PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tanrı ile Madde nasıl var oldular?


mehmetsalih
08-07-2009, 20:06
Barış Sizinle Olsun

Evrenin sahibi Tanrı ise, Tanrının sahibi kimdir?
Evren kendi kendine işleyemiyorsa, Tanrı kendi kendine nasıl işleyebiliyor?

Bu sorulara iki cevap veriliyor! daha doğrusu işin uç taraflarında olanlar için.

1- Evren kendi içerisinde uzun zamanlar içerisinde yapa-boza bazı şeyler şekilendirebiliyor. Bu görüş EVREN eksenlidir. Yani herşey Evrendir mantığı. Ben bu mantığa DUYU DOGMATİĞİ diyorum.

2- Tanrı vardır ve istediği şeyi yapabiliyor edebiliyor. Evreni o yoktan var edip yok edebilecek güce sahiptir. Bu TEOKRASİYİ tetikleyecek ve Tanrı eksenli bir düşüncedir. Yasni herşeyi TANRI yapar. Bu mantıkta KADER DOGMATİĞİNE YÖNELTİR.

Biz ya Tanrıyı Evrenin esri olarak kabul ederiz ve insan onu yaratı deriz, yada Tanrı evreni var etti deriz. Soru sorarken hep iki şık bırakırız ve ikiside aynı olduları için arada kalırsın. Bu yüzden hep kuşku duyulur herşeyden.

3- Hiçbirşey yoktan var olmadı. Tanrı ve Madde'de hep vardılar. Maddesiz Tanrı, Tanrısız madde var olamaz.

.................................................. ................................................
a) Madde eğer yoktan var edilmişse onun yokluktan geleceği akıl dışıdır. Burada iki seçenek oluşur ya Tanrı Maddenin Maddesini kendisinden var etmiştir o zaman Maddenin kenidisi Tanrı olur. Yada Tanrı Maddeyi başka şeyden var etmiştir buda yine Maddenin önceden var olduğuna işaret eder. Eğer Madde Tanrı ile beraber olmasaydı Tanrı var olmazdı çünkü birşeyin varlığı yokluk içerisinde var olmaz.

b) Eğer Tanrı Maddeyi yoktan var etmişse niye daha öncesinde var etmedi. Ya buna bir Madde sebep olmuştur yada kendisi. Eğer kendisi neden olmuşsa bu ihtiyaçatan doğmuş olmalıdır. İhtiyaça ise iki şey arasında olur ki yine Tanrı ile beraber biri var demektir.

.................................................. ..............................................

a) Madde kendi kendine şekil bulamaz. Eğer Maddenin kendi kendine var olabilme özeliği varsa yine bu özeliğin yoktan var olduğu imakansızdır.

b) Akılı bir tasarım vardır. Eğer olmasaydı hergün Güneş doğudan doğmazdı birgünde Batıdan doğradı. Eğer Akılı tasarım olmasaydı İnsanların hepsi veya canlıların hepsi gıdalarla beslenme özeliğine tabi olmazlardı. veya tüm Balık türleri denizde yaşabilme özeliğine sahip olmazlardı. Demeki sınıflara ve türlere ayırma özeliğini gruplandıran bir Akıl vardır.

-------------------------------------------------------------------

Eğer Tanrı maddeyi var etmişse Tanrıyı kim var etmiş?
Birşeyin tesadüfen olması imkansızdır, eğer olsaydı ''yine nasıl olur derdik'' Evreni Tanrı tutmuyorsa nasıl bir düzen içinde yürüyor?

o zaman şu noktaya varmanın tam zamanı ''Tanrı ile Madde hiçbiri yoktan var olmamış ve hiçbirşey yoktan var edilemez''

Evren ve Tanrı birbnilerine muhtaçtırlar. Bir iğne ustasız olmaz ama o iğneği usta yoktan var edemez ancak şekil verebilir. Bu nedenle Tanrı Evrenin şekilerini ve düzenini yoktan var etmiş Maddesini değil.

Tanrı Evrenin ruhudur. Evren bedendir Tanrı ise Ruh.

Sevgi...

Aras
08-07-2009, 20:22
Ama Beden Ruhu Değil, Ruh Bedeni Kaplamıştır Bu Düzenekte" Şeklinde Ekleme yapayım.


tartışma kısmına girmiyorum, çünkü tanrıyı kim yarattı sorusuna cevap aramak bir kısır döngüye koşmaktır.

tanrıyı kim yarattı?

x yarattı..



x'i kim yarattı?

y yarattı..


y'yi kim yarattı?

..


şeklinde uzar gider bu. Herhangi Bir Uzlaşmaya Varamayız.

evrensel-insan
08-07-2009, 20:25
Saygideger mehmetsalih;

Iyi guzelde; sen bu insandisi, yani tanri ve madde ile gunlerini gecirirken; yasam ve iliskin, baskalarinin kontrolunde kaliyor. Dogum zaten irade disi, olum ise olenin kendisinin yasayamayacagi bir donusum oldugu icin; Insanoglunun, kavram olarak ortaya attigi, insandisi tartismasi; bu arada, insanoglunun yasam ve iliskisini de alip goturuyor. Bu da oyle o kadar uzun degil; ortalama 70 yil kadar. Tabi, bu sure, "geri kalmis, gelisememis" ulkelerde, daha da kisa.

Ha, bu arada; bilmem bir seyin farkindamisin? Senin yazinda yaptigin gibi, bu sorulari, insanoglu soruyor, insanoglu cevapliyor. Kime?,kendine?, kimin icin? kendi icin, kim adina?, kendi adina.

Peki o zaman; bu soru ve cevaplar, hem insanoglu disindaki baska parcalari, hem de evreni, maddeyi veya Tanriyi, neden ilgilendir sin ki!

Insanoglu, kendi caliyor, kendi oynuyor; kendi soyluyor, kendi dinliyor; kendi yaziyor, kendi okuyor. Tanriya, evrene, maddeye ne!


Saygilarimla;
evrensel-insan

keci
08-07-2009, 20:29
Barış Sizinle Olsun

Evrenin sahibi Tanrı ise, Tanrının sahibi kimdir?
Evren kendi kendine işleyemiyorsa, Tanrı kendi kendine nasıl işleyebiliyor?

Bu sorulara iki cevap veriliyor! daha doğrusu işin uç taraflarında olanlar için.

1- Evren kendi içerisinde uzun zamanlar içerisinde yapa-boza bazı şeyler şekilendirebiliyor. Bu görüş EVREN eksenlidir. Yani herşey Evrendir mantığı. Ben bu mantığa DUYU DOGMATİĞİ diyorum.

2- Tanrı vardır ve istediği şeyi yapabiliyor edebiliyor. Evreni o yoktan var edip yok edebilecek güce sahiptir. Bu TEOKRASİYİ tetikleyecek ve Tanrı eksenli bir düşüncedir. Yasni herşeyi TANRI yapar. Bu mantıkta KADER DOGMATİĞİNE YÖNELTİR.

Biz ya Tanrıyı Evrenin esri olarak kabul ederiz ve insan onu yaratı deriz, yada Tanrı evreni var etti deriz. Soru sorarken hep iki şık bırakırız ve ikiside aynı olduları için arada kalırsın. Bu yüzden hep kuşku duyulur herşeyden.

3- Hiçbirşey yoktan var olmadı. Tanrı ve Madde'de hep vardılar. Maddesiz Tanrı, Tanrısız madde var olamaz.

