Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 27-11-2006, 02:15
jayjay jayjay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jul 2006
Mesajlar: 368
Standart Edip Yüksel : Sahte Ayetler

Merhaba arkadaşlar,
Bu konuyu uzun süredir açmayı düşünüyordum. Ancak gerek derslerimin yoğunluğundan gerekse internete istediğim her an giremememden dolayı bu zamana erteledim. Evimizde Dr. Edip Yüksel'in "Notlar" diye bir kitapçığı var. Arada açar bakardım. En sonunda bu derin ve uzun konuyu buraya taşımak istedim. Sevgili dostum Vacsmt'nin söylediğine göre Edip Yüksel'in bir çok söylediği çürütülmüş. Ben hem bunun da çürütülüp çürütülmediği hem de bilgi edinmeniz açısından bu başlığı açtım ve her şeyi kendim yazdım (nasıl yoruldum anlatamam). Umarım yönetici arkadaşlar da alıntı olduğu için kilitlemezler konuyu.Yazıların çoğunu yazdım bize lazım olanlar bu kadar. lütfen sonuna kadar okuyun.


Sahte Ayetler

Zikri biz indirdik, elbette onu biz koruyacağız.(15:9)Kuran, Allah'ın kullarına indirdiği son kitaptır. Onun kıyamete dek korunması için 15:9'da verilen ilahi sözün hikmeti budur.
Kuran'ın Allah sözü olduğu ve kesinlikle korunduğunu kanıtlamak için Allah, Kuran'ı matematiksel bir sistemle kodlamıştır. Tucson Mescidi, Renaissance Institute ve Monothist Publication olarak yayımlanan kitaplarda açıkladığımız gibi bu matematiksel sistem insan gücünün çok ötesindedir. Allah'ın son kitabında en ufak bir tahrif bilekuşkusuz büyük bir fitneye yol açar. Kuran'ı
koruyan sistem matematik olduğundan, 1 birimlik (1 sure, 1 ayet,1 kelime, hatta 1 harf) sapma bile sistemi bozar.

Muhammed peygamberin ölümünden 19 yıl sonra Halife Osman bin Affan döneminde bir grup yazıcı, başka ülkelere gönderilmek üzere Kuran nüshalarını çoğaltmakla görevlendirilmiştir. Bu
nüshalar, Muhammed'in eliyle yazılmış orjinal Kuran'dan kopya edilecekti. Yazıcılar komitesine Osman b. Affan, Ali b. Ebi Talip, Zeyd b. Sabit, Ubeyy b. Kab, Abdullah b. El Zubeyr, Said ibnül As ve Abdurrahman b. El-Haris b. Hişam nezaret ediyorlardı. Peygamber, Kuran'ı iniş sırasına göre yazmış, her parçanın doğru yerine yerleştirilmesi için gerekli talimatı da
bunlara eklemişti. Medine'de inen son sure 9.sure idi. Yalnızca, üç ayetli 110.sure 9.sureden sonra Mina'da inmişti.

Edip Yüksel burada Muhammed'in ölmeden önce Kuran'ı yazdığını iddia ediyor. Bu konuda bilgisi olan var mı? Benim bildiğim Kuran Muhammed öldükten sonra derlenmiş.

Yazıcılar komitesi 9. sureye geldiklerinde onu da uygun yerine yerleştirdiler. Ancak Medinelilerin biri, Tanrı'nın iki ismini peygambere mal eden bir çift ayetin araya eklenmesini önerdi.
Yazıcılar bunu önce reddettiler; ancak tartışmalar sonunda kabul ettiler. Ali b. Ebi Talip ve daha bir çok inanan buna büyük tepki gösterdi. Nitekim Ali, daha peygamberin vefatından sonra
Allah'ın son peygamberi tarafından yazılmış olan kuran'a ekleme yapmak isteyenlerin varlığından duyduğu endişe yüzünden ilk halifenin seçlidiği toplantıya bile katılmamıştı.


Ali'nin bu protestosu bir çok kitapta anılır. Burada, Celaleddin es-Suyuti tarafından yazılan El-Itkan fi Ulum-il Kuran isimli klasik bir kaynakta yer alan ve ikrime yoluyla nakledilen aşağıdaki rivaeti alıyorum:
Ebu Bekir halife seçildikten sonra Ali b. Ebi Talip evine çekildi. Ebu Bekir'e, onun seçilişindne hoşlanmadığı için Ali'nin böyle bir tavır gösterdiği biçiminde yorumlar ulaştı.
Bunun üzerine Ebu Bekir Ali'ye birisini göndererek durumu soruşturdu: "Ebu BEkr'in seçimine mi karşı çıkıyorsun?" diye sorulunca Ali, "Yok vallahi" diye cevapladı. Ali'ye tekrar soruldu: " Neden evinden dışarı çıkmıyorsun?" Cevap ekledi: "Görüyorum ki Kuran'a ekleme yapılıyor ve ben Kuran'ı derleyinceye kadar namaz dışında sokak kıyafetlerimi giymemeye yemin ettim." (El-Itkan Fi Ulum-il Kuran, El-Ezher yayınları,Kahire, Mısır, H.1318, C.1, Sayfa 59)

El-Itkan'da yer alan rivayetin son bölümü Aynı kitabın 28. sahifesinde, Zevaidil Müsned ve İbni Merdiveyh'te yer alan ve Übeyy b. Kab yoluyla nakledilen aşağıdaki rivayete konuyu daha
da aydınlatıyor:
Ebu Bekr'in hilafeti zamanında Kur'an derleniyordu. Yazım işlemiyle görevli sahabeler Beraat (Ültimatom) suresinin sonuna, 9:127 ayetine gelince, onun son ayet olduğunu sandılar. Bunun
üzerine Ubey. b. Kab kendilerine, "peygamber bana iki ayet daha okudu." diyerek 9:128 129 ayetlerini okumaya başladı ve, "Bu iki ayet, Kuran'ın en son inen ayetleridir." diye ekledi.

Aşağıdaki sonuçlara baktığımızda bu suçun korkunç boyutları ortaya çıkmaktadır.:
1. Halife Osman öldürüldü ve Ali 4. halife seçildi.
2. Ali taraftarları ile saltanat taarftarları arasında yıllar süren bir savaş çıktı. Kuran'ın tahrif edilmesiyle ilgili bir sürü söylenti Şiiler arasında abartılarak takiyye yöntemiyle nesilden nesile aktarıldı.
3. Ali şehid edildi.
4. Muhammed peygamberin orunu Hüseyin yetmişin üzerinde inananla birlikte Kerbela'da şehit edildi.
5. Emevi ve Abbasi sultanlarınnı çevrede estidiği terörün sonucu olarak cizye ödemeye mahkum olduktan sonra, cizyeden kurtulmak amacıyla güya İslam'a girenler, hadisler rivayet ederek Kuran'a ortak koştular ve böylece Peygamberin tebliğ ettiği İslam dinini tahrif ettiler.

Sonuçta tahrifçiler savaşı kazandı. Bugüne ulaşan "resmi" tarih, onların fikirlerini yansıtır. Allah süşmanlarının bu görünüşteki zaferi şüphesiz Allah'ın takdirine uygundu. Mekke'nin fethedilmesiyle yenilen müşrikler, Peygamberin ölümünden iki yüzyl geçmeden çok tanrıcılığa geri döndüler. Ne gariptir ki, bu seferki putları peygamber muahmmed'in kendisiydi. Bu müşrikler, şüphesiz saf kuran'ı istemezlerdi. Nitekim, Kuran'ı okumak isteyen gerçek müminler şerefli bir biçimde şehit edildirler. Müşrikler görünüşte zafer kazandılar.

Bu uzun ve yıkıcı savaş döneminden sonraki barış döneminin ilk halifesi Mervan b. Hakem'di. (Ö: H65/ M 684). Yaptığı ilk işlerden biri orjinal kuran'ı yok etmek oldu. Peygamberin kendi eliyle ve özenle yazdığı Kuran'ı "yeni tartışmalara neden olacağında korktuğu" için yaktı. (Nüzülünden Günümüze Kuran-ı Kerim Bilgileri, Osman Keskioğlu, Türkiye Diyanet Vakfı
yayınları, 1987, sf:140; Dr. Suphi es-Salih, Mebahis fi Ulumil Kuran, sf: 83 ve Kuran tarihiyle ilgili tüm kitaplara bakılabilir.) Akıl sahibi bir kişinin burada sorması gerekir:
"Muhamed'in orjinal Kuran'ı o sırada elden ele dolaşan nüshalarla aynı idiyse Mervan b. Hakem onu niye yok etsin??!!"

Eski rivayet kitaplarında, sonradan katılan 9:128 129'dan sürekli şüphelendiğini öğreniyoruz. Örneğin Buhari'nin ünlü hadis kitabında ve Suyuti'nin El-Itkan'ında Kuran'ın her ayetinin en az iki tanıkla doğrulandığını okuyoruz: "Ancak 9.surenin 18. 129. ayetleri müstesna ki onlar yalnız Huzeyme b.Sabit el-Ensari'nin yanında bulunmuşlardı." Sünnilerin en güvenilir hadis kitabı olan Buhari, Suyuti'nin ünlü eseri El Itkan ve Kuran tarihiyle ilgili bir çok kitap, Beraat suresinin
127. ayetine varıldığında, derleme ve yazım işlemiyle görevli tüm yazıcıların, o ayetin son ayet olduğuna karar verdiğini rivayet eder ve devamla şunları bildirirler:

Sahabeler, Beraat Suresinin 127. ayette noktaladıktan sonra Huzeyme b. Sabit El Ensari adındaki bir Medineli kendisini yanında iki ayet daha bulunduğunu ileri sürdü. Bu iddiasına bir başka tanık daha getirmesi istendiğinde hiç kimseyi bulamadı. Fakat, arkadaşlarında birisi bir hadis rivayet ederek Huzeyme'nin tanıklığının iki kişini tanıklığına eşit olduğuna tanıklık etti. Bunun üzerine yazcılıar son iki ayeti, yani 9:128 129 ayetlerini kabul edip 9. surenin sonuna eklediler.

Ne gariptirki, bu 9:128 129 eklemelerinin, Medine döneminin son günlerinde inmiş Medeni bir sure bulunan Mekki ayetler olduğu iddia edilir

Konuyla ilgili akla gelebilen bir çok soru vardır.
Örneğin: Bu mekki ayetler, çok sonraları müslüman olmuş Medineli birisinin yanında, sadece Huzeyme'nin yanında nasıl bulunabilir? Neden dört halife dahil, hiç bir sahabenin tanıklıkları tek başına kabul edilmezken sadece Huzeyme b. Sabeit El Ansari'nin tanıklığı iki kişinin tanıklığına denk tutuldu? Huzeyme'nin iki tanığa eşit olduğunu rivayet eden kimdi? Onun bu rivayetine nasıl güvenildi? Yoksa onun da mı tanıklığı iki kişinin tanıklığına eşitti? Beraat suresinin sonundaki 9:128 129 eklemelerinin, Beraat suresine 'sonundan başlayarak inen biricik sure' ünvanını kazandırması ilginç değil mi?

Ne var ki bütün bu tutarsızlıklara ve 9:128:129 ile ilgili bir çok çelişkiye rağmen, Kerbela katliamından sonra kimse onların doğruluğunu açıktan sorgulamaaya cesaret edemedi.

FİZİKSEL DELLİLER
1. Beraat Suresinin sonunda yer alan 9:128 129 "ayetleri" matematiksel kodun keşfi tarihi olan 1974'ten beri özellikle dikkatlerimizi çekmişti. "Rahim" kelimesinin Allah'tan başkasını tanıumlamak için kullanıldığı tek yerdi. Kuran'da 114 (19x6) kez Allah için geçen "Rahim" ismi orada muahmmed peygamber için kullanılıyordu. Kuran boyunca "Allah" kelimesinin tekrarlanma
sayısının 2699 adet çıkması, 9:128 129 üzerinde kırmızı ışıkların yanamasına sebep ıoldu. 2699 sayısı 19'un katından 1 fazlaydı. "Allah isminin 2698 (19x142) kez geçmesi gerektiğini hatırlatan daha bir çok parametre mevcuttu.
2. "Allah" ismini bulunduran tüm ayetlerin numaraları toplamı 118123 (19x6217) dir. Beraat suresi sonunda yera lan Allah isminin bulunduğu ayet numarasını yani 129'u eklediğimizde bu
sistem bozulur.
3. "Allah" ismi kuranın başından 9.surenin sonuna dek 1273 kez geçer. 1273=19x67. Eğer 9129'daki eklenirse bu sayı 1274'e çıkar ve sistem bozulur.
4. ilk başlangıç (2:1 deki A.L.M.) harflerinden son başlangıç (68:1deki Nun) harfine dek geçen "Allah" isimleri, sahte ayetler hariç 2641dir. 2641=19x139
5. Beraat suresi başında harf bulunmayan bir suredeir. Başlangıç harfi bulundurmayanb 85 sureyi inceldiğimizde 57 (19x3) tanesinin "Allah" ismini bulundurduğunu görürürüz. "Allah"
ismini bulunduran ayetlerin toplam sayısı da 1045 olup 19x55tir. Eğer 9:128 129 eklense "allah" isini içeren ayetlerin sayısı 1 adet fazlalaşır.
6. kayıp Besmele'den (sure:9) itibaren, ekstra Besmele'ye (sure:27) kadar "Allah" kelimelerinin 513 ayette geçtiğini görrürüz. 513=19x27
7. Beraat suresinin sonunda yani 9:128 129'da geçen "ilah" kelimesi, bu ayetler heriç 95(19x5) kez geçer. Sözkonusu sahte ayetlerle bu denklik bozulur.
8. Tanrı için kullanılan "arş" kelimesi 9:128 129 hariç, Kuran'da 19 kez geçer. (12:100 ve 27:23 ayetlerindeki "arş"kelimesi "taht" için kullanılır.)
9. Kuran, 6234 adet numaralandırılmış ayet ve 112 numarasız ayet (1:1 ve 27:30 hariç sure başlarındaki besmeleler) içerir.
Böylece kuran ayetlerindein sayısı 6346 (19x334) olur. 6346 sayısının rakamlarınıı mutlak değerleriinin toplamı da 6+3+4+6=19'dur. Bu iki matematiksel özellik, 9:128 129 eklendiğinde bozlumaktadır.
10. Her bir suredeki toplam ayet sayısı ile ayet numaralarını tek tek toplarasak tüm Kuran için komülatif toplam 339644 (19x17876) olur. Bu fenomen, 9:128 129 hariç tüm Kuran ayetlerini doğrular.
11. Yukarıdaki işlemi sadece başlangıç harfleri bulundurmayan 85 sure için (9.sure daih) tekrarlarsak; kümü-latif toplam 156066 (19x8214) olur. Bu durum, 9.sureyi 127 ayet kabul etmekle gerçeklerşir.
12. Başlangıç harfleri içermeyen 85 surenin tüm ayetlerinin rakamarının mutlak değerlerini tek tek topladığımızda sonuç 27075 (19x19x75) olur. Bu özellik 128 ve 129 rakamlarının
eklenmesiyle 23 artarak bozulmaktadır.
13. Her bir suredeki toplam ayet sayısını ve yanına tek tek ayet numaralarını71234567...612345) biçiminde yazarsak 12692 basmaklı bir sayı elde ederiz. Bir kaç metre uzunluğundaki bu sayı 19'un tamn katıdır. Bu muazzam sayının basamak sayısı da 19'un tam katıdır. 12692= 19x668.
Bu durum, Beraatin sonundaki ilave iki ayet çıkarılınca gerçeleşmektedir.
14. Kuran'ın başından 9.surenin sonuna kadar başında başlangıç harfi bulundurmayan surelerin toplam ayet sayılarını sure numaralarıyla birlikte topladığımızda 703 (19x37) sayısını elde
ederiz. Bu da, 9. sure 127 ayet olduğu takdirde gerçekleşir.
15. Sure numaralarının mutlak değerleri ile her suredeki toplam ayet sayılarının mutlak değerlerini birbirine eklersek, 975+906=1881 (19x99)dir. Mutlak değerleri toplamak yerine tek
tek birbiriyle çarparsak elde edeceğğimiz 7771 sayısı da 19x409dur. Dokuzuncu sureyi 129 ayetli kabul edince buher iki özellik kaybolur.
16."N" harfi ile biten yani en son ayetinin son harfi "N" olan surelerin numaralarının toplamı 1919 (19x101)dur. Dokuzuncu surennin so nayetini 129 kabul ettiğinizde bu surenin son harfi "N" yerine "M" olacağı için bu denklik bozlulur.
17. Son ayeti 9 rakamı ile biten 13 surenin ayet sayılarını topladığımızda 627 (19x33) sayısını elde ederiz. Bu durum, 9. sureyi 129 ayet kabul edince gerçekleşmez.
18. Beraat suresinini nuamrası olan 9 rakamı ile son ayeti olan 127'nin rakamalarını topladığımızda, 9+1+2+7=19 olmakta ve bu özellik, son ayeti 129 kabul edince bozulmaktadır.
19. Misakın elçisini müjdeleyen ayetten üç ayet önceki, 3:78 ayeti, Allahın kitabına sözler ekleyen ve o sözlerin Allahın ayetleri olduğunu ileri süren yalanbcıları kınar. Bu ayette geçen "Alah" kelimsenini Kuran'ın başından itibaren 361.(19x19) ayet olması ilginçtir. Allah'a ayet yakıştıranlardan söz eden bu ayetle Beraat'in son ayeti olan 9:127 arasında "Allah ismi 912
(19x48) kez geçer.

Bunlara benzer daha bir çokj örnek verebiliriz. Kısacası, Kuran, 9:128-129un kendisine ait olmadığına; yabancı olduğuna tanıklık ediyor. Kuran'dan ve Allah'tan daha büyük tanık olabilir?

KONUYLA İLGİLİ TARTIŞMALAR
Almanya'daki bir dosta gönderdiğim mektubumun iligli bölümünü alıntılamak istiyorum:

Zikir biz, elbette biz indirdik ve onu yine biz koruyacağız(15:9)
Kuranın Allahın koruması altında olduğunu beş vurgu ile bildiren ayetin bu vurgulama ile bize neyi anlatmak istediğini düşünün. Dünyada, müzelerede insanların gayreti veya tabiat koşullarının etkisiyle binlerce yıldır korunan kitabeler, kitaplar mevcut...
Kuranın korunması eğer böyle sıradan, normal bir biçimde olsaydı Alemlerin Rabbinin böyle bir korumayı bir övgü vesilesi yapması ve yoğun vurgulama ile kendisini ön plana çıkarması nasıl
açıklanacaktı? İzleyicilerinin gayretiyle 1400 yıl korunduğu iddia edilen kitabın ne gibi bir özelliği olurdu? Ayrıca, yukarıdaki ayetin sonradan eklenmiş olduğuna dair vereceğiniz cevap nedir?

Kuran, ilim sahiplerinin göğsündedir(29:49). O, rakamlanmış bir kitap olup ona ancak dürüst insanlar tanık olmakta (83:9,10,20,21). Putperestler, kağıtlara yazdıkları Kuran ayetlerinin arasına şeytani iki cümle soksalar da "ilim sahipleri" Allahın tarafından harfi harfine, kelimesi kelimesine matematiksel bir sistemle korunmuştur. İnsanlar tahrif etmeye çalışsa da yanlış kopyalar çoğaltsa da "Kuran" korunmuştur ve korunacaktır.

Şu anda 9:128 129 "ayetlerini" içermeyen Kuran nüshası dünyanın dört bir yanında okunuyor. Bu kuran nüshasının sizin anlayışınıza göre 15:9 ayetiyle çelişmesi gerekmez mi? Cevabınız
"yok çelişmiyor, çünkü..." ile başlayacaksa, Muhammed'den sonra putperestlerin Kuran nüshalarına ilave yapması da 15:9 ayeti ile "çelişmiyor, çünkü..."

19 kodu, Kuran'a batılın yakalaşamayacağını kesin olarak sergiliyor. Tüm dünyada yaygın olan Kuran nüshalarında 7:69 ayetindeki "basbatan" kelimesinin "basstatan" biçiminde "sad" harfiyle yanlış yazılması ve bu yanlışı destekleyen hadisler uydurulmuş olması ilginçtir. Biz bu imla hatasını kuran'ın matematiksel kodunun yardımıyla keşfedip düzelttik. Daha sonra eski nüshaları, örneğin Taşkent nüshasını incelediğimizde bu kelimenin matematiksel sistemin öngördüğü biçimde ve eldeki Kuran nüshaları vehadislerin bildirdiğinden farklı yazıldığına tanık olduk.


Süleymaniye kütüphanesinde, Fatih-18 kaydıyla tutulan ve Ali'ye nisbet edilen ceylan derisi üzerine Kufi hattıyla yazılmış bir Kuran nüshasını incelediğimde, Beraat suresinin son harflerinin
koparılmış olduğunu gördüm. Kütüphane görevlileri olayı tarihi bir kayıp olarak nitelendirdiler. O bir kaç sahifenin koparılmasının sebebi ne idi acaba? Umarım, bu bilgiden sonra dini bütün bir meczup kütüphaneye gidip onu kaçırmaya yeltenmez.[color=Font Color] [/color]

Arkadaşlar Dr. Edip Yüksel'in yukarıdaki iddialarını okuduk. Gerçekten de Kuran'a sonradan bu şekilde ekleme olmuş mudur? Fikirlerinizi ve bilgilerinizi merak ediyorum.

Saygılar sunarım...
Alıntı ile Cevapla