya giriştik..

Özne özeldir, özdür, içrektir, içtedir, içrek bir tanrı öznesi ve ayrı tözü vardır, tersi
ve özneye dair monoteist bir ayrılık ikilemi, gücü elidne tutuan ayrı güç öznesi olan tanrı vardır tersi.
Bu ikisini birleşiminin tam tersi diyalektik olarak Materyalizmi verir.
Tam bunların tersinden ve sentezinden kavram ediniliyor ve ortaya çıkıyor -konuluyor. Kavrama buradan erişiliyor ve ele alınıyor.

Materyalizm kavramını ortaya koyan üreten çatışkı bu zaten
Bakın.

Kavramı üreten ya da senteze götüren çatışkılar

Öznenin özel kendi oluşu, kendi ayrı özel oluşu, kendi kendine kendi oluşu, kendi tek oluşu, tekilliğin özellenmesi , özel seçkincilik, seçkin iç öznecilik-ben özelimcilik, ben tek başıma benimcilik/özelimcilik/kendimimcilik (doğanın ya
da doğal bağların yadsınması -doğanın öne sürülmemesi), üstün öznecilik, ben kendimin kendiyimcilik, subjektiflik/öznellik,
ayrı tanrı oluşu ve gücün bu tanrı da merkezlenmesi, ayrı varoluşsal güç ikilemi ve ayrı tözü ve ayrı töz, varoluştan töz uydurmak, icad etmek, çıkarmak gibi şeyler

Bunların tam tersi materyalizmi tam veriyor...

~ Hırçın bir Karadeniz Dalgası ~

~~~

"ictenlik"
11-02-2019, 00:19
GENELCİLİK/BÜTÜNCÜLÜK/BÜTÜNLÜLÜK/BİZBİZECİLİK VB. İLERİ BİZCİLİK ADINDA MATERYALİZMİN KAPSANMASI

'Çok kısa -içrek- özet ya da metateorim'

Anlamayan okumasın/çatmasın tersine okusun bi daha okusun (bi daha bi daha)
Çok büyük kırım var

(Teizme göre bunda)
Özel özelcilik yoktur. Özel olan yoktur. Seçkin olan yoktur. Üst özne yoktur.
Hiç bir var/varlık diğerinden özel ve değişik tözden/özden değildir bu kadar...

MetaTeorim

Bu Teolojiye göre bir gelişim aşamasıdır. MetaTeolojidir ,TeolojiSonrasıdır ve Ötesidir ya da sıçramadır.

Teolojiden ötedir ve ilerdedir,
Bu kadar

Evrimsel olarak bilincin bir evrimi olarak Teolog bu aşamaya erişir...
Çarpışma sanılan da şu
Burada bir kaynaşma geçişme birleşme oluyor. Buna hazır ya da yakın olan birey geçişip öğrenmeye geliyor.,

Buradaki uygun kavram sevgi, kavrama (karşı tarafı koruma kollama), birlik (kucaklayış değil içine alış değil kendine katış) ya da bilgi.. kimse yanılmasın
Koşun,

,Önce doğaya ait bir sürü benliği (alt benlik), sonra bireye özel bir birey benliği, bir süre bireyselleşme sonrası daha geniş birey benlik, olgubenlik
topluma özel toplum benliği, daha geniş toplumsal bellek
Benin toplumsallaşması aşamasına geçiş
Benin genişlemesi

Üstün İnsan yıkılabilir ya da Komünizmin ayrıca içindedir o
toplumsallaşma ve toplumsal benlikleşme

Üstbenliğe Geçiş
Toplumsal Kaynaşmaya Geçiş
Metafor açıldı

Toplumsal bir benlik kurumsallaşıyor diyorum

ve birey özleşme aşaması (Kohut denen)

YIKILMIŞTIR
Tarih çöpe
Az önce gönderdim

Marks'a olan bana oldu diyorum. Bana da oldu diyorum. Koruyacak mısın .. soyu
(( Geniş alamda herkes için, bunu yaşayanlar için ; yaşayacaklar için de ve
çoklu özneye dayalı ve dayanan çoklu özneyi ifade eden çoklu kavram
çokluklu çoklu kavramsallık ))

Kırım hasat denilene beri çekilebilir ne olduğunu bilmiyor sadece yazıyor.

Bybars
11-02-2019, 00:25
Türkü ve Nihilist arkadaşlar 139 ve 143 no'lu iletilerime bir cevabınız olmadı,araya mı kaynadı acaba ? 🤔

"ictenlik"
11-02-2019, 00:36
Türkü ve Nihilist arkadaşlar 139 ve 143 no'lu iletilerime bir cevabınız olmadı,araya mı kaynadı acaba ? 🤔

MetaMateryalizm der ki;
Bu Teolojiye göre ileri bir aşamadır ve karşıt değildir, karşıtın değildir.
Bu Teolojiye göre bir gelişim aşamasıdır. Sonradır. Aşkınsal bir teolojidir . TEoloji ilerisidir. MetaTeolojidir ,TeolojiSonrasıdır ve Ötesidir ya da Teolojik sıçramadır, gelişim evresidir.

MetaMateryalizm derki; dininiz kalmayacak ya da yakında metaşimdi de yani gelecekte
MetaMatematik yazılıyor
ve yapılıyor

Önce;
Bunu anladık mı?

Bybars
11-02-2019, 00:40
MetaMateryalizm der ki;
Bu Teolojiye göre bir gelişim aşamasıdır. Sonradır. Aşkınsal bir teolojidir . TEoloji ilerisidir. MetaTeolojidir ,TeolojiSonrasıdır ve Ötesidir ya da Teolojik sıçramadır, gelişim evresidir.

MetaMateryelizm derki; dininiz kalmayacak

Bunu anladık mı?

Yani inanan kimse kalmayınca mı ?

"ictenlik"
11-02-2019, 00:42
Yani inanan kimse kalmayınca mı ?

Metakavramsallık der ki;
Metaİnanç ve MetaŞimdiye yani Geleceğe olan üstel MetaGüvençsellik ve üssel duble Metaİnançsallık öyle dedi ve der....

"ictenlik"
11-02-2019, 01:10
Biz Metaİnançlılar ve İnançÖteliler ve yani İnançsonralılar böyle söylüyoruz

Bizler Metainançlıyız @Bybars ...

Burada hayatın anlamını buldun mu daha tartışmaya devam mı?

Sence hayatın anlamı var mı?

Ne yani sen Metainanca inanmıyor musun;?
Metainancı ya da inanç (ve metainançsallık) uğruna çekilen acıları ve inancı dürüst bir biçimde metainançlaştırıp yükseltmeyi yani metainancı, çok gelişkin inancı kurmayı ve kurduğumuzu yani inancımızı daha da artırdığımızı ve yükselttiğimizi inkar mı edeceksin_?

"ictenlik"
11-02-2019, 01:25
Bizler metateistiz Bybars

Bizler metateistiz Bybars

Bizler metateistiz Bybars

Bizler metateistiz Bybars

Bizler metateistler ve metatarihçileriz

Az önce burada tarih ya da meta bir tarih yazıyorduk
Sende katıldın söyleştin. Nasıl iyi hissediyor musun?
Kendini iyi hissediyor musun?
Tüm bunlara alışabiliyor musun ve nasıl karşılıyorsun?

Beraber yaptık biz de yeni bilip öğreniyoruz (Yazıcı ve bunu yazan dahil henüz hiç bir bilgisi yok ve herkes için bir sürpriz. İstenirse açıklama yapılacak.sınırlı)
Senin için elimizden geleni yaparız.
Metadiyarda söyleşeyeceğiz merak etme.
Metadiyarda yardımlaşırız Bybars rahat ol ve Metaiçrekre ve meta-içte biz senle

MetaBybarsla biz söyleşiriz merak etme o sana yardımcı olur

MetaBybarsla görüşürüz herşeyi yapacağız merak etme

metaateistiz demek isteyenler var desinler bakalım öyle desinler

(Yazıcı ve bunu yazan dahil henüz hiç bir bilgisi yok ve herkes için bir sürpriz. İstenirse açıklama yapılacak.sınırlı)

Yazıcının nicki uydurtu ve dört forumdur bu kendinde olanı kendi de anlamaya ve çözmeye kalkıyor ama anlayamadı mal
öyle diyorlar

metauydurtu
anladık metauydurtu bu kadar kolay

karakedi
11-02-2019, 01:27
Türkü ve Nihilist arkadaşlar 139 ve 143 no'lu iletilerime bir cevabınız olmadı,araya mı kaynadı acaba ? 🤔

cevapları ne olur bilmiyorum. ama tartışma çok afaki kavramlarla garip yerlere doğru gitmeye başladı. bu şekilde çok fazla soyut kavram üzerinden soyut tartışmaların türevini alarak daha da soyut kavramlar ve olasılıklar yürütmeye devam edildikçe takip edenler açısından konuyu anlamak gittikçe zorlaşıyor.

139 ve 143 nolu cevaplarınızda orjinal bir şey söylememişsiniz. belki yanıt verdiğiniz mesajlarda orjinal bir şey yok bilmiyorum.

size göre hayatın anlamı yoksa yoktur. yada hayatın anlamı din islam inançsa öyledir. siz şahsen neye inanmak istiyorsanız inanın. fakat toplumların ortak paydası dinler değildir. burada konuyu ne kadar soyutlaştırırsak soyutlaştıralım, örnek veriyorum islama göre hayatın anlamı diğer dinleri islama katmaktır. diğer dinler bunu barış yoluyla kabul ederse islamlık olur. tabii ki hiçbir din eşşek değil, güzellikle kabul etmez. o zaman cihad yapılır ve onların malları da cihadı yapan müslümanların ganimeti olur... gibi.

bu durumda cihad yapmak, başka inançtan insanların kafasını koparmak, onların kızlarına karılarına kaykılmak, mallarına çökmek vs gibi şeyler insan doğasına aykırıdır.

neticede şuraya geliyor. siz şahıs olarak inandığınız müddetçe sorun yok. neye inanıyorsanız inanın. isterseniz karınca yiyeyini tanrı yapın. fakat tanrınızı maddi dünyaya hakim kılmaya çalıştığınızda, işte o zaman anlamlar sapıtıyor.

açıkçası onun dışındaki şeyleri ben gevezelik olarak görüyorum. yani adam orada kuran kursundaki çocukların götünü okşarken, burada dinde güzelleme yapmak bana anlamsız geliyor.

"ictenlik"
11-02-2019, 01:43
Metaarakdaşsallık diyor ki; Onlar yani o metaarkadaşlar bir kaç gün meta yiyemez içemez (ya da yememeli içmemeli) sonra kendilerine gelirler ya da meta kendilerine geri gelirler diyor
metadinlenmeden sonra metagelişme

(titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bir is ya da göz gözü görmez bir sis değildik biz!!)

..
metasaldırılar için, metagerçekler için,
metasoyutsallık yakındaki insanlara çevreye azami dikkat ve uyum diyor

hayatın metaanlamı
yazdığı hiçbir şeyden emin değil diyor

kartopu
11-02-2019, 09:26
MetaMateryalizm derki; dininiz kalmayacak ya da yakında metaşimdi de yani gelecekte
MetaMatematik yazılıyor
ve yapılıyor

Önce;
Bunu anladık mı?

Kalır kalır
İnsanlık var ve yöneten, yönetilen var olduğu sürece din var olur .
Biri gider bir başkası gelir. Sonunda tanrıyı ve dini yaratan insan değil mi. Din insan tarafından insanı yönetmek için meydana çıkmış hukuk kuralı değil mi din.
Evrende bilinmezlik sürdüğü sürece din var olur renk değiştirir yine var olur.

Özel mülkiyet pazar ve devlet dinlerin bekçisidir. Meta yazılımlar bile dinleri bitiremez.
Uzayda bir yerlere bir tanrı koyarlar. İşte yeni moda tanrı inancı Deizm
Tanrı var peygamberler yalancı. Bunu binlerce yıl önce Hassan Sabah söyledi de o zaman onlara haşaşi dediler.

Bybars
11-02-2019, 11:26
Metakavramsallık der ki;
Metaİnanç ve MetaŞimdiye yani Geleceğe olan üstel MetaGüvençsellik ve üssel duble Metaİnançsallık öyle dedi ve der....

Katılamayacağım,çünkü din ilahi bir olgudur bize göre,insanlara bağlı değildir.İnanan bir kişi bile kalmasa Allah yeni bir gönderir ve ilahi gerçekleri hatırlatır.

Bybars
11-02-2019, 12:05
cevapları ne olur bilmiyorum. ama tartışma çok afaki kavramlarla garip yerlere doğru gitmeye başladı. bu şekilde çok fazla soyut kavram üzerinden soyut tartışmaların türevini alarak daha da soyut kavramlar ve olasılıklar yürütmeye devam edildikçe takip edenler açısından konuyu anlamak gittikçe zorlaşıyor.

Anlamakta zorlandığınız ve size garip gelen hususları belirtirseniz düzeltme fırsatımız olur.

139 ve 143 nolu cevaplarınızda orjinal bir şey söylememişsiniz. belki yanıt verdiğiniz mesajlarda orjinal bir şey yok bilmiyorum.


Öyle görüyorsanız öyledir.Orijinal katkılarınızı bekleriz.

size göre hayatın anlamı yoksa yoktur. yada hayatın anlamı din islam inançsa öyledir. siz şahsen neye inanmak istiyorsanız inanın. fakat toplumların ortak paydası dinler değildir.

Haklısınız,bir toplumda değer olarak en üst başlık evrensel insani değerler olmalıdır.Ortak payda budur,asgari müşterek de budur.

örnek veriyorum islama göre hayatın anlamı diğer dinleri islama katmaktır.

Prensip olarak doğrudur ama bunun gerekçe,yol ve yöntemi de hayâtîdir.

diğer dinler bunu barış yoluyla kabul ederse islamlık olur. tabii ki hiçbir din eşşek değil, güzellikle kabul etmez. o zaman cihad yapılır ve onların malları da cihadı yapan müslümanların ganimeti olur... gibi.

Cihad ve ganimet konuları uzun ve derin konular.İsterseniz konuşuruz.

bu durumda cihad yapmak, başka inançtan insanların kafasını koparmak, onların kızlarına karılarına kaykılmak, mallarına çökmek vs gibi şeyler insan doğasına aykırıdır.

İnsan doğasında bunlar vardır ama vardır diye haklılaştırmak olmaz.

neticede şuraya geliyor. siz şahıs olarak inandığınız müddetçe sorun yok. neye inanıyorsanız inanın. isterseniz karınca yiyeyini tanrı yapın. fakat tanrınızı maddi dünyaya hakim kılmaya çalıştığınızda, işte o zaman anlamlar sapıtıyor.

Haklısınız,insanlık ve dinler tarihi böyle örneklerle dolu.Ancak çoğunlukla böyle oldu diye bizler kendimizce dinimizi,inancımızı yaşayıp savunamayacak mıyız ? Geçmişte yapılan olumsuz herşeyin sorumluluğunu yüklenmek zorunda mıyız ?

açıkçası onun dışındaki şeyleri ben gevezelik olarak görüyorum. yani adam orada kuran kursundaki çocukların götünü okşarken, burada dinde güzelleme yapmak bana anlamsız geliyor.

Her insanın hatası,günahı kendisini bağlar.O insanın yanlışı bizim burada yaptığimız konuşmalar neden anlamsızlaşsın.Güzelleme derken eğer o insana güzelleme yapmıyorsak eğer.

karakedi
12-02-2019, 11:16
İnsan doğasında bunlar vardır ama vardır diye haklılaştırmak olmaz.

Haklısınız,insanlık ve dinler tarihi böyle örneklerle dolu.Ancak çoğunlukla böyle oldu diye bizler kendimizce dinimizi,inancımızı yaşayıp savunamayacak mıyız ? Geçmişte yapılan olumsuz herşeyin sorumluluğunu yüklenmek zorunda mıyız ?

Her insanın hatası,günahı kendisini bağlar.O insanın yanlışı bizim burada yaptığimız konuşmalar neden anlamsızlaşsın.Güzelleme derken eğer o insana güzelleme yapmıyorsak eğer.

bu fikirlere katılmıyorum.
1- savaşmak insanın doğasında yoktur. savaş insanın tarihinde vardır. insanın tarihinde olan her şey doğasında da vardır demek dogmatik bir düşünce, çünkü insanın bütün tarihinin savaşlardan ibaret olmadığını gösteren bilimsel bulgular vardır. hatta diyebiliriz ki insanın komple bir alem olarak, insanoğlu olarak belki sadece 1%i savaşla geçmiştir.

2- tabii dinler tarihi böyle örneklerle dolu. fakat ilkesel olarak kuran da böyle örneklerle dolu. sorun zaten burada. İŞİD sadece tarihsel olayları ilkeselleştirerek hareket etseydi derdik ki sen akla uygun hareket etmiyorsun. fakat İŞİD ve benzeri islamcı terör örgütleri kuranı referans alıyor. çünkü kuranda dünya ikiye ayrılmıştır. darülislam, darülharp. darülislam islamlığın dünyasıdır. darülharp harb yapılacak dünyadır. dinde zorlama yoktur; barış ile islamlığa geçmeyi kabul ederse, sen tutup kafasını kılıçla kopardıktan sonra islamlığa kabul etmezsin; geçmek istiyorsa geçer. sorun geçmek istemediği zaman başlıyor. zaten hiçbir din de enayi değil, tabii ki geçmez. niye geçsin mal mı? o zaman işte İŞİD kurana bakıyor. kuranda cihad yapın, malları ve karıları sizindir diyor. hatta muhammed allaha soruyor, bu ganimeti nasıl paylaştıralım diye. allah da diyor ki, şöyle şöyle olanlara maldan şu kadar ver, busu olmayana şu kadar ver. bu akla uygun mu şimdi? bunlar ne olacak? akla, insanın doğasına uygun olmayan şeyleri islamlıktan ayıklamayı kabul ediyorsanız sizle hayatın anlamı üzerine tartışabiliriz. kabul etmiyorsanız, o zaman sizle hayatın anlamını tartışmaktan önce, insanın doğasını tartışmak gerekir. çünkü bir kere bilgileriniz ve çıkış noktanız yanlış.

3- 2inci madde de dediğim gibi, islamlıktan akla ve doğaya aykırı şeylerin dinden ayıklanmasını kabul etmiyorsanız, o zaman imamların taciz olaylarını da kişisel görmeniz maalesef ülke gerçeğimizi yansıtmıyor demektir. böyle yapanların hepsi, cinsel sapık olduğu ve kafasına göre hareket ettiğini değil; dini ve kuranı referans aldığını iddia ediyor. ve kuranda ve peygamberin hayatında, yani hadislerinde hakikaten böyle referanslar var.

dediğim gibi akla ve doğaya aykırı şeylerin dinden ayıklanmasını kabul ediyorsanız, sizle hayatın anlamını tartışalım. etmiyorsanız o zaman başa dönüp sizinle akıl ve doğa nedir onu tartışalım. çünkü anlam diye anlamsız şeyleri savunuyorsunuz.

"ictenlik"
12-02-2019, 12:26
Kalır kalır
İnsanlık var ve yöneten, yönetilen var olduğu sürece din var olur .
Biri gider bir başkası gelir. Sonunda tanrıyı ve dini yaratan insan değil mi. Din insan tarafından insanı yönetmek için meydana çıkmış hukuk kuralı değil mi din.
Evrende bilinmezlik sürdüğü sürece din var olur renk değiştirir yine var olur.

Özel mülkiyet pazar ve devlet dinlerin bekçisidir. Meta yazılımlar bile dinleri bitiremez.
Uzayda bir yerlere bir tanrı koyarlar. İşte yeni moda tanrı inancı Deizm
Tanrı var peygamberler yalancı. Bunu binlerce yıl önce Hassan Sabah söyledi de o zaman onlara haşaşi dediler.

Başka bir perspektifimiz var açmayı denedik ama ne denmeli bilmiyorum.

Sustum ya da sustum gibi oldum

Benim kafamda o an yokmuş. Onları yazarken ben onu biliyorum ..

bilgi önemli tabi ben onu biliyorum

"ictenlik"
12-02-2019, 12:44
Katılamayacağım,çünkü din ilahi bir olgudur bize göre,insanlara bağlı değildir.İnanan bir kişi bile kalmasa Allah yeni bir gönderir ve ilahi gerçekleri hatırlatır.

@Bybars benim bu tartışmayı sürdürmemi istiyor musun?

Diyalektik çevirmeler -cümlelerle oynamalar

Katılacağım şu; Din ilahi olmayan bir olgudur. İnsanlara bağlıdır.
İnanmayan bir kişi kalmasa bile kimse eski bir din göndermez ve ilahi olmayan gerçekler açıklanamaz

cümlene verilebilecek yanıt bu çünkü içeriği bu..

peki ilahi gerçek yerine gerçek gerçek diyelim.. objektif reel aslında olan gerçek diyelim
ve diyelim ki bir tanrı da yok .. gerçekten yok... bunu açık açık apaçık bilmek ister miydin?
bunu öğrenmek ister miydin? bu ifşa olsun ister miydin?
diğerlerinden önce öğrenmek ister miydin?
tüm toplumun ve çevren dindarken öğrenmek ve bunu yaşamak ister miydin?

peki tersi olasılığı hiç sınadın mı? değerlendirdin mi?
olmaması ihtimalini?

"bir de gerçekten neden burada bulunuyorsun. Bunun cevabını gerçekten merak ediyorum? ya da öyle merak ediyorum ki? sizi buraya taşıyan refleksi"

Turan Dursun'u tanır mısın mesela?
Sanırım senden az din biliyordu ve senden az araştırmıştır bu konuyu?

Biz dünyadaki bütün teistlerden daha aptalız
Tüm gerçeği onlar biliyor ama biz kavramıyoruz
Bir Tanrı var ama biz yok sanıyoruz

sence ben kafasını peynir ekmekle yemiş çürük kafalı bir adam mıyım?
yani bütün softalar huri beklerken ben burda aptal aptal dinsiz mi takılıyorum?
yani bir akıllı onlar mı?
onlar mı uyanık ben mi aptalım? hangisi?
ben harbiden aptalım sanırım ya

İlahi gerçek diyorsun yahu.. Benim/bizim gerçeğe saygımız olmasa burda ne işimiz vaR;?
