PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkiye'de Şeriat Rejimi Mümkün mü?


pante
16-03-2006, 22:40
Türkiye için , bir şeriat rejimi tehlikesi var mı?
Bu emel için mücadele edenler , örgütlenenler var mı?
Türkiye'nin yapısı , şeriat rejimine uygun mu?

Özgür forumda , "Cihad" nick'iyle şöyle yazılmış ;

" Müslümanın vatanı kuranı kerimdeki şeriat hükümlerinin geçtiği yerdir.

Nasıl yahudi doğdum yer değilde
doydum yer vatanım derse
müslümanda doğdum yer değil,
şeriat hükümlerinin geçtiği yer demelidir.

Türkiye darrül harbtır, TC nin kafir kemalist putçu rejimine karşı savaşmak fazı ayındır.savaş önce sözlü olacak müslümanlar yeterli güce ulaşınca TC nin kafir kemalist rejimini devirip, Kuranı kerime dayalı bir şeriat rejimi kuracak.İşte o zmana bu topraklar bizim vatanımız olacak."

Böyle düşünenlerin sayısı , gücü nedir?
Şartları müsait gördüklerinde , bir ayaklanmaya kalkışabilirler mi?
Sonuç ne olur?

meas_0
16-03-2006, 22:53
böyle bir olasılık dahi tanımıyorum, türkiyede bir ihtimal başkanlık sistemi, eyalet olursa şaşma bence bu olaya derim panteidar, böyle söylemlere bence kulak bile asmamak gerek daha okumaya yeni başlamış ve ilk satırlardan almış oldugu gazla artık ben herşeyi biliyorum havasına giren tiplerden başkası degildir bu satırları yazan!

-MEV-
16-03-2006, 22:54
seriatin diger islam ulkelerinde yasanan seriat oldugunu dusunerek yaziyorum...


Allah Turkiye CUMHURIYETINI, Turkiye CUMHURIYETI yapmak icin Ataturku gonderdi.......

Cihad nickli kisi gibi dusunenlerin sayisi,gucu ne kadar bilmiyorum.....ama suna inaniyorum

bir ayaklanma olursa Allah bunlari durdurmak icin yine bir Ataturk gonderecektir

aspartam
17-03-2006, 11:35
Bu konu benim gündemim de olmadığı için beni ilgilendirmiyor.(sadece belirtmek için yazdım).Bi zamanlar sabahlara kadar devlet yıkar,devlet kurardık,sabah namazını kılmadan da yatardık.İslam şeriati şu an bizim için bir ütopya,bir hamhayal.Bu insanlarla bu milletle hiçbirşey olmaz.İsrailoğulları 40 yılda çölde adam oldular ama bizim yüzlerce yıl adam olabileceğimiz meçhul.Ha bu arada birileri ayaklanıp bir şeriat devleti kurabilir ama bu büyük bir ihtimalle İslam şeriati olmaz.Ne bileyim Tarikat Şeriati falan olur.

-MEV-
17-03-2006, 11:41
dinde zorlama yoktur deyip sonrada namaz vakti dukkanlari yallah yallah namaza diyen arabistan gibi olacaksa bu ulke....kadinlar kuma gomulup taslancaksa.......uzak dursun o seriat ulkemden.....Ataturkun yiktigi zihniyet bir daha bu ulkeye ugramasin......Allah bizi dunyadaki islam ulkelerinin uyguladigi seriatten korusun...

twilight20
17-03-2006, 11:50
bu şeriat düşüncesi,dine dayalı devlet düşüncesi sapıkça şeylerdir,insanın dini içindedir,insan dini içinde yaşar,ibadetini yapar,Allah'ıyla onun arasındadır,kara çarşaf giyip,sıkma baş türbanı takıp gösteri yapmaz.şeriat isteyen gitsin irana..

ulas1
17-03-2006, 12:06
-MEV ARKADAŞ Tanrı yaramaz bir çocuk değilmi? önce düşmanı gönderiyor sonrada onları devirecek MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜ Tanrı bun hep yapıyor ırak kada amerikayı gönderdi.şimdi gönderecek adam kalmadı ırak lılarda ölüyor.yokmu başka ATATÜRK

aspartam
17-03-2006, 12:16
Bi Kazım Karabekir,bir Fevzi Çakmak olmasaydı.Atatürk bu kadar değerli ve başarılı olabilirmiydi sizce?

-MEV-
17-03-2006, 12:18
bu gun ne......forumdaki seviyeyi dusurme gunu falanmi....sabah sabah birbirinden acayip yazilar okuyorum....bizle beraber uye olmayan kac kisinin bu forumu okudugunun farkindamisiniz...ayip olmuyormu biraz...

17-03-2006, 12:36
edit

17-03-2006, 12:37
$imdiki rejim ve sistem zorla dayatilmi$tir, onun için ilk önce ordunun ba$indakilerini islah etmek gerekir...bunu ancak avrupa birligini girerek ve kadrola$arak yapabiliriz...Tayyip Erdogan yaptigi gibi, ancak böyle halkin istedigi olur...halkin istedigi bir rejim ve sistem olsun da ne olursa olsun...yok öyle asker begenmedigi zaman her$eyi sil ba$tan...

liopleurodon
17-03-2006, 13:59
Halkın istediği sistem ? Bu olmaz. Çünkü halk hiç bir zaman topluca aynı sistemi istemez. Bu tür bir yaklaşım, çoğunluğun azınlığı hegemonyasına almasını getirir. Demokrasi bu değildir, demokrasi, azınlıklarında haklarının korunduğu sistemdir.

Türkiye'yi pek tanımıyoruz gibi görünüyor. Türkiye harbi büyük bir ülkedir. Azınlık olanlar, azınlıktır ama, sayıları azımsanacak gibi değildir. Bizim azınlık öngörümüz, rumlar, ermeniler, suryaniler vs. Fakat işin bu tür br düzen dönmesi azınlık kavramını bir iyice zorlaştırır. Aleviler örneğin, nüfusları çoğu ülkeden fazladır. Siz şeriat iteyen halk dediğinizde, şeriat istemeyen sayısı on milyonlar olacaktır. Bu durumda akacak kanı düşünmek hakikaten zor. Bu yüzden şeriat sistemi Türkiye için olası en büyük tehlikedir. Türkiyede olması gereken tüm din ve etnik gruplara eşit mesafede bir rejimdir ki bunun tek yolu laiklik olabilir.

Haa, şeriat gelir mi? MEV kardeşim güzel ifade etmiş. İşimiz Allaha kalmış halde o cihette. Fakat görünen o ki, şeriat olası ihtimaller arasında özellikle en güçlü ihtimallerden biri. Yıllardır pompalanan ve göz yumulan tarikatlar, şeyhler vs. yanında geçim sıkıntısı, adalet hissinin kalmaması, can ve mal güvenliğinin kötü olması vs. hepsi, bilhassa şeriat gibi bir teokratik düzeni getirmeye son derece yardımcı etmenler. Dışarıdan bakınca, Türkiye özellikle enerji hatları üzerinde olmakla kritik bir hale sahip. Ayrıca ilerdeki 30 - 40 yıl içinde çölleşme vs. nin getirecekleri göz önüne alınınca Türkiyede yenebilecek çok şey var. İştah açıyor. Bu yüzden şeriati Türkiye'de görmek çok makul olacaktır. Böylece Atıyorum Sirius Kulesine bir saldırı tertip edip, ahha ardında bunlar var diye Türkiye'ye de girebilmek kolay olur. Dahası şeriat gibi bir yönetim ülkeyi keşmekeş edeceğinden memleketin palazlanması da engellenmiş olur.

Kısaca, şeriat açık bir tehdittir, uzak değildir, Her an bu süreç başlayabilir ve önlenemez hale gelebilir. Bunu görmek için bence biraz dışarıdan bakmak yeterli olaylara..

Xander85
18-03-2006, 02:40
Türk Ordusu olduktan sonra kimse bunu başaramaz, biliyorsunuz Ordu adam alırken çok inceliyor yani oraya sızamazlar bu nedenle hayatta başaramazlar
Ama olur da başardılar devirdiler yönetimi bu ülkede dünya kadar insan var onlara karşı koyacak, o zaman da onlar direnişe geçer, şeriat gelirse ilk savaşacaklardan biri de benim şeriatçılara karşı, pislik yobazlar
Şeriat gibi çağdışı ve iğrenç bir hukuk sistemini Türkiyeye getirmeye çalışanlara acıyorum,
YAŞASIN LAİKLİK
Uyduruk bir dinin kurallarına göre kimse yaşamak zorunda değil ve yaşamaz da!

pante
18-03-2006, 20:52
"Bi Kazım Karabekir,bir Fevzi Çakmak olmasaydı.Atatürk bu kadar değerli ve başarılı olabilirmiydi sizce?"

Aspartam haklı.Başarı bir takım işidir.Hele orduyu yönetmek , devleti yönetmek konularında sağlam bir kadronuz yoksa , boşa çırpınırsınız.
Ancak sağlam kadroların başında da nitelikli bir lider olmadı mı , o kadro hiç bir işe yaramaz.
Atatürk'ün başarısı ; kişiliği , azmi , dehası , büyük liderlik vasfı ve sağlam kadrosu sayesindedir.

"$imdiki rejim ve sistem zorla dayatilmi$tir, onun için ilk önce ordunun ba$indakilerini islah etmek gerekir...bunu ancak avrupa birligini girerek ve kadrola$arak yapabiliriz...Tayyip Erdogan yaptigi gibi, ancak böyle halkin istedigi olur...halkin istedigi sistem...isterse ateist bir rejim ve sistem olsun ama halkin istedigi olsun...yok öyle asker begenmedigi zaman her$eyi sil ba$tan..."

Evet ."Bu millete zorla dayattılar" dedikleri demokrasi ve laikliğin yıkılabilmesi için , rejimin teminatı olan ordunun ıslah edilmesi gerekiyor öncelikle.1.aşamayı Hilmi Özkök sayesinde uygulayabildiler. Bu aşama MGK'nın ve Genelkurmay'ın pasifize edilmesi aşamasıydı.2.aşamada AB'yi de arkalarına alarak ıslah ve kadrolaşmayı başlatmak.Önlerindeki engel ise KKK Büyükanıt.Eğer Büyükanıt'ın Genelkurmay başkanı olmasını engelleyebilirlerse 2.aşama önündeki zorluklar azalacak. Engelleyemezlerse strateji yine yürütülecek ama zorlaşacak.Bu aşama içindeki en çetin duraklardan biri cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler.Amaç erken seçim olmadan , kendilerinden birini cumhurbaşkanı seçtirmek.Bu gerçekleştiği takdirde , strateji hız kazanacak ve devletin tüm kurumlarının desteğini almış olarak kadrolaşmayı pekiştirecekler.3.aşama genel seçimler.Devletin tüm imkanlarını kullanarak ve medyayı-halkı sindirerek girecekleri bu seçimde , yeniden iktidara geldikleri takdirde önlerinde bir engel görmeyecekler.En basitten , en küçükten başlayarak şeriatleştirmeye başlayacaklar.Örneğin sigara yasağı - kimse ses çıkarmayacak.İçki yasağı - yine çok büyük bir kesim ses çıkarmayacak. Hık-mık diyenlerin de sesi duyulmayacak.Medyaya sansür- zaten ileri gitmişlerdi denilip oralı olmayacaklar , kimi medyanın ağzına da bal sürülüp susturulacak.
Böylelikle aşama aşama hakimiyetlerini sağlayacaklar.Ardından kanun değişiklikleri gündeme gelecek.Göstermelik olarak 1-2 kanunu , örneğin laikliğin yeniden düzenlenmesi , YÖK'ün , türban sorununun çözümü gibi konularda referanduma gidecekler.Halkoyu ile alınmış karar diyerek uygulayacaklar.Daha sonra seçim kanunu , ceza kanunu vs. değişiklikler ardarda gelecek ve millet "ne oluyoruz" diyemeden şeriat rejiminin kucağında bulacak kendisini.

aspartam
18-03-2006, 21:13
Nedeni şu: Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir. (8/53)


O'nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar. Gerçekten Allah, kendi nefis (öz)lerinde olanı değiştirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olanı değiştirip-bozmaz. Allah bir topluluğa kötülük istedi mi, artık onu geri çevirmeye hiç bir (biçimde imkan) yoktur; onlar için O'ndan başka bir veli yoktur. (13/11)

Panteidar bu toplumla bu ülkeye şeriat meriat gelmez.Bu toplum şeriati haketmiyor.Ahlaksızlığın en alası bizde,kumar desen toplumun nerdeyse tamamı kumarbaz,içki desen Avrupa da ikinciyiz,yalan bizde dolan bizde,hırsızlık,yolsuzluk bizde.Bütün bunları yapıpta,yüzü kızarmadan cuma namazına da gitme bizde.Bu arada faizciliğide unutmayalım.Aslında biz helak olmayı çoktan hakettik.Allah'ın merhametinden ekonomik krizlerle sürünüyoruz,yine de farkında değiliz.

Xander85
18-03-2006, 21:21
Şeriatmış, nedir bu ya?
Sanki bu ülkede her insan müslüman, evet biz şeriatı haketmiyoruz, ne yazık ki o yüzden sonsuza dek Tanrı bize şeriatsız yaşama gazabını tattırsın, sonsuza dek laik bir ülkede yaşayalım
Panteidar seni bu yazdıkların gerçekleşecek ve kimse ses çıkarmayacak, biraz zor sonuçta kimse uyumuyor ayrıca sigara yasağına o gözle bakmamak gerek

pante
18-03-2006, 22:05
"Panteidar bu toplumla bu ülkeye şeriat meriat gelmez.Bu toplum şeriati haketmiyor.Ahlaksızlığın en alası bizde,kumar desen toplumun nerdeyse tamamı kumarbaz,içki desen Avrupa da ikinciyiz,yalan bizde dolan bizde,hırsızlık,yolsuzluk bizde."

Aspartam'ın şeriat görüşleri de , bir zamanlar benim Sosyalizm görüşlerime benziyor.Ben de ;
"Bu memlekete sosyalizm gelirse , adı kirlenir , bozulur , uygulanamaz , kısa zamanda terkedilir.İleride de derler ki ' Gelmişti gördük , şöyle oldu , böyle oldu'. Onun için gelecekse bize en sonlarda gelsin."
Yani "şeriat rejimi güzel de bize uymaz" diyor.

Xander85 kardeşim ;
"sigara-içki bahane , şeriat şahane" derler.Yasaklamalar böyle hafiften başlar."Avrupa'da-Amerika'da'da yasaklanıyor" derler.Sigarada sen susarsın.İçkide ben susarım.Türbanda Aspartam susar.Böyle böyle yasaklara alıştırırlar.Bir bakarsın ki yasaklanacak bir şey kalmamış.En son "hırsızın elinin kesilmesi" yasası çıkarılır.Derler ki ; "sembolik , uygulansa da artık başa çıkılamayan , illallah dedirten hırsıza uygulanır" Millet de "öylesi hırsız da hakediyor"diye onaylar.

Sonuç olarak olmayacak birşey değil..
Ne demiş bir zamanlar Menderes millete ;
"Siz isteseniz şeriati bile getirirsiniz" demiş te , yazdıklarım onların açısından stratejik senaryo.
Bir de madalyonun diğer yüzü var tabi..

Xander85
18-03-2006, 22:16
Valla Allah korusun demek geliyor içimden, Alah bizi şeriattan korusun ::D:D:D

pante
19-03-2006, 00:01
Şeriat Türkiye'ye takiyye ile sinsice gelebilir ama uygulanamaz.Takiyyeyi kaldırdıkları anda da ilk seçimde tepetaklak giderler.Seçim yapmamaya kalkışması halinde ise orduya müdahale hakkı doğar.
Önceki yazımdaki senaryo bu şekilde işleyebilir.Rejimin teminatı olan ordu ise , sonuna kadar sabreder.Genelkurmay pasifize edilmiş olsa dahi , ordunun en güçlü yapısı olan genç subaylar her an tetiktedir.Ordunun ta II.Mahmut'dan bu yana devam eden 150 yıllık ilerici yapısı , öyle 3-5 senelik kadrolaşmayla dejenere olmaz , bozulmaz.Öyle bir durumda , üst kadroların tavrı önemli değildir.Önemli olan ordunun genel tavrıdır.27 Mayıs ihtilalini yapan kadroya da dikkat edilirse genç subaylar olduğu görülecektir..

