Kaldığı yerden devam ediyorum(Hanok kısmından) : Ne var ki daha sonra ölümlü kadınlarla şehvetli isteklerini gerçekleştirip birer günahkar oldular.Hanok bu varlıkların kutsal öğretilerinin yanı sıra izleyen tarihlerdeki yozlaşmasından da söz etmiştir. (Hanok'un Apokrif Kitabı kastediliyor.)
Soylarının yeryüzünden silinip atılmasından önce bu varlıklar (Nefilimler), evli kadınlar, erkekler ve hayvanlarla birlikte olarak kendilerini eğlendirdiler.
Bazıları Tanrı'nın güvendiği 2 melek olan Samhazi ile Azael'in Yaratanlar'ına giderek, ''Evrenin Yaratıcısı, Yaratılış Günü insanın Sizin Dünyanız'a layık olmayacağını size bildirmemiş miydik?'' diye sorduklarını ileri sürer.
Tanrı da bunun üzerine onlara dönerek ''Eğer insanoğlunu yok edersem,yarattığım Dünya nasıl bir hal alır?'' der. Melekler, ''orada bizler yaşayıp hayatlarımızı sürdürebiliriz'' dediler ancak Tanrı buna karşı çıktı ve ''yeryüzüne indikten sonra sizler insanlardan daha beter günahlar işlemeyecek misiniz?'' diye sordu. Samhazai ile Azael bu kez Tanrı'ya yalvarır bir şekilde, ''bizim orada bir süreliğine de olsa yaşamamıza izin verin. Adınızı nasıl yücelteceğimizi göreceksiniz!'' dediler. (World'ün Notu: Bkz: İslam'da Harut ve Marut'un hikayesi)
Bunun üzerine Tanrı onların yeryüzüne inmesine izin verdi.Ne var ki bu melekler yeryüzüne gelir gelmez Havva'nın kızlarıyla birliktelik yaşamaktan imtina etmediler. Samhazai'nin bu birlikteliklerinden Hiva ve Hiya adlarında 2 erkek çocuğu dünyaya geldi. Birer dev olan bu varlıkların her biri günde 1000 deve, 1000 at ve 1000 tane öküz yiyerek açlığını gideriyordu.
Azael ise erkekleri kadınlar karşısında çaresiz bırakarak baştan çıkartan kadınlara özgü süs ve kozmetik malzemelerini icat etti.Tüm bunlara şahit olan Tanrı , Yukarıdaki Sular'ı (Göksel Deniz), serbest bırakacağını ve bu şekilde de tüm insan ve hayvanlaı öldüreceğini söyleyerek onları uyardı. Her ne kadar boğulmayacak kadar uzun boylu olsalar da her tarafın sular altında kalmasıyla açlıktan öleceklerini bildiği 2 oğlunu düşünen Samhazai , Tanrı'ya gözyaşları içinde yalvararak O'nu bu düşüncesinden vazgeçirmeye çalıştı.
DEVAM EDECEĞİM YORULDUM YAZMAKTAN...
|