Bu belgeselin 4 bölüm halinde yapıldığını biliyoruz. Bilmediğimiz şey ise,
"Çağrı, 1976" filmini tarihsel gerçekler ışığı altında kritize edilirken, neden yalnızca hataların dile getirilmiş olduğudur.
Oysa bu film dikkatli bir gözle seyredildiğinde, bir madalyonun iki yüzü gibidir. Madalyonun bir yüzünde İslam adına yalanlar varken, diğer yüzünde film yapımcılarının bile farkında olmadıkları gerçekler mevcuttur.
Pek ne idi bu doğrular?
1. "Allah" inancı ve kelimesi İslamiyet gelmeden önce de vardı!
Bilindiği Çağrı filminde bu konuda şöyle bir sahne geçmiş;
Ebu Süfyan: Okumak mı? Muhammed'in okuması, yazması yoktur.
Zeyd: Ama anlatabilir.
Utbe: Efendim, ne dedin? Anlatabilir mi, öyleyse sen de anlatabilirsin. Hadi anlat bakalım! Öğrenelim, Muhammed neler diyormuş?
Zeyd: Allah'ın emri var, Hz. Muhammed'in değil.
Utbe: Hangi Allah? Hangi emirler? (Çağrı filmi, 0:26:08/2:50:21)
ve bu sahne Turan Dursun video bölümündeki arkadaşlar tarafından hazırlanan "Tarihsel Gerçekler Işığında Çağrı filmi, 1. Bölüm"de "Müşriklerde de Allah inancı vardı (3:00-3:50/8:17)" başlığıyla kritize edilmişti.
Diğer taraftan, Çağrı filminde
Utbe'ye söylettirilen ve gerçeğin saptırılmaya çalışıldığı
"Hangi Allah? Hangi emirler?" sözünün doğru olduğunu,
şiirlerinde bulabilirsiniz.
Peki gerçek ne idi?
Aslında filmde Kureyşli
Utbe'ye
"Hangi Allah?" sorusunu sordurmakla,
Utbe'yi
Zeyd karşısında afallamış gibi bir pozisyona sokmaya çalışmışlar. Ama diğer taraftan,
Utbe'nin bu soruyu sormasını o gün için linkteki Kureyşli şairlerin şiirlerinde gördüğümüz zaman, gerçeğin bu olduğunu görürüz ki, doğru olan da budur.
2. Kuran Muhammed'in sözüdür ve bu sözler söylendiği anda kayda geçirilmiştir!
Yukarıdaki sahnenin devamında şunlar geçiyor:
Utbe: Sizin Allah'ınız konuşuyor demek!
-
Muhammed kendi kendine konuşuyor desene şuna!
-He, he, he (gülme efekti veriliyor)
Zeyd: Allah'tan
"vahiy" geldiği zaman herşeyi hatırlıyor ve yazı yazanlara anlatıyor.
-Kuran böyle oluşuyor!
Hind: Muhammed vehimlere dalmış, aç yaşıyor. gözleri kapalı bir örtünün altında hayal kuruyor.
Zeyd: Gözleri kapalı ama yüreği açık.
Gördünüz işte!
Zeyd kendi ağzıyla itiraf ediyor. Demek ki Kuran
Hz. Muhammed öldükten sonra
Hz. Osman tarafından değil, daha ilk söylendiği anda kitaplaştırılmıştır.
Oysa İslam kaynakları Kuran'ın insan aklının alamayacağı kemik, deri parçası, hurma çekirdeği vs. gibi şeylere yazılan yazılardan oluştuğunu söylüyordu.
3. Çoklu Tanrı inancı ve Kabe'nin Kureyşliler'in olması!
Yine yukarıdaki sahnenin devamı olarak şu sözü verebiliriz:
Ebu Süfyan: Muhammed bilmiyor mu? Biz Tanrılarımızı baş tacı ederiz.
-Kabe'ye sahibiz. Her yıl Arabistan'dan Mekke'ye kafileler gelir; ibadet ve alışveriş için.
-Şimdi biz 300 küsur Tanrı'yı itip tek bir Allahı mı getireceğiz?
Bu sahne de doğrudur. Çünkü Sümer, Babil ve Mısır'da tek Tanrı inancı yoktu! Ayrıca
Kabe ilk kez Kureyşliler tarafından inşaa edilmiştir! mesajımdan da göreceğiniz gibi, Kabe'yi ilk kez Kureyşliler inşaa etmişlerdi. Buna göre filmde
Ebu Süfyan'nın Kabe'ye sahip olduklarını söylemesi tamamen doğrudur.
Devam edeceğim! Bunlar yalnızca atıştırmalık idi!