Menderes de "Ben bu orduyu yedek subaylarla dahi idare ederim" kibirliliğine kadar işi ilerletmişti de , ihtilalden sonra , o güvendiği , kendisini büyük oy farkıyla tek başına iktidar yapan milletin gıkı çıkmamıştı.Çünkü Anadolu insanının yapısını anlayamamıştı.Tek parti iktidarına ve CHP'ye tepki olarak , Demokrat partiye yönelen halkı yanlış anlamıştı.Sanmıştı ki bu "halk sonuna kadar yanımda olur".
Halbuki halk ondan şeriat istemiyordu.İş istiyordu , aş istiyordu , toprak istiyordu.
Bunları sağlayamayan iktidar medyayla , muhalefetle , orduyla didişiyor , halkın desteğinin yokolmakta olduğunu sezemiyordu.
Halkın desteği "Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz" anketiyle belli olmaz.O anketten %60 ile dahi tek parti işaret edilmiş olsa , sebeplerine bakmak gerekir.O %60 , bir anda %1'e dahi inebilir..
Bunun farkında olan iktidar ise , Atatürk'e , Cumhuriyet'e , Demokrasiye ve Laikliğe teslim bayrağını çekmiş ve kabullenmiş görünüyorlar.Bu bir takiyye olsa bile , gerçek niyetlerini kolay kolay açık edemiyeceklerdir.Ama zaman zaman tabanlarına mesaj göndermek ve tabanını kaybetmemeye çalışmak zorundadır.Aksi halde kenetlenmiş kadroları dağılabilir.

Sonuç olarak Türkiye , Atatürk devrimlerinin faydasını görmüş ve yapısı oturmuştur.Laikliği ve demokrasiyi benimsemiştir.Halkın kafasında laiklik , şeriat , türban yoktur.İşsizlik vardır , yatırım vardır , kalkınmak vardır.Bunu beceremiyeni de geldiği yere gönderecektir..Daha önce de yaptığı gibi..
Şeriat tehlikesi yoktur ama şeriatle birlikte hareket edebilecek bölünme korkusu vardır ki bu da yakın zaman için değil , uzun vade için bir tehlikedir.Bu tehlike de ABD emperyalizminin BOP projesinden gelebilir.Bunun önlemi ise , aynı vietnam'da olduğu gibi , ABD'yi Irak'tan atmaktır.

tear
19-03-2006, 00:06
Bi Kazım Karabekir,bir Fevzi Çakmak olmasaydı.Atatürk bu kadar değerli ve başarılı olabilirmiydi sizce?

atatürk'ün tek başına ülkeyi kurtardığının düşünüldüğünü mü zannediyosun.

19-03-2006, 00:27
Bakara 256 da -----Dinde baski zorlama tiksindirme yoktur----der

Babamin Arabistan seyahetlerinde sahit oldugu seylere dayanarak soyluyorum....insanlar namaz vakti yallah yallah diye camilere toplaniyormus.....ayni sekilde babam havuz basina sort ile indi diye odasina geri cikartmislar......kadinlarin basortusuz dolasmamalarida buna bir ornek verilebilir......

sonuc olarak bu seriat dediginiz sey Kurana ters dusmuyormu???

pante
19-03-2006, 02:03
Mev kardeşim ;
O kadar çok çarpıklık var , o kadar çok farklı görüş , farklı bakış açısı var ki İslam dünyasında , *neyin İslam , neyin İslam dışı olduğu konusunda kime inanacak , kimin dediğine uyacaksın belli değil.Gerçi Hristiyanlık ta aynı durumda ayrı konu.Yani bir hiyerarşileri olmasına rağmen , uygulamada neyin ne olduğu belli değil.

Bırak Kur'an'ın farklı yorumunu , işin içine hadisler girdi mi çorba oluyor herşey.Her ülkede farklı uygulama , farklı inanç.Bu inançlar kafalarda düşünce olarak kalsa mesele değil.Fakat insanların , toplumların yaşamını etkiliyor , yaşamına müdahale ediyor.Kadının meslek sahibi olmasını engelliyor , tek başına seyahat etmesini , araba kullanmasını engelliyor.Kazara dahi saçının gözükmesinde zor durumlara düşebiliyor.

Halbuki son peygamber dini olan islamın bütün dinlerden daha ileri , daha çağdaş düşünce ve uygulamalar içinde olması gerekmez mi?Bilime ve teknolojiye daha sıkı sarılması beklenmez mi?
Bunun bence yegane sebebi ortadoğu adetlerinden ve bağnazlığından sıyrılamamış olmasıdır.
Hristiyanlık ve Musevilik de Ortadoğu kökenlidir ama , Ortadoğu egemenliğinden zamanında kurtulduklarından dolayı bu olumsuzlukları yaşamamaktadırlar.
Uygulamadaki şeriat rejimlerinin de , dini uygulamalarında Kur'an'a uygun olduğu söylenemez.
Bu ülkelerde tam bir demokrasiye geçilmeden ve halkları bir kültür devrimi yaşamadan , düzgün bir din uygulamasınında mümkün olacağı söylenemez.

19-03-2006, 02:17
pante kardesim ben geri kalmis,islami dedigin gibi carpik curpuk yasamaya alismis ulkelerden bahsetmiyorum....islamdan bahsediyorum....Allahtan ve Kurandan.....bundan baska islam yoktur.....dunyada yasanan islamdan nefret ediyorum bir ateistin etmedigi kadar....Mevlananin islami pesindeyim ben...daha ortaya cikamamis bir dinin pesindeyim.....belkide sadece peygamber zamaninda yasanmis ve bir daha da haber alinamamis bir dinin bekleyicisim

pante
19-03-2006, 02:32
İslamı ve Kur'an'ı uygulayacak olanlar , toplumu yönlendirecek olanlar da din adamları , din alimleri olduğuna göre..
Bu din adamları ve din alimleri de bir mezhebin , bir tarikatın temsilcisi veya etkisi altında olduğuna göre..
Toplumsal ilerlemeler sağlanmadan bu anlayışın değişmesi mümkün değildir.
Kur'an'ın çağcıl yorumu ve İslamın açılımını sağlamak , İslamı sevgi ve barış dini haline getirmek elbette mümkündür.
Tasavvufun vazgeçilemeyen ve hızla yükselen bir değer olması , en bağnaz , en katı görüşler arasında dahi çarpıtılarak da olsa yer bulması , geleceğin İslam anlayışı olacağının işaretidir.Sadece İslam içinde saygınlığı olan değil , islam dışında da hayranlık uyandıran bir anlayıştır..

19-03-2006, 02:44
ooo sevgili kardesim bu konuda sana katilamiycam :(...sozlerini yanlis anladiysam affet ve uyar olurmu ...


pante kardesim islam sevgi ve baris dini haline getirilemez.....cunku zaten o haldedir....islam barbar cahil dini haline getirilebilirdi.....onuda insanlar ve nefisleri sagolsun basardilar...Tasavvuf en kati en bagnaz goruslerin icinde carpitilarak yer bulmaz....en kati ve en bagnaz gorusleri ask ile yok ederek ONLARIN YERINI ALIR.....iclerinde yer almaz.....olmasi gereken yeri alir.....ve o zaman da islam islam olur....

sodomo--
19-03-2006, 03:33
Mev, harikasın dostum tek kelime ile harika....

"...Tasavvuf en kati en bagnaz goruslerin icinde carpitilarak yer bulmaz....en kati ve en bagnaz gorusleri ask ile yok ederek ONLARIN YERINI ALIR.....iclerinde yer almaz.....olmasi gereken yeri alir"

19-03-2006, 03:38
keske sodomo kardes tarafindan basi ve sonu kesilecek bir paragraf yazmis olacak kadar harika olmasaydim :(

sodomo--
19-03-2006, 03:43
mev, hem harika tespitlerin var hemde çok şeker bir üslubun.

19-03-2006, 03:45
:D sagol dostum..bende seni seviyorum....gercekten....

Mutezile
19-03-2006, 09:07
Mev yazdı: ''sonuc olarak bu seriat dediginiz sey Kurana ters dusmuyormu???''

Şeriatı İslami kaynaklar nasıl tanımlıyor?

ŞERİAT:

_''İlâhî emir ve yasaklar toplamı. Âyet, hadis ve icmâa dayanan ilâhî kanun. Din, dinin amele ilişkin hükümlerinin bütünü. Dinin dışa yansıyan görüntüsü ve dünya ile ilgili hükümlerinin tamamı.''

kURAN NASIL TANIMLIYOR:

* Şeriât koyan, teşrî' ise; Şerîat koymak, kanun çıkarmak demektir. Kelimenin terim anlamı Mekke'de inen şu âyette görülür: "Sonra seni bu işte apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy. Hakkı bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma" (el-Câsiye, 45/18).

*Allah dini doğru tutmanız ve onda ayrılığa düşmemeniz hususunda Nuh'a tavsiye ettiği, sana vahyettiğimiz, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiyede bulunduğumuz dinle ilgili hususları size şerîat olarak koydu” (eş-Şûrâ, 42/13).

* Bu âyetlerden anlaşıldığı gibi şerîat ve eş anlamlısı olan kelimeler Allah'ın insanlar için koyduğu bütün hükümleri kapsamaktadır.


İslâm Şerîatı temelde Kitap, Sünnet, İcmâ-I ümmet ve Kıyas-u Fukahaya, delillerine dayanır.

Dolayısı ile islam şeriatı aslında Musa'nın tevratında tarif edildiğinden farklı değildir. En başta Kısas olmak üzere bazı hükümler aynen iktibas edilmiş.


İslam şeriatını görselleştiren ayetlerin başın da ünlü ''Vadribu-Hunne''- Ayeti = Nisa 34

yine ünlü ''eydüyehema'' -Ayeti: Maide 38

Bakara 178;

Bakara 179;

''Maide/45. Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). Kim bunu (kısası) bağışlarsa kendisi için o keffâret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir. * ''

Nisa 11 vs vs vs


İslamı ve şeriatını kendi kafamıza, beğenimize göre şekillendirip anlatmak kendi içimiz ferahlatabilir; am ayet hükümlerini ve gerçeği ortadan kaldırmaz..


İslam bütün deatyları ile, hükümleri ile, şeriatı ve fıkhı ile islam değil midir?

Beğenmediğim aklıma yatmayan yerleri ben kabul etmem; Bidat'tır denebilir mi?

Hele orta yerde Kuran apaçık (mufassıl), Mübin Kitabul Ekmel (tastamam, eksiksiz bilgiler içeren) olarak dururken..

19-03-2006, 09:30
mutezile kardesim soruma cevap vermedin ama......daha dogrusu sorumun geldigi kaynaga.....

Bakara 256 da -----Dinde baski zorlama tiksindirme yoktur----der


zorlama yoksa seriat ne is ????

peygamberler Kuranda belirtildigi gibi insanlarin uzerine BEKCI olarak gonderilmediyse,kimse kimsenin ustunde zorlayici degilse,bu dayatilmak istenen seriat duzeni nedir???

'Maide/45. Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş (karşılık ve cezadır). Yaralar da kısastır (Her yaralama misli ile cezalandırılır). Kim bunu (kısası) bağışlarsa kendisi için o keffâret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir. ''

burdaki keffaretin anlami nedir????

cocugunu oldurseler tepkin ne olurdu????

hukmu kalkmis ayetler hangileridir???

Islam icin Kuran yetmezmi???

Madem hadislerde Kuranin destekcisi, o zaman Buharinin ---La Adva--- konusunu bir daha buraya acarmisin????.....kimlerin sozune inaniyoruz bir daha gozden gecirelim....


nisa 34 diyorsun yine mutezile kardesim.....kimin mealini baz alicaz Y.Nurimi..Diyanetmi....hadi istedigin gibi olsun Diyaneti baz alalim

Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah?ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da ?gayb?ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.


hatirladigim kadari ile evliydin mutezile kardesim.....eger esin evlilik yukumluluklerini reddedip baskaldirirsa(Allah kimsenin basina vermesin)tavsiyen ne olurdu???

pante
19-03-2006, 12:23
"pante kardesim islam sevgi ve baris dini haline getirilemez.....cunku zaten o haldedir....islam barbar cahil dini haline getirilebilirdi.....onuda insanlar ve nefisleri sagolsun basardilar...Tasavvuf en kati en bagnaz goruslerin icinde carpitilarak yer bulmaz....en kati ve en bagnaz gorusleri ask ile yok ederek ONLARIN YERINI ALIR.....iclerinde yer almaz.....olmasi gereken yeri alir.....ve o zaman da islam islam olur...."

Mev kardeşim ;
Senin anlayışına göre bir İslam var ama uygulamadaki İslam bu değil.Doğru mu?
Peki , uygulamadaki İslamın senin anlayışındaki İslam olarak uygulanması gerekmiyor mu?
Bunun için din adamlarının , din alimlerinin , toplumun din anlayışının , kur'an yorumunun değişmesi gerekmiyor mu?Bu değişim sağlanmadan senin anlayışındaki sevgi ve barış dini olan İslam'ın hayata geçirilmesi mümkün mü?
Sana göre İslam anlayışı farklı , bana göre farklı , İran'da farklı , Arabistan'da farklı , Afganistan'da farklı.
Ülkemizde örneğin Nevval Sevindi hanımefendi iyi bir müslümandır , başı açık olmasına rağmen.
İran'da başörtü takmadan olmaz , Arabistan'da yüzüne peçe de takar , Afganistan'da bu da yetmez , barka giyer.İçindeki erkek mi kadın mı anlaşılamaz.
Hangisine sorsan , kendi uygulaması gerçek İslam'dır.
El Kaide militanına göre , en iyi müslüman savaşandır.Terör de şiddet de zorunludur.
Şimdi bütün bu farklı dünyaların algıladığı ve uyguladığı İslam'ın , sevgi ve barış dini haline gelmesi , bu dünyanın toplum yapısının değişmesi ile mümkün olduğu gerçeği inkar edilebilir mi?

Tasavvuf'a gelince , bugün en bağnazına varana kadar tüm dini kesimlerin içinde bir şekilde tasavvufa yer verilir.Gir google'dan tasavvuf diye arat.Göreceksin.Yer vermiştir ama çarpıtarak anlamsız hale getirmiş , manasını yoketmiştir.Tasavvuf bunların içinde alet olarak kullanılacağına , bunlar Tasavvuf'un şemsiyesi altında yer almalıdır.Ama ne yazık ki Tasavvuf bağımsız değildir.Bu durum geçicidir.Gün gelecek , İslam içinde en katı en bağnaz kesimlerde vazgeçilemeyen , islam dışında ise hayranlık uyandıran Tasavvuf , İslam dünyasını tamamen kucaklayacaktır.

19-03-2006, 12:41
pante kardesim dini kurumlastirmak bence mumkun degildir......Kurandan okuyup anladigimiz sey ayni ama uygulamaya gelince afganistan kadinlarinin nasil ortundugunu goruyorsun.....Kuranin sucu mu bu......elestirmek istedigim afgan kadinlarinin nasil ortundugu degil.....erkekmi-kadinmi belli degil diyorsun.....olabilir sevgili kardesim,birak insanlar nasil rahatlarsa oyle giyinsinler......ama nasil RAHATLARSA!!!!!.......kadin zorla o giysinin icine sokuluyorsa(ki oyle)o zman ben kiziyorum iste......o zaman bakara 256 yi bas bas bagirasim geliyor.....kaldi ki Kuran boyle bir ortunmeden bahsetmezken.....kas yaparken goz cikarmada insanin ustune yok dostum.....

demissin ki :

----senin anlayışındaki sevgi ve barış dini olan İslam'ın hayata geçirilmesi mümkün mü? ---

e hayatta zaten....ben hayata gecirdim......kime yariyor diye sorucaksin yada kimin umrunda diyceksin.....sadece bana yariyor kardesim......ama herkes kendi evinin onunu supurse bu dunya ne guzel olur dimi.....

pante
19-03-2006, 12:58
Seninkisi Liberal islam anlayışı kardeşim.
Bırak kim ne yaparsa yapsın , kim nasıl isterse öyle yaşasın anlayışı ki , içinde yaşadığımız dünyada bu mümkün değil.
Herkes senin gibi kişisel bazda düşünmüyor.Kendi tarzını iktidarda görmek istiyor.
Komşusunu da kendisi gibi kapalı görmek istiyor.Okulda , sokakta , işyerinde , mecliste kendisi gibi giyineni , kendisi gibi aynı yaşam tarzında olanı görmek istiyor.
Bunun için örgütleniyor.Açık gördüğüne saldırıyor , Oruç tutmayanı dövüyor , farklı fikir içindeki profesörü öldürüyor.Farklı mezhepteki kişileri domuzbağı ile katlediyor.
Bir başkası camide başı açık namaz kılıyor grup olarak 5 yıldır.Bunu televizyondan duyan bir başka grup baskına gidiyor.Kadınlar Kocatepe camiinden kovuluyor Cuma namazında , size farz değil denilerek.
Dolayısıyla bırak kurumlaşmayı , kimi ülkelerde devletleşmiş dahi.
Bak babana şortla izin vermemişler.Baban kafasındaki anlayışı hayata geçirememiş.
Dolayısıyla liberal düşünerek çözüm üretemeyiz.
Çözüm Ortadoğu halklarının kültür devriminden geçmesidir.Toplumsal değişim sağlanmadan huzur , barış sağlanamaz..

19-03-2006, 13:12
-----Bırak kim ne yaparsa yapsın , kim nasıl isterse öyle yaşasın anlayışı ki , içinde yaşadığımız dünyada bu mümkün değil.------

mukemmel bir tesbit kardesim...tebrik ederim seni

liberal dusunerek asla cozume ulasamyiz haklisin....dunyada bunun mumkun olamayacagina teslim olmusuz cunku.....

insan mecburunu yasar....

korelmis
19-03-2006, 14:33
Kuran, hem ferdi hem de toplumsal hukuk kurallarını bünyesinde barındırır. Toplumsal hukuk kurallarının uygulanmadığı bir ülkede yaşayan müslümanlar, dinin şahsi kurallarını uygulamaya çalışmalıdır.

1-Adaletli olmalı, kendisinin, anasının, babasının veya yakınlarının aleyhlerine de olsa, Allah için şahitlik yaparken adaleti gözetmeli; adaletinde heveslerine uymamalıdır.

2-İyilik yapmalı, iyi işlere aracılık etmeli, af yolunu tutup bağışlamalıdır.

3-Yakınlarına bakmalı, ana babaya iyilik etmeli, eğer ikisinden biri veya her ikisi yanında iken ihtiyarlayacak olursa onlara karşı «Öf» bile dememeli, onları azarlamamalı ve ikisine de hep tatlı söz söylemelidir.

4- Söylenen sözü dikkatle dinleyip, sonra en güzeline uymalı ve konuşurken de sözün en güzelini söylemelidirler. Allah yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağırmalı, en güzel şekilde tartışmalıdır.

Bunları çoğaltmamız mümkün. Yukarıdaki her hüküm Kuran'da aynen geçmektedir. Bu Kuran hükümlerinden uzak insanların "şeriat isteriz" diye sokaklara dökülmesi, kendi hayvani şiddet duygularının peşine düşmelerinden başka birşey değildir.

aspartam
19-03-2006, 19:05
Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. *Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir. (2/256)


Dinde zorlama olmaması,dini seçerken geçerli olan bir hükümdür.Kimse İslamı seçmeye zorlanamaz.Ama islam'ı seçtikten sonrada kendi hevasına uyaraktan,İslam'ı küçük düşüremez.islam sıfatını üzerinde taşıdığı müddetçe sorumlu olduğu emir ve yasaklarını yerine getirmekle mükelleftir.Yerine getirmeyen ya münafıklığından ya ada fasıklığından getirmez.Ben bunu bilir bunu söylerim.

servet
19-03-2006, 21:39
diyorsunuz islam dünyasında yaşananlar kurandaki gibi değil, yanlış tespitlerle din bu hale geldi diyorsunuz, ee o zaman böyle yanlışlıklar olacağını tanrı önceden bilmiyormuydu ki? demekki islam başarıya ulaşmamış, madem allahın dünya düzeni böyle olmamalıydı şimdi allah kabuğuna çekilip derdine mi yanıyor? yani allahın hiç işi yokta bedeviye akıl verecek yol gösterecek, nasıl inanıyorsunuz ki bu safsatalara. ben tanrıya inanırım ama dindarların ki gibi saçmalıklara değil, tanrı insanın ruhunda bişeydir, elçiye filan ihtiyacı yoktur. insanın iktidar hırsı peygamberliği doğurdu.

20-03-2006, 05:01
servet kardesim yazmis....

diyorsunuz islam dünyasında yaşananlar kurandaki gibi değil, yanlış tespitlerle din bu hale geldi diyorsunuz, ee o zaman böyle yanlışlıklar olacağını tanrı önceden bilmiyormuydu ki? demekki islam başarıya ulaşmamış,


dur be hocam......sanki yarin kiyamet kopacakmis gibi konusuyorsun.....

ama gercekten butun ictenligimle tebrik ederim seni.......belkide ustunde en cok dusundugum konuya degindin.....servet cok guzel bir soru sormus kardesler.....madem islam bu halde ve madem Allahin herseyi biliyor,neden buna musade etti????.....bence bu baslik konusudur

liopleurodon
20-03-2006, 16:00
MEV, sorun, islam diye bir din olmayışıdır. Muhammet bir şekilde bir tür iktidar hareketi olarak bir işe soyunmuş. Başa çıkamadığı her durumda Allah böyle diyor demiş, işin içinden sıyrılmış. sonuçta gereke islamın felsefi ayakları, gerekse toplum düzenine dair yaklaşımları golbal ölçekte değil, basit bir bedevi kabilesi düzeninde kalmış. Elbet böyle olunca ilerleyen ve coğrafyası genişleyen bu prematüre öğreti yetmemiş, hadisler, uydurulanlar vs. denmiş, bir müddet sonra bu da yetmemiş, hadis yorumu, kuran yorumu derken islam denen ama aslında sadece yorumdan ibaret olan bir dini öğretile grubu ortaya çıkmıştır. Bu grupta allaha dair detaylara varana kadar her şey yoruma dayanır. Ayetler ve hadislerde yazanların hep günü kurtarmaya yönelik olması yüzünden bir birleriyle çelişmeleri, bir tarafta şöyle denenin öbür tarafta böyle denmesi vs. yüzünden hangi yorumu yaparsanız yapın tutar. Adam öldürün mü, öldürmeyin mi? Dinde baskı var mı, yok mu? Baş örtelim mi? Örtmeyelim mi? Aklınıza gelebilecek her konuda ayetler vs. mevcuttur.

Şimdi kur'an kendiyle çelişmez denir çıkılır. Çelişme sadece mantık dersinde çelişme olarak görülemez. Aynı surede "Aralarında adalet gözetebilecekseniz 4 tane karı alın, helal olsun size" diyen Allah bir müddet sonra "Şüphesiz siz adaletli olmazsınız" der. Bu Allah insanların adaletli olamayacağını yeni mi görmüş? Madem adaletli olamayacakalrını biliyon, niye böyle bir laf ediyorsun demezler mi?

Sizin islam olarak bildiğiniz şey bir yorumlar yığınıdır ve nereye çekersen oraya gider. Bu yüzden şöyle "İşte bu islama uygundur, şu değildir" diyebileceğiniz bir islam yoktur. İslemın yoruma dayalı mantalitesinde, öne çıkan ve dimağlara sindirilen mihenk taşı taassuptur. Bu yüzden de bağnazlık ve ilkel kalma ile islam eşanlamlı olmuştur..

20-03-2006, 16:08
korelmisten sodomodan bilimsel ZILGIT lar yedi arkadas simdi buralara dadaniyor......hayran olmamak elde degil :).......seni tek geciyorum liop....

istavrit
20-03-2006, 21:34
liop arkadas

uslubun tartisilabilir,agresif tavirlarin elestirilebilir...
evet biraz sivri dillisin...
bazilarina katiliyorum...
ama bu yazinin altina imzami atiyorum..

cok dogru tespitler ...

islam diye bir din yok..daha dogrusu din yok..pembe,yesil, kirmizi yalanlara verilen isimdir din...

yesile islam diyorlar....

renkleri tartismanin anlami yok...

bu sitedeki bazi arkadaslar koyu yesil,bazilari acik yesil,
bazen karaya calanlari goruyoruz,
bazende gokkusagi rengini cagristiranlari,

esasinda rengi yoktur islamin,
bukalemun gibidir,
omirligide yoktur,
ilkeleride...

herkes ucundan tutuyor...

20-03-2006, 21:57
İslam kuraklıkta inmiş bir yağmurdur.Bir diriliş yağmuru...Toprağın çatlak kurumuş dudağının beklediğidir.
Küfre ,şüpheye, redde ve inkarcılığa verilen süre dolmamışmıydı?

Karaya düşen ,beyazı daha iyi belirlemektir: yoksa bütün dünyayı karanlığa boyamak değil.Bütün karanlıklar aydınlık bir şafağın diriliş muştusuna muhtaçtır, ve karanlık zulmetler birer birer farklı ölçülerdeki dereceleri ile farklı şekillerde Güneşin aydınlığı karşısında kendilerine sunulan hayat ışığına rağmen böyle suçlamalara gidecektir elbette . yeryüzünde aslolan inançtır,inançsızlık ve red ise adeta inancın karşısına dikilmeye çalışılan inkar,red ve şüphe heykelcikleridir, sahte şeylerdir,görüntü itibariyle inancın karşısında adeta bir kontrapuandır hiç bir hükmü yoktur.ama dünya hayatının bir gereğimidir bilmem sürüp gitmektedir.
Birileri şimdi hangi akla hizmet çıkıp böyle bir din yoktur diyor buna şaşmamak elde değil doğrusu:(!!!

pante
20-03-2006, 23:39
YIKIN HEYKELLERİMİ

"Ey milletim,

Ben, Mustafa Kemal'im...

Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim.

Hala en hakiki mürşit, değilse ilim,

Kurusun damağım dilim.

Özür dilerim...

Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

****

Özgürlük hala,

En yüce değer

Değilse eğer...

Prangalı kalsın diyorsanız, köleler...

Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*****

Yoksa, çağdaş medeniyetlerin bir anlamı,

Ortaçağ'a taşımak istiyorsanız zamanı,

Baş tacı edebiliyorsanız

Sanatın içine tüküren adamı...

Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*****

Yetmediyse acısı, şiddetin,savaşın.

Anlamı kalmadıysa

Yurtta sulh dünyada barışın.

Eğer varsa ödülü silahlanma ile yarışın.

Unutun tüm dediklerim.

Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*****

Özlediyseniz fesi, peçeyi.

Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.

Hala medet umuyorsanız

Şıhtan,şeyhten,dervişten.

Şifa buluyorsanız,

Muskadan, üfürükçüden...

Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

*****

Eşit olmasın diyorsanız kadınla, erkek...

Kara çarşafa girsin diyorsanız,

Yobazın gazabından ürkerek...

Diyorsanız ki, okumasın

Kadınımız, kızımız;

Budur bizim alın yazımız...

Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın,diktiğiniz heykellerimi...

*****

Fazla geldiyse size, hürriyet, cumhuriyet...

Özlemini çekiyorsanız,

Saltanatın, sultanın...

Hala önemini anlayamadıysanız,

Millet olmanın...

Kul olun , ümmet kalın,

Fetvasını bekleyin, şeyhülislamın...

Unutun tüm dediklerimi.

Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

RAHAT BIRAKIN BENİ..."

SÜLEYMAN APAYDIN

istavrit
21-03-2006, 08:37
cok guzel pante...

tesekurruz ederiz paylastigin icin..

aspartam
21-03-2006, 09:43
Türkiye de hiçbir zaman hürriyet,cumhuriyet ve demokrasi olmadı.kendinizi kandırmayın.Bu biirrr.
İkincisi,eskiden 1 tane padişah vardı.Şimdi 1000 tane var.

21-03-2006, 10:08
ben de katılıyorum aspartama.
ülkemizde hiç bir zaman gerçek anlamıyla yaşanmamıştır bunlar.ve hele laiklik hiç bir zaman...
inanılmaz bir kavram kargaşasının yaşandığı bir ülkedeyiz.herkes istediğini istediği gibi uyguluyor.şahsen benim rejim şu olmuş bu olmuş gibi bir derdim de yok.demokrasi gerçek anlamıyla uygulansın sonuna kadar razıyım.herkes layık olduğu şekliyle yönetilir...

istavrit
21-03-2006, 13:50
Gorbacov glasnot ve perestorika dediginde sovyetler dumduz olmus, diger dogu bloku ulkeleride bundan nasibini almisti..

sosyalist ve komunist arkadaslarda da bir yikim olmustu o donemde..
marxizmi din gibi algilayan bazi arkadaslar savunma durumuna gecmislerdi...

en siki sarildiklari tez "yikilan sovyetlerdir..sosyalizm degildir..Hem orada gercek sosyalizm hic olmamisti" turunden bir savunma idi..

islam ve ortodogudaki musluman ulkeler soz konusu oldugunda bazi islamci arkadasalar,
orada gercek islamin olmadigi, en iyi islamin turkiyede yasandigini soyler...

bir baska islamci kesim ise, turkiyede kilinan namazin helal olmadigini soyler..imamlarin maaslarinin icki ve genelevdeki fuhustan alinan vergilerle odendigini soylerler..

nurettin kaplan ve avanesi surgunde anadolu federe islam devleti kurarlar..turkiyeden nefret ederler..papayi bile hiristiyanliga davet ederler..

Aczimendilere gore dunyada islamin en iyi yasandigi yer afganistandir..muhammedin yasadigi donemi yasamaktir...


gercek anlamda islam nerede yasaniyor..herkes gorus bildirirse sevinirim..
islam hic bir yerde yasanmiyorsa, islam yasanilacak bir din degilmidir?

21-03-2006, 17:21
istavrit kardesim cok guzel bir soru sormus:

---gercek anlamda islam nerede yasaniyor..herkes gorus bildirirse sevinirim..
islam hic bir yerde yasanmiyorsa, islam yasanilacak bir din degilmidir?-----


izninizle acizhane kendi dusuncelerimi belrtmek istiyorum yanisiysa dogrusuyla.....



gercek anlamda islam nerde yasaniyor????

bence hic bir yerde......zalimce bir cumle sarfettigimi biliyorum ama maksadim o degil......istavrit kardesimin sorusunu toplumlara yada milletlere yonelik sordugunu varsayiyiorum,yukardaki orneklemelerinden yola cikarak.....onyargiysa ozur dilerim.......

kisisel olarak bakmiyorsak yada toplum icindeki kucuk birimleri incelemiyorsak bence durum sudur......toplum olarak baktigimizda hic bir toplumda islamin yasandigi gorusunde degilim.....daha once de dedigim gibi Turkiye disindaki ulkeleri gecin zaten......Turkiyeye de geldigimizde maalesef BIRI BIZI GOZETLIYOR gibi giybetin hatsafhada saltanat surdugu bir durumla karsilasiyoruz.....resit olmadan cinsel iliskiye giren insanlar taniyoruz(ki bu anayasamizda da suc diye biliyorum....yanlis biliyorsam cahilligimi bagislayin).......iki evli insan yururken karsidan gelen adamin kadina baktigi bir toplum goruyoruz.....gozlerini yere indirme gibi bir ahlaka erismemis bir toplum.....hatta dahada ileri gidip laf atanlara bile rastlamak mumkun......ticarette her turlu hileyi yapan bir toplum goruyoruz....eslerini aldatan,aile kurumuna,evlilik kurumuna saygisizlik eden bir toplum goruyoruz....orneklemeleri cogaltmak mumkun ama icinizi karartmak istemiyorum.....kisacasi Turkiye de de Islamin yasandigi kanisinda degilim...kendi acizhane gorusum...buyuklenmek bilgelik taslamak adina yazmiyorum bunlari Istavrit kardesim yanlis anlama beni...su kisacik hayatimda gozlemleyebildigim kadariyla konusuyorum....


-----islam yasanacak bir din degilmidir-----


mukemmel otesi bir soru......bence islam yasanacak bir din degildir......yine istavrit kardesimin toplumlar icin sordugunu dusunerek yaziyorum...yanlis anladiysam bagislanacagim umulur


islami oldugu gibi alip bir toplumun ustune adapte etmek su an icin mumkun degildir.......bir kere *birileri cikip islam icindeki cezai hukumlerin su an uygulanip uygulanmamasi konusunda dogru duzgun bilgi vermiyor....insanlarin tepkisi cok dogal......

elimizden geldigince tarafsiz dusunelim.....tamamen tarafsiz olamiyoruz.....dogamiza aykiri.....en azindan elimizden geldigince yapalim

el kesme cezasinin ustunde insanlar cesitli gruplara ayriliyor......bir kesim bunun vahset oldugunu dusunuyor.....bir kesim bunun ayetin devaminda yazdigi gibi caydirici bir hukum oldugunu soyluyor.....bir kesim bundan zevk aliyor....elle beraber ayaklarda kesiliyor......bir cuval incir berbat oluyor.....


Kuranin yanina gelen hadis fikih gibi entegre bir suru seyle Islam yasanmaz hale geliyor......birde ustune ustluk Kuran yetersiz diye assaglamalardan dem vurarak bunlar yapiliyor......


sonuc olarak hersey tatliya baglansa bile,Kuranda karsi cikmayacagimiz kafamizi kurcalayan ayetler olmas bile Kurani yasamamiz mumkun degil.......cunku cok ince noktalar var.......en onemliside dedikodu.....buyuk gunahlarimizdan olan dedikodu......ve hile ve yalan ve aldatma ve ve ve ve.....Islami yasamak mumkun hale gelmiyor......pante kardesimin dedigi gibi islam sadece liberal yasanbilir gorusundeyim......bakara suresinde belirtildigi gibi dinde zorlama yoktur......dolayisi ile bir topluma seriat ile zorla din kabul ettirelemez.....yani bir ulke, bir toplum seriat ile yonetilemez.....hirsizlik yapan adam musluman degilse onun elini kesemeyeceginize gore????......ki bu halen uygulanmasi gerekn bir ceza ise.....yalniz buda bizim yasalarimizi aklamiyor.......hirsizliga verilen cezalarin hic de caydirici olmadigi gorusundeyim......tecavuze,adam oldurmeye hic deginmiycem.....aglamayalim burda......


Allah beni yanlis dusuncelerimden dolayi affetsin ama su an icin gorebildeiklerim bunlar.daha da onemlisi bir insan olarak hissedebildiklerim.....toplumun hammaddesi insandir arkadaslar......insanlar icin care uretmek istiyorsak tum kotu yonlerimizi cimizden sokup atip,tum insanligimizla tum hislerimizle fikir uretmeliyiz.......forumlar,yazdiklariniz degerli seyler.....sagolsunlar siteyi yoneten arkadaslarimiz ceplerinden harciyorlar haklarini helal etsinler......bizimde hakkini vermemiz gerek......birbirimize saldirmayi birakip baris icinde huzur icinde fikir uretebilsek daha iyi olmazmi diye dusnuyorum haddim olmayarak belkide........yorum sizin.......


saygilarimla......

pante
22-03-2006, 00:42
Ey bunca zamandır bize te’dip eden Allah
Ey alemi İslamı ezen, inleten Allah,
Bizler ki senin va’di ilahine inandık
Bizler ki binüç bu kadar yıl seni andık
Bizler ki beşer bir sürü ma’buda taparken
Yıktık o zaman şirki, devirdik ebediyyen
Bizler ki birer hamlede evhamı bitirdik
Mabedlere ma’budu hakikiye getirdik
Bizler ki senin ismini dünyaya tanıttık
Gördükse mükafatını, Ya Rab, yeter artık
Çektirmediğin hangi alem, hangi ezadır
Her anı hayatın bize bir ruz-u cezadır.

istavrit
22-03-2006, 09:32
sevgili mev...

samimi oldugna inandigim aciklamalarin ve yaklasimlarin icin tesekkur ederim..

hepimiz musluman dogduk bu ulkede...
daha gozlerimizi actigimizda ebeveynlerimiz nufus kagitlarimiza dini:islam diye yazdirdilar...
dualarla uyuttular bizi, anlamadigimiz dilden..
ayinler duzenlediler bize, toplanip evde ilahiler okudular bizden habersiz..iznimiz disinda..

islam bize uygun gorulmustu..
bu mirasa dogarken sahip olduk..

anne baba oldu ilk ogrendigimiz kelimeler...sonra benim demeyi ogrendik...sonra hayatimizi etkileyecek en onemli kelimeyi ogrettiler bize..ALLAH
okuma yazma bilmezken mahallenin imamina teslim edildik..kizilcik sopasi vardi hacanin elinde..
korkuyu ogrendik burada..gunah ve sevap geldi ardindan..
cehennemin korkunc yuzu ile tanis olduk o yaslarimizda..

10 yaslarimiza geldigimizde babamiz bizleri yaninda saf'a dizdi..artik ne oldugunu anlamadigimiz
bir ilaha anlamsizca tapmaya basladik...

12 yasimizda oruc'un acligina katlandi o taze canlarimiz..

ve bize imam hatip diye bir okul buldular...
gelecegimize ve meslegimizede onlar karar verdiler..

hic bir alternatifimiz olmadan tek dogru dinin islam oldugu bilinc altimiza sokuldu..
incil, tevrat, zebur gibi kitaplar oldugunu isitsekte kitapliklarimizda hic bir zaman goremedik..
alip okumamiz tavsiye edilmedi..buna niyetlensek bile bunlari temin etmek o zaman turkiyesinde mumkun bile degildi..

ayet oku diyordu ve yansimasi kurani oku oluyordu..
diger kitaplara hak kitap denmesine ragmen islam toplumu onlardan ocu gibi kaciyordu..
elinizde incil gidin fatihte bir kahvede okuyun,veya cami cikisinda kolunuzun altinda evinizin yolunu tutun..sonucunu dusunemiyorum.

en demoktratik islam ulkesinde manzara bu iken varin digerlerini siz dusunun..islamin yayilma bicimini,cogalmasini gorun..

buraya kadar ozgur irade diye bir sey goruyormusunuz siz...?

besik kertmesi ne ise islamda odur..her ikisindede kertilen olursunuz..
sizi kertenlerde bir zamanlar kertilenler olmustur hep..

1970 li yillara kadar bu ulkede islam istisnalar disinda gundeme gelmedi..
o bir yasam sekli degil,bir inanis bicimiydi..simdiki avrupanin hiristiyanligi yasamasi gibiydi belki..
yasamda cok az yer aliyor, kimsenin hayatina mudehale etmiyordu..cami cikisinda insanlar cayocaginda veya kahvelerde toplumsal sohbetler ediyordu..din camide kaliyordu..
kimin ne sorunu olabilir boyle bir islamla..
hepimizin ailesi musluman degilmi ustelik..

siyasal islamla tanismamiz sonun baslangici oldu..
islamin yesil rengi koyuya calmaya basladi..
islam seriat demeye basladi...iktidar istiyordu artik..
yani basimizda yasanan iran islam devrimi ilham kaynagi oldu yerli bedevilere..

bu devinim artan grafiklerle suruyor..

ben yeldegirmenlerine saldiran bir sovelye gibi hissediyorum kendimi..
ama amacim, degirmenleri yikmak degil,pervanenin donus hizini dengelemek..
yoksa bu pervane bir siddetli ruzgarda kopup hepimizi bicebilir..

bizim dunyamizda size yer var ama seriatin dunyasinda bize yer yok..
ben turkiyede yasamak istiyorum..burasi benim ulkem.

konu basligi turkiyede seriat mumkunmu?

bir zamanlar iranin sah riza ile yonetildigi zamanlar kucuk amerika diye aniliyordu..
demokratik olmasa bile son derece laik bir toplumdu iran..
ve o kitada seriati haketmeyen tek toplum persler, yani iranlilardir..
iran arap degil,insaninin yuzu modernizme daha donuktur..

bunlari goz onunde bulundurdugumda acaba sorusu aklima gelmiyor degil

nazim hikketin bir siiri aklima geliyor..saniyorum tam yeri...

DAVET

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
* * * * * * * * * * * *bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
* * * * * * * * * * * *bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
* * * * * * * * * * * *bu dâvet bizim...

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
* * * * * * * * * * * *bu hasret bizim...


sevgiler herkese

aspartam
22-03-2006, 11:21
Her fikir, her inanış, tek mevsimlik vesselam;
Zaman ve mekan ustu biricik rejim, İslam
*
Necip Fazıl Kısakürek

pante
26-03-2006, 17:24
İslam bir rejim değildir.Dindir , inançtır.
Siyasi çıkarlarına İslam'ı alet edenlerin kötülüğü halktan çok İslam'adır.
Çünkü İslam adına iktidar olanların başarısızlıkları dine zarar verir.
İslam'ı dinden öte bir ideoloji , bir siyasi rejim olarak gören ülkelerin durumu ortadadır.
Geri kalmışlığı , eğitimsizliği , kültürsüzlüğü , hukuksuzluğu , antidemokratik uygulamaları , insanlık dışı davranışları , kadınlar üzerindeki baskı ve işkenceyi , sanata ve edebiyata olan sansürü , ortaçağdan kalma toplumsal yaşamı uzun uzun yazmaya gerek yok sanıyorum.Bir örnek ;

Alından öpücüğe 74 kırbaç

Hürriyet Gazetesi'nde 25.04.2003 günü yayınlanan habere göre , İran'ın önde gelen aktrislerinden Gevher Hayrandiş , bir ödül töreninde genç bir yönetmeni alnından öptüğü gerekçesiyle 74 kırbaç cezasına çarptırıldı , ancak halktan özür dilediği için cezası tecil edildi.

İran Daily Gazetesi'nin haberine göre, 50'li yaşlardaki saygın film ve televizyon aktrisi Gevher Hayrandiş, geçen eylül ayında Yezd kentinde bir festivalde 20 yaşlarındaki Ali Zamani'ye en iyi yönetmen ödülünü verirken elini sıktı ve alnından öptü. Ali Zamani , ünlü aktrisin geçen yıl ölen aktör kocasının öğrencisiydi ve bir anne şefkatiyle başarısının tebrik edildiğini duyurdu.

Kadın-erkek yakınlığının ve toplum içinde öpüşmenin tabu olduğu İran'da bu öpücükle yer yerinden oynadı ve Yezd kentindeki dini liderler sokaklara dökülüp aktrise lanetler yağdırdılar. Protestolarla yetinmeyenler ünlü aktrisi mahkemeye verdiler. Mahkeme , Hayrandiş'e 74 kırbaç cezası verdi. Gevher Hayrandiş , ‘‘Herhangi bir suç işlediysem özür dilerim. Ben anne şevkatiyle öptüm’’ dedi ve bu özrü sayesinde ‘‘şimdilik’’ kaydıyla kırbaç cezasından kurtuldu. Mahkeme , benzer bir suçu ikinci kez işlemesi halinde Gevher Hayrandiş'i derhal 74 kırbaç atılmasını onaylayacak.

Hayrandiş mahkemenin kararını protesto edip etmeyeceğini açıklamadı. Ancak sanat çevreleri böyle bir kararın İran'ın uluslararası alandaki pozitif imajına darbe vuracağı uyarısında bulundular. Film yapımcısı Kioumars Pourahmad , ‘‘Saçma ve iğrenç. Hayrandiş hálá yas tutuyor ve ölen eşinin öğrencisi Ali Zamani oğlu gibidir. Bu tür kararlar sadece nefret yaratır’’ yorumunu getirdi.

pante
26-03-2006, 17:48
Ahmet Hakan'ın bugünkü Hürriyet'teki yazısından bir alıntı :

Ankara’daki sempozyumda yaptığı konuşmada "Siyasal İslam başka, gerçek İslam başka" tezini ortaya atan Bassam Tibi, şu dikkat çekici saptamayı yapıyor:

"Dünyada 1 milyar 600 milyon Müslüman var. Bunun 7 milyonu İslamist-cihatçıdır. Bu 1928’de Müslüman Kardeşler’le başladı, Usame bin Ladin’e kadar geldi. İslamistler, dünyada bir devrim yapmak istiyorlar, dünyaya İslam nizamı kurmak istiyorlar."

Saptamadaki "İslamist-cihatçı" sözcüğü yerine "şeriatçı" sözcüğünü rahatlıkla koyabiliriz.

Zira murat aynıdır.

Yani...

Tibi’nin ortaya koyduğu sayısal veriye göre, yeryüzündeki 1 milyar 600 milyon Müslüman’ın sadece 7 milyonu "şeriat" peşinde koşuyor.

Bu 7 milyona...

Mısır’daki Müslüman Kardeşler dahil, Lübnan’daki Hizbullahçılar dahil, İran’ın tamamı dahil, Paris varoşlarındaki Mağripli çocuklar dahil, Anadolu Federe İslam Devleti kurduklarını öne sürerek acıklı bir durum arz eden gurbetçilerimiz dahil, Cezayir’de yeraltına inen FİS taraftarları dahil...

Demek ki neymiş?

Yeryüzündeki 1 milyar 593 milyon Müslüman, dinini yaşayıp cennete girmenin hayalini kurarken, sadece 7 milyon kadar Müslüman "din devleti" peşinde koşuyormuş.

"Uzman" böyle diyor.

Peki Bekir Coşkun ne diyor?

Eşleri türban takan erkeklerin tümünün "şeriatçı" olduğunu ilan ediyor.

Mesela şunları söylüyor:

"Eşi türban takan bir erkek, şeriat kurallarını savunur. Bir insan, şeriatın tüm diğer hükümlerini reddederken, yalnızca türbanı savunuyor olabilir mi? Mümkün değil."

Bekir Coşkun’un bu tezinden yola çıkarak Türkiye’deki "şeriatçı" sayısını saptamak mümkün müdür?

Tabii ki mümkündür.

Basit bir hesaplamanın ardından şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:

Bırakın dünyayı, sadece Türkiye’de 7 milyonu kat be kat aşan "şeriatçı" var!

O zaman bize düşen nedir?

Ne olacak?

Çaresiz, oturup, "Bassam Tibi mi haklı Bekir Coşkun mu" diye kara kara düşüneceğiz.


Kara kara düşünmeye gerek yok!
Bassam Tibi de , Bekir Coşkun'un da değerlendirmesi hatalı tabi.
İkisi de abartmış.Biri - yönde , diğeri + yönde.
Tibi , sadece örgüt mensuplarının sayısını ele almış.
Ya bu örgütlerin destekçileri ve sempatizanları..
Ona kalsa Türkiye'de neredeyse hiç şeriatçi yok.
"Dolayısıyla enseyi karartmayalım!" denmek isteniyor.
Gerçekse demokrasi için en büyük tehlikenin şeriat olduğu.
O zaman bize düşen , şeriatçilere demokrasiden yana taviz vermemek olmalı..
Başka yolu yok..

istavrit
26-03-2006, 20:45
sevgili pante..

demokrasi ve islam hic bir kosulda ortusmez...bir arada yasayabilir mi?
balans yapan bir tekerlek gibi yalpaliyarak yoluna devam edebilir..

serit nedir...islamin ozu'dur...yani seriat ve domokrasi diye bir kavram yok...
elmalılı hamdi efendinin "hak dini kur!an dili" adlı eserinde;
"şeriatı Allah koymuş ve kullarını sorumlu tutmuştu
Allah şeriatı, kullarının ebedi hayata ve hakiki saadete ulaşmaları için gönderilmiştir."

omer nasuhi bilmen ise konu ile ilgili
1- şeriatı kulları için Allah koymuştur.
2- şeriat, dini ve dünyevi hükümlerin tamamıdır.
3- şeriat, "din" kelimesiyle eşanlamlıdır.
4- şeriat kavramının içinde, imani hükümlerin yanında ahlaka, ibadete ve günlük hayattaki işlere dail hükümlerin hepsi vardır.

demokrasi, egemenlik halkindir der...islam ise egemenlik allahindir der..
allahin egemenliginin uygulayicisida seriattir..

tek din allahin oluncaya kadar kadar cihad ediniz derken muhammed
islami demokrasi icinde mi yasayin diyordu acaba?

usame bin ladin dunyaya meydan okurken feyzinin nereden ve kimden aliyor?
yoksa kurani meallerinden okuyup yanlis mi anliyor...ezberledigi 20-30 duadan baska arapca kelime bilmeyenler turk muslumanlari mi islami daha dogru yorumluyor...
muslumanin diyen herkes seriati savunmak zorundadir..
Musluman ulkelerin dunyayi etkileyecek sistem degisikligine girisebilmesi mumkun degildir.
bu guce sahip de degildir..
amerikanin elindeki silah gucunun iran'in elinde oldugunu dusunun!!!

pante
26-03-2006, 22:18
Suudi Arabistan'da 15 kız öğrencinin "tesettür" uğruna diri diri yanmasına neden olundu:

Hürriyet Gazetesi'nde 17 Mart 2002 tarihinde yayınlanan haberde , yanan ortaokul binasından kaçan 15 kız öğrenci , Suudi din polisi tarafından ‘Kıyafetiniz sokağa çıkmaya uygun değil’ gerekçesiyle engellendi. Pazartesi yaşanan olayda başörtüsüz olduğu için kızlar , diri diri can verdi.

Suudi Arabistan'ın Mekke Kenti'nde geçen Pazartesi sabahı , bir okulda çıkan yangından kaçmaya çalışan 15 kız öğrenci ‘Namahrem Vahşeti’ne kurban gitti. Din polisi (mutavva) , türbanları ve çarşafları olmayan genç kızların alevler içindeki binadan çıkışına izin vermedi. *

Elektrik kontağından çıktığı sanılan alevler bir anda üç katlı ortaokul binasını sardı.

Öğrenciler , can havliyle kendilerini dışarı atmak istedi. Ancak genç kızlar kapıya koştuklarında din polisleriyle burun buruna geldi. Din polisleri , İslami kurallara göre giyinmedikleri , türban ve çarşafları olmadığı için kızların çıkmasına izin vermedi.

Din polisleri , yangını söndürmeye çalışan itfaiye ekiplerinin binaya girmelerine de ‘‘Namahrem’’ gerekçesiyle , izin vermedi ve ‘‘Onlara yaklaşmak günahtır’’ diye uyardı. Bir görevli El-İktisadiye Gazetesi'ne yaşananları şöyle anlattı:

‘‘Kızlar dışarı çıkmak istiyor , çarşafları olmadığı için dayak yiyorlardı. Durumun çok kritik olduğunu ve bu tür davranışın yeri olmadığını söyledik. Ama bizlere bağırdılar ve kapıdan ayrılmayı reddettiler.’’

Acılı bir baba da ‘‘Bekçi kapıyı açmayı bile reddetti. Polis durdurmasaydı kızlar kurtarılabilirdi’’ diye yakındı.

Özenilen ülkelerdeki vahşet sahnelerinden sadece biri bu.

