bilincimize yansıyan varlık/evren bir bütündür, tamdır yani rakamsal olarak
"1" dir..
ama biz insanoğlu olarak henüz bu evrenin/varlığın sınırlarını zamansal/mekansal/nitelik/nicelik olarak ortaya koyamadığımız için evren/varlık
"sonsuzdur" diyebiliyoruz..
bu
"sonsuz" dediğimiz evren/varlık
"1" dir..
peki bu evren/varlık hakkında insanoğlunun elinde
"bilgi/kanun/yasa" düzeyinde ne vardır?
sadece 5 duyumuza/bilincimize yansıyan yani bilimin sundukları vardır..
işte insanoğlu buna
"epistemoloji, epistemolojik gerçeklik" demiştir..
bu epistemeolojik gerçekliğin özelliği nedir?
*gözlemlenebilir
*sınanabilinir
*tekrarlanabilinir
*yani tüm dünya insanlığının hemfikir olduğu "evrensel onay"ı olan verilerdir..
işte bu evrensel onay almış verileri öğrenmiş insan
"bilen"dir, bu eylemin adı
"bilmek"tir..
peki bir verinin
"evrensel onay" almasının yani
"bilmek" eyleminin içinde ve farkında olan bir insanın
"önemi" nedir?
-insanoğlunun bu veri için hemfikir olması demektir,
-diğer bir ifadeyle birbirine düş-me-mesi, dalaş-ma-ması, insanca, kardeşçe, dostça yaşaması demektir..
peki bu yukarda saydığım
*gözlemlenebilir
*sınanabilinir
*tekrarlanabilinir
*yani tüm dünya insanlığının hemfikir olduğu "evrensel onay"ı olan verilerdir..
|
özellikleri taşımayan yani
*gözlemlene-me-yen
*sınana-ma-yan
*tekrarlana-ma-yan
*tüm dünya insanlığının hemfikir ol-ma-dığı yani "evrensel onaysız" verileri
öğrenmiş ve deklare eden insan nedir/kimdir?
"inanan"dır, bu eylemin adı da
"inanmak"tır..
peki bir verinin
"evrensel onaysız" olduğu halde insanoğlu tarafından inanılması yani inanmak eyleminin içinde olmasının
"önemi" nedir
-insanoğlunun bu veri için hemfikir olma-ma-sı demektir,
-
diğer bir ifadeyle birbirine düşmesi, dalaşması, insani olmayan düşmanca yaşaması demektir..
işte bilmek ve inanmak arasındaki farkın farkındalığı bu kadar önemlidir..
bilmek ve inanmak arasındaki farkın farkındalığa henüz ulaşamamış insanoğlu kendi türünün neslini kendi eliyle sonlandırmak için elinden geleni yaparken
bu farkındalığa önümüzdeki yüzyıllarda ulaşacak olan insanoğlu kendi türünün neslini kendi eliyle sonlandırma tehlikesini farkedip gerekeni yapacaktır..
aksi takdirde insanoğlu dediğimiz canlı türü de "nesli tükenmiş" sınıfına girmekten kurtulamaycaktır..
evren/varlık
"1" dir dedik..
elimizde sadece
"epistemolojik gerçeklik/bilgi/kanun/yasa" var dedik.. buna
"A" diyelim..
1-A=X tir..
yani evreni/varlığı bir bütün olarak ortaya koyabilmemiz(bilmek) için daha ulaşamamız gerekn
X kadar veri var demektir..
elimizdeki
A acaba bu
1 in yüzde kaçıdır?
yani
A/1= in değerini biliyor muyuz?
tabii ki hayır..
elimizdeki
A;
acaba bu
1 in
"% 999999999999999999999999" u mudur?
yoksa
"% 0,00000000000000000000000000000000000000000001" midir?
biliyor musunuz? bilmiyorsunuz değil mi...
peki insanoğlu bu gerçekle yaşayabilir mi?
-sahtebenlikte hayır..
bilincine yansıyan varlığı/evreni
"bildiğini zannetmek yanılgısı/inançlı" yaşamak zorundadır..
çünkü sahtebenlik/ego
"bilmiyorum" diyemez..
ne zaman ki bu sahtebenlikten/egodan kurtulur ancak o zaman bu derin uyku ve uyku mahmurluğundan uyanıp tam uyanıklığa/aydınlığa erişir ve bilincine yansıyan evreni/varlığı
"bilmediğinin" farkına varır..
evet
"1-A=X" dedik..
işte burdaki
"X" bilmediklerimizdir..
ama insanoğlu sahtebenlik/ego yüzünden bunu bilmediğini deklare edemediği için
"felsefe" dediği insanlık
"bilinçyetmezliği sendromu"nun etkisi altında, bildiğini zanneden insanların birbirileriyle anlamsız, kördöğüşü, insandan öte, insani olmayan bir tutum ve davranış içinde yaşamak zorundadır şimdilik..
bu bilinçyetmezliği sendromu bir insanlık hastalığıdır,
bu hastalığa yakalanmak ve kurtulmak insanoğlunu iradesinin dışında bir olgudur..
varoluşun kendi içdinamikleri içerisinde gelişen bir olaydır..
o yüzden insanoğlunun herhangibir suçu/kusuru/hatası olmadığı için sorumlu değildir, yargılanamaz, suçlanamaz..
yani insanoğlu şimdilik bu kaos içinde insani olmayan tutum ve davranış içinde olmak zorundadır, bu bir dayatmadır..
bu insanoğlunun şimdilik önüne geçemediği yazgısı, kaderidir..
gönlünüzü yüreğinizi hoş ve ferah tutun, yegane sahip olduğunuz yaşamın ölüm gelmeden önce kıymetini bilin ve ıskalamayın, sevgili dostlar..