Oda Tv yine yandaş basında okuyamayacağınız bir haber yaptı.
TRT'deki
cemaat kadrolaşması artık zirve noktada.
Biz zaten TRT'yi izlerken de bunu farkedebiliyorduk.
Devletin vergilerimizle finanse edilen kanalı bütün ahlak, etik, hukuk ilkelerini çiğneyerek kişilere ve kurumlara saldırıyor bu da yetmiyor insanları ilgisiz zırva diyebileceğimiz mantık yürütmeler ile itham ediyor ve kendini yargı yerine koyarak suçlama yapıp mahkum ediyordu.
Efendim Tuncay Güney'i kullanarak CHP'ye hakaret ettirmelerden tutun da Albay Çiçek'i Reşadiyeli oluşundan dolayı Pkk'nın saldırılarını onun üstüne yıkmaya kadar ve onun üzerinden de Türk ordusunu suçlamaya kadar aklınıza gelecek her türlü zırvalık.
İddia olunan Ergenekon soruşturmasında adeta
dezenformasyon kanalı haline gelmesinden tutun da Zaman gazetesi /Stv ile aynı minvalde hatta aynı cümleler ile haber sunmasına kadar her tarafı ile bir Fettullah cemaati Tv'si
olduğunu belli ediyordu zaten. Dizileri de tam Stv dizileri olmuş, çocuklar üzerinden acındırma, mazlumculuk, bol gözyaşılı dinci arabesk programları ile de hem biçim hem de içerik olarak dibe vurmuş ve şaibeli yandaş ihaleleri ile de neredeyse bir
çiftliğe dönüşmüştü.
İyi de bütün bu kepazelikleri bizler vergilermizle finanse etmek zorunda mıyız?
Halkın vergileri ile halkın üzerinde dezenformasyon yapmak, Türk ordusuna yönelik futursuz saldırılarda bulunmak, Pkk'yı aklamak, Taraf gazetesi reklamcılığı yapmak ve ihaleleri yandaşlara dağıtmak nasıl bir AKP dönüşümü/değişimidir?
Her devlet işletmesini özelleştiren AKP neden TRT'yi özelleştirmemektedir.
Hani bunlar piyasa ekonomisinden yana idiler?
TRT'ye gelince devletçiliğin keyfini çıkaran AKP /cemaat yandaşları daha ne kadar "değişen dünya" edebiyatı yapacaklar?
Asıl statükoculuk bu değil mi?
Eski statükocularda ahlak/etik/hukuk değerleri vardı. Peki şimdiki statükocularda hangi olumlu özellik var?
Ve artık devet kurumlarında çalışabilmek ve bir yerlere gelebilmek için Fettullahçı mı olmak gerekmekte?
Hani başarı, liyakat, yetenek gibi objektif kriterler?
Dün serbest bırakılan Asil Serdar Saçan duruşmasında "Fettullahçı olsaydım İstanbul Emniyet müdürü olurdum" demişti.
Bu sadece Emniyet için değil AKP'nin güdümündeki bütün kurumlar için böyledir.
Artık Fettulahçı olmayana ekmek ve kariyer yok.
İşte bize "değişen Türkiye" diye yutturdukları budur.