Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 18-04-2010, 05:16
ankyra ankyra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Mar 2010
Mesajlar: 90
Standart

Sorun şu ki haklı olsa...yani son iki Ayet aslında Hadis olsa dahi kimse imanından birşey kaybetmez...Lakin Ateistlerin "yumuşak karın" olarak gördüğü, Kuranın korunmuşluğu tehlikeye girer korkusu hakim...
Sanırım Sevgili frodonun da konuya ilgisi bu yönden
Ancak bir Sunni savıdır...Kuranın bir harfinin dahi değişmemiş olduğu bana göre bir safsatdan ibaret...
Allahın onu koruması vahyin inişi ile ilgili bir Metafizik olaydır..
.
sevgili ululebsar ben yanlıs hatırlamıyorsam kuran allah tarafından korunacağına değişmeyeceğine dair ayetlerı de yok saymıs oluyor edip bey.
eğer bu korunma olmadı değiştirildi dersek o zaman ısın ıcınden nasıl cıkmayı dusunuyorsunuz o zaman zına ile ilgili ayetlerde değiştirilmiştir alkolle ilgili ayetlerde değiştirilmiştir dendığı zaman nasıl bır acıklama getırılebılecek? kuranda hangı ayetın değişmedığıne hangısının değştiğine kım karar verecek?herkez beğendığı ayetı alıp begenmedığıne değişti derse yada bugun gecerlı kabul edılen ayetler 100 yıl sonra yasayacak ınsanlar tarafından gecersız sayılırsa islam dınının ne kadar guvenılırlığı kalır ınsanlar ıcınde??
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 18-04-2010, 11:00
insan_olmak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
insan_olmak insan_olmak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Mar 2010
Mesajlar: 1.055
Standart

her zamanki gibi temel mantık kurallarını önereceğim.felsefeye giriş gibi kitaplar okumanızı önermeteyim sayın kim

saygılar.

Konu Nova tarafından (25-09-2010 Saat 02:34 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 19-04-2010, 10:49
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

UlulEbsar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Saygıdeğer frodo,

Yine güzel bir konuya temas etmişsiniz...

Edip Yüksel çok kaliteli bir çevirmendir.Kendisinin ilginç bir hayat hikayesi vardır.

Aslında birçok Doğulunun hayali olan,Şeyh ve Aşiret reisinin oğlu olarak dünyaya geldi...

Dileseydi şu anda bir Tarikatın başına geçebilir ömrünü diğer "Beyinsizler" gibi geçirebilirdi...

Ama o zor olanı seçti...O Ailesini,aileside onu reddetti..Okudu...Rejimle ve hakim Güçlerle(Sunnizm) çatışmayı göze aldı...

Şuan Amerikada...Açıkcası halkımız haklı olarak Amerikadan yayın yapanlara kuşku ile bakmakta...
O kunuda bir yorum yapamam...ancak ben kişinin Bilgi Seviyesine bakarım...

Arabcası birçeok Arab Akademisyenden daha iyidir.

"19 mucizesi"ne gelecek olursak;
Onun elbette derin bir anlamı vardır...Ancak Kurandan bir takım rakamlar çıkarıp,Matematiksel dayanaklara sarılmak beni m tasvip edeceğim bir konu değil...
Özellikle taraftarları bu "SAçma" Ebced hesapları ile kendi çaplarında imanlarını sağlamlaştırıyorlar...

TEVBE Suresinin soniki Ayeti onların Ebced hesabını bosmaktadır...
O iki ayet olmasa 19 lu koruma sistemi tutarlı görünecekMİŞ...

