Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 21-06-2009, 19:31
mehmetsalih mehmetsalih isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 09 Jun 2008
Mesajlar: 1.260
Post ''İnsanın (Evrimle) Yaratılışı''

ÖNSÖZ


Kur’an-ı bağımsız ve sade bir dil ile okuduğumuzda gerçekten ‘’Müslüman Kur’anı’’ yanılgısından ‘’Kur’an Müslümanı’’ gerçeğine uymuş olduğumuzun farkına varırız. Neden bundan söz etiğimi/değindiğimi garipseniyor olabilirsiniz. Ama gerçekten Kur’an tam anlamıyla bir masal/efsane kitabına çevrilmiş/hakikat/burhan diyarından hikâye diyarına göçmüş durumuna sokulmuştur. Âdem ve Havva hikâyesini bilirsiniz. Bu çalışmamızda yaratılış hikâyesini hem Âlimlerin sözleriyle, hem de daha önemlisi hatta en önemlisi olan Kur’an ayetleriyle sizlere aktarmaya çalışacağız İnşallah. Âlimlerden delil olarak sunmamı beklemeyin; sadece bakın biz indi yorumlar yapmıyoruz böyle düşünenler vardır demeye çalışıyoruz. Bilgi Âlimlere cesaret verir, Âlimler ise cahillere cesaret verir diye düşünüyorum. Bu açıdan Âlimlerin ismi gelince insanların dikkatini bir hayli fazla ilgilendiriyor. Ayet olunca bilmeyiz-anlamayız-okumayız denirken; Âlimler söz konusu oldu mu doğru söyler-haktır-helal olsun denilir. Yâda halt etmişler denilip geçiştirilir.

Tevrat-İncil-Hadislerin ittifakıyla toprak şekil almış ve Âdem ortaya çıkmış sonra Havva diye bir kadında onun kaburga kemiğinden yaratılmış, sonra bunların çocukları birbirleriyle hâşâ evlenmişler yeryüzünde hayat başlamış.

Öncelikle şunu belirterek asıl konuya geçiş yapmaya çalışayım. Kuran’da kesinlikle ‘’Âdem ilk İnsandı’’ veya ‘’Ondan önce İnsanlar yoktu’’ diye ne bir ayete/işarete veya işaret olarak kullanılan bir ifadeye rastlayamıyoruz/rastlamıyoruz. Diyebilirim ki Kuran-ı açıp okuyan biri ilk İnsan kimdi diye bir soru-cevap-işaret bile bulamaz. Tam aksi İnsanın farklı ve devirler geçirerek yaratıldığına rastlarız. Hadi diyelim ki öylesine ‘’Âdem ilk insandır’’ yorumunu kabul ettik. Peki, Havva’yı nereye bırakacağız. Bırakın Havva’nın Âdem’in kaburga kemiğinden yaratıldığını; Havva diye bir ismin bile Kuran’da bulunamayacağını/bulunmadığını söylemek yerinde olacaktır. Ama Meallerde Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Denilerek parantez arası bir gönderme yapılır.

Tevrat’tan Kopya

Şuan İnsanlar arasındaki Âdem-Havva kıssası Kuran’da yoktur. Bu kıssa İsrailiyattır. Hadislerin kanalıyla İslam’a sokulmuş bir hurafedir. Bu anlayış Tevrat’ın dogmasıdır ve bu yüzden Batıda Din ile Evrim sürekli çatışmışlardır. Muharef Tevrat’ta Havva diye bir kadının Âdemin kaburga kemiğinden yaratıldığı değişmez bir dogmadır.Sanırım Hazreti Âdem’in Kıssasını duymayan yoktur. Âdem Topraktan yaratıldı, Hava’da kaburga kemiğinden oluştu. Cennete atıldılar ve yasak Ağacına dokunduklarından dolayı yeryüzüne atıldılar, sonra çocukları birbirleriyle hâşâ evlendi ve Kabil kız kardeşini Habil’e vermek istemediği için Habili öldürdü. Ve böylece yeryüzünde hayat başladı.
Tevrat ve İncil’in tahrif edildiğini, hükmünün nesh edildiğini kabul eden gelenekçiler aslında Tefsirlerde Tevrat ve İncil’i okuduklarının farkında değildirler. Hadis = Tevrat ve İncil diyebiliriz. Bu nedenle Âdem kıssasını direk tahrif edilmiş kaynağından yani Tevrat’tan okuyalım:

Tekvin Bölüm -2
7 RAB Tanrı Âdem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Âdem yaşayan varlık oldu.
22 Âdem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Âdem’e getirdi.

Özelikle ikinci ayet (Havanın Âdemin kaburgasından yaratıldığı) Tevrat’ın değişemez dogmasını oluşturur. Ve ilk İnsanın Âdem olduğu masalını kabulünü mecburi kılar. Kuran’da Hazreti Âdem’in yaratılışını ele almak için topraktan yaratmanın ne amaçla kullanıldığını anlamamız lazım. Çünkü Kuran’ın bazı ayetleri bazı ayetlerini açıklar. Parçacı yaklaşımla Kur’an-ı anlamamız mümkün değildir.

Topraktan Yaratma

(Âdem) Onu topraktan yarattı. (Al-i İmran Suresi, 59)

Peki, bu ayetin direk olarak Âdem’in su ile toprağın birleşmesinden oluştuğu anlamına gelir mi? Hayır… Çünkü başka Ayetlerde Tüm İnsanlarında Topraktan yaratıldığını söylüyor. Eğer başka bir ayete Âdem’in babası yoktu veya Annesi yoktur denilseydi burada Âdem’in gerçekten direk Topraktan yaratıldığı manasını çıkarırdık. İlerde neden Topraktan yaratıldığımızı açıklayacağız bu yüzden uzatmaya ihtiyaç duymuyorum.

(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız. (Taha Suresi, 55)

Eğer Âdem’in Topraktan yaratıldığını ‘’Âdem Topraktan Yaratıldı’’ ayetinden çıkarıyorsak; o zaman ‘’Ey İnsanlar Sizleri Topraktan Yaratım’’ ayetinden de aynı manayı çıkarmamız gerekir.

Kuran’daki Adem Tevrat’taki Adem Değildir

Kuran’ın Âdemi sıradan ama ilk Halide unvanına sahip biridir. Ama Tevrat’taki ise masalsal ve efsanevi biridir. İşte sıradan ve basit bir örnek:

Tekvin Bölüm -3
1RAB Tanrı`nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, `Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin` dedi mi?” diye sordu.
2Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı,
3Ama Tanrı, `Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz` dedi.
4Yılan, “Kesinlikle ölmezsiniz” dedi,
Tevrat’ta göre ‘’Yılan Havva’yı kandırdı’’ ve Havva bu yalan sözlere uydu. Kuran’da ise Yılan diye bir şeyden söz edilmezken; Şeytanın onlara vesvese verdiğini anlatır. Allah ayetlerde şöyle buyurur:

Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: “Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?” (Ankebut Suresi, 120)

Böylece ikisi ondan yediler hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini saklı bahçe yapraklarından yamayıp-örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp-kaldı. (Ankebut Suresi, 121)

Yine Tevrat’ta yıllanın Havva’yı kandırdığından söz edilirken; Kuran’da Âdem’in sorumluluğunu dile getirir ve Âdem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp-kaldı. Denir. Tevrat ile Kur’an arasında bağ kurmak insafsızlık olsa gerek. Uyduran ve Tahrife uğrayan Hadislerin Kuran’ı çepeçevre sarması bizleri bu parlak alımlardan mahrum kılar.




‘’İlk İnsanların Yaratılışı’’


İnsanın ‘’şıp’’ diye yaratılmadığını tekrarlamakta yarar vardır. Allah bir ayete ‘’ol’’ der. Allah şöyle de: ‘’Ey İnsan aşama aşama ol’’ / ‘’Ey İnsan uzun bir devirde ol’’ veya ‘’ol’’ İşte cımbızlama tekniği dediğimiz şey budur. Yani ‘’ol’’ demeden önce ‘’Nasıl ol’’ hikmetine/söylemine bakmadan ‘’ol’’ yani tahrifat ta katarak ‘’şıp ol’’ demeye çevirmek/Kuran’a dedirtmek bir Mantık sorunu veya taklit soru olsa gerek. Sanıyorum bu Tevrat-İncil ve bunların ışığında tahrif edilen Hadislerin göndermesiyle/dogmasıyla oluşan bir Tarih sorunudur.

Kuran’da Evrim

İstediğiniz kadar Evrim yoktur deyin. Evrimi Darwin uydurdu veya Evrim vardır diyen kâfir olur deyin; öyle yâda böyle Evrim vardır ve Kur’an bunu tevile/tahlile/kıvırmaya mahal bırakmayacak bir netlikle izah eder. Bunun da yanında Bilim/Akıl yorumuyla bu netlik kanıtlanır hale gelir ve söz sadece cahillere kalır.

O ki, sizi halden hale/evreden evreye geçirerek yarattı." (Nuh Suresi, 13-14)

Ayetlerde açıkça anlaşılacağı gibi Evrim vardır ve Kuran’da bu çok detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Yaratılışta Geçen Zaman

Az önce getirdiğimiz ayetlerde de anlaşılacağı gibi İnsan ani bir çıkışla değil; uzun ve sebepler Dünyası kurallarına itaat ederek yaratılmıştır.


Gerçekten insan üzerinden öyle uzun bir süre gelip geçti ki o anılmaya değer bir şey bile değildi? (İnsan Suresi, 1)

İnsan daha anılmaya ve emirlere/buyruklara/akıla/mantığa/olgunluğa erişmeden önce yani o anılmaya değer bir şey bile değilken; insan üzerinden öyle uzun bir süre gelip geçti ki; İnsan şuan mükemmel ve düzgün bir kişiliğe/tekâmüle sahip değildi. Sonra bu uzun süreden sonra İnsan kayda değer ve anılmaya değer kılındı.

Bitki


İnsan Topraktan bitki olarak çıktı. Bitkinin topraktan farkı; Canlı oluşudur. Önce toprak iken; daha sonra bitki oluveriyor ve yavaş yavaş tam İnsan kimliğine yaklaşmaya çalışıyor. Nuh suresinde geçen Evrim ayetinden hemen birkaç ayet sonra bitki olarak bitirildiğini söyleniyor. Allah bitkiden yaratılışı şöyle anlatır:

Nuh Suresi
14 "O ki, sizi halden hale/evreden evreye geçirerek yarattı."
15 "Görmediniz mi, Allah yedi göğü ahenkli bir bütün olarak nasıl yarattı?"
16 "Ve Ay'ı, bunlar içinde bir nur yaptı ve Güneş'i bir kandil haline getirdi."
17 "Ve Allah sizi bir bitki olarak yerden bitirdi."


Hayvan

‘’İnsan düşünen bir hayvandır’’ sözünü hatırlatmanın tam zamanıdır. Hayvanlar âlemi içerisinde İnsan sadece bir türdür. Çalışır-yer-içer-çabalanır-üzülür-sevinir-nefret eder-sever bu saydıklarımız hem Hayvanlarda vardır, hem de İnsanlarda. Ama Bitkilerde yoktur. Hayvan Bitkinin bir üstüdür. Toprak-Bitki-Hayvan Toprakta can yoktur, Bitkide can vardır. Hayvanda duygu ve sevgi-nefret-çaba vardır. Bitkilerde ise bunlar yoktur. Bu yüzden Bitkinin bir üstüde hayvandır. İnsan şuan bile Hayvanlaşa/maymunlaşa/domuzlaşabiliyor. Allah ayeti kerimede şöyle diyor:

“(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) gerçeği örtenlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler." (Bakara: 2/171)

Hayvanlar taklidi özeliğe sahiptirler. Özelikle evcil hayvanlar çoban/bakıcı ile yönetilirler. Ve dilleri, kulakları vardır, gözleri vardır ama çobanı dinlerler ve sorgulamazlar. Şte yine Allah insanlara şöyle buyurur:

''Ey iman edenler! 'Bizi davar gibi güt' diye konuşmayın.'' (Bakara Suresi, 104)

Bazı insanlar bu taklidi/körü körüne taklit için Maymunlaşmış ve Hayvana dönüşmüşlerdir.

Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. Biz onlara, "Aşağılık maymunlar olun" demiştik. (Bakara Suresi, 65)

De ki: "Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah'ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır." (Maide Suresi, 60)

Yasaklandıkları şeylerden vazgeçmeye yanaşmayınca da onlara "aşağılık maymunlar olun" dedik. (Araf Suresi, 166)

Ölüm ötesinde özelikle taklidi ve taasubi ısrara sahip olanlar/Hayvani duyguları olgunlaşmamış olanlar ‘’Maymuna veya Domuza çevrileceklerdir’’ bu gerçekten hayret verici ve İnsanın gerçekten Hayvan âleminden bir tür olduğuna işaret eden bir durumdur. İnsan tekâmüle ve olgun İnsan görüntüsüne doğru yürümesi gerekirken yerinde sayanlar bir alt seviyeye ineceklerdir. İnsanı Hayvandan ayran Akıl-Düşünce ve saf zihindir. Hayvan içgüdüyle hareket eder. İnsan ise fiziksel yönüyle aynıdır. Fakat bu farklı özeliklere sahip olan İnsandan doğru ve isabetli ataklar beklenirken; Hayvani hareketlere sahip olursa Hayvandan da aşağı olur. Çünkü en azından Hayvanda akıl ve düşünce yoktur. Arzusal ve aklı olmayan Hayvan içgüdüyle hareket etiği için İnsandan daha üstün olur –İnsan Akıl ve düşünce özeliğini kullanmasa eğer- ama eğer İnsan İnsani yönlerine ağırlık verirse Allah dostu olur. Yani Evliyaullah. Bu aşamaya Tasavvuf dilinde İnsan-ı Kamil denir. İşte Filozoflar, Peygamberler ve Veliler üst insan kimliğine sahiptirler.

Halifelik-Akıl-Düşünce verilmeden önce İnsanlar kan döken-cani-vahşi ve vurdumduymaz bir duruma sahiptiler. Yani İnsanlaşmamış Hayvanlardılar. İnsana en yakın mahlûk maymundur. Ve İnsanla arasındaki fark tüyler ve İnsan gibi ayakta olmadığıdır. Yani İnsan Maymun ile İnsan arasında bir aşamadaydı. Ki şuan bile Dünyadaki bazı ırklar bu özeliklere sahiptir. Evcil Hayvanlar sıradan Hayvandan daha medeni bir düzeye getirilebilir bu nedenle İnsanda fiziksel bir Evrimden öte ilahi bir girişime de karşı karşıya gelerek akıl-düşünce sahibi olarak Ruhi bir evrime sahip olmuştur. Böylece Fiziksel-Ruhsal bir evrim geçirerek Modern İnsan kimliğine bürünmüştür. İşte Materyalizm ile Evrimle Yaratılış arasındaki fark ‘’Ruhsal Evrimdir’’ Allah ilk Ruhsal girişimi evrimi anlatır:

Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Bakara Suresi, 30)

Burada Allah’ın meleklere bu sırı demesi dikkat çekicidir. Meleklerin bu Ruhsal evrimin içinde oluşu ayetten anlaşılabilir. Çünkü Allah başka bir ayette:

Üzerinize de koruyucu melekler gönderir. Nihayet birinize ölüm geldiği vakit (görevli) elçilerimiz onun canını alır ve onlar görevlerinde asla kusur etmezler (Enam Suresi, 61)

Melekler İnsan içindedirler. Hatta bu melekler İnsanı İnsan yapan Ruhsal özeliklerdir. Allah can aldığı zaman bu melekleri çeker ve İnsan ölür. Yâda vahiy gönderdiği zaman Melekleri yani İnsanın iç Dünyasına yönelir ve vahiy gelir.

Allah meleklere ben Halife yaratacağım dediği vakit Melekler bu söylentiyi kabullenemez gibi mümkün olamayacağını düşünürler ve nasıl olacak derler? Çünkü Allah Melekleri yani Düşünce-Alıl gönderince bu İnsan bedeni tam evrimleşmemiş ve fiziksel evrimi beklerler. Bu olay Kuran’da şöyle geçer:

Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar, "Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamlederek daima seni tespih ve takdis ediyoruz." demişler, Allah da, "Ben sizin bilmediğinizi bilirim" demişti. (Bakara Suresi, 30)

Ve İlk Halife seçildikten sonra bazı İnsanlar bu evrimi tamamlamadıkları için İnsan vasfını taşımalarına rağmen üstün olanları vardır. Yine Allah bazı insanların tam olarak Evrimleşmediklerini şöyle aktarır:

O, sizi yeryüzünde halifeler (akılı-düşünceli) yapan, …bazınızı bazınıza derece derece üstün kılandır. (Enam Suresi, 165)

En Güzel Şekil

Evrim gerçekleştikten sonra insan en güzel surete sahip oldu ve yeryüzünde en güzel varlık oldu. Bu ifade Kuran’da şöyle geçer:
Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık (Tin Suresi, 4)

İlk Toplum

Başlangıçta tek insan değil bir topluluk vardı. İnsanlar bir topluluk olarak var oldular. Kuran’da İnsanların başlangıçta topluluk olduğu şöyle anlatılıyor:
“İnsanlar tek bir topluluktu. Daha sonra Allah onlara müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler gönderdi. ” (Bakara Suresi, 213)

Cennet Meselesi

Cennet Arapçada Bahçe demektir. Eğer Âdem Cennetten kovulmuşsa o zaman nasıl toraktan yaratıldı? İkide bir Cennete, sonra yeryüzüne mi indirildi? Böyle olamaz çünkü Allah oraya giren bir daha çıkmaz diyor.

Onlara, Rab'lerinden bağışlanma ve altından ırmaklar akan cennetlerle karşılık verilir; orada sürekli kalırlar. (Al-i İmran Suresi, 136)

Ve Âdemin içinde olduğu Cennet güzel bir bahçeydi. Âdem Allah’ın buyruklarına uymadığı için Allah onlardan bu Cenneti aldı. Nasıl Domuz etti haramdır, Nasıl Salih kavmine deveyi kesmemelerini buyurmuştu. Aynı şekilde Âdem kavmine de Cennetteki ‘’Yasak Ağaca’’ yaklaşmamalarını buyurmuştu. Bu Allah’ın emri yerine getirilmediği için Allah onları cezalandırdı.




‘’İnsan(lar)ın Yaratılışı’’


Toprak

İnsan ilk olarak topraktı. Bu ilk yaratılış için değil şuan için(de) geçerlidir. Çünkü İnsanın beslendiği/yaşama kaynağı topraktır. Ve Topraktan çıkan bitkilerle/ürünlerle İnsan beslenir. Bu topraktan elde edilen ekmek ve diğer ihtiyaçlar/ürünler İnsanın bedeninde bir damla suyla meni/sperm olur. Sonra bir et parçası olarak anne karnında belirli bir süre kaldıktan sonra İnsan meydana gelir. Allah İnsana anne karnında ruh veriri ve İnsan denen varlık meydana gelir. İnsanın bu yaratılış sıralaması her an için geçerlidir. Ayetleri birbirine karıştırarak/İnsanlar isteklerine göre bunu çelişkili veya tevile tabi tutarak ilahi kelama dedirtme çabasına girebiliyorlar. Allah-u bu meseleyi bir ayete detaylı bir şekilde sunar:

Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiçbir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir. (Hac Suresi, 5)

Dişi-Erkek

Her İnsanın yaratılışı bir Erkek ile Kadın arasında gerçekleşir. Ayrıca Allah Kadını Erkeğin Nefsine uygun/çekici yaratmıştır. Bu yaratılıştan sonra Kavimler/kabileler/ıraklar/milletler meydana gelir. Bundaki Kavim farklılığı hikmeti ise ‘’Birbirleriyle tanışmaları/kaynaşmaları’’ veya ‘’birbirlerinin kültürlerini, dillerini inkâr etmemeleri/kabullenmeleri/zenginlik olarak algılamaları için’’dir. Allah bu meseleyi şöyle aktarır:

Ondan da eşini yaratan, ikisinden pek çok erkek ve kadın üreten Rabbinizi dinleyin. Adına birbirinizden isteklerde bulunduğunuz Allah'a saygı gösterin; akrabalara da (Nisa Suresi, 1)

Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. (Hucurat Suresi, 13)

Kardeş Evliliği

Eğer Âdem ilk İnsan olsaydı çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri gerekirdi ki –Rivayetlerde ilk çift ile diğer çiftler arasında evlilik yapılırdı. Hâlbuki bu Allah’ın şanına yakışmayan bir durumdur ve bu ‘’İlk İnsan’’ tezine yapılacak başka bir itirazdır. Kardeş evliliği ahlaki bir ve daimi bir yasaktır. Eğer Âdemin çocukları arasında bir evlilik olmuşsa bu Peygamberler için düşünülemez bir şey olur.Çünkü Peygamberler vahye muhatap olanlardır. Eğer çocuk evliliği yasaklanmışsa ve buna rağmen böyle bir hataya düşülmüşse bu Âdeminde hatası olmaz. Çünkü bu olanak dışında başka yol bırakmayan Allah’tır. Ki başka kişiler yoktur evlenile bilsin.

Size şunlar yasaklandı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, karılarınızın anaları, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız –eğer onlarla gerdeğe girmemişseniz kızlarıyla evlenebilirsiniz– öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almanız... Mevcut evlilikler bu yasanın dışındadır. Allah Bağışlayandır, Rahimdir.
(Nisa Suresi,23)

Devam ediyor...
Alıntı ile Cevapla