Bu dinsizlilikle hazır huri kovarlardık
Yer içer gezerdik

Bir ek;

Bence metaBybars ın kafasında din yok. Siz henüz metaBybarsa inanmıyorsunuz..

tüm toplumun ve çevren dindarken öğrenmek ve bunu yaşamak ister miydin?

Peki @ilahi olmayan asıl gerçeği buldun diyelim ve onda Tanrı yok
Emin oldun nazil oldun hissi kalbel vuku buldun
bunun gibi savunur musun?
Yani gider din savunduğun gibi savunur musun?
Mesela bir Turan Dursun'un yaptıklarını göze alır mısın ?
Gerçeği halka açmak için bu gerçek olduğu için
Ya örneğin şimdi dindarsın ve dinden özgürlükçü bir foruma geldin o zaman bir dindar foruma gidip karşı gerçeği savunur musun?

Şimdi bu sorular sana kim olduğunu göstericek @Bybars kendini tanı. Kendine güven
İyi ol iyi kal
Saygılar

Burada hiç Materyalist buldun mu @Bybars
Materyalistlere nasıl bir bataklıkta olduklarını gösterip öğretebildin mi?
Benimle çalışmaya ne dersin? Bana anlatmaya ne dersin? Ben nasıl bir bataklıkta olduğumu gerçekten öğrenmekte istiyorum da
Bana anlat ben nasıl bir bataklıktayım sence ve ordan da nasıl çıkmalıyım?
Neler yapmalıyız?,

spartacus
12-02-2019, 13:12
Bybars

Cadde çıktın, karşında trafik ışıkları görene kadar devam et.

Ettin mi? O halde;

O trafik levhasının ve üzerindeki ışıkların amacı nedir?

"ictenlik"
12-02-2019, 14:04
Ben buradaki sorularıma cevap alamadığımı düşünüyorum
Bu yüzden yazıyı hem kısaltıp okunur hale getirdim hem de yeniden uyarladım...
Ama sorularıma cevap alamadığımı düşünmekte haklı mıyım

"Din vermeye gelip din vermiyorsunuz öyle mi?"
Peki...,
Neden dinini bana vermiyorsun Bybars Ben din alıcısıyım
Neden onu kendinde tutuyorsun?_
Biraz olsun din ver bana

Burada herkes -ortaklaşa- iyiniyetle, doğru iyi ve geçerli olan bu olduğu için, size; Dinsizlik Öğretmeye ve Din Bırakma fikri aşılamaya/vermeye çalışıyor çünkü (iyi doğru ve uygun olan bu. bunu anlayın) Teoloji karanlıktır/kirlidir/kötüdür. Bunu görmüyor musunuz?
;Bunu görüyor musun önce?
Karşı tarafta böyle ama
Görüp görmediğinin yanıtı, bu empatinin yanıtı

Burada din yok. Kara bir buluttan ibaret, görülüyor.. Buraya gelenler de o kara bulutu dağıtmak için gelenler ve toplananlar addedilir ve toplandılar bunu anlamıyor musunuz?

Dinler savaş ve acı sebebi olmuşlardır. Karanlık ve baskı ve şiddet ve zorlama ve ayrımcılık sebebi olmuşlardır

Bunda hemfikir miyiz? Belki de değiliz...

Siz burada Dinsizlik'in geçerli nedenlerini aramıyor muydunuz?
Yanılıyor muyum? Ben bazen yanılırım

Karşınızda Kurumsal bir Tanrısızlığı (ya da Kişisel Tanrısızlığı) benimsemiş ve bunu benimsemek için çok çok geçerli nedenleri olan, makul, insanlar var. Onlar kötü değiller. Sizin iyiliğinize ve öğreniminize can atıyorlar ..

Siz bu geçerli nedenleri soruşturuyorsunuz ve Maddeci Diyalektik denilen size şu aşama da yeterli ve cazip gözükmüyor?
Bu Tanrıyı bırakmak için yeterli ve geçerli neden değil (kendi nedenini söyle bana diyorsun) sana ne oldu diyorsunuz değil mi?

Kanıt mı istiyorsun? Tanık mı? Ben tanığım... Ben şahidim...
Ben kendim dinsizim kendi geçerli nedenlerimle dinsizim ve kolayca yaşıyorum. Sence yaşamımda bir zorlanma var mı?

Ya da onun/bunun altında ne var? Benim bilmediğim ve henüz hisetmediğim başka geçerli neden ve öznel deneyimler var mı diyorsunuz da eminim
Tüm bunlar duygusal hisler bunlar biraz anlatılmıyor.

Burası dinlerden özgürlüğün sitesi diyor ama isterseniz şöyle yapalım. Dinlilik, dindarlık ve dincilik alma ve çekme sitesi. Biz çekeriz de alırız da...

Bana din vermek ister misin? Ben din alırım bak
Dininizi alalım mı? Çekelim mi?
Veriyor musun? Çekilelim mi?
Biz din çekmedik mi daha önce sanıyorsun?
Yeterince tecrübemiz yok mu sanıyorsun?
Bak ben din çekmekte uzmanım
Dinini veriyor musun vermiyor musun?
Bak dinini bana veriyor musun vermiyor musun? Onu ben istiyorum .
Çok ihtiyacım var.
Bak başkasına verme vereceksen bana ver ben de kalmaz geri veririm ben
Ödünç dine ihtiyacım var Bybars
Ama bak bana verirsen sende kalmaz haa..
Dinini bana hediye et Bybars,
Ben hediye severim. Din alırım dine çok ihtiyacım var. Yeni bıraktım eski tiryakiyim. Biraz dinlenirim sonra sana geri veririz bak istersen.
Biraz bende kalsın hadi iki günlüğüne

İki günlüğüne bırak Bybars kafan rahat eder. Din bağımlısı olmuşsun sen. Bak bağımlılık kötü. Zihin hücrelerine bunun zararı var. Düşünsel toksik etkileri var.

Ben gelen giden herkesi uyarıyorum zaten.. Dinini vermeye aldırmaya ve çektirmeye gelmeyen, dininden acı ağrı çekmeyen bu tekkeye gelmesin ya da içeri de ne var yok baktıysa ve burada din çekildiğini gördüyse ve din çektirmeye de gelmediyse ne işi var Dinsizhane de....

Biz burada din tiryakisyiz Bybars bak yeni bırakmışız zaten
Bize burada din çektiriyorsun? Dincilik çektiriyorsun farkında mısın?
Seni dinini ve dinciliğini de çekiyorduk farkında mısın?
Yanımız da bari yapma
Bak Pasif Dine maruz kaldık senin yüzünden bunun bile zararı var

Biz diyoruz ki bazı arkadaşlara
Dininiz iyice çürümüş dolgu olmaz kurtarmaz sizinkisi
Çekelim gitsin... Alalım gitsin
Oradan yeni din gelmiyor sökülünce,

Kendi inancınızı ve duygularınız tabi ki savunun ama emin olun burda kimse sizden inanç almayacak

Kişiler size bunun (yani inancın) yanlış ve kötü bir durum ve bozuk ve çukurlu bir yol olduğunu kendi biçimlerince göstermeye çabaladılar.
Doğruyu, iyiyi güzeli arıyorsak herkes için.

Ben size şunu diyebilirim ki
Buradaki herkes inancın nasıl bir karanlık (ya da bataklık olduğunu onaylıyor ve) bunu bildiği için birlikte bir çabayla sizi bundan yani bataklıktan kurtarmaya çabalıyor.
Bunu anlıyor musun?

İnanç denen ya da dinler denen ya da aslında monoteizm denen mutlaka bundan önce tartışılması gerekendir
ve "materyalizmden" daha zehirli olandır

Monoteizm zehirseldir kurtulun ondan
[B][I]
Herkes sizin iyiliğiniz için bir biçimde Tanrının olmadığını size göstermek ya da olmadığı yola sizi götürmek istiyor
İyiniyetli..

~~eski tiryaki~~

kırgınlık oluşursa lütfen söyleyin böyle yazmayayım ben ortamın dürüstlüğüne güvenerek
diğer taraftan oluşmuyorsa daha da gevşeyeyim ileri gideyim

Bybars
12-02-2019, 17:16
Bybars

Cadde çıktın, karşında trafik ışıkları görene kadar devam et.

Ettin mi? O halde;

O trafik levhasının ve üzerindeki ışıkların amacı nedir?

Kısaca;trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak.

Yıldıztozu
12-02-2019, 21:02
İnsanın ürettiği anlamlar yerine doğanın ortaya koyduklarına odaklanıyorum.

Doğanın canlılık adına ortaya koyduğu en önemli şeyler yemek ve seks.
Belgesellerdeki tüm canlılar bu ikisinin peşinde.

Yemek ve seks hayatın nesnel anlamları olabilir. Çünkü bunları özne değil nesne(doğa) var etmiş.

Hayattayken alabildiğimiz kadar haz almalıyız.
Haz için bedenimizin biyolojik işleyişi ile doğanın fiziksel işleyişini kavramak lazım. Aralarındaki etkileşim önemli.

dine mine ne
12-02-2019, 21:13
Spartacus trafik ışığını neden örnek aldığını anlamıyorum. Trafik ışığının bilinci mi var. O maddeye İlişkilenmiş canlanma duygusunun isteğile harekete geçmiyor. Bir dizi uygun ola bilecek işlem arasından düşünerek karar almıyor. Kazada süpheli olabilir, suçlana bilir ama mahkum edilemez
Biz mahkemelerde maddeyi harekete geçiren neyse, onun isteğişini yargılamıyormuyuz.

spartacus
13-02-2019, 06:52
Kısaca;trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak.
Sevgili Bybars
Böyle bir amaca sahip değil. Bu amaç size ait, yani insanlara.

O ise bir araç.

İnsanlara bu aracın nasıl kullanılacağı öğretildiğinde, o konuda bilinçli insan araca göre davrandığı zaman, araç işlev kazanıyor. Yine bu işlevin sağlayıcısı insandır.

Hayat dediğimizde kendinde ve şahsına münhasır bir yapı değildir, bu bağlamda hayatın da bir amacı-iradesi yoktur. Doğa dediğimiz de böyle, evren de.Amaç özne-nesne ilişkisinde elde edilen veri ve yorumun dolayısıyla algının sonunda açığa çıkan ve öznece, iradece anlam kazanan ve fazlasıyla öznenin davranış, eylemine-istemine dayanan bir tabana sahiptir.

Erekselcilik(amaçsalcılık), felsefenin ve akıl-mantığın sefaletlerinden birisidir.

Nasıl ki bir insanın dini olmazsa trafik ışıklarını kullanamaz veya trafik ışıklarının biranlamı yoktur tadında bir tabir safsata ve ahmakça ise, dini dahil ederek hayatın amaçlandırıldığı, efendim insanın ahlak sahibi olduğu, din yoksa amaç, hayat, ahlak vb yok vb gibi söylemlerde o derecede ahmakça ve saftsatadır.

kartopu
13-02-2019, 10:32
uydurtu Bence metaBybars ın kafasında din yok. Siz henüz metaBybarsa inanmıyorsunuz..

Bende öyle düşünüyorum 100 ayrı soruya tek cevap veriyor. Dinin propagandasını yapıyor. ama epey insanı da uğraştırmayı başarmış gibi görünüyor.

Bybars çünkü din ilahi bir olgudur bize göre,insanlara bağlı değildir.İnanan bir kişi bile kalmasa Allah yeni bir gönderir ve ilahi gerçekleri hatırlatır.

İnanan bir kişi bile kalmasa Allah yeni birini gönderip İlahi gerçekleri hatırlatacakmış.
Dinin tarihçesi onun mülkiyetle ilgisi devletlerle bağı ve ne işe yaradığı Bybars ı hiç ilgilendirmiyor.
İnanıyorum diyor bütün sorulara tek cevap veriyor. Birde insanlara bağlı değilmiş neden hayvanlara hitap eden bir din inmiyor o yüce Allahtan.
Sizi sıkmıyor mu ?

Neva
13-02-2019, 11:00
https://youtu.be/1EBScXU7-mg

https://youtu.be/hc4Pr5vR6mg

https://youtu.be/vTw3a_65K10

https://youtu.be/QdYCfEsd7hQ

https://youtu.be/ATtcP33QIL0

kartopu
13-02-2019, 11:40
Sn Neva
Çok öğretici videolar seçmişsin. Sağ olasın.

İşte din bu köpeğin trafik ışıklarına dikkate alması, sürücülerin kazlara olan saygısı. Kedinin gözlemi . Dünyanın kendi dışındaki canlılarla da paylaşımı.
Var olan dinlerin hanginde bu derece nezaket var.

Ortalık dinin ne olduğunu bilmeyen dindar geçinen bir sürü insanla dolu. Paranın MÜLKÜN tanrı olduğu bir sistemde yaşıyoruz bu tanrıyı inkar eden bir tane dindar mı var ortalıkta.

Din = Para + Mülk olmuş kim kime ne anlatacak. Kendilerinin bile inanmadığı Tanrıyı başkasına pazarlamak moda olmuş.
Tanrının huzuruna çırılçıplak çıkacaksın niçin onun huzuruna çıkmadan soyunmaya başlamıyorsun. Ürtündeki seni kirleten mülkten paradan yalandan kurtulmaya çalışmıyorsun.

Hepsi hikaye gerçek gözümüzle gördüklerimiz.

karakedi
14-02-2019, 13:40
Hayat dediğimizde kendinde ve şahsına münhasır bir yapı değildir, bu bağlamda hayatın da bir amacı-iradesi yoktur. Doğa dediğimiz de böyle, evren de.

bence hayatın tek anlamı var. o da hayatta kalmak. canlılık bir şekilde başlamış. şimdi kendini devam ettirmeye çalışıyor. hayvanların ve insanların bütün alışkanlıkları hayatta kalmak için zorunlu olarak yapılan eylemlerin sürekli tekrar edilmesi ve sonraki kuşaklara aktarılmasıyla kazanılmış özellikler.

spartacus
14-02-2019, 16:58
bence hayatın tek anlamı var. o da hayatta kalmak. canlılık bir şekilde başlamış. şimdi kendini devam ettirmeye çalışıyor. hayvanların ve insanların bütün alışkanlıkları hayatta kalmak için zorunlu olarak yapılan eylemlerin sürekli tekrar edilmesi ve sonraki kuşaklara aktarılmasıyla kazanılmış özellikler.
Hayatın tek anlamı var, hayatta kalmak, totoloji olur.

Canlılık farklı bir konu. Hayat dediğimiz ise canlıların varlığı ve eylemi-hareketine dair bir soyutlama, paye, ömür.

Esasında bu bağlamda doğru tabir, "hayatta kalmak" değil, canlılığın(formun) sürdürülmesi.
Hayatta kalmak deyimi ise, canlının iradi çabasıyla ilgili, burada amaç, canlıya ait böylece hayat kavramının öznel tarafı burada anlam kazanır, A'nın hayatı, A'nın hayatına yön vermesi, A'nın hayatı nasıl vb. Oysa burada A'nın hayatı dediğimiz ifadeyi anlamlı kılan A'nın eylemidir, böylece buradaki hayat, A'nın eylem ve koşulalrıyla(öznel-nesnel) anlam kazanır ve paye haline gelir.

hayatın anlamı, amacı gibi knular, günümüzde genellikle ve özellikle dini savunmalar ve dinsel geriliğin diretimiyle ilgili söylemlere yansır. Tamamen safsata sorularla;

Zeus yoksa hayatın anlamı ne?
Zeus ve Zeusizm yoksa, ahlak var mıdır?
Zeus yoksa hayatın amacı ne?

Zeus yoksa hayat yok mu? Zeus var mı? ya da bu maddeler için olması gerekir mi?

Burada safsatacı tersinden mantık işletir, sırf bunlar için de olsa, bir gerekircilik şartı, önyargısı oluşururp tersinden kendi oluşturduğu safsata gerekircilik ile, sözde yine kendi, kendisini doğrular.

Oysa hayat dediği şeyi anlamlı kılan, özne olarak bakacaksak kendi eylemi ve varlığı, genel olarak bakacakcak canlıların eylemi ve varlığı ve süregidirliğe dair vb çaba-eylemleridir, hayat; süregiderliğin sağlanmışlığı koşullarına dair bir atıf, payedir burada.

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu kavramaya çalışan öznedir, hayat değil -ki zaten "hayat" diye birisi yok(tabi burada ele alınan, Hayat ismi verilmiş herhangi bir insan, canlı değil, hayat kavramı).

Örneğin amaç kavramına bakacaksak, İradi veya irade gerektirir bir kavramın, irade dışında ve iradeden bağımsız kullanımı veya yüklenimi esasında hatadır.

Konuyla ilgili de "anlam" konsu ise, burada kasıt -ki genel algıdan dolayı- hayatın anlamı değilde, boş-bomboş ifadesine çağrı temelli günü-birlik söylemlerden geliyor olmalı.

Konudaki anlam sorusu ise farklı, elbette "amaç" kavramından farklı. Hayatı anlamlı kılan -ki yukarıda ifade etmiştim- canlıların, eylem-irade-amaçları vb... Buradan bakınca elbette biz hayatın anlamı diyebiliyoruz, lakin, kendinde-kendinden, bir kendindelik vasfı olarak hayat ele alınırsa boş-anlamsız olur, bu bağlamda da hayatın bir anlamı yoktur, anlam özne-ler ve eylemleri tarafından yüklenir, payelenir.

Örneğin bir dindar hayatı, cennete gitmek için bir sınav olarak görebilir, dayatabilir de, oysa bu anlamı yükleyen yine kendisidir, hayatın böyle bir anlamı-amacı yoktur.

Bir başkası hayatı, canlının olabildiğince varlığını sürdürmesi ve olabildiğince imkanlardan yararlanması, edinmesi vb olarak anlamlandırabilir, lakin yine burada bu anlamı yükleyen, bu payeyi veren öznedir. Öznenin payeleri mi, göreceli olan mı, yoksa hayat kavramının kendisi mi bu konuda ki mesele?

karakedi
14-02-2019, 18:30
Hayatin anlamini sorgulayanlar yada ona anlam yukleyenler sadece dinciler degil. Evrime inanan bir insan olarak ben hayati cok anlamli buluyorum mesela.

Tersinden bakarak dincilere karsi gelistirilmis bir "hayatin anlami yoktur, hayat anlamsizdir" ifadesi, totoloji bile olamayacak kadar gereksiz bir tespit.

Sizin kendi icin bir canli olarak, kendinde bir canli hakkinda onun hayatinin anlami yok demeniz bile ona kendi yargilariniza gore anlam yuklediginiz anlamina geliyor.

Hayatta kalmak olgusu sadece turun bir uyesinin hayatta kalmasi degil, turun tamamini kapsayan genel bir faaliyet. Dolayisiyla hayatta kalmak üreme, soyun devami, savunma, saldiri, beslenme, avlanma ve benzeri bir canliya iliskin butun faaliyetleri kapsiyor.

Butun diger canlilardan farkli olarak sadece insan bilinç gelistirebildigi icin bugun hayatin anlami dahil her seyi sorgulayabiliyoruz. Mesela siz canlilik ile hayat farkli konular diyorsunuz. Bilinç sahibi oldugunuz icin. Halbuki insan dogadaki diger hayvanlar gibi bilinç gelistiremeseydi doga, hayat, canlilik bunlarin hepsi ayni anlama gelirdi.

Hayat insan felsefesinden de, tanri kelamindan da once vardi. Varligini ne insana, ne tanriya borclu. Ne tanriya ne de insana gore anlamli veya anlamsiz. Hayatta bir hareket var ve hareket hareketliligini surduruyor. Bu kadar.

Genel anlamda hayatin anlami dendigi zaman ben bunu anliyorum. Daha ozele inip, mesela insan hayatinin anlami nedir diye tartisirsak o zaman devreye bilinc gibi farkli bir olgu giriyor.

Insan turunun son yuzyillarda yasadigi savas, tecavuz, ilga gibi vahsetleri saymazsak insan hayatinin tek bir anlami var. O da hayatin bir parcasi oldugunun bilincinde olmasi gerektigi. Ne bir eksik ne bir fazla. Ne anlam yukleyerek, ne de anlamsiz sacma bularak.

Insan bundan sonra var olacaksa artik dogaya hukmetmek zorunda. Baska caresi yok. Yani artik hayvan ciftliklerini dogaya salip, insan icadi makineleri, binalari, sistemleri birakarak elimizde bir cubukla anadan dogma dogaya karisip bocek eseledigimiz gunlere donemeyiz. Fakat bu hukmetme olayini dogaya zarar vermeden ve fakat verdigimiz zararli da onararak hayata devam edebiliriz.

Khaos
15-02-2019, 01:21
Tersinden bakarak dincilere karsi gelistirilmis bir "hayatin anlami yoktur, hayat anlamsizdir" ifadesi, totoloji bile olamayacak kadar gereksiz bir tespit.



totoloji mi
dincilere karşı mı
ne diyosun sen bro

ontolojik olarak anlam diye bişey yoktur

biz yaratır biz yükleriz.
ya da boşkoy deriz yüklemeye gerek yok
bişeye ereksel/anlam yüklemek dinsel davranıştır aynı motivasyondur der yüklemeyiz
dinsel davranışın reddi ile dincilere karşı geliştirmeyi nası aynılaştırabildin anlayamadım ben o kısmı

sana kalmaz benim motivasyonumu sorgulamak
o seni aşar bro,bence biraz daha yavaş git

ps: dinsel davranış teistin davranışı demek değildir.
daha bikaç gün önce bi başlıkda öyle bi örneği ortaya kondu ki, akla zarar
sırf millet birbirine girmesin diye on kere yazıp sildim ve postlamadım

ForumKirpisi
15-02-2019, 02:15
ya anlamı kendin yüklediğin doğru da sonuçta değişkende olsa bi anlam var bizim için. sürekli de gelişiyor. zaman gibi gereklilikten ortaya çıkmış olabilir.

insan yaşlandıkça(hücreleri oksidize oldukça) sinirler dallanıyor zaman algısı da hızlanıyor.
