PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hans Reudi GIGER


matillda
13-10-2009, 15:39
http://i97.photobucket.com/albums/l223/drunkenmozart/HR-Giger2.jpg


Eriyen ve curuyen nesnelerin ressami, biyonik dunyanin gorsel yaraticisi, bio-surrealizmin kendi dalinda tek cizeri...
Eserleriyle dunyayi sarsmis, gorenlerin hafizasindan asla silinmeyen, taniyanlarin ise merakini her acidan cezbeden, uykusunda bile kendi fantastik dunyasinin sakinleriyle vakit gecirdigi kabuslar goren, 69 yasina gelmis tasarim ustasi H.R.Giger...

H.R.Giger 5 subat 1940' ta Melly Giger- Meier ve Eczaci Hans Richard Giger' in ikinci cocugu olarak Isvicre- Chur' da dogdu. Babasina ait olan Steinbock Eczanesi' nin ust katinda, buyuk, karanlik, uzun ve dar koridorlardan olusan bir evde yasiyorlardi. Ablasi ve ayni zamanda arkadasi olan Iris kendisinden sadece bir yas buyuktu. Okul cagina gedlginde, 1946- 1958 yillari arasinda Chur, Lozan ve Davos' ta cesitili okullara devam etti ama ecza dunyasi bu donemlerde Giger' in eglence alaniydi. Babasinin labaratuvarinda objeleri ve ilaclari incelemek, buradan edindigi bilgileri arkadaslariyla oynarken kullanmak gibi egilimleri vardi. Bu donemde evin kiler bolumunde kendi tasarladigi bir korku tuneli vardir ki, bu tunel daha sonralari kendi muzesine giden tren yolunun esin kaynagini olusturur. Kim bilir, beli de Giger pek de fazla buyumemistir...

1958- 1959 yillari arasinda Davos-Alpina Kolej' de aldigi egitimle, cizimde ilk temel sertifikasini edinir. Boylelikle kalem, firca ve boyalar dunyasinin kapilari aralanmaya baslar. 1959 ve 1962 yillari arasinda Chur' da Mimar Venatius Maisen ve Hans Stetter' in yaninda stajini ve pratik egitimini tamamlar. Devaminda ise Winterthur' da Askeri Okula gider, topcu egitimi alir.

1962 yilinda Zurih' te Uygulamali Sanatlar Okulu' nda Ic Mekan veEndustriyel Tasarim Bolumu' ne girer. Chur' dan ayrilip egitim hayatina devam etmek ve mesleki ideallerini gerceklestirmek icin Zurih' e yerlesir. Bu donemde ilk anlamli urunu olan ''Atomic Childreen'' yapitini tamamlar. Bu eseri Chur' da okul dergisinde yayimlanir. Ilk airbrush calismalarina baslamasi da yine bu doneme rastlar. Airbrush, renk tozlarinin bir cesit zamk hamuru ile karistirilmasindan elde edilen boyanin, bir firca ve genis yuzeyli kucuk gozenekli bir elek yardimiyla yuzeylere puskurtulmesinden elde edilen bir resim teknigidir. Giger, ilerleyen zamanlarda bu teknigin dunya capinda isim yapmis ustalarindan biri olacaktir.

Uygulamali Sanatlar Okulu' nun ucuncu yilinda cin murekkebi ve rapido calismalari, ''Clou ve Agitation'' isimli ilk yeralti dergisinde yayinlanir. Baskilardan birini ozellikle ''Psikiyatrist icin bir ziyafet'' adiyla yayinlar. Ilgi alanlarini Sigmund Freud okuyarak gelistirir ve anlamlandiramadigi karmasik ruyalarini cozmeye calisir. uyurken gorduklerini gunluklerine yazar ve saklar.

1966 yilinda okuldan mezun olur ve bir cok onemli calismasini yatattigi yer olan Teesin' deki aile sayfiye evine tatil icin gider. Torso, Head I ve II gibi calismalarini burada tasarlar. Daha sonra ,aktor arkadasi Paul Weibel ile birlikte ayni evi paylasmaya baslar ve Paul' un arkadasi guzel aktris Li Yober ile tanisir ki bu kadin Giger' in ilk ve olumsuz askidir.

Li ile birlikte yasamaya baslarlar. Burada en basarili erken donem calismalarindan olan, '' Under the Earth'', ''AstroüEunuchs'' ve ''Brith Machine'' i tasarlar. Ayni donemde yazar Sergius Golowin ve film yapimcisi F.M. Murer ile tanisiri sanat cevresinde kendine iyi bir yer edinmeye ve taninmaya baslar.
http://gandt.blogs.brynmawr.edu/files/2009/01/hr_giger_birthmachine.jpg

1970 yilinda Li Giger' in islerinin yogunlugundan oturu Zurih' e doner ve arkadasi Eveline Buhler ile yasamaya baslar. Bir gece Giger, 'Necronomican'a ilham olan korkunc bir kabus gorur. Bu yol gosterici kabuslar ayni zamanda ''The four elements'' serisinin de temellerini atar. Nemli, karanlik hucreler, kaygan sivilar...

Giger' in dus dunyasi bunlardan olusuyordu. Renkler Isvicre' de Alp Daglari' nin karsinda yasayan bir adamin zihninde olmayacak kadar doganin inadina olgun ve soguktu. Resimlerinde genelde kursuni tonlar, kuf yesilleri, murekkep renkleri ve matal soguklugu hakimdi. Metal aksamlar mukemmel kadin vucutlarinin omurgasinin ve yuzlarinin vazgecilmez parcalariydi. Onun fantazi dunyasinda figurlar boyleydi. Canli denemeyecek kadar olu ve soluk, hayranlik uyandiracak kadar estetik ve bastan cikaricilardi. Ne yasadigimiz dunyanin parcalariydi ne de bu dunyadan cok uzaktaydilar.

1971 yilinda F.M. Murer ile bir proje yapmaya karar veridiler.Proje, Giger' in gorsel dunyasi uzerine bir belgesel film olacakti. Filmin ilk sahnelerinin cekilecegi yer ise Londra' nin terkedilmis kohne rihtimlari olacakti. Karanlik, nemli ve tenha... Ayni yil, Ingiliz rock grubu Emerson' in '' Lake and Palmer'' album kaydi ve ''LP Brian Salad Surgery'' icin kapak tasarimlari yapti. Claude Sandoz ve Walter Wegmuller ile iki haftalik bir inziva donemi yasadi ve bu inzivadan ''Tagtraum (Daydream)'' serisi ortaya cikti.

Giger' in makinelesmis, canlilik isigini yitirmis biyonik varliklar dunyasinda korkulacak sahnelerin her detayi varken, korkunun bizim dunyamida bildigimiz hicbir mimigi, karsiligi ve ifadesi yoktur. Korku dunyasinin, korkutucu varliklari kendi kandilerine kaldiklarinda son derece butunlesmis, kendi icinde zararsiz, sakin ve tumlasiktirler. cigliklar yoktur, saldiri ya da kacma veya kasilmalar... Erotizmin sinirlarini zorlayan detaylar, fetis unsurlar ve kafa karistirici semboller Giger resminin belirleyicilerinden olmustur.

Giger' in sevgilisi Li bu donemde Lethargy7 uyuma hastaligi denen tedavisi mumkun olmayan bir hastaliga yakalanir ve uzun tedavi surecinden sonra, acilarina daha fazla dayanamayip 1976 yilinda bir silahla kendini vurur. Giger, dokuz yil birlikte oldugu, suretinden ikonlar yarattigi buyuk askini kaybetmenin acisini cok derin yasadi ve hayatinda kapanmasi cok zor olan bir bosluk acildi.
Li, Giger' in resimlerinde olumsuzluge ermis bir ikondur. Artik onun diger biyonik sakinler gibi renkleri yoktur, canlilik isigi yoktur. Oylece baygin ve suzgun gozlerle Giger' in dus dunyasina bakiyordur.

Giger' in Nevronomicon' u 1977 sonbaharinda birkac yabanci dilde yayinlandive kopyalardan biri Dan O'Bannon' a gonderilidi. 20.yy Fox Film Sirketi ve aridley Scott calismalari incelediler ve ''Alien'' Projesi icin dogru kisinin H.R. Giger oldugu konusunda hemfikir oldular. 1978 Subatinin basinda Ridley Scott, iki yonetmen ve Giger, birlikte calismak uzere anlasma yaptilar.

1979 yilinda filmin Avrupa galasi Nice, Londra ve Paris' te yapildi. Haftalar sonra New York ve Dallas' a gitti, bir gun icinde farkli yirmi uc program icin roportaj verdi. Alien filmi dunyada buyuk ses getirmisti.

Bu arada Giger, Alien filmiyle en basarili gorsel efekt dalinda Oskar odulu almis, tarihe Oskar alan ik ressam olarak adini yazdirmisti.

Alien basarisiyla birlikte H.R.G. bilimkurgu sinemasinda aranan isimlerin basinda yer aldi. Bu tarihten ve Oskar basarisindan sonra uzay, fizik-otesi varliklar vs. icin Giger ilk gorusulen popular isimlerin basinda yer aldi.

Giger ile ilgili en sansasyonel bilgilerden ve muammalardan biri de satanist olup olmadigidir. Bilhassa, resimlerinde kullandigi bes koseli yildiz ve kotucul olanini simgesi olan boynuzlar bu ihtimali beyinlerde hep taze tutmustur.
Bir resminde Isa' nin haca gecirimis halini bir yay ucunda ok seklinde tasvir etmistir ve yayi tutan ve Isa' yi ok gibi firlatmaya hazir olan da boynuzlu seytani bir varliktir.

Bu arada, Korn grubu icin, muhtesem biyonik bir kadin vucudundan olusan bir mikrofon ayagi tasarlar. 2002' de ise ''ICON HR GIGER'' adli kitap Taschen tarafindan yayinlanir.
http://www.sacvibe.com/Gallery/082006%20Korn/images/0%20Korn%20Microphone%20by%20HR%20Giger%202006%20. jpg

12 Nisan 2003' te Giger Muze Bar' in acilisi kutlandi. Bu barin mobilya tasarimlari cok ilginctir. Omurilik kemiklerini andiran tavanlar, olu bebek yuzlerinden olusmus duvarlar, harkonen sandalyeler... Giger' in fantastik dunyasini yansitan materyaller ve resimlerle dolu bir mekan. Pek cok insanin urktugu yer,buyuk sanatcinin bilincinin kucuk bir aynasidir sadece. 2004 yilinda muzenin barina ek olarak bir de tren yolu birimi yapilarak simdilik nihai seklini almisitir.

http://www.hrgiger.com/images/Ibanez_new.jpg

Ibanez Gitarlari 2005' te H.R.Giger imzali seriyi piyasaya surer. 1 Aralik' ta Giger' in tasarladigi bazi takilar ve objeler kendine ait magazada satilmaya baslanmistir. Ilgileneneler icin mekan bir tik uzakliginda:
http://www.gigeregg.ch



Not: Sanatcinin hayati ve eserlerine yonelik metin son derece uzun oldu farkindayim. Okuma zahmetine giren ozellikle gorsel sanat meraklilarina tesekkurlerimi sunarim. Birazcik kendime de tabii derlemek ve kopyala yapistirdan (gorseller disinda) kacinip bizzat yazmak yorsa da benim icin keyifli bir calismaydi bu nedenle imla hatalari icin de kusura bakmayiniz ;)

tum sanat severlere saygilarimla

sargon
13-10-2009, 16:38
Sevgili Mattilda, güzel bir calisma yapmissin. Bir yerden kopyalayip yapistirsaydin pek degeri olmazdi zaten. Emek verince güzel bir is cikmis ortaya. Hatta bu tür yazilarin ve derlemelerin sayisini artirirsan ayri bir sitede yada blogda toplamani da öneririm. Malzemeleri hazirlayip, sunmak ve elestirileri almak icin TD forumlari iyi bir yerdir. Sonrasinda ise forumlarin arasinda kalmamasi icin bir blog yada siteye yerlestirmeni öneririm.

Ben de bir müzede resimlerini gördügüm Zbigniew Libera (http://sargon.blogcu.com/Zbigniew+Libera/)'dan böyle etkilenmistim. Ama senin gibi caliskan olmadigimdan, oturup hayatini, yasadiklarini derlemedim, sadece resimlerini aktardim :)

Böyle calismalari ilerde radyoda da bekliyoruz senden. Eline saglik.

matillda
13-10-2009, 23:31
tesekkur ederim sevgili sargon. elimden geldigince katki sunmaya gayret edecegim.
caliskanlik devamliliginda sen ve sahsinda; degerli kisilikleri ornek alarak elbette.
Zbigniev Libera calismalarini ben de cok begeniyorum savas temasini en iyi isleyen gorsel sanatcilardandir kanimca.
Hans Reudi Giger kisa biyografi calismasinda gorsellerin adetleriyle ilgili teknik sorunlari gidermeye calisirken konu iki kez yer almis, ayni baslikla iki kez cikmasini ben kendi cabalarimla teknik olarak giderip bir digerini silemedim ne yazik ki.
teknik yetkisi ve fikirlere saygisi ve tahammulu olan uyelerden; silme konusunda yardimci olunmasini rica ediyorum.

teknik yetki demisken, hic bir hakaret ya da sertlik icermedigi halde forumlardan bir kac yorumumu yok edip silen on yargi ve kanimca farkli bakis acilarina tahammulsuzlukle bu uygulamayi yapan ve maalesef kim olduguna dair hic bir fikrimin olmadigi, teknik yetkisini kafasina gore kullanan cok ve pek bir yetkililere de bu vesileyle yine yeniden fikrimi soyleme hurriyetime siginarak hakli gondermemi yapmak istiyorum.

saygilarimla

güneşinzaptıyakın
13-10-2009, 23:34
Sergisine hiç gitmedim ama uzaktan bildiğim birisi, emeğine sağlık. Biz sanat severlerden saygılar estafurullah lütfen...