Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #261  
Alt 19-12-2023, 19:13
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Büyük patlama tartışmaları anlamsızdır. Anlamsızdır çünkü büyük bir patlama var ve evren böyle doğmuş gelişmişse bile bu sadece; bir çocuğun, bir ağacın doğumu gelişimi gibi olan süreci açıklardı. Yine de başını bulamazdık, yine de bir temele alamazdık ve bu ilk diyemezdik ya da bunu varoluşsal köken olarak işaretleyemezdik. Bu bir evrenin doğuşunu açıklardı. Yani çok basitçe şuraya gelirdik. Tanrı varsa onu kim yarattı? Tanrının tanrısı mı var? Evren varsa o nerede doğdu? Evrenin evreni mi var?

Basitçe bir insanın doğuşunu ararız. Geriye doğru maymunlar, okyanus-deniz, evrenin varoluşu diye gidiyoruz. Bir ağacın kaynağını arasaydıkta aynını yapardık. Farketmiyor. Bir evren varsa bile onun nasıl olupta varolduğunu bulamayız .Bulamayız çünkü ilki/aslı varolmamıştır ve yoktur. Sonsuz bir varoluşun içinde kendi benzerinden doğmuştur. Bir ağaç bir ağaçtan doğar ve bir insan bir insandan doğar. Bir evren bir evrenden doğar/doğabilir, hiçlikten değil ya da evren olmayandan (antievrenden) değil. Evren evrenin çocuğudur.

Büyük patlama; "tek ve ilk evren", "varoluşun doğuşu", "varoluşun başlangıcı" gibi açıklamaları resmileştirme, tutarlı kılma ya da o aralığa sıkıştırılma dışında anlamlı, tutarlı ya da mantıklı olabilir.

Büyük patlama evrimin korunması için savunuluyor.
Evrim ise tanrı karşıtı başka güncel -kurumsal- açıklama olmadığı ya da üretilemediği için savunuluyor. Evrim tanrı düşüncesini kapatmanın kolay yolu ya da tek çözümü (anahtarı) olarak sunulduğunda ve bu düşünce ilk patlama kuramı denenle bağlandığında ilk patlamaya verilen eleştiri haliyle bu savunmayı düşürüyor.
Yani evrim ontoloji kavrayışında kişilerin sonradan tanrı yerine koyduğu tek kavram yegane açıklamadır. Bundan daha derin bir kavrayışa yönelme kişileri bocalatacaktır.

Ontoloji bizce basittir. Varoluş/varolma baştan başlayamaz ve sondan bitemez. Başlangıçsız ve ezeli olarak sonsuzdur. Gelecekte sonu olmayacağı gibi geçmişte başı yoktur. Yani bunun tersi varolma, başlar biter, yoktu doğdu gibi çelişik düşüncelere gebedir.

Yokluk dışında hiçlik adında bilinmez önermeye kalktılar. Bu da tutarsızdı çünkü varlık durgunsa devinmezdi. Devim başlayamaz ve ilk hareket bulunamaz.

Çözüm basittir. Evrim yıkılmalı değil genişletilmelidir.
Evrim bir kerelik değildir.
Evrimler, ç-evrimler.
Döngüsel vb sonsuz varoluş. Sonsuz evrende sonsuz evrim. Muhtemelen başlamalar bitmeler görünümünde sonsuz varoluş. Muhtemelen biz düşünürken bile binlerce evren doğuyor.

Kozmoloji ya da ontolojiyi bir buhran haline getirmeye ya da fazla kafa yormaya gerek yok, bunlar basit-açık sınamalardır.

Yoktan gelmediğimizde anlaştık değil mi?
O halde tekrar gözden geçirin .

Şu/şunlar mantıklı mı?
Durgun "bir" hiç bekliyordu ve evren doğurmayı -ve içinde evren doğurmayı-
Devimli ya da devimsiz madde sonsuzdu ve bekliyordu evren doğurmayı ya da devimi

Çelişmeyin.

Sorun tanrıylaysa; doğmamış ,başlamamış ya da baştan başlayarak varolmamış varoluş tanrıdan yoksundur ve bu açıklama karmaşık değil. Bilim kılığına nasıl getirileceği ise ilgililerin sorunu. Tanrı bu yolla bloke edilmeli.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #262  
Alt 29-02-2024, 13:50
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

-Bitmeyen- Özgür İrade Tartışmaları ve Kavramın Yerine Özerk/Otonom İrade Koyma Önermesi

Şimdi özgür irade var mı yok mu tartışmaları yapaydır

Bir kere özgür iradenin tanımı nedir?
Yani hangi koşulda özgür irade olacak ve vardır diyeceğiz. Bunu belirleyen kim?

İrade ve özgürlüğün tanımı yapılır iki kümenin kesişimi alınır.

Tüm bunları yapmazsak subjektivitenin subjektif olduğunu tartışır dururuz.

Şuradan başlayalım.
Bir kere özgürlük, özerklik serbesti gibi kavramları ele alalım ve inceleyelim

özgürlük

1.herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumu.

2.insanın, her türlü dış etkiden bağımsız olarak kendi istencine, kendi düşüncesine göre karar vermesi durumu.
özerklik

1.bir topluluğun, bir kuruluşun kendi kendini, oluşturduğu yasalara göre, özgürce yönetme hakkı ve durumu.

2.bir kişinin, bir topluluğun kendi uyacağı yasayı kendisinin koyması.
serbesti

serbestlik, özgürlük, erkinlik.
Özgür kavramının zıttı tutsak/köle. Tutsak irade mi var?

Hukukta bireysel vicdanı, bireysel özerkliği ,bireyin seçim kabiliyetini ve irade serbestisini kabul eder ve ortaya koyarız. Tersi durumda hukuk oluşturamazdık. İrade serbestisi zaten kabul görmüştür.

Şimdi özgür irade var mı yok mu tartışmaları yapaydır, kısırdır ya da hatalı veriliyor.
Neden ?

Hepimiz seçimler yapar kararlar veririz. Bunların kendimize ait olduğunu iddia ederiz. Diğerinden bağımsız oluşu iddia ederiz. Düşüncelerimizin ve kendiliğin biricik kendimize ait olduğunu iddia ederiz.

Bunlar bağımsız otonom özerkliğe vurgu yapar. Tersi durumda insanın özerk yapısını reddederiz. Yani mutlak bir determinizmden (determinizm çıkmazından) ya da başkasına devredilmiş, evrene ait, evrene yüklenmiş özerk otonom olmayan iradelerden ve bizim olmayan seçimlerden sözetmeliydik.

Özgür irade yok diyenler ne dediğini, demek istediğini, biliyor mu?

Örneğin
İstediğim herşeyi yapamıyorum (istediğim herşeyi olduramıyorum ben tanrı değilim), o halde özgür değilim o halde özgür irade yok. Diyorsan iyi bak. Tanrı mı olmalısın. Yani bu sana ispatlar mı özgür iradeyi.

Tüm bunun yerine birey otonomisi, özerklik, birey özerkliği ve özerk irade kavramını koymayı yeğlerim ve bunu önereceğim.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.

Konu "ictenlik" tarafından (29-02-2024 Saat 15:14 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #263  
Alt 02-03-2024, 19:52
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Yabancılaşma Kavramı Üzerine

Bir ev ya da sokak kedisi ya da köpeğini ele alalım. Kedi ve köpeklerin (kurtların/sırtlanların) dünyasına, doğaya, kedi ve köpek doğasına, doğadaki özgür yaşantıya, doğal avcı yeteneklere ve dürtülere yabancılaşmıştır.

İnsansal yabancılaşma kavramımı getiren ya da ortaya koyan da tam da buna benzer bir şeydir. Doğal uyumun bozulması ve yapay birlikler inşa edilmesi. İnsanın yabancılaşması tarım devrimi, kentlerin inşası, sosyal sınıfların varedilmesi ve insanın asıl evi olan dağadan/doğasından koparak ev-kentlere yerleşmesiyle başlıyor.

Aslında ilginç olan neredeyse hepimiz yabancıyız ya da yabancılaştık ve yabancılaşma üzerine yazanlarımız bile.

Doğal bir klanı olmayan, doğadan av toplayamayan, doğada hayatta kalma yetenekleri olmayan hepimiz aslında gerçekte insana yabancıyız

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #264  
Alt 09-03-2024, 12:07
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Mateyalizmden ne anlıyorum

Kuramcısının; tanrıyı kapatma, dini kovma, bunlara geçit vermeme ya da bunları tartışmaya açmaya bile geçit bırakmama adında verdiği savunma, ortaya koyduğu ideoloji ya da nesnelcilik/bilimsellik sığınmasıyla ürettiği dar ontolojik görüş çerçevesi ya da buhran ontolojisi

Yani Das Kapital'i yazdı, komünizmi önerdi, kendince dünyayı tanımladı ve politik bir görüş ve insanlığa bir yol/yön/çözüm önerdi ve bunun ontoloji ayaklarını ideolojik olarak çattı

Materyalizm nedir? Bir materyalist olmayan gözünden

Bilinç (ruh/tin) ve ide fikirlerinin susturulması, bunlara saldırılması, bunların değersizleştirilip küçümsenmesi
Eski pagan cadı avının bilinçci/idealist-özneci vb. adında sürdürülmesi
Özgür düşüncenin yasaklanması ya da susturulması ve ontolojik kalıbın öznel dar bir çıtaya alınması

Mateyalizmden ne anlıyorum

Din ya da ideoloji gibi
Tartışmanın da anlamsız olacağına inanıyorum. Tartışmacılar kuramcının kuramının yan ürünü olarka onu savunur/sahiplenir ve geçerli kılarlar, doğrular dururlardı ve hiç bir tartışma veremezdik.

Marks, üzerine kısa düşünce

Öncelikle Marks kişisini neredeyse hiç okumadım, neden? Maddeci materyalizm ontolojik olarak yanlış bir kurgu, betim ya da bağlantıdır ve bu kişinin biz de yetersiz bir düşünür olarak sınıflanmasına yol açar ve takibi bırakırdık, kişiyle ilgilenmez, ilgisiz kalırdık. Hepsi bu.

Marks'ı sever, zeki, sevecen bir adam olarak bulurum. Hepsi bu.

Düşünürden ziyade ideolog olarak görüyorum. Marks'ı anlıyorum. İyiniyetli.

Marks'ın maddeci materyalizmi bir ontoloji anlayışı ya da kuramı değildi. O bunu yaptı çünkü bu kolay/kestirme yoldan tanrı, din düşüncesini defetme/kapatma yoluydu. Ontolojiyle ilgilenmeliydi. Bunu ideolojik bağlantı olarak kullanmış görünüyor. Maddeci materyalizm ontolojik değil ideolojik bir yapı/taban/kurgu. İşe yaramadığı söylenemez ancak tüm insanları buluşturamaz/birleştiremez. Sonuçta maddeci materyalizmi herkes sıcak bulmayacak kucaklamayacak ya da herkesi kucaklayamazdı .Dinlerin defedilmesinin yolu çözümlemenin sürdürülmesi ve gerçeğin/aslının deşifresi. Gerçeği ortaya koyduğunda yalanı dağıtır/çözer.

Şöyle düşünüyorlar. Animizim. Ruh. Bunu gösteremeyiz. O halde açıkta bırakamayız. Buna saldırmadığımızda bu her türden hurafeye kapı açar. Bunu göremiyoruz, bunu ölçemeyiz. Bunları açıkta bırakırsak tanrı düşüncesi açıkta kalır, ona açık kapı bırakırız (dini kapatamayız) ve ona güçlü saldırmalıyız. Tüm hepsi bu.. Bu ideolojik bir harekat gibi.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #265  
Alt 09-03-2024, 16:09
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Materyalizmden ne anlıyorum 2

Felsefe öldürüldü, kapatıldı, linç edildi ya da susturuldu ya da bütünüyle ırzına geçildi.

Solcu, sosyalist dolayısıyla, özgürlükçü, ilerici, aydın özgür düşünceli vb. olma neredeyse bütünüyle felsefi ve ideolojik materyalizmle ilişkilendirildi. Bu hakim ideoloji haline geliverdi. Dolayısıyla tersi düşünceler küçümseniyor ya da ayırlıkçı -birimsel- kalıyor. Örneğin materyalizm gibi örgütlü gücü yok.

Bunun bir öncesi ve gerisinde bilim ideolojisi var ya da bilimsel düşünce denen var. Bu da büyük oranda evrimci ontoloji ateizm vb ile birleştirildi ve harmanlandı. Materyalizm denilenle ikisi kısmen uyumsuz kısmen işbirliği yapıyor ve aynı piste dansediyorlar ve sınıf çelişkisi sürdürerek çoğu zamanda gizli flört sürdürüyorlar. Materyalizm bir felsefe ve bilimsel düşünmenin de ilerisi olarak pazarlanıyor ve bilimsel düşünmenin de ilerisine konuluyor. Yani bir bilimsever olarak felsefe aradığında hazır armağan paketin bu, işbirliği yapman gereken örgüt(lü) grup bu gibi oluyor. Yerini yapmış bu sınıfsal düşünceler her yeri işgal etmiş zaten.
Bunun dışında özgür düşüncenin esamesi okunmuyor. 10 yıllık forum deneyimi. Her yer de din, ideoloji, bilim kampları baskınlığı ve örgütlenmeleri var.

İki Alman düşünürü her yeri ve düşün dünyasını kaplamış ve işgal etmiş durumda. Biri materyalizmi diğeri nihilizm ve hiççiliği armağan etti. Bu efendilere aşkın düşünülemiyor ve bunlar çoğunluk ideolojileri oluverdi.

Bunlar felsefe ve ideolojinin yeni kahramanları daha ileri gideceksek yeni deyiş peygamberleri. Üstün Alman düşünme teknolojisi mühendisliği ile üretilmiş iki felsefi düşünsel kalıp herkesi herşeyi susturdu, güç otorite, bilirlik ve üstünlük ilan iddia etti ve sonuçta felsefeye, özgür düşünceye bırakılan alan daraltıldı.

Materyalizmden ne anlıyorum?

Felsefenin katili. Büyük oranda yeni nesil susturma aracı. Yaklaşık 10 yıllık serbest düşün ve yazarlık çabasından sonra gelinen yer. Materyalizm bir işgalci güç, otorite vb.ne evrilmiş özgürlük düşmanı oluvermiş şey. Herkese nasıl düşünüleceğini ve öyle düşünülmesi gerektiğini buyuran bildiren şey. Kendinden başka herşeyi küçümseyen buyruksu araç. Sadece onun bilimsel, nesnel, aklı başında, akılcı (bilimle iyi geçinebilen uyumlu yol vb olacağı) ve salt onun yeğin olacağı sanısıyla herkese herşeyi küçümseme hakkı veren itici düşünce ...

Materyalizm benim gibileri artık yeraltına, öteye, felsefe denen dışına itmeye zorlayan şeydi.

Materyalizm herşeyiyle Alman, despot vb. Hitler gibi ve kadar.

Materyalizm özgür olan ne varsa hepsine karşı düşman bir girişim. Bilinçten, yeniden doğuşlardan, karmadan, varlıksal ortaklıktan, kozmolojiden, ontolojiyle gerçek bir temastan hiç bir şeyden sözedemezdin. Bunları yasaklama/susturma aracı ve gerçek bir totalitarizm ,despotizm gereci gibi. Kapkaranlık.

Materyalizm yeni örgütlü düşünsel faşizanlık. Herkesin kafasını kaplama ve yönetme iddiasında görünüyor.

Materyalizm bir Alman ideoloğu eliyle felsefenin bir kaç yüzyıl önce katledilmesi. Nazi ideolojisi kadar berbat, dışlayıcı küçümseyici vb.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #266  
Alt 09-03-2024, 16:55
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Materyalizmden ne anlıyorum 3

Materyalizm insanın elindekini, aklındakini, donuna kadar almak çalmak sömürmek değilse nedir?

Dinden, kiliseden otoriteden özgürleşen insanlara yeni düşünce sistemi olarak verildi.
Tanrıyı kaldırdığında ve ilahi adalet, sosyal uzlaşı içeren uzakdoğu fikirleri gibi şeyleri koymadığında yerine bunu koyduğunda?

Ulaşılmaz ütopya komünizm ve birilerinin sosyalist toplumunda üretim dişlisi. Bireyi meta yapan bu şey.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #267  
Alt 09-03-2024, 18:20
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Materyalizmden ne anlıyorum 4

Materyalizm ne yapıyor?

Kiliselerinin pagan, cadı dediği (avladığı) aynı insanlara ve aynı düşüncelere ve tam da o düşünce sistemine saldırıyor ve geçit vermiyor


İnsanlığın bütün kültürel düşünsel bilişsel mirasını reddediyor ve aşağılıyor

Geçmişteki insanları, doğa insanlarını bilgisizlikle küçümsüyor

80 metrelik kimi altın olmak üzere heykelleri dikilmiş doğu düşünürleri dahil tüm herkese aşkın (bilimsel ve nesnel) düşünebilen ve bu yeti ile özel donatılmış ender insan düşünürü formundaki bu Alman papazı kendinden sonra gelecek nesiller ve tüm herkes adına da düşünüyor. Siz daha düşünmeyin diye. Sadece kendisi ve takipçileri bilimseldir ve bilimsel düşünebilir ve kavrayabilirler ve o yüzden herekse artık onlar bildirmelidir.

Yüce Marks'ın yüce tarihsel materyalizminin haşa işçi köylü sınıflarca/toplumlarca ele alındığını kabul sevi gördüğünü hiç gördünüz duydunuz mu? Yine burjuva ya da kentsoylu dedikleri onun düşünme biçimini ele aldı ve almış gözüküyor. Papazın hedef kitlesi.

Sırtında yük dahil taşımış bir işçi köylü çiftçi olarak söylüyorum ki Marks'ın materyalizmi düpedüz (insansal kültürel ve ontolojik) bir yabancılık ve hiçleme. Politik anlatısına gelince; bu yeni kralın/kralların/kilisenin materyalist bir oligarşi takımı olması mı? Fark ne? Benim adıma kim düşünüyor ve ne kadar özgür olacağım? Bana göre hiç ve daha az çünkü idealist adında yokedildim ki düşmanca, nefret dolu ve sinsi. Yönetim örgütleniyor ve hiç özgürlük olmadı. Özgürlüğü yokeden sahte adalet yönetim arayışı ..
Sosyalizm devrimle zorlanabilir ve zorla örgütlenebilir ama komünizm doğal taleptir öyle mi?

Marks'ın sosyalizminde şu andakinden bile daha az özgür olurduk. Düşünce, ifade, vicdan özgürlüğü ve bunu net görüyorum. Krallıktan farkı ne? İlkele dönüş. Özgürlüğüm -özgür düşünce- hedef alınıyor ya da sinsice çalınmaya girişildi.

Yönetim denetim aranmıyor özgürlük aranıyor. Özgürlük için işbirliği. Sizin sosyalizminiz materyalizminiz düşüncelerin daha katı denetimi ve tam bir cadı avı ve çağ itibariyle bilimle yeni papazlarla ve kilisenin yerini alan herşeyle işbirliği içinde görünüyor.