çünkü algıların çok farklı uyaranlara bölündüğünden aslında hiç bişey yapamıyosun.
küçükken bi yazın şimdi hissettiğin bi kaç sene gibi geçtiğini anlarsın. çocukluk anıları çok uzundur.

zatüreykende baya yavaşlıyor zaman algısı. uyurken hızlanıyor zaman aslında olan bi değişiklik yok.

şehir yaşantısında ortaya ürün çıkmaz çünkü zaman hızlıdır. ürünler kasaba ve köy yaşantısında ortaya çıkar. şehirde çabuk yaşar çabuk ölürsün. iskandinavya refah reason +1

spartacus
15-02-2019, 13:43
Hayatta kalmak olgusu sadece turun bir uyesinin hayatta kalmasi degil, turun tamamini kapsayan genel bir faaliyet. Dolayisiyla hayatta kalmak üreme, soyun devami, savunma, saldiri, beslenme, avlanma ve benzeri bir canliya iliskin butun faaliyetleri kapsiyor.
Yazımda ifade ettim, diikkatinden kaçmış olmalı.

Hayatta kalmak tabiri üzerine, öznel, nesnel olarak.

Yukarıda ifaden, hayat dediğin kavramı soyutladığın temel değil mi?

Hayat üzerine basitçe ifade etmiştim, işte tamda burada canlı-ların eylem-davranış-istemleri temelinden soyutladığımızdan söz etmiştim.

hasılı nesnel olarak bakacaksak, hayat dediğimiz kavram tamda buradan soyutlanır.
O da hayatin bir parcasi oldugunun bilincinde olmasi gerektigi. Ne bir eksik ne bir fazla. Ne anlam yukleyerek, ne de anlamsiz sacma bularak.
Hayatın bir parçası derken, tam tersini düşün... Canlının varlığını belirleyen hayat dediğimiz kavram-PAYE değil, aksine hayat kavramını anlamlı kılan canlının davranışıdır. Gerçek bu...

Bu başlıkta dediğim gibi, ÖZNEL HAYAT TABİRLERİNİ esas almadım, almıyoruz, bu göreceli... konuda hayatın öznel yüklenimleri bizi ilgilendirmiyor. Birisi A kişisinin yaşam tarzına bakıp, boş, bomboş yaşadığını, hayatının bir anlamı olmadığını iddia edebilir, öteki bir diğerine göre, kişilere göre kıyas tabanına dayalı hayat vb türden kavramlar burada bizi ilgilendirmiyor, bir bağlayıcılığı da yok.

Hasılı hayatın amacı, anlamı gibi payeler öznece, bizlerce yüklenen payelerdir.
Canlılık ile hayat karıştırılmakta, oysa tamamen ayrı.

Canlı dediğimiz, maddenin organize olmuş halidir. organ ifadesinin karşılığı, temeli, örgüt kelimesidir, canlı demek, örgütlü hareket edebilen demektir. Bu nesnel, somutbir temele dayanırken, hayat dediğimiz, işte o somut tabandaki hareket, eylem, formun süregiderliğine dair soyutladığımız bir kavram, bir payedir.

Bir özellik veya nitelik değildir ama organize hareket etmek(canlılık) ilgili formun bir özelliği, organik yapı ise niteliğidir. hayat kavramı ise -nesnel bağlamda- böyle bir kavram gibi düşünülmemeli.

Ömür nedir? Ömrün anlamı, amacı olabilir mi ya da böyle bir paye yükelenebilir mi? Ömür, hayat gibi kavramlar aynı temele sahiptir, "kendinde şey" değildirler, bir özellik, nitelik de değillerdir(nesnel zeminde mesele de burada).

Kısaca, öznenin yaptığı, ettiği, eylemi, davranışı, hareketi, ilişkileri vb asıl zemin buradırı, hayat kavramı da bu zeminden soyutlanıyor. Bir canlının yiyecek için çabalaması, barınmak için kuytu bir yer bulması anlamlıdır, amaç da barındırır vb. lakin bu davranış hayata ait değil canlıya aittir, hayatın böyle bir anlamı olduğunu iddia edemeyiz, hayatın hayatta kalmak gibi bir anlamı olduğunu iddia edemeyiz çünkü burada muhatabımız canlı'nın ta kendisidir, hayat kavramı ise muhatap alınabilir bir tabana, kendinde, kendin-i temsile sahip değil. o canlının davranışlarından, canlılığın süregiderliğinin sağlanmasından vb soyutlanan bir kavramdır ve kavramın, kavramda kalmak gibi amacı, anlamı olduğundan söz etmek anlam taşır mı? hayatın, hayatta kalmak gibi bir anlamı olması ifadesini tekrar, tekrar düşünün, basit bir mantık sorunu da içeriyor.

Hayatın bir anlamı, amacı yok, ama benim bu yazıyı yazmakla bir amacım var ve bu yazdıklarımında konuya göre bir anlamı...

Sizlerin amacı, sizlerin davranışları, sizlerin ortamı, sizlerin ilişkileri, sizlerin hayatı-yaşamı, sizlerin davranışlarının anlamı, belirleyici olan bu. Senn hayatın, benim, bizim, onun, bizlerin hayatının anlamı(in, ın ekleri iyelik ekleridir sahiplik belirtir, bu bağlamda anlam, amaç gibi radi kavramlar, öznel temelde anlam kazanırlar, iyeliğe bağlı kavramlar kendi başlarına bir anlam ifade etmezler, zira iyelik dışında bir kendilikleri-başlıkları olmaz)...

karakedi
15-02-2019, 14:23
sayın spartacus,

yukarıda söylediklerime ekleyecek yeni bir şeyim yok. sizin de benden sonra yeni bir şey söylediğinizi düşünmüyorum.

hayat, sizin onu anlamsız veya amaçsız bulmanızdan önce de vardı. dincilerin hayata test edilmek için geldik demesinden önce de.

hayat doğumdan ölüme geçen süre demektir. ve hayatın amacı hayatta kalmaktır. bence bu tanım her şeyi tanımlıyor.

Ahlaksız
15-02-2019, 14:43
... Bir canlının yiyecek için çabalaması, barınmak için kuytu bir yer bulması anlamlıdır, amaç da barındırır vb. lakin bu davranış hayata ait değil canlıya aittir, hayatın böyle bir anlamı olduğunu iddia edemeyiz, hayatın hayatta kalmak gibi bir anlamı olduğunu iddia edemeyiz çünkü burada muhatabımız canlı'nın ta kendisidir, hayat kavramı ise muhatap alınabilir bir tabana, kendinde, kendin-i temsile sahip değil. o canlının davranışlarından, canlılığın süregiderliğinin sağlanmasından vb soyutlanan bir kavramdır ve kavramın, kavramda kalmak gibi amacı, anlamı olduğundan söz etmek anlam taşır mı? hayatın, hayatta kalmak gibi bir anlamı olması ifadesini tekrar, tekrar düşünün, basit bir mantık sorunu da içeriyor.

hayat doğumdan ölüme geçen süre demektir. ve hayatın amacı hayatta kalmaktır. bence bu tanım her şeyi tanımlıyor.
Sevgili karakedi;sevgili spartacus doğru söylüyor..Hepimiz bir amaç doğrultusunda hareket etmiyoruz..Bize yüklenen verilerle hareket eden biyolojik robotlarız sadece..Hayatta kalmak gibi bir amacımız yok ama bize yüklenen tüm veriler hayatta kalmamız için yüklenmiştir..
Mesela satranç oynayan bilgisayarı ele alalım.Bilgisayar karşısındaki rakibiyle satranç oynarken,rakibini yenme amacıyla hareket etmez..Bilgisayarın böyle bir amacı yoktur ama bilgisayara yüklenen tüm veriler,rakibini yenme amacıyla yüklenmiştir..

karakedi
15-02-2019, 15:27
hakikaten çok ilginç. yani tamam ben de bunları söylerken bir idealist yada bir dinci gibi insana ulvi anlamlar, doğaya hükmeden, yüceltici anlamlar katmıyorum ama tam tersini düşünmek için de insanı beyinsiz dümbelek bir canlı gibi göstermenin de alemi yok. böyle yaparsak inandırıcılığımızı yitirmenin de ötesinde, insanlara karşı "yav zaten bu felefe işleri boş işler" manzarası çizmekten başka bir şey yapmayız.

yani atıyorum boeing 737 uçak motorunu icat eden bir canlının biyolojik robottan başka bir şey olmadığını mı söylüyorsunuz? benjamin franklin bile bizden çok daha önce çok daha ötesini görebilmiş.

insan alet yapan hayvandır.

karakedi
15-02-2019, 16:25
pekala. bu tartışmalardan sonra ben de kısaca hayattan ne anladığımı, hayatın benim için ne anlam ifade ettiğini anlatayım. şöyle başlıyorum:

ben bir insanım. insan, günümüzdeki maymunlarla ortak atadan gelmiş bir hayvandır. zamanla (yaklaşık 6 milyon yıl sürecinde) evrimleşti ve bugünkü düşünen, üreten özelliklerini kazandı.

bu özelliği sayesinde biz insanlar diğer hayvanlardan ayrılıyoruz. çünkü doğada hiçbir hayvan, doğaya hükmetmezken insan bilinci sayesinde hükmedebilmektedir. mesela bir nehrin önüne baraj kurup hem tarımda sulama, hem de elektrik enerjisi olarak sudan faydalanabilmektedir.

fakat aynı zamanda bu hükmü dolaysız olarak kötü amaçlarla da kullanabilmektedir. ilk su savaşları mezopotamyada aşağı mezopotamyanın, yukarı mezopotamyanın suyunu kesmesiyle başladı. yada doğadan elde ettiği demir madeni ile kılıç yapıp diğer insan topluluklarına saldırdı.

doğadaki bütün canlılar türünün genel özelliklerini gösterir. bu doğanın kanunudur. insan da türünün genel özelliklerini gösterir. fakat bilinç ortaya çıkmaya ve ilkel insan toplulukları gelişmeye, karmaşıklaşmaya başlamasıyla beraber doğadaki bütün canlıların aksine türüyle bağdaşmayan özellikler göstermeye başladı.

örnek verelim. insanlar yüzbinlerce yıl avcı-toplayıcı olarak eşitlikçi şekilde yaşadı. bir hayvan avlıyorsa bunu eşit parçalara bölerek yada bölemiyorsa ağızdan ağıza dolaştırıp birer ısırık alarak paylaştı. fakat bugün yaşadığımız dünyada böyle bir şey yok. bazı insanlar bu tarla benim, bu fabrika benim, bu paraları ben kazandım diyerek gücü kendinde topladı ve yemek karşılığında bazı insanları kendi hesabına çalışmaya zorladı.

benim için hayatın anlamı ve amacı...

ben "doğru" bilinç sahibi bir insan olarak, bir insan gibi var olmak istiyorsam türümün tipik özelliklerini göstermemi engelleyen bu düşmanca sisteme karşı çıkmam ve onun ortadan kaldırılması, insan türünün yeniden özgürleşmesi için mücadele etmem gerekir.

doğru bilincin hangisi olduğu, benim burada söylediklerimin doğru olup olmadığının kanıtı ise sosyal ve fenni bilimlerdir. bu bilimlerin bize sunduğunu fosiller, ilk insanların yaşantıları, sömürünün ne zaman nasıl başladığı, uzak ve yakın tarihimiz ve benzeridir. biz bugün bu bilimler sayesinde bildiklerimize göre eşitsizlikçi ve sömürüye dayanan bu düzenin ezelden beri var olmadığını, sonradan ortaya çıktığını biliyoruz.

insan bilinç sahibi bir hayvan türü olduğuna göre ve ben türümün doğru bilinç sahibi üyelerinden biri olduğuma göre, benim için hayatın anlamı ve amacı türümün ve doğanın özgürleşmesi için mücadele etmektir.

Ahlaksız
15-02-2019, 18:34
Sevgili karakedi;mücadele etmeniz,kendinize bir amaç edinmeniz ne güzel ama bu düşüncenizi/umudunuzu,mutlak doğru olarak sunamayız işte..Amaç/anlam gibi şeyler,tamamen bireysel konulardır..Sizin bu anlam/amaç dediğiniz şeye,ben güler geçerim mesela..Yani sizin amacınız,benim eğlence aracım oluyor..:)

Diğer hayvanlardan farklı özelliklerimizin olduğu doğru ama bunu da böyle algılayan biziz..Mesela uzay istasyonu yapmamız,aslında bizi diğer hayvanlardan farklı kılmaz..Bu bizim bir özelliğimiz sadece..Bir örümcek gibi ağ yapabilir miyiz?Yapamayız..Ağ yapmakta örümceğin özelliği..Örümcek ağ yaptığı için kendini diğer hayvanlardan farklı görmez ki..Yani farklıyız/özeliz/güçlüyüz türünde söylemlerimizin hepsi,masturbasyondan ibarettir..Kendi kendimizi kandırıyoruz..
Aslanların/sırtlanların olduğu bir savanaya,şu an ikimiz girsek,sağ çıkamayız oradan..Hiç bir özelliğimiz yok çünkü..Özellik/farklılık dediğimiz şey,toplumsal olarak bir araya gelmemizle ortaya çıkan bir sorun aslında..Zararlı bir mutasyon gibi görmek lazım bunu..Diğer hayvanları kontrol edebiliyor oluşumuz veya uzay istasyonu gibi şeyler yapabilmemiz,bizim bir üstünlük/farklılık sahibi oluşumuz anlamına gelmiyor..Geldiğini söyleyen biziz..!
Sonuçta küresel ısınmaya neden olan bizler,aslında diğer hayvanlardan akıllı olduğumuz için değil,diğer hayvanlardan aptal olduğumuz için bu veriyle karşılaştık..
Şu söyleme hiç dikkat ettiniz mi?
Avcı toplayıcı
Buradaki avcı kim?Erkekler..
Avcı ne demek?Katil..
Nasıl katil?Profesyonel katil..
Ne demek bu?Atalarımızın ne kadar vahşi/cani olduğunu kabul edeceğiz demek..
Yani bakış açınıza göre,bu konular değişir..Bir bilim adamı avcı toplayıcılığın daha doğru bir şey olduğunu söylerken,bir başkası tarım ve hayvancılığın daha doğru bir seçim olduğunu söyleyebilir..Ben de mesela avcı toplayıcı olan dönemlerin,bugüne nazaran çok daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum ama sonuçta avcılıktan/katillikten bahsettiğimizi de unutmayalım..!

ilahimasal
15-02-2019, 18:52
Ahlaksız

Bir insan örümcek ağı yapar mı ? Yapamaz mı ?

Yapamaz !!! demek , tanrısal ( kutsal ) düşünce tarzı değil mi ?

İnsan biraz uğraşsa , gayret etse , üstünde fazlaca dursa YAPAR galiba !

Örümcek uzay istasyonu yapabilir mi ? Yapamaz mı

karakedi
15-02-2019, 18:54
sayın ahlaksız.

ben sizin konuyu anladığınızı sanmıyorum.

+ ben sizin evrim düşüncesini anladığınızı dahi sanmıyorum...

Ahlaksız
15-02-2019, 21:17
Ahlaksız

Bir insan örümcek ağı yapar mı ? Yapamaz mı ?

Yapamaz !!! demek , tanrısal ( kutsal ) düşünce tarzı değil mi ?

İnsan biraz uğraşsa , gayret etse , üstünde fazlaca dursa YAPAR galiba !

Örümcek uzay istasyonu yapabilir mi ? Yapamaz mı
Sevgili Türkü;başka örnek vereyim o zaman..Bir insan çita gibi koşabilir mi?Koşamaz..Mümkün değil bu..Çitanın hızına ulaştılar diyelim ama çita gibi koşmak ayrı mesele..Ağ yapabiliriz,çok güzel,çok güçlü ağlar da yapabiliriz ama mesela tarantula gibi ağ yapamayız..Niye çita gibi koşamıyoruz veya tarantula gibi ağ yapamıyoruz?Çünkü bu hayvanlar,doğal ortamda bu beceriye kavuşmuşlar..Biz ne yaparsak yapalım,bu doğallığı ortaya koyamayız..
Aynı şekilde insan haricinde bir hayvan da uzay istasyonu gibi bir şey yapamaz..
sayın ahlaksız.

ben sizin konuyu anladığınızı sanmıyorum.

+ ben sizin evrim düşüncesini anladığınızı dahi sanmıyorum...
Değişik şeyler söylüyorum,değil mi:)
Mesela,insanın üremesine karşıyım..İnsana bakış açım farklı..Bu bakımdan beni herkesin anlamasını da ummuyorum sevgili karakedi..

karakedi
15-02-2019, 21:51
pekala sevgili ahlaksız.

o zaman söyleyeyim. evrim vs hakkında bilginiz olmasına rağmen boş konuşuyorsunuz. bir önceki uzun mesajımda bakış açımı anlatmıştım. siz buna itiraz etmek yerine benim yazdıklarımla alakası olmayan argümanlar getirdiniz. yani bilmiyorum ki hangi birisini alıp eleştireyim. neredeyse hepsi boş. insan duvara konuştuğu hissine kapılınca konuşmaktan yoruluyor.

Sizin bu anlam/amaç dediğiniz şeye,ben güler geçerim mesela..Yani sizin amacınız,benim eğlence aracım oluyor..

sizin gülüp geçmeniz bir şey ifade etmez. kendi kendinize gülersiniz. siz diyorsunuz mesela kuran tanrı kelamı değildir, muhammed yazdı diye. hatta muhammed diye birisi var olmadı diyorsunuz. birisi gelip dese ki senin bunu söylemen bir şey ifade etmez, güler geçerim. o zaman sizin söylediğiniz şey önemini yitirir mi? yitirmez. hayatta olgular böyle sizin dediğiniz gibi gülüp geçerek değerlendirilir olsaydı bugün bizlerin internetten yazışmamızı sağlayacak dahi teknoloji gelişmemiş olurdu.

Avcı toplayıcı
Buradaki avcı kim?Erkekler..
Avcı ne demek?Katil..
Nasıl katil?Profesyonel katil..
şurada söylediğiniz şey saçmalıktan başka bir şey değil. bunu evrimi bilmeyen birisi deseydi öyle değil diye açıklardım. ama sizin okuduğunuz halde bunu düşünmeniz boş bir düşünce. eğer avcı topluluklar avlanıyor diye katil oluyorsa o zaman geyik yavrusu yiyen sırtlanlar da piskopat oluyor demektir. yeni bir şey söylemiyorsunuz yani, sadece saçma bir düşünce. insanları avlanmaya da, tahıl devşiriciliğine de, yerleşik tarıma da, ve çiftçi-çoban ayrımına iten de doğada karşılaştıkları zorunluluklardır. hiçbir hayvanı hayatta kalıyor ve evrim geçiriyor diye suçlayamazsınız.

eğer ilk insanlar toplayıcılıktan yeteri kadar karnını doyurabilseydi, avcılıkla uğraşıp hayatını riske atmazdı...

ben burada insanla diğer hayvanları kıyaslamıyorum. sadece insanın ve doğanın tanımını yapıyorum. hatta tanım DAHİ yapmıyorum. sadece TARİHTE YAŞANMIŞ BİR ŞEYİ SİZE ÖZET HALİNDE ANLATIYORUM. benim yukarıda insanın diğer hayvanlardan daha akıllı yada üstün olduğunu söylediğimi göremezsiniz. demişsem de ya dilim sürçmüştür yada başka bir şey kastetmişimdir.

hatta insan doğanın bir parçası olmaktan başka bir şey değildir dedim. nasıl tek tek hayvanların türüne özgü özellikleri varsa, insanın da kendi türüne özgü özellikleri vardır. insan doğada bulduğu taşı eline alıp ilk darbeyi indirdiği ve taşı yonttuğu anda insanın doğası da başlamış oldu. bunu kabul etmeyen herkes, böyle harari gibi, sizin gibi fantastik-komik düşünceler geliştirir. başka bir başlıkta tartıştığımız için burada daha fazla bu detayları işlemek istemiyorum.

Sevgili Türkü;başka örnek vereyim o zaman..Bir insan çita gibi koşabilir mi?Koşamaz..

mesela... size, siz konuyu anlamamışsınız, boş konuşuyorsunuz derken bunu kastediyorum mesela. insan çıta kadar koşamaz, insanın doğasına baktığınız zaman zaten çıtadan daha hızlı koşmasını gerektirecek bir durum türün genel koşulları düşünüldüğünde yoktur. DAHA DOĞRU İFADEYLE şöyle demek gerekir. insan çıta kadar hızlı koşamadığı için başka şeylere yönelmiş, ve sonunda kendi koştuğundan daha hızlı koşabilmek için ayakkabıyı üretmiştir.

eğer buradaki argümanı da anlamazsanız, çok daha basit bir şekilde uzun uzun anlatacağım.

Ahlaksız
15-02-2019, 22:14
Sevgili karakedi;bana bir şey anlatmak için kendinizi yormayın lütfen:)
Size güldüğüm için galiba kızdınız bana..
Relaks biraz,burada ''kim daha çok biliyor?'' yarışması yapmıyoruz..

Yukarıda,mesela şu yazdığınız paragraf,komik işte:)
ben "doğru" bilinç sahibi bir insan olarak, bir insan gibi var olmak istiyorsam türümün tipik özelliklerini göstermemi engelleyen bu düşmanca sisteme karşı çıkmam ve onun ortadan kaldırılması, insan türünün yeniden özgürleşmesi için mücadele etmem gerekir
Doğru bilinç ne?
İnsan gibi var olmak ne?
Türünüzün tipik özellikleri ne?
Düşmanca sistem ne?
Bu düşmanca sistemi ortadan kaldırmak ve türünüzü özgürleştirmek için mücadele etme ne?

Ya da ''avcı'' kelimesine ''katil'' anlamı yüklememeniz de komik:)

Atalarımız katildi..Bu bir hakikat..%100 gerçek..Tartışılamaz bir gerçek..

Bu din denilen zırva,nereden kaynaklanıyor?Kökeni neresi?İşte bu avcı denilen şey..Atalarımızın kana susamışlığı,bir yerde doğanın atalarımızdan intikam almasına neden oldu bile diyebiliriz..Nasıl?Kabaca 6000 yıldır insanların nerdeyse tamamı köle..Bunun nedeni din..Din,katil insanları,içinde yaşadıkları topluma köle haline getirmiştir..

