Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #91  
Alt 14-09-2009, 19:25
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

Bugün Diyarbakır'da basına dagıtılan bildiri :


BASINA VE KAMUOYUNA



Bir süre önce (21 Ağustos 2009), Tarım Bakanı Mehdi Eker, hükümetinin “Kürt Açılımı” çerçevesinde ilk adım olarak, tarihte ve hafızalarda Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi olarak bilinen, işkenceleri, vahşeti ve zulmüyle İngiliz The Times gazetesinin bile “Dünyanın En Kötü 10 Cezaevi” arasında sıraladığı -ki bize göre birincisi olan- Diyarbakır Zindanının yıkılıp yerine okul ve spor kompleksi yapılacağını açıkladı.



Bu açıklama belki içinde iyi niyetli bir yaklaşım barındırsa bile özünde, tamamen geleneksel ve sorunların halı altına süpürülmesi anlayışı ve unutma-unutturma kültürünün bir parçası olduğu görüşündeyiz.



Sanılır ki, bu cezaevi yıkılıp yerine okul yapılırsa, o cezaevinde yaşayanlar kendilerine yapılan vahşeti, işkenceleri, zulmü, baskıyı, dayağı, falakayı, 5’e 10 kalasları, copları, coplarla bazı tutuklulara yapılan tecavüzleri, insanları daha fazla aşağılamak için kimilerine zorla yedirilen fareleri, pislikleri, en insani ihtiyaçları (yemek, uyumak, sigara, ziyaret) bile işkence aracı olarak kullanan mantığını; “eğitim” adı altında yapılanları; “yürüyüş kararı” ile saydırılan “Her Türk Asker Doğar”, “Ne Mutlu Türküm Diyene”leri; okuma yazması olmayanlara bile zorla ezberlettirilen 50’den fazla ırkçı marşları; ırkçı slogan ve resimleri; velhasıl bir bütün olarak insanlık dışı cezaevini ve o cezaevinde dayakla, coplarla, kalaslarla öldürülen yaşlı genç onlarca insanımızı, canlarımızı unutmamız mümkün mü?



Bu işkenceler ve vahşet dursun diye bedenlerini ateşe verenleri, işkenceyi protesto etmek için kendini asanları, bu zulüm çarkı daha fazla devam etmesin diye, bu vahşet son bulsun diye genç yaşta ölüme meydan okuyarak ölüm orucu sonucu ölenleri, sakat kalanları, delirenleri unutmamız mümkün mü?



Eğer tarihi hafızalardan unutturarak silmek amaçlanıyorsa bunun büyük bir yanılgı olduğunu söyleyebiliriz. Toplumlar tarihleriyle ancak yüzleşerek; korkuları, acıları ve utançlarıyla hesaplaşarak barışabilir. Marifet, bunca şeye tanık olmuş, onlarca insana mezar olmuş, bir döneme damgasını vurmuş bir cezaevini yıkarak unutturmak değil; marifet bir daha tekrarlanmamasını sağlamak için aksine koruyarak hatırlatmaktır.



Eğer devlet, bu politikasından vazgeçecekse, eğer yeni açılımlar yapmak istiyorsa bunu olmamış gibi varsayarak değil, aksine insanların yaşadıklarına saygı gösteren, onların taleplerine uygun davranmalıdır. O zaman açılımların bir anlamı olur. Dünyada geçmişiyle hesaplaşanlar bu sorunu böyle hallediyor. Almanlar Nazi Kamplarını, Macarlar Terör Evini ziyarete açarak yaralarını sağaltıyor.



Bizler de geçmişimizle, tarihsel mekânları, tarihi belgeleri yok ederek değil, onları koruyarak, bir daha tekrarlanmaması için koruyarak insanlığın hizmetine sokabiliriz.



Bu amaçla: Sırf birilerinden intikam almak için değil, toplumsal adalet ve barışın sağlanması için, İşkence ve vahşete maruz kalmış, işkence görmüş, yaralanmış, sakatlanmış, ağır travmalar yaşamışların, işkence sonucu ölenlerin anısına saygı için, Orada yaşananların bir daha tekrarlanmaması için,“Kürt Açılımı” için,“Demokrasi Açılımı” için,



Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi fiziki yapısıyla “Demokrasi ve İnsan Hakları Müzesi” ne dönüştürülmesi gerekir.

Kamuoyunu bu insani talep doğrultusunda duyarlılığa davet ediyoruz.

Bu talebimizin yerine getirilmesi dileğiyle…



Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Tutuklularından
Nuri Sınır, Haluk Yıldızhan, Cabir Yolbaş, Erdem Gencan, Hasan Dağtekin, M. Can Azbay, İsfendiyar Eyüboğlu, Recep Maraşlı, Mesut Baştürk, Nezir Çetin, Faruk Altun

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #92  
Alt 07-11-2009, 12:52
adanalioglu adanalioglu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Aug 2009
Mesajlar: 24
Standart

bunlar gerçekten doğrumu ? yoksa bol keseden abartmamı. buna hiç bir canın normal kalacağına inanılırmı.
Alıntı ile Cevapla
  #93  
Alt 07-11-2009, 14:02
güneşinzaptıyakın güneşinzaptıyakın isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 30 Aug 2009
Mesajlar: 2.219
Standart

Burada anlatılanlar, yaşananların sadece bir kısmıdır.
Alıntı ile Cevapla
  #94  
Alt 08-11-2009, 02:41
necip12 necip12 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Oct 2009
Mesajlar: 100
Standart

adanalioglu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
bunlar gerçekten doğrumu ? yoksa bol keseden abartmamı. buna hiç bir canın normal kalacağına inanılırmı.
Emin ol hepsi doğru eksiği var fazlası yok ama yine de benim aklım almıyor diyiyorsan eğer, farklı birçok kaynaktan araştırabilirsin
Eğer, sen nerden bliyorsun bunları diye bir soru aklına gelirse, onu da cevapliyim 23 yıl o, şehirde kaldım kudurmuş faşistlerin neler yaptığını yapabileceğini biliyorum
Alıntı ile Cevapla
  #95  
Alt 09-11-2009, 12:38
adanalioglu adanalioglu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Aug 2009
Mesajlar: 24
Standart

bunlar insanlıktan nasibini almamış hayvanlar o zaman. birinin bir köpeğe tekme vurduğunda içimiz sızlıyor onunda bir can taşıdığı acı çektiği aklımıza geliyor. peki bunları yapanlara ne demeli. yinede ben bir insanın bir insana bunları yapacağına inanasım gelmiyor. çünkü inanırsam insan olduğumdan utanırım

Konu adanalioglu tarafından (09-11-2009 Saat 12:49 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #96  
Alt 11-11-2009, 04:01
pervane - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pervane pervane isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Jun 2007
Mesajlar: 2.723
Standart

Bugün 12 eylül döneminde henüz dünyada olmayan bir yakınım ile birlikte Diyarbakır cezaevinde geçmişte yaşananları da konu alan diziyi izliyorduk.
Adı üzerinde dizi abartıyorlar abarttıkça diye bir yorum getirdi, gerçek değildir bu kadarı değilmi dedi tıpkı adanalioğlu gibi! bir nesil sonrasının bizlerden ne kadar şanslı olduğunu düşündüm. hem sevindim o dönemi yaşamdıkları için hem üzüldüm kötülüklerden bihaber olduklar ve insanın en son ineceği noktayı tahmin dahi edemedikleri için. Tarih unutmuyor..
Alıntı ile Cevapla
  #97  
Alt 11-11-2009, 22:27
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

BASINA VE KAMUOYUNA


Genelkurmay genel sekreteri tümgeneral Ferit Güler’in ”TSK ne uzun yıllar hizmet eden personele karşı tek taraflı akıldışı iddialar gündeme gelmektedir. Bu kapsamda bir dizi ile ilgili olarak medyada yer aldığı şekilde RTÜK tarafından bazı kararlar alındığı bilinmektedir. Yayın kuruluşlarının insanların kişilik haklarına özen göstermesi, o kişi ve ailelerini de düşünerek duyarlı bir yayıncılık yapması herkes gibi bizim de beklentimizdir” şeklinde haftalık bilgilendirme toplantısında bir açıklaması olmuştur.

Sayın General; kola içer misiniz kola… Hani uzun ince şişeleri var… Hatta biraz boğumlu… 30 yıl önce belki bizde içerdik… Ama otuz yıldır içmiyoruz… niye biliyor musunuz..” uzun yıllar hizmet eden personelleriniz” üzerine oturttuğu için..”herkes gibi bizimde beklentimiz” vardı .bu insanlık suçlarını işleyenler yargılanır diye ama olmadı… ve siz hala onları koruyorsunuz.. İşkence yapmak kadar işkencecileri korumak da suç dur. Siz bu suçu işlemeye devam ediyorsunuz..


Sayın General; Mamak’tan, Metris’ten, Diyarbakır’dan yükselen işkence çığlıkları hiç kulağınıza ulaşmadı mı? Duyma probleminiz mi var… Bu ülkenin geleceği ipotek altına alındı, zenginlikleri peşkeş çekildi, bilim adamları, aydınları, öğrencileri cezaevlerinde işkence hanelerde yok edildi… Bunları yapan Kenan Evren ve arkadaşları için herhangi bir soruşturma açtınız mı? Dünyanın en zengin on generali arasında bulunan Tahsin Şahinkaya için bu kadar zenginliği nasıl yaptı diye sordunuz mu…darbecileri korumayın.. darbe yapmak kadar darbecileri korumak da suç dur..siz bu suçu işlemeye devam ediyorsunuz..


Sayın General: Albay Raci Tetik’te sizin personeliniz.. Mamak’ta cezaevi müdürlüğü yaptı.. onun döneminde tabutluklardan, hücrelerden yükselen çığlıklar sevinç çığlıkları mıydı?. İlhan Erdost’un, Mustafa Yalçın’ın nasıl öldürüldüğünü biliyor mu sunuz… Albay Raci Tetik ve Yüzbaşı Tuna Akut hakkında herhangi bir soruşturmanız kovuşturmanız var mı? Metris cezaevindeki işkencelerden sorumlu Binbaşı Adnan Özbey, Binbaşı Fehmi Koçhisarlıoğlu, Binbaşı Muzaffer Akbayır, yzb. Ömer Kavlak, üstgm. Yalçın Demirel hakkında bir soruşturmanız oldu mu? Ya da Diyarbakır cezaevindeki işkence ve ölümleri lütfedip araştırdınız mı..Tutuklulara insan dışkısı yedirmek, fare yedirmek ne kadar insani … Cop sokmanın tecavüz etmenin tarafımı olur… Tek taraflı akıldışı diyene kadar araştırma zahmetine girdiniz mi... Bütün bunların sorumlusu başta Orgeneral Kemal Yamak, cezaevi Komutanı Esat Oktay Yıldıran, Mevlüt başçavuş ve diğer personeller hakkında ne yaptınız.. kamuoyuyla paylaşırsanız bizde öğrenmiş olacağız..

Sayın General: 1981 Haziranında Gaziantep cezaevinde idam edilen Veysel Güney’in hala mezarını bulamadık… Cenazeyi ailesine teslim etmek için alan ve bilinmeyen bir yere gömen yüzbaşı Burhan Erdem de sizin personeliniz… Devletten hala maaş alıyor… Orduevlerinden faydalanıyor… Hala askeri lojmanlardan faydalanıyor… 28 yıldır oğlunun mezarını arayan bir annenin feryatları sizi hiç rahatsız etmiyor mu?.. Kardeşlerine, arkadaşlarına ziyaret edebilecekleri bir mezar taşını çok mu gördünüz… Yüzbaşı Burhan Erdem’i bulup mezar yerini ailesine açıklamayı düşünüyor musunuz…Yoksa, ”tek taraflı akıldışı iddialar’ söylemine devam mı edeceksiniz..


Sayın general: 12 Eylül darbecileri işledikleri suçlardan korunmak için Anayasaya geçici 15. maddeyi koydurdular… Nasıl geçici ise 29 yıldır hala geçmedi… Bu madde onların suçlarını örtmüyor ki…. Bunların hepsi uzun yıllar TSK ne hizmet etmişler. Halka ve demokrasiye karşı suç işlemişler… Ve yargılanmamışlar… Bunların yargılanmasını engellemek başta insanlık suçudur… Yaşananların milyonda birine dokunan bir televizyon dizisine gözdağı vermeniz, kaynağını ve gücünü 12 Eylül darbesinden alan RTÜK’ü yönlendirmeniz, basın ve yayın kuruluşlarını ince bir üslupla uyarmanız işlenen suçları yok edecek mi… Yoksa sizde mi bu suçları ve suçluları olumluyorsunuz… Peki, bizlerin ve ailelerimizin kişilik hakları yok mu?

Darbecileri korumayın… İşledikleri suçlardan dolayı yargı önüne çıksınlar… Herkes gibi bizimde beklentimiz budur…
10 Kasım 2009



DEVRİMCİ 78 LİLER FEDERASYONU

saygılarımla

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #98  
Alt 12-11-2009, 12:39
En el hak En el hak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 14 Jun 2009
Mesajlar: 417
Standart

dilaver´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
BASINA VE KAMUOYUNA


Genelkurmay genel sekreteri tümgeneral Ferit Güler’in ”TSK ne uzun yıllar hizmet eden personele karşı tek taraflı akıldışı iddialar gündeme gelmektedir. Bu kapsamda bir dizi ile ilgili olarak medyada yer aldığı şekilde RTÜK tarafından bazı kararlar alındığı bilinmektedir. Yayın kuruluşlarının insanların kişilik haklarına özen göstermesi, o kişi ve ailelerini de düşünerek duyarlı bir yayıncılık yapması herkes gibi bizim de beklentimizdir” şeklinde haftalık bilgilendirme toplantısında bir açıklaması olmuştur.

Sayın General; kola içer misiniz kola… Hani uzun ince şişeleri var… Hatta biraz boğumlu… 30 yıl önce belki bizde içerdik… Ama otuz yıldır içmiyoruz… niye biliyor musunuz..” uzun yıllar hizmet eden personelleriniz” üzerine oturttuğu için..”herkes gibi bizimde beklentimiz” vardı .bu insanlık suçlarını işleyenler yargılanır diye ama olmadı… ve siz hala onları koruyorsunuz.. İşkence yapmak kadar işkencecileri korumak da suç dur. Siz bu suçu işlemeye devam ediyorsunuz..


Sayın General; Mamak’tan, Metris’ten, Diyarbakır’dan yükselen işkence çığlıkları hiç kulağınıza ulaşmadı mı? Duyma probleminiz mi var… Bu ülkenin geleceği ipotek altına alındı, zenginlikleri peşkeş çekildi, bilim adamları, aydınları, öğrencileri cezaevlerinde işkence hanelerde yok edildi… Bunları yapan Kenan Evren ve arkadaşları için herhangi bir soruşturma açtınız mı? Dünyanın en zengin on generali arasında bulunan Tahsin Şahinkaya için bu kadar zenginliği nasıl yaptı diye sordunuz mu…darbecileri korumayın.. darbe yapmak kadar darbecileri korumak da suç dur..siz bu suçu işlemeye devam ediyorsunuz..


Sayın General: Albay Raci Tetik’te sizin personeliniz.. Mamak’ta cezaevi müdürlüğü yaptı.. onun döneminde tabutluklardan, hücrelerden yükselen çığlıklar sevinç çığlıkları mıydı?. İlhan Erdost’un, Mustafa Yalçın’ın nasıl öldürüldüğünü biliyor mu sunuz… Albay Raci Tetik ve Yüzbaşı Tuna Akut hakkında herhangi bir soruşturmanız kovuşturmanız var mı? Metris cezaevindeki işkencelerden sorumlu Binbaşı Adnan Özbey, Binbaşı Fehmi Koçhisarlıoğlu, Binbaşı Muzaffer Akbayır, yzb. Ömer Kavlak, üstgm. Yalçın Demirel hakkında bir soruşturmanız oldu mu? Ya da Diyarbakır cezaevindeki işkence ve ölümleri lütfedip araştırdınız mı..Tutuklulara insan dışkısı yedirmek, fare yedirmek ne kadar insani … Cop sokmanın tecavüz etmenin tarafımı olur… Tek taraflı akıldışı diyene kadar araştırma zahmetine girdiniz mi... Bütün bunların sorumlusu başta Orgeneral Kemal Yamak, cezaevi Komutanı Esat Oktay Yıldıran, Mevlüt başçavuş ve diğer personeller hakkında ne yaptınız.. kamuoyuyla paylaşırsanız bizde öğrenmiş olacağız..

Sayın General: 1981 Haziranında Gaziantep cezaevinde idam edilen Veysel Güney’in hala mezarını bulamadık… Cenazeyi ailesine teslim etmek için alan ve bilinmeyen bir yere gömen yüzbaşı Burhan Erdem de sizin personeliniz… Devletten hala maaş alıyor… Orduevlerinden faydalanıyor… Hala askeri lojmanlardan faydalanıyor… 28 yıldır oğlunun mezarını arayan bir annenin feryatları sizi hiç rahatsız etmiyor mu?.. Kardeşlerine, arkadaşlarına ziyaret edebilecekleri bir mezar taşını çok mu gördünüz… Yüzbaşı Burhan Erdem’i bulup mezar yerini ailesine açıklamayı düşünüyor musunuz…Yoksa, ”tek taraflı akıldışı iddialar’ söylemine devam mı edeceksiniz..


Sayın general: 12 Eylül darbecileri işledikleri suçlardan korunmak için Anayasaya geçici 15. maddeyi koydurdular… Nasıl geçici ise 29 yıldır hala geçmedi… Bu madde onların suçlarını örtmüyor ki…. Bunların hepsi uzun yıllar TSK ne hizmet etmişler. Halka ve demokrasiye karşı suç işlemişler… Ve yargılanmamışlar… Bunların yargılanmasını engellemek başta insanlık suçudur… Yaşananların milyonda birine dokunan bir televizyon dizisine gözdağı vermeniz, kaynağını ve gücünü 12 Eylül darbesinden alan RTÜK’ü yönlendirmeniz, basın ve yayın kuruluşlarını ince bir üslupla uyarmanız işlenen suçları yok edecek mi… Yoksa sizde mi bu suçları ve suçluları olumluyorsunuz… Peki, bizlerin ve ailelerimizin kişilik hakları yok mu?

Darbecileri korumayın… İşledikleri suçlardan dolayı yargı önüne çıksınlar… Herkes gibi bizimde beklentimiz budur…
10 Kasım 2009



DEVRİMCİ 78 LİLER FEDERASYONU

saygılarımla

Bu aşağılık yaratağın bana hatırlattığı tek şey,cehennemi yeryüzüne kurmuş ve oda bu cehennemin baş zebanisi olmuş olması

Bu insan musvetesinin adının geçtiği her ortamda midem bulanıyor ve benim aklıma dilime gelen her kelime insanlığın utanç duyduğu en aşağılıkadam olduğuyla alakalıdır . Lanet olsun o tanrıya ki böyle bir alçağı ana rahmine düşürmüş!

hala tüm bunların yalan olduğunu söyleyen faşistler iyi dinleyin...

Diyarbakır Cezaevi, The Times gazetesi tarafından 29 Nisan 2008'de 'Dünyanın en kötü 10 cezaevi' arasında gösterildi. Cezaevi'nin on binlerle ifade edilebilecek kadar mağduru var.

Bunlar arasında 16 mayıs 1982 tarihinde Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Eşref Anyık kendilerini yakarak hayatlarına son verirken,

Mazlum Doğan, Kemal Pir, Bedii Tan, Necmettin Büyükkaya, Remzi Aytürk gibi isimler ya kendini astı, ya açlık grevinde öldü ya da tekme ve yumruklarla öldürüldü.

Esat oktay Yıldıran 22 Ekim 1988 tarihinde, İstanbul Kısıklı'da bir belediye otobüsünün içinde, kafasına sıkılan üç kurşunla öldürüldü. Tetiği çeken kişi tetiği çekmeden önce Yıldıran'a, cezaevindeki işkence mağdurlarından olan ve ölüm orucunda yaşamını yitiren, "Laz Kemal" olarak bilinen Kemal Pir'in selamları olduğunu söyledi.

dilaver abim,
bilmem hatırlarmısın, abdurahman sevgat
namı diğer keşe
komşumdur kendisi
bazen yanıma gelip çayımı içer,ve o kötü anıları istemeyerekte olsa benim ısrarımla paylaşır ve anlatır,


.................................................. ....................................

Mende sığar iki cihân, men bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân menem, kevn ü mekâna sığmazam

Cân ile hem cehân menem, dehr ile hem zemân menem
Gör bu latifeyi ki men, dehr ü zemâna sığmazam


En'el - Hak

Alıntı ile Cevapla
  #99  
Alt 12-11-2009, 14:04
dogruluk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dogruluk dogruluk isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Aug 2009
Mesajlar: 286
Red face

adanalioglu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
bunlar gerçekten doğrumu ? yoksa bol keseden abartmamı. buna hiç bir canın normal kalacağına inanılırmı.
bunlar sadece yaşananın sadece küçük bir göztergesi show da bu kalp seni unutur mu diye bir dizi var. gerçek olaylardan kurgulanarak yayınlanıyo diyarbakır ve benzeri olayları anlamak için güzel bir çalışma
Alıntı ile Cevapla
  #100  
Alt 18-03-2010, 01:35
GÖK.BÖRÜ GÖK.BÖRÜ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 11 Feb 2010
Bulunduğu yer: TÜRKELİ
Mesajlar: 83
Standart

Bunlar uydurma.Fakat böyle giderse gerçeğe dönüşecek.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:03 .