Denemeler, Söyleşiler ve Söyleyişler

["ictenlik"]

21. Yüzyıldan öğrendiklerimiz ya da yedik içtik yaşadık gördük öğrendiklerimiz

Okuldan, medyadan, hükümetten, resmi kurumlardan, duyduklarımız kabaca ya statüko konformizme ya da yönetime dayalı vasat söylemler ya da basitçe yalanlardır.

Her türden vasatın/vasatların bilgisi ve ideolojisi hakim görüş formunda organizedir ve dolayısıyla heryeri herşeyi denetler. Demokrasi, çok seslilik, insan hakları, iletişim vb. bilimum anlatı altı içi bomboş zırvalardır.

[Alvin]

Peki ictenlik,

Yalan olmayan nedir? Gercek, hakikat, guzel olan, daha temel olan sey nedir yada kimdir?

Bir rivayete gore, 2000 yil once bir Roma Valisi, Isa'yi cagirir karsisina, olum emrini vermeye gonlu olmaz. Muhtemelen bir kac dakika konusurlar. Vali sorar biraz sonra islenceyle olecek olan Isa'ya, der ki, "hakikat nedir? Gercek nedir?" Tabii cevap kaydedilmemis yazilara.

Gunumuzdeki yalanlardan bahsettin ya, o yuzden tipki Vali gibi soruyorum, Gercek nedir yada kimdir?

["ictenlik"]

Alvin´isimli üyeden Alıntı

Peki ictenlik,

Yalan olmayan nedir? Gercek, hakikat, guzel olan, daha temel olan sey nedir yada kimdir?

Bir rivayete gore, 2000 yil once bir Roma Valisi, Isa'yi cagirir karsisina, olum emrini vermeye gonlu olmaz. Muhtemelen bir kac dakika konusurlar. Vali sorar biraz sonra islenceyle olecek olan Isa'ya, der ki, "hakikat nedir? Gercek nedir?" Tabii cevap kaydedilmemis yazilara.

Gunumuzdeki yalanlardan bahsettin ya, o yuzden tipki Vali gibi soruyorum, Gercek nedir yada kimdir?

Bilmem, belki doğa.

Doğa da olan yapay olmayan birlikler, doğal ilişkiler de..

Evcilik oyununu biliyor musun?

İnsan bir tür insancılık (ileri insancılık), modernitecilik, uygarcılık vb oynuyor ve her şey yapay. Tüm ilişkiler ve söylemler ve iletişimler de öyle. Yapmacık/yapay. Üretilen bilgi de. Bilinç sahte.

Bu basit. Kırılmayan araba, yıkılmayan/çökmeyecek ev yapılabilir. İnsan ilişkileri de böyledir. İnsanın uygarlığı da böyledir. Şu an yapılmışı dağılacak berbat bir şey görünümünde ve herkes onu olumlar.

Burada gerçek dediğimiz "kral çıplak" dediğimiz biçimde direkt söyeyebileceklerimiz, bir çocuğun gördükleri, doğadaki yaşlı bir adamın topluluğumuza bakınca gördükleri ve amazonda yerli bir kabile bulsak topluluğumuzu izlediğinde görecekleri..vb gibi...

[Alvin]

"ictenlik"´isimli üyeden Alıntı

Bilmem, belki doğa.

Yanitin, paylasimin icin tesekkur ederim ictenlik.

Selamlar

["ictenlik"]

Forumda "İnsan Doğası Üzerine" başlığını görmem sonucu (daha içeriği okumadan) çağrışanlar

Doğa (doğa(l)) .. Yani doğa doğası. İnsan doğası doğanın doğası.
Doğa kavramı doğa kavramıyla kuruluyor ilk çağırışımı dış dünyadaki her şey (doğa)

İnsan doğada değilse (doğalda değilse aynı) insan doğası kayıptır, özgün değildir vs. İnsan(ın) doğası doğanın doğasıdır.
Yani doğada olmadıkça (doğalda olmadıkça aynı) bir doğadan sözedemeyiz. Yapay (yapmacık) (sentetik) bir analiz ve sentetik bir doğa.

İnsan doğası, kaplan doğası, kavak ağacı doğası böyle bir doğa yok ya da hepsi aynı. Doğa doğası. Doğa aynı doğa.
Yani insanın doğası doğa değilse açıklanan doğa sentetik.

Özel bir insan doğası yok, özel değil. Spesifik olarak insana özgü değil. Doğa herkesin. Doğanın doğası. Olanın (varın) doğası. İnsanın doğası aynı. İnsan özel değil. Özel olarak insana özgü sentetik bir doğa açıklanamaz.

İnsan doğanın içinde ya da dışında,, uzağında ya da yakınında. aynı. Ne kadar doğadaysa o kadar doğalı, ne kadar doğalsa o kadar doğalı. Değilse doğa uzağı. Hepsi bu.

Kendi doğası diye (self human doğa diye )bir şey bulunamayacak. Doğa doğası. Doğal olmanın doğal doğası. Doğal olarak olanın/olanların doğal doğası. Ortak yeri. Ortak doğa. İçi ya da dışı, uzağı ya da yakını. Doğala yakın ya da uzak. Doğanın içinde ya da dışında.

Basit

Doğal - yapay ; doğal - sentetik

Doğa - antidoğa

["ictenlik"]

"İnsanya" "Dünyanın Hali"

Ne yazılır bilmem. Günler su gibi akıyor. Zaman boş ya da dolu.

Dünyaya bakıyorum ve tuhaf bir yer .. Tuhaf bir yer görüyorum

Geçtiğimiz yıl evde değişen ekonomi nedeniyle bir şimşir kaşık muhabbeti döndü. Yani bugün zeytinin peynirin ulaşılmaz olması gibi artık bir şimşir kaşığa para harcama lüks addediliyordu (istense harcanabilir ama artık gereksiz harcama sınıfında) ve annemin buna benzer tuhaf yakınmalarını dinliyordum. Ne var ki; kaşık yapılır ben yaparım dedim. Bana döndü; "kaşığı nereye yapıyon" dedi, "hem onların aletleri var vs" dedi. Her neyse ilk etapta kaşık yaparım derken aklımda eldeki ıvır zıvır aletlerle bir şekilde oyulur zımparalanır , zaman harcanır ama bir kaşık yapılır/oldurulur diye düşünüyordum. Annem onların aletleri var deyince bir kaşık aletine bakayım dedim. Bu kaşık oyan alete bakma süreci tıpkı annemin şimşir kaşık muhabettine benzedi. 500 den tut 2 küsür binlere kadar kaşık oyucular.

10-12 yıl önce allak bullak olan yaşamım en son 5 yıl kadar önce boşanma/ayrılık ve pandemiyle birlikte işsizlikle taçlandı ve köyüme ailemin yarı kesin dönüş yaptım. Bu modern uygarlık, sosyal hayat ve bağımsız varlık ve ekonomi denenin uzağında olma ve dışında çıkma demek. Aileyle ortak yemek, ortak ekonomi ve neredeyse sadece tütün, fatura ve temel ihtiyaçlara yeten harcama yeteneği.

Burada mutluyum. Onu biliyorum.

Yani sonuçta, kaşık oyucuya da istense para harcanabilir ama artık gereksiz harcama sınıfında..

Her neyse ben de kendimce bir kaçık oyucusu üretmeye karar verdim. Eski bir elle ot biçme tırpanı bıçağından eyeyle bir parça demir kesip bileyip sapladım ve onu büktüm. Az çok işe yaradı ve bir kaç kaşık oydum.
Geçtiğimiz hafta yine elime atılmış bir metal parçası geçti. Daha önce yaptığım bıçak oyucudan aha kalındı ve ondan daha iy/güçlü bir alet bir alet çıkarabilir miyim diye baktım. Onunla 2 gün uğraştım aleti yaptım ve ham demir yeterince keskin olmadı. Halime baktım, dünyaya baktım, döndüm durdum düşündüm.

Şuraya gelmek istiyorum. Tüm bu süreçte internetten tahta kaşıklar, videolar vs baktım ve youtube'dan bir çok içerik izledim. Bir tahta kaşık bir eğri bıçakla da yontulabiliyor ve şu an elektrikli/şarjlı cihazlar var onlarla da hızlıca yapılabiliyor. Kolay yolu olmasına rağmen mesela oyma bıçağıyla yapmayı tercih edenler var. Hobi. Hobi deniyor. Geleneksel yöntemle oyuyor? Geleneksel mi?

Sözde geleneksel bıçak oyan birinin malzemelerine ve takımlarıma baktım. Orada bir 10-15 bin lira yatıyordu. Yonttuğu çelik özel üretimdi ve hiç bir geleneksel yönü yok. Yani bir demirci ustasının elinden çıkmadı. İzlediğim videolardaki aletlere baktım. Yani ahşapla eni konu uğraşmak için bir sürü alet. Halime baktım, dünyaya baktım, döndüm durdum düşündüm.

Ne kaşığa ihtiyacım var ne de kaşık oymaya. Özel bir hobiye de ihtiyacım yok. Bunu ya da benzerini seviyorum çünkü üretici etkinlik ve bir şekilde zamanını harcıyorsun ve öyle harcarsan bir değer üretiyorsun, eser üretiyorsun gibi oluyor.

Ne sahip olmanın ne olmamanın önemi yok. En ilkeli en doğalı gibi göründü. Yani sonuçta bana buradan bakınca mekanik bile herkesin bile herkesin üretebileceği ve sahip olabileceği formda anlamlı göründü. Yani hepimizin doğadan demiri nasıl bulup işleyip yapabileceğimiz bildiğimiz ve kendi demir materyalimizi yapabildiğimiz zaman ve yer en adiliymiş gibi. Böyle el işi olur.