.................................................. ................................................
a) Madde eğer yoktan var edilmişse onun yokluktan geleceği akıl dışıdır. Burada iki seçenek oluşur ya Tanrı Maddenin Maddesini kendisinden var etmiştir o zaman Maddenin kenidisi Tanrı olur. Yada Tanrı Maddeyi başka şeyden var etmiştir buda yine Maddenin önceden var olduğuna işaret eder. Eğer Madde Tanrı ile beraber olmasaydı Tanrı var olmazdı çünkü birşeyin varlığı yokluk içerisinde var olmaz.

b) Eğer Tanrı Maddeyi yoktan var etmişse niye daha öncesinde var etmedi. Ya buna bir Madde sebep olmuştur yada kendisi. Eğer kendisi neden olmuşsa bu ihtiyaçatan doğmuş olmalıdır. İhtiyaça ise iki şey arasında olur ki yine Tanrı ile beraber biri var demektir.

.................................................. ..............................................

a) Madde kendi kendine şekil bulamaz. Eğer Maddenin kendi kendine var olabilme özeliği varsa yine bu özeliğin yoktan var olduğu imakansızdır.

b) Akılı bir tasarım vardır. Eğer olmasaydı hergün Güneş doğudan doğmazdı birgünde Batıdan doğradı. Eğer Akılı tasarım olmasaydı İnsanların hepsi veya canlıların hepsi gıdalarla beslenme özeliğine tabi olmazlardı. veya tüm Balık türleri denizde yaşabilme özeliğine sahip olmazlardı. Demeki sınıflara ve türlere ayırma özeliğini gruplandıran bir Akıl vardır.

-------------------------------------------------------------------

Eğer Tanrı maddeyi var etmişse Tanrıyı kim var etmiş?
Birşeyin tesadüfen olması imkansızdır, eğer olsaydı ''yine nasıl olur derdik'' Evreni Tanrı tutmuyorsa nasıl bir düzen içinde yürüyor?

o zaman şu noktaya varmanın tam zamanı ''Tanrı ile Madde hiçbiri yoktan var olmamış ve hiçbirşey yoktan var edilemez''

Evren ve Tanrı birbnilerine muhtaçtırlar. Bir iğne ustasız olmaz ama o iğneği usta yoktan var edemez ancak şekil verebilir. Bu nedenle Tanrı Evrenin şekilerini ve düzenini yoktan var etmiş Maddesini değil.

Tanrı Evrenin ruhudur. Evren bedendir Tanrı ise Ruh.

Sevgi...

Sevgili mehmetsalih

izah edilmesi gereken o kdar çok şey varki bu yazında neresinden başlayayım bilemiyorum. En iyisi parça parça zaman içerisinde yazmak
En önemlisinden başlayayım.

Madde yoktan var edilmiştir. Bu en mantıklı sonuçtur.
Son derece bilimseldir. Madde önceden yoktu Allah (C.C) onu yarattı
öncesinde ne vardı Yokluk.
Bir iğneyi ustasız var edemeyiz doğrudur. ama ikinci kısım yani
"iğneği usta yoktan var edemez " sadece usta insan ise doğrudur
Allah (C.C) sözkonusu ise yanlıştır.

Uzay boşluğunda kendini düşün etrafıda yıldızlararası tozda yok başka hiçbir şeyde hatta bigbang gürültüsü bile yok.

Şimdi hayalinde etrafındaki boşluğun derinden içeriye girdiğini vucudunu
oluşturan hücrelerin boşlukla yer değiştirdiğini düşün, her hücren bu işlemi yavaş yavaş yapıyor en sonunda ne olur ? Cevap : yok olursun

Şimdi bunun tersini düşün vücudundaki bir hücrenin genişlediğini diğer hücreleri içine katarak onları kendisi yaptığını böylelikle tüm vücudunu kapladığını ve buradada durmadığını uzay boşluğunda her boşluk noktası ile bu hücrenin yer değiştirdiğini böylece tüm evreni bu hücrenin doldurduğunu düşün en sonuda ne olur ? Cevap : yok olursun

Her iki durumda da yok oluyorsak bu yokluğun içerisindeki bir farklı duruma
yani o uzay-zaman koordinatında yokluğun olmadığı bölgeye ne ad verilir ?

Cevap : Madde

Yani madde'nin asıl hammaddesi yokluktur...

Bunu boşverde asıl Akıl nasıl var olmuştur onu bir düşün istersen...

Saygılarımla....

mehmetsalih
08-07-2009, 21:09
Ama Beden Ruhu Değil, Ruh Bedeni Kaplamıştır Bu Düzenekte" Şeklinde Ekleme yapayım.


tartışma kısmına girmiyorum, çünkü tanrıyı kim yarattı sorusuna cevap aramak bir kısır döngüye koşmaktır.

tanrıyı kim yarattı?

x yarattı..



x'i kim yarattı?

y yarattı..


y'yi kim yarattı?

..


şeklinde uzar gider bu. Herhangi Bir Uzlaşmaya Varamayız.

Sevgili Aras,

Temel sorun Madeyi Tanrı yaratmıştır mantığıdır. Yoksa eğer Madde yoktan var olmuştur dersen başkasıda Tanrı yoktan var oldu der. ve tartışma olur. Sanırım senin sunduğun senin aleyhinedir.

Sevgi...

mehmetsalih
08-07-2009, 21:17
Sevgi Değer Evrensel-İnsan,

Ha, bu arada; bilmem bir seyin farkindamisin? Senin yazinda yaptigin gibi, bu sorulari, insanoglu soruyor, insanoglu cevapliyor. Kime?,kendine?, kimin icin? kendi icin, kim adina?, kendi adina.

Peki o zaman; bu soru ve cevaplar, hem insanoglu disindaki baska parcalari, hem de evreni, maddeyi veya Tanriyi, neden ilgilendir sin ki!

Tercüme edeyim

Senin hayatında yaptigin gibi, bu yaşantıyı, insanoglu yaşıyor, insanoglu faydalanıyor. Niçin?,kendisi için?, kimin icin? kendi icin, kim adina?, kendi adina.

Peki o zaman; bu yaşantı ve faydalar, hem insanoglu disindaki baska parcalari, hem de oksijeni, gıdayı veya içecekleri, neden ilgilendir sin ki!

Sevgi...

mehmetsalih
08-07-2009, 21:19
Sevgili Keci,

"iğneği usta yoktan var edemez " sadece usta insan ise doğrudur
Allah (C.C) sözkonusu ise yanlıştır.

Peki bir iğne ustasız olmaz derken İnsan için geçerli olsa gerek. O halde Evrenin ustasız var olabileceği muhtemeldir sizin iki uçlu kıyas mantığınıza göre.

Sevgi...

evrensel-insan
08-07-2009, 21:31
Saygideger mehmetsalih;

Peki o zaman; bu yaşantı ve faydalar, hem insanoglu disindaki baska parcalari, hem de oksijeni, gıdayı veya içecekleri, neden ilgilendir sin ki!-m.salih-

Ilgilendirmiyor, zaten!

Saygilarimla;
evrensel-insan

mehmetsalih
08-07-2009, 21:39
Selam,

Ünlem işretinin altında ne var onu açıklar mısın?
İlgilendirmiyor derken onlarsız olunur anlamında kulanmamış olmalısın.

Sevgi...

evrensel-insan
08-07-2009, 22:04
Saygideger mehmetsalih;

İlgilendirmiyor derken onlarsız olunur anlamında kulanmamış olmalısın.-m.salih-

Hayir. Insanoglunun ne yaptigi, sorulari, cevaplari; onlari ilgilendirmiyor. Unlem isaretinin, altinda bir sey yok.

Saygilarimla;
evrensel-insan

mehmetsalih
08-07-2009, 22:14
Sevgideğer Evrensel-İnsan,

İlgilendirmek ile ihtiyaç arasındaki farktır benim tüm düşünce ve fikirlerim. Elma meleğin kanadı değdiği için mi düştü? yoksa yerçekiminden mi? bu farkı kavramak lazım. Tanrı değişmez bazı prensiplere sahip olduğu gibi Evrende aynı öyledir. İnsan Tanrı istediği için değil Doğa ve haller öyle gerektirdiği için birsonraki hayata hiçbir dokunma olmadan doğal olarak farklı bir şekle bürünecek. Toprağın Bitkiye dönüşmesi gibi. İşte oksiyene ihtiyacımız gibi, su ve gıdaya ihtiyacımız olduğu gibi Tanrıyada ihgtiyacımız vardır. Güneş yoktur demek ayrı, bizi gözlüyor demek ayrı, bizi yaratıyor demekte ayrı. Tanrı Evreni yaratmamış sadece şekil vermiş derken bunu kast ediyorum eğer Ruh akıl veya Evrenin Ruhu olmasaydı Evren tek başına kendisini doğuracak ve değiştirecek güce sahip olmazdı. Tanrı kural bırakmaz Evrenin kurralarını belirtir sadece.

Sevgi...

evrensel-insan
08-07-2009, 22:26
Saygideger mehmetsalih;

Tanri, onu dedi, bunu dedi; yerine; "biz insanoglu tanriya bunu dedirtiyoruz, onu dedirtiyoruz" desen, daha mantikli olacak.

Tanri; insanoglunun yarattigi bir kavramdir. Bu kavram yaratildiktan sonra da; bu kavrami dile getiren gene insanogludur. Sonucta; insanoglu; ancak kendi turuyle ve kendi turu icin, kavrsamlari yaratir.

Kendinden baska bir parcayla, ya da butunle de; iliskiye gecemez. Cunku dialog kuramaz. Sadece kendi algisiyla, onlarin adina konusur. Tanriya, onu bunu dedirtmek; zaten, Tanriya insan ozellikleri vermek ve onu insanlastirmaktir. Neden dersin?. Cunku; insan ancak; herseyi kendi yetisi temelinde algilar ve veriler. Kisaca, INSANOGLU YAPAR.

Insanoglu, kendi dahil; vari kavramla olduran, turdur. Vari da; kendi algilar, kendi sezer, kendi ifade eder. Ustelik sadece kendine. Bu nedir, biliyormusun? "Dag, daga kusmus, dagin haberi olmamis" Insanoglu sadece, kendi icin, kendi adina ve kendikendine"gelin-guvey" olmaktadir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

mehmetsalih
08-07-2009, 22:39
Sevgideğer Evrensel-İnsan;

Sanırım siz son mesajınızda saçmalamay çalışıyorsunuz. Tekrar yerine doğru düzgün birşeyler söylerseniz daha iyi olur. Hele şu saça cümlenize hayret ediyorum

Cunku; insan ancak; herseyi kendi yetisi temelinde algilar ve veriler. Kisaca, INSANOGLU YAPAR.

Evrensel-İnsan; Size İnsan nedir diye sorsam muhtemelen meteryalist bir bakışla başıoan, kulağı olan diyeceksiniz ama bir yandan da herseyi kendi yetisi temelinde algilar ve veriler diyeceksin. Yeri gelince Ortak gerçek var diyorsun yeri gelince İnsanı kaskete habis ediyorsun. Sizce Madde dışında birşey varmıdır? eğer yoktur derseniz o halde CAN GİBİ sır olan bir şeyi Bilimin ulaşamacapı bir gevelemeye gideceksiniz. Siz Ruh ve Canın farkına varmadıkça onunla iletişime geçmedikçe Tanrı ile İletişime geçilmez diyeceksiniz çünkü size göre İnsan tek vardır. Doğru bende öyle diyorum Herşey Ego için yapılır ama Ego nedir ve neden var? Çıkış yolları yokmu diye sorularada yer vermek lazım.

herseyi kendi yetisi temelinde algilar ve veriler
Beşduyu organı yok edersen ve sadece zihin dünyasında yaşarsan doğru var olduğunu bileceksin ama tanım yapma özgürlüğünde olamacağında belli. Eğer Tanım yapılabiliyorsa ve beşduyu vardır deniyorsa! demeki bizi bize tanıtan bazı şeylerde vardır.

Sevgi...

evrensel-insan
08-07-2009, 22:57
Saygideger mehmetsalih;

Birincisi, saygi ve terbiye sinirlarini koruyacaksan; cevap veririm. Yoksa bu sana son cevabim olur. TANRIDAN BAHSEDEN, TANRI HAKKINDA FIKIR YURUTEN KIMDIR?

Saygilarimla;
evrensel-insan

mehmetsalih
08-07-2009, 23:19
Sevgideğer Evrensel-İnsan;

Bakıyorum herseyi kendi yetisi temelinde algilayan İnsanlar Ahlak ve saygının dogmalarını oluşturmuş. Siz nasıl sizinle konuşmamı istiyorsanız öyle davranırım yoksa saygı ve ahlak öyle olduğunu için değil.

Sevgi...

evrensel-insan
08-07-2009, 23:41
Saygideger mehmetsalih;

Sanırım siz son mesajınızda saçmalamay çalışıyorsunuz. -m.salih-

Yukaridaki alintidaki ifade, tamamen size ait, sizi baglayan bir ifadedir. Benimle uzaktan yakindan ilgisi yoktur. Oyuzden bu tip ifadelerinizi kendinize saklayin.

Simdi sorumu tekrarliyorum. Tanri fikrini ortaya atan, tanridan bahseden, tanri ile ilgili soru-cevap ureten ve tanri adina konusan kimdir?

Bu arada ikide bir bana, madde ve materyalizmden de bahsetme. Eger yaziyi dikkatli okuduysan, insanlikdisina girenogeler; madde ve tanridir. Benim konum kavramdir, ne madde ne de tanri.

Saygilarimla;
evrensel-insan

MİLAT
08-07-2009, 23:47
o zaman şu noktaya varmanın tam zamanı ''Tanrı ile Madde hiçbiri yoktan var olmamış ve hiçbirşey yoktan var edilemez'' mehmetsalih


sana çok basit bi sorum olucak cevaplarsan sevinirim sen 100 yıl önce nerdeydin yada şöyle diyelim 100 yıl önce var mıydın yokmuydun ?

mehmetsalih
08-07-2009, 23:54
Sevgideğer Evrensel-İnsan;

Yukaridaki alintidaki ifade, tamamen size ait, sizi baglayan bir ifadedir. Benimle uzaktan yakindan ilgisi yoktur. Oyuzden bu tip ifadelerinizi kendinize saklayin.

Sanırım benim söylediklerimi sizde bana söylüyorsunuz bu herhalde sizin dogmalaştırdığınız saygı esaslarına ters olsa gerek. Bu konu Ahlak bölünde tarşmaya açık. Bir insana saygısız demekte bana göre saygısızlık. Çünkü saygı sevgiden nasip almamaış bir kavram.

Sizin şu kavram muhabetine gelince. Kavram yoktan veya ordan burdan peydahlanmış birşey değildir. Kavram varolan birşeyi tanımlamaya yarayan toplumda kabul edilen ortak tanımdır.

Kavram, varlıkların ve olayların belirli özelliklerini içeren ve herkes tarafından aynı şekilde algılanan düşüncelerdir. Kavramların oluşturduğu varlık veya olaylar benzer nitelikler taşır. Örneğin, renk, bitki, hayvan birer kavramdır; çünkü her birinin temsil ettiği grubun özellikleri birbirine benzer; bütün hayvanlar hareket eder, büyür, beslenir vb. kerem özabey

Sevgi...

mehmetsalih
08-07-2009, 23:55
Selam,

sana çok basit bi sorum olucak cevaplarsan sevinirim sen 100 yıl önce nerdeydin yada şöyle diyelim 100 yıl önce var mıydın yokmuydun ?

