Sevgili arkadaşlar, sizlere son bir cevap daha yazayım. Hem bâzı yanlış anlamaları düzeltmek, hem de önceki yazımda kendimle ve forumlarla ilgili eksik bıraktığım bir iki hususa değinmek istiyorum.
Önce yanlış anlamalara değineyim. Forumda kalıp yazmaya devam etmemi isteyen arkadaşlara teşekkürler. Ama burada iki yanlış anlama var. Öncelikle ben kimseye küsüp ayrılma kararı vermiş değilim. Bu forum her şeye rağmen daha önceki bazı forumlara göre daha iyi bir yer. Mesela ateistforum'dan yüz kat daha iyi. Düşünün ki orada bir yönetici, herhangi bir üyeyi forumdan uzaklaştırıyor, sonra da arkasından, "
filanca mahlaslı pislik forumdan atılmıştır" şeklinde yazabiliyor. Kendisine cevap veremeyecek üye hakkında böyle yazma ahlaksızlığı bir yana, forum üyelerine neden o üyeyi uzaklaştırdığını açıklama gereği bile duymayacak kadar da saygısız.
Bu terbiyesiz yönetici daha önce de, benim forumdan haksız biçimde atılmamın ardından, biraz da buna tepki olarak forumdan kendi isteğiyle ayrılan bir başka üyeyi de ayrıca forumdan atmıştı!
Düşünün, adamcağız zaten kendi isteğiyle ayrılıyor ve "üyeliğimi silin" diyor. Bunu diyen kişiye etmedik laf bırakmayıp, ayrıca "forumdan atılmıştır" diye yazabiliyor.
İşte böyle bir forumun yanında burası çok daha demokratik, hoşgörülü ve uygar bir yer. Bu nedenle forum yonetimine, her şeye rağmen, yine de kötü duygular beslemiyorum.
Benim bu forum yönetimine bazı eleştirilerim oldu. Özellikle baskoylu konusunda çok pasif ve etkisiz kaldığı, müdahale edemediği dönemde bu eleştirilerimi yaptım. Spartacus baskoylu'yu bir daha o tarzda yazarsa gereğini yapacağı şeklinde net bir biçimde uyardığı halde baskoylu aynı tarzı sürdürmüş, ama forum yönetimi gereğini yapmamıştı. O zaman gereği yapılsaydı Vefik Sami buradan ayrılmamış ve şimdi o ateistforum'da (bence biraz da mahzun) yazmıyor olacaktı.
Neyse... olan oldu. Ben de o zaman Vefik bey gibi ayrılma kararı vermeyi düşündüm ama daha önce de belirttiğim gibi, o sıralar zaten yazmıyordum pek fazla. Protesto eylemine katılımım çok gerçek bir eylem olmayacaktı. Önemli olan yazma isteği varken, buna rağmen bırakabilmek.
Sonra yeniden çok yazmaya başladım. Artık eylem anlamlı olabilir. Üstelik bana yeni gerekçe çıkmış; felsefe dili konusunda açtığım başlık spartacus tarafından kilitlenme uyarısına maruz kalmış. Ben buna itiraz etmişim ve "
konu dışı sataşma ve çatışma içeren mesajları silin ama konuyu kilitlemeyin, biz Pyrron'la güzel güzel tartışıyoruz" demişim. Ayrıca eklemişim; "
Bu başlığı kilitlerseniz benim bu forumda yazma nedenim kalmaz" diye.
Haksız mıyım? Açtığım başlıklar kilitleniyor. Yazdığım mesajlara trolümsü cevaplar verilerek içeriğinden kasten uzaklaştırılıyor. Ben buna cevap verince de "
irrite eden" ben oluyorum nedense.
Aslında tabii ki "nedense" değil; nedenini biliyorum. Ben uzaklaşayım diye... Benim gibi bir muhalif uzak olursa iktidarlar rahat eder. Eğer milletvekili olarak meclisde olsaydım, emin olun orayı da "karıştırırdım" ve her türlü iktidarı orada da rahatsız ederdim. Meclisde ikinci bir
Çetin Altan vakası olurdum.
Benim kendi isteğimle uzaklaşmam için felsefe dili hakkında açtığım o konuyu kasten silen spartacus'un bu niyetini ve davranışını pek de sorun etmiyorum. O da öyle işte... Eğer mecliste vekil olsaydı
Ufuk Uras'dan bile daha etkisiz olurdu!
Aşağıda size, bu forumda bana hakaretler eden bir forum üyesinin bu hakaretlerini özel mesaj yoluyla da nasıl devam ettirdiğini gösteren bir belge yer alıyor. Size bu kişinin bana gönderdiği özel mesajları ve benim karşı cevaplarımı aktarıyorum. Aramızdaki üslup farkına lütfen dikkat edin ve kimin kimi "
irrite" ettiğine siz karar verin.
Ben bu üyenin bana geneldeki hakaretlerini yönetime raporladım ama ona herhangi bir yaptırım uygulanmadı. Yâni bilmiyorum, belki özel mesajla kendisini uyarmışlardır, ama sonuçta o hakaretleri orada durup duruyor. Kendisinin uyarıldığına dâir bir açıklama da yapılmadı.
Benim felsefe dili başlığım kilitlenip "
Forum kirleri" diye son derece itici ve "
irrite" edici bir ismi olan yere taşındı. Bana hakaret eden seviyesiz üyeye dâir açtığım başlığın kilitlenmesine tek bir itirazda bulunmadım. Bunu anlarım, olabilir, saygı duyarım. Forum yönetimi böyle kişisel sürtüşmeler istemiyordur, olabilir. Ama felsefe diliyle ilgili başlığımı ne hakla kilitliyorsunuz ve "
Forum kirleri" diye bir bölüme kaldırıyorsunuz? O yazıları yazarken emek harcıyorum, değerli zamanımı ayırıyorum. Şimdi de öyle ve artık çok şükür son kez!..
Yâni basit, kaba, bön, saygısız ve akılsızca bir yaklaşım bu. Böyle kabul ettik onu, ama kendimize saygımız da var. İlle de devam etmem gerekmiyor. Diğer yöneticiler de dut yemiş bülbül. Dutlar da ye, ye... bitmek bilmiyor!
Bu konuda şöyle bir yanlış anlama daha var: ben kendi yazma ihtiyacımı artık forumlarda değil, sanat alanında değerlendirmek istiyorum. "Söz uçar yazı kalır" derler. Forumlarda yazılan yazılar da uçucu. Ben daha kalıcı yazılar yazmak istiyorum.
Kısacası bu benimki anlık bir karar değil, iyice düşünülmüş bir karar. Gereksiz zaman ve emek kaybına son verme kararı. Zamanımı daha yararlı işlerde değerlendirme kararı. Bu alanda o kadar çok zaman ve emek harcamışım ki!..
Sadece ateistforum'daki 2 buçuk aylık üyeliğimde tam 1400 mesaj yazmışım. Bir kısmı kendi isteğimle, büyük bir kısmı ise sorulara ve sataşmalara verdiğim cevaplarım.
Bu forumdaki 7 ay süren üyeliğimde ise 1870'inci mesajım olacak bu. Tabii silinenler hâriç...
Başka bir forumda yıllardır yasaklı olduğum halde, geçmiş mesaj sayımla, hâlen 3'üncü en çok mesaj yazan üyeyim. Diğer forumlar da var. Düşünün, ne kadar zamanım forumlarda geçmiş...
Kimi zaman aynı anda birkaç üyeyle birden tartışmalara katılıp hepsine cevap yetiştiriyordum. Kimi zamansa tek bir mesaja saatler harcıyordum. Aynı anda birden fazla forumda tartışmaya katıldığım da oluyordu.
Şunu farkettim: bütün forumlarda insanlar kendi fikrine yakınsan seni destekliyor ve övüyor, uzaksan ve karşıysan seni olumsuz biçimde eleştirip kötülemeye çalışıyor. Yönetimler de bundan muaf değil. Onlar da sana kendi fikirlerine yakın olup olmamana göre yaklaşıyor. Senin yazdıklarını beğendiğini söyleyenler bile seni, sende gördükleri kendi fikirleri itibarıyla beğeniyor. Yâni aslında kendilerini beğeniyorlar. Sana karşı çıkanlar, sana kızanlar kendilerindeki eksikleri, zayıflıkları onlara gösterdiğin için kızıyorlar.
İsteseydim herkesle iyi geçinebilirdim. Günlük hayatta herkesle iyiyimdir. Ama günlük hayatta birileriyle herhangi bir konuda fikir tartışmasına girsem o zaman bir süre sonra için için bana kızmaya başlar. Bunu açıkça söyleyemese bile hissederim.
Çünki insanlar kendi anlamak istediklerini anlamaya devam etmek konusunda çok istekli. Buna arzulu düşünce diyebiliriz. Bu hep yanıltıcı oluyor. Bense hep gerçeği anlamaya çalışıyorum.
Forum hayatımda da isteseydim herkesin hakkımda iyi düşünceler edinmesini sağlayabilirdim. İnsanlar duygularıyla yaklaşıyor. Hitaplara önem veriyor, kendisine nasıl davranıldığına bakıyor, sohbet edip edememesine bakıyor, vb. Bunlara göre bir karar veriyor. Oysa ben forumlara muhabbet kurmak için değil, bilgi ve fikir alışverişi için giriyordum. Sonra buna başka bir amaç daha eklendi. Müthiş bir merak ve öğrenme isteğiydi bu; insanların en basit gerçekleri bile işine gelmiyorsa nasıl inkâr edebildikleri, onları en kaçamayacağı biçimde köşeye sıkıştırdığımda bakalım şimdi ne yapacakları, nasıl kaçacakları, ne gibi yöntemlere başvuracakları ilgimi çekiyordu.
Çok katılımlı ve demokratik bir forum vardı: Yazıyaz. O geniş katılımlı forumun mülk sahibi yöneticisi yanlış ve ideolojik kararlarla ve tavırlarla daraltıp sonunda kendi isteğiyle kapattı. Yerine başka ve sözde solcu bir isimle yeni bir forum açtı. Yazıyaz forumunun tam tersi bir forum oldu bu. Dar, az sayıdaki sol düşünceli insanın aynı saçma sapan sözleri tekrar edip durdukları, solcunun solcuya sol propaganda yaptığı bir forum. Orada onlarla çok mücadele ettim. Tabii yine çok hakaret gördüm. Epeyce de eğlendim. Sonunda ne mi oldu?
Foruma katılım o kadar azaldı ki, kimseler yazmaz oldu. Şimdi ne durumda biliyor musunuz? Sadece forum yöneticisi çevrimiçi oluyor ve sadece o yazıyor. Ne mi yazıyor? Sol haber sitesinden falan yazıları kopyala-yapıştır mesajlar...
Yine çok cebelleştiğim başka bir "sol" forum daha... O forumun da tek adamı... Şimdi kendi forumunda bir o, bir de bir çırağı, ara sıra yazıyorlar.
Bu forumlar hep çok katılımlı yerlerdi. İnsanlar uzaklaştılar. Ben gemiyi en son terk eden kaptan gibi sonuna dek inat ettim nedense...
Eğlenceli oluyordu, vakit geçiriyordum. Beni de yazma konusunda, polemik konusunda geliştiriyordu. Arada bir şeyler öğrenmeme vesile oluyordu. Yazmayı bırakınca yazı yeteneğimde gerileme oluyor sanıyordum.
Bu nedenle forumlarda o tatsız, sevimsiz hakaretlere, küfürlere, tehditlere katlandım. Bu yüzden de tartışmalarda giderek daha mesafeli ve kimilerine biraz itici gelen bir dile yöneldim. Ama aslâ kimseyi düşman bilmedim, kimseyle kişisel bir sorun hâline getirmedim. Hep ideolojik, ilkesel, fikirsel ve yöntemsel sorunlar düzeyinde ele aldım.
Buna bir örnek verebilirim. Mesela bu forumda da yazan bir üye, başka bir forumda yöneticilik yapıyor(du). Eğer isim benzerliği değilse o kişi olmalı. Üslubu ve mesajlarının başlangıç ve bitiş sözleri de aynı. O kişiyle, yöneticisi olduğu forumda tatsız tartışmalarımız oldu ve beni en ufak ve demokratik itirazlarımda bile çok kez cezalandırıp haksız yere uzaklaştırdı. Onları da çok kızdırdım ve hakaretlerini yedim. Ama o kişiyle bu forumda karşılaşınca bunu sorun etmedim ve kendisine olumsuz, kişisel bir yönelimim olmadı. Aksine onunla bir iki kibar mesajlaşmamız oldu.
Bir de dilde ve düşüncede nüansa çok önem verdim. Aşırı derecede... noktasına, virgülüne... anlam inceliklerine kadar... inceltme işaretine kadar... en kaba-saba yazanlara karşı bile...
Beni türlü hakaret, küfür ve tehditle attıkları çok üyeli, çok keskin, çok devrimci, çok kaba, çok sığ bir forumda, yıllar sonra hakkımda ne yazmışlar, biliyor musunuz? Ben de dün yeni öğrendim:
"
Yanlış bulduğun görüşleri tü kaka diye ötelemek yerine onu alt etmek, çürütmek şiarımız olmalı. Hortis (Alevliyıldız), bir polemikçiydi. Epey de gayretliydi, hakkını vermem lazım. Dili de başarılıydı bence. Ama SF'de çoğunluk başetmek, tartışmak yerine şikayet etmeyi tercih etti. Biz ise üyelerin başetmesini tercih ettik. Hortis, kimsenin torpillisi falan değildi, polemiklerinin devam etmesini istedik. Ama üyelerin çoğunluğunun bu polemiklere dayanamadığı gerçeğini esefle gördüğümüzde yine onu harcadık."
Görüyorsunuz, forumun yöneticisi açıkça itiraf etmiş, bâzı üyelerin dayanamadığını görüp beni harcamışlar. "Üyelerin çoğunluğu" demesine bakmayın, o "çoğunluk", sürekli sataşmacı tarzda üzerime gelen ve provoke etmeye çalışan birkaç üye. Gerçek çoğunluk, tüm kapışmamızı ve mesajlarımı ilgiyle okuyan sessiz çoğunluktu.
Çok uzattım yine. Ama bu, bu sefer gerçekten, benim tüm forumlardaki son mesajım. O yüzden affınıza sığınıyorum. Bu mesajımla değerli başlığınızı işgal ettim ama eski, kıdemli bir forumcunun bu son veda mesajını umarım silmezsiniz.
Hakkımda yazılabilecek en ağır yazılara, en aşırı yanlış anlamalara ve en hatalı fikirlere bile müdahale etmeyeceğim, düzeltmeye, cevap vermeye aslâ kalkmayacağım.
Yıllardır forumlarda polemik yapmanın bana kazandırdığı en güzel özellik, çelişkileri görme yeteneği oldu. Şimdi görmeden yapamıyorum, görmezden gelemiyorum. Ama artık görsem de bunu bundan sonra aslâ ifade etmeyeceğim, söylemeyeceğim. O nedenle yakın bir zamanda forumları uzaktan takibi de bırakacağım.
Bu defteri burada bitiriyorum. Yeni yılda, yeni bir defter açmak istiyorum. Size de aynısını diliyorum.
Tekrar hoşçakalın, sevgiyle, akılla, erdemle, ahlakla, vicdanla, insafla ve izanla kalın...
.......
(Not: Aşağıdaki özel mesajlaşmayı sizlerle paylaşmayabilirdim, ama söz konusu kişiye bir sözüm vardı; onu forumda yazamayacak hâle getirecektim. Bana "meşrebi geniş" imâsında bulundu ama yine de bunu yapma konusunda isteksizdim. Hâlâ da öyleyim ve tam emin değilim. Ama sözümü de tutmadan ayrılmak istemedim. Okuyup okumama konusunu sizlere bırakıyorum. Keyfinizi bozmak istemiyorsanız okumayın derim. Veya azıcık eğlenmek istiyorsanız okuyun da diyebilirim. Okursanız da öylesine bakıp geçin. Önemli bir şey değil. Sadece bilgi için ve karşılaştırma yapın diye sizlerle paylaşıyorum.)
[...]
Moderasyon notu: özel mesajların paylaşılması uygun görülmediğinden, kaldırılmıştır.
TuranDursun.com moderasyonu