Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji > Ekoloji

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 11-12-2014, 22:23
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Dialectics´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Hocam,

Kendi fenomenal varlığımızın farkına ve bilincine vardığımızda bakarak kaşığı bükebilecek miyiz?
Hem de kokunden, temelinden, tabanindan, ozunden; iste "evrensel-insan zihniyeti" bunun icin var. Tabi mecazi anlamda. Cunku "kasigi bukmek" eyleminin yerine gelmesi icin; her turlu mantiksal olabilirlik olassiliginin olmassi gerekir. Ben burada "kasigi bukmek" I herceyin kokten degisecegi anlaminda aldim.

Yani sorunun farkindaligi bilisselli ve sonra da cozumu.

Sonucta aci olan insanoglunun kendi basina actigi kendi belasi "kendi caliyor, kendi oynuyor/ kendi ekiyor, kendi biciyor, kendi dusuyor/ kendi agliyor/kendi ediyor, kendi buluyor/ kendi kendine gelin guvey oluyor v.s.

Ustelik bunu yaparken basta kendi olmak uzere algiladigi her seye kendi zarar veriyor.

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 11-12-2014, 23:22
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

http://tr.wikipedia.org/wiki/Gaia_Hipotezi
Hipotezin dayandığı savlar şunlardır.
  • Dünyanın küresel anlamda yüzey ısısı, Güneş tarafından sağlanan enerji arttığı halde sabit kalmıştır.
  • Atmosferin bileşimi, değişken olması gerekirken sabit kalmıştır.
  • Okyanusların tuzluluk oranı sabittir.
Okyanusların tuzluluk oranı karalarla sınırlanmadığı için sabit gibi görünür ama aslında o da değişkendir. Denizlerdeki tuzluluk oranı ise daha aktif değişkenlik gösterir, zira belirli bir havza etkisi altındadır. Kapalı havzalardaki denizler ise daha fazla tuzludur, çünkü tuzu dengeleyecek yeter miktarda su barındırmaz ve devirdaim dönemleri de değişken dönemlerdir diye düşünüyorum.
Son madde bana göre yeterli değil, zira her şey bir yana milyonlarca metreküp sulardan bahsediyoruz, ana yapısı ani değişim gösteremez tuz bakımından, çünkü okyanuslar hem kapladığı alan ve barındırdığı su miktarı hem de açık alanlara sahip olmasıyla yeterlilik oluşturuyor. İlk 2 madde açısından da bana göre yine etkenlerden birisi olarak ısı derecesi ve maddelerin ısıya göre dizilimi etken oluşturuyor olmalı. Örneğin karbon oluşumu için belirli bir ısı aralığı gerekir gibi..

Düyanın yüzey ısısı evet belirli oranlar arasında sabit gibi, lakin bunuda okyanuslardaki tuz oranı gibi geçerli durumlara bağlayabiliriz. Geçmişte yaşanan buzul çağlarını da biliyoruz ve atmosferin etkisini de. Yine de değişkendir ve güneş aynı anda dünyanın bir yönüne ısı/ışık verir. Bir diğeride dünya dönmektedir alınan ısı ile kaybı arasında bu da etkendir. Neyse detaylardan ziyade gelmek istediğim nokta açısından;
  • Yağmur bitkileri sulamak için mi yağar?
    • Yağmur yağdığında bitkiler ihtiyaçları olan suya kavuşur. Demek ki yağmur bitkileri sulamak için yağıyor;
  • Güneş bitkilere enerji vermek için mi doğar?
    • Bitkiler bu sayede kimyasal enerji dönüşümü sağlarlar. Örneğin glikoz dönüşümü. Yeşil renk oluşturmak içinde ihtiyacı olmayan ışığı emmez.
  • Yağmur ve güneş birlikte bitkiye etki edince;
    • Böylelikle bitki karbondioksit ile su arasında güneş enerjisi ile ilişki kurarak glikoz üretir.

Demek ki güneş ve yağmur bitkiler için can veren bir organizma.Aslan ceylanı yer ve böylelikle gıda ihtiyacını giderir, demek ki ceylan, aslana gıda olmak için var. ... örnekler çoğaltılabilir, bu konuda bakış açısı olarak böylesi bir mantık kayması da görüyorum, diğer türlü de teolojik ereksellik -teolojik olmasa dahi- bir buluşma noktası gibi duruyor. Yine sonuçtan ters gidişle yine teolojik bakış açısına benziyor. Şu dinlerin her şey insan için yaratılmıştır saçmalığı gibi..
..........
Başka bir gezegende farklı yapı ve formlarda canlı organizmalar görsek ve onlar daha farklı maddeler arası ilişkiyi, reaksiyonları, bileşimleri kullansa bu sefer de daha farklı sonuçlar mı üretecektik?
Peki su var, un var, tava var, eldeki malzeme bu, helva yaparsak su ve un ve tava ve ısı helva içindir diyebilir miyiz? Peki doğadaki onca çeşit maddenin ilişkisinden açığa çıkan helvaya bakarak, dönüp tersin geri bu ilişkiler, bu sonuçlar içindir denebilir mi? Tersinden..
Evrende, bırakalım evreni sırf galakside, Samanyolu ve Andromeda, toplamlarında barındırdığı yıldız bakımından trilyonla ifade ediliyor. Sadece 2 galaksi.
Buraya tıkla
Şu an görünür evrendeki galaksi sayısı tahminleri ise 300 milyonlarda, cüce galaksiler ise trilyonlarla ifade ediliyor.

Sonuç itibariyle malzeme bu, olasılık payları açısından, insan olarak yapğımızdaki öznellik ve benlik gereği hatalı olasılık mantığı diyebileceğimz biçimde dünyanın kendisini(bizi, kendimizi) esas alırsak çok düşük, bu düşük açılı olsalık bakışıdır, ancak asıl olasılık geniş açılı olandır ve sanırım tek başına samanyolu'nu dahi esas alsask yeterli bir açıdır diye düşünüyorum. Yani su ve unun ve ısının yanyana gelmesi olasılığı gibi denebilir. Tabi ki un insan tarafından yapılan bir şey denecek, mecaz betimlemedir. Kısaca ne olmasaydı da canlılık olmasaydı diye de sorulabilir...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (11-12-2014 Saat 23:38 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 11-12-2014, 23:45
ereninthenature - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ereninthenature ereninthenature isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 May 2011
Bulunduğu yer: Uzay
Mesajlar: 1.588
Standart

Dunyanin yasayan bir canli oldugu gun gibi ortadadir.

Hucrelerimiz de yasayan canlilardir. Biz insanlarda yasayan canlilariz.

Science is not only compatible with spirituality; it is a profound source of spirituality.
-Carl Sagan

All ideology is toxic because ideology is a kind of insult to the gift of human free thinking.
-Terence McKenna
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 11-12-2014, 23:53
AerA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
AerA AerA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Nov 2009
Bulunduğu yer: Galactic Sector ZZ9 Plural Z Alpha
Mesajlar: 3.036
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
.....Yine sonuçtan ters gidişle yine teolojik bakış açısına benziyor. Şu dinlerin her şey insan için yaratılmıştır saçmalığı gibi..
..........
Evet aynen öyle. Gaia Hipotezine göre de herşey yaşam için var. Herşeyin yaşam için bir amacı olduğu söyleniyor v.b.

Oysaki herşeyle beraber bir yaşam var.

Bu bağlamda benim Gaia düşüncem -ki ben ona kısaca Tabiat Ana- diyorum çok daha anlamlı. Yağmurun bir amacı yok, yağmurla beraber bir yaşam var.

Ormanı koru, ağacı sev, sincabı öp

Teoloji gece yarısı, karanlık bir mahsende, orada olmayan kara kediyi aramaktır. Robert A. Heinlein
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 12-12-2014, 00:21
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

Demek ki güneş ve yağmur bitkiler için can veren bir organizma.Aslan ceylanı yer ve böylelikle gıda ihtiyacını giderir, demek ki ceylan, aslana gıda olmak için var. ... örnekler çoğaltılabilir, bu konuda bakış açısı olarak böylesi bir mantık kayması da görüyorum, diğer türlü de teolojik ereksellik -teolojik olmasa dahi- bir buluşma noktası gibi duruyor. Yine sonuçtan ters gidişle yine teolojik bakış açısına benziyor. Şu dinlerin her şey insan için yaratılmıştır saçmalığı gibi..
Zaten işin aslı bir süregelen yaşamın, yaşamsallığın söz konusu olabilmesi için sürekli ortamı, şartları ve koşulları dengede tutan geri besleme (feedback) sistemleri kaçınılmaz gibi duruyor. Feedback sistemleri de zaten doğaları gereği dengesizlikleri dengeye getirmeye yarar.

Ancak tabi bu geri besleme sistemleri neden sadece dünyada oluştu da diğer bildiğimiz/keşfettiğimiz gezegenlerde oluşmadı konusu da ister istemez akla geliyor. Yani neticede bir gezegenin oluşma süreci herhalde birbirlerinden çok farklı değil. Ancak diğer gezegenler oluşurken ne ters gitmiştir veyahut da dünya oluşurken ne gibi sıradışı, avantajlı bir ihtimal vuku bulmuştur da bu hayatı olanaklı kılan muhtelif sayıda ve çeşitlilikteki geri-besleme sistemleri mümkün olmuştur....


Gaia hipotezinde olduğu gibi dünyayı yaşayan bir organizma olarak düşünürsek eğer, bu organizmanın insanlar tarafından hasta edilmesi ve dolayısıyla öldürülmesi mümkün müdür? Yani yaptığımız faaliyetler, arttırdığımız karbon salınımları ve dolayısıyla ortaya çıkan global ısınma; tükettiğimiz kaynaklar, hayvan türleri vs. Gaia'yı öldürebilir mi yoksa Gaia her durumda feedback sistemleri ile ayakta kalır mı?

Peki insanlığın şu bahsedeceğim potansiyeli var mıdır: Gaia'yı çözerek, nasıl canlı yaşamın cansız bir gezegende mümkün hale gelebildiğini çözerek sistemimizdeki diğer gezegenlerde ileride (100 yıl sonra, 1000 yıl sonra vs.) habitatlar oluşturabilir miyiz? Bu habitatlarda ortaya çıkan bitkilerin, hayvanların vb. genleri ile oynayarak akıllı canlılar türetebilir miyiz? Böylelikle kendi güneş sistemimizden başka sistemlere seyahat etmeyi geliştirecek kadar uzun süre kâinatta var olmayı sürdürüp önce galaksimizi, ardından komşu galaksileri, en nihayetinde tüm evrendeki galaksileri hayatla dolduracak gibi bir ufka ilerleyebilir miyiz?

13.72 milyar yıl bize çok geliyor olabilir ama belki de bu sonsuz evren için henüz 1 dk. gibidir belki de bu süre... Kim bilir...

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 12-12-2014, 00:26
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

ereninthenature´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Dunyanin yasayan bir canli oldugu gun gibi ortadadir.

Hucrelerimiz de yasayan canlilardir. Biz insanlarda yasayan canlilariz.
1. Peki bu yaşayan canlı için bir bilinçten (ufak çapta da olsa) söz etmek mümkün müdür? Yoksa bir bitki tarzında bir canlı mıdır?

2. "As above so below" (Yukarıdaki neyse aşağıdaki de odur) söylemi sence mantıklı mıdır?

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 12-12-2014, 00:36
ereninthenature - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ereninthenature ereninthenature isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 May 2011
Bulunduğu yer: Uzay
Mesajlar: 1.588
Standart

Dialectics´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
1. Peki bu yaşayan canlı için bir bilinçten (ufak çapta da olsa) söz etmek mümkün müdür? Yoksa bir bitki tarzında bir canlı mıdır?
Bence bitki tarzinda bir canli oldugunu dusunmek cok daha mantikli gozukuyor eger gezegeni canli kabul edeceksek.


2. "As above so below" (Yukarıdaki neyse aşağıdaki de odur) söylemi sence mantıklı mıdır?
Bence mantiklidir cunku oyle gozukuyor bu sekilde gozlem veriyor.

Ben bir soru sorayim o zaman.

Simya kitaplarinda cizilen tapinaklarin/labaratuvarlarin kapisinda Latinca hep su yazi yazar: "Dormiens vigila", "While sleeping watch!", "Uyurken izle!".

Uyurken izlemenin bize ne gibi faydalari dokunurdu sizce? Ne demek istiyorlar simyacilar bu cumleyle?


