Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika > Tarih

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 16-09-2011, 13:00
Huysuz Huysuz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Jul 2011
Mesajlar: 98
Standart Tahsİn mayatepek'İn atatÜrk'e raporu

Bu raporda ,tahsin bey aztek kültürünü incelemiş ve islamıiyetin ibadet şeklinin hatta mevlevi kültürünğn azteklerden gelme oldugunu belitrmiş.

https://www.facebook.com/notes/din-b...48308171879342

Benim kafamı karıştıransa..Aztekler meksikada yaşamış..Meksika amerikanın kesfinden sonra ögrenilen bir ülke..Mevlananın yaşadıgı zaman..Tüm bu tarihler arasında bir çelişki yok mu?
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 16-09-2011, 14:08
Astur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Astur Astur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 11 Jun 2009
Bulunduğu yer: Illuminati
Mesajlar: 1.429
Standart

Çelişki elbette var. Zaten o yüzden bu tarz iddiaların hepsi saçmalıktan ibaret.

A skeptic is one who prefers beliefs and conclusions that are reliable and valid to ones that are comforting or convenient, and therefore rigorously and openly applies the methods of science and reason to all empirical claims, especially their own. A skeptic provisionally proportions acceptance of any claim to valid logic and a fair and thorough assessment of available evidence, and studies the pitfalls of human reason and the mechanisms of deception so as to avoid being deceived by others or themselves. Skepticism values method over any particular conclusion.
–Dr. Steven Novella, The New England Skeptical Society
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 16-09-2011, 15:17
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

Mevlevi ayinleri, Mevlana'ya ait değil ki, Asya kültürü(Amerika kültürü) ve islamiyetden evveldir.

Aztekler'den de evveldir, Aztekler sadece miras yaşatıcısı olmuşlardır. En azından Tolteklerden devraldılar ve o kültür tarihlenmesi islamiyetden 800 yıl evvellere gidiyor.

İslamiyetin Aztek ya da Toltek geleneklerinden geldiği söylemi tabi saçmadır, yalnız İslamiyet'inde, Tolteklerinde evvel kültürü ortaktır. İslamiyet evvel kültürden miraslar aldığına göre, dahi islamiyetin de kökeni güneş tapımı, ay tapımı ve tanrısı (EL) olduğuna göre, benzerlikler normal, iddiaları özele indirgemek bence anormaldir. Toltekler ile Evvel Hindistan, Mısır, Çin ve Sümer inancı aynı ortak kaynağa sahiptir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 16-09-2011, 15:27
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart

Şahsi görüşüm, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren, insanlar göç ederken alet edevat gibi kültürel mirasları yanlarında götürdükleri gibi, inançlarını da yanlarında götürdüler. Bu nedenle alıntı ya da çalıntı yerine kökdeş teriminin kullanılması daha mantıklıdır.

Spartacus da çok güzel belirtmiş,

İslamiyet evvel kültürden miraslar aldığına göre, dahi islamiyetin de kökeni güneş tapımı, ay tapımı ve tanrısı (EL) olduğuna göre, benzerlikler normal, iddiaları özele indirgemek bence anormaldir. Toltekler ile Evvel Hindistan, Mısır, Çin ve Sümer inancı aynı ortak kaynağa sahiptir.

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 16-09-2011, 15:32
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

Bir noktaya da değinmek gerekir.

Erken neolotik çağda 2 kültür biçimlenmesinden bahsedebiliriz. Birisi yerleşke toplum haline gelen ve dolayısıyla kendi içerisinde sınıflara ayrışan ve kurumsal yapıları oluşturan(devlet ve din, ordu dahil) sınıflı toplumlar kültürü diğeri de sınıfsız toplumdan devralınan erken neolotik kültürdür.
Din bakımından ikisi arasında ki temel fark, sınıflı toplumlarda din bir kurum ve yapı iken(yerleşke iken) diğerinde din değil inanç vardır. yerleşke kültürün tanrıları da yerleşiktir ve ve kendilerine has sıfat alırlar, sınıfsız toplumlarda ise tanrı kozmiktir.
Yani tanrılarda tamamen yaşam kültürünün eseridirler. Yerleşik kültür inançlarında tanrılar konuşur, buyurur ve kişiselleştirilip, yerleşik bir düzenin tepesine oturtulur, kral yapılabilirler, diğer kültürde ise tanrının bir isminden, cisminden söz edilemez, kozmiktir, o her şeyde ve hiç bir yerdedir, kişiselleştirilemez.

Amerika'da da bu durum görülebilir, 2 kültürde tarihde var olmuştur hatda yerleşik kültür muhtemel uzun erimli paylaşım savaşlarından dolayı hayli aşınmıştır. O yüzden akıllara genelde çadırlarda yaşayan ve göçer yerliler gelir.

Aynı şey Asya içinde geçerlidir ve yerleşik kültürler ve din Sümer, Hindistan üzerinden görülür, dolayısıyla tüm bu gün ki dinlerin atası, bu yerleşik kültür ve sınıflı toplumlarda politik çıkar eksenli oluşturulan dinler ve tanrılarına aittir. Bu kurumlar inanç değil özünde politiktir. İslamiyet ya da başkası her ne olursa olsun aslen inanç değil politik bir kurumdur, inanç ise malzemesi.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 16-09-2011, 16:14
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

Son olarak bir özneyi de eklemek gerekir, buda içinde olduğumuz dinlerin yapısı hakkında bir ipucu daha verir.

Bu gün ortadoğu dinlerinde asıl özne mülktür. Mülk kutsaldır ve mülkün sahibi Allah'tır. O her şeyin sahibidir ve bu sahiplik kutsaldır. O her şeyin sahibi olmakla ve her şey O'nun malı olmakla O'na tabidir ve biat etmek zorundadır! O sahip oldukları hakkında sonsuz özgürllüğe sahiptir, ne dilerse ona karar kılar. Ne isterse yapar, hatda bu kulun canını almak, ona kurban edilmesi dahi olsa bu tartışma konusu edilemez! işte Köleci ve feodal toplumlarda efendi-köle ilişkisidir bu, dinler bize insanlığın sosyo-kültürel yaşamı ve yapısı, yaşam biçimleri hakkında sağlam ipucu verir.

Buradan da bu tanrılaşmayı yaratan yaşam kültürüne, ve insanlığa inanç eksenli aşılanmış, şırınga edilmiş yaşam biçimine, dinlerin de-inanç değil- nasıl bir araç ve kurum olduğuna erişiriz(köle yada kulluk kabulü). 2 Kültür arasındaki en temel ayrıma ereriz. O halde bir şeylerin sahibi olmak demek, sahip olunanların, sahibe koşulsuz biatı, itaati demektir. (Buradan da hem köleci toplumları hemde günümüzde sürmekte olan ve yeni sisteme entegre edilmekte olan feodal toplumsal yapıya ait din kurumlarını çözebiliriz.) Her şey Allah'ın(yada yerdeki asıl seçilmişlerin, ya da asıl hakimlerin) malıdır. Mülk evrendir ve evren içindeki her şeyde mülkün sahibine köledir(kuldur.). Bu sahiplik kutsaldır ve sahip olan sahip oldukları hakkında dilediğini yapmak da özgürdür, sahip olana itiraz edilemez, edilirse o her türlü şiddeti yapmaya da özgürdür! Mülkün sahibi kim ise yöneten de odur(işte tüm bu dinli sistemlerin oluşturduğu inanç etkisi ve dinin gerçek, politik yönü, kurumsallığı.)

Yerdeki mülk sahipleri ise mülklerinin sahibidirler ve bu sahiplik kutsal olmakla birlikde tanrılar mertebesinde belirlenmiş ve temsil edilip-korunmaktadır(bundan dolayıdır ki, köleci ve feodal toplumlarda toplum, üstdeki hakimlerin kulu görülür ve toplumdan bahsedilirken kullarım ibaresi seçilir). Bu Mısır'da da öyledir, İsrail tarihinde de öyledir, durmaksızın saydıkları malları arasında başı erkek ve kadın köleler(kullar) temsil eder. Dolayısıyla hakim olanlar ile hakimiyet altında olanlar arasındaki ilişki efendi-köle, efendi-kul ilişkisidir. Bu ilişki ise aslen insan düzeni iken, uydurulmuş tanrı düzeni eliyle kutsallaştırılmıştır. İşte İslamiyetin kaynağı burada, yani bu tür dinlerin ortak atasında...

Buna benzer saçmalıklar ise diğer kültürde yoktur ve din bir ihtiyaç olarak doğmaz. Mülk diye bir şey yoktur, evren kimsenin malı, mülkü değildir ve yerde kimse böyle bir şeyi temsil edemez, hiç bir şey hiç bir şeyin malı değildir ve tanrı da kozmiktir, yani her şeydir özelde ise hiç bir şey. Bu yaşam kültüründe kişiselliğin, bireyselliğin, mülkçülüğün, efendi-köle ilişkisinin olmayışını gösterir. Öyleki tanrı dahi isimsiz-sıfatsızdır, her şey O'dur, o ise her şeydir, bok ya da taş bile olsa. O bir irade ve benlik taşımaz ve benleştirilemez. Evrende kimsenin ne malıdır ne de mülküdür ne de tek bir şeydir(yani sahiplenilemez), çünkü evren her şeyin varlığının toplamıyladır, birilerinin olamaz, çünkü o birileri de evrenin bir parçasıdır.

Tarih 2 kültüründe çatışmasına tanıktır, yakın örnek bakımından örneğin islamiyet sonrası İran incelenebilir... Orada görülür ki, bu savaş kul olmak ya da olmamak savaşıdır-ki savaşı kul olmamakçılar kaybetmiştir ve Onların tarihlerini iftira ve propagandalarla kullaştıranlar yazmıştır.

İşte ister Amerika olsun isterse başka uzak kıtalar, dinlerin temeli de atası da, yaşam biçimi de ortaktır. İslamiyetde bu gün diğerleri gibi evvel mirasçısıdırlar ve hepside biribiriyle hemen hemen aynıdır(Amerika'yı bir daha bulmaya gerek yok).

Bu konuda örneğin şu ayinler, aslında ve ağırlıklı olarak bana, kurban ayinleri gibi geliyor. çünkü ne zaman insan tanrı'dan bir şey ister ne zaman gökten yere bir şey ister, ellerini göğe açıp, karşılığında Tanrı'ya hediye sunar ve toplu ayinler başlar.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 16-09-2011, 17:25
AhbAp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
AhbAp AhbAp isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Sep 2008
Mesajlar: 2.804
Standart

pretty´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu raporda ,tahsin bey aztek kültürünü incelemiş ve islamıiyetin ibadet şeklinin hatta mevlevi kültürünğn azteklerden gelme oldugunu belitrmiş.

https://www.facebook.com/notes/din-b...48308171879342

Benim kafamı karıştıransa..Aztekler meksikada yaşamış..Meksika amerikanın kesfinden sonra ögrenilen bir ülke..Mevlananın yaşadıgı zaman..Tüm bu tarihler arasında bir çelişki yok mu?
Mayatepek'in yazdığı raporların bir kısmını, ayrıntılı olmasa da okumuştum. Hatta bunlardan bazıları hala bende mevcut. Aklımda kaldığınca ve bildiğim kadarıyla Mayatepek, Kuran'da geçen "Ya Sin, Ta Ha" gibi harflerin kökeni ile ilgili bazı yazılar yazmıştı. Bunun dışında İslamiyet ile Aztek kültüründeki ibadet şekillerinin aynı ya da benzer olduğuna dair bir yazı okuduğumu hatırlamıyorum. Ancak belirttiğim gibi, böyle bir iddia yoktur demiyorum, çünkü tam olarak araştırmadım ve bilmiyorum.

Daha önce Şaman Türksoy isimli bir üyemiz vardı. Onun bu konuda bir başlığı vardı (ama sanırım bir başka başlıkla birleştirilmiş). Onun bu konuyla ilgili bazı araştırmaları vardı. Şuradan (ve devamındaki mesajlardan) bakılabilir.

When You Kill A Man, You're A Murderer
Kill Many And You're A Conqueror
Kill Them All And You're A God!

----------------

war is over
(if you want it)
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 18-09-2011, 21:28
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

http://www.turandursun.com/forumlar/...ad.php?t=24825

Bu baslikta da benzer konu islenmisti.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 18-09-2011, 23:20
Dark_Prince - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dark_Prince Dark_Prince isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 18 Aug 2010
Mesajlar: 2.389
Standart

AhbAp´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mayatepek'in yazdığı raporların bir kısmını, ayrıntılı olmasa da okumuştum. Hatta bunlardan bazıları hala bende mevcut. Aklımda kaldığınca ve bildiğim kadarıyla Mayatepek, Kuran'da geçen "Ya Sin, Ta Ha" gibi harflerin kökeni ile ilgili bazı yazılar yazmıştı. Bunun dışında İslamiyet ile Aztek kültüründeki ibadet şekillerinin aynı ya da benzer olduğuna dair bir yazı okuduğumu hatırlamıyorum. Ancak belirttiğim gibi, böyle bir iddia yoktur demiyorum, çünkü tam olarak araştırmadım ve bilmiyorum.

Daha önce Şaman Türksoy isimli bir üyemiz vardı. Onun bu konuda bir başlığı vardı (ama sanırım bir başka başlıkla birleştirilmiş). Onun bu konuyla ilgili bazı araştırmaları vardı. Şuradan (ve devamındaki mesajlardan) bakılabilir.
Sevgili Ahbap;

O linki gündeme getirdiğin için teşekkür ederim.Ta-Ha kelimesinin taa Naga-Maya dilinden-tabletlerinden Kur'an'a girip-giremeyeceği sorusu aklımı kurcalıyordu kaç zamandır.Fakat Tahsin Mayatepek'in bu raporuna göre bu kelimeler yerel halk tarafından kullanılıyormuş yani tabletlerde gizli değilmiş.Eminimki bugünkü Mayaların dillerinde de vardır hala bu kelimeler.Bu durumda;

Ta-Ha kelimesi Habeşçe'den de,Maya dilinden de Kur'an'a girmiş olabilir.Muhammed'in doğduğundan itibaren ders gördüğü,Rahiplerle içli dışlı olduğu bilinen birşey.Elbette bir Nacaal Rahibi de olabilir.Zaten forumda Arabistan'ın eskiden Hindistan olduğu yani oraya bağlı olduğunu gösteren bir de tercüme var.

Sevgilerimle...

Tanrı'nın Adımlarını İzle Ama Asla Takip Etme!

Blog Facebook
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 18-09-2011, 23:31
Dark_Prince - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dark_Prince Dark_Prince isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 18 Aug 2010
Mesajlar: 2.389
Standart

pretty´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu raporda ,tahsin bey aztek kültürünü incelemiş ve islamıiyetin ibadet şeklinin hatta mevlevi kültürünğn azteklerden gelme oldugunu belitrmiş.

https://www.facebook.com/notes/din-b...48308171879342

Benim kafamı karıştıransa..Aztekler meksikada yaşamış..Meksika amerikanın kesfinden sonra ögrenilen bir ülke..Mevlananın yaşadıgı zaman..Tüm bu tarihler arasında bir çelişki yok mu?
Bu arada sevgili Hocam bunu paylaştığın için teşekkür ederim.Turan Dursun'un ''Kutsal Kitapların Kaynakları I-II-III'' isimli kitabında bu rapordan olduğunu düşündüğüm çok kısa bir kesit okumuştum ve ayrıntılarını merak ediyordum.En kısa zamanda bunu da okuyacağım hatta çıktısını almayı düşünüyorum.

Sevgilerimle...

Tanrı'nın Adımlarını İzle Ama Asla Takip Etme!

Blog Facebook
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Atatürk'e ateist diyenler! Whiteface İslam 115 31-05-2022 11:18
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporu Sangre Politika 0 09-03-2011 17:38
Einstein'in Atatürk'e Yazdığı Mektup imhotep Tarih 3 24-09-2008 09:37
Laikliğin dejenere raporu... thunderpoint İslam 2 15-02-2008 16:44
Aziz Nesin'in Atatürk'e şiiri Russell Konu-dışı 1 19-05-2006 23:52

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:34 .