Titan´isimli üyeden Alıntı
N. Anu, o arkadaş kendi bakış açısına göre söylemiş olabilir, bu seni yanıltmasın. Sen ise astığın yazılarda, sana gelen eletirilere karşı parlamamalısın. Ayrıca astığın yazılara herhangi bir yorum gelmeyebilir, bu da yazma şevkini kırmasın. Üslubun derli toplu olduğu sürece takdir göreceksin. Son iki maddenin yazılmasını bekliyorum.
|
Peki biraz devam edelim.
Romada açlık ve büyümenin sonucu sebepleri sonucundan bağımsız olan feodalizm oluşumu sonrası siatem içerisinde oluşan Romalı kimliği dönemin ayrıcalıklı dünya vatandaşlarının doğması ; Romalıların uygar romalı olmayanların barbar olarak vurgulandığı bir dünya düzeni yaratıldı. romalı kimliği yurttaşlık sisteminin temel taşı, etnik, dinsel, kültürel, ekonomik anlamda üstünlük getiren bir kimlik kartı doğdu.
Siyasal olarak yaratılan bu kimlik kartı sanayi devrimi sonrasında kapitalizmin siyasallaştırılması sonucunda amerika başta olmak üzere bir çok ülke bu stratejiyi kullanmış, doğu ve batı kültürleri kavramları ortaya çıkmıştır.Bu kapitalizmin doğal sonucu değil, emperyalizme götüren siyasal sonucudur.
Roma ekonomisinin Aurelianus döneminden sonra egemen sınıfın demokrasiyi kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başlamasıyla birlikte tarımın efendileri ve kölelik ve azt sistemleri sayesinde küçük toprak sahipleri caresizlikten büyük toprak sahiplerinde açlık nedeniyle çalışmaya başlar.fetihler sonrasında elde edilen maddi değerlerin paylaşımı demokrasi ilkelerinin terkedilmesiyle tamamen bozulmuş, ristokrat kesimin maddi serveti oldukça artmıştır.
Buraya kadar verdiğim ki, istenildiği taktirde istenilen bir zamanı felsefi, ekonomik ve tarihsel olarak açabilirim,
marksist tarihçilerin tarihsel gelişim konusunda , çizgisel bir süreç olduğunu konusunda önyargılarla beslenmişlerdir.pozitivist yöneteme bağlı kalarak bilimsellik iddiası insan topluluklarının toplumsal ilerleme yasasına bağlı olduğu alışkanlığı başlamıştır.Buna göre köleci sistenden , feodal sisteme , ordanda kapitalist ve sonrasına götürülür.
fakat bu yapıların değişmesinde bağımlı ve bağımsız değişkenlerden bahsedilmez ki, bunlardan en büyüğü İSLAM tehlikesidir.
Roma deneyimi ve avrupada yaşanan hristiyan ana-tanrıça kültü savaşları sonrası aristokrasinin asalaklığı, köylü sınıfının uyuşukluğu açlık karşısında üretim araçlarının kontrolünü Burjuva denen kesime bırakmıştır. zaman içerisinde latince çalışkan anlamına gelen Sanayi , feodal ilişkilerin önüne set çekerek
Güney Fıransada temellerini atmıştır.