Science is not only compatible with spirituality; it is a profound source of spirituality.
-Carl Sagan

All ideology is toxic because ideology is a kind of insult to the gift of human free thinking.
-Terence McKenna
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 12-12-2014, 00:42
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

ereninthenature´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bence bitki tarzinda bir canli oldugunu dusunmek cok daha mantikli gozukuyor eger gezegeni canli kabul edeceksek.


2. "As above so below" (Yukarıdaki neyse aşağıdaki de odur) söylemi sence mantıklı mıdır?
Bence mantiklidir cunku oyle gozukuyor bu sekilde gozlem veriyor.

Ben bir soru sorayim o zaman.

Simya kitaplarinda cizilen tapinaklarin/labaratuvarlarin kapisinda Latinca hep su yazi yazar: "Dormiens vigila", "While sleeping watch!", "Uyurken izle!".

Uyurken izlemenin bize ne gibi faydalari dokunurdu sizce? Ne demek istiyorlar simyacilar bu cumleyle?

Hayatı bir rüya gibi yorumluyor olabilirler mi?

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 12-12-2014, 00:51
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

AerA´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet aynen öyle. Gaia Hipotezine göre de herşey yaşam için var. Herşeyin yaşam için bir amacı olduğu söyleniyor v.b.

Oysaki herşeyle beraber bir yaşam var.

Bu bağlamda benim Gaia düşüncem -ki ben ona kısaca Tabiat Ana- diyorum çok daha anlamlı. Yağmurun bir amacı yok, yağmurla beraber bir yaşam var.

Ormanı koru, ağacı sev, sincabı öp
Evet her şeyler, beraber bir yaşam, ortam yoksa zaten yaşamda olmaz . Madde/hareket/ilişki. Koca bir küme ve alt kümeler... Ve her şey birbiriyle ilişki halinde... öyle ya da böyle..
Su var, un var, şeker var, ısı da varsa helvayı da ye, ama Zeus gecinden versin cinsinden değil, tadımlık olandan ye(şimdilik)
Bir de sincap gönder öpmeye.
Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. bizi sorarsan iç güveyinden hallice ...... hala oğluda iyiler selamları var ........... dedenin de selamı var ......... dayı oğlun askerden geldi....

Yoksa, yoksa ulannnn bu yazıyı yazdığım için mi sen varsın? Belkide, iyi de sincap ne için öpülmek için mi, ya tam tersi ise, ben sincabı öpmek için isem, allam kör et beni, şükürler olsun allam, kör oldum

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 12-12-2014, 01:09
ereninthenature - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ereninthenature ereninthenature isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 May 2011
Bulunduğu yer: Uzay
Mesajlar: 1.588
Standart

Dialectics´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayatı bir rüya gibi yorumluyor olabilirler mi?
Aynen bence de oyle. Ikinci sorum ise simyacilarin hayalini kurdugu hersey asagi yukari dogru cikti.

Altin uretmek, altina donusturmek. Ucmak. Felsefe tasini bulmak.

Simyacilarin metallerin toprakta kendiliginden turedigini dusunuyorlardi bu da dunyada degil ama yildizlarin cekirdeginde gerceklesen ayri bir reaksiyondur.

Simdi simyacilar genellikle telepati tribi atiyorlar. Telepati hakkindaki gorusleriniz nedir? Sizce sadece ses ve sembollerle mi iletisim kurmaya devam edicez sonsuza kadar yoksa daha genis bantli bir iletisime mi gecicez ilerde?

Science is not only compatible with spirituality; it is a profound source of spirituality.
-Carl Sagan

All ideology is toxic because ideology is a kind of insult to the gift of human free thinking.
-Terence McKenna
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Gaia: 'Bir milyar yıldızı gözleyecek' uydu fırlatıldı Natürelist Fizik 2 20-12-2013 17:45
Evrim Kuramı ve Yaratılış kilimanjaro Evrim 47 16-10-2011 03:14
Evrim Kuramı'nın bilimsel statüsü endulus Evrim 0 07-03-2011 15:47
Genel Görelilik Kuramı frodo Fizik 5 22-07-2010 21:41
Rölativite kuramı... dolfen Fizik 27 26-08-2007 21:26

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:20 .