Materyalizm sosuyla soslandığında sözde politik değişim düz ayak totalitarizm çağrışımı

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.

Konu "ictenlik" tarafından (09-03-2024 Saat 19:26 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #268  
Alt 12-03-2024, 22:44
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Bir "kurt" kulaklarını tüm herşeyi dinlemek için kullanır.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #269  
Alt 21-03-2024, 12:30
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

İnsanlık ne haldedir? Ne halde olmalıdır?

Haklılar/doğrular birliği manifestosu girişinden araklanmış bu cümleyle yeni uzun manifestonun kısası.

Bunu muhtemelen aralıklarla yapıyorum ve muhtemelen de aynı şeyleri tekrar edeceğim ama sabah sabah bir miktar sosyal medya ve internet gözlemi ve okuması sonucu, düşünsel olarak, doğal olarak geldiğim yer ve nokta zaten budur.

O halde yeniden

İnsanlık ne haldedir? Ne halde olmalıdır?

İnsan doğa dışı, doğal-dışı ve kendi doğası dışı, uyum dışı ya da doğal uyumu dışı düzenler inşa etmiştir. Bunların hiçbiri, denge, mutluluk, adalet barış, birliktelik ya da kaos, kavga, suç ve savaş olmayan düzenler sağlamadı. İnsanlık düşünürleri yeni düşünme içimleri ya da toplum biçimlerini tartışmanın şart olduğu söyledi ve bazıları yeni kavramlar önerdi. Tüm bunların uzağında kalarak basit şeyler söyleyeceğim.

İnsanı doğadan/doğasından koparak eve ya da hayvanat bahçesine alınmış hayvana benzetelim ki ben tıpkı böyle yaparım. Geri doğaya dönüşü ve doğal birliği arzulamadığı sürece ürettiği yapay düzenler sonsuza dek çatışacak hak ve güç sorunları doğuracaktır. İdealize edilmiş bir ideal toplum (üretimsel yönetimsel ideal toplum ya da biçemi) yok ve olamaz ve bunu aramanın da alemi yok. Ütopya yok. Ütopya geçmiş doğa birliği ve yaşantısı ya da doğadır (doğadadır). Bunlar gerçektir (haklıdır ya da asıldır). Doğadaki merkeziyetsiz, dağınık, serbest, otonom ve yönetimsiz oluş durumu bir kez olsun iktidara çevrildiğinde ve güç belli odaklara devredildiğinde artık güç merkezleri tüm bu tartışmaları bastıracak, çarpıtacak ya da kitlesel düzeyde bizi uyutup uyuşturacaktı (ya da belki de biz kendimizi). Nihayetinde yönetme yetkisi verilenler tam da bunu yaparak yönetecekti. Rahat ve konforla birleştiğinde ve bazı sınıflara da güç ve konfor devri yapıldığında ne ala. Bu sonsuza kadar sürecek bir savaş gibi. Kendi kuyruğunu ısıran yılanı hiç kimse göremeyecek gibi.

Sonuçta politik ya da filozofik olacağı varsayılan karmaşık kuram ve gevelemelere gerek yoktur. İster komün diyelim, ister doğa diyelim, ister klan ve kabile birliği diyelim, ister anarşizm diyelim insanın yeri doğadır ve doğal oluştur. Bunun dışında her şey çıkar birlikleridir. İdeal bir toplum aramanın gereği yoktur. Hepsi saçmalık..
İçinde yönetme olan hiç bir şey (sözde toplum) diğerinden daha etik değil. Tüm bunlar kendini avutma.
Doğa dışında bir ütopya yok.
Ya doğaya ineriz ya birbirimizin sırtına bineriz bunu kabullenin. Çok fazla politik bulamaca ve kurama gerek yok.

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:07 .