İddialar şöyle;Dünya dönüyor ve sonuçta üstünde ki dağlarda dönüyor.Bu ayettede buna dikkat edilmiş olsa gerek.Biz bunu gözümüzle algılayamıyoruz,ama gelişen teknolojiyle dünyanın yuvarlak olduğunu ve döndüğünü anlayarak,bu bilgiye ulaştık.Bu bir mucizedir.
İddiayla ilgili önce birşey söylemeliyim,1400 senedir kuranda yuvarlak yazmıyordu ama 1400 sene sonra kelimeler değişti ve dünya yuvarlak kabul edildi,aslında ılımlı müslümanların kelimelerle oynamasından başka birşey değil bu.
Mesela İngilizce
run:koşmak,yarış,seirtmek,akış,balık sürüsü,çorap kaçığı,sınıf..vb anlamlara geliyor,bu anlamlar biliyorsunuz ki cümle içindeki kullanımına göre çok etkilenir birbirlerinden tamamen farklıdır.Yani koşmayı anlatırken,diğer anlamları nasıl cümlede mantıklı koyabiliriz!! İşte ılımlı müslümanların yaptıkları bu,bir kelimeyi alıp suyunu çıkartıyorlar ve birsürü anlam çıkarıyorlar,ama yinede onada cevap verebiliyoruz.Kuranda süryanice,latince,ibranice asıllı kelimelerin olduğda bir gerçek.===>
Öncelikle tarihsel olarak inceleyelim,kurandan 800-900 yıl önce dünyanın şekli,güneş-ay-dünya arası uzaklık,dünyanın çevresi,eksen eğikliği hakkında söylenenlere bakın..====>>>
Bu adam kısaca,dünyanın yuvarlak olduğunu söyledi,ekvator çevresini %2 hata payı ile hesapladı,dünyanın güneşe uzaklığını 92 milyon mil olarak(doğrusu 93 milyon mil) buldu,dünyanın çapınıda çok az bir hata payı ile buldu.Bunun gibi adamlarında linklerini aşağıya kopyalıyorum,dikkat edin bu insanlar muhammedden yüzlerce yıl önce yaşamışlar mesela Aristarchus of
Samos(Samoslu Aristarchus) amca muhammedden 800 küsür yıl önce doğmuş.
muhammedden önce kimse dünyanın yuvarlak olduğunu keşfetmedi. Bu yüzden muhammed kuranı yazarken dünyanın yuvarlak olduğu bilgisine hiç yer vermedi çünkü kendisi de bilmiyordu.
çeviriyi yapan kişi dünyanın yuvarlak olduğunu bildiği için öyle çevirmiş. Olay bundan ibaret...
Eski yunanlilar bile biliyordu. Ondan evvel Sümerlilerin astronomisinde sadece dünyanin yuvarlak oldugu degil bir sürü gezegenlerin varliklarini aciklamislardir.
Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı? (NEBE/6-7)
O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünen bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.(RA'D - 3)
Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar. (NAHL15-16)
Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve (varacakları yere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler, yollar meydana getirdik.( ENBİYÂ - 31)
Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik.( LOKMÂN - 10)
Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah, insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.( HACC - 65)
yukaridaki ayetlerden de herhalde dindar kesim mucizevi ve yeni tarihimizde aciklayabilecek ifadeler bulabilirler herhalde?
Hacc 65 i belki söyle tanimlayabilirler. Gögü Tanri fiziki anlamda tutmaktadir, fakat yine soru isareti dünya kainatta cok mu önemli büyüklüktede tüm kainatin gezegenleri günes sistemleri yildizlari dünya icin yaratilmis algisi var. Zor kardesim aciklamasi...
Geoit şeklinde Dünyamızın bulunduğu evrende (siz bilmezsiniz belki hani şu GERÇEK olan) Güneşin battığı veya doğduğu bir yer hiçbir şekilde mecvut değildir...
Ancak düz bir Dünyanın olduğu bir sistemde Güneşin belli bir yerde batıyor veya doğuyor olması mümkündür
Güneş dünyamızı aydınlatırken uzay neden karanlık sorusunu, gazların varlığı olmayan ve daha başka hiçbirşey olmayan uzayda, güneş ışınları tutunacak madde bulamadığı için ortamda duramazlar ve böylece güneş ışınları durmadıkları ortamı çabucak geçerler haliyle ortamı aydınlatamazlar. Bu denli basit bir açıklamayı yapamayan Abdulaziz Bayındır'ın iddia ettiği gibi göz, mükemmel bir yaratıcının mükemmel bir tasarımı değildir. Abdulaziz Bayındır'ın taktığı gözlüğüne rağmen insan gözlerini, kusursuz bir tanrıya atıf etmesi saçmalıktır. Dünya düz - flat earth olsaydı 60 kilometre uzaklıkta yanan bir mumun alevini görebilirdi insan gözleri. Kur'an ayetleri apaçık dünya düzdür - earth is flat der.
Bakara 149 : Nereden yola çıkarsan namazda yüzünü kabe'ye çevir.
Naziat 30 : Bakmıyorlar mı yeryüzünü nasıl düzleştirdi sonra döşedi.
islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir