Muhammed'i savunmak

Arkadaslar,

bu baslikta hep kafama takilan bir konudan bahsetmek istiyorum.


Islam dininin kefili Muhammed'dir, Allah'in sozleri ona gelmistir. Inananlarin Islam'a inanmasinin temeli, Muhammed'e guvenmelerinden kaynaklanir. Muhammed Islam'in hak din oldugunun tek kefilidir, hatta Kuran'in bile kefilidir. Dogal olarak tanriya inanan insanlarin, dogru yontem olarak Islam'i secmelerinin tek sorumlusu Muhammed'dir. Muhammed'e guvenip, Incil'in ve Tevrat'in degistirildigi savunulur, hacca gidilir, ona guvenip Kuran, Allah'in sozleri diye okunur.

Bu sitede konular iki eksen uzerinde doner;

1 Evrenin yaraticiya ihtiyac duymadan varolabilecegi
2 Islam dininin Muhammed'in kendi menfaatleri icin uydurdugu bir yalan oldugu

Bazi kimselerin inancinin temelini tanri olustururken, bazi kimselerin inancinin temeli ise Muhammed ve onun sorumlulugunda emredilmis/olusturulmus gelenekler olusturuyor. Bu ikinci gruba dahil kimseler icin din, Muhammed'in davranislarini savunma ve suregelmis geleneklere mantiksal zeminler hazirlamaktan ibaret.

Peki, eger Muhammed'e vahiy gelmediyse, Allah'in agzindan kitap yazarak, diger kitaplari tek kalemde yalanlayarak, en buyuk din ve tanri dusmanligini yapmis olmaz mi? Eger boyle bir ihtimal varsa, inanan bir kisi, sirf bunu sorgulamak Muhammed'e saygisizlik olur diye sorgulamaz, hatta ileri gidip bu sitede ve baska sitelerde de bulunan, Muhammed'in tahminen Islam dinini kendi menfaatleri ve araplarin ihtiyaci olan devlet mekanizmasi islevi gorsun diye icad ettigine dair delil ve belgeleri carpitip, yokedip, eften puften sebeplerle savunarak, en buyuk din ve tanri dusmanligina alet olmus olmaz mi?

[vgm.1]

"Muhammed'e guvenip, Incil'in ve Tevrat'in degistirildigi savunulur, hacca gidilir, ona guvenip Kuran, Allah'in sozleri diye okunur." Respendial

Sevgili Respendial;

Benim bildiğim kadarıyla Muhammed Tevrat ve İncil'in değiştirilmediğini söyler en azından kendi döneminde ve bu kitapları onaylar. Buda aslında kaş yaparken göz çıkarmaktır, Tevrat'ın ve İncil'in çelişkilerini de üstlenmek demektir. Bende ahkam kesecek kadar bilmiyorum, siz gene de bunu bir check edin.

Saygılarımla;

Sevgili Peker,

tamam ama Muhammed'in davranislari ya da soyledikleri degil, su an onumuzde somut duran Islam geleneginden bahsedelim. Islam cok kati kurallarla reform kabul edemeyecek bir sisteme sahip. Benim sordugum sorunun asil muhattabi inancli kimseler ama belki mesajin uslubu onlari incitmistir. Maddeler halinde siralarsak;

-Muhammed bugun inanilan Islam'in tek kefili midir?
-Islam'in temelini tanri inanci mi olusturmaktadir yoksa yasatilan gelenekler mi?
-Muhammed'in soyledikleri, yasadiklari ve yaptiklari, dogrulama amacli arastirilabilir, sorgulanabilir mi?
-Eger Islam'in temelini tanri inanci olusturuyorsa, Muhammed'in dogru soylemedigini varsayarsak, bu Muhammed'in tanriya karsi bir suc isledigi anlamina gelir mi?

Bu maddeler uzerinde tartisirsak daha faydali olur sanirim. Tevrat ve Incil'in degisip degismedigi ile ilgili iki guzel baslik, son 10 baslik bolumunden geriye gitmek suretiyle bulunabilir.

