Felsefe Sözlüğü -Felsefe Kavramları
Yabancı Sözcükler: A
a fortiori : daha da güçlü bir nedenle
a posteriori : (Lat. ‘‘sonrakinden’’) (sft. ve blt.) sonsal (deneyimden türetilen, görgül)
a priori : (Lat. ‘‘öncekinden’’) (sft. ve blt) önsel (deneyimden türetilmeyen, kuramsal, kurgul)
agape : (Yun.: sevgi) erotik olmayan sevgi; Erotik sevgi ile karşıtlık içinde Hıristiyan sevgi
agnostisizm : bilinemezcilik
aistesis (Yun.) : algı
aleteia (Yun.) : gerçeklik
alloglossie : allo yabancı, başka; glosse, glossie: aldatıcı, yanıltıcı açıklama, yorum
anakronistik : zaman-uyumsuz anachronistic (anachronism: tarihsel olguları ait olmadıkları zamanlara yerleştirmek)
Ananke (Yun.) :Zorunluk Tanrısı
ancien régime : (Fr.) eski rejim. Fransa’nın 1789 Devriminden önceki toplumsal ve politik düzeni.
Angst : (Alm.) endişe
anima mundi :dünya ruhu
Anschauung : (Alm.) sezgi
antipodlar :antipodes yerin yüzünde birbirlerine yüzseksen derece karşıt noktalar
aorata : (Yun.) duyulur-olmayanlar (görülemezler)
apati aphaty duygu yitimi
a parte ante : geriye, önceye doğru
a parte post : ileriye, sonraya doğru
apeiros : (Yun.) sınırsız
apodiktik : apodictic zorunlu olarak doğru, tanıtlı, belgitli
apoloji : savunma
appetition : itki Leibniz; Monadın iç ilkesinin bir algıdan bir başkasına değişim ya da geçiş üreten etkinliği
arkaik : archaic (Yun. ‘arkhe’den) baş, başlangıç, ilk, ilke, ön
arketip : archetype kökensel model, ilk örnek; arke ilk, ilke; esk Yun. arkhetupos, ilk şekillenmiş
ataraxia : ansal dinginlik
ateist : tanrıtanımaz
ateizm : tanrıtanımazlık
atomos eidos : (Yun.) ‘kesilemez biçim’
aura : Epilepside nöbeti hemen önceleyen ve sesler ya da ışık çakmaları ile beliren atak; görülmez yayılım, örneğin bir koku gibi
avant-garde : Uygulayım ve düşünceleri belirgin olarak deneysel ya da genel olarak kabul edilenlerin ilerisinde olan sanatçılar.
Türkçe Felsefe Dilinde Çok Kullanılan Sözcükler
Almaşık : Alternatif
Arı : Salt,Saf
Analitik : Çözümlemeci
Anamalcılık : Kapitalizm
Anlak : Anlama Yetisi, Zekâ
Anlık : Zihin
Arkatasar : Background(ing)
Aşkın : transcendent (transdent)
Aşkınsal : transcendental (transdental)
Bakışım : Simetri
Belirlenimcilik : Determinizm
Belgitlemek : Tanıtlamak
Belit : Aksiyom
Bengi : Ebedi, Sürekli
Beti : Şekil
Boşinanç : Batıl inanç
Çatışkı : Antinomi
Dayanç : Sabır
Devim : Hareket
Diluzluğu : Retorik
Dirimli : Canlı
Duyarlık : Hassasiyet
Duyunç : Vicdan
Edimsel : Aktüel; (Karşıtı gizil, potansiyel)
Erekbilim : Teleoloji
Erim : Menzil
Erinç : İyilik
Erk : İktidar
Erke : Enerji
Evrenbilim : Kozmoloji
Eytişim : Dialectic (diyalektik)
İnak-çılık : Dogma-tizm
İstenç : İrade
İzlek : Ders
İzlence : Program
Gizil : Potansiyel
Gönenç : Refah
Görgücülük : Ampirizm
Görüngü : Fenomen
İçkin : (karşıtı Aşkın)
İyelik : Sahiplik
Kamutanrıcılık : Panteizm
Kılgın : Pratik
Kıpı : Evre, Moment
Koşut : Paralel
Kurgul : Spekülatif, Kuramsal
Olumsal : Olabilir ya da Olmayabilir
Örgensel : Organik
Özdek-çilik : Madde-Materyalizm
Özek : Merkez
Pekin : Kesin
Saltık : Mutlak
Tansık : Mucize
Türe : Adalet
Tüze : Hukuk
Us : Akıl
Ussalcı : İdealist, Rasyonalist
Uygulayımbilim : Teknoloji
Yabancı Sözcükler (B-C-D-E)
Bildungsroman : (Alm.) kahramanın ekinsel/eğitsel gelişimi üzerine kurulu roman
bohem, bohemian : Uylaşımsal olmayan bir yaşam sürdüren bir kişi, özellikle yazar ya da sanatçı
chef-d’oeuvre : (Fr.) başyapıt
cogitata : (Lat.) Husserl’de: düşünülenler (nesneler)
cogitatio(nis) : (Lat.) düşünme(ler); düşünce(ler). Husserl’de: belirsiz düşünme edimi
cogito : (Lat.) düşünmek
commonwealth : devlet, civitas
conatus : (Lat.) çaba
conditio sine qua non : (Lat.) olmazsa olmaz koşulu
consensus gentium : (Lat.) genel uylaşım
contradictio in adjecto : yüklemde çelişki, çelişkili yüklem
Dasein : (Alm.) dışvarlık, belirli varlık, oradaki varlık (Heidegger’de ‘‘insan’’)
de facto : (Lat.) gerçekte; olguda; bir olgu olarak (haklı ya da haksız olmasına bakılmaksızın; yasal vb. olup olmadığına bakılmaksızın)
deictic : (ostensive) belgitli, ‘‘gösterilebilen’’
Deizm : Tanrının varlığını kutsal yazılar değil ama doğal us yoluyla doğrulama tutumu
demonoloji : cinlere tapınma
destrudo (Marcuse) : Ölüm İçgüdüsüne bağlı erke; olumsuz olarak, Yaşam İçgüdüsü ve ‘libido’ ilişkisine andırımlı
Deus ex machina : (Lat.) Eski Yunan tiyatrosunda konuyu çözüme getirmek için oyuna katılan bir tanrı (Yun. ‘theos ek mekhanes’ = makineden tanrı)
Dieu fainéant : tembel Tanrı
Deus sive Natura : (Lat.) Tanrı ya da Doğa (Spinoza)
Deus verax : gerçeklik Tanrısı, gerçeğe bağlı Tanrı
diairesis : (Yun.) çözümleme, bölümleme
dianoetik : (Yun.’dan) düşünsel (dia+ noein; dia: baştan sona; noein: düşünmek)
diatribe : (Yun.)sert bir eleştiri ya da saldırı; yergi
Dichtung : (Alm.) şiir; kurgu yazını
Dictung und Wahrheit : (Alm.) şiir ve gerçeklik;
diskursif : Sözcük algılsal/duyusal yeti ile karşıtlık içinde uslamlama ile ilgili olarak kullanılır. Kökenbilimsel olarak ilgisizdir.
ditirambik ditiramb : duygusal Yunan koral ilahi
ego : ben
ego agens : (Lat.) eylemde bulunan Ben (yapan Ben), kılgısal Us
ego cogitans : (Lat.) düşünen Ben, kuramsal Us
eidolon : (Yun.) imge, benzerlik, düşlem
eidos : (Yun.) biçim, tür
eikasia : (Yun.) benzerlik; tahmin
eikon : (Yun.) imge, benzerlik, andırım
elegi : mersiye elegy
ektipal : arketipal/bengi ile karşıtlık içinde doğal, geçici
empati : empathybir başka insanın duygularını anlama ve imgesel olarak onlara katılma yeteneği; duyguya öykünme
en masse : bütün olarak
ens rationis : ussal kendilik, ideal şey
enteleki : entelechy (Aristoteles’te) gizillik ile karşıtlık içinde edimsellik
epifenomen : ikincil fenomen; insan beyninin fizyolojik ürünü olarak görülen bilinç biçimi
epifenomenalizm : bilincin yalnızca beynin fizyolojik bir ürünü olduğu öğretisi (sözel olarak: ek-görüngücülük)
epigram : nükteli deyiş, şiir, yazı
epistemoloji : bilgikuramı
epitumetikos : (Yun.) isteksel, itkisel
epoke : epoché askıya alma
eristik : eristic (tartışma uğruna tartışmacılık)
erojenik : erogenous eşeysel uyarıya duyarlı
eskatoloji : eschatological Dünyanın sonu ile ilgilenen tanrıbilim dalı
esprit de sérieux : (Fr.) ciddilik tini
ethos : (Yun.) töre, alışkanlık) bir topluluğun vb. ayırdedici karakteri, tini, tutumu
eugenik :eugenics seçme üzerine dayalı yetiştirme yöntemi yoluyla insan ırkının niteliğinü yükseltme kuram ve uygulayımı
ex offico :görevden, görev gereği, görev uğruna
extra-mundane :dünya dışı
NO GOD
NO RELIGION
"İnsanların varlığını belirleyen şey,
onların bilinçleri değildir; tam tersine,
onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır."
K. Marx
|