daha önceki eski yazılarımdan birinde bahsetmiştim..
yaptığım derin trans halindeki meditasyonlarda tüm evrenin her parçacıcığının biribiriyle bir bütünlük içinde işlediğini ifade etmiştim.. yani milyarlarca ışık yılı uzaklığında ki bir molekül ya da foton diyelim bizimle bir iletişim bağ içinde.. yani evren parçalara ayrılmış değil, aradaki mesafe ne olursa olsun tüm herşey birbiriyle bir bütünlük içinde varlığını sürdürüyor.. devasa canlı bir organizma gibi bir şey bu evren..
biz insan olarak sevgi diye bir şeyi kavramlaştırmışız evrensel olarak.. sevgi evet şimdilik soyut bir kavram, ele avuca gelen bir şey değil, bir duygulanım olarak yansıyor bize..
yukarıda bahsettiğim bu evrenin her enerji parçacığının birbiriyle olan bağlantısını işte bu sevgi dediğimiz şey sağlıyor gibi.. şimdilik bu söylediklerim bilimsel bir veri değil tabii, sadece kişisel meditasyonlarımda bana yansıyan algı/sezgiler, ve sadece beni bağlar..
sevgi denen şeyin daha çok üzerinde durulması gerekiyor sanırım.. sevgi sanki tüm evrenin bir bütünlük içinde çalışmasını sağlayan bir maya gibi birşey.. maddenin algılayabildiğimiz en küçük parçalarını birbirine bağlayan bir maya bir hamur bir yapıştırıcı gibi bir şey..
var ile varlığın farkına benim yaklaşımım şöyle..
varlık; insana yansıyan yansımayan ve yansıyanları algılayıp yansıtabildiğimiz herşey
var; varlıkta bize yansıyıp algılayıp yansıttığımız kavramlaştırdığımız şeyler..
diyebilirim kısaca..
Neden varlik, var degil de; var OLANDIR. Buradaki "olmak" fiilinin var ile bagi nedir?
|
ben burda
olmayı bir fiil olarak algılamıyorum.. benim algılarımda
var ve
olmak eşdeğer sözcüklerdir.. yani ortada bir eylem yoktur..