ilahimasal
15-02-2019, 22:17
Sevgili Türkü;başka örnek vereyim o zaman..Bir insan çita gibi koşabilir mi?Koşamaz..Mümkün değil bu..Çitanın hızına ulaştılar diyelim ama çita gibi koşmak ayrı mesele..Ağ yapabiliriz,çok güzel,çok güçlü ağlar da yapabiliriz ama mesela tarantula gibi ağ yapamayız..Niye çita gibi koşamıyoruz veya tarantula gibi ağ yapamıyoruz?Çünkü bu hayvanlar,doğal ortamda bu beceriye kavuşmuşlar..Biz ne yaparsak yapalım,bu doğallığı ortaya koyamayız..
Aynı şekilde insan haricinde bir hayvan da uzay istasyonu gibi bir şey yapamaz..

Değişik şeyler söylüyorum,değil mi:)
Mesela,insanın üremesine karşıyım..İnsana bakış açım farklı..Bu bakımdan beni herkesin anlamasını da ummuyorum sevgili karakedi..

Sevgili ahlaksız yine çitayı övüp yücelttin. Kutsal çita biz ona yetisemeyiz. Onu tasarlayan öyle tasarlamış !!!! Gibi.

karakedi
15-02-2019, 22:20
Atalarımız katildi..Bu bir hakikat..%100 gerçek..Tartışılamaz bir gerçek..



bizim mahallede kedi var. geçen gördüm fare yakalamış yiyordu. halbuki biz ona mama veriyoruz her gün. demek ki bu kedi piskopat manyak. mama verdiğimiz halde canlıları öldürüyor.

Ahlaksız
15-02-2019, 22:21
Sevgili ahlaksız yine çitayı övüp yücelttin. Kutsal çita biz ona yetisemeyiz. Onu tasarlayan öyle tasarlamış !!!! Gibi.
Çitanın hakkını vermek demek,birilerinin g.tünden uydurduğu mitolojik figürleri uzaktan da olsa desteklemek demek değildir..:)

Ahlaksız
15-02-2019, 22:29
bizim mahallede kedi var. geçen gördüm fare yakalamış yiyordu. halbuki biz ona mama veriyoruz her gün. demek ki bu kedi piskopat manyak. mama verdiğimiz halde canlıları öldürüyor.
Kedinin fare avlaması ile homo sapiensin Dünya'yı her anlamda mahvetmesi,farklı homo türlerini yok etmesi,girdiği topraklarda hayvan türlerini yok etmesi aynı şey mi:)
Nerede bu diğer homolar?Ne oldu bu homolara?Merhametli,hoşgörülü,sevgi dolu homo sapiensler,avlarını bu akrabaları ile mi paylaştı,yoksa kalplerini yerinden çıkarıp,kafalarını mı uçurdular?

karakedi
15-02-2019, 22:37
Kedinin fare avlaması ile homo sapiensin Dünya'yı her anlamda mahvetmesi,farklı homo türlerini yok etmesi,girdiği topraklarda hayvan türlerini yok etmesi aynı şey mi:)
Nerede bu diğer homolar?Ne oldu bu homolara?Merhametli,hoşgörülü,sevgi dolu homo sapiensler,avlarını bu akrabaları ile mi paylaştı,yoksa kalplerini yerinden çıkarıp,kafalarını mı uçurdular?

ee o zaman buzul çağı da katil. çünkü mamutların soyunun tükenmesine sebep oldu?

endonozyadaki doğal hayat da katil piskopat. çünkü hobbit insanının yok olmasına sebep oldu.

erkek kedi yavru kediyi öldürüyor. o da katil. üstelik kendi dölü. kendi dölünü niye öldürüyor? manyak olduğu için mi?

aslanlar da sırtlanları öldürüyor. o zaman onlar da katil.

karakedi
15-02-2019, 22:38
hatta dünyaya meteor düştü. dinozorları yok etti. o zaman meteor da katil. doğayı da bozdu. yakıp kül etti.

Ahlaksız
15-02-2019, 22:48
Sevgili karakedi;ben yanılıyorsam,size göre ''AVCI'' homo sapiensten ne anlamalıyız?
Yukarıda ''türümün tipik özellikleri'' derken,neden bahsediyorsunuz?
Mızrak,balta,bıçak,ok yapıp,karşısına çıkan her şeyi öldürüp yiyen bu hayvan türünü nasıl algılıyorsunuz?

ForumKirpisi
16-02-2019, 06:05
@Ahlaksız çok can alıcı noktaya değinmiş.

Geçen gün @karakedi bilinç'e de değinmişti. Bence bilinç ile hayatın anlamı aynı şeydir.

İnsan oğlu bilinçli olsa şimdiye kadar çıkardığı madenler geri dönüştürüldüğünde fazla fazla yetecek haldeyken yine de gidip yer kabuğunu ziyan eder, sonra takır takır yağmur ormanlarını yok eder, denizlere ve okyanuslara çöp atar mıydı?
Ağır metalleri suya salar mıydı? Küresel ısınmadan Türkiyeden de önce etkilenen yer Florida peki ABD bilinçli gibi mi?

Bursa - Yalova arasında yeni otoyoldan gitmezseniz veya Gemlik'e uğrarsanız, Gemlikten hemen sonra sol cephede mermer ocaklarını görürsünüz. O mermer ocakları 5-10 yılda tepeleri yok ediyor. Tepeler rüzgarları şekillendiriyor. Rüzgarlar, fırtına, kasırga, doğal örtü değişimi, habitat değişimi.

İnsan oğlu bireysel olarak zaman zaman kitleden daha bilinçli ama birey olarak da pek bilinçli değil. Bilinç göreceli bir kavram, gerçek anlamda bilinç durumunda olsak bence kötülük diye bir şey kalmaz. Mevlananın dediği gibi ne olursan ol gel, kusuru örtmede gece gibi ol derken kusur örtücü bir toplum olurdu.

Türkiye'de siyasete bakın, bu kadar yılda nerde ilerleme kaydedebilmiştir? Negatif, eksi. Çünkü bilinç dışı, anlam dışı.
Peki bundan sonra şunu diyebiliriz? Daha bilinçli olarak kaybetmek pahasına zombileşmiş bir kitleyi savaşla yok mu etmeye çalışmalıyız?

Bitkileri yemek bitkilere kötülük müdür? Peki bitkileri yiyemeyecek duruma gelirsek mutlak bilince ve hayatın anlamına erişmiş olur muyuz? (Ölüm)

Acaba insan zaten her şeyi keşfetmiş ya da anlamış sonra da kasıtlı olarak unutmuş mudur? Yani eski uygarlıkların bizden daha geri olduğuna emin miyiz?

karakedi
16-02-2019, 13:10
Sevgili karakedi;ben yanılıyorsam,size göre ''AVCI'' homo sapiensten ne anlamalıyız?
Yukarıda ''türümün tipik özellikleri'' derken,neden bahsediyorsunuz?
Mızrak,balta,bıçak,ok yapıp,karşısına çıkan her şeyi öldürüp yiyen bu hayvan türünü nasıl algılıyorsunuz?

karşı çıkmış olmak için çıkıyorsunuz. ben "insanın türünün tipik özelliklerini sergilemesi..." deyince dalga geçmişsiniz. herkesin bildiği tipik detayları tekrar edip okunamayacak uzunlukta mesajlar yazmak istemiyorum çünkü milletimiz uzun yazıları okumuyor ama madem dalga geçtiniz açıklayayım. üstelik siz cahil bir insan da değilsiniz, kitap okuyan genel kültürü olan bir insansınız.

1- düşünmesi
2- zihninde soyutlaması. yani maddi yaşamda karşılaştığı bir koşulu kafasında soyutlayabilmesi ve başka bir ortamda yeniden yaratabilmesi. günümüz türkçesi ile projelendirme. örnek vereyim daha iyi anlaşılsın. insan, nebati toprak altındaki böcükleri eşelemek için kullandığı sopa-taş gibi yontarak elde ettiği aletleri, o esnada gerçekleşen bir yırtıcı hayvan saldırısında savunma amaçlı kullanması üzerine zihninde bunu soyutlayarak, aynı aletleri avlanma amaçlı hayvana saldırmak ve etini yemek için de kullanabileceğini düşünmesi.
3- zihnindeki projeyi, el emeğini kullanarak maddi yaşama geçirmesi

6 milyon yıllık insan tarihinde hangi döneme giderseniz gidin, bu yukarıda saydığımız 3 tipik özelliği bulabilirsiniz. bunun neresi komik?

ForumKirpisi
16-02-2019, 13:34
3- zihnindeki projeyi, el emeğini kullanarak maddi yaşama geçirmesi

6 milyon yıllık insan tarihinde hangi döneme giderseniz gidin, bu yukarıda saydığımız 3 tipik özelliği bulabilirsiniz. bunun neresi komik?

köstebek set yaparken düşünüp el emeği yapmıyor mu?
avcı hayvan planlayıp avlamıyor mu? rastgele mi avlıyor.

ya sığ düşünme şampiyonası mı var burda

hayvanda insanda aynı.

karakedi
16-02-2019, 14:10
aynı değil. farklı canlı türleri. birbirleriyle kıyaslanmaları doğru olmaz o yüzden. çita insandan daha hızlı koşuyor diye ne çita insandan üstündür; ne de insan daha akıllı diye çitadan üstündür. sadece bir çita çitadır, bir insan insandır. bu kadar. fakat birbirlerinden farklı olmaları, her birinin özelliklerini basite indirgeyip insan acizdir, hayat anlamsızdır dememizi gerektirmez. ben bunu diyorum. ve kuramsal hayat sadece ateistler ve dinciler arasındaki tartışmalardan ibaret değil.

soyutlama olayı ile ilgili başka başlıkta örnek vermiştim. eğer bu örnekte, maymun bütün bu zahmete girip, kayığa atlayıp çeşmeden su doldurup tekrar eski yerine gelip mumu söndürmek yerine; basit bir şekilde hemen yanı başındaki göl suyunu kullansa idi, o zaman maymunda soyutlama yeteneği vardır derdik. hatta bence bu çok çarpıcı bir örnek. mum ve çeşme İNSAN ÜRÜNÜ maddeler olmasına rağmen, göl suyu doğal bir maddedir. buna rağmen maymun doğal bir maddenin dahi soyutlamasını yapamamaktadır.

soyutlamadan kastımız bu. yani madde-düşünce-madde arasında farklı bir kurgunun sağlanması ve bunun maddi hayata dökülmesi.

maymunlar üzerinde bir deney yapıyorlar. maymuna suyla mum alevini söndürmeyi öğretiyorlar. çeşmeden su alan insanları izliyor. sonra gölün ortasında bir adacığın ortasına mum koyuyorlar, maymunu da mumun yanına. maymun alevi söndürmek için ağaç kovuğuna binip çeşmeden su getiriyor ve alevi söndürüyor. halbuki maymun adacığın ortasında olduğuna göre göl suyunu da söndürmek için kullanabilirdi. fakat bu bilince sahip olmadığı için sadece çeşme suyu kullanıyor.

Ahlaksız
16-02-2019, 18:26
karşı çıkmış olmak için çıkıyorsunuz. ben "insanın türünün tipik özelliklerini sergilemesi..." deyince dalga geçmişsiniz. herkesin bildiği tipik detayları tekrar edip okunamayacak uzunlukta mesajlar yazmak istemiyorum çünkü milletimiz uzun yazıları okumuyor ama madem dalga geçtiniz açıklayayım. üstelik siz cahil bir insan da değilsiniz, kitap okuyan genel kültürü olan bir insansınız.

1- düşünmesi
2- zihninde soyutlaması. yani maddi yaşamda karşılaştığı bir koşulu kafasında soyutlayabilmesi ve başka bir ortamda yeniden yaratabilmesi. günümüz türkçesi ile projelendirme. örnek vereyim daha iyi anlaşılsın. insan, nebati toprak altındaki böcükleri eşelemek için kullandığı sopa-taş gibi yontarak elde ettiği aletleri, o esnada gerçekleşen bir yırtıcı hayvan saldırısında savunma amaçlı kullanması üzerine zihninde bunu soyutlayarak, aynı aletleri avlanma amaçlı hayvana saldırmak ve etini yemek için de kullanabileceğini düşünmesi.
3- zihnindeki projeyi, el emeğini kullanarak maddi yaşama geçirmesi

6 milyon yıllık insan tarihinde hangi döneme giderseniz gidin, bu yukarıda saydığımız 3 tipik özelliği bulabilirsiniz. bunun neresi komik?
İnsanı kutsadığınız halde,insanın asıl farklı kılan yönünü belirtmemişsiniz..Alet yapmak,soyut düşünmek veya sanat icra etmek..Bunlar da önemli ama asıl önemli olan,insanın diğer hayvanları kontrol edebilme becerisi..İnsan,tarih boyunca istediği hayvanı öldürmüş,istediği hayvanı da evcilleştirmiş..Bunu Dünya'da yapabilecek başka bir hayvan yok..

Dediğim gibi siz insanı kutsuyorsunuz,ben sadece gerçeği söylüyorum size..İnsan özünde bir katildir,çok vahşi bir maymundur..İster tarım öncesi dönemi,isterseniz tarımdan sonra bugüne kadar ki insanlık tarihini okuyun/araştırın,bu gerçeğin dışında bir şey göremezsiniz..
Biz bu noktaya öldürerek geldik,bu çok bariz..

Sene 2018..Yer,laik/sosyal/hukuk devleti Türkiye..Bir sene içinde bu ülkede 440 kadın,erkekler tarafından öldürüldü..Bıçakla,tabancayla,tüfekle,boğularak,te cavüz edilerek,yakılarak..vb
Siz de diyorsunuz ki,avcı toplayıcı atalarımız katil değildi..Ben güler geçerim buna:)

karakedi
16-02-2019, 18:40
evet ben bunları size, insanlık evrimini ve tarihini okumuş, halen de okumaya devam eden birisi olarak yazıyorum.

insanı kutsamıyorum. sadece insanın özelliklerini anlatıyorum. konumuzu ilgilendirdiği ölçüde hayvanlar aleminden de örnekler veriyorum. şahsi tespitlerde bulunmak yerine verdiğim örneklere karşı çıkın o zaman. neden maymun soyutlama yapamıyor? sizinle aynı tartışmayı yaptığımız başka bir başlıkta fare deneyi hk bir örnek vermiştim size. açıklayabildiniz mi? açıklayamadınız. açıklayamazsınız çünkü sizin kafanızda homo sapiensin katliamcı faşist piskopat olduğu üzerine bir fantazya var. ve bütün argümanları o fantazyaya göre açıklamaya çalışıyorsunuz.

ben size açık ve net bir şekilde diyorum. homo sapiens'in, homo neandertallerin soyunu tükettiğine dair bilim dünyasında hem fikir olunmuş bir durum yok diyorum. siz diyorsunuz ki homo sapiensin homo neandertalleri katlettiği aksi iddia edilemez ve 100% olarak kesinlikle bilinen bir gerçekliktir. neye göre? internette Ahkalsız nikiyle mesaj yazan birine göre mi? bilim dünyasında farklı tezler var diyorum. yok diyorsunuz. ee var diyorum. yok diyorsunuz. iyi o zaman. fantazyanızı yaşamaya devam edin ne diyeyim.

bilim dünyası harari'den ibaret değil. ha bana sorarsanız, eğer harari gibi evrim bilimine böyle subjektif, fantastik argümanlarla yaklaşan biri profesör olabiliyorsa, o zaman yemin ediyorum bizim şenel hocayı el üstünde tutmamız gerekir. kendisi doçenttir bu arada. YÖK'ü protesto ettiği için akademisyenlikten ayrıldı, sonra geri döndü. harari'nin bu saçma argümanlarını parmağında oynatır. yok efendim homo sapiens katliamcıymış. yok efendim mağara dönemi duvar figürleri sanat eseriymiş falan. bunlar saçma argümanlar. bilimadamının işi fantezi üretmek değildir. isminin önünde profesör yazıyor. bu iddiaları bilim çalışmasına ilgi çekmek için, kitabını çok sattırmak için yapmıyorsa ben de bu işi bilmiyorum.

sizin yerleşik tarım öncesi yaşamış, bugünkü bilince sahip olmayan ilkel insan toplulukların bugünkü tecavüzcü sapıklarla kıyaslamanız saçmalıktan başka bir şey değil. kitap okumuşu böyle düşünüyorsa, hayatında evrimin kapağını açmamışlar ne düşünür bilmiyorum. sanki gören de sanacak ki homo sapiens milattan önce 500bin yılında anadolu bozkırlarına çıkmış, gelen geçenden haraç kesiyor. komik.

Yıldıztozu
16-02-2019, 18:48
hayata odaklanmıyorum.
hayat, varlığın ufak bir parçası.
hayatı temsil etmekten çok varlığı, varoluşu, nesneyi temsil ediyorum.

şeyler var.
var ve yok tanımını insan uydurmuş.
ben de o şeylerin bir kısmıyım.

ölüm hayattan daha anlamlı.
şeylerin geneli ölü durumda.
ölüm olmasaydı mahvolurduk.

bazen para anlamlı geliyor.
bazen arkadaşlık, sevgili, sevgi anlamlı geliyor.
bazen bilmek, farkındalık anlamlı geliyor.
ama sonunda hepsi kaçınılmaz olarak anlamsızlığa çıkıyor.

anlamı iyi, anlamsızlığı kötü bir şey olarak görmüyorum.

hiçbir şey iyi ya da kötü değil.
hiçbir şey doğru ya da yanlış değil.
hiçbir şey anlamlı ya da anlamsız değil.
biz ne kadar çok gereksiz kelime üretmişiz.

Ahlaksız
16-02-2019, 19:30
Sevgili karakedi;:)
neden maymun soyutlama yapamıyor?
Biz de maymunuz..Maymun derken,hangi maymundan bahsediyorsunuz?İnsan haricindeki diğer maymunlardan mı?İnsan haricindeki maymunların beyni,bizim gibi soyut düşünecek,felsefe yapacak,sanat yapacak şekilde evrilmemiştir..
fare deneyi
Bunu hatırlamıyorum,tekrar sorun,açıklamaya çalışayım..
neandertallerin soyunu tükettiğine dair bilim dünyasında hem fikir olunmuş bir durum yok
Baskın olan görüş böyle..En rasyonel açıklama böyle..
bilim dünyası harari'den ibaret değil.
Harari'ye takılmayın..Kaynak isteyin,gösterelim..
şenel hocayı
Bekliyoruz kendisini,bir yere kaçtığımız yok..
bugünkü bilince sahip olmayan ilkel insan toplulukların bugünkü tecavüzcü sapıklarla kıyaslamanız
Kıyaslama yapmadım,aynı kafa diyorum..Aynı katil kafası bu..

karakedi
16-02-2019, 19:34
Ayni kafa mi? Bir de evrim dusuncesinden bahsediyorsunuz. Siz kendiniz diyorsunuz bilişsel devrim diye. Ornek veriyorum 100bin yil once agac kovugunda yasayan, bilişsel devrime tarim devrimine maruz kalmamis bir insan ile bugunmu insanin ayni kafaya sahip oldugunu soyluyorsaniz bence taryisacak bir sey yok. Siz fantazyaniza inanmaya devam edin. Bana gore evrimi bu sekilde tartismak seviyesizliktir.

Ahlaksız
16-02-2019, 21:21
Ayni kafa mi? Bir de evrim dusuncesinden bahsediyorsunuz. Siz kendiniz diyorsunuz bilişsel devrim diye. Ornek veriyorum 100bin yil once agac kovugunda yasayan, bilişsel devrime tarim devrimine maruz kalmamis bir insan ile bugunmu insanin ayni kafaya sahip oldugunu soyluyorsaniz bence taryisacak bir sey yok. Siz fantazyaniza inanmaya devam edin. Bana gore evrimi bu sekilde tartismak seviyesizliktir.
:D
Şiddet bağlamında aynıyız..Günümüzden 30.000 yıl önceki homo sapiensle,bugünün homo sapiensi şiddet bağlamında farklı değildir..

Gelişme/ilerleme konuları ayrı..Avcı toplayıcılıktan tarım hayvancılık yapmaya,sonrasında sanayiyi kurmaya giden süreç,bizi aslında avcı toplayıcılardan şiddet bağlamında ayırmış değil..Yani ilerledik/geliştik/farklılaştık söylemleri,görecelidir..

Geçmişteki avcılar çakmaktaşından çok ustaca balta yapıp,bu baltayla çok ustaca/profesyonelce türlü hayvanları öldürüp yiyiyorlardı..Bugün uzay istasyonu yapabilen bir mühendis,bu avcılar gibi bir balta yapıp avlanamaz..
Baltalı avcı mı üstün/gelişmiş bir insan,yoksa uzay istasyonu yapan mühendis mi?Burada mutlak doğru yok ki..Yerine ve zamanına göre iki insan da,kendi çapında ustalar/iyiler/gelişmişler..

Hem şiddet,hem de iş yapma bağlamında farklı değiliz işte..Farklılığımız ne peki?
Zihinsel anlamda mı?Çok mu zekiyiz?Hayır,aynı beyne sahibiz..Şu var..Geçmişteki insanlarda sorgulama,soyut düşünce,felsefe yapma yetisi yok..Bu bağlamda farklı olduğumuzu söyleyebiliriz ama bu da bir üstünlük olarak algılanamaz..Çünkü bugün geldiğimiz nokta felaket..Bu bakımdan bilim/sanat/spor gibi uğraşılar,insanlığı iyi bir yere götürmesi beklenirken;tam tersine insanlığı felakete götürüyor..Bir avuç azınlık felsefe yapabiliyor,ya da bilim/sanat yapabiliyor..Büyük çoğunluk,tıpkı ilkel dediğimiz avcı toplayıcı atalarımız gibi,hayatta kalmak için çabalıyor..
Mesela bugün Türkiye'de çok büyük bir kitle,tıpkı atalarımız gibi sorgulama/düşünme yetisine sahip değil..
Dünya'da da bu böyle..5000 yıl önce Sümer toplumunda da bu böyleydi..
Yani ne avcı toplayıcıları,ne de günümüz insanını kutsayamayız..İnsanlık gelişip,evrim geçirip süper bir noktaya filan da gelmedi..Bugün robot yapıyor olmamız,bizim avcı toplayıcılardan daha medeni/gelişmiş insanlar olduğumuz sonucunu doğuramaz..Böyle düşünen düşünebilir ama bu mutlak doğru değildir..
İnsan denilen şey,denisovalıları,neandertalleri öldüre öldüre,bu homo türleri ile sevişe sevişe;çevresindeki hayvanları öldüre öldüre bu noktalara gelmiştir..Tıpkı terminatör gibiyiz aslında..Yok etmek,öldürmek bizim doğamızda var..Düşünememekte öyle..Eğer düşünceli bir hayvan türü olsaydık,bugün Dünya'da milyarlarca insan olmaz,savaşlar olmaz,açlıktan ölenler olmazdı...vb

karakedi
16-02-2019, 21:32
öldürmek vahşi yaşamdaki bütün canlıların doğasında var. o zaman atıyorum sırtlan öldüren aslanlar da katliamcı piskopat.

Ahlaksız
16-02-2019, 21:36
öldürmek vahşi yaşamdaki bütün canlıların doğasında var. o zaman atıyorum sırtlan öldüren aslanlar da katliamcı piskopat.
Hoca filan demiştin,anladım,öğrencisin sen:D
Yaşın da küçük..Haliyle patinaj yapmaya devam:D
Goril öldürmez,gergedan öldürmez,zürafa öldürmez,dağ keçisi öldürmez,..vb

karakedi
16-02-2019, 21:43
burada 4 tane aslan 1 tane aslanı parçalıyor. o zaman bunlar da katliamcı faşist tecavüzcü.

https://www.youtube.com/watch?v=TF8_X79edIU


burada da bir kurt sürüsü tek başına yakaladığı başka bir kurda psikolojik ve fiziksel işkence yapıyor

https://www.youtube.com/watch?v=6OP2fXd-1TI



burada bir tilki tavukların kümesine tecavüz edip, onların yavrusunu gasp etmeye ve canını almaya çalışıyor.

https://www.youtube.com/watch?v=DA3orq4W3zw

karakedi
16-02-2019, 21:45
Hoca filan demiştin,anladım,öğrencisin sen:D
Yaşın da küçük..Haliyle patinaj yapmaya devam:D
Goril öldürmez,gergedan öldürmez,zürafa öldürmez,dağ keçisi öldürmez,..vb

https://www.youtube.com/watch?v=BUCfY270l7k

burada da goril savunmasız bir yavrucağı katlediyor.

karakedi
16-02-2019, 21:59
Goril öldürmez,gergedan öldürmez,zürafa öldürmez,dağ keçisi öldürmez,..vb

haa bak şimdi siz de ayara gelmeye başladınız. saydığınız hayvanlar otçul hayvanlar. eğer insan toplayıcılık ile yetinecek anatomi ve fizyolojiye sahip olsaydı, avcılıkla uğraşmazdı.

evrimci bilim adamları, avcılığın savunma ihtiyacından doğduğunu söyler. yani insan yırtıcı hayvanlara karşı kendini savunurken kullandığı el aletlerini, düşünme yeteneğini kullanarak bu sefer saldırı ve avlanma amacıyla kullanmıştır.

savanada dolaşırken yırtıcı hayvanlardan arta kalan leşleri yiyerek eti beslenme diyetine sokmuş ve bu durum bundan sonra onun etçil-otçul karışık beslenmesine sebep olmuştur.

eğer siz ateist bir insansanız, o zaman bilincin maddeden doğduğuna inanmak zorundasınız. yada bunun karşıtı olarak idealist olacaksınız. bilincin insana allah tarafından verildiğini düşüneceksiniz. başka yolu yok. ilkel insanlar piskopatlık olsun, "dur len ben şu neandertallerin soyunu kurutayım, manyak diilmiyim" diye düşünerek saldırmadı.

bu sadece insanın evrimidir. o kadar. yok illa insan katliamcı, piskopat falan diyorsanız o zaman insanı katliamcı yapan doğanın kendisidir, evrimdir diyebilir miyiz? var mı böyle saçmalık?

ayrıca çizdiğiniz manzara böyle her şey yok oluyor, insan dünyanın anasını belliyor gibi bir şey değil. insandan önce yok olmuş milyonlarca tür var. asıl doğa katliamı sanayi devrimi ile yaşandı. asıl savaşlar sınıflı toplumlar mezopotamyada başladıktan sonra yaşandı. bırakın bu saçma sapan fantezileri.

Ahlaksız
17-02-2019, 12:55
Sevgili karakedi;sen tıpkı bir imam gibi bildiğini okumaya devam edeceksin..Bu çok net..İnsanı farklı/özel bir şey sanıyorsun ama öyle değil işte..Sümer'den sonra,yani sınıf mevzusundan sonra Dünya'daki durumun daha da kötüye gittiğini söyledim zaten..En basitinden tarımla birlikte nüfus arttı..Yalnız tarım öncesinde de,insan kutsal/iyi bir hayvan türü değildi..Sen bunu kabul etmiyorsun..
Tarım nasıl başladı?İnsanlar avlanma konusunda o kadar uzmanlaştılar ki,etrafta avlayacak hayvan kalmadı..Tarımın başlama nedeni bu..Buradan nasıl bir sonuç çıkar?İnsanın,mesela bir aslan gibi yırtıcı olmadığı ortaya çıkar..Çünkü aslanın öldürebileceği hayvan sayısı bellidir..İnsan böyle değildi işte..İnsan zamanla,her şeyi öldürme yetisine sahip oldu..Bu da insanı tam anlamıyla bir KATİL yapar işte..Yani aslanın ceylanı avlamasıyla,insanın her şeyi avlaması aynı anlama gelmez..

ForumKirpisi
17-02-2019, 17:20
Sevgili karakedi;sen tıpkı bir imam gibi bildiğini okumaya devam edeceksin..


Sende uzaylı yoktur diye negatif önerme veriyordun.
uzaylı var mı yok mu henüz bilmiyoruz demiyon direk negatif kesin yargı şaklatıyodun. 1 hafta ordan ban aldım ben.

karakedi
17-02-2019, 18:20
Cevap yazdim fakat forumun ip bloklama sistemi yuzunden gitmedi. Yani bu blok isi kaldirilsa daha iyi olacak. Ne gerek var bilmiyorum.

ForumKirpisi
17-02-2019, 18:35
Kedilere eziyet eden insan yok mu? Goril harambenin öldürüldüğü videoyla ne alakası var işlerin?

Kedi, köpek öldüren hiç insan yok mu? Mesela şu anda hayvana eziyet eden hiç insan yok mudur?
%9239293219210 vardır. Gorilin bebekle ne yapacağını bilmemesi / oyun oynaması, gorilin orda insanlar tarafından
oyuncak edilmesi falan daha başka şeyler. Burdan bi yola çıkılmaz.

algı seviyesiyle alakalı şeyler. insanda hayvan sınıfından bişey sade algı seviyesi yüksek.

karakedi
17-02-2019, 18:52
Neyse tekrar yazayim. Ama bu blok isi cok sacma. Baska yerden girsek baglanamiyoruz.

Bu konuda bir materyalist olarak tabii ki sizden farkli dusunuyorum. Sorun benim bildigimi okumam degil. Sorun sizin onyargilariniz. Sizinle ayni konuyu baska baslikta da tartistik. Orada da ayni tavri sergilediniz.

Siz din karsitligini fikriyatinizin merkezine aldiginiz icin her seyi dinin karsisinda konum alarak aciklamaya calisiyorsunuz. Bu yuzden bazen yanlis yere dusuyorsunuz.

Basitce. Din insan asagiliktir dese siz üstündür dersiniz. Din ustun dese siz asagilik dersiniz. Din iyidir dese siz katil dersiniz. Din katil dese siz doganin kanunu dersiniz.

Ateistim diyorsunuz, muslumanlarla tartisiyorsunuz ama bu konuda sizden daha materyalist, daha diyalektik dusunen muslumanlar taniyorum. Din karsitligi saplantisi sizi bu konuda tam tersi konuma, idealistçe dusunmeye ve tutuculuga itiyor.

Katliam. Soykirim. Tecavuz. Hirsizlik. Katillik... bunlar sinifli modern toplumlara ait kavramlar. Siz gunumuzden 50bin yil once, daha devletlerin siniflarin toplumlarin, gunumuz bilincinin olusmadigi bir donemde yasamis ilkel insanlari sinifli ve esitsiz toplumlara ait kavramlarla sucluyorsunuz.

Ve bu kotu niteliklerin, mesela katilligin insanin dogasinda oldugunu soyluyorsunuz. Simdi bu mesajda sizinle evrim falan tartismayacagim. Goruyorum ki ateist olmaniza ragmen evrim konusunda hastalikli dusuncelere sahipsiniz.

Din karsitligi saplantiniz yuzunden dinler insani yucelttigi icin siz asagilamak zorunda hissesiyorsunuz kendini. Boyle yaparak dine karsi cikacaginizi, zayiflatacaginizi dusunuyorsunuz.

Aslinda sacmaliyorsunuz. Burada asil yobazlik yapan sizsiniz. Cunku:

Butun dinler gunahin insanin dogasinda oldugunu, testten gecmenin amacinin bu oldugunu soyler. Gunahsiz hayat olamaz. Gunah mutlaktir. Fakat bana gore aslinda bize gore gunah ya dogmatiktir yada tarihseldir. Mutlak degildir.

Gunah ile kastimiz sizin insanin dogasinda var dediginiz butun kotulukler. Yukarida saydigim icin tekkrar etmeyecegim.

Fakat siz kotulugun insanin dogasinda oldugunu soylediginiz icin bana gore idealiat dusunen bir dinciden farkiniz yok.

Hristiyanlik inanci da sizin gibi dusunur. Kotu.nitelikler insanin dogasinda vardie. Insan daha dogustan atalarinin gunahi ile dogmustur. O yuzden vaftiz edilerek arindirilir.

Muslumanlikta vaftiz yoktur. Fakat nefis olgusu vardir. Kotu nitelikler insanin dogasinda vardir. Eger musluman ibadetinden uzaklasirsa nefsine yenilir ve kotu nitelikler onu teslim alir. Seytan onu kusatir.

3 kapitalizm de sizin gibi dusunur. Kotu nitelikler insanin dogasinda vardir, katillik savas katliam tecavuz. Savas kapitalizmin sucu degildir. Tarihteki ilk insan bile savascisir soykirimcidir katildir. O yuzden sosyalizm komunizm gibi sistemler utopyadir. Cunku savassiz dunya olmaz.

Halbuki siz bile baska baslikta soylediniz. Suclar toplumsaldir. Genlerle aktarilmaz diye. Simdi de tam zitti sekilde konusuyorsunuz. Bit dediginiz digerini tutmuyor. Cunku sizin ilkesel bir dunya gorusunuz yok. Kendinizi din karsitligina gore konumlandiriyorsunuz. Diyanet isleri baskani insan asagiliktor katildir diye acillama yapsa, siz buraya gelir insan üstündür kutsaldir dersiniz.

Neticede ben evrim dusuncesini dogru buluyorum. Ve materyalist bir tarih gorusune sahibim. Bana gore bu konuda idealistçe dusunen sizsiniz. Evrim konusundaki bilgileriniz yanlis. Hatta bu konuda yobazca dusundugunuzu soyleyebilirim.

Ahlaksız
18-02-2019, 00:01
Sende uzaylı yoktur diye negatif önerme veriyordun.
uzaylı var mı yok mu henüz bilmiyoruz demiyon direk negatif kesin yargı şaklatıyodun. 1 hafta ordan ban aldım ben.
Uzaylı olamaz demiştim..Yoktur diye bir şey demedim..!
Siz din karsitligini fikriyatinizin merkezine aldiginiz icin her seyi dinin karsisinda konum alarak aciklamaya calisiyorsunuz. Bu yuzden bazen yanlis yere dusuyorsunuz.

Basitce. Din insan asagiliktir dese siz üstündür dersiniz. Din ustun dese siz asagilik dersiniz. Din iyidir dese siz katil dersiniz. Din katil dese siz doganin kanunu dersiniz.

Ateistim diyorsunuz, muslumanlarla tartisiyorsunuz ama bu konuda sizden daha materyalist, daha diyalektik dusunen muslumanlar taniyorum. Din karsitligi saplantisi sizi bu konuda tam tersi konuma, idealistçe dusunmeye ve tutuculuga itiyor.

Katliam. Soykirim. Tecavuz. Hirsizlik. Katillik... bunlar sinifli modern toplumlara ait kavramlar. Siz gunumuzden 50bin yil once, daha devletlerin siniflarin toplumlarin, gunumuz bilincinin olusmadigi bir donemde yasamis ilkel insanlari sinifli ve esitsiz toplumlara ait kavramlarla sucluyorsunuz.

Ve bu kotu niteliklerin, mesela katilligin insanin dogasinda oldugunu soyluyorsunuz. Simdi bu mesajda sizinle evrim falan tartismayacagim. Goruyorum ki ateist olmaniza ragmen evrim konusunda hastalikli dusuncelere sahipsiniz.

Din karsitligi saplantiniz yuzunden dinler insani yucelttigi icin siz asagilamak zorunda hissesiyorsunuz kendini. Boyle yaparak dine karsi cikacaginizi, zayiflatacaginizi dusunuyorsunuz.

Aslinda sacmaliyorsunuz. Burada asil yobazlik yapan sizsiniz. Cunku:

Butun dinler gunahin insanin dogasinda oldugunu, testten gecmenin amacinin bu oldugunu soyler. Gunahsiz hayat olamaz. Gunah mutlaktir. Fakat bana gore aslinda bize gore gunah ya dogmatiktir yada tarihseldir. Mutlak degildir.

Gunah ile kastimiz sizin insanin dogasinda var dediginiz butun kotulukler. Yukarida saydigim icin tekkrar etmeyecegim.

Fakat siz kotulugun insanin dogasinda oldugunu soylediginiz icin bana gore idealiat dusunen bir dinciden farkiniz yok.

Hristiyanlik inanci da sizin gibi dusunur. Kotu.nitelikler insanin dogasinda vardie. Insan daha dogustan atalarinin gunahi ile dogmustur. O yuzden vaftiz edilerek arindirilir.

Muslumanlikta vaftiz yoktur. Fakat nefis olgusu vardir. Kotu nitelikler insanin dogasinda vardir. Eger musluman ibadetinden uzaklasirsa nefsine yenilir ve kotu nitelikler onu teslim alir. Seytan onu kusatir.

3 kapitalizm de sizin gibi dusunur. Kotu nitelikler insanin dogasinda vardir, katillik savas katliam tecavuz. Savas kapitalizmin sucu degildir. Tarihteki ilk insan bile savascisir soykirimcidir katildir. O yuzden sosyalizm komunizm gibi sistemler utopyadir. Cunku savassiz dunya olmaz.

Halbuki siz bile baska baslikta soylediniz. Suclar toplumsaldir. Genlerle aktarilmaz diye. Simdi de tam zitti sekilde konusuyorsunuz. Bit dediginiz digerini tutmuyor. Cunku sizin ilkesel bir dunya gorusunuz yok. Kendinizi din karsitligina gore konumlandiriyorsunuz. Diyanet isleri baskani insan asagiliktor katildir diye acillama yapsa, siz buraya gelir insan üstündür kutsaldir dersiniz.

Neticede ben evrim dusuncesini dogru buluyorum. Ve materyalist bir tarih gorusune sahibim. Bana gore bu konuda idealistçe dusunen sizsiniz. Evrim konusundaki bilgileriniz yanlis. Hatta bu konuda yobazca dusundugunuzu soyleyebilirim.
Ah karakedi ah..:)
Din karşıtıymışım da,önyargılıymışım da..Bu konu içinde insanların üremesine bile karşı olduğumu söylemiştim galiba..Karşındaki kişinin ne dediğine dikkat et..Ben insanın var olmasına bile karşıyım..''Ağacı kökünden keselim'' diyorum,sen de ''sen ağacın bir dalıyla uğraşıyorsun'' diyorsun..Anladın mı?

Benden daha materyalist,diyalektik düşünen Müslüman varmış..Gtmle gülüyorum sana:D

Sınıfa takılma..Bırak şu sınıfı..Sınıfsız toplumlar hakkında 1 tane kitap okumamışsın işte..Zırnık bilgin yok..Papağan gibi aynı şeyleri tekrarlıyorsun burada..Öğrenmeye hevesliysen,sor,sana kitap tavsiye edelim ama öğrenmeye kapalısın sen..Baştan beri,insanı kutsallaştırıyorsun..Bir sonraki mesajında eşrefi mahlukat diyebilirsin:D

Dinler insanı yüceltmişte,ben de insanı aşağılamışım da,böyle yaparak dinlere laf sokuyormuşum da..Çocuksun işte..!

Tüm dinler günahtan bahsetmez,sallama..

Her şey genlere bağlanmaz..Suç veya özgür irade gibi şeyler de yoktur..Bu konuda farklı bir şey demedim..

Senin ne olduğun muamma..Evrim düşüncesini doğru buluyorum filan..Evrim bir düşünce mi?Ya safsın,ya da kötü niyetli bir trol..

İnsanın bir katil olduğunu sana her türlü anlatırım,biraz anlattım da aslında ama anlamaya kapalısın..
Neydi bu din?
"Din, fakirlerin zenginleri öldürmesine engel olur."
Anladın mı?
Yahudilik gibi köhne bir dinin en önemli emirlerinden birisi ne?
''Öldürmeyeceksin..''
Anladın mı?
Bir çocuğu bile severken,bugün nasıl sesleniyoruz?
''Seni yerim,ıssırırım seni'' filan..!
Anladın mı?
İnsanı bir halt sanıyorsun ama değiliz işte..Birşeyler alıp satan,birşeyler icat eden,kafası atarsa,cinayette işleyen,tecavüz de eden,işkence de eden vahşi bir primatız sadece..
Tarım öncesi sınıf yok,devlet yok,din yok ama iki homo türünü soykırımla yok etmişiz,muazzam sayıda hayvan da öldürmüşüz..Tarım sonrası da bu hayvan öldürme meselesi devam etmiş,üstelik bu sefer kendi türümüzü öldürmeye de başlamışız..Yani senin sınıf dediğin şey,insanın insanı öldürmesine neden olmuştur diyebiliriz ama sınıf öncesi de,insan diğer insan türlerini soykırımla yok etmiştir..Yani sistemin değişmesi,insanın özündeki katilliği/vahşiliği değiştirmemiştir..

karakedi
18-02-2019, 00:35
Ben insanın var olmasına bile karşıyım..''Ağacı kökünden keselim'' diyorum,sen de ''sen ağacın bir dalıyla uğraşıyorsun'' diyorsun..Anladın mı?..

Bunu bastan soyleseydiniz sizinle tartismazdim bile. Butun insanlari toplayip plutona gonderme fikri bile sizin fantazyanizdan daha gercekci. En azindan matematiksel olarak boyle bir ihtimal var. Sizin savundugunuz dusunce utopyaci bir sacmaliktan baska bir sey degil.

Hatta utopya bile degil. Utopyalarin bile bir sistematigi olur. Sizinki sadece sacmalik.

Leonardo
18-02-2019, 15:41
Bunu bastan soyleseydiniz sizinle tartismazdim bile. Butun insanlari toplayip plutona gonderme fikri bile sizin fantazyanizdan daha gercekci. En azindan matematiksel olarak boyle bir ihtimal var. Sizin savundugunuz dusunce utopyaci bir sacmaliktan baska bir sey degil.

Hatta utopya bile degil. Utopyalarin bile bir sistematigi olur. Sizinki sadece sacmalik.

- Peki mesela intihar edeceğin zaman sen ALLAH AKBAR mi diyorsun yokse Alahü Ekper mi diyorsun?

(Soruyorum çünkü internette filan hep ALLAH AKBAR diyorlar. Ondan sorduydum...)

Khaos
19-02-2019, 10:11
https://evrimagaci.org/olumun-karsisinda-insan-dehset-yonetim-kurami-7538#at_pco=tst-1.0&at_si=5c6b91d46136c144&at_ab=per-2&at_pos=0&at_tot=2

kartopu
19-02-2019, 11:08
Ahlaksız.Tarım öncesi sınıf yok,devlet yok,din yok ama iki homo türünü soykırımla yok etmişiz,muazzam sayıda hayvan da öldürmüşüz..Tarım sonrası da bu hayvan öldürme meselesi devam etmiş,üstelik bu sefer kendi türümüzü öldürmeye de başlamışız..Yani senin sınıf dediğin şey,insanın insanı öldürmesine neden olmuştur diyebiliriz ama sınıf öncesi de,insan diğer insan türlerini soykırımla yok etmiştir..Yani sistemin değişmesi,insanın özündeki katilliği/vahşiliği değiştirmemiştir..

Ama insan her ne kadar vahşi de olsa bütün doğaya hakim olma onu yönetme becerisine sahip. Dünya yetmiyor insana evrene de sahip olmak istiyor. Bu akla, hırsa, arzuya hayran olmuyor mu . Hangi doğa üretimi olan canlı bu kadar becerikli ve doğadaki değişimlere uyumlu olabiliyor.

Hangi canlı doğayı değiştirme gücüne sahip hangi canlı bütün doğanın tanrısı olma aklına sahip.
Bazı şeyler ayakta kalamadığında yok olma tehdit i içerir işte insan yok olma tehditini fark edip ayakta kalma hatta değiştirme gücünü kullandı.
Doğaya insan olarak geldiğim için mutluyum. Tek derdim insan olduğumu fark edip yaptığım kötülüklerin tamiridir. Gibi olmaktan asıl olmak amacımdır.

Khaos
19-02-2019, 17:59
Ahlaksız.Tarım öncesi sınıf yok,devlet yok,din yok ama iki homo türünü soykırımla yok etmişiz,muazzam sayıda hayvan da öldürmüşüz..Tarım sonrası da bu hayvan öldürme meselesi devam etmiş,üstelik bu sefer kendi türümüzü öldürmeye de başlamışız..Yani senin sınıf dediğin şey,insanın insanı öldürmesine neden olmuştur diyebiliriz ama sınıf öncesi de,insan diğer insan türlerini soykırımla yok etmiştir..Yani sistemin değişmesi,insanın özündeki katilliği/vahşiliği değiştirmemiştir..

Ama insan her ne kadar vahşi de olsa bütün doğaya hakim olma onu yönetme becerisine sahip. Dünya yetmiyor insana evrene de sahip olmak istiyor. Bu akla, hırsa, arzuya hayran olmuyor mu . Hangi doğa üretimi olan canlı bu kadar becerikli ve doğadaki değişimlere uyumlu olabiliyor.

Hangi canlı doğayı değiştirme gücüne sahip hangi canlı bütün doğanın tanrısı olma aklına sahip.
Bazı şeyler ayakta kalamadığında yok olma tehdit i içerir işte insan yok olma tehditini fark edip ayakta kalma hatta değiştirme gücünü kullandı.
Doğaya insan olarak geldiğim için mutluyum. Tek derdim insan olduğumu fark edip yaptığım kötülüklerin tamiridir. Gibi olmaktan asıl olmak amacımdır.

sn kartopu

Ahlaksız'a laf yetiştirmeden önce
keşke verdiğim linke bi göz atsaydın...

yavaş yavaş batıyosun dikkat et.

Ahlaksız
19-02-2019, 18:40
Ama insan her ne kadar vahşi de olsa bütün doğaya hakim olma onu yönetme becerisine sahip. Dünya yetmiyor insana evrene de sahip olmak istiyor. Bu akla, hırsa, arzuya hayran olmuyor mu . Hangi doğa üretimi olan canlı bu kadar becerikli ve doğadaki değişimlere uyumlu olabiliyor.

Hangi canlı doğayı değiştirme gücüne sahip hangi canlı bütün doğanın tanrısı olma aklına sahip.
Bazı şeyler ayakta kalamadığında yok olma tehdit i içerir işte insan yok olma tehditini fark edip ayakta kalma hatta değiştirme gücünü kullandı.
Doğaya insan olarak geldiğim için mutluyum. Tek derdim insan olduğumu fark edip yaptığım kötülüklerin tamiridir. Gibi olmaktan asıl olmak amacımdır.
Sevgili kartopu;bir yandan müthiş bir canlıyız,bu doğru..Bunu inkar etmek aptallıktır ama işte genlerimizin bencil olması ve bunu değiştirememiz,bu müthişliğimizi kötü yönde kullanmamıza neden oluyor..Mesela atom bombasını yapan da insan,atan da..!

Dünya'dan bir hayvan türünün,onbinlerce sene evrim geçirip,atom bombası yapabilecek duruma gelmesi müthiş ama bu bombayı Dünya'da kullanabilecek başka bir hayvan da yok işte..Dünya'nın en boktan hayvanından bile boktanız..Bu kesin..
Bu bakımdan var olmamıza gerek yok..Var olmamız hastalıklı bir durum..Bir virüs gibiyiz,çoğaldıkta çoğalıyoruz..Mesela 50 sene sonra Dünya'da fil kalmayacak deniyor..Böyle bir şey olabilir mi?

Her şeyi yok ediyoruz,sonra da insan şöyle süper filan diyoruz..Şizofreni bu..İnsanlar gerçeklerden kopuklar..
Ben insan olmaktan mutlu değilim..Keşke bir kutup ayısı olsaydım ama bu hayvanlar da küresel ısınma yüzünden tehdit altında..Gördünüz mü?
İnsanın Dünya'yı yönettiği,hayvanları kontrol altına aldığı değil de,Dünya'nın ırzına geçtiği daha doğru bir söylem olur..Keşke şu hayvan olsaydım diyebileceğim bir hayvan yok aslında..Çünkü tüm hayvanlar bizim tehdidimiz aslında..

Bu konuda,yani var olmamamızın doğru olduğu hakkında,Amerika'da bir felsefe profesörü kitap yazmış..Şahane bir kitaptır..
https://www.idefix.com/Kitap/Keske-Hic-Olmasaydik-Var-Olmanin-Kotulugu/Felsefe/Felsefe-Bilimi/urunno=0001783441001
Hani binlerce yıldır ideoloji veya din tartışmaları yapılıyor ya,aslında insanlar dominant olup,Dünya'nın ırzına geçmek için birbirleri ile yarışıyorlar..Benim sistemim daha iyi,benim dinim daha iyi filan..Halbuki kendileri kötü,bunun farkında değiller..!

karakedi
19-02-2019, 21:06
Bu soylediklerinizde haklisiniz. Kuresel isinma, dogal hayatin yok edilmesi, hayvan tuelerinin yok olmasi vs. Ornekler cogaltilabilir.

Fakat bu sorunlarin sebebi insanlarin bencillik geninden kaynaklanmiyor. Bu iddiayi savunanlar ozellikle kapitalizmin ideologlaridir. Dinler de cok sever bu dusunceyi. Insanlar bencildir cunku bu onlarin dogasinda vardir. Savaslarin sebebi sistem degil insanlarin ac gozlulugu ve zenginlik hirsidir. O yuzden kendimizi dine vermemiz gerekir cunku din bencilligi, hirsi, nefisi koreltir.

Sizin celiskiniz de bu iste. Soyledikleriniz de hakli olsaniz bile dincilerle ayni cizgiye dusuyorsunuz.

2incisi. Insanlar kotudur, keske olmasak deyince sorunlar cozmez. Bahsettiginiz "yontemin" basarisi sansi 1/6milyar ise kendinizi oldururseniz 2/6milyar olur. Bu kadar.

Aslolan kartopu'nun dedigi. Insanlar yok olsun deyince insanlar yok olmaz. Insan katildir deyince kutup ayilarinin populasyonu artmaz. Ancak kendi kendinize hüsnü kuruntu yapmis olursunuz. Insanlarin bencillik geniymis. 2.dunya savasi hitlerde bencillik geni var diye mi oldu? Bunlar yanlis dusunceler.

Onemli olan oturdugu yerden keske yok olsak demek degil, sisteme karsi mucadele etmek, insanin bozdugu duzeni ancak yine insanin eli duzeltebilir. Bu da birey bazinda olmaz, duzen bazinda olur.

Yıldıztozu
19-02-2019, 22:05
ben değerli miyim?
evren açısından konumum ne?
evrendeki sıradışı bir şey miyim?
sıradışılık bir değer midir?

evrenle konuşmak istiyorum.
kendimden üst olan bir şeyleri arıyorum.
çünkü onu ararken aslında yeni bir hedef de belirlemiş oluyorum.

en üstte ben olsaydım hedefim ne olurdu ki?
kıyas yoksa hedef de yoktur.

neyseki evrenin bir iradesi yok.
üst güç iradesiz olmalıydı zaten.

bunu fark ettiğime göre ölüme hazırım demektir.
hayat=saçmalık.

ama yaşamaya devam edeceğim.
çünkü bu soruları sadece yaşarken sorabiliyorum.

Leonardo
19-02-2019, 22:45
Bencillik geni olabilir ama bazı şeyler Bir tek Türkiye'de oluyor.

Misal:

Bana geçen gün Bioxin diye Ayçiçek yağı satmışlar.

Kutuyu bugün bir açtım. (onun içinde bir yağ bulunur) resmen patates kızartması gibi kokuyordu.
Sonra (içindeşişeler vardır) Bunlara da şırınga ile bayat çay ya da ona benzer bir şey enjekte edilmiş. Seviyesi filan farklı farklı.

Nedense direkt çöpe attım. Eczaneye gidip sormak bile istemedim.

Bir de tabi Hediye şampuan var. İçinde ne olduğuna bakmadım çünkü kutu "normal saçlar için" hediye şampuan da "yağlı saçlar için".

Hüzünlü bir şekülde bunları düşünürken K.Kedi'nin mesajı bana ışık oldu. Dinsizlik / E.Eşeklik değil. Bencil bir gen var. O yüzden.

Bunu öğrendiğim iyi oldu teşekkür ederim.

ForumKirpisi
19-02-2019, 23:00
leonardo reiz çakma bioxcin mi vermişler? anlamadım ben.
şampuanla saç dökülmesini engellemek zor. kafada hafif bi yağ, losyon falan olabilir anca.
o kadar minik şişelerdeki yağ neye yeter bilmiyorum.
ellere vıcık vıcık yağı alıp kafa derisine ovdurman lazım.
genelde kan dolaşımını arttırıcı, zenginleştirici şeyler olması lazım.
saç dökülmesinin sebebi kafa derisinin altına foliküllere yeterince kan ulaşamaması. dht denen lanet olası
bir hormon (2 sulu testesteron) var. kafanın o üst kısmına o testesteronu çıkartmamak gerekiyor.
saw palmetto denen bi şey satıyolardı önceden, bi kaç ilaç var yumuşatıcı.

eskiden kafayı çizip sarımsak falan sürüyolarmış.

kartopu
20-02-2019, 09:16
Sn Ahlaksız
İnsan beyni en gelişmiş canlı istekleri arzuları sınırsız kötülükte de İyilikte de İnsanı kötü yapan onun hırsı ve herşeye sahip olma duygusu Kendisi ile birlikte yaşadığı her şeyi yok edecek güçte ve akla sahip
Bu insanın bir yanı
Öbür yanı her şeyi yeniden düzeltmeye elverişli aklı. Bozduğu her şeyi düzeltebilir.
Konu insanı kötü yapan nesnel koşullar
Mülkiyetin özelliği, devlet, kendine ve doğasına yabancılaşması . İnsan bunu fark ettiğinde bu günden çok farklı olacaktır ama doğanın aklı olmaya devam edecektir.
İnsanı durduran yine insanın kendisi olacak ona karşı hiç güç doğada tutunamaz.
O yıldırımların yönünü değiştirir depremlerin yıkıcı gücünü yok eder veya direnir. İnsan beyni çok güçlü.

Biz insanı değil insanı bu aç gözlü doyumsuz ve onu cani yapan özellikleri anlamalıyız ve karşı çıkmalıyız. İnsan olmaktan utanmaktan çok bu geri dönüşüm (doğa ile barışmak)hayata nasıl geçireceğiz onu anlamak ve eyleme sokmak olmalı düşüncemiz.
Atom u pomba olarak ta enerji olarak ta kullanan insan.

Dünyada bir avuç azınlık kendi çıkarları için bütün doğayı yok etmesine izin vermeyecek olanda insan olacak olmalıdır.

Doğada İnsan türü olmaktan utanmamalıyız bunu fark edemediğimizden utanmalıyız.

Ama insan bunu başaracak o bir avuç doyumsuzdan kurtulacak yeniden doğal olup ve doğa ile (yaratıcısıyla)barışacak İnsan o yüklerinden kurtulacak
Ben buna inanıyorum o eylem içinde olamasamda (ömrüm yetmesede)insan bunu başaracak. Başarmak zorunda.
Yeniden dünyaya gelsem yine insan olarak gelmek isterdim.

Leonardo
20-02-2019, 16:23
leonardo reiz çakma bioxcin mi vermişler? anlamadım ben.
şampuanla saç dökülmesini engellemek zor. kafada hafif bi yağ, losyon falan olabilir anca.
o kadar minik şişelerdeki yağ neye yeter bilmiyorum.
ellere vıcık vıcık yağı alıp kafa derisine ovdurman lazım.
genelde kan dolaşımını arttırıcı, zenginleştirici şeyler olması lazım.
saç dökülmesinin sebebi kafa derisinin altına foliküllere yeterince kan ulaşamaması. dht denen lanet olası
bir hormon (2 sulu testesteron) var. kafanın o üst kısmına o testesteronu çıkartmamak gerekiyor.
saw palmetto denen bi şey satıyolardı önceden, bi kaç ilaç var yumuşatıcı.

eskiden kafayı çizip sarımsak falan sürüyolarmış.

- Başıma gelen olayı karakediceye tercüme edip anlatmaya çalıştım. :)

Yaşanan orijinal olay: Çok zeki olduğum için Kızılay'da normalde hiç gitmediğim bir eczaneden Bioxin Set satın aldım. İçinde şampuan + losyon + Yağ var.

- Şampuan yağlı saçlar için (kutunun üstünde "Normal saçlar için" dediği halde)

- Likit, yani losyon, bayat çay (aynı rengi verdiği için) ve şişelerin seviyesi farklı farklı. Kimisi yarıya kadar, kimisi taşacak kadar dolmuş filan.

- Vitamin vardır: Yok

- Yağ vardır: Kızartma yağı / Ayçiçek yağı koymuşlar. Kokusundan anladım. McDonalds'daki büyük boy patates gibi kokuyordu. Öylece uyanıp hepsini geri-dönüşüme attım. :)

/Konuyla alakası yok. Ama anlatasım geldi işte (bana da gelmeye başladılar herhalde hafiften :) )

Ahlaksız
20-02-2019, 17:21
Bu soylediklerinizde haklisiniz. Kuresel isinma, dogal hayatin yok edilmesi, hayvan tuelerinin yok olmasi vs. Ornekler cogaltilabilir.

Fakat bu sorunlarin sebebi insanlarin bencillik geninden kaynaklanmiyor. Bu iddiayi savunanlar ozellikle kapitalizmin ideologlaridir. Dinler de cok sever bu dusunceyi. Insanlar bencildir cunku bu onlarin dogasinda vardir. Savaslarin sebebi sistem degil insanlarin ac gozlulugu ve zenginlik hirsidir. O yuzden kendimizi dine vermemiz gerekir cunku din bencilligi, hirsi, nefisi koreltir.

Sizin celiskiniz de bu iste. Soyledikleriniz de hakli olsaniz bile dincilerle ayni cizgiye dusuyorsunuz.

2incisi. Insanlar kotudur, keske olmasak deyince sorunlar cozmez. Bahsettiginiz "yontemin" basarisi sansi 1/6milyar ise kendinizi oldururseniz 2/6milyar olur. Bu kadar.

Aslolan kartopu'nun dedigi. Insanlar yok olsun deyince insanlar yok olmaz. Insan katildir deyince kutup ayilarinin populasyonu artmaz. Ancak kendi kendinize hüsnü kuruntu yapmis olursunuz. Insanlarin bencillik geniymis. 2.dunya savasi hitlerde bencillik geni var diye mi oldu? Bunlar yanlis dusunceler.

Onemli olan oturdugu yerden keske yok olsak demek degil, sisteme karsi mucadele etmek, insanin bozdugu duzeni ancak yine insanin eli duzeltebilir. Bu da birey bazinda olmaz, duzen bazinda olur.
Sevgili karakedi;bir din hırsızlığı kötü olarak lanse ederse ve ben de bir ateist olarak hırsızlığı kötü bir şey olarak kabul edersem,ben bu dinle aynı paralelde mi düşünmüş olurum?Dinin veya dinlerin ne dediğinden banane..Şu dini karıştırmayın konulara..Sanki konuda dindar var da..
Bu bencillik konusunu anlamamışsınız..
Mücadele etmek..Neye karşı?Mücadeleyi kazandığımız zaman,biz de bir sistem ortaya koyacağız..Birileri de bizim sistemimize ve bize karşı mücadele edecek..Bu bir kısır döngü..!
Sn Ahlaksız
İnsan beyni en gelişmiş canlı istekleri arzuları sınırsız kötülükte de İyilikte de İnsanı kötü yapan onun hırsı ve herşeye sahip olma duygusu Kendisi ile birlikte yaşadığı her şeyi yok edecek güçte ve akla sahip
Bu insanın bir yanı
Öbür yanı her şeyi yeniden düzeltmeye elverişli aklı. Bozduğu her şeyi düzeltebilir.
Konu insanı kötü yapan nesnel koşullar
Mülkiyetin özelliği, devlet, kendine ve doğasına yabancılaşması . İnsan bunu fark ettiğinde bu günden çok farklı olacaktır ama doğanın aklı olmaya devam edecektir.
İnsanı durduran yine insanın kendisi olacak ona karşı hiç güç doğada tutunamaz.
O yıldırımların yönünü değiştirir depremlerin yıkıcı gücünü yok eder veya direnir. İnsan beyni çok güçlü.

Biz insanı değil insanı bu aç gözlü doyumsuz ve onu cani yapan özellikleri anlamalıyız ve karşı çıkmalıyız. İnsan olmaktan utanmaktan çok bu geri dönüşüm (doğa ile barışmak)hayata nasıl geçireceğiz onu anlamak ve eyleme sokmak olmalı düşüncemiz.
Atom u pomba olarak ta enerji olarak ta kullanan insan.

Dünyada bir avuç azınlık kendi çıkarları için bütün doğayı yok etmesine izin vermeyecek olanda insan olacak olmalıdır.

Doğada İnsan türü olmaktan utanmamalıyız bunu fark edemediğimizden utanmalıyız.

Ama insan bunu başaracak o bir avuç doyumsuzdan kurtulacak yeniden doğal olup ve doğa ile (yaratıcısıyla)barışacak İnsan o yüklerinden kurtulacak
Ben buna inanıyorum o eylem içinde olamasamda (ömrüm yetmesede)insan bunu başaracak. Başarmak zorunda.
Yeniden dünyaya gelsem yine insan olarak gelmek isterdim.
Sevgili kartopu;insan hep kötüydü..İnsanın iyi olduğu bir dönem yok..Bazı dönemlerde savaşların olmaması filan,sadece gelip geçici şeyler..''Şu dönemde savaş yoktu,demek ki insan özünde iyi bir şey'' diyemeyiz..
Kimsenin bir şeylerin farkına varmasını da beklemeyin..İnsanların geneli aptaldır..

Yeniden Dünya'ya gelme şansım olsa,asla insan olmak istemem..Bunun konumumuzla filan da alakası yok..
İdealistsiniz,optimistsiniz..Bir şeylerin gelecekte değişeceğini umut ediyorsunuz ama yanılıyorsunuz..Yapay zekadan örnek vereyim size..Bilim insanları şu anda yapay zekanın üretim aşamasında olduğunu,gelecekte gelişim aşamasına geçileceğini,sonrasında da yapay zekanın kontrolü ele alacağını söylüyorlar..
Yani insanın bir geleceği yok ve bu kesin..Yapay zeka olmazsa,çevresel koşullar(meteor çarpması veya küresel ısınma veya susuzluk sorunları gibi) ya da savaşlar(atom bombaları filan)insan türünü yok edecek..
Zaten her şey yolunda gitse bile,birkaç milyar yıl sonra,ne Dünya kalacak ortada,ne Güneş..
Yani UMUT yok,bırakın artık şu umutlu bekleyişi..Her gün acı çekiyoruz ve acı çekerek yok olacağız,gerçek bu..
Doğarken ağladık,ölünce çişe/boka bulanacağız..Tüm hayatımız gözyaşı ve çiş arasında geçiyor..:)

karakedi
20-02-2019, 17:44
Sevgili karakedi;bir din hırsızlığı kötü olarak lanse ederse ve ben de bir ateist olarak hırsızlığı kötü bir şey olarak kabul edersem,ben bu dinle aynı paralelde mi düşünmüş olurum?Dinin veya dinlerin ne dediğinden banane..Şu dini karıştırmayın konulara..Sanki konuda dindar var da..
Bu bencillik konusunu anlamamışsınız..
Mücadele etmek..Neye karşı?Mücadeleyi kazandığımız zaman,biz de bir sistem ortaya koyacağız..Birileri de bizim sistemimize ve bize karşı mücadele edecek..Bu bir kısır döngü..!

Sevgili kartopu;insan hep kötüydü..İnsanın iyi olduğu bir dönem yok..Bazı dönemlerde savaşların olmaması filan,sadece gelip geçici şeyler..''Şu dönemde savaş yoktu,demek ki insan özünde iyi bir şey'' diyemeyiz..
Kimsenin bir şeylerin farkına varmasını da beklemeyin..İnsanların geneli aptaldır..

Yeniden Dünya'ya gelme şansım olsa,asla insan olmak istemem..Bunun konumumuzla filan da alakası yok..
İdealistsiniz,optimistsiniz..Bir şeylerin gelecekte değişeceğini umut ediyorsunuz ama yanılıyorsunuz..Yapay zekadan örnek vereyim size..Bilim insanları şu anda yapay zekanın üretim aşamasında olduğunu,gelecekte gelişim aşamasına geçileceğini,sonrasında da yapay zekanın kontrolü ele alacağını söylüyorlar..
Yani insanın bir geleceği yok ve bu kesin..Yapay zeka olmazsa,çevresel koşullar(meteor çarpması veya küresel ısınma veya susuzluk sorunları gibi) ya da savaşlar(atom bombaları filan)insan türünü yok edecek..
Zaten her şey yolunda gitse bile,birkaç milyar yıl sonra,ne Dünya kalacak ortada,ne Güneş..
Yani UMUT yok,bırakın artık şu umutlu bekleyişi..Her gün acı çekiyoruz ve acı çekerek yok olacağız,gerçek bu..
Doğarken ağladık,ölünce çişe/boka bulanacağız..Tüm hayatımız gözyaşı ve çiş arasında geçiyor..:)

Hirsizligi mutlaklastirirsaniz tabii ki o manada dinden farkiniz kalmaz. Sorun bu. Din hirsizligi mutlaklastirir der ki insan bencildir, ac gozludur. O yuzden hirsizlik insanin dogaainda vardir. Bu hirsizligi mutlaklastirmaktir. Siz de hirsizligi mutlaklastirarak dincilerle ayni mantigi kullaniyor sadece farkli cumlelerle dile getiriyorsunuz. Size gore de ibsan kotudur, bencildir. Hirsizlik insanin dogasinda vardir diyorsunuz. Halbuki hirsizlik tarihsel ve nesnel bir olgudur. Sartlara gore degisir. Yoksul ulkelerde insanlar suc isler para calar. Fakat refah seviyesi zengin ulkelerde kapitalist bile olsalar sucun niteligi ve niceligi yoksul ulkelerden farklidir. Atiyorum mesela bir isvecte simit calan insanlar goremezsiniz fakat bangladeste gorebilirsiniz. idealistler insanlari yasam sartlarindan, tarihsel gecmislerinden kopararak degerlendirir. O zaman isvec halkinda simit hirsizligi geni yoktur fakat banglades halkinda vardir dememiz gerekir. Boyle bir sey de hem sacma olur hem de ırkçılık yapmis oluruz. Hirsizlik bir toplumda insanlarin geninde hirsizlik geni var diye yasanmaz. Hirsizlik toplumda caresiz kalmis, dislanmis insanlarin son care olarak basvurdugu bir mecburiyettir.