[vartor]

Iman hastaligina yakalanmis bir beyin sorgulayamaz, muhakeme edemez. Etse de on yargili oldugundan sadece gormek istediklerini gorebilir, olumsuzluklara da uygun bir kilif uydurur veya "allahin hikmeti" der gecer.

ateizm hastalığına yakalanmış bir vaka islamı nasıl anlasınki ?

defalarca gidip geldi araştırdı ya kesin bir delili varya kesin yokdur diyecek kadar emin .

başka düşünceler onun umrunda değil o bildiği ile övünür ve kendini zeki sanar . ispat ister allahın varlığından ama sorduğunda olmadığına dair bir belge getiremez .

sürekli karşı taraf karşı düşünce hatalı ve yanlış dır sorgulamakdan korktuğumuzu sanarlar oysa bilmezlerki bizler de sorguluyoruz ama allahın hikmetine bak kalplerimizi mühürlemediğinden allahın varlığını hissediyor ve biliyoruz belgemi istiyorsun ?

belge sendede yok ... *

bu yüzden zaman geçip su gibi akıyor öyle emin ve kendine güveniyorki ateist arkadaşlar başka hiç bir olasık yok muş gibi davranıyorlar .

ah ateizm ah ..

[vartor]

Muhammed'in şehveti ve "tanrı"sı

Karılarından Aişe, Muhammed'e şöyle diyor:

-"Ma era rabbeke illa yüsariu hevake" (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tefsir/33/7,Kitabu'n-Nikah/29;Diyanet yayınlarından Tecrid, hadis no:1721;Müslim, e's-Sahih, Kitabu'r-Rıda/49,hadis no:1464;İbn Mace Sünen, Kitabu'No:-Nikah/57, hadis No: 200; Ahmed İbn Hanbel,6/134,158)

Nedir bu sözün Türkçesi?

"Vallahi Rabbinin, senin arzunu hemen yerine getirdiğini görüyorum." (Ahmed Davudoğlu, Sahih-i Müslim Terceme ve Şerhi. 7/402)

"Rabbin Teala (kadınlarının değil) ancak senin arzunun tahakkuna müsaraat ediyor. (Çeviri: Kamil Miras, Diyanet Yayınlarından)

Aişe'nin sözü dilimize şöyle de çevrilebilir:

"Bakıyorum da, senin Efendi Tanrın , yalnızca senin şeyinin keyfini (hevanı) yerine getirmek için koşuyor."

Hadiste, efendi tanrının yalnızca Muhammed'in hevası için koştuğu açıkça belirtiliyor.

Heva: İnsanın arzusu, isteği. Ama buradaki herhangi bir arzu, istek değil; cinsel istektir söz konusu olan. Çünkü buradaki konu, cinsel isteğin üzerinde durulduğu bir konu. Ayrıca "heva" söylendiğinde ilkin bu kavramda kullanılır. Rağıp da, heva için : "Meylun'nefsi ile'eş-şehveti" (Bkz. Müfredat, Heva) diyor. Yani "nefsin şehvete eğilimi."

Rağıp, aynı yerde, hevanın "şehvete eğilimli olan nefsin kendisi için de söylenebileceği"ni belirtiyor.

Aişe neden böyle diyor?

Muhammed'in çok karısı var. Yaşlanmış olan Sevde Bint Zema'nın dışında hepsi genç, hepsi güzel. Ve hepsi de cinsel istekli. Adalet olsun diye, Muhammed'in bunlarla cinsel birleşmesi sıraya konmuştur. Sevde'nin dışında kimse, sırasını başkasına kaptırmak istemiyor. İşte bu böyleyken, "ayet" geliyor; durumu değiştiriyor:

Muhammed'in "heva"sı, "adalet"in önüne geçiyor:

Muhammed'in kadın seçimi, cinsel alandaki isteği, hadisteki sözcüğü ile hevası, adalete baskın geliyor ve sıra Muhammed'in isteği doğrultusunda, ayetle bozuluyor. Ahzap suresinin 51. Ayeti şu sözlerle başlıyor:

-"(Ey Muhammed!) Onlardan (yani karılarından) dilediğini geriye bırakır, dilediğini öne alabilirsin..."

Ne demek bu?

Hadis ve yorumlara göre şu demek:

-"Ey Muhammed! Artık nöbet, sıra zorunlu değil senin için. Nöbeti, sırası gelse bile, dilediğin karınla cinsel birleşmeyi erteleyebilir, ondan önce dilediğin karınla yatabilirsin."

Sözün özü: Kuran'ın tanrısı, Muhammed'in, karılarıyla olan cinsel ilişki düzenindeki işini kolaylaştırıyor. İlişkiyi sıraya koyma zorunluğunu kaldırıyor. "Hangi karınla ne zaman yatmak istersen özgürsün" diyor.

İşte bunun üzerine Aişe dayanamayıp o sözü söylüyor:

-"Görüyorum ki senin Efendi Tanrı'n, senin şeyinin keyfini ..."

Aişe, bu durumu daha sonra, Ahzap'ın 51. Ayeti gelince anladığını; 50. Ayet geldiğindeyse bunu pek anlayamadığını ve o nedenle, 50.ayette, Peygambere kendini (hem de mehirsiz olarak) verebilecek kadından söz edilince şu tepkiyi gösterdiğini belirtiyor:

-"Olacak şey mi? Bir kadın utanmaz mı ki, kendini bir erkeğe armağan etsin?" (Tecrid, hadis no:1721) *
[b] Bunlar uydurma mi? uydurmaysa da bil ki ben uydurmadim, ayet ve hadislar uydurmus, birileri de yorum yapmis.

[acizmurid]

Vartor ve senin gibiler, sizinle tanıştığım için çok mutluyum. İmanım sizinle güçlendi, sizin sayenizde Kuran'ın gözümdeki ve gönlüdeki değeri arttı. Niçin biliyor musunuz Kur'an da bir ayette "onlar kördürler, sağırdırlar, dilsizdirler...sen onları hidayete erdiremezsin..." Bu ayet sizin üzerinize inmiş olsa gerek. Gerçekten teşekkür ediyorum, islama şimdi daha yakınım. Size de nasip olur bu güzel duygu inşallah, benim elimden birşey gelmez, gelecek olsa ancak o da duadır.

Ben de sizin gibi düşünmüştüm bir ara, hiç kimsenin etkisi altında kalmadan sadece düşünerek Allah'ın varlığını kabul ettim, şimdi islamı yaşıyorum. Eğer benim görmüş olduklarımı, yaşamış olduklarımı sizde görüp yaşasaydınız hiç vakit kaybetmeden iman ederdiniz; lakin dedim ya sizin kalbiniz Allah tarafından mühürlenmiştir, artık siz iman edip tövbe etmedikçe size sonsuz bir cehennem azabı hazırlanmaktadır. Allah alimdir hakimdir.

Saygılarımla...
______________________
acizmurid@hotmail.com * * http://sendegel.forumlari.com

Vartor abim..bak İslama ne hizmetlerde bulunuyomuşsun gördünmü..
sayende ve sayemizde insanların imanı pekişiyomuş..varya *bide iman edip
mümin kullar olsak ne faydalarımız olur acizmurid gibi abilere..
sayemizde evliya bile olurlar valla..

[thunderpoint]

acizmurid";p=&quot´isimli üyeden Alıntı

Eğer benim görmüş olduklarımı, yaşamış olduklarımı sizde görüp yaşasaydınız hiç vakit kaybetmeden iman ederdiniz; lakin dedim ya sizin kalbiniz Allah tarafından mühürlenmiştir

Anlatmaya ne dersin?

[acizmurid]

Anlatılmaz arkadaşım, hem anlatsamda boş siz yine bildiğinizi okursunuz... Ama anlamana yardımcı olabilirim, Allah-u Teala ben daha 8 yaşındayken bana rüyada peygamber efendimizle konuşmayı nasip etti, 15 yaşımdayken bir rüyamda nur yüzlü bir şahıs gördüm; lakin o kişiyi daha önce ömrümde hiç görmemiştim, çok geçmeden bir yolculuk esnasında o rüyamda gördüğüm şahsın fotoğrafını gördüm. Fotoğrafı sorup soruşturdum, adıyaman ilinden yaşayan bir Allah dostunun resmiymiş, yani rüyada gördüğüm de oymuş. Karar verdim ve o zatın yanına gittim, ilkin çok önyargılıydım, her davranışında bir kusur bulacaktım; fakat onun huzuruna çıktığımda bütün vücudum bir ürpermeyle doldu, ağladım, daha önce bunları hiç yaşamamıştım, ömrümü boşa harcamıştım. O öyle bir insan ki, görenler bilirler insanı serden yere seriyor, bir nazarıyla insanları cezbeye getiriyor. Onda kerametler gördüm, lakin bunları kimseye anlatmamam gerekiyormuş. Merak edenler, bana inanmayanlar gidip bir baksınlar Allah dostunu da, iman edip etmeyyeceklerine öyle karar versinler.