Erkek doktora muayene yasağından dolayı , geceleri yaşanan acil hastalık ve kazalarda , kadın doktor olmamasından dolayı , müdahale edilmediğinden ölen kadınlar ise bir başka trajedi.

pante
27-03-2006, 21:07
ŞAH REJİMİNE BAŞKALDIRANLAR DEMOKRATLARIN HAYAL KIRIKLIĞI :

1) Önce küçücük bireysel özgürlüklerimizi ayaklar altına aldılar. "Mümin kadını başını örter" dediler , "birer eşarp örteriz" diye düşündü pek çok kişi. Ne çıkardı bundan? Eğreti birer eşarp örtüveriyorlardı sokağa çıkarken.

2) Üç - beş gün , belki birkaç hafta böyle geçti. Alışmıştı pek çok kişi. Ancak , unuttukları bir nokta vardı , vidayı yavaş yavaş , diş diş sıkarlar , çekiçle çakmazlar! Birkaç molla fetva verdi bir gün , "kısa kollu giysiler mümin kadınlar için uygun değildir!" dileyen uydu , dilemeyen kısa kollu giysilerini yine giymeyi sürdürdü.... Ancak , sadece birkac gün.

3) Sokaklarda yüzlerine , kollarına kezzap atılınca , yüzlerini tükürülüp saçlarından yerlerde sürüklenince , onlar da fetvaya uymak zorunda kaldilar.

4) Gün geldi , giysilerinin üzerine bir de manto giymekle yükümlü kılındı. 9 yaşını geçmis erişkin (!) tüm kadınlar (!) yine de bir seçenek daha tanınmıştı onlara: kara çarşaf..... Doğaldır ki artık başörtüleri eğreti takılamazdı. Saçının bir tek teli bile görünmemeliydi. Hem , daha geçenlerde İran Radyo-TV Kurumu Baskani Ghodbzadeh dememiş miydi "kadınların saçlarındaki ışıltı , insanda şehevi duygular uyandırır" diye.

5) Bundan böyle doğum günü partilerinde, düğünlerde kadın - erkek bir arada eğlenmek haram , böyle fesat yuvası haline gelen evleri basmak, caizdi. Ruhani lider de buna uygun olarak "ağlayınız , ağlayınız ki günahlarınızdan arınasınız. Ağlamak imanınızı tazeler" demişti bir gün. (Bir an Fetullah Hoca efendinin (!) ayni tümceyi kullandigini anımsadım .....).

6) Özgürlükleri küçücüktü , minicikti , güçsüz ve çelimsizdi. Bir gün avuçlarının içinden kayıp yitince anlıyorlardı değerini.

7) Hıncahınc dolu bir stadyumda kaybolan minik çocuklar gibi ayaklar altında eziliyor, yobazlığın pencelerinde can veriyordu.

8) Tek tek , sessizce yok edildiler. Sabah işyerine gidip , bir daha evlerine dönemediler.

9) Vedalaşma şanslari bile olmamıştı sevdikleriyle , kardeşleri , anası , babası , ya da eşiyle. Yarının koynundan koparıldı yine pek çoğu , bir gece vakti. Onlar bir daha asla evlerini göremediler.

10) Yüzler, binler , onbinler bir sabah ezanında kurşuna dizildiler. Evin zindanlarından çıkan kamyonların kasalarına üst-üste yığıldılar. En altta kalın süngerler döşeliydi , kanlar yollara sızmasın , yolları kirletmesin diye. Hepsi birbirinin sevgilisiydiler , kimi ana-babasinin , kimi yavrusunun , kimi yavuklusunun.....

11) Bir sabah "Lanetabad"a sessizce gömüldüler. "İktidara kanlı mı girecegiz , yoksa kansız mi?...." diyenler bunları çok iyi bilirler , hesapları bunun üzerinedir.

12) Bağımsızlık-özgürlük söylemleri ile yürüdüler , demokrasi istiyoruz diyerek geldiler.

13) Sol’ dan bu söylemlerle geniş bir destek aldılar. Ancak , Şah devrilince önce demokrasinin üzerine yürüdüler.

14) Daha yeni yeni filizlenen demokrasi çiçeğini eze eze , yok ettiler.

15) Öyle ya demokrasiye iktidara gelinceye kadar gereksinmeleri vardi. İktidara gelince demokrasi ayak bağı olacaktı.

16) Düne kadar , yanlışlıkla ayaklarına bassanız , demakrasi diye feryat eden mollalar , iktidara gelince demokrasinin ne kadar gereksiz oldugunu , din devletinde yeri olmadığını şıp diye kavradılar.

17) "Düşünce ayrılığı olamaz , biz hepimiz hizbullah üyesiyiz , Allah'ın partisindeniz" diyerek konuyu netleştirdiler. Sanki ana babasına sırtını dönen bir arsız evlat gibi , bir kaşık suda değil , demokrasiyi kan gözyaşlarında boğdular.

18) Bitmedi , bir gün geldi rejim aleyhinde konuşan kitilerin ihbar edilmesi istendi Radyo-TV'lerden. Sizlerin de henüz belleklerinde olan "sayin muhbir vatandaşlar" türü bildirilerle.

19) Baktılar yine de bitiremiyorlar, özgürlük isteyen sesleri çabucak boğamıyorlar, bir fetva patladı kulaklarda. Atom bombası gibi bir yıkıcı güçle.....: "Küfr içinde olanın katli -kaçarken , sırtı dönükte olsa , yaralı , hasta döşeğinde de olsa , hatta aman bile dilese- vaciptir." diye.

20) Türkiye'de de "Demokrasi bir amaç değil araçtır" ve "Müslüman laik olamaz ,ya müslüman olunur ya laik" denerek , " Başörtüsüne özgürlük" diyerek adım adım şeriate doğru yol alınmakta.İran örneğini anlayamayan kimi demokratlar ise bunları desteklemekte..Türkiye'de şeriati getirmeleri çok zor ama , şeriat isyanı bölücülerle ittifak içinde olursa ülke iç savaşa sürüklenebilir.Türkiye bunun da üstesinden gelir ama çok kan dökülür ve zarar büyük olur...

Materyalist
27-03-2006, 21:48
Panteidar. Suudi arabistandaki olayı senin yazında okuyunca acayip şaşırdım. İnanamadım. Lan bu adamlar iyice uçmuşlar be. Salaklaşmışlar. Delirmişler. Gudurmuşlar. Hayret bir şey be..!! 15 tane gencecik kız çocuğunu cayır cayır yakmışlar demek haaaa..!! Hem de çarşafları üzerinde değil diye. Lanet olsun böyle mantığada, dinede, kültürede, insanlarada. İşte islam kültrünün güzellikleri.

aspartam
27-03-2006, 21:55
kaynak

pante
27-03-2006, 22:10
Arabistan'daki olayı Hürriyet gazetesinin verilen tarihteki arşivine girersen bulursun..
Son yazdığım ise , bir e-mail'le gelen yazı.Zaten bilinen olaylar."İran'da Kadın Olmak" kitabından okuyabilirsin..

sonsuzluk
27-03-2006, 22:32
Aspartam işte link

Namahrem Vahşeti (http://arsiv3.hurriyet.com.tr/haberler/0,,sid~3@tarih~2002-03-17-m,00.asp)

aspartam
27-03-2006, 22:33
Her kitap yazanın dediğine inanırsak, bütün dünya düşmanımız.Ben de bir kitap yazarım şimdi,T.C. hakkında aklın hayalin şaşar.

sonsuzluk
27-03-2006, 22:37
Sen kitaptan bahsedeceğine linke tıkla oha dedim ya!!Resim de var işte! Yobazlığın boylesine pes doğrusu! Ben de size İran da recm goruntulerinin linkini veriyorum.Video İran da insan hakları ve özgürlük için savaşan bir derneğin sitesinden alınmış aynı derneğin sitesinde baska goruntuler de var onu da alttaki link de veriyorum.Bunları herkes görmeli ve şeriat rejimin de neler olacağını bilmeli.

İran dan recm görüntüleri (http://www.apostatesofislam.com/media/stoning.htm)
Afganistan da el ve ayakların çapraz kesimi (http://www.apostatesofislam.com/media/handcutting.htm#video)
İran-e-azad (http://www.iran-e-azad.org/)

aspartam
27-03-2006, 22:58
Bu haber doğruysa kötü bir haber ama asparagas kokuyor.Kimse bana bunların başı açık eğitim gördüğünü,diyelimki derste çıkardılar,başlarına örtemediklerini,diyelim ki örtemediler,o anda bir polisin hemen yakında başörtüsü bulamadığını,diyelimki bulamadı,en yakın evden alınacak iki çarşafın parçalara bölünerek,başları örtülemediğini kabul ettiremez.Arkadaşlar bu kek bir haber.Ölen kardeşlerimize Allah tan rahmet diliyorum,onlarda tıpkı Türkiyedeki herhangi bir yangında içerde mahsur kalan insanlar gibi ölmüşlerdir.Ortalığı bulandırmak isteyen din düşmanı mihraklar bunu kızlar başı açık diye lanse etmişlerdir.Bu ülke keçisi çalınan imamı keçi çaldı diye lanse eden gazeteleri çok gördü.

sargon
27-03-2006, 23:28
İslam'da spor da böyle yapılıyor. Buz patenini eşli nasıl yapıyorlar ama :D

http://www.homa.org/Details.asp?ContentID=2137353414&TOCID=2083225413

sargon
27-03-2006, 23:45
Bu da Human Rights Watch'ın raporu

http://hrw.org/english/docs/2002/03/15/saudia3801.htm

Bu arada site yönetimine Amnesty International'ın banner'larından birini siteye eklemeyi öneriyorum. Adresi aşağıda.

http://www.amnesty.org/resources/link.html

sonsuzluk
27-03-2006, 23:57
Sargon gormustum daha once..:D :D ayrıca o linkte ana sayfaya giderseniz sudan bir sebep nedeniyle 50 defa kırbaçlanan İranlı bir kadının 20 gun sonra bile vucudundan gecmeyen yara izlerini gorebilirsiniz.

vacsmt
05-08-2006, 17:10
Şeriat tehlikesi kısa vadede yok !Orta ve uzun vade de ise durum
biraz karışık !Evet ordu şimdiki rejimin sigortasıdır !Ancak hızla
ahmaklaştırılan ve dönüştürülen toplum yapısı eğer günün birinde
çoğunluk teşkil ederse ve buna birde gelecek 10-20 yıllık zaman diliminde
Medeniyetler Çatışması süreçi etkin bir şekilde katkı yaparsa ;rejimi
korumada ordu da yetersiz kalabilir tıpkı İran da olduğu gibi...
Tabii ciddi bir iç savaş tehlikesi gündeme gelebilir !Eee tabii
Erbakan hoca ne demişti:"Bu geçiş olacak ama kanlı mı olacak
kansız mı ?" diye sormamışmıydı .....

deli_cevat
05-08-2006, 17:25
ben yaşadığım sürece bu ülke şeriat ile yönetilmeyecek
canım pahasına laiklik uğruna ölürüm ölmessem şeriat ile her gün ölürüm

exclusive
05-08-2006, 18:42
Bizimkiler "çaktırmadan" yapma derdindeler islam devrimini. Ufaktan ufaktan stratejik noktalara sızıp usul usul bi yumuşak geçiş niyetindeler.

Arada sabırları taşıyo tabi, gidip hakimlerimizi kurşunluyolar...

turok
06-08-2006, 00:14
Bir ulkede *hukukun guguka ,demokrasi ve insan haklarinin kolu kanadi yolunmus kusa ,ekonomisinin ise talana cevrilmesi seriatdan daha mi az tehlikelidir saniyorsunuz. Umudunu yitirmis,aclikla tokluk arasina sikistirilmis,adelete guveni yokedilmis,en temel insan haklarindan mahrum edilmis *insanlarin *jakoben laikligin aymaz bekcisi chp yemi yonelecegini saniyorsunuz.Ordunun ilabedet *, cogaldikca cogalan bu kitleyi zaptu rap altinda tutacagina dair sarsilmaz bir cocukca guvencenimi var yoksa !

* Son yillarda sayilarini ve etkinliklerini artiran tarikat ve radikal dini orgutlenmelerin, bir turlu onca sinir otesi harekata ragrem koku kazinamiyan ayrilikci teror faliyetlerinin aslinda *orasindan burasinda yamalamya calistigimiz ne oldugu belirsiz garabet sistemizin yan urunleri oldugunu gormuyormusunuz.
Iranin,afganistanin ve diger butun seriat ile yonetilen ulkelerin gecmisinde zorbalik ile yonetilen,adelet vicdani yarali,ekonomik yolsuzluklarin diz boyu oldugu rejimler vardir.

* *Bana gore ulkenin seriat tehlikesinden uzaklasmasinin caresi daha fazla hukuk, daha fazla insan haklari , daha liberal ve ahlakci ekonomidir.

sodomo--
06-08-2006, 04:08
Cevat helal olsun sana, şeriat rejimine karşı böyle kararlı olman örnek oluyor bize. Şu anda bence en önemli tehlike bu şeriat çünkü diğer tehlikeler cepheden gelirken bu şeriat sinsi sinsi içeriden kuşatıyor, devletin elini kolunu bağlıyor ayrıca adamların niyeti çok açık o da Kuran'ı Anayasa yapmak.

Özellikle molloların 79 yılında İran da nasıl rejimi değiştirdiklerini göz önüne alırsak hadisenin önemi ortaya çıkar. O zaman Humeyni Fransa'da kaçak yaşıyordu şimdi de Fettullah Amerika'da kaçak. Humeyni olağanüstü bir örgütlenme kurmuştu devlet içinde aynı Fettullah'ın burada yaptığı gibi ve o dönem devrim sırasında Şah'ın ordusu ordu içindeki Humeyniciler tarafından bloke edilmişti ve bu devrime karşı koymadılar pasif bir şekilde sadece izlediler ve zaten burada da yapılmak istenen orduya bol bol şeriatçı sokma girişiminin amacı bu. Yani bir tek TSK kaldı Fettullahçılar tarafından kuşatılmamış ve sırf bu yüzden amaçlarına ulaşamıyorlar.

Şunu unutmayalım ki, Türkiye'de İslam dini artık eski masumiyetini kaybetti ve tamamıyla tarikat-ticaret-siyaset-yeşil sermaye-cemaatleşme-kurumlara sızma-yandaşcılık- yabancı devletler adına casusuluk vb. bir çok kirli faaliyetin içine çekildi. Yani bu gün "camiler kalkanımız, minareler süngümüz", "kanlı mı geleceğiz kansız mı " diyen bir saldırgan, cihatçı ve dediğim dedik bir zorba anlayışın tahakkümü altına girmiştir din Türkiye'de. Bu yüzden böyle kötü niyetler üzerine kurulmuş, adeta şeytanın oyuncağı haline gelmiş bir dine karşı çok dikkatli olmalıyız

Artık "insanların saf dini duyguları" denilen bir şey kalmadı bunun yerine saldırgan, fütursuz, katliamcı (Sivas'ı unutmadık), baskıcı, tek tip adam yetiştirici vede cahil mi cahil anlayışların bu memlektte kendi tahakkümlerini kurmalarına izin vermemeliyiz.

Unutmayalım Atatürk çok daha zor şartlar altında böyle bir mücadeleyi verdi şeriata karşı.

Bu yüzden ben bu TD sitesinin varlığını fazlasıyla önemsiyorum çünkü bu site tek başına insanları "şeriatın gerçek yüzü" konusunda aydınlatmak için yeterde artar bile. Şu siteye girip burada verilen bilgileri inceleyen birisi ben eminim gerçekleri er ya da geç görür. Bu çağda artık kendimizi bu kadar cehalet bataklığında tutmaya hakkımız yok ve kimse 1400 sene önceki çöl bedevilerinin kanunlarını, geleneklerini, fikrini, zikrini bu ülkeye dayatamaz ve Türk insanınını Arapların kulu kölesi haline getirmeye çalışamaz.


Not : Bu Arap hayranlığı o kadar yükseklere çıkartılmıştır ki, bugün ezanın bile Türkçe olması adeta dine ihanet gibi gösterilmekte ve kendi ülkemizde günde 5 vakit kulaklarımıza Arapça ezan okunmaktadır. Yani Türkler dünyada kendi dilleri ile ibadet edemeyen tek millettir.

Şimdi herhangi bir Türk'e soruyorum : Günde 5 vakit İngilizce ezan dinlemek zorunda bırakılsanız kendi topraklarınızda ne hissederdiniz ?

VE tekrar soruyorum;

İngilizce ile Arapça arasında ne fark var da bu kadar kolay razı olabiliyorsunuz kendi topraklarınızda yabancı bir dilin sizi tahakkümü altına almasına ?

Türkçe ezan hangi "Türküm" diyen bir insanı rahatsız edebilir ? Bir millet kendi dilini küçümsüyorsa, kendi dili ona manevi bir tad veremiyorsa ve bu yüzden başka dillerden medet umuyorsa daha da kötüsü kendi dilinden ezan okunduğunda insanlar kulaklarını kapatacak kadar kendi dillerinden iğreniyorlarsa acaba orada insanlar kendilerine TÜRKÜM diyebilirler mi ?

turok
06-08-2006, 04:19
Not : *yani hersey bitdi bir bu ezanin turkcelestirilmesi kaldi. Sanki turkce okunsa namaza duracaksin.Ben beynamaz olarak isterim ki hic okunmasin. Ama ezan konusunda pek hakli sayilmazsin. ezan bir cagridir sozlerinin manasi artik onemini yitirmistir. Dunyanin neresine gidersen git ezan duydugunda anlarsin ki orada bir cami var ve namaz vakti geldi..

*Yok ezan turkce olsun dualar turkce okunsun bunlar isin dekoratif yonleri asil ugrasmamiz gereken ne ezan okunsun ne can calsin !

turok
06-08-2006, 04:24
Aklima gelmisken neden *kurdce ,lazca bosnakca gurcuce degilde sadece turkce !! bu tur konulara boyle heyecanli heyecanli girmesen iyi olur bence.Daha dinler hapisanesini kiramamisken basimiza birde milletcilik *hapisanesi cikar !.

sodomo--
06-08-2006, 04:36
turok bu söyediklerin hayal mahsulü şeyler. Sana tavsiyem; hayal ile gerçek arsında ayırım yap. Dekoratif dediğin o arapça ezanı ben günde 5 vakit adeta Çin işkencesi gibi dinlemek zorunda kalıyorum ama. Üstelik 4-5 ayrı camiden sesleri borozan gibi müezzinlerin ağzından. Eskiden sosyalistler vardı böyle kadın hakları vb. konular ortaya atıldığında "sosyalizm gelince halledilir hepsi nasıl olsa" delerdi ve en temel hak talepleri belirsiz bir sosyalist devrim sonrasına atılırdı. Sonra ne oldu ? Kadın haklarını savunmak merhum Duygu Asena gibilerinin eline kaldı ve bugün Türkiye'de kadın haklarının esamesi bile okunmuyor.

Türkçe ezan okunsa tabii ki namaz kılmayacağım ama Arapça ezanı da dinlemek zorunda kalmayacağım. Daha da ötesi bu durum milli onurumu zedeliyor. Bilmem anlatabildim mi ?

06-08-2006, 04:47
Sevgili Sodomo,

Yazın için seni kutluyorum. Aynen ben de imzamı basıyorum. Teşekkürler...
Evet arkadaşım. Turan Dursun sitesi olarak bu ülkenin aydınlık geleceğine katkımızdan hiç bir endişem yoktur. Hep birlikte bu katkımızı sürdürmeye devam edelim. Laik demokratik çağdaş Türkiye şiarımızdır.Düşüncesi ne olursa olsun bu ülkenin geleceğine katkıda bulunmak isteyen her kesi bu saflarda görmekten mutluluk duyarız. Gün birlik ve beraberlik günüdür...Saygı ve sevgilerimle...

sodomo--
06-08-2006, 04:48
"Aklima gelmisken neden *kurdce ,lazca bosnakca gurcuce degilde sadece turkce !! bu tur konulara boyle heyecanli heyecanli girmesen iyi olur bence.Daha dinler hapisanesini kiramamisken basimiza birde milletcilik *hapisanesi cikar"

Bu yukarıdaki ifadelerin konuyu sulandırmaktan başka bir şey değil.
Dinler hapisanesini hiç bir zaman kıramazın senin yapacağın bir şeriat rejimine izin vememek olacaktır. O yüzden "Daha dinler hapisanesini kiramamisken...." gibi bir ifade en olmayacak işi en başa almak ve bu yüzden "olabilir" olanlarında olmasını engellemekten başka bir şey değil.

Kürtçe, lazca, boşnakca vb.. dillerde ezan olmaz olabilemez boş yere ortamı provake etme...

sodomo--
06-08-2006, 05:03
Sevgili Ezkamo,

Sağolasın, insana moral ve güven veren bir yönün var. Birlikte mücadele edeceğiz güzel dostum ve zannedersem en önemlisi de "sabrederek" ve "tek tek anlatarak" yapacağız bu mücadeleyi.
Yani pes etmek yok, vallahi gelecek nesiller bizden hesap sorar ve bunu da hiç istemiyorum, tam tersine bizim mücadelelerimiz onların yolunu açmalı aynı Atatürk'ün o müthiş "muasır mediniyet" ufkunun bugün bize bir çok güzellik sunması gibi. Benden de saygı ve sevgilerle

turok
06-08-2006, 05:17
Sanirim ben anlatamadim, daha sonra buna donecegim.. yanliz anlamadigim nokta bu meret turkce oluyorda kurdce niye olamiyo ... ne yani kurdcenin dil yapisimi buna engel !

* * * *Ortami milliyetcilik soylemleri ile provoke eden sanirim sizsiniz, bu sitenin ne kurulus felsefesinde nede yonetim politikasinda boyle seyler yok. Burasi dinlerden ozgurluk sitesi hatirlatayim.

* * * *Ayrica seriat tehlikesinden korunmanin yolu nedir ? Aciklarsaniz sevirinim , madem gelecek nesiller konusunda bu kadar duyarlisiniz ,sanirim sabrederek yapacaklarinizi ,yapabileceklerimizi bizimle paylasirsiniz umarim.

* * Ben ilk yazimda belirtigim gibi , ama maelsef sizin anladigim kadari ile utopya olarak gordugunuz yontmleri bir kez daha burda *belirtmek istiyorum.

* * Ataturkun hedef olarak koydugu cagdas medeniyetler olcusune ancak ve ancak daha fazla hukuk,daha fazla insan haklari ve daha fazla liberal ve ahlakci ekonomi ile varabiliriz.
* * *Butun bu saydiklarim icin bazilari turk halkinin yeteri kadar olgunlasmadigini ve ozel kosullarimiz olduguni filan soyliyerek kitleleri ordunun yardimi ile zapti rap altina alarak ulkeyi ufukdaki seriat tehlikesinden *bu sekilde korunacagini *dusunebilirsiniz, ama *bu soylemler ve eylemeler ulkeyi hukuksuzluga ,demokratik hak ve ozgurluklerin yok edilmesine goturerek ekomoniyi bir avuc zumrenin talan ve vurgunana birakarak memleketi seriata adim adim yaklastirmakdan baska bir ise yaramaz ....

hiramusta
06-08-2006, 13:36
Dua edinde ezanlar arapça okunmaya devam etsin.Millet günde 5 vakit anlamadığı şeyleri dinliyor.Ya bide türkçe olsaydı...Bana sorarsanız uzun vadede İslami devrimin önü açılırdı.Hatta daha ileri gidelim namazı da türkçeleştirelim.Hoca mihrapta okusa ;
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.
Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister. (4/59-60)

Yada hırsızın elini kesin,zaniyi sopalayın,katili idam edin şeklinde...Müslümanım diyen millet bakacak,yav bu rejimle bunlar mümkün değil.Dinimiz elden gidiyo...en iyisi rejimi değiştirmek deyip sokaklara dökülürlerse İran'ı rahmetle ararsınız.Eniyisimi siz kaşınmayın,Adnan Menderes gibi akıllı olun ezanlar gene arapça *okunsun. :)

soro
06-08-2006, 15:33
sodomo--
Kayıt: Mar 11, 2006
Mesajlar: 537
Çevrim durumu: Bağlı değil Tarih: Cmt Tem 29, 2006 4:52 am * *Mesaj konusu: Re: Nasıl ölmek isterdiniz ve son sözünüz ne olsun _____________________________________
"Ve şimdi sabah ezanı da okunuyor, süper vallahi süper..."




sodomo--
Kayıt: Mar 11, 2006
Mesajlar: 537
Çevrim durumu: Bağlı değil *Tarih: Pzr Ağu 06, 2006 4:48 am * *Mesaj konusu: Re: Türkiye'de Şeriat Rejimi Mümkün mü? *
--------------------------------------------------------------------------------
" Dekoratif dediğin o arapça ezanı ben günde 5 vakit adeta Çin işkencesi gibi dinlemek zorunda kalıyorum ama. "


sodomo,ezan hakkindaki goruslerin farklilasiyor zaman zaman.demek ruh haline veya okuyan okumasina gore *lezzet veya iskence veriyor sana.Ezanin kendinde sorun yok.bu haliyle ezanin kendinde sorun yok o zaman.
eger yabanci lisanlarin kullanilmasi ulusal onurunu zedeliyorsa,kucukten baslayalim ac bir kampanya bu td sitesindeki sen dahil yuzde 90 turkce olmayan nickleri turkcelestirelim.benimkini turkce saniyorum degilse ben de degistireyim.mesajlarda da copy-paste,nick,ban, vs. yerine turkcesi neyse onu yazalim.sonra kampanyayi buyuturuz.
ne dersin.

sodomo--
06-08-2006, 16:48
Sorogren senin bu söylediklerin "şark kurnazlığı" sınıfına girer. Herşeyden önce bizim burada nicklerimiz ne İngilizce ne Türkçe ne Arapça ne şu dilde ne bu dilde kardeşim, bunlar sadece NİCK...

Konuyu ilgisiz alanlara çekmek ve formel mantık sorgulamaları yapmak ancak ve ancak bir tip yetersizlik göstergesidir. Geç bunları bi kalem kardeşim geç.

Bak mesela "aşk" ve "kalp" arapça kelimelerdir ama bunlar dilden çıkarırsan Türk edebiyatı, şiiri falan ortada kalmaz tamamıyla çöker yalnızca bu iki kelimeyi çıkarttığında.

Sen benim ne demek istediğimi anlamana rağmen tipik bir şark kurnazlığı ile (ki bu tip bir kurnazlık aynı zamanda Muhammedi bir kurnazlık türüdür) hemen konuyu kendi oyun alanına çekip dalganı geçiyorsun.


Ezan konusuna gelince evet "sabah ezanı" benim hoşuma gider AMA Türkçe okunursa daha da hoşuma gider, kimsenin ezanı ile bir derdimiz yok ama ben diyorum ki; dünyada hiç bir millet yoktur ki kendi topraklarında başka bir dilde günde 5 kere adeta kafaya kazınırcasına kendisini Allah'a çağırmasına izin versin.

Mesela şöyle düşünelim: Sen bir Fransızsın ve günde 5 kere İngilizce megafon ile Paris'de seni Allah'a çağıracaklar veya tersi Londra da Fransızca yapacaklar bunu. Ben sana bir şey söyleyeyim mi işte o zaman halk ayaklanması olur o ülkelerde sadece bu sebepten.

Veya istersen Mekke'de Türkçe ezan oku bak gör ne yapıyorlar seni..

Ve dünyada kendi dili ile ibadet edemeyen tek millet Türklerdir bunu da yaz bir köşeye ve kendi dilinden başka bir dilin sana dayatılmış olmasına itiraz edince de insana "bırak bu milliyetçi havaları, provake ediyorsun"
diyecek olan adamlarda bir tek bu ülkeden çıkar.

İşte memlektin hali pür melali...

deli_cevat
06-08-2006, 17:03
bir dakika konuya giriyorum ama diğer halkı müslüman ama laik ülkelerde veya şeriat ülkesi olup arap olmayan ülkelerde bu ezan arapça mı okunuyo

sodomo--
06-08-2006, 17:20
Dua edinde ezanlar arapça okunmaya devam etsin.Millet günde 5 vakit anlamadığı şeyleri dinliyor.Ya bide türkçe olsaydı...Bana sorarsanız uzun vadede İslami devrimin önü açılırdı.Hatta daha ileri gidelim namazı da türkçeleştirelim.Hoca mihrapta okusa ;
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.
Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister. (4/59-60)

Peki Hiramusta, Araplar bu ayetleri kendi dillerinde dinlemiyorlar mı ve dahası okumuyorlar mı? Zaten hadise şudur ki; "Aman millet anlamasın Kuran'ın ne dediğini yoksa dinden çıkar" korkusu veya "demek biz Kuran'a göre yönetilmiyoruz çünkü 'hırsızların eli kesilmiyor' diyecek ve "şeriat isterük" diye bas bas bağıracak olan şeriatçı güruh korkusu. Kardeşim neresinden tutsan bunu cehalet, sefalet, perişanlık, ilkellik, zorbalık ve bilumum kötülükler akıyor adeta. İnsanlar her durumda gerçek ile yüzleşmek zorundadır bunun sonucu dinden çıkmak bile olsa yoksa insanları birileri hayeller ile avutuyordur. Yok eğer dinimiz elden gidiyor diyorlarsa o zamanda kendileri cehalet içindedir çünkü "din elden gitmez" dini inançlar insanın kalbinde olur elinde değil ve böyle düşünen bir millet hem dinini hemde ruhunu kaybeder çünkü bu kadar cahalet ile hiç bir şey koruyamazsın olsa olsa "köle" olursun onun bunun elinde ve adama işte böyle kendi dilini getirir kafasına sokarlar da sen de "huşu içinde" kabul edersin hemde gönüllü hizmetçiliğini yaparsın o dilin.

Sonuçta cehaletin yerine aklı/bilgiyi, korkunun yerine güveni, zorbalığın yerine sevgiyi/anlayışı/hoşgörüyü ve hakkı hukuku koyamazsan sonuç her zaman hüsran olacaktır aynı bugünkü gibi.
İnsanların cehaletini istismar edeceksin ve onların cehaletine dayanarak onları yöneteceksin. Bu bir İSTİSMARCILIKTIR.

Geçeği ve doğruyu, aklı ve bilgiyi koşullar ne olursa olsun öne çıkartamak "ben insanım" diyen herkesin görevi olmalıdır.

sodomo--
06-08-2006, 17:34
bir dakika konuya giriyorum ama diğer halkı müslüman ama laik ülkelerde veya şeriat ülkesi olup arap olmayan ülkelerde bu ezan arapça mı okunuyo

Cevat böyle bir şey yok, yani Mısır laik bir ülke diyelim ama hem resmi dili Arapça hemde halkı Arap.
Ama Türkiye resmi dili Türkçe halkı Türk ama dini ibadeti Arapça... Bilmem anlatabildim mi ?

deli_cevat
06-08-2006, 17:42
abi dünyada başka türk devleti yokmu halkı müslüman olan

soro
06-08-2006, 19:29
cevatim ezan tum kainatta arapca asliyla okunur.
diktatorlukler haric olabilir.

deli_cevat
06-08-2006, 21:15
abi rica ederim biraz daha çizmeden aşağı konuşalım *:!:

soro
06-08-2006, 21:38
cevatim nasil ve neyi konusacagima kimse karisamaz.ozgun fikir olup uyelere ve yonetime bir hakaret icermedigi muddetce.

herkesin sevdigini sevmek zorunda degilim yalakalik da yapmam.ne sark kurmaziyim.ne de kuzu postunda kurtum.agzima gelen herseyi cekinmeden fakat edeb sinirlari icnde ifade etmeme karisacak misin.beni sustursan gercekten susarim mi zannediyorsun.

deli_cevat
06-08-2006, 21:43
kimseyi susturmak niyetinde olmadığım gibi kimsenin Atatürke diktatör demesine izin verecekde değilim abicim

soro
06-08-2006, 21:50
pek anlamadim.
ben yanlis anladim galiba.
benimle ilgili degil o zaman yazdiklarin.

deli_cevat
06-08-2006, 22:01
umarım seninle ilgili değildir abi

soro
06-08-2006, 22:05
tamam canim .rahat ol.

deli_cevat
06-08-2006, 22:27
oliyim abi

soro
06-08-2006, 22:33
sagol.
seni bir korkudan,cehennem 1 ve 2den ve de son gunlerde gelen versiyonlarindan farkli gormek isterdim her zaman.
ideolojik savunma ve tek dogru benimki yaklasimi ne sana birsey verir ne karsindakinden birsey alir.
ayrica deger verdigin buyugunun adi bile gecmeden rutubetten nem kaptin.ayni hassasiyeti muslumanlar da gosterdiklerinde herhalde daha anlayisli olursun.insanlar sevip saydiklari icin aradan yillar da gecse sadakat gosterip sahip cikarlar iste senin gibi.
sen de haklisin ve demek ki onlar da hakliydi.
siz sahinlerin isine hic aklim ermedi zaten bir serce olarak.

deli_cevat
06-08-2006, 23:17
abi bak ben muhammed'i eleştirirken günümüz anlayışına göre eleştiriyorum günümüz ahlak anlayışına göre daha geri bir ahlak anlayışındaki kimsenin ben her zamanın ahlak anlayışı kurallarını koyarım demesini eleştiriyorum
ama Atatürk için aynı şey değil kendisi Allahtan vahiy aldığını iddia etmiyor ve halkının özgürlüğü için gerektiğinde kanı ile canı ile savaşıyor aradaki fark muhammed arap toplumunda kölecilikten *feodalizme geçiş dönemini hızlandırıyor bü yüzden muhammedin hareketi ileri yönlü devrimci bir harekettir toplumda ben bilinci yerine ümmet bilincini getirmiştir ancak Atatürk bunu daha ileriye götürmüştür ümmet bilincinden millet bilincine feodalizmden kapitalizme ve hatta bu günkü marksist devrimci hareket bir adım daha atma gayretindedir kapitalizmden komunizme millet bilincinden insan bilincine bu yüzden muhammed de Atatürkde ileri yönlü devrimcilerdir aradaki fark muhammed yalan söylemiştir Atatürk yalan söylememiştir muhammed'in getirdiği ahlak anlayışı çok gerilerde kalmıştır Atatürkün ahlak anlayışı geride kalmamıştır *:wink:

soro
06-08-2006, 23:31
canimsin,
senden kiyas istemedim ki.
o kiyaslar sana ve ideolojine ait.
tum insanligin ortak kiyasi degil.
oyle olsa bile,herkes o sekilde dusunmek zorunda degil.
oyledir veya boyledir.
insanlarin kutsal tanimlayabilecekleri veya senin gibi bir kutsallik izafe etmeden cok bagli olabilecekleri kisiler hakkinda iyi niyet beslemek ve onlara hakaret edilmemesini istemek haklari vardir bence.
dolayisiyla sende tezahuru gorulen bu durumun bizlerde de olmasi dogaldir artik sence de degil mi.
sen bir baskasini seversin ben bir baskasini ikimizde kendi sevdigimize laf soylenmesinden rahatsiz oluruz.
velev ki,sence benim sevdigim cirkin olsa bile ve hatta gercekten objektif
kriterlere gore cirkin olsa bile senin ona laf soylemeye hakkin olmaz.benim de seninkine.
o zaman soylemeyelim.sadece vakialari konusalim.isi kisisellestirmeyelim bundan sonra.

pante
23-09-2007, 22:00
Tarih: 2006-03-19, 00:01:05 * *Mesaj konusu: Re: Türkiye'de Şeriat Rejimi Mümkün mü?

Şeriat Türkiye'ye takiyye ile sinsice gelebilir ama uygulanamaz.Takiyyeyi kaldırdıkları anda da ilk seçimde tepetaklak giderler.Seçim yapmamaya kalkışması halinde ise orduya müdahale hakkı doğar.
Önceki yazımdaki senaryo bu şekilde işleyebilir.Rejimin teminatı olan ordu ise , sonuna kadar sabreder.Genelkurmay pasifize edilmiş olsa dahi , ordunun en güçlü yapısı olan genç subaylar her an tetiktedir.Ordunun ta II.Mahmut'dan bu yana devam eden 150 yıllık ilerici yapısı , öyle 3-5 senelik kadrolaşmayla dejenere olmaz , bozulmaz.Öyle bir durumda , üst kadroların tavrı önemli değildir.Önemli olan ordunun genel tavrıdır.27 Mayıs ihtilalini yapan kadroya da dikkat edilirse genç subaylar olduğu görülecektir..

Yukarıdaki alıntı 1.5 yıl önce bu başlığın 2. sayfasında yapılmış.
1,5 yıldan bu yana iktidar kaygıları azaltmak yerine zirveye tırmandırmış.
Bugünkü Hürriyette İran-Türkiye kıyaslaması var Soner Yalçın'ın:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/7341379.asp?yazarid=218&gid=61&sz=75114

Okumanızda yarar var.

Benim ise 1.5 yıl önce yazdığım görüşlerim aynen devam ediyor. Dikkat ederseniz o yazıda da belirttiğim gibi hala darbe falan olmadı. Ama liboş ve dinci takımı sürekli "darbeci" suçlamasıyla duyarlı insanları pasifize etmeyi sürdürüyor.

soro
23-09-2007, 22:38
iran halkının %65i okuma yazma bilmiyormuş o zamanlar,biz de öyle mi sevgili pante?

bu ülke insanlarını iranlılara benzetebilmenizi sadece hayretle karşılıyorum.
kendi ülkenizden ve insanınızdan ne kadar uzaksınız.

bu ülkeye şeriat gelse ne olur gelmese ne olur hiç düşündünüzmü?
tek korkulan kadınlara kara çarşaf giydirilecekmiş zorladiyorlar.
başka?

asgari ücret düşücek mi?
elektrik zamlanacak mı?

kadın erkek denize giremeyecekmiş belki de yanyana..

daha başka?


başkası yok işte,daha nolsun.kadınlar kapanacak,denize rkeklerle giremeyecekmiş o kadar.

he bir de hırsızın eli kesilecekmiş.
hırsız olmayana pek dert olmamalı bu amma neyse.


zina yapan taşlanacakmış.

valla koca karısını yakalayınca taşlamaya bile fırsat bırakmadan anında hallediyo işi.tak tak temize havale.

aklı uçkurunda olmayanın da bu pek sorunu olmamalı bence.


başka,

yerçekimi iptal mi edilecek,
güneş doğmayacak mı?


fazlaca gürültüye gerek yok.
şeriat getirecek kimse yok bu ülkede.(profesyonel örgütleri bilemem,ben halkım ve halktan biriyim.)

aslında,günümüzdünyasının günahları okadar güzel ve insanın nefsini çekiyor ki,insanların bu günahları terkedip de kendilerini şeriata bırakacakları yok bence.amma karşı taraf o kadar inatla inananları horluyor ve saygısızca en tabi ibadet ve tesettür ve inancını açıklama konularında baskı yapıyorki ,inananlarda peşin bir refleks oluyor din lehine.
yoksa kimse karışmasa,gerçekten dini seven ve din için kendi nefsi arzularından vazgeçecek insan o kadar az ki.bu kadar baskı,insanları inadına dinden taraf ediyor.herşey serbest olsa,kim kime dum duma herkes hayatının tadını çıkaracak.ancak benim gibi 3-5 (bin-milyon her ne kadar ise) kişi samimi dine bağlı kalacak.(bence.)

siz bastırın bastırın da,insanlar dine yönelsin.ha gayret sağolun...

FECHAN
23-09-2007, 22:40
Gericilik tehlikesi Amerikan kaynaklı.İrtica batı destekli.Tehlike buradan kaynaklanıyor.

3.yol
23-09-2007, 23:02
Soro,

Kapanmak istemeyen bir kadininin toplum baskisi ya da seriat baskisi ile kapanmasi zorbalik degil mi ?

Oruc tutmak istemeyen bir kimsenin toplum baskisi ya da seriat baskisi ile oruc tutmasi zorbalik degil mi ?

Namaz kilmak istemeyen bir kimsenin toplum baskisi ya da seriat baskisi ile namaz kilmasi zorbalik degil mi ?

Hirsizlik yapan bir kisi ( ki bunun sebebi cesit cesittir) olunceye kadar eli kesik nasil gecimini kazanacak ? Boyle bir kisiyi ise almak isteyecek bir firma/fabrika olur mu ? Hirsizlik yapan bu kisinin cezasini olunceye kadar mi cekecek ? Bu ilahi adalet mi ?

Hani Islam da zorlama yok tu ?
Hadi canim sen de palavra bunlar. Cocuk mu kandiriyorsunuz ?

pante
23-09-2007, 23:05
Yine bu başlığın 1. sayfasında şunları yazmışım:

Evet ."Bu millete zorla dayattılar" dedikleri demokrasi ve laikliğin yıkılabilmesi için , rejimin teminatı olan ordunun ıslah edilmesi gerekiyor öncelikle.1.aşamayı Hilmi Özkök sayesinde uygulayabildiler. Bu aşama MGK'nın ve Genelkurmay'ın pasifize edilmesi aşamasıydı.2.aşamada AB'yi de arkalarına alarak ıslah ve kadrolaşmayı başlatmak.Önlerindeki engel ise KKK Büyükanıt.Eğer Büyükanıt'ın Genelkurmay başkanı olmasını engelleyebilirlerse 2.aşama önündeki zorluklar azalacak. Engelleyemezlerse strateji yine yürütülecek ama zorlaşacak.Bu aşama içindeki en çetin duraklardan biri cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler.Amaç erken seçim olmadan , kendilerinden birini cumhurbaşkanı seçtirmek.Bu gerçekleştiği takdirde , strateji hız kazanacak ve devletin tüm kurumlarının desteğini almış olarak kadrolaşmayı pekiştirecekler.3.aşama genel seçimler.Devletin tüm imkanlarını kullanarak ve medyayı-halkı sindirerek girecekleri bu seçimde , yeniden iktidara geldikleri takdirde önlerinde bir engel görmeyecekler.En basitten , en küçükten başlayarak şeriatleştirmeye başlayacaklar.Örneğin sigara yasağı - kimse ses çıkarmayacak.İçki yasağı - yine çok büyük bir kesim ses çıkarmayacak. Hık-mık diyenlerin de sesi duyulmayacak.Medyaya sansür- zaten ileri gitmişlerdi denilip oralı olmayacaklar , kimi medyanın ağzına da bal sürülüp susturulacak.
Böylelikle aşama aşama hakimiyetlerini sağlayacaklar.Ardından kanun değişiklikleri gündeme gelecek.Göstermelik olarak 1-2 kanunu , örneğin laikliğin yeniden düzenlenmesi , YÖK'ün , türban sorununun çözümü gibi konularda referanduma gidecekler.Halkoyu ile alınmış karar diyerek uygulayacaklar.Daha sonra seçim kanunu , ceza kanunu vs. değişiklikler ardarda gelecek ve millet "ne oluyoruz" diyemeden şeriat rejiminin kucağında bulacak kendisini.

Bugün neyi tartışıyor kamuoyu. Yeni anayasadaki laiklik tanımı ve türban konusunu.
Ardından ne düşünüyor RTE?
Referandum.
Demek ki 1,5 sene önce doğru tahminde bulunmuşuz.

Türkiye'de nasıl bir şeriat düşünülüyor?
Ona da sonraki yazımda değineceğim.

soro
23-09-2007, 23:14
3.yol,


"Kapanmak istemeyen bir kadininin toplum baskisi ya da seriat baskisi ile kapanmasi zorbalik degil mi ? "


eeee.kim kimi kapattı zorla anlamadım şimdi.veya,
açılmak istemeyen bir kadininin toplum baskisi ya da la-dini baskisi ile açılması zorbalik degil mi ?



"Oruc tutmak istemeyen bir kimsenin toplum baskisi ya da seriat baskisi ile oruc tutmasi zorbalik degil mi ?

Namaz kilmak istemeyen bir kimsenin toplum baskisi ya da seriat baskisi ile namaz kilmasi zorbalik degil mi ?


bunları nerden çıkarttın azizim sen?kim kime zorla oruç tutturdu,kim kime zorla namaz kıldırdı yahu?



"Hirsizlik yapan bir kisi ( ki bunun sebebi cesit cesittir) olunceye kadar eli kesik nasil gecimini kazanacak ? Boyle bir kisiyi ise almak isteyecek bir firma/fabrika olur mu ? Hirsizlik yapan bu kisinin cezasini olunceye kadar mi cekecek ? Bu ilahi adalet mi ? "


hırsızlık cezası hukuk sisteminde önceden deklare edilmiş bir cezadır.ve suçun ceza ile korkutulmak yoluyla önlenmesini hedefler.ülkede insanları hırsızlığa zorlayan sosyal ve ekonomik çöküntü mevcutsa hakimler bunu hesaba katar merak etme.sen adama hırsızlık yapma diye akıl vereceğine hakime hırsızın elini kesme diye akıl veriyorsun.


"Hani Islam da zorlama yok tu ?
Hadi canim sen de palavra bunlar. Cocuk mu kandiriyorsunuz ? "

sen kansan ne olur kanmasan ne olur.kandırdıklarımız başına prim almıyoruz kimseden.palavra demeden önce kasdedilenleri tamamen anlayıp sindirmek gerek.

pante
23-09-2007, 23:34
Soner Yalçın'ın yazdıkları beni bağlamaz. Ben birilerinin, bir parti ya da örgütün fikirlerini değil, kendi düşüncelerimi savunuyorum. İran-Türkiye kıyaslamasını da bir örnek olsun diye verdim. Neye örnek:
Kurbağa gibi derece derece kaynatılıp rehavetten tehlikenin farkında olmamaya.

Evet. Türkiye İran'dan farklıdır. O nedenle de strateji de farklı yürütülüyor.
İran'da şeriate geçiş daha kolaydı. Bırakın okuma yazma oranını, rejim farkından dolayı kolaydı herşeyden önce. Birinde şahlık rejimi varken, diğerinde 84 yıllık cumhuriyet var, tam olmasa da kör topal bir demokrasi var.

Türkiye'de aşırı radikal gruplar haricindeki dinci kesimin şeriat anlayışı farklıdır.
Aşırı radikaller ki bunlar tabanları zayıf cemaat ve örgütlerdir, tam anlamıyla Kuran ve sünnet hükümlerinin uygulanması yanlılarıdır.
Demokrasiyi kesinlikle kabul etmezler.
Hilafeti şart görürler. Kılık kıyafet konusunda katıdırlar.
Kur'an dışındaki tüm kanunları reddederler.
Cihad ve fetih anlayışındadırlar.
AB'ye, batıya tamamen karşı olup, İslam birliğini amaçlarlar.

Bunların dışındaki diğer kesimler ise şeriat kelimesini dahi kullanmamaya özen gösterirler.
Amaçlarının başında müslümanca yaşmak, İslami bir yaşam tarzı içinde olmak vardır.
Bu yaşam tarzını sokaktaki insanlarda, devlet kurumlarında, iş yerlerinde, esnafta her yerde görmek isterler. Tv'lerde, radyolarda, gazete ve dergilerde tüm yayınlarda İslam'a uygun bir yayın çizgisi isterler.
Şu anki düşüncelerinde başı açıklar için bir yaptırım amacı yoktur. Ancak dekolte giyenlerin, giyimiyle tahrik edici olanların sınırlandırılmasını isterler.
Yönetim cumhuriyet olabilir. Demokrasi olmasa da seçim yoluyla ve meclis sistemiyle bir rejimi uygun bulurlar.
İslam ülkeleriyle dayanışmadan, ticarette ağırlığın bu ülkelerle olmasından yanadırlar.
Eğitimde dinin ağırlıklı olmasını, Arapça'nın da yabancı diller arasına katılmasını, ordudaki sistemin İslam'a uygun olmasını isterler.
Hayallerinde Osmanlı'nın parlak dönemleri vardır.

Tabii bunları elde ettikten sonraki düşünceleri ne olur?
Dinci faşizme mi yönelirler? Cumhuriyetten vazgeçip İngiltere'deki, Hollanda'daki krallığı örnek göstererek padişahlığı mı getirmek isterler? Bunu bilemeyiz. Ama yazdıklarımız gerçektir.

24-09-2007, 00:24
siz var oldukça mümkün görnüyor evet... :)

hysteria
24-09-2007, 02:51
"Eger onlara(hoca kiyafetli sahte din alimlerine karsi benim sahsimdan bir sey anlamak isterseniz, derim ki; ben sahsen onlarin dusmaniyim. Onlarin menfi istikamette atacaklari bir hatve, yanliz benim sahsi imanima degil, yanliz benim gayeme degil, o adim benim milletimin kalbine havale edilmis zehirli bir hancerdir. Benim ve benimle hemfikir arkadaslarimin yapacagi sey, mutlaka o adimi atani TEPELEMEKTIR. Sizlere bunun da fevkinde bir soz soyleyeyim: farzi muhal bunu temin edecek kanunlar olmasa, bunu temin edecek Meclis olmasa, oyle menfi adim atanlar karsisinda herkes cekilse ve ben kendi basina yanliz kalsam, YINE TEPELERIM."*



*Bu sozleri Ataturk 1923 yilinin subat ayinda soylemistir. Yukardaki satirlar Prof. Enver Ziya Karal'in Ataturkten Dusunceler adli kitabindan alinmistir.(kaynak: Turan Dursun, Din Bu 1 kitabina ilhan arsel'in onsozu)

pante
24-09-2007, 03:04
Eger onlara(hoca kiyafetli sahte din alimlerine karsi benim sahsimdan bir sey anlamak isterseniz, derim ki; ben sahsen onlarin dusmaniyim. Onlarin menfi istikamette atacaklari bir hatve, yanliz benim sahsi imanima degil, yanliz benim gayeme degil, o adim benim milletimin kalbine havale edilmis zehirli bir hancerdir. Benim ve benimle hemfikir arkadaslarimin yapacagi sey, mutlaka o adimi atani TEPELEMEKTIR. Sizlere bunun da fevkinde bir soz soyleyeyim: farzi muhal bunu temin edecek kanunlar olmasa, bunu temin edecek Meclis olmasa, oyle menfi adim atanlar karsisinda herkes cekilse ve ben kendi basina yanliz kalsam, YINE TEPELERIM."*

Henüz tepelenecek şekilde adım atmadıkları, kırmızı çizgileri aşmadıkları düşünülüyor.
Çizgiyi aşanın tepeleneceği muhakkaktır. Bu adım iktidardan gelecek olursa tepelemeye gerek kalacağını da sanmıyorum. AKP içinde 70 ila 90 arasında kati surette şeriate karşı milletvekili var.
Bunlar böyle bir adımda partiden toplu istifaya gittiklerinde geri adım atmak zorunda kalacaklardır. Çünkü 340 milletvekilinden 276'nın altına düşecekler ve bir gensoruda güvenoyu alamayacak durumda kalacaklar. Herhalde bunun da hesabı içindedirler.
O nedenle ağır ağır ilerleyecekler. İki adım ileri bir adım geri şeklinde. Bu şekilde de ne kadar sürdürebilirler, bu gücü ne kadar koruyabilirler bilinmez.

3.yol
24-09-2007, 18:28
bu ülkeye şeriat gelse ne olur gelmese ne olur hiç düşündünüzmü?


Sevgili Soro,

Bir onceki mesajimi yukaridaki cumlene karsi yazmistim. Bunu acikca belirtmem gerekiyordu. Bir de yazimin sonu sana karsi degil genele seslenerek yazdim. Uzerine alinmazsan sevinirim.

Turkiye'nin seriatla yonetilmedigini ben de biliyorum. Senin kafandaki seriat yonetimi ilahi oldugu icin sana ideal gelebilir. Ama su anda yeryuzunde seriatla yonetilen ulkelerdeki durumu goruyoruz. O yazdigim zorbaliklarin hepsi uygulanmakta. O ulkelerde uygulanan seriatin senin kafanda kurguladigin seriatla ayni olmadigini gosterir nitelikte.

Yazindan anladigim kadariyla hem "seriat gelse de birsey olmaz fazla birsey degismez" hem de "korkmayin ben ulkemin insanlarini taniyorum zaten gelmez" diyorsun. *

Birincisine karsilik yaziyorum:

Senin idealindeki seriatla bunu ulkede uygulayacaklarin kafasindakinden farkli olabilir. Bunu bana garanti edemezsin. Ozellikle gucunu Allah'tan [ veya baska ilah(lar)dan ] alan siyasi rejimler dinleri kendi islerine geldigi gibi yorumlayip yeryuzunde zulum ustune zulum yaptilar. Dolayisiyla bundan sonra kurulacaklarin da ayni zulmu yapmayacaklarinin hicbir garantisi yok.


Ikinci onermeni biraz acar misin ? Insanimizin hangi ozellikleri bize seriatin Turkiye'de olamayacagini gosterir ?
Yani Iran halkindan farki nedir Turkiye halkinin ?

adrio
24-09-2007, 18:45
şaka maka:) *sanki ülkemizde dünya da ve www.turandursun.com DA:) müslümanların sayısı artıyor sanırım..bence gidişat MÜTHİŞ BİR ŞERİAT SİSTEMİ...sonuçta oalcak gibi görünüyor allahın izniyle türbanda kalkacak. GİDİOZ GİDİOZ giderkende cennete götürmek istiyoz:)inş gideriz..

pante
25-09-2007, 02:23
Tepelemek deyince ordunun darbe ile şeriati önlemesi düşünülmesin sadece.
Ordudan önce cumhuriyeti ve temel ilkelerini koruma görevi halkındır, gençliğindir.
Atatürk de bu görevi gençliğe vermiştir. orduya değil. Gençlik öncü olacaktır, halkı da ateşleyecektir. Ordu da gençliğin, halkın yanında olacaktır.
Bursa nutku bunun içindir:

BURSA NUTKU

Türk genci, devrimlerin ve

cumhuriyetin sahibi ve koruyucusudur.

Bunların gerekliliğine, doğruluğuna

herkesten çok inanmıştır;

Cumhuriyeti ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları zayıf düşürecek

en küçük veya en büyük

bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu,

bu memleketin polisi vardır,

jandarması vardır, ordusu vardır,

adliyesi vardır demeyecektir.

Hemen müdahale edecektir.

Elle, taşla, sopa ve silahla,

nesi varsa onunla

kendi eserini koruyacaktır.

Polis gelecektir;

asıl suçluları bırakıp,

suçlu diye onu yakalayacaktır.

Genç,

"polis henüz devrimin ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, *fakat asla yalvarmayacaktır.

Mahkeme onu mahkûm edecektir.

Yine düşünecek;

"Demek adliyeyi de ıslah etmek,

rejime göre düzenlemek lâzım!.."

Onu hapse atacaklar.

Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; cumhurbaşkanına, başbakana, Meclis'e

telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını kayırılmasını istemeyecek. Diyecek ki,

"Ben fikir ve inançlarımın gereğini yaptım. Mücadelemde ve eylemlerimde haklıyım.

Eğer buraya haksız olarak gelmişsem,

bu haksızlığı meydana getiren

etki ve sebepleri düzeltmek de benim görevimdir!.."



İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!"



* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

* * *Bursa, 5 Şubat 1933

InVitatio
25-09-2007, 03:01
Ülkeyi ilk önce Ülkeyi Kurtarmak isteyenlerden Kurtarmak lazim

soro
25-09-2007, 06:02
bu pantenin yazdıkları türü söylemleri ergenekoncular felan şiar edinmiş galiba.dümdüz gidiyo adamlar,aynen yazıda dendiği gibi,kanun,polis,adalet,hukuk,demeden,kendi bildikleri doğrularda.biz gariban vatandaşa senin nereni kurtaralım diye sormadan,kendi uygun gördükleri yerlerimizi kurtaracaklar .beğenmediklerinde danıştayı bombalarlar,beğenmediklerinde başbakana suikast ederler,beğenmediklerinde silahlı eylem koyarlar,bomba patlatırlar.aynen sözkonusu yazıdan aldıkları ilham üzerine.
demokratik istemlermiş,özgürlüklermiş,insan haklarıymış,bunlar 21. yüzyılın unsurları olduğundan bizim ergenekoncular bilemez onları.

okinono
25-09-2007, 10:04
Yıl 60 Menderes ve arkadaşları asıldı. Celal Bayar salındı. - Asan Gençlik değil devletti- Halk seyretti.
Yıl 72 Deniz gezmiş asıldı * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *- Asan Gençlik değil devletti- Halk seyretti


Alıntı yapmak huyum değildir. Ama bu sözleri başka kim canına bedel söyleyebilir ki kolaycasına;

"...Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik. Bugüne kadar da bu * "...Öteden beri arz etmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa’yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa’yı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasa’nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. Anayasa’yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler...."

"...Yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum. Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum."[1]

"Kısaca; Amerikan emperyalizmi yurdumuzda var oldukça bu talan devam edecektir. Türkiye’nin kalkınması için tek ve zorunlu şart Amerika’nın yurttan atılmasıdır. Hem Amerika, hem kalkınma olmaz. Kalkınma toplumsal bir sorundur. Türkiye’de Amerika var oldukça, toplum kalkınamayacak, fakat büyük zenginler, komisyoncular ve uşaklar olacaktır. Amerika yurdumuzda var oldukça, kalkınma değil, tam tersine açlık ve sefalet var olacaktır."

...Fikir özgürlüğünü ve anayasayı paravan yapanlar önceleri Atatürkçü geçinirken,onun fikir ve şahsiyetinide küçük görmeye başladılar şeklinde ve sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı şeklinde bir cümle mevcuttu.Bunu kesin olarak reddediyorum, asla kabul etmiyorum.Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez,bu kasten tahrif edilmek isteniyor,gerçekler örtülmek isteniyor.Bu cümle art niyetle hazırlanmıştır.Bu memlekette Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz.


Ölmeden önce ailesine yazdığı mektup===

Baba, bu mektup elinize geçtiğinde ben aranızda olmayacağım. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum.Fakat bu durumu metanetle karşılamanızı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye'de yaşayan Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için gerekli talimatları avukatlarıma verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara'da 1969'da ölen arkadaşım Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul'a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan hiç pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğin olanca ateşi ile kucaklarım

Kaynak : wikipeida.com

Evet kim kimin ile hangi safta ve kim kimi ne için asıyor, kimin *eli kimin cebinde sevgili pante sence ? *Anlamaya Bursa nutku ile başlamak bence de çok doğru bir fikir.

Sevgiler.

okinono
25-09-2007, 10:18
Denizin Yer tanrılarına karşı yaptığı bu savunma yı da izninizle eklemek istiyorum.

Deniz’in Son Sözü

Toplumumuzun bir ferdi ve bir vatandaş olarak düşünmek zorundayız... Başlarımızı ellerimiz arasına alarak ciddi ciddi düşünelim ve kendimize şu soruyu soralım... “Türkiye neden kalkınamıyor?”

Bu sorunun cevabı, elli yıllık tarihimizin acı gerçeğidir. Türkiye’nin kalkınamamasına ve geri kalmasına sebep kimlerdir? Yarım asır önce Bağımsızlık Savaşı verdik ve emperyalist ülkeleri dize getirerek bağımsız bir ülke olduk. 1923 yılından sonra Türkiye’yi sömüren, sermayesini dışarıya aktaran bir devlet yoktu. 1923-1939 yılları arasında hiç bir yabancı devlete imtiyaz verilmedi ve üstelik Osmanlı devletinden kalma borçlar ve yabancı şirketlerin imtiyazları kaldırıldı. Tam başarılı olmamasına rağmen, hiç bir yabancı ülkeye imtiyaz verilmeden, tamamen iç kaynak ve imkânlarla yurdun kalkınması için çaba sarf edildi. Fakat 1939 yılından sonra Türkiye, tekrar emperyalist ülkelere avuç açmaya ve 1945’de ise kapılarını açmaya başladı. Ve nihayet 1945 yılından beri Türkiye Amerikan Dolarlarının cirit attığı bir pazar durumuna geldi. Şimdiye kadar olan savunmamızda Amerika’ya verilen imtiyazları, imzalanan ekonomik, askerî, siyasî ve kültürel antlaşmaları inceledik. Gördüğümüz gerçek şudur:

Bu imtiyaz ve antlaşmaları Amerika, silahlarla, atom bombalarıyla kabul ettirmedi. Hepsi belirli kişi ve zümreler tarafından masa başlarında imzalandı. Bu vatan, bunca madenler, Amerikalılara üs olan dağlar ve ulusumuzun onuru, bir avuç satılmış tarafından içki masalarında satıldı.

Bir gün bu satılmışları yargılama günü gelirse, ki gelecektir; suçlu sandalyesine suçun asıl sahibi bu kişiler ve sınıflar oturursa, şunu gözlerimizle görecek, kulaklarımızla işiteceğiz: Paraları ve kârları uğruna o kadar temkinli ve dikkatli, fakat yurt sevgisinden de o kadar yoksundurlar ki, vatanı bir tek viski kadehine dahi sattıkları olmuştur. Gün gelecek bunu göreceğiz.

Çağımızda, yani yirminci yüzyılda sermayenin vatanı yoktur. Sermayedarın vatanı ise parası nerede çok kâr getiriyorsa orasıdır. İşte bu yüzden yurdumuzu Amerika’ya peşkeş çeken bir avuç hainin kârı ve teminatı Amerikan Dolarlarına bağlı olduğu için onların asıl vatanı Amerika’dır. Avrupa’dır. Türkiye bunlar için tüyü yolunacak kuştan başka bir şey değildir. Bunu böyle kabul ettikleri ve bildikleri içindir ki, bir gün gelir bu halk başımıza bela olur, karşımıza çıkar düşüncesi ile sermayesini ve talanını dostu Amerika’yla garantiye almak için askeri ve siyasi antlaşmalar imzalamıştır. İşin esası ve mantığı budur. Silâhlı Kuvvetlerden başlayarak bütün kurumları ve fertleri büyük bir titizlikle Amerikanlaştırmaya çalışıyorlar. Ulusumuzun benliğini kaybetmesi ve uyanmaması için her türlü Amerikan ilacını vermekten geri kalmıyorlar. Fakat bütün bunlara rağmen, gene de bir gün ulusun direneceğini, ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin istedikleri gibi olamayacağını hesaplayarak gerekirse çıkarlarını korumak için son çare olarak Amerikan Ordusunu kullanmak için böyle bir durumda Amerika’nın müdahale edebileceği şekilde antlaşma imzalamışlardır.

Yurdumuz bu duruma nasıl geldi? Bu sınıf ve zümreler yurdumuzda tarih sahnesine nasıl çıktılar? Bu soruların cevabını birkaç cümleyle açıklamak faydalı olacaktır. Osmanlı Devleti zamanında iktidarı elde tutanlar bunlardı. Padişah ve saray bunların emrinde bir kukladan başka bir şey değildi. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra iktidardan düştüler - Kurtuluş Savaşı’nın korkusu ile ve 1939 yılına kadarki bağımsızlık politikası yüzünden pusuda beklediler. Atatürk’ün ölümüyle meydanı boş buldular ve faaliyete geçtiler. Amaçları ne yoldan olursa olsun iktidarı ele geçirmekti. 1950 yılına kadar iyice örgütlendiler. Buna rağmen iktidara gelecek güçte değillerdi. Gelseler bile uzun süre ellerinde tutamazlardı. O zaman tek yol kalıyordu. O da, dış devletlerden destek almak... Zaten o zamanın canavarı Amerika, gözünü dört açmış, dünyada sömürü alanı arıyordu. Amerika ülkemize girmeye hazırdı. Bir avuç satılmış ise, Amerika ile ortak olmayı ve Türkiye’yi öylece sömürmeyi en iyi yol görüyorlardı. Fırsatı kaçırmadılar, birleşerek 1950 yılında iktidara geldiler.

21 yıldır yurdumuzun ekonomisini ellerinde tutan ve buna yakın bir süredir iktidarda bulunan bu sınıf ve tabakaların gücü gün geçtikçe artmaktadır. Sayıları fazla olmamasına rağmen güçleri fazladır. Arkalarına aldıkları Amerika ile kendilerini rahat ve garantide hissetmektedirler.

Halkımızı bir sömürü çemberi içine almışlardır. Bildirimizde de açıkladığımız gibi bu hainler sürüsü; patronlar, ağalar, tefeci, bezirgan ve bunların emrindeki bir avuç uşaktır.

Amerika, yurdumuzda bunların varlığı ile ayakta durmaktadır. Bunların varlığına son vermeden Amerika’yı yurttan atmak mümkün değildir. Bunlar var oldukça Amerika da yurdumuzda var olacaktır. Bu yüzden Amerika, Türkiye’deki çıkarlarını teminat altında görmektedir. Bunların satılmışlığı sayesinde Türkiye’de, Amerika o kadar güçlüdür ki, istediği zaman iktidar değiştirir, hoşuna gitmeyen bir kişiyi görevinden atmak an meselesidir. Nitekim bunun örneklerini yaratmak an meselesidir. Nitekim bunun örnekleri yurdumuzda defalarca görülmüştür. Aynı durum Amerika’nın sömürdüğü bütün yoksul ülkeler için söz konusudur. Gazete ve radyolarda her gün okuyor ve dinliyoruz. Amerika, Türkiye gibi yarı sömürge ülkelerde sandalye devirir gibi iktidar devirmektedir.

Aşağıdaki sözler Amerikan tekellerinin ve onların emrindeki Amerikan ordusunun en üst rütbeli bir generalinin sözleridir. Amerika, yoksul ülkelerdeki orduları Amerikalılaştırdığından emindir. Pentagon’dan söylenmiştir ki, Pentagon, tekelleri ve Amerikan çıkarlarını silahla korumak için dünyaya ait planların ve oyunların çevrildiği yerdir. Bu sözler, sömürdüğü ülke ordularının, Amerikan orduları olduğunu iddia edercesine söylenmiş ve bu orduların Amerikan çıkarlarını korumak için görevli olduğunu belirtmek için sarf edilmiştir.

Amerikalı General Edward Szutos şöyle diyor: “İnşa ettiğimiz orduların, uluslar arası düzeyde hiç bir önemi yoktur... Her ülke kendi ordusu tarafından işgal edilmiştir.”
Bu sözler birer subay olan sizleri bizlerden çok düşündürmelidir. Ve mahkeme sonunda vereceğiniz karara karşı aynı Amerikalı general değil, fakat dünyanın ezilen halkları ve Türkiye halkı şu sözleri söylemelidir:

“Ankara’da Sıkıyönetim Yargıçları Var...”


Aksi halde sorumluluğu çok ağır bir kara leke, tarihimize silinmeyecek olan damgasını vuracaktır.

Amerika bu çıkar ve sömürüsünü sürdürmek için her türlü tedbire başvurur. Şayet emrindeki iktidar sömürünün devamını sağlayamıyorsa, ekonomik ve politik krizin eşiğindeyse, onu düşürür halkı kandırmak için yeni bir iktidar getirir. Gelen iktidar ülkeyi kalkındıracağını vaat ederek halkı bir müddet daha soymaya devam eder ve bir müddet sonra da yıpranır, iktidarı başkasına devretmeye mecbur kalır. Bu kandırma ve oyunlarla talan devam eder.

Kısaca; Amerikan emperyalizmi yurdumuzda var oldukça bu talan devam edecektir. Türkiye’nin kalkınması için tek ve zorunlu şart Amerika’nın yurttan atılmasıdır. Hem Amerika, hem kalkınma olmaz. Kalkınma toplumsal bir sorundur. Türkiye’de Amerika var oldukça, toplum kalkınamayacak, fakat büyük zenginler, komisyoncular ve uşaklar olacaktır. