xcan bu tarz yazılar uygun değil.
Tabusuna dokunulan dinci gibi yazmamalı.
20. Yüzyıl deneyiminin en önemli sorunlarından birisi de dini siyasettir, her şeyi feda ve heba eder. Sistemler tabu değildir ve bilim, bilinç, objektif olarak ifade edilebilir.
Kimse kimse gibi düşünmek zorunda değildir. Sembolcülük, tabuculuk, FEDAcılık, inanç paropagandaları, yüce'cilik, inanç, sembol, vatan, m,llet, sakarya siyaseti öncelikle materyalizme terstir. Marx'ın hiç bir kitabında böylesine dar bir dincilik, sembolcülük yoktur, bilinç yükseldikçe, bu tarz ortaçağ siyaseti veya yakın zamanda miras olarak da bulaşan ittihat-terakki anlayışı düşer, bu tarz siyaset hakim oldukça, bilinç de düşer, özgürlükler ortamı da, kimse fikrini söyleyemez hale gelir, din gibi, ayet gibi! Sorgulanamaz olan tek şey Allah'tır inancı aşılmalı.
İnsanlığın %99'u bilincini verili sistem, ideoloji ve koşullardan alır. Hasım edebiyatı, kafir, müm'in edebiyatı sadece zarar verir...
Bu türkitaplar her zaman olacak, kişisel değil, ideolojik çatışmadır bu. Burjuvazi de feodaldönemde aynı türden propagandalara maruz kaldı. Bu yaşanacak.
Liberal analiz bilimsel değildir, zenginlik dedikleri de öncelikli olarak zengin %1'dir. Ülkelre bakarken de öyle bakarlar, bu algıda seçiciliktir. Ülkelre bakarken de %10'lık kısmın hayatına bakılır, zaten insnalığın çoğunluğu bunalr tarafından baz alınmaz, ciddiye de alınmaz.
Fatih Altaylı Kübayı beğenmemişti, çünkü lüks bir restorant bulamamış. Yollarda ferrari görmemiş, bunların dünyası bundan ibarettir, zenginlik ve yoksulluk kıstasları da. Bırakın sosyalisti, sosyalist olmak istiyorum diyen hangi ülke vardır ki, ambargoya maruz bırakılmasın, kutaşılmamış olsun, ama bizim insanımız dar görüşlüdür, biçimcidir ve bu tür biçimci kitaplar etki eder, sorgulamayı, kıyaslamayı bilmez. Örneğin Küba'nın yaşadığı ambargyu herhangi bir kapitalist ülke yaşarsa ne oluyor? 6 ay ya dayanıyor ya da dayanmıyorlar, ama bunu dahi kıyas edecek kadar dar-basit açıya sahip değillerdir.
Biz kapitalizmde özgürlüğün, adaletin olmadığını, meta olduğunu, parası olanın ancak satın alabildiğini zaten söylüyoruz, kapitalizmde özgürlük diye bir şey yoktur, PARA diye bir şey vardır ve her şey piyasa malıdır, gücünüz varsa kullanım hakkını satın alırsınız(kapitalizm bu, sosyalizm ise, herkese imkanlar oranında parasız sağlamaya çalışır, çünkü kapitalizmde piyasa malı olan özgürlük, adalet, sağlık, barınak vb sosyalizmde HAKTIR, bu kapitalizmden, sosyalizme bir anda gerçekleşemiyor, olabildiğince gerçekleşerek ilerlemek zorunda). Anti-komünist cephe, anti-sosyalist cephe bu tür propagandalara başvuracak, ağırlığı gerici merkezlidir, gericilik-din kullanılır, ama bu tür karşı-propagandalar her zaman olacak.
2000-2010 yılalrı arasında, en az 20 kişi ile konuşmuşumdur. Ukraynadan, Bulgaristandan, Romanyada, Rusyadan. Bunalrın ağırlığı tır şoförü. Şoförlerin hepsi, sosyalizmin çok daha iyi olduğunu, şimdi yaşadıklarının rezalet olduğunu söylediler, anahtarlıklarında genelde orak-çekiç vardı.
Kravatlı takımdan konuştuklarımdan bazıları(tümü değil) ise, kapitalizmin daha iyi olduğunu söyledi. Söyemeyenler ise şimdi sağlığa, eğitime güç yetmediğini, çok fazla stres, kaygılı olduklarını dile getirdi.
Üstelik bu kişilerin gördüğü dönem, geriye dönüş sürecinin yaşandığı dönemler.
20.Yüzyıl sosyalizm deneyimleri iradelerden bağımsız, savaş ekonomisi olarak yaşandı. Aynı koşullara tekabül eden herhangi bir kapitalist ülkeyi düşünün, işte örnekler, Suriye, Afganistan, Libya, Afrika. kapitalizm o koşullarda ancak bu kadar var olurken, aynı koşullarda sosyalizm deneyimi yaşandı ve o koşullarda dahi, sosyalist ülkelerde hayat, normal bilinen kapitalist ülkelerden daha ileriydi.
Kapitalistin özgürlük anlayışı en zengin kesimlerin lüks hayatıdır, ebette 20. yüzyıl deneyimleri, savaş ekonomisi, toplumun tümüne böyle bir hayat standardı sunamazdı.Eğer buradan bir kıyas yapılacasa, kıyas yapılacak ülkeler, savaş ekonmisi içinde olan ülkelerdir, örneğin Suriye, Libya, Afrika ülkeleri, bu yazarın yöntemine göre ölçüt alınması gereken ülkelerdir. Yaparlar mı? Yapmazlar, zira bu bir ideolojik, sınıfsal çatışma, her iki tarafta, kitaplar basacak, yazıalr yazacak, bu kapitalizmin esamesinin okunmaz hale geldiği döneme değin, böylece devam edecek ve büyük insan kitleleri o zamana kadar, hali hazır sistemin araçları, gücü ve dahi zaten yaşanan gerçekliğiyle, resmi ideolojinin dümen suyuna kanalize olacak.
Bu şekilde, ad-hominemle, kişileri hedef alarak, şahsileştirerek tepki vermek doğru değil. Tartışamayacak kadar tabucu iseniz, konulara dahil olmayın, zarar veriyor. Kişileri hedef almayın, eğer size göre insanlar dünyaya gelmeden önce kaderleri, bilinçleri yazılıyor ise, herkes bir fabrikadan hazır geliyor ise, sizin insanlara hiç bir şey anlatma, dinleme, öğrenme gibi bir sorumluluğunuz yoksa, konuya ad-hominem yaparak, tabu refleksi, müm'in-kafir edebiyatı üzerinden dahil olmanızın hiç bir anlamı yok, niyaz etmeniz, slogancılık yeterli.
Bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir taliban tavrıdır, aynı tavrı kendi, kendine de gösteren ve üçü bir araya gelse, bir gecede birbirini yiyen bu ilahi, peygamber edalı kafalar artık değişmeli. İnsanlar dinlemeyi, fikir alışverişini öğrenmeli. İnsanlar bilinçle kazanılır, anlaşılır, bilinçle yazılır, hedef göstererek, alışılagelmiş biçimde RECM kafasıyla, LİNÇ KÜLTÜRÜYLE olacak şey mi?
Evet 20. yüzyılın sözde devrimcilerinin, sözde sosyalistlerinin, sözde sosyalist devletlerin en önemli sorunlarından bir tanesi de bu idi, kalın kafalı sürü psikolojisi, dar kafalı dinsel siyaset, kalın kafalı müm'in-kafir edebiyatı, sembolizmin eriştiği fetişzm ve getirdiği cehalet, gestapo kafası, LİNÇ KÜLTÜRÜ, herkes düşman, herkes işbirlikçi, herkes hain diyen paranoyak kafası... bu yaşanacaktı, savaş ve ilk deneyimlerdi, bu dinci, tabucu, kof siyaset artık aşılmalı. Dünya ne bir kaşık suyun içinde, ne de herhangi birimizin etrafında dönmüyor.
Adamın birisi "sosyalizm bok gibi" diye bir kitap yazmış, yazabilir! kendi konumuyla, kendisine göre de öyle olabilir, zira %10 luk bir kesim için sosyalizm arzu edilemez, birilerinin cenneti, diğerinin cehennemi, birilerinin cehennemi, diğerinin cennetidir. Önce bu kavranmalı.
Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White ------ Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------ Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
|