Sen derken neyi kast etiğin önemli. Benim vücudumu soracak olursan önceleri Topraktı bitki veya hayvan oldu babam ve annem yedi ben şekil değiştirdim. Eğer Ruhu soruyorsan zaten Ruhta madde gibi kadimdir.

Sevgi...

MİLAT
09-07-2009, 00:17
Dünya’nın Oluşumu ve İç Yapısı
Güneş Sistemi’nin Oluşumu
Güneş Sistemi’nin oluşumu ile ilgili farklı teoriler ortaya atılmıştır. En geçerli teori sayılan Kant-Laplace teorisine Nebula teorisi de denir.
Bu teoriye göre, Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken, zamanla soğuyarak küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim etkisi dışındakiler uzay boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneş’ten farklı uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri oluşturmuşlardır.
http://www.resimcity.com/data/media/108/www.resimcity.com_dunya_resimleri_4.jpg
Dünya’nın Oluşumu
Dünya, Güneş Sistemi oluştuğunda kızgın bir gaz kütlesi halindeydi. Zamanla ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, dıştan içe doğru soğumuş, böylece iç içe geçmiş farklı sıcaklıktaki katmanlar oluşmuştur. Günümüzde iç kısımlarda yüksek sıcaklık korunmaktadır. Dünya’nın oluşumundan bugüne kadar geçen zaman ve Dünya’nın yapısı jeolojik zamanlar yardımıyla belirlenir.

böyle kısa bi bilgi vermek gerekirse

güneş sistemi olmdan önce neredeydin daha dünya oluşmadan önce?

toprak yokken neredeydin?

mehmetsalih
09-07-2009, 00:21
Selam,

Bu teoriye göre
Teori ismi kayıp olduğunda konuşuruz.

Sevgi...

MİLAT
09-07-2009, 00:51
Selam,

Bu teoriye göre
Teori ismi kayıp olduğunda konuşuruz.

Sevgi...

Dünya'nın Oluşumu Ve Yaşı

Bilim adamları öteden beri Dünya'nın bütün öbür gezegenlerle aynı zamanda oluştuğuna inanırlar. Güneş Sistemi'nin başlangıcına ilişkin eski bir kurama göre önce Güneş var olmuş, daha sonra gezegenler ondan kopmuştur. Artık geçerli sayılmayan bu kurama göre Güneş ilk oluştuğu zaman bugünkünün 5060 katı büyüklükteydi ve kendi çevresinde hızla dönüyordu. Bu dönme hareketinden doğan merkezkaç kuvvetin etkisiyle Güneş'ten dışarıya bir miktar madde savruldu. Önce çok uçucu olmayan mineral ve metallerin yoğunlaşmasıyla i (http://www.nuveforum.net/1719-genel-kultur-d/65690-dunyanin-olusumu-yasi/)ç gezegenler, sonra uçucu gazların yoğunlaşmasıyla dış gezegenler oluştu.
Güneş'in ve bütün gezegenlerin aynı zamanda oluştuğunu ileri süren yeni bir kurama göre de Samanyolu Gökadası'ndaki dev bir gaz ve toz bulutu kendi kütle çekim kuvvetinin etkisiyle büzülmeye başladı (bak. Gökada). Bu madde parçacıklarından çok büyük bölümünün yoğunlaşmasıyla Güneş oluştu; bu kütle giderek öyle büyüdü ve madde yoğunluğu öylesine arttı ki bir süre sonra nükleer tepkimeler i (http://www.nuveforum.net/1719-genel-kultur-d/65690-dunyanin-olusumu-yasi/)çin elverişli bir ortama dönüştü. Öte yandan buluttaki daha küçük madde yoğunlaşmalarıyla da ilk gezegenler oluşmaya başladı. Bugünkü gezegenlerin öncülü olan bu ilk gezegenler başlangıçta birer gaz kütlesi halindeydi, ama hiçbiri nükleer tepkimelerin başlayabileceği (http://www.nuveforum.net/1719-genel-kultur-d/65690-dunyanin-olusumu-yasi/) kadar büyük değildi. Güneş' in sıcaklığı arttıkça çevresindeki yakın gezegenleri, yani yerbenzeri gezegenleri kuşatan gaz bulutları yok oldu ve geride büyük olasılıkla erimiş durumdaki minerallerden oluşan çekirdekleri kaldı. Güneş'e çok uzak olan öbür gezegenler ise pek fazla değişikliğe uğramadan bugüne kadar ulaştı.
Güneş'in ve gezegenlerin oluşumuna ilişkin daha ayrıntılı bilgiyi GÜNEŞ SİSTEMİ maddesinde bulabilirsiniz.
Dünya'nın yaşı doğrudan doğruya kayaçların yaşıyla ölçülemez. Çünkü bilinen en yaşlı kayaçların bile bugün artık yeryüzünde var olmayan daha yaşlı kayaçlardan oluştuğunu biliyoruz. Bugüne kadar saptanabilen en yaşlı kayaçlar Grönland'ın batısında bulunmuştur ve 3,8 milyar yaşındadır. Demek ki Dünya' nın yaşı bundan daha fazladır.
Bugün Dünya'nın yaşını hesaplamak için başvurulan en güvenilir yöntem radyoaktif elementlerin dönüşümüdür (bak. RADYOAKTİFLİK). Örneğin radyoaktif uranyum elementinin uranyum238 ve uranyum235 gibi iki ayrı tipte atomu (izotopu) vardır. Bu atomların ikisi de çok yavaş bir süreçle kurşun atomları
na dönüşür. Öbür uranyum izotopundan biraz daha ağır olan uranyum238'in dönüşümüyle dah,< hafif bir kurşun izotopu olan kurşun206, uranyum235'in dönüşümüyle de biraz daha ağır bir izotop olan kurşun207 atomları oluşur. Uranyum235'in kurşuna dönüşme hızı uranyum238'in dönüşme hızından altı kat daha fazladır. Bu nedenle, incelenen bir kayaçtaki kurşun206 ve kurşun207 atomlarının oranı kayacın yaşına bağlı olarak değişir. En yaşlı olduğu düşünülen bir kurşun minerali ile bugün okyanuslarda oluşan kurşunun izotop yapısı arasındaki fark, ancak bu iki örneğin oluşumları arasında 4,55 milyar yıllık bir zaman dilimi olmasıyla açıklanabilir. Bu süre de Dünya'nın yaşı olarak kabul edilebilir. En eski kayaçların yaşını hesaplamak için radyoaktif rubidyum elementinin stronsiyuma dönüşme süreci de temel zaman ölçeği olarak alınabilir.

biz buna düz 5 milyar diyelim o zaman şunu cevapla bakalım 6 milyar yıl önce nerdeydin var mıydın yok muydun?

keci
09-07-2009, 01:09
Sevgili Keci,

"iğneği usta yoktan var edemez " sadece usta insan ise doğrudur
Allah (C.C) sözkonusu ise yanlıştır.

Peki bir iğne ustasız olmaz derken İnsan için geçerli olsa gerek. O halde Evrenin ustasız var olabileceği muhtemeldir sizin iki uçlu kıyas mantığınıza göre.

Sevgi...


Sevgili mehmetsalih
Bu örneği veren ben değilim bunu belirtmek isterim öncelikle...
İnsan aklının nasıl çalıştığını siz benden daha iyi bilirisiniz. İnsan yeni bir olguyu varolan başka bir olgu ile benzeştirerek anlayabilir.

Dolayısı ile verilen örnekte, kainatın ustasız var olamayacağı anlatılmaya çalışılmıştır. Ancak benim söylediğim ise, bu örnekteki gibi iğneyi oluşturan metalin insan usta söz konusu olduğunda önceden metale (demir, çelik vb.)
ihtiyaç duyması;

Ancak Allah (C.C) sözkonusu olduğunda bu metali onu oluşturan molekülü ve onu oluşturan elektron ve protonu ve onu oluşturan Quarkları ve daha başka henüz bilinmeyen parçaları ve bunların temeli olan enerjiyi ve bunlar arasındaki ilişkileri ve fizik yasalarını ve zamanı ve diğer henüz adı konulmamış ve henüz keşfedilmemiş şeyleri;
onun ( Allah (C.C) ) yokluktan yaratmış olduğunu kastetmekteyim.

Ayrıca bu ilk yoklukta yine Allah (C.C) tarafından yaratılmıştır.
Örnek anlamın sadece bir yönünü anlatmaya çalışır ben ise başka bir yönünü kastediyorum.

Bu iki noktayı birbirine karıştırmamanız gerekmektedir.
Saygılarımla

mehmetsalih
09-07-2009, 12:27
Sevgideğer Milat;

Alıntıladığın yazı bu sitede http://www.nuveforum.net/1719-genel-kultur-d/65690-dunyanin-olusumu-yasi/ onlarda bu kitapta almışlar Kaynak:1-cilt:6 (http://www.nuveforum.net/1051-nuvede-telif-haklari/30618-kutuphanede-kullanilan-kaynaklar/) öncelikle alıntıladığın sitenin ve yazarların ismini belirtmemem ahlak kuralarına terstir. Emeğer saygı...

Soruna gelince bilmem yazıyı okudun mu bilmem ama sizin söylediklerinizle bir alakası yok veya konumuzla. Çünkü zaten sunduğunuz yazı Dünya'nın öncedende var olduğunu kanıtlar.

biz buna düz 5 milyar diyelim o zaman şunu cevapla bakalım 6 milyar yıl önce nerdeydin var mıydın yok muydun?

Sanırım Üzüm-Şaraba dönüşürken şarap önceden yoktu demek ayrı Şarabın kaynağı üzümdür demek ayrıdır. Nihayetinde Şarap yok iken var oldu ama kendi kendine veya yoktan değil Üüzmden ama sadece üzümdende değl Güneş ısıs veya başka şeylerinde etkisiyle. İşte seninde sorunun cevabı burada gizli. İnsan hangi yönde diyorsun Madde olarak olsa gerek. Bit kirli saçtan türeyebilir ama bu Bit'in yoktan varolduğuna kanır değildir. Bit önceden neredeydi demek saçmadır Bit nasıl oldu veya maddesi nedir? demek daha iyidir. Burada Everim şart...

Sevgi...

MİLAT
09-07-2009, 20:23
sonunda dananın kuyruğu koptu evrenin yaşı belli evren var olmadan önce neredeydi mehmetsalih



Wilkinson Mikrodalga Anizotropi Uydusu (WMAP), bundan yaklaşık 5 yıl önce, evrenin her yerini dolduran "kozmik mikrodalga fon ışınımı" üzerinde duyarlı ölçümler yaptı. Bu ışınım, evrenin başlangıç anı olan Büyük Patlama'dan yaklaşık 300.000 yıl sonra ortamın yeterince soğumasıyla atom çekirdeklerinin ortamdaki serbest elektronları yakalayıp atomları oluşturdukları, böylece enerji (ışık) parçacıkları olan fotonların ilk kez her tarafa dağılmış olan elektronlara çarpmaktan kurtulup serbestçe boşlukta yol almaya başladıkları andan kalan fosil ışınım. Günümüzde evren çok genişlemiş ve soğumuş olduğu bu fosil ışınım, 2,7 K (yaklaşık -270 C) dereceye karşılık geliyor. WMAP, bu fosil ışınım içinde 1 derecenin 100.000'de biri ölçeğine kadar çok küçük sıcaklık farkları belirledi. Bu farkların incelenmesi, evrenin yaşı, içeriği, yapısı ve geleceği konusunda çok kesin veriler ortaya koydu. Bu verilere göre, evrenimizin 13,7 milyar yaşında olduğu hesaplanıyor.

mehmetsalih
10-07-2009, 18:01
Sevgideğer Milat;

Varlık nedir? yokluk nedir? yokluktan var olan birşey gördünmü veya kanıtladın mı? bu soruları cevapla sonra paste/copy yap.

Sevgi...

keci
10-07-2009, 19:01
Sevgideğer Milat;

Varlık nedir? yokluk nedir? yokluktan var olan birşey gördünmü veya kanıtladın mı? bu soruları cevapla sonra paste/copy yap.

Sevgi...
Sevgili mehmetsalih
Sanırım benim yazılarımı okumuyorsunuz..

Eğer yokluk olmasaydı Varlık var olabilir miydi. ?

Var dediğiniz herhangi bir şeyin etrafında o şey yoktur, işte bu yokluk sebebi ile var dediğiniz şey vardır. Bu söylediğimde VAR'lığın YOK'luktan
oluştuğuna delildir. Bu daha basit nasıl anlatılabilir bilemiyorum ?

Bu düalite, dialektik kuralları gereğidir. Önce VAR'lık mı yoksa YOK'luk
mu vardı sorusuna kafa yorarsanız önce YOK'luk olması gerektiğini de anlayabilirsiniz. Neden ?

Önce VAR 'lık vardı diyelim o zaman aynı anda YOK'lukta olmalıdır.

Ama YOK'luk için VAR 'lığa ihtiyaç yoktur. YOK 'luk tek başına kendisinin
düalitesidir.

Saygılarımla..

mehmetsalih
10-07-2009, 19:17
Selam,

Olaya ideolojik olarak yaklaşmayın. Düşünün!

tek başına kendisinin
düalitesidir.

Bu yokluğun tanımı mıdır?

Yok varlığın olamacağı şeydir. Şekil yok olabilir ama o şekil önceden vardı sadece bazı maddelerin değişimi, karışımı, yamulması, sivrilmesi ile yeni bir şekil oluşur yoksa yok olan birşey var olmaz. Var his edilen, düşünülen, veya duyulan, gözlenen, his edilen, algılanan ve benliğe ulaşandır. Ama yok ise hiçbirşeydir. Yani yoktur ne maddesi ne kendisi ne birliği ne vatlığı ne bilinmesi ne yok olmasıdır.

Bazı şeyler görülmeyebilir ama bu onun yokluğu anlamına gelmez. Bazı renkler görülmeyebilir veya duyulmaya bilir ama düşünülebilir veya his edilebilir. GİZEM VE MADDE OLMAYAN ŞEYLERDE VARDIR. Çünkü gizem yaşanır yaşanan şey ise vardır. Yokluğun varlığını ıspatlamaya çalışıyorsun ıspatlamaya çalıştığın an yokluk var olur. Çünkü söz ve tanım var olan birşey için yapılır. YOKLUĞUN VARLIĞI YA VARLIK İLE KANITLANIR YADA YOKLUK İLE.

1- VARLIK İLE KANITLANAMAZ ÇÜNKÜ KANITLANAN HERŞEY VARDIR
2- YOKLUK İLEDE KANITLANAMAZ ÇÜNKÜ BİZ VARIZ

Sevgi...

evrensel-insan
10-07-2009, 19:29
Saygideger arkadaslar;

Yoklugu da; varligi da ortaya koyan insanogludur. Insanoglu vari; var ve yoku ortaya koyar. Ayrica, yok; varligin; negatif yani olumsuz ifadesidir ve ifade olarak ta, vardir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

MİLAT
10-07-2009, 20:17
Sevgideğer Milat;

Varlık nedir? yokluk nedir? yokluktan var olan birşey gördünmü veya kanıtladın mı? bu soruları cevapla sonra paste/copy yap.

Sevgi...

varla yok ne demek bilmiyormusun copy/paste yapmiyim sen google yaz anlamlarını öğren :kiss:

bilim bi şeyin yoktan var vardan da yok olmayacağını söylüyor ama gel gör ki evrenin yaşını 13.7 milyar yıl olarak hesaplıyor aslında bilimde evrenin yoktan var olduğunu kendisi kanıtlıyor ama bi türlü söyleyemiyor..

her zaman derim Bilim çok şeydir ama herşey değildir..

bu söz kulağına küpe olsun

evrensel-insan
10-07-2009, 21:37
Saygideger arkadaslar;

Insanoglu, soyutunu, yani kavramini; somutlastirir ve "var " der. Eger, kavramini; somutlastiramazsa; o zaman da "yok " der. Dolayisiyle; kavram, yani soyut uretimi; somutlanabilmesine baglidir. Epistemoloji de; insanoglunun gunumuze kadar kavram verebildigi ve somutlastirdigidir. Bu somutlastirmanin; ne ilki ne de sonu olur. Her zamanda; kavram uretimi, yani somutlastirma devam edecektir.

Eger hatirlarsak; tanri kavrami; once cok sayida, sonrada tek sayida somutlastirilmaya calisilmis, bugun artik; tanri'nin kavram olarak insanoglunun da gelismesiyle, somutlanabilecek bir durumu kalmamistir. Bu da ilk mantikta, somutlastirilamayan, tanri kavraminin "yok" oldugu anlamini tasir. Eger tanri kavrami, gecmiste somutlastirilamasaydi, hic bir zaman kavram olarak bile "var" olamayacakti.

Tarihsel gelisim acisindan; kavram olarak somutlastirilabilipte, gunumuzde artik somutlastirilamiyan kavramlarin da; tarih olmasi gerekir.

Tanri kavraminin hala varligini surdurmesinin tek nedeni; TANRISAL yanasimdir. Insanoglu; olumlu veya olumsuz, tanrisal yanasima gerek veya ihtiyac duymadigini algilayacagi zaman ve bunu bilincine cikarttigi zaman; su an somutlasamayan ve somutlasma olanagi tarihsel olarak devrini tamamlamis olan tanri kavrami; tanrisal yanasimin da, sona ermesiyle, kavram varligi olarak ta, tarihe karisacaktir.

Bu gunlerin gelmesinin cabuklugu; insanoglunun, tanri kavramini hic bir surette kullanmaya ihtiyac duymayacaklari bilincini aldikca ve bu bilinc insanoglu arasinda yayildikca, hizlanacaktir.

Bireyin, bireysel olarak; tanrisal olumlu veya olumsuz yanasima ve tanri kavramini kullanima ihtiyac duymamasina ne kadar cabuk ve sayi olarak artarak yonelmesi, bu sureci; evrimci icerikten, devrimci icerige tasiyacaktir.

Insanoglu tarihler boyu; somutlayabildigi olcude kavram uretmis ve bazi kavramlar, somutlanamadigi icin ise; artik kullanimdan cikmistir. Epistemolojik olarak; tanri kavrami da; gunumuzde bu duzeye gelmistir. Cunku artik; sadece bir kavram olarak varligini surdurebilmekte ve somutlastirilamamaktadir.

Iste kavram olarak ve somutlastirilarak var edilen tanri; artik somutlastirilamamakta ve sadece kavram olarak yururlukte kalmaktadir. Tanrinin en son kavram olarak ta yok olusu, onun kullanimda kalis ve bu kalisin surecine baglidir.

Buna en yakin grup ateistlerdir. Kavram olarak varligini surduren tanriya; kavram olarak ta ihtiyac duymamaya yoneldikleri surece; bu tanrinin kavram olarak ta, yok olusuna katkida bulunacaklardir. Bugun hala ateistler, olumsuz da olsa; tanrisal yanasmakta ve tanri kavramini canli tutmaktadirlar.

Saygilarimla;
evrensel-insan

MİLAT
11-07-2009, 09:52
bizim hissettiğimiz ama somutlaştıramadığımız kavramların çoktan yok olması gerekirdi değil mi mesela acı
acıyı hiç somutlaştırmadık ama hep var var olacakta acıyı nasıl yok edicez yani insanların acıya olan ihtiyacı ortadan kalktığında acıda yok olucak güzel açıkladım değil mi peki acı kavramı ne zaman sona ericek evrensel-insan ?

suraya bi heykel koysam ve bu acı desem bana inarmıydınız mantık bunu kabul etmez değil mi insanın kendi içinde var olduğunu hissettiği bişeyin somutlaştırılması ne kadar yanlış değil mi işte ALLAH inancıda böyledir insan içinde hisseder ama gösteremez ilah diye yapılan ve tapılan bütün nesneler hiç bir zaman ilah olmayacağını insanların anlaması gerekirdi ama anlayamamış demek ki bazı insanlar ki hala günümüzde de insanlar kendi yaptığı ve adına ilah dedikleri şeylere tapmaktalar umarım bu gerçeği bi gün bütün insanlar anlar

MİLAT
11-07-2009, 13:51
evrensel-insan

Insanoglu, soyutunu, yani kavramini; somutlastirir ve "var " der. Eger, kavramini; somutlastiramazsa; o zaman da "yok " der.

acı ,sevgi,aşk bunları somutlaştıramadığımıza göre hepsine yok diyelim bu düşünce doğrumu?


Tanri kavraminin hala varligini surdurmesinin tek nedeni; TANRISAL yanasimdir. Insanoglu; olumlu veya olumsuz, tanrisal yanasima gerek veya ihtiyac duymadigini algilayacagi zaman ve bunu bilincine cikarttigi zaman; su an somutlasamayan ve somutlasma olanagi tarihsel olarak devrini tamamlamis olan tanri kavrami; tanrisal yanasimin da, sona ermesiyle, kavram varligi olarak ta, tarihe karisacaktir.


acıya hangimizin ihtiyacı var evrensel-insan onuda tarihe karıştıralım bu hissi hiç somutlaştıramadık onun çoktan yeryüzünden silinmesi gerekirde senin düşüncene göre

insanlar hissedemedikleri şeyleri yok sayarak onun yok olacağını sanmaları ne kadar doğru evrensel-insan hiç aşık olmamış birinin aşkı yalanlaması nasılsa ateistlerin de Allahı yalanlamaları aynı şey değilmidir? Görmüyorum o zaman yoktur mantığı hisssetmiyorum o zaman yoktur mantığı ne kadar doğrudur evrensel insan?

gözleri görmeyen birinin renkleri yalanlaması ne kadar doğrudur evrensel-insan?

kulakları duymayan birinin sesleri yok sayması ne kadar doğrudur evrensel insan?

evrensel-insan
11-07-2009, 15:41
Saygideger Milat;

acı ,sevgi,aşk bunları somutlaştıramadığımıza göre hepsine yok diyelim bu düşünce doğrumu?-MILAT-

Hayir, butun bu saydigin soyutlar, somutlasir. Nasil mi? Bir Insanoglunda ve bu insanoglunun, hislerini baska bir insanoglunda belirtmesinde. Bir yerini kesersen veya incitirsen; duyulan his acidir. Sevgi ise cok genistir. Cicekte, anne-baba da, kardeste, arkadasta, kitapta, dogada v.s. somutlasir. Ask'ta oyledir. Sen hic asik olmadin mi? Eger olduysan; aski kimde somutlastirdin?

acıya hangimizin ihtiyacı var evrensel-insan onuda tarihe karıştıralım bu hissi hiç somutlaştıramadık onun çoktan yeryüzünden silinmesi gerekirde senin düşüncene göre

Konu aciya ihtiyac varligi degil; kavram olarak acinin, insanoglu tarafindan somutlanisi. Soyle izah edeyim. Bazi kisiler, senin aci duyacagin bir konuda aci duymuyorlar neden? Cunku aciyi somutlastirmiyorar.

insanlar hissedemedikleri şeyleri yok sayarak onun yok olacağını sanmaları ne kadar doğru evrensel-insan hiç aşık olmamış birinin aşkı yalanlaması nasılsa ateistlerin de Allahı yalanlamaları aynı şey değilmidir? Görmüyorum o zaman yoktur mantığı hisssetmiyorum o zaman yoktur mantığı ne kadar doğrudur evrensel insan?

Konu dogruluk, ya da yanlislik degil; olan ve herkesin iradesinden bagimsiz olarak tezahur eden gerceklerdir. Tek tarafli hisler neden vardir?, cunku hissi baskasinin ustunde somutlastiran; kendi ustunde somutlasan hissi, hissetmez se onun icin yoktur. Eski Turk filmlerini hatirla. Ustelik yokluk; evrensel degil; sadece soyutu somutlayamayan icindir. Ama herhangibir soyut artik kimse tarafindan soyutlanamaz duruma gelirse; o zaman kavram olarak ta, varligi gereksizdir. Cunku ihtiyac kalmaz.

gözleri görmeyen birinin renkleri yalanlaması ne kadar doğrudur evrensel-insan?

Dogruluk; goreceli ve degiskendir, ozeldir ve oznele aittir. Sadece onun icin dogrudur ve onun icin dogru olmasi da, senin iradenden bagimsizdir ve bu dogruluk onun gercegidir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

evrensel-insan
11-07-2009, 15:51
Saygideger MILAT;

bizim hissettiğimiz ama somutlaştıramadığımız kavramların çoktan yok olması gerekirdi değil mi mesela acı
acıyı hiç somutlaştırmadık ama hep var var olacakta acıyı nasıl yok edicez yani insanların acıya olan ihtiyacı ortadan kalktığında acıda yok olucak güzel açıkladım değil mi peki acı kavramı ne zaman sona ericek evrensel-insan ?-MILAT

Acinin nasil somutlastigini bir ust mesajda anlatmistim. Demekki, insanoglu aciyi somutlastiran tum ogelerden kurtulmaliki; artik aciyi somutlastiramasin ve sadece kavram olarak kullansin.

Bugun dunyada vucuduna herturlu aciyi verdigi halde, o aciyi "yok" sayanlar yokmu? Iste bunlar, aciyi somutlastirmiyorlar ve aci kavraminin verdigi hissin saskinligiyla, gosteri yapiyorlar. O aci, sende somutlastigi icin; sende, saskin saskin ve onda da somutlastigini varsayarak; "nasil aci duymuyor" veya "nasil bu aciya dayaniyor diyorsun."

Saygilarimla;
evrensel-insan

keci
11-07-2009, 20:42
Selam,

Olaya ideolojik olarak yaklaşmayın. Düşünün!

tek başına kendisinin
düalitesidir.

Bu yokluğun tanımı mıdır?

Yok varlığın olamacağı şeydir. Şekil yok olabilir ama o şekil önceden vardı sadece bazı maddelerin değişimi, karışımı, yamulması, sivrilmesi ile yeni bir şekil oluşur yoksa yok olan birşey var olmaz. Var his edilen, düşünülen, veya duyulan, gözlenen, his edilen, algılanan ve benliğe ulaşandır. Ama yok ise hiçbirşeydir. Yani yoktur ne maddesi ne kendisi ne birliği ne vatlığı ne bilinmesi ne yok olmasıdır.

Bazı şeyler görülmeyebilir ama bu onun yokluğu anlamına gelmez. Bazı renkler görülmeyebilir veya duyulmaya bilir ama düşünülebilir veya his edilebilir. GİZEM VE MADDE OLMAYAN ŞEYLERDE VARDIR. Çünkü gizem yaşanır yaşanan şey ise vardır. Yokluğun varlığını ıspatlamaya çalışıyorsun ıspatlamaya çalıştığın an yokluk var olur. Çünkü söz ve tanım var olan birşey için yapılır. YOKLUĞUN VARLIĞI YA VARLIK İLE KANITLANIR YADA YOKLUK İLE.

1- VARLIK İLE KANITLANAMAZ ÇÜNKÜ KANITLANAN HERŞEY VARDIR
2- YOKLUK İLEDE KANITLANAMAZ ÇÜNKÜ BİZ VARIZ

Sevgi...

Sevgili mehmetsalih

Kavramları ispatları falan boşverelim saygıdeğer evrensel-insan 'ın kavramla ve somutlaştırmayla ilgili fikirlerinide unutalım..
------
Bu arada saygıdeğer evrensel-insan 'ın birde vücudu olmasaymış gerçek bir enerji olarak fikirlerine değer verebilirdim.
Maalesef vücudu var ve ölümlü..
Yani bu fikirler sadece bedensiz ve ölümsüz bir varlık için makul görünen fikirler..
------
Bir şeyi ispatlamaya çalışmayalım uzay boşluğunda bir atom düşünün
bu atomun elektronları ile çevrelediği bölge madde öyle değil mi ?
Tamam yokluğu var ettik diyelim yani bu atomun dış bölgesini
böylece madde dediğimiz şey var olabildi
Aksi durum nedir ?
Yani maddenin etrafındaki yokluğun olmaması durumu , YOK diye bir kavramda yok (bu tekrar oldu ama.....Hadi buna hiçlik diyelim.)

Bir anlamda yokluğu YOK ettik (hiçlik) o zaman hala madde var olmaya devam edebilir mi ?

Eğer var olmaya devam ediyorsa bu nasıl mümkün olabildi. Uzayda bir madde atomu ve onu saran hiçlik şeklinde mi ?

Saygılarımla...

evrensel-insan
11-07-2009, 21:16
Saygideger keci;

Evrensel-insan'in bir vucudu yok. Genelde benimkini kullaniyor. Ara sira da olsa; baskalarinin vucudunu da, kullandigi oluyor. Eger, evrensel-insan'in dusuncelerini, davranisa tasirlarsa. O yuzden, vucut bulabildigi surece, olumsuzdur (olmek).

Saygilarimla;
evrensel-insan

keci
12-07-2009, 12:33
Saygideger keci;

Evrensel-insan'in bir vucudu yok. Genelde benimkini kullaniyor. Ara sira da olsa; baskalarinin vucudunu da, kullandigi oluyor. Eger, evrensel-insan'in dusuncelerini, davranisa tasirlarsa. O yuzden, vucut bulabildigi surece, olumsuzdur (olmek).

Saygilarimla;
evrensel-insan

Saygideger evrensel-insan;

Güzel bir cevap vermişsiniz,
bu tek varlık aynı anda birden fazla yerde bulunabiliyor yani. ilginç
aynı anda heryerde ama aslında hiçbir yerde.

Bu bana tanıdık geldi..
Ayrıca ölse bile dirilebilir bir gün birinin bedeninde
buda ölmek sayılmaz. Filmlerde gördüğümüz garip canlılar gibi
kendi var ama bedeni yok..

Saygilarimla;

evrensel-insan
12-07-2009, 15:35
Saygideger keci;

Senin ilginc buldugun bu varliga, dusunce diyorlar.

Saygilarimla;
evrensel-insan

keci
13-07-2009, 10:09
Saygideger keci;

Senin ilginc buldugun bu varliga, dusunce diyorlar.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Saygideger evrensel-insan

Öyleyse yaratıcı neden tuhaf ve inanılmaz gelir ki bazılarına...
Yani düşünceyi anlayabiliyorlarsa..
Düşünce gibi ve onuda var eden bir yaratıcı fikri neden tuhaf olsun

Saygilarimla;

evrensel-insan
13-07-2009, 15:54
Saygideger keci;

Cunku yaraticinin; yaratilis cikmazi vardir da ondan. Soyle dusun. Yazi mi, yazari yazar?, yazar mi yaziyi yazar?

Dusunce; beynin bir urunudur ve islevi, kavram yaratmaktir. Benim burada sana izah etmeye calistigim ise; dusuncenin oznesi, yani vucudu, bedeni olmadigi. Dusunce ortaya atildiktan sonra; her beden o dusunceyi kullanip paylasabilir.

Tarihte hep boyle olmamismidir? Bir ideoloji ortaya atilmis ve bir suru kisi; ayni ideolojiyi benimsemistir. Ideolojiyi ortaya atan vucut olse bile; ortaya attigi ideolojisi asirlar boyu suregelir. Oyuzden dusunceler; vucutsuz, bedensiz, olumsuz (olmek) ve nesillerden nesile aktarilabilen olgulardir.

Eger bir dusunce; beyinden disari ciktiysa, yani davranisa yansidiysa; artik o dusunce her vucuda aciktir. Isteyen vucut alir kullanir ve paylasir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

keci
14-07-2009, 09:38
Saygideger keci;

Cunku yaraticinin; yaratilis cikmazi vardir da ondan. Soyle dusun. Yazi mi, yazari yazar?, yazar mi yaziyi yazar?

Dusunce; beynin bir urunudur ve islevi, kavram yaratmaktir. Benim burada sana izah etmeye calistigim ise; dusuncenin oznesi, yani vucudu, bedeni olmadigi. Dusunce ortaya atildiktan sonra; her beden o dusunceyi kullanip paylasabilir.

Tarihte hep boyle olmamismidir? Bir ideoloji ortaya atilmis ve bir suru kisi; ayni ideolojiyi benimsemistir. Ideolojiyi ortaya atan vucut olse bile; ortaya attigi ideolojisi asirlar boyu suregelir. Oyuzden dusunceler; vucutsuz, bedensiz, olumsuz (olmek) ve nesillerden nesile aktarilabilen olgulardir.

Eger bir dusunce; beyinden disari ciktiysa, yani davranisa yansidiysa; artik o dusunce her vucuda aciktir. Isteyen vucut alir kullanir ve paylasir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Saygideger evrensel-insan

Düşünce hakkında söyledikleriniz doğru elbette ama;

Cunku yaraticinin; yaratilis cikmazi vardir da ondan. Soyle dusun. Yazi mi, yazari yazar?, yazar mi yaziyi yazar?

Bu verdiğiniz örnekle konuyu bağdaştıramadım..
Bu yaratılış çıkmazını ayrıntılı bir şekilde açarmısınız ?
Bana göre bir çıkmaz yok..

Yaratan, Yaratılmış olana bağımlı değildir bunun için yaratıcı denir ona...
Bundan dolayı yaratılma sürecinin dışında olmalıdır, yaratıcı; dolayısı ile yaratılandan tamamiyle farklı olmalıdır.

Saygilarimla

evrensel-insan
14-07-2009, 12:41
Saygideger keci;
Bu yaratılış çıkmazını ayrıntılı bir şekilde açarmısınız ?-keci-

Asagidaki linkte, gerekli aciklamayi bulabilirsin.

http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=10991

Saygilarimla;
evrensel-insan

Daniken
16-07-2009, 17:17
Ben yazımda kimseyi muhatap almadan mütevazi görüşümü bildirmek,paylaşmak istiyorum.
Bence bu soru iki şekilde ele alınmalı.
1-Bilimsel olarak
2-Dinsel olarak
Bilimsel olarak bakıldığında akla öncelikle”hiç bir şey yoktan varolmaz varolan bir şeyde yok olmaz”diye bakmak lazım ki bu görüş günümüz biliminde kabul görmüş bir görüştür.Yani bir şey “şey” olarak varolmadan önce başka bir şeydir ve niteliklerinin bir takım olaylar(fiziksel-kimyasal)neticesinde değişmesi sonucu söz konusu şey olur.Niteliklerini zamanla kaybetmesi sonucu da başka bir şey olur(söz konusu canlıysa ölür torak olur vs..Maddeyse korozyona uğrar,oksitlenir,başka maddelerle karışır vb…)Burada “şey”kullanmam biraz kafa karıştırıcı olabilir ama kimseyi hedef almamak adına bu kelimeyi kullandım.

Dinsel olaraksa böyle bir şeyi sorgulamak dahi mümkün değildir ve dahi günahtır.”her şeyi yaradan Tanrı’dır ve her şey eninde sonunda ona dönecektir”şey”in varlığı süresince de kontrol Tanrı’da dır…

Bir de göz önünde bulundurmak gereken”Kaos”teorisi vardır.Her şey bir tesadüf sonucu oluşmuş bize düzen olarak görülen her şey her yapı incelendiği zaman aslında inanılmaz tesadüfler sonucu,bir düzende olmadıkları görülür.Örnek vermek gerekirse: Tanrının Dünyayı koruduğu ve nasıl oluyorsa milyonlarca göktaşının dünyaya çarpmadan geçmesinin ilahi bir düzen olduğu savunulur.Oysa Dünyaya her gün irili ufaklı binlerce göktaşı çarpmakta ve zamanla çok ciddi zararlar verebilmektedir.Güneşin doğudan doğup,batıdan batmasıda neden gariptir anlamadım?Kuzeydende batsa,güneydende doğsa insanlar yine bu isimleri verebilirdi(Doğu-Batı).

İnançlı olan arkadaşlar isterlerse her şeyi Tanrıya maledebilirler ve ispat olarak Kur’an ı gösterebilirler.Bilimse aksini ispatetmek yerine nedenini açıklamaya çalışır.Çoğu zaman bu açıklamalar din ile çelişir .Bu da aslında kaos düzeninin bir parçasıdır…
Saygılarımla

evrensel-insan
14-09-2010, 02:50
Saygideger arkadaslar;

S. Hawking'in aciklamasindan sonra, bu basligi guncellemek, uygun olacak.

Saygilarimla;
evrensel-insan

evrensel-insan
17-09-2010, 23:44
Saygideger arkadaslar;

Ben size dogal zihniyetin hem tanriyi, hem de maddeyi kapsayan cevabini vereyim. Sizler de ya bunu bir sorun olarak algilayin, ya da katkida bulunun.

"Tanrida, madde de kendiliginden belirdi", yalniz hangisi hangisini belirledi ve de belirtti, iste asil soru bu.

Saygilarimla;
evrensel-insan

AvniSinanoglu
18-09-2010, 01:21
Saygideger arkadaslar;

Ben size dogal zihniyetin hem tanriyi, hem de maddeyi kapsayan cevabini vereyim. Sizler de ya bunu bir sorun olarak algilayin, ya da katkida bulunun.

"Tanrida, madde de kendiliginden belirdi", yalniz hangisi hangisini belirledi ve de belirtti, iste asil soru bu.

Saygilarimla;
evrensel-insan
Saygideger evrensel-insan,

yazilarinin karakteri hosuma gidiyor.
Konulara girmem icin imkan hissediyorum. Sagol Asker.

Bakin tarih 2010 ve bilim dünyasi bas döndürücü sekilde ilerliyor, yeni bilgileri hazmetmekte zorlaniyorum. Madde veya eksi madde konulari zaten kafami karistiriyor simdide metafer konularda madde ve Tanri olgusuyla teori olusturmam epeyce fantazi istiyecek konu. 1400 sene evvel yazilan Tanri hangi maddeden bahsediyor ve o zamanin insan bilgisiyle mi yoksa bugünün bilgileriylemi cözüme ulasalasim anlamadim. Anladiysam arab oliyim:)

evrensel-insan
18-09-2010, 01:37
Saygideger AvniSinanoglu;

Sagol Asker.-AS-

"Sagol asker?!" in sonundaki, !? senden yanit bekliyor.

Saygilarimla;
evrensel-insan