Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Multimedya

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 17-09-2008, 17:55
e_webb4 e_webb4 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 09 Sep 2008
Mesajlar: 8
Standart

belgeseli http://www.zeitgeistmovie.com/dloads.htm adresindeki torrent dosyasıyla indirip izleyebilirsiniz

internet üzerinden izlemek için bi çok link verilmiş ama arşive atmak isteyenler için avi dosyası elimizde olsa daha iyi olabilir, ayrıca seeder sayısı da yüksek; klasik yavaş bi torrent downloadu olmuyo yüzden
hem altyazıyı da istediğiniz renkte ayarlarsınız

isteyen olursa tr. altyazı dosyası için de yardımcı olabilirim
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 13-10-2008, 16:56
Unbeliever Unbeliever isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Nov 2005
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 314
Standart

arkadaşlar, torrent morrent olmadan, direkt olarak sitede izlediğimiz şekilde indirebileceğimiz bir yer yok mu? hem bu hemde submission filmi. bana çok lazım bunlar.arkadaşlarıma göstericem ve mutlaka arşivimde olsun istiyorum...yardımcı olun ey site adminleri...
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 13-10-2008, 17:22
AKHENATON
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Chaos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

İnsanlar çok eski çağlardan beri Güneş e tapındılar.
KAOS sıfırdan beri sallayorsunda bari benim gezindiğim yerlerde bunu yapma. Eski insan güneşe falan tapmaz, eski insan hiç bir şeye tapmaz sadece ampirik gözlem yapar.Fakat siz Judeocu dinci ve ateistler eski insan hakkında habire sallar durusunuz , nedeni ise bilgisizlik.


Chaos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Zodiac çaprazı denen haritada güneşin 1 yıl boyunca içinden geçtiği 12 takım yıldız yer alır. Bildiğimiz burçlar bu haritadan gelirler. 12 ay ı, 4 mevsimi ve ekinoksları ayırır.
Hadi bana çıplak gözle görünebilen en uzak mesafe gezegeni yaz bakalım, bu anlatımınla tamamen çelişkili.

Chaos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Antik insanlar bu takımyıldızları da çeşitli hayvan ve insan figürleri ile antropomorfize etmiş yani kişiselleştirmişlerdir. Güneş tanrı sureti ve diğerleri onun yardımcısı ve ziyaret ettikleri olarak kişiselleşmiştir. Bir tanrı ve 12 yardımcısı. 12 takım yıldız da çeşitli doğa olaylarını kişiselleştirir.
güneşin tanrı olduğu anlatımların şiirsel anlatınlar olduğunu ve tamamen dönemin göksel durumunu yansıttığını bir gün anlayacaksınızda ne zaman merak ediyorum.Astronomi ve Mit-oloji bilmeden bu konularda konuşmak ayet yazmaktan hiç bir farklı tarafı yok, biraz astroerkeo okursan tüm anlatımlarına kendinde güleceksin.


Chaos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Horus: M.Ö 3000 den beri mısır ın güneş tanrısıdır. Çeşitli hikayeleri hiyerogliflerde yazar. Düşmanı karanlık Seth dir ve her sabah onu yener her gece yenilir. Ya da Ra ve Apopis bu iki çifti aynıdır. Seth ve Osiris ya da. Seth in simgesi karanlık,kötülük,isyanın temsili olan keçidir. Yani şeytanın ve karanlığın simgesidir. Güneş yani tanrı onu daima yeraltına gönderir. Aynı şekilde Ra Apopis karşıtlığında yine Ra güneş, Apopis yılandır. Yılan da şeytanın simgesidir sonraki dinlerde.

Ancak Horus un hikayesi sadece bu değildir. Sami din hakimleri halka bu pagan inançlardaki diğer mitolojilerden bahsetmemeyi ilke edinmişlerdir, ancak hiyerogliflerde bunlar yazılıdır. Tabi başka ülkelerin yazıtlarında da, ama bilinen en eskileri sümer ve mısırdadır haliyle.

Bak güzel kaos , Horus anlatımı sadece bu anlattıklarında değil, hitit ve mayalarda dahi bulabilirsin

Anlatmış olduğun tamamen hikayedir.Osiris-seth savaşı göksel bir çarpışma durumunun ironik ve şiirsel anlatımıdır.Yahu habire mit ve astronomi yazıyorsun hiç bode yasası bilmezmisin.

Burda 2 gezegenin çarpışması ve dünyanın karanlık altında kalması tasfir edilir ve dünya üzerindeki tüm eski çağ metinlerinde vardır.bu metinlerde farklı bölgelerde dünyanın bir tarafının aydınlık, diğer metinlerde karanlıkta kaldığı kayıtlı ve belgelidir.Yahu bu konuda platon bile yazmış siz hala okuyup öğrenmemek için niye ısrar ediyorsunuz anlayamıyoruz.
Biraz anarşistcilik oynayacağına astronomi ile mit leri yanyana oku ve astroarjkeoloji ile ilgilen ve mi,t denilen seylerin dünyanın gerçek tarihinin anlatımı olduğunu kavra.
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 13-10-2008, 17:28
AKHENATON
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Buda CEM e cevabım

İNSAN VE DİN, MİTLER VE GERÇEKLER, UZUN METRAJLI VİDEO BELGESEL PROJEMİZ
Sayın Üyelerimiz ve Ziyaretçilerimiz,

Turan Dursun Sitesi'nde, insan ve din, mitler ve gerçekler temalı, uzun metrajlı bir video belgesel projesi başlamıştır.

Video belgeselimizde ele alınacak konuların ağırlığını Turan Dursun, İlhan Arsel, Arif Tekin, Erdoğan Aydın ve sitemizin bazı değerli yazarlarının yaptığı titiz çalışmalardaki tesbitler oluşturacaktır.



bakınız sayın cem yazmış olduğunuz hiç bir şahsiyet , astroerkeolog olmayıp mit'ler konusundaki her türlü açıklamaları yanlıştır.

bu yaptığınız Harun Yahyacılığın farklı bir versiyonundan başka bir şey değildir.Gerçekler çarpıtılmayacaksa MİT lerin gerçek anlamları ortaya konur.Dünya üzerindeki tüm mitler aynı şeyleri anlatır sadece isimleri farklıdır.Siz kalkıp dinlerin başlangıcını Mit hikayeleri derseniz yine yanlış bir söylem içerisine girersiniz ki , HY nin tc de yaptığıda budur.
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 13-10-2008, 18:30
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

"astroerkeolog" ne sevgili Akhenaton ?

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 13-10-2008, 19:28
AKHENATON
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

frodo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
"astroerkeolog" ne sevgili Akhenaton ?
Çok açık bir ifade olduğunu düşünüyorum.

ünlü mısırlı tarihçi manethon göz ardı edilen kitabında şöyle yazar, mısırı önce tanrılar sonra yarı tanrılar en sonda horusu takip edenler yönetti.

astro-arkeoloji sizin Mit veya eski insan çok tanrıya inanıyordu söylemlerinize, eski insanın ampirik evren gözlemlerini şiirsel olarak yazdığı metinleri evrenin saati yıldızlar ile deşifre etmesidir.

sizin gülüp geçtiğiniz, dünya öküzün boynuzları üzerinde asılı durur veya osiris-seth veya phaethon mitlerinin hepsinin göksel temellerini somut arkeolojik bulgularla kanıtlayan bilim dalıdır.

siz nuh tufanı din kitaplarında yazıyor diye yok saydığınız fakat bir astro-arkeologun tüm kanıtları göksel harita ve somut arkeolojik bulgu ile ortaya koyduğu bilim dalıdır.

http://www.amazon.com/s/ref=dp_srsub...chaeoastronomy
Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 20-10-2008, 21:31
cyrano - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cyrano cyrano isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jun 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 50
Standart

Binlerce yıldır halklara söylenip insanlığı uyutan masalların, tüm savaşların, ekonomik kriz ve
sömürülerin; sayısız vahşet, haksızlık, hırsızlık ve ahlaksızlıkların; dünyadaki en derin devletin
fotoğrafını gösteren, 'Büyük Yalan' ve ardındaki 'Büyük Soygun'un belgeseli;
ZEİTGEİST (Çağın Ruhu) gerçekten de izlenmesi gereken değerli bir çalışma.
Belgeselin devamı olan ve ne yapılmalı sorusuna da cevap
veren; ayrıca IMF, World Bank, CIA, US Army gibi taşeron kuruluşlarca ve içerde de işbirlikçi
faşist hükümetler eliyle, veya olmadı doğrudan darbe ve işgallerle sömürülen ülkelerden
örneklerin de verildiği 123 dakikalık 'Zeitgeist Addendum' belgeseli; www.zeitgeistmovie.com/
(yayıncının resmi sitesidir) linkinden izlenebilir. İkinci belgeselin Türkçe altyazısı henüz yok.


Bu belgeselleri izledim ve sonunda bazı sonuçlara vardım. Şimdi bunları başlıklar halinde inceleyelim..



Sonuncu kriz, son kriz mi?
Mortgage krizi olarak başlayan ve kartopu gibi büyüyen ve mikrobik bir salgın gibi yayılan
son krize baktığımzda, gelecekte olacak daha büyük krizlerin altyapısının oluşturulduğunu
görüyoruz. Emperyalizmin ahlaksız doğası savaş ve kriz üretir. Küreselleşme ve liberalizm
maskeleri ile girdiği ülkeyi IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşlarca borçlandırır ve bir gün bu
borç mutlaka ödenecektir. Bu ödeme ülkenin bağımsızlığı pahasında bile olabilir.

Korumacı duvarları yumuşak yöntemlerle aşamazlarsa başka yöntemler denerler. Eğer
hedefteki ülkelerde vatansever iktidarlar var ise CIA taşeron örgütü ile darbeler tezgahlar
ve sonunda da işbirlikçi bir kukla iktidar bulma konusunda zorluk çekmezler, ki bu gerici
faşist iktidarlar çoğu zaman kendi ailesi ve çevresinin zenginleşmesi uğruna halkını binbir
yalan ve dolanla kandırıp, koltuklarında kalıcı olmak için zamanla daha da vahşi bir işbirliğine
ve soyguna girerler. Halkın hesabına ise daha çok faiz ve borç yükü ile bir de 'Yaradılış
Atlası' türü propagandalarla ölümsüz bir hayat ve aslında sadece sahte bir cennet vaadi
düşer. Avrupa ve Amerika'da aynı uyuşturma görevi kilise ve papalık taşeronluğunda icra
edilmektedir. "Yaradılış Atlası" na yüksek seviyeden bilimsel cevap için:
http://richarddawkins.net/article,3239,Richard-Dawkins-on-Harun-Yahyas-Atlas-of-Creation-and-other-videos-from-the-CEMB-conference,Richard-Dawkins-Council-of-Ex-Muslims-of-Britain


Bugün askeri darbelerden ziyade, medya destekli sivil darbelerle de aynı hedefe ulaşıyorlar.
Satın alınmış medyalar, işbirlikçi adaylara verilen maddi manevi destekler, seçim hileleri,
kitleleri uyuşturma, aptallaştırma, olmadı kanlı veya kansız darbe.. Ve daha neler neler..
Amaca ulaşmak için her türlü senaryo, entrika, silah, terör, kan ve sömürü mübahtır.
Onu da yapamazlarsa emperyalizmin en karanlık ve en vahşi yüzü görünür: Savaş..
Her ne şekilde olursa olsun işgal süreci başlamıştır. Ve yine borçlandırılan ülkeler
bir gün bu borçlarını ödemek zamanı geldiğinde elde bir şey olmadığını görüp son çare
olarak ülkeyi satışa çıkarırlar. Buna liberalizm ve özelleştirme deniyor.
Guantanamo ve Metris'te ise işkenceler devam ediyor.

Olayın özü dünyayı köleleştirip vergiye bağlamaktır. Zira kapitalimin en gelişmiş formu olan
emperyalizm size borç verir, fakat bu borcu ödeyecek ekonomik ilerleme yapmanızı istemez
ve engeller. İşgal sürecinin başarılı olması buna bağlıdır. Bin yıl önce de sistem böyleydi.
Asya'nın doğal kaynaklarını, ipek, baharat, hammadde vb. zenginliğini bir düşünün.
Buna karşı Avrupa'da hemen hiçbirşey yoktu. Dönemin değişim aracı ise gümüş ve altındı.
Şu halde Avrupa'ya gidecek hammadeye karşılık altının Asya'ya doğru önlenemez bir göçü
olması beklenir değil mi? ama olmadı.. Olamazdı.. Peki neden?

Daha ileri bir sömürü düzenine sahip Avrupa bu çarkı tersine çevirmeyi başarabilmiştir. Bugün
Avrupa'da görebileceğiniz eski feodallerin, derebeylerinin şatolarını bir düşünün.. Bir ekonomik
sistem daha ileri, daha gelişmiş bir sistem ise önceki formlara hükmeder. Karl Marx'ın
teorisine göre toplumların geçireceği ekonomik evrim süreci sırasıyla;
ilkel, köleci, feodal, pre-kapitalist, kapitalist ve emperyalist olmak zorundadır.
Dolayısıyla emperyalistler bugün dünyayı yönetilen; ülkelere, devlet ve halklara hükmeden
zalim güçtür.

Durun daha bitmedi..
Bugün emperyalizm bile aşılmış, bir adım daha evrilmiş gözüküyor!
Buna kısaca Corporatocracy deniyor. Birkaç dev kartel şirketten oluşan bir borçlandırma
ağı şebekesi. Başını bankerlerin çektiği bir üst yapılanma. Uygulamadaki projenin sonucunda
da köleleştirilen koca bir dünya.

Merkez Bankaları neye yarar?

JP Morgan önderliğinde bankerlerin (sözüm ona) bir daha krizler olmasın diye piyasayı konrol
etmek amacı ile senatoda oldubittiye getirilerek kurdukları Amerikan Merkez Bankası, nam-ı
değer FED'in, ortağı olan bankerlerin para arzı üzerindeki oyunları ile 1929 Büyük Buhran'ına
sebep olduğunu, ve o dönemki hükümetin kurtarma paketinin bugünkü eşdeğer maliyetinin
sadece 200milyar$ olduğunu, fakat bugünkü Amerika'yı kurtarma paketinin 850milyar$
olduğunu görmek bir işaret olabilir. Her kriz bir öncekinden daha büyük olacak sistemin doğası
gereği.. İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, 16 Ekim'de yaptığı açıklamda aynen şu cümleyi söylüyor:
'Tünelin sonundaki ışığı öyle kolay kolay göremeyeceğiz gibi geliyor. Tünelin ucunda bir ışık var
ama o ışık güneş ışığı mı yoksa karşıdan gelen trenin ışığı mı belli değil'..
Bunu söylerken işlem gören şirket hisselerinin piyasa değerinin bir yılda üçte bire indiğini
düşünürsek durumun vehameti daha net anlaşılır.

Savaşın taraflarını netleştirelim..

Kazananlar (corporatocracy ve bankerler), ve kaybedenler (devletler ve halk) ise hep aynı..

Banker örneği olarak: JP Morgan Chase.
Chase Manhattan birleşmesi ve Bank One'ı aldıktan sonra o, ABD'nın en büyük bankası,
Forbes dergisinin Nisan 2008'de yayınladığı rapora göre, dünyanın en büyük 4. şirketi.
Son krizde Bear Stearns'i, Bear'in merkez binasının değerinin dörtte bir fiyatina satin alan
ve bu süreçte de FED'den kredi almiş olmasi ile krizden büyük kar eden bir büyük Tefeci.
Aynı taşla vurulan ikinci kuş ise muhasebe kayıtlarında bu dönem görünen büyük kar
düşüşüdür. Bunun meali de kamuya ödenen daha az vergi ve küçük hissedarlardan
kaçırılan daha çok temettüdür.

Kaybedenler.. Merkez bankalarına borçlandırılan ve bu borcu da ödemek için yine merkez
bankası'na borçlandırılan iki yakası hiç bir zaman bir araya gelmeyen fiilen batık devletler.
Örneğin ABD.. Ve artan faiz ve vergi yükünü sırtlamak zorunda kalan modern köleler,
ve işsizlik, ve hatta açlık.. Bankalara kredi borcunu ödeyemeyen; krizde işini, evini,
arabasını herşeyini bir anda ne olduğunu anlayamadan kaybeden milyonlar..
Ey insanlar! sizleri futbol, eğlence ve medyayla uyuturlarken aklınız neredeydi? Ülkesinin
geleceğini düşünen aydınlar işkencelerde katledilip yok edilirken neredeydiniz? Neden
susuyordunuz? Şimdi işte sıra size de geldi. Ülkenize özgürlük Irak'taki gibi gelmediyse,
kurtarma paketleriyle gelecek. Kurtarma paketi!.. İyi de kimi kimden kurtarıyorsunuz?
Dünyada herkese yetecek kadar yiyecek ve konut üretilebilirken, sizi açlıkla korkutup terbiye
etme projelerinde boyun eğip minnettarlık duymanız içindir bu paketler.. ve tabi mutlaka
bedelini yine ödeyecek olan insanlardır.. Sizin bankalara borcunuz olmasa bile devletinizin var!
ve onlar bu tefecilere faizi ödemek için sizden daha çok vergi toplamak zorundalar.
bu da yetmeyecek ve ülke toprakları, şirketleri kısacası bağımsızlığı satışa çıkarılacaktır.
Maalesef bu, borçlandırma ve köleleştirme operasyonunun bir parçasıdır. Bütün dünya bu
oyunun oynandığı bir sahne. Biz bu filmi daha önce çok defa izlememiş miydik?..
Biri bizi gözetliyor, iyi uykular diyor. Uyanana ne mi oluyor?? Garantili ebedi bir uyku için
kolluk kuvvetlerinde sopa hazır!

Yurttaşlık hakkı olarak seçimler.

Demokrasinin gereği demokratik seçimler, emperyalizmin yerel işbirlikçi adayı yarışına
dönmüştür. Büyük Yalan'ı bilen, fakat bunu halkından kendi çıkarı için gizleyen bu
işbirlikçileri tanımalı ve onların yerine aday olan parti ve politikacılara da asla itibar
etmemeliyiz. Özgürlük diye bize yutturdukları sadece emperyalizme ve sömürüye
özgürlüktür. Kürselleşmeyi ve sözde özgürlükleri savunan satılmış liboşların, ülkesini
(burada yazamayacağım) nelere satabilecekleri kendi yazılarında vardır..
Oysa özgürlük dedikleri egemenlerin bizi daha çok tutsak ettikleri bir düzenin projesidir.
Ve Irak'a US Army eliyle götürülen özgürlük de işte bu özgürlükle aynıdır. Dünyada
pek çok yerde birçok soykırım yapılırken örneğin, en kanlılarından biri olan Ruanda'da
1994'te 100 günde 1 milyon!! insan machetelerle (büyük satırlar) doğranırken,
nehirlerden kızıl bir insan cesedi seli akarken, bu emperyalistler ve sözde yardım kuruluşları
sadece kaçmış ve uzaktan katliamı seyretmiştir (hatta Fransızlar katliamcı kabileye yardım
bile etmiş) ve orada olanları herkes uzaktan seyretmişlerdir. Orada yaşananlar Birleşmiş
Milletler raporlarında akıl almaz bir vahşeti sergilemektedir. Canlı canlı vahşice doğranan
insanlar, hamile kadınların karnı yarılıp ebevenlerine yedirilen ceninler, doğramaktan
yorgun düşenTutsilerin kaçmasın diye aşil tendonlarını kestikleri Hutular, parası olanların
bedelini ödeyerek kurşunla acısız ölümü satın almaları ve daha neler neler..
İşte Ruanda'da 100 günde bunlar olurken, empereyalistler neredeydi? Seyrederken
neler hissettiler? Bunlar Ortadoğu'da, Asya'da, Afrika'da, Balkanlar'da, Kafkaslarda
nerede olursa olsun, savaşlara kendilerine kar üretecek bir silah satışı mekanizması olarak
bakar ve saflarını buna göre seçerler. İnsanlara ise hiç bir zaman acımazlar. Bu görev
kitaplı dinler eliyle Tanrı'ya havale edilmiştir. Onların tek düşündükleri kendi aileleri ve
servetleridir. Diğer insanlar ise yarattıkları katma değer ve faiz geliri ile orantılı olarak
birinci veya ikinci sınıf yurttaş olabilirler. Ama bu kısmi refah, yurttaşların da birer köle
oldukları gerçeğini değiştirmez. Gün gelip onlar da ürettikleri katma değer azalırsa
harcanıp bir kenara atılacaktır. 'Züğürt Ağa' filmini seyretmiş olanlar kapitalizmin insanı,
nasıl insanlıktan çıkarttığını ibretle izlemiştir. Dürüstük ve erdem sahibi olanlar bu vahşi
rekabet ortamında (uyanık azınlığın aksine) yok olup giderler.


Türkiye'de durum neydi ve bugün ne olmakta?
Ekonomik ve siyasi sömürü çarkında Bizans'tan 1971'e kadar yaşanan borçlandırılma ve
fakirleştirilme süreci olarak; Anadolu'nun gerçek tarihini diyalektik çözümlemeli olarak anlatan
bir başucu kaynağı olarak: Stefanos Yerasimos'un 'Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye' isimli
mükemmel eseri okunabilir. 1945 sonrası ABD yardımları ve borçlandırma yoluyla işgal projesi
Rakofeller'in ortaya çıkarılan mektubunda okunabilir. 12 Eylül 1980 CIA darbesinden bugüne
yaşanan borçlandırma ve Atatürk'ün bağımsız Türkiye'sini tam gaz işgal projesi ise zaten malum.

Peki ne yapmalı?
Bankalar elbette ki bize zorla borç vermiyor. Bunu talep etmek zorunda kalan biziz. Ancak
kriterlere uyan başvuru sahiplerine kredi veya kartı veriliyor. Okuldan yeni mezun biri
olduğunuzu düşünün. Kendi işinizi kurmak isteseniz krediye ihtiyacınız var, gideceğiniz yer
bankalar. Tam zamanlı bir işe girdiğinizi düşünün. Geliriniz ancak boğazınıza yeteceğinden,
yuva kurmak, ev, ev eşyası, araba vb. için kredi almak zorundasınız gideceğiniz yer yine
bankalardır. Sistemin kuralları bellidir, bir kere entegre oldunuz mu bir daha çıkamazsınız..
Öyleyse yapılması gereken bellidir: Borçlanmamak. Tasarruf yapmak. Kredi kartlarını iptal
etmek. Kredi borçlarını en kısa zamanda kapatmak. Bankalara faiz ödemekten kurtulmak
gerek. Bunun için zaruri temel ihtiyaçlar dışında yeni hiç bir şey almamak gerekiyor.
Özellikle son çıkan teknolojik ürünlerden kaçınmak gerekiyor. Petrol tekellerine karşı
korunmak ve çevreye duyarlı yaşamak için toplu taşıma tercih edilmeli. Otomobil gerekli
ise, yürür durumdaki uygun fiyatlı ikinci el otomobil alınmalı. Eğer bir ürünün yerli üretimi
varsa mutlaka yerli olanı tercih etmek, ithal ürünlerden kaçınmak gerekiyor..

Medyada her izlediğimize ve okuduğumuza inanmamak, uyanık olmak gerekiyor. Yabancı
şirketlere yapılan özelleştirmelere karşı çıkmak, yabancıların sahip olacağı hisse senedi
yüzdelerine mutlaka bir kota koyulması için yasamayı uyarmak gerekiyor. Bugün telekom,
demir çelik, bankacılık, perakende gibi sektörler hemen hemen tamamen yabancı
şirketlerin kontrolüne geçmiştir. Küreselleşme ve liberalizm maskesi takan soygunculara karşı,
ulusal sermaye ve işgücü korunmalı, ülke ekonomisinin dışardan gelebilecek tehdit ve işgal
saldırılarına karşı korunmasını sağlayacak yasalar çıkartılmalıdır. Ulusal ekonomik çıkarları
kollamak, ülkenin siyasi ve ekonomik bağımsızlığı için şarttır. Onlar amaçlarına ulaşmak için
daha çok teröristler ve 11 Eylül'ler ile hayali düşmanlar yaratacak. Hiç bir zaman
yakalayamayacaklarını bildikleri teröristleri mağaralarda avlamak için ülkeleri işgal edecekler.
Etnik siyasetleri körükleyerek böl ve yönet taktiği ile halkları birbirlerine kırdırılırken,
savaşlar bizim evlatlarımızı yutacak.. Biz şehitlerimize yanarken, bu savaşı çeşitli bahanelerle
çıkartan, hükümetlere borç vererek finase eden bankerler ve büyük silah üreticisi tekeller ise
büyük karlar edecek. Sonuçta olan, yine unutulmaz acılarla bedel ödeyen halklara olacak.
Çocuklarımızın özgür geleceği için; Atatürk'ün dediği gibi: 'Yurtta sulh, cihanda sulh'..
Barışı savunalım, bu oyunu bozalım..

Sevgi ve saygılarımla.

Konu cyrano tarafından (20-10-2008 Saat 21:56 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 13-11-2008, 04:09
Chaos Chaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2008
Mesajlar: 174
Standart

Buradaki hiç bir yazıya cevap verilmeyecektir belgesel yeterince nettir.

İkinci bölümün linkleri:

http://rapidshare.com/files/16007596...deri.part1.rar
http://rapidshare.com/files/16007966...deri.part2.rar
http://rapidshare.com/files/16008373...deri.part3.rar
http://rapidshare.com/files/16008728...deri.part4.rar
http://rapidshare.com/files/16009078...deri.part5.rar
http://rapidshare.com/files/16009406...deri.part6.rar
http://rapidshare.com/files/16009659...deri.part7.rar

Bunları buldum. Eğer uygun değil veya daha iyi alternatif var ise yönetici arkadaşlara bırakıyorum gerisini.
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 13-11-2008, 04:19
Chaos Chaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Apr 2008
Mesajlar: 174
Standart

Dosyanın içindeki altyazı dosyası uygun değil hızlı gidiyor. O nedenle onu da bu link den indirin ya da daha iyisini bulup indirin derim

http://www.opensubtitles.org/tr/subt...st-addendum-tr
Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 26-11-2008, 01:35
hz.cudi hz.cudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Sep 2008
Mesajlar: 2
Standart

Öncelikle Filmi hazırlayanlar toplumsal olarak entellektuel sayılacak yobazları da açıga cıkartabilir..;
Biz insanların Kapital' e karşı olan savaşı Kazınılmadıkça Filmdeki Monarşist İnsan Dürtüsü hayat bulacaktır.;
Bu şahane bir plan parçası; Tayyip Erdoganlar( Din İstismarcıları , Veli Küçükler( Vatan İstismarcıları , V.S oldukça global faşizm ve anti-özgürlük yükselecektir..
Bizler CHE 'yi şehit eden ABD Ajanlarını ve Kurumlarını dolayısıyla , Global Sermayeyi Yok etmedikçe,
Global Monarşsit Emperyaliszm bizler için Gelecek tehtidi olacaktır...
İnancım biz insanların Evrim süreciyle kendimizi aşacagimız ve Tüm yasakları , Dogmalari yıkıp yerine Zerdust:'un da dedgii gibi "İnsan Üstü" olma niteligi kazancagzdir;;

NE YAPMALI ARKDASLAR??

videonun finalinde de dedigi gibi "DEVRIM" ;
KAPITALİZME KARŞI YAPILACAK BIR DEVRIM gereklidir..;
öyle ki bunun için Chawez e sıra gelmeden Halkların Gerillası toplanmalı ve GERILLA SAVAŞIMI İLE KAZANILMALIDIR;
Bizde TECRUBELI PKK gerillacılgıı var ; Bunun yanında Nepal Maocu Gerillalar var ;
Hemn Meksika da EZLN Gerillaları var akabinde Kolombiya Aydınlık Gerillalari war;
Ötesinde Bolivyada Gerilla Hükümeti var Ve Venezuella da finansal Güc var;
Bunun haricinde Vietnam gibi bir Ülke var ;
Afrika nın tamamı aç ;
bunalradn da Gerilla çıkar...
en az 100 milyon Gerilla çıkar toplasanız;

YAPIALCAK ŞEY BELLIDIR! herkes birbirini sevmelidir.; Kapitalizme kaarşı savaş ilan edilmelidir.;
Herşey İnsanlık için; Hristiyanlık ve MUSEVİligi yok edebilen bu somut deliller diger dinleri de savurabilir...
Dinleri ikincil plana atıp GENEL DÜNYA GREVİ yapmak gereklidir...
Devrimi yaşamalı yaşatmalıyıız.;
içimizden Sosyalist Medya PATRONU varsa .. Ülkenin en buyuk Meedya kurulusunu almalı ve Kamuya lavetmelidir. Sosyalleştirmeldir...
nitekim;
Hepimiz Özgürlük için savaşmaliyız ;

UNUTMAYIN Kİ "HİÇBİRSEY ÖZGÜRLÜKTEN DAHA DEGERLİ OLAMAZ.."
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:15 .