Sorun şu ki haklı olsa...yani son iki Ayet aslında Hadis olsa dahi kimse imanından birşey kaybetmez...Lakin Ateistlerin "yumuşak karın" olarak gördüğü, Kuranın korunmuşluğu tehlikeye girer korkusu hakim...
Sanırım Sevgili frodonun da konuya ilgisi bu yönden
Ancak bir Sunni savıdır...Kuranın bir harfinin dahi değişmemiş olduğu bana göre bir safsatdan ibaret...
Allahın onu koruması vahyin inişi ile ilgili bir Metafizik olaydır...
Önünde ve arkasında koruyucularının olması tıpkı internette Download edilen 1111000101100lardan oluşan paketlerde ki "Header"lar gibidir...
Bu ayrı bir uzmanlık alanının konusu...
Aslolan Kuranı koruma görevinin İMANLILARA verilmiş olmasıdır...Görev İnsanındır ve ağır bir sorumluluktur...
Emevilerden kurana binlerce Elif boca etmekle övünenler vardır...
Ben Asım kıraatı üzerine ve Taşkent nushası ile ilgili kapsamlı çalışmalar yapmıştım...
Büyük farklar göremedim...
Zaten beni ilgilendiren tek tek Ayetler değil, Kuranın özü...
Sinsi planlar kuranda harfler ve Ayetlerden ziyade,Kurana "Hadis" yoluyla ve "nuzul sebebi" yalanları ile sokulmuştur...
Namaz,Abdest ve Zekat gibi temel direklerde anlam kayması yoluna gidimiştir.
Özellikle 1/40 zekat uygulaması gibi EKONOMİK meseleler üzerinden iz sürmek gerektiğini düşünüyorum...
Zira olay MAL sahibleri ile Ezilenler arasında ki bir mücadeleden ibaret...
Dikkat ederseniz Tarihte tüm nedenlerin arkasında Mal-mülk kavgası vardır...

Saygılarımla...
sayın ululelbab

kuran zaten bizzat allah tarafından değiştirilip durmamış mı.
korunma bunun neresinde.
nasih-mensuh denen tuhaflık nedir ya.
allahın evrimi mi, yoksa muhammedin koşullar gereği fikir değiştirmesi mi.
hadi nasih-mensuhu da geçelim.
ne de olsa ayetlerin hükmünü nesh edip yerine başka hüküm koyan yine allah.
ama kuranda var olan bir hüküm hadisle/sünnetle nesh edilebilirmi.
mesela nisa 25 kim tarafından ve nasıl nesh edilmiş.
hani allahın sünnetinde değişiklik bulamazdık.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 19-04-2010, 10:59
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

sayın ululelbab
tarihte tüm nedenlerin arkasında mal-mülk kavgası vardır tespitinize katılmamak mümkün değil.
teknolojinin sonucu olarak gelinen süreç sanayi tipi üretim biçimini geçerli kılıyor.hatta sanayi toplumunun gittikçe bilgi toplumuna evrildiğini görüyoruz.
bu gün için bu üretim biçiminde sömürü doğrudan kapitalizm ile yürütülüyor.
müslümanlar ise kapitalizme yakın ancak sosyalizme uzak duruyor.
bu duruş kitaplarının ve dinlerinin bir sonucumudur.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 19-04-2010, 23:31
UlulElbab UlulElbab isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Dec 2009
Bulunduğu yer: Micronesia
Mesajlar: 1.406
Standart

anarchist´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
sayın ululelbab

kuran zaten bizzat allah tarafından değiştirilip durmamış mı.
korunma bunun neresinde.
nasih-mensuh denen tuhaflık nedir ya.
allahın evrimi mi, yoksa muhammedin koşullar gereği fikir değiştirmesi mi.
hadi nasih-mensuhu da geçelim.
ne de olsa ayetlerin hükmünü nesh edip yerine başka hüküm koyan yine allah.
ama kuranda var olan bir hüküm hadisle/sünnetle nesh edilebilirmi.
mesela nisa 25 kim tarafından ve nasıl nesh edilmiş.
hani allahın sünnetinde değişiklik bulamazdık.
Saygıdeğer Anarchist,

Burada güzel bir noktaya değinmişsiniz...Biraz geç gördüm kusuruma bakmayınız.
Öncelikle Vahyin mahiyeti ve işleyişi nedir? Vahiy bir insanın üstbenliğine
ulaşması ve Safbilinç haline geçmesi anlamına gelir.
İkincisi Kuranda konuşan-LAR kimlerdir?
Bu soruyu sormalıyız...Çünkü bizZatAllahın konuştuğu Ayetler olduğu gibi
Meleği Ala dediğimiz Konsey Muhammede hitab ediyor.
Sünnetullah ise Tabiat yasalarıdır...
Nesih-mansuh meselesi ise Allahlık taslayan Alimlerin uydurmasından başka birşey değildir.Hadislerin Ayetleri neshettiği bir şarlatanlıktan başka birşey değildir.