Ayrica insan hep kotu degildi. Sinifli toplumlara kadar insan hayatonda herhangi bir kotuluk, savas, soykirim, suc unsuru goremezsiniz. Sinifli toplumlarin gecmisi 5bin yildir. Esitlikci sinifsiz topluluklarin gecmisi ise 6 milyon yildir. Gunumuzde sinifli toplumlarin derin etki yaratmasinin sebebi kulturel devrimin niteligidir. Fakat nicelik olarak ve biyolojik evrim olarak bakarsak ortada 6 milyon yila dayanan bir sinifsiz somurusuz yasam var.

Sonuc olarak insan hep kotuydu argumaniniz yanlis. Kotuluk son 5bin yilda baslamistir. Halbuki insanin gecmisi 6 milyon yila dayanmaktadir.

Ahlaksız
20-02-2019, 18:35
Sevgili karakedi;din derken islamdan bahsediyorsunuz galiba..İslam ahlaksız insanların ahlaklı hale getirilmesi amacıyla peygamberler yollandığını lanse eder..Yani islam dini,insanın ahlaklı/temiz/düzgün bir birey haline getirebileceğini söyler..İnsanın meleklerden daha üstün olduğunu filan iddia eder..
Benim söylemimle,bu söylem arasında fark var ama..
Ben insanın özünde kötü olduğu ve her zaman da kötü olduğunu/olacağını söylüyorum..
Benim söylemimle İslamcıların söylemleri arasında bir benzerlik görseniz bile,bunu bana söylemenizin anlamı nedir?
''Sen ateistsin ama Müslüman kafa yapısına sahipsin'' mi demek istiyorsunuz?
Ben ''hırsızlık kötü bir şey'' dediğimde,dincilerin de hırsızlığı kötü bir şey olarak lanse etmesi işaret edilerek,''sen aynı dinciler gibisin'' demek,saçmalığın daniskasıdır..Sokayım dincilerin söylediği sözlere..Ben birey olarak bir şey diyorum,binlerce dinin/mezhebin ne dediğinden banane..

Bu ''gen bencildir'' söylemini hafife alıyorsunuz..Merak ediyorsanız,bakın,adam kitabını yazmış;
https://www.idefix.com/Kitap/Gen-Bencildir/Bilim/Biyoloji/urunno=0000000601773

Sınıflı toplum öncesinde neydik?
1-Yamyamlık revaçta..Ne kadar da iyiyiz değil mi?
2-Sınırlar var..Sıkıyorsa bir başka klanın sınırını geçin bakalım,ne kadar iyi olduklarını görürsünüz..!
3-Leş yemiş insanlar..Ölmüş hayvan..Ne olursa..Neandertal veya tilki..Ne kadar iyiler değil mi?
4-Aslında bir hiyerarşi var..Yaşlılar,kadınlar,çocuklar,genç erkekler olarak sınıflara bölünme var diyebiliriz..Her klanın bir lideri veya şaman gibi büyücülükle uğraşan bir kutsal insan da var..Yani herkes eşit değil..
5-Soykırım var..Neandertal ve denisova gibi insan türleri sistematik bir şekilde yok edilmiş..Ne kadar iyi insanlarız ama..
6-Zaman zaman klanlar arasında savaşlar da yaşanmış..Kız kaçırma gibi şeyler filan..
7-O kadar vahşi ritüeller yapmışlar ki,şurada birini yazsam oha/çüş dersiniz..

Milyonlarca değil de,150.000 yıldır insanın ne bok olduğu ortada...Bir tane antropoloji kitabı okusanız,bunu rahatlıkla anlarsınız..

Neva
20-02-2019, 19:07
Iyilik ve kotuluk babinda iki kavram uzerine donuyor tartisma bilmem farkinda misiniz? Iyi, kotu, guzel,cirkin vs. bunlarin nesnel acidan yeri nedir?

ilahimasal
20-02-2019, 22:05
Yaşamın bir amacı olmamasına ragmen , dinci kankilerimizin kaprisli ve gergin şekilde , allah var ama o bizi sınıyorun biz kafirlere havalı biçimde ifade şeklidir HAYATIN YAŞAMIN ANLAMI dedikleri.


Nasıl olmasın !

Teyyyy ezelde Tek başına iken canı sıkılınca kendisinin bilinmesi için kendine ALLAH ismini koyup , bu ismide en sevdiği kulu ve elçisi olan kişiye teyyy 610 yılına kadar söylemeyip , 610 yılında ceeeeee diyerek süprüz yapan ve akabinde gelinine gönlü kayan enn enn ennn sevgili kuluna gelinini everen tanrıya boyun eğip , şükür ede ede yatıp kalkmak HAYATIN ANLAMI olmayacakta ne olucak.

Tasarım harikası bizlerin içindeki uyanıkların , dunya düzenini tanrı dilemesi ile elde etmeleri ve bunun sefasını sürerken , sefa kaybına uğramamak için ortaya çıkardıkları hır gür ve savaşlardan ortaya çıkan pisliğe ORTAK OLMAMIZI beklemek YAŞAMIN ANLAMI olmayacakta ne olacak ?

Olmayan kurgulayıp , olmayan üzerinden pisliğin dibini bulanlara EY VALLAH demek hayatın anlamı olmaycakta ne olacak.


Hayatın anlamı bir tanrı ise ve iddianızda samimiyseniz.

Allahınız ve sizlerin din veya başka bir ideanız için ortaya koyduğunuz pisliklere bizi ortak etmeyin. Oturup hep beraber aynı masada pisliğe kaşık sallayıp HAYATIMIZIN AMACI bu diyin ama bana AMAÇ bu demeyin.

Şimdi kalkıp bebeği öldürenin kaderini allah yazdı ve uygulamasını HAYATIN BİR AMACI var diyenlere ihale etti derseniz.

Emin olun söverim.

karakedi
20-02-2019, 22:10
Ben insanın özünde kötü olduğu ve her zaman da kötü olduğunu/olacağını söylüyorum..
özünde kötü olan insan değil sistemdir. günümüzdeki bütün suçların kaynağı kapitalizmdir. bazı suçların kaynağı bariz olarak ifşa edilir, bazılarını ise tespit etmek daha bilinçli bir kültür düzeyini gerektirir. neticede kötülüklerin kaynağı insanın insanı sömürmesidir. sömürü de değişik coğrafyalarda sınıflı toplumlarla başladı. sınıflı toplumlardan önce insanın insanı sömürmesi diye bir şey yoktu.
Benim söylemimle İslamcıların söylemleri arasında bir benzerlik görseniz bile,bunu bana söylemenizin anlamı nedir?
size söylememin nedeni şu. bir ateist olarak idealist bakış açısına sahipsiniz. bu da söz konusu insan olunca saçmalamanıza neden oluyor.

Bu ''gen bencildir'' söylemini hafife alıyorsunuz..Merak ediyorsanız,bakın,adam kitabını yazmış;
https://www.idefix.com/Kitap/Gen-Bencildir/Bilim/Biyoloji/urunno=0000000601773
bahsettiğiniz kitabı okuyacağım. bu kitaptan çıkacak sonuç nedir bilmiyorum. ancak okuduktan sonra yorum yapabilirim. ama siz örnek verdiğiniz için okuyacağım.

Sınıflı toplum öncesinde neydik?
1-Yamyamlık revaçta..Ne kadar da iyiyiz değil mi?
ee yani?
2-Sınırlar var..Sıkıyorsa bir başka klanın sınırını geçin bakalım,ne kadar iyi olduklarını görürsünüz..!
vahşi yaşamdaki hayvanın sidiğiyle işaretlediği yerle sınıflı toplumların şehir-devlet olarak belirlediği ve savaşlara sebep olan sınır aynı değil. benzetmeniz zorlama olmuş.
3-Leş yemiş insanlar..Ölmüş hayvan..Ne olursa..Neandertal veya tilki..Ne kadar iyiler değil mi?
yesin ne olmuş. bütün etçil hayvanlar leş yiyor. leş çürümekten kurtlanmış hayvan demek değil. başkasının öldürdüğü hayvan onu kovalayarak yada ondan kalan artıkları yemekle oluyor.
4-Aslında bir hiyerarşi var..Yaşlılar,kadınlar,çocuklar,genç erkekler olarak sınıflara bölünme var diyebiliriz..Her klanın bir lideri veya şaman gibi büyücülükle uğraşan bir kutsal insan da var..Yani herkes eşit değil..
hayır diyemeyiz. ilkel topluluklarda sınıf yoktu. bunda anlaşamadığımız sürece hiçbir şeyi tartışmanın anlamı yok. eğer ilkel insanlarda sınıf olduğunu iddia ediyorsanız, o zaman bütün tartışmayı bırakıp sadece sınıf nedir? onu tartışmamız lazım. sınıf kavramını anlamadığınız sürece hiçbir şeyi anlayamaz ve kafanıza göre kavramlar oluşturmaya başlarsınız. kadınlar ve erkekler arasında işbölümü vardı, erkek fiziksel avantajından dolayı avlanmaya, kadın fiziksel dezavantajından ve çocuk doğumundan dolayı toplayıcılığa yöneldi. fakat bu avantaj asla erkeğin kadın üzerinde tahakküm kurmasına veya kadının üremeden sorumlu olmasından dolayı erkek üzerinde tahakküm kurmasına neden olmadı. topluluk içinde şamanlıkla uğraşan üyeler vardı ama ona sınıfsal bir özellik kattığından bahsedemeyiz. kısacası topluluğun her üyesi eşitti ve kimse özelliklerinden dolayı grup üyelerinin diğerleri tarafından çalışmadan beslenmesine sebep olacak bir tahakküm sağlamadı. bu önemli. henüz sömürü bilincinin oluşmadı, eşit bölüşüme dayanan sınıfsız bir toplumda, şamanın kendini çalışmadan diğer insanlara besletmesi için, şamanın topluluğun diğer üyeleri üzerinde tahakküm kurması gerekirdi. fakat sınıfsız topluluklarda henüz bu anlayış oluşmamıştı. ancak işte böyle zorlama yapabilirsiniz hiyerarşi vardı o da sınıfsal bir yapıdır vs dersiniz ama yoktu. bu iddiayı nereden aldınız bilmiyorum ama gerçekliği olmayan zorlama bir iddia.
5-Soykırım var..Neandertal ve denisova gibi insan türleri sistematik bir şekilde yok edilmiş..Ne kadar iyi insanlarız ama..
bunu daha önce de tartıştık. 1-bir kere soykırım günümüz dünyasına ait bir kavramdır. 50bin yıl önce yaşamış ilkel insanları soykırımla suçlamanız saçmalık. 2-bilim dünyasında homo neandertallerin, homo sapiens tarafından yok edildiğine dair varılmış bir fikir birliği yok. hatta daha önce ama fikir çokluğu demiştiniz. öyle bir şey de yok. bunlar varsayımlardan ibaret şeyler. 3-sapiensin neandertallere soykırım uygulaması için elinde gps tracker olması ve neandertallerin üzerine gps sinyal vericisi takması gerekir. çünkü o zaman insanlar giib neandertaller de geniş bir coğrafyaya dağılmıştı. homo sapiens ile yaşadığı rekabet de dahil olmak üzere çok sayıda sebep sonucu yok oldu.
6-Zaman zaman klanlar arasında savaşlar da yaşanmış..Kız kaçırma gibi şeyler filan..
ee evet işte ben de onu diyorum. bir kere mesela çatalhöyük gibi çiftçi yerleşimlere kadar insanların dışa kapalı, izole topluluklar halinde yaşadığını hayal etmemiz lazım. bu yapıyı anlamadan mezopotamya önce homo sapiensi anlamamız da mümkün değil. yani şu 6ıncı maddeyi sarf etmeniz bile kendi kendinizi çürüttüğünüzü gösterir. dışarıya kapalı şekilde 20 küsür kişilik gruplar halinde yaşayan insan topluluklarının kendi topluluk bilinci aşıp bir tür olarak homo neandertallere bilinçli bir soykırım uyguladığını iddia etmek gerçekten komik. sn Ahlaksız sizin bilgi birikiminize saygı duyuyorum ve forumda mesajlarınızı takip ediyorum. ama bu bilgi birikimi ve 6ıncı maddeyi sarf etmiş biri olarak insanın neandertale soykırım uyguladığını söylemek gerçekten saçmalık. kısaca şunu söyleyeyim. benim en çok merak ettiğim sorulardan biri şuydu. sınıflı toplumlar öncesi homo sapiensin yaşadığı birim neydi, nüfusu neydi, dış birimlerle iletişimi nasıldı? araştırmalarımdan vardığım sonuç şu oldu. tarım devşiriciliğine kadar ki dönem 20-30 kişilik ilkel topluluk halinde, sınıfsız-eşit-sömürüsüz artı-ürünün olmadığı, dışarıya kapalı, yani diğer homo sapiens toplulukları da dahil olmak üzere hiçbir homo türü topluluğu ile herhangi bir sözlü iletişimin veya madde değiş-tokuşunun olmadığı izole bir topluluktu. bu vardığım sonucun yanlış olduğunu düşünüyorsanız bunu tartışabiliriz. dolayısıyla böyle bir yapının soykırım uyguladığını düşünmek gerçekten çok çocuksu.
ek-diğer tür içi ve tür dışı topluluklar arasında sadece sınırlı bir ektileşim söz konusu. bazı el aletleri karşılıklı taraflara geçmiş yada bazı büyük avlar ortaklaşa yapılmış. fakat burada topluluklar arası düzenli bir değiş-tokuşun yaşanmasından, veya avlarda koordinasyondan bahsedebileceğimiz herhangi bir buluntu yok. zaten aksi düşünülemez, değiş-tokuş sınıflı toplumlara özgü bir yapılanmadır.
7-O kadar vahşi ritüeller yapmışlar ki,şurada birini yazsam oha/çüş dersiniz..
tamam işte. bundan soykırım uygulanmadığını, bunun bir sınıflı toplumlara ait modern bilinç öncesi vahşilik ve bilinç arası bir geçişin olduğunu düşünmeniz lazım. bildiğim kadarıyla ilk ritüel, homo sapiens idaltu tarafından yaklaşık 150bin yıl önce yaşanmış. 150bin yıl önce kafatasındaki delikten başka hiçbir şeyin olmadığı bir bilinç düzeyinde soykırımdan bahsetmek zorlama bir benzetme.
Milyonlarca değil de,150.000 yıldır insanın ne bok olduğu ortada...Bir tane antropoloji kitabı okusanız,bunu rahatlıkla anlarsınız..
antropoloji kitapları okumadığından şüphe etmeyin. fakat ben bu konudaki gözlemimi yineliyorum. bu konuda bir dinciden daha yobaz düşünüyorsunuz.

cevaplarımız kırmızı ile yazdım. son olarak şunu söyleyeyim. bu konuda deseniz ki "ben böyle düşünüyorum, bana göre tarih böyle yaşandı" ben de o zaman size derim ki "ben de böyle düşünüyorum, şu şu bilgilere dayanıyorum". fakat siz "bu böyle yaşandı, bu da bütün bilim dünyası tarafından 100% bilinen bir gerçekliktir" deyince, tabii ki size itiraz ediyorum. ondan sonra zaten siz ağız değiştirmeye "100% olmasa da büyük çoğunluğu" demeye başladınız. aslında büyük çoğunluğu da değil, fakat tartıştıkça daha aşağı bir yüzde de anlaşacağımızı düşünüyorum :)

Ahlaksız
20-02-2019, 22:33
ah karakedi ah..Ben insanın var olmasının bile yanlış olduğunu söylüyorum,sen bana idealist diyorsun:D

Kuru lafa karnım tok..Bilimsel veri dışında hiç bir şeye itibar etmem..Bana kaynak göster karakedi..İnsanın bir bok olduğunu söyleyen bir bilim adamının makalesini/kitabını göster..Bunu göster,tükürdüğümü yalarım..Gösteremezsen,ne dediğinin bir önemi yok..

Dawkins gen bencildir demiş mi?Demiş..Bu adam Dünya çapında saygı gören bir insan mı?Öyle..Gen bencildir ne demek?Argo yazacağım ki,anlayasın..Hepimiz or..pu çocuğuyuz demek..
Yazdıklarım içinde çelişki filan arıyorsun sen..Soykırım kavramı geçmişte yoktu filan..Yeni bir şey öğrendim sayende,sağol:D
Soykırım kavramının ne olduğunu iyi biliyorum..Hatta forumda ermeni soykırımı meselesinde,çok bahsettim bu kavramdan..
Neandertal'i homo sapiensler yok etti..Bir tür yok edilmiş..Soykırımın alası bu..Bunu sen kabul edemiyorsun,çünkü dinci bir yobazsın işte:D

karakedi
20-02-2019, 22:51
ah karakedi ah..Ben insanın var olmasının bile yanlış olduğunu söylüyorum,sen bana idealist diyorsun:D

Kuru lafa karnım tok..Bilimsel veri dışında hiç bir şeye itibar etmem..Bana kaynak göster karakedi..İnsanın bir bok olduğunu söyleyen bir bilim adamının makalesini/kitabını göster..Bunu göster,tükürdüğümü yalarım..Gösteremezsen,ne dediğinin bir önemi yok..

Dawkins gen bencildir demiş mi?Demiş..Bu adam Dünya çapında saygı gören bir insan mı?Öyle..Gen bencildir ne demek?Argo yazacağım ki,anlayasın..Hepimiz or..pu çocuğuyuz demek..
Yazdıklarım içinde çelişki filan arıyorsun sen..Soykırım kavramı geçmişte yoktu filan..Yeni bir şey öğrendim sayende,sağol:D
Soykırım kavramının ne olduğunu iyi biliyorum..Hatta forumda ermeni soykırımı meselesinde,çok bahsettim bu kavramdan..
Neandertal'i homo sapiensler yok etti..Bir tür yok edilmiş..Soykırımın alası bu..Bunu sen kabul edemiyorsun,çünkü dinci bir yobazsın işte:D

Bahsettiginize benzer genin bencil oldugunu isleyen bir makale okumustum fakat o anlayistan gunumuz dunyasindaki kotuluklerin kaynaginin genler oldugu anlami cikmiyor. Genin bencil olmasi fiziksel ozelliklerle alakali. Fakat insanin kulturel ozellikleri ile de alakali mi onu ancak okuduktan sonra yorumlayabilirim.

Size idealist dememin sebebi insanin yok edilmesi gerektigini soylemeniz degil. Sizin bir ateist olarak idealist dusunce yapisina sahip olmaniz insanin neden kötü oldugunu gerekçelendirmeye.baslasiginiz zaman su yuzune cikiyor. Kabul edin veya etmeyin. Insan soz konusu oldugu zaman bir ateist olarak materyalist dusunce yapisina sahip olmaniz gerekir fakat siz idealist gibi dusunuyorsunuz.

Neva
20-02-2019, 23:07
E ozneldir zaten, kime gore?

Gen nedir aciklamadan once, oturun bir bencil nedir bunu arastirin.
Once bencillik nedir, hangi icerige karsilik duser bunu bir arastirin. Kiskanc veya komplekli insanlar bilnemne cocugu degildir. Kiskanc kediniz,kopeginiz vs.de bilmemne cocugu degildir. Ona soykirim demezler, zira o turlerin nasil sonunun geldigini kesin olarak biliyor degiliz. Ufurmeyin. Avci kelimesinden yola cikmak, ilgili donemde diger turlerin avci ozelligini ve ortam kosullarini gormezden gelmek demektir. Ki bunu en cok idealizm yapar savrulurken farkina varmaz.

karakedi
20-02-2019, 23:10
kısaca şunu söyleyeyim. benim en çok merak ettiğim sorulardan biri şuydu. sınıflı toplumlar öncesi homo sapiensin yaşadığı birim neydi, nüfusu neydi, dış birimlerle iletişimi nasıldı? araştırmalarımdan vardığım sonuç şu oldu. tarım devşiriciliğine kadar ki dönem 20-30 kişilik ilkel topluluk halinde, sınıfsız-eşit-sömürüsüz artı-ürünün olmadığı, dışarıya kapalı, yani diğer homo sapiens toplulukları da dahil olmak üzere hiçbir homo türü topluluğu ile herhangi bir sözlü iletişimin veya madde değiş-tokuşunun olmadığı izole bir topluluktu. bu vardığım sonucun yanlış olduğunu düşünüyorsanız bunu tartışabiliriz. dolayısıyla böyle bir yapının soykırım uyguladığını düşünmek gerçekten çok çocuksu.
ek-diğer tür içi ve tür dışı topluluklar arasında sadece sınırlı bir ektileşim söz konusu. bazı el aletleri karşılıklı taraflara geçmiş yada bazı büyük avlar ortaklaşa yapılmış. fakat burada topluluklar arası düzenli bir değiş-tokuşun yaşanmasından, veya avlarda koordinasyondan bahsedebileceğimiz herhangi bir buluntu yok. zaten aksi düşünülemez, değiş-tokuş sınıflı toplumlara özgü bir yapılanmadır.



Bu arada bir onceki mesajimda belirttigim hususla ilgili herhangi bir sekilde deginmeden yeni mesaja gecmeniz dikkatimi cekti. Hatirlatmak istedim.

Ahlaksız
21-02-2019, 00:02
Karakedi;zor konular bunlar..Çokta detaylı..
İzole meselesinde haklısın ama biraz..Bu birazı açayım..Homo sapiens önce sürü halinde yaşamış,sonra klan,sonra kabile,sonra boy..Sınıf dediğin şeyden önce,yani geç paleolitik dönemde,homo sapiens bu şekillerde yaşamış..Yani sürüden bahsederken,farklı verilerden bahsetmemiz lazım..Aynı şekilde klan,kabile ve boydan bahsederken de..

Detaya girmeye gerek yok..Sümer'den önce sınıf kavramı yok ama tam anlamıyla bir eşitlikte yok işte..Eşitlik dediğin şey,izole olmuş klanın veya kabilenin kendi içinde var olan bir takım kuralları..Mesela kadın erkek eşitliği gibi..Mesela 10 kilo et varsa,bu et,kadınlar ve erkekler arasında eşit şekilde bölüşülmüş ama,aması var işte..!
Klanın liderine veya klanın savaştan sorumlu kişisine veya din/inanç konularında lider olan kişisine etin bir bölümü verildikten sonra,et eşit bir şekilde dağıtılmış..
İslam'da var ya,ganimetin şu kadarı Allah'a/peygambere,gerisi sahabeye filan..!

Sosyolojik olarak hiç bir şekilde eşitlikten filan bahsedemezsiniz..Bugüne nazaran bakıp,oralar daha iyiydi diyebilirsiniz ama..

Köleden bahsetmedim..Sınıflar oluşmadan önce kölelikte vardı..Yapılan savaşlarda ele geçirilen bu köleler,mesela klanın liderinin ölüm anında,liderin yanına diri diri gömülürlerdi..Neler neler var..

İzole oldukları için,mesela A klanındaki Ahmet'e,B klanındaki Zeki hakaret etti diyelim..A klanı bu meseleyi büyütüp,B klanından intikam almak için savaşa kalkışabiliyordu..Klan arasındaki insanlar birbirlerini kardeş gördükleri için,birine yapılan hakaret/küfür/kötülük,tüm klana yapılmış sayılıyordu yani..

Konunun psikolojik yanından,mesela Oidipus kompleksi veya Ekzogamiden filan da bahsetmedik..
Ya da konunun mitolojik yanından,mesela totemden veya tabudan da bahsetmedik..

O kadar kötü durumdasın ki,bana şöyle cümleler kuruyorsun;
Genin bencil olmasi fiziksel ozelliklerle alakali.
Daha genin ne olduğunu bilmiyorsun,sana bu bahsettiğim konuların hangisinden bahsetmemi istiyorsun?!

karakedi
21-02-2019, 01:05
Detaya girmeye gerek yok..Sümer'den önce sınıf kavramı yok ama tam anlamıyla bir eşitlikte yok işte..Eşitlik dediğin şey,izole olmuş klanın veya kabilenin kendi içinde var olan bir takım kuralları..Mesela kadın erkek eşitliği gibi..Mesela 10 kilo et varsa,bu et,kadınlar ve erkekler arasında eşit şekilde bölüşülmüş ama,aması var işte..!
Klanın liderine veya klanın savaştan sorumlu kişisine veya din/inanç konularında lider olan kişisine etin bir bölümü verildikten sonra,et eşit bir şekilde dağıtılmış.

,mesela klanın liderinin ölüm anında,liderin yanına diri diri gömülürlerdi..Neler neler var..

İzole oldukları için,mesela A klanındaki Ahmet'e,B klanındaki Zeki hakaret etti diyelim..A klanı bu meseleyi büyütüp,B klanından intikam almak için savaşa kalkışabiliyordu yani.

Detaya giren sizsiniz ben degilim :)

1 sizin burada bahsettiginiz detaylar ancak tarima gecmis topluluklarin hemen oncesinde yasanmis olabilir. 6 milyon yillik evrim gecmisi dusunuldugunde bahsettiginiz gecis donemi o kadar kucuk bir sureci kaplar ki, bu donemde ortaya cikmaya baslayan esitsizlikleri homo sapiens'in tum tarihine mal etmek... onu diyorum iste sacmaliktan baska bir sey degil.

2 sizin su kolesi yaninda gomuluyordu ornegi dahi siniflarin, esitsizliklerin olmadigi anlamina gelir. Gercekten mantikli dusunmeye calisin. Sinif olsa, tahakkum olsa, kole sahibi şef koleyi varislerine aktarmayi tercih ederdi. O zaman varisleri yuzyillar boyunca atalarindan gelen ozel mulkiyetleri biriktirerek "sermaye" olusturabilir veya bu "sermaye" ile toplulugun geri kalani uzerinde tahakkum kurabilirdi. Fakat boyle bir tahakkum ancak gelismis halde ancak mezopotamya toplumlarinda ortaya cikti. Yani kendi versiginiz ornek bile gercekten azcik mantikli dusunseniz kendi kendinizi curutuyor.

3 o yuzden bahsettiginiz sey kole degil tutsaktir. Bunu tutsak olarak adlandirmak daha dogru. Kole ayri bir kavramdir. Sinifsal bie olgudur. "Sermayedir". Uretir. Mal gibi degis tokus yapilir.

4 klan şefi, benzer anlama gelmek uzere avci grubun şefi, büyücü şaman vb avlanan etten bir miktar oncelik edinmis olabilir. Biliyorsunuz bu tip detaylar dolaysiz buluntular degil, ancak dolaysiz buluntular uzerinden yapilan dolayli fikir yurutmelerdir. Ornek verirsek daha iyi anlasilabilir. Atiyorum klan sefinin kemik yapisinda yapilan bilimsel incelemelerde, şefin kemiginin normal uyeden daha sert oldugu gibi bir sonuca ulasilmis olmaai, şefin avin etinin lezzetli kismini oncelikle yedigi, digerlerinin acliktan kalmamak uzere beslenmesini karsiladigi fikrinin yurutulmesine sebep olmustur. Fakat şefin yada şamanin avlanmadigi, tam zamanli uzman yonetici gibi yasadigi, grubun avlanip onu besledigine dair dolaysiz buluntu yoktur. Olsa dahi bunlar donemseldir, gecicidir. siniflasmadan, toplulukta esitsizlik olusmadan sarkacin salinim yapmasi gibi salinim yasamis ve tekrardan dengeye oturmustur. Zaten tarihe bir dinci gibi metafizik degil, bir materyalist gibi diyalektik bakmak iste budur. Toplulukta celiskiler vardir fakat bunlar uzlasmaz celiskiler degilsir. Sinifsiz-esitlikci toplulugun esitlikci yapisinin bozulmasina sebep olacak kadar guclu dinamikler degildir. Bu yapi ancak ilk defa mezopotamya cografyasinda bozulmustur. Siz iste bu yuzeysel diyebilecegimiz, toplulugun niteligini degistirme gucunu bulamamis onemsiz dinamikleri abartip "insan katliamciydi soykirimciydi" falan diyorsunuz. Bilmiyorum bu iddialar bana gercekten komik geliyor.

4 hakaret etti falan. Bunlar subjektif yorumlar. Tarihte bir homo sapiens klanindan uyenin, homo neandertal klanindan bir uyeye hakaret ettigi icin sapienslerin neandertalleri katlettigi ve soykirim uyguladigi falan bana fantastik geliyor. Henuz yazinin icat edilmedigi bir donemde bir ilkelin baska bir ilkele hakaret ettigine dair fosil buluntusu bulmaniz fiziksel olarak da, matematiksel olarak da, mantiksal olarak da imkansiz. Bunlar dedigim gibi dolayli fikir yurutmeler. Bazi durumlarda tarihin anlasilmasi icin niceliksel bosluklari doldurmak icin faydali araclar. Fakat bilmiyorum siz bu hakaret etti falan seylerine inaniyor musunuz gercekten...

Neva
21-02-2019, 09:15
aynı değil. farklı canlı türleri. birbirleriyle kıyaslanmaları doğru olmaz o yüzden. çita insandan daha hızlı koşuyor diye ne çita insandan üstündür; ne de insan daha akıllı diye çitadan üstündür. sadece bir çita çitadır, bir insan insandır. bu kadar. fakat birbirlerinden farklı olmaları, her birinin özelliklerini basite indirgeyip insan acizdir, hayat anlamsızdır dememizi gerektirmez. ben bunu diyorum. ve kuramsal hayat sadece ateistler ve dinciler arasındaki tartışmalardan ibaret değil.

soyutlama olayı ile ilgili başka başlıkta örnek vermiştim. eğer bu örnekte, maymun bütün bu zahmete girip, kayığa atlayıp çeşmeden su doldurup tekrar eski yerine gelip mumu söndürmek yerine; basit bir şekilde hemen yanı başındaki göl suyunu kullansa idi, o zaman maymunda soyutlama yeteneği vardır derdik. hatta bence bu çok çarpıcı bir örnek. mum ve çeşme İNSAN ÜRÜNÜ maddeler olmasına rağmen, göl suyu doğal bir maddedir. buna rağmen maymun doğal bir maddenin dahi soyutlamasını yapamamaktadır.

soyutlamadan kastımız bu. yani madde-düşünce-madde arasında farklı bir kurgunun sağlanması ve bunun maddi hayata dökülmesi.

Sevgili karakedi, verdiginiz ornekte bulgu olarak ortaya koydugunuz tesbit eksik, zira orneginizde mumu ve maymunu adaya goturenler de kayik vb. Bir arac kullanmis olmalidir. Dolayisiyla maymunun agac kabugunu kullanarak, cesmeye gidip gelisi ve mumu sondurmeye calismasi gayet sistematik bir soyutlamaya denk gelir. Zira, kendi soyutlamalariniza bakmaniz yeterli.

Su,
cesme,
cesme suyu,
dogal,
gol,
dogal gol suyu ??? Su'ya iliskin soyutlama degil soyutculuk olmus daha ziyade. Butun canlilar soyutlama yapar duyulari sebebiyle. Maymun da dahil.

Cesme'nin insan urunu olusu, verdiginiz ornekte su olmaksizin birsey ifade etmez,anlamsizdir. Keza siz(modern insan) mumu icat etmeden once de ates soyutlanir canlilarca ve fakat sondurulmez sadece kacilir, uzaklasilir. Modern insanin atesi sondurebiliyor olmasi, barinmasina,beslenmesine vb. zeval gelmesin babindadir.Burada ozellikler basite indirgenmez, aksine hem sizin, hem de maymunun memeli olusudur aslolan. O kacabilir vahsi dogada barinabilir, ancak modern insanin cok az bir kismi ozgun dogada barinabilir.

Zaten olum olgusunun bunca onemli olusundaki diger bir detay da, oleni dogaya gondermek sebebiyledir bilincaltinda. Monofobi'den evrilir.

Kimi insanlara hayat anlamsiz gelebilir, bu da onlarin hakli tercihi olabilir.

Otesinde aciz nedir?
Modern insan kendine dair, cok zaman beceriksiz olusunu bir turlu kabullenemez. Bunun icin yeterince direncli olmayabilir. Bu yuzden de insani kutsamaya kalkar. Kimi insana olaganustuluk atfederken, kimi de tamamiyla yerle yeksan eder. Iki asiri ucta degerlendirir.

Halbuki insan, henuz insan olmadigi icin(evrim sebebiyle) cok zaman beceriksizdir. Bunun karsiti ise abartili beceriklilik degildir. Mevcut yeterli/yetersiz becerilerinin farkina varamayisidir. Bu ister bilissel, ister fiziksel olsun degismez.

karakedi
21-02-2019, 10:03
Soyutlamadan kasti aslinda daha once aciklamistim. Soyutlama maddenin duyu organlari ile zihinde algilanmasi degil; mevcut maddenin duyu organlari ile zihinde algilanmasi, akabinde zihinde yeni maddeye gore kurgulanmasi ve mevcut maddeye uygulanarak onun yeni madde haline getirilmesidir. Buna gore, dogada soyutlama/kurgulama yapabilen tek canli insandir. Onun disindaki butun canlilar ancak ogrenilmis davranislari duyulari araciligi ile soyutlayabilmektedir. Bu kadar.

Cesmeyle ilgili verdiginiz ornek konumuza etki etmeyen bir detay aslinda. Dogadaki su olmadan cesmenin calismayacagi dogru. Benim oyle bir iddiam da yok zaten. Dedigim sey su. Cesme dogada kendi kendine var olan bir sey degil. Insan eliyle yapilmis bir sey. Hani dogada insanin mudahalesi olmadan var olmus bir cesme var mi? Boyle su borusu ile suyu bir yerden baska yere nakleden, agzi olan, vanasi olan, vanasini acinca agzindan su akan, vanasini kapayinca suyu bekleten bir sey var mi dogada? Yok. Sadece dedigim sey su. Iste maymun ogrenilmis davranisla cesmeden su getirmeyi bilebiliyor fakat suyun atesi sondurdugunu soyutlayamadigi icin gol suyunu kullanmiyor. Boyle olmasi da cok normal. Maymunu kucumsemiyorum. Cunku cesme de, mum da dogada dogal halde var olmayan nesnelerdir. Onlar insan emegi ile, soyutlama yetenegi ile uretilmis maddelerdir. Bu kadar. Insan mum yapiyor diye insani yuceltip maymunu kucumsemiyorum. Dedigim sey, doganin insani mum yapmaya zorlamis olmasi.

Bunu soylemek insani yuceltmek demek degil ki. Sadece dogada olan bir seyi burada foruma girip birbirimizle paylasmak. Bu kadar. Insanda soyutlama yapma yetenegi olmasaydi, zaten bu forum da var olmayacakti. Soyutlama yetenegi oldugu icin bu forum var olabildi, biz de bu foruma girebildik ve insanin soyutlama yetenegi oldugunu yazabildik. Eger maymunlarin soyutlama yetenegi olsaydi onlar kendi forumu yapar ve oraya girer maymunlarin soyutlama yetenegi oldugunu yazarlardi.

Insan aciz bir hayvan, o da dogru. Yukarida da yazdim zaten tekrar yaziyorum. Mesela insanin cenesi bir sirtlan kadar basinc uygulayamaz. Belki de bu acizliginden dolayi ateste pisen ve agizda cig etin cignenmesine gore daha az cigneme enerjisi harcanmasindan dolayi ateste pismis eti sans eseri kesfetti ve artik ondan kopamadi.

Belki de bu acizliginden dolayi sans eseri ilk yontulmus tasla bulustugunda ondan kopamadi. Ve acizligini kapatan bu alet onun hayatta kalmasini sagladi. Belki de bu aciz olma durumu, onun soyutlama yeteneginin tetiklenmesi ve gelismesini sagladi.

Size katiliyorum. Insani yerle yeksan etmek de, onu kutsayip yuceltmek de dogru degil. Bana kalsa insani bu uzunlukta tartismaya dahi gerek yok. Bana kalsa onemli olan, insanin dogayi mahvetmis olmasi ve dunya gorusume gore ancak sosyalizmin dogayi samimi anlamda onarmayi gorev olarak bilecegidir.

Butun bu tartismanin uzayip gitmesinin sebebi Ahlaksiz'in kötülük insanin dogasinda oldugunu soylemesi, bunun duzeltilemeyecegi, tek cozumun butun insanlarin yok edilmesi gerektigini soylemesi. Benim bunu kabul etmem mumkun degil.

1 cunku hem yanlis

2 hem de idealist bir dusunce tarzidir bu. Son kertede dincilere ve kapitalizme hizmet etmektedir. Insanin mucadele etme, duzeltme ve dogruyu yaratma gucunu yadsiyan hersey eninde sonunda idealizme ve kapitalizme hizmet eder.

ForumKirpisi
21-02-2019, 19:04
İlkokulda bize hayvanlarla insanların farkı hayvanlar soyut düşünemez demişlerdi.

Neural Networks, Machine Learningle falan uğraşan birisi zaten soyut - somut diye bir ayrım olmadığını bilir.
Soyut düşünce, hormonların bulutladığı somut sinir ilişkileridir, ilişkinin sınırlarının zorlanmasıdır.

İnsanlarla hayvanlar arasındaki tek fark, bizim sinirlerimiz ortalama bir insanda normal bir düşünme esnasında 1 sinir hücresinin
en az 10.000 diğeriyle iletişimi. Hayvanlarda bu sayı çok daha az 1'e 1 kadar az sayıya bile geliyor.

Bizim farkımız iletişimi diğerlerinden daha önce ve daha gelişmiş hale sokmamız. Belki de daha tehlikeli olduğumuzdan iletişme gereği duymuşuz.

https://cdn-images-1.medium.com/max/2000/1*cuTSPlTq0a_327iTPJyD-Q.png

Khaos
22-02-2019, 11:31
bi adım geri çekilip
herkesin eteğindeki taşları dökmesini beklemek gerekiyodu

dinci zırvaları zaten es geçiyorum

amaç ile anlam arasında hiç bir ontolojik temeli olmayan bir bağ kuruldu
sonra da bu eklektik hayata yamanmaya kalkışıldı

bir yanda gerçekçilik adına anlamı red eden Ahlaksız
insanın ****** çocuğu olduğunu ifade ederken aslında tersinden anlamı yeniden üretip
ordan pesimist teslimiyetçiliğe savruldu

realizmi,
egemenler tarafından kölelerin eline tutuşturacağı kendi kendini imhanın silahına dönüştürdü

diğer yanda devrimcilerin en doğal haklarını savunurken bile ne kadar acze düşüp
dinci söylemlere savrulmaya açık olduğu ortaya çıktı
kartopu spinozaya selam vermeden tek yazı yazamadı

verili toplumsal/ekonomik/siyasi ilişkileri tespit ve bunun sonuçlarına karşı
tavır koyabilmek için meşruiyet arama yanılgısı üzerinden anlam üretimi işine soyunuldu.

insan ****** çocuğuysa nesli tükenmekte olan filler neden ****** çocuğu değil
filleri masum insanı da kötülüklerin anası ilan etmek
ontolojiden nasipsiz hayal kırıklığının ürettiği bulvar nihilizminin
ta kendisidir

bir nihilistin en nefret ettiği şey ancak bulvar nihilizmidir

insan denen tür sadece bir türdür
ne iyiliğin ne de kötülüğün anası değildir

insan /insanlık kavramları zaten bulanık kavramlardır
yok olup gitsin tüm kötülüklerin kaynağı o diye şeytan ilan edilmesi ile
en muhteşem tür ilan edilmesi tersinden birbirini onaylayan idealist savrulmalar

köleci düzen yıkılmalı
yıkılacak
bu tarihin mutlu sonuna inanan naif bir optimistin sözü değil
bir umut değil
bir değer hiç değil
bir beklenti ya da sözde bilimsel bir tarihsicilik zaten değil

bu benim varolma hakkımın gereği

emperyalist-kapitalizm kötüdür,çirkindir falandır filandıra benim ihtiyacım yok

bu yaşam savaşı

egemenler ve onların ev zencilerinin ürettiği yaşama biçimi
benim yaşam alanımı yokediyorsa
onlara karşı savaşmak ,
onları ve aralarındaki ilişkiyi - ki o ilişkinin sonuçları benim hayatımı doğrudan etkilediğine göre-
yok etmek hiç bir meşruiyete ihtiyaç duymaz.

realist düşünce, hayata anlam yüklemek gibi idealist tutuma teslim olmayacağı gibi
insan diye ne idüğü belirsiz bir soyutlamaya dayalı genelleme üzerinden şeytan icad edip;
burdan teslimiyetin ideolojisine çanak tutacak anlam yüklenmiş bir ''anlamsızlık'' söylemi de üretmez

nihilist tavır hayatın anlam olarak hiçliğini tespit eder
insanı şeytan ilan eden tersinden idealizme prim vermez
hiç bir ideolojiyi dinleştirme ihtiyacına da düşmez

doğuştan devrimcidir

devrim için tarihin mutlu sonuna yada ''insanlığın iyiliği'' adına sahte meşruiyetlere
-idealizmin öbür ucuna- savrulmaz

sözde anti-ideolojicilerin ürettiği teslimiyet ideolojisine de
ontolojik tabanı olmayan sahte ve üretilmiş değerlere de ihtiyaç duymadan

açık yüreklilikle,savaşıyorum çünkü çıkarım bunu gerektiyor
ancak hiç bir efendinin olmadığı bir dünyada özgür olabilirim diyebilmek
ne optimist zırvalara ne pesimist teslimiyete pabuç bırakmamak
ve bunu yaparken de kendi varoluşunu korumaktan başka hiç bir meşruiyete ihtiyaç duymadan ve aramadan

artık krizlerin gayet açık şekilde
kendini gözümüzün içine soktuğu bir evreye girildi

sınıf seviciliğine de teslimiyete de savrulanlar olacak
benim ise hayatda kalma içgüdümün kelimelere ihtiyacı yok

bir cebimde kendimi yok etme hakkım
diğerinde ise özgürce hayatda kalmak için gerekirse
patronu da onun ev zencilerini de toptan yoketme kararlılığımla varolmaya devam ediyorum

realizmi her iki yönden idealizme savuranları

bir yanda söylemde bulvar nihilizminin ve somutda teslimiyetin sözcüsüyle

diğer yanda varolma hakkını ancak bulanık insan/insanlık gibi kavramların yüceltilmesinde gören dinleşmiş ideolojiler bu başlıkta ne derece kof olduklarını sergilediler

savaşmak için değere ihtiyacım yok
amaca ihtiyacım yok
hayatda kalma içgüdümün gereği komünistim

hayatımı ve özgürlüğümü koruyabilmek için
****** çocuklarının hangisiyle çıkarlarım örtüşüyorsa onlarla işbirliği
hangisiyle çıkarlarım çatışıyorsa da onlarla savaşmak
gerekçelendirme ihtiyacı hissetmeyeceğim en doğal hakkımdır

evet tüm diğer hayvanlar gibi
hayvanlığımın en doğal sonucu
yanımdakiler dostum karşımdakiler düşmanım
dostlarımı korur düşmanlarımı yok ederim

doğada ****** çocukluğu yoktur kutsal melekler olmadığı gibi

kartopu
22-02-2019, 12:17
kartopu spinozaya selam vermeden tek yazı yazamadı

verili toplumsal/ekonomik/siyasi ilişkileri tespit ve bunun sonuçlarına karşı
tavır koyabilmek için meşruiyet arama yanılgısı üzerinden anlam üretimi işine soyunuldu.

Ne yapayım bazı şeylerin tek cevapları yok Anlam ın da cevabı tek değil
Bir şeye yükleme yapmak gibi .
Hayatın anlamı var mı Yok mu
Ben kendi açımdan bir cevap verdim daha fazla da uzatmadım.

Düşünüyorum da devrimci olmasa idim hayatım nasıl geçebilir di. Cevap bulamıyorum Belki de benim yaşam için tek bir noktaya odaklanmamdan kaynaklanıyor bu cevapsızlık.

Okuduğum kitaplar hep bu doğrultuda yaşamı eleştirmem de öyle .
Kimse için doğru üretmedim kendim için doğru ürettim
Çocuklarımın ismi devrimle ilintili karımı seçerken yine onunla ilintili olanı seçtim.

Benim için hayatın anlamı devrimcilik. Öldüğümde bile miras olarak devrimciliği bırakmak isterim
Benim doğrum herkesin doğrusu olmayabilir hayatın anlamıda