Nisa 25 de eymanu-kum kelimesi çok önemlidir.
Bu kelimeyi Cariye diye çevirenler YALANCIDIR.

Nisa-25
Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyenler, inanmış yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları ile evlensinler. İnancınızı en iyi bilen ALLAH'tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir

Eymanukum aslında YEMİNLİ veya Sağ Elinin altındakiler anlamında hem Yetimler hemde düşkünler ve zayıflar için kullanılmıştır.
Ard niyetli Arablar ise onu Cariyeler olarak yüzyıllardır kullanmaktadırlar.
anarchist´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
sayın ululelbab
tarihte tüm nedenlerin arkasında mal-mülk kavgası vardır tespitinize katılmamak mümkün değil.
teknolojinin sonucu olarak gelinen süreç sanayi tipi üretim biçimini geçerli kılıyor.hatta sanayi toplumunun gittikçe bilgi toplumuna evrildiğini görüyoruz.
bu gün için bu üretim biçiminde sömürü doğrudan kapitalizm ile yürütülüyor.
müslümanlar ise kapitalizme yakın ancak sosyalizme uzak duruyor.
bu duruş kitaplarının ve dinlerinin bir sonucumudur.
Sevgili Anarchist,
Din kapitalizme yakın değildir.Daha çok uygulayıcılarının Nefsinin hareketleridir bunlar.
Gerçek Din zaten çoğul değildir.
Ben klasik Teist anlamda bir tek İslam vardır demiyorum.
Ama Ed-DİN TEK dir.Din bir Sistemdir...ve Musaya da ,İsaya da Muhammede de aynı Sistemi Ayakta tutmaları emredilmiştir.
Tevratın Tanrısı,Kuranın Allahı gibi birşey sözkonusu dahi değildir.
O kulak kesen Tanrı ile Sevgi dolu Rab aynı ama aktaran İnsanın Aynası Tozlu.Bu derin bir konu ...
Ama Gerçek İslamın Sosyalizme ne kadar yakın olduğunu Prof.İhsan Eliaçık
abimden okuyacağın makalelerde göreceksin.
Özellikle Ebu ZERR neden Osmanı terketti bir Araştırman lazım.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 20-04-2010, 00:06
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

sevgili ululelbab
ihsan eliaçık çizgisi hakkında bilgim var.
zaten sorun da burda.
i.alıaçık sosyal adalete vurgu yapıyor.
ama kapitalizm çözümlemesi yok.
yani, kapitalist sömürünün mekanizmalarını açıkça dile getiremiyor, çünkü marksist olarak yaftalanmaktan korkuyor ya da belki de bilmiyor.
ama buna rağmen azınlığın görüşünü yansıtıyor.
azınlık olmasına yani islamın sol bir sesi olmasına rağmen yine de kapitalizmi çözümlemekten uzak.
yani islamın solu bile sosyalizmden uzakken bütününün, genelinin kapitalizmden yana tavır alması da doğal.
ben materyalist olabilirim.felsefem idealizme zıt.ancak müslümanlar emekten yana tavır koysaydı onlarla birlikte olabilirdim.
ama sermayeden yanalar.eliaçık bile uç bir örnek gibi durmasına rağmen sosyalizmle kapitalizmin ortasında ancak durabiliyor.sosyalizme olan yakınlığı kapitalizme olan uzaklığına eşit.
oysa bunun nesnel bir düalite olduğunu ve üretim araçları üzerindeki mülkiyet topluma devredilmeden sömürünün kalkmayacağını görmeliydi.sömürünün karşıtı zekat müessesi değildir.
emekçiler kimseden sadaka istemiyor.haklarını istiyor.
ikisinin farkını anlayabileceğinize inancım tam olduğu için bunu vurguladım.

gelelim ebu zere
ebu zeri ben ali şeriatiden öğrendim.
ama o her nasılsa öyle bir adamdır işte.
islama değil sadece kendisine örnek bir adam.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 20-04-2010, 00:32
UlulElbab UlulElbab isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Dec 2009
Bulunduğu yer: Micronesia
Mesajlar: 1.406
Standart

Değerli Anarchist,

İslamın uygulaması benim için Hicret-Harre olayları arasındaki süre zarfında geçerlidir.
Ondan sonrası Karşı Devrim uygulamalarıdır.
Karşı devrimi yapanlar ve tüm kavramları temelinden kaydıran kimlerdir?
Bunlar Mekke döneminin Kapitalistleridir.
Ümeyyeoğulları başta dönemin Zenginleridir.

Dikkat ederseniz bütün mesele Mal paylaşımıdır.
İlk savaş Bedir savaşı ama o da Kervan nedeni ile çıkmıştır.
Neden peygamberlerin etrafında ki ilk halka hep Fakirler,ezilmişler ve kölelerden oluşur? Neden zenginler ilk "inanırları" küçümseler?
Din sınıflara karşıdır da o yüzden...
Burada hangi Din? sorusu gündeme geliyor..

Din,arabcası Ed-Din..bir Sistemdir.
Bu sisteme göre Ademden itibaren yeni bir İnsan prototipi dünyaya gelmiştir.
Yani daha önceki "kan döken" model evrimini tamamlamış ve yeni üst model ve Eşi artık Dünyaya hakim olacaktır.
Bu yeni tip insana bazı yeni özellikler verilmiştir ve "dünyada cenneti kurmak" ile görevlendirilmiştir.Eğer kendisinden önceki versiyonun hatalarını tekrarlarsa hayatının cehenneme döneceği bildirilmiştir.
Sülbüne işlenmiş yani Genetik kodlaması yapılmıştır.

Din bir öğretiler bütünüdür.Amacı insanı Kemale erdirmektir.
Kemale eren insan Tanrı ile bütünleşecektir.Bitinleşmede kasıt, iki eksik parçanın birleşmesi değildir.
İnsanın kaynağına dönmesidir.
Kemale ermesi için belli bir Disiplin gerekmektedir...İnsan farklı Bilinç boyutlarına ulaşarak ancak kemale erer.
İşte Din bu Bilinç boyutları için gerekli Piramidin tabanını oluşturur.
Yani Din ile insan grupları/kitleleri bir temel teşkil eder.
Evet Din büyük kitleleri kontrol amaçlıdır ama bu iyi yöndedir.Yani Kan dökmemek,Hak çiğnemek v.s. temel amacdır.
Ne zaman ki bu etkili ve güçlü "Alet" , kötü niyetlilerin eline geçti,
işte o zaman tam anlamı ile felaket oldu,kan döküldü..Din savaşları yapıldı..
İşte bunların arkasında MAL ve MÜLK Hırsı vardı.
Dini kullananın amacı herzaman Mal ve Mülk sahibi olmak vardır.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 20-04-2010, 00:45
UlulElbab UlulElbab isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Dec 2009
Bulunduğu yer: Micronesia
Mesajlar: 1.406
Standart

anarchist´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
oysa bunun nesnel bir düalite olduğunu ve üretim araçları üzerindeki mülkiyet topluma devredilmeden sömürünün kalkmayacağını görmeliydi.sömürünün karşıtı zekat müessesi değildir.
emekçiler kimseden sadaka istemiyor.haklarını istiyor.
ikisinin farkını anlayabileceğinize inancım tam olduğu için bunu vurguladım.

gelelim ebu zere
ebu zeri ben ali şeriatiden öğrendim.
ama o her nasılsa öyle bir adamdır işte.
islama değil sadece kendisine örnek bir adam.
sevgili Anarchist,

İşte birçok Tanrı tanımaz gibi sende Sünni geçmiş bilgin ile Kuranı yorumluyorsun;

Ekiymüs Salat ve Atuz Zekat ifadesi çarpıtılmıştır.
Neden Allah korumadı diye gelecek olan sorunu daha sonra cevaplayacağım.
Bundan önce Gerçek Salat ve Zekatı kısaca açıklayalım;
Salat için ayrı başlık açılmış o nedenle onu orada anlatıyorum...
Ancak senin sunnilerden daha iyi anladığın gibi sadece Rabbe yönelme olmadığını bilmeni isterim.O iyilği ayakta tutmaktır.Yani Aktif dir..Bir eylem,faaliyettir.
Asıl ZEKAT tamamen farklıdır.
ZEKAT ..ve TEZEKKUR ve TEZKİYE aynı kökten gelir ve ARINMA ,Temizlenme anlamı taşır.
Bu hem maddi hemde manevi arınmadır.
Kesinlikle 1/40 gibi bir Hüküm yoktur.
Bu Sünni anlayışın bir Yalanıdır.
Ayrıca dikkatimi çekti; SADAKA bugün anladığımız manada verilen 3-5 kuruş değildir!!!
Sadaka çok önemli bir mali yükümlülüktür.
Sadaka ..Sıdk kökünden gelir ve DOĞRULAMA / Tasdik etmek demektir.
Yani Rabbin emrini tasdik etmeli ve sürekli vermeliyiz..Kime? İhtiyac sahiblerine...İnfak ise yine malını diğer insanlarla EŞİTLENENE KADAR vermektir.
Şimdikimse infaktan söz etmiyor..Sadaka ise dilencilere verilen 3-5 kuruş olmuş...
Zekat ise tam bir aldatmaca.Bilinciz bir Guruh...
Fabeika sahibi dindarlar ,Asgari ucrete talim eden Halk...
Asgari ucret veren işveren bana göre Müslüman değildir.
Derhal Köle azad etmeldir. Onlara %50 hissesini vermelidir fabrikanın.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 20-04-2010, 00:52
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

Sevgili UlulEbsar eğer "eymanu-kum" 'hem Yetimler hemde düşkünler ve zayıflar' ı işaret ediyorsa Nisa 25'i nasıl anlayacağız ?

Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyenler, inanmış yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları ile evlensinler. İnancınızı en iyi bilen ALLAH'tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir

Yani bu yetimler, düşkünler ve zayıflar özgür değiller mi ? E o zaman "sağ elin sahip oldukları" nı cariye olarak çevirenler niye hata yapmışlar ki ?

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 20-04-2010, 01:05
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

UlulEbsar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Nisa 25 de eymanu-kum kelimesi çok önemlidir.
Bu kelimeyi Cariye diye çevirenler YALANCIDIR.

Nisa-25
Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyenler, inanmış yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları ile evlensinler. İnancınızı en iyi bilen ALLAH'tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir

Eymanukum aslında YEMİNLİ veya Sağ Elinin altındakiler anlamında hem Yetimler hemde düşkünler ve zayıflar için kullanılmıştır.
Ard niyetli Arablar ise onu Cariyeler olarak yüzyıllardır kullanmaktadırlar.
sevgili Ulul,

Sizin söylediğiniz doğruysa, şu ayetlerde geçenleri nasıl açıklayacağız?

Ahzab/50:
Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık.

Ahzab/52:
Bundan sonra, güzellikleri hoşuna gitse bile başka kadınlarla evlenmek, eşlerini boşayıp başka eşler almak sana helâl değildir. Ancak sahip olduğun cariyeler başka. Şüphesiz Allah, her şeyi gözetleyendir.

Nur/58:
Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.


Mearic/30:
Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.


Eğer ''yalancı Arapların'' cariye olarak çevirdiği sözcükler aslında yetimler anlamına geliyorsa, demek ki Kuran erkeklere kendi himayelerinde bulunan yetimlerle cinsel ilişkiye izim vermiş.



saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
“Yahudiler Müslümandı” — Edip Yüksel İle Bir Söyleşi... istavrit İslam 6 15-12-2017 14:18
Edip Yüksel : Sahte Ayetler jayjay İslam 24 25-06-2017 10:46
İslami Reform İçin MANİFESTO [Edip YÜKSEL] mehmetsalih İslam 3 21-05-2009 13:39
Ashab-ı kehf ve uydurulmuş mucizeler! ozgur_beyin İslam 9 24-06-2008 16:38
Tevbe edip kurtulabilirsiniz!!! ... SarapTanrisi İslam 38 04-09-2007 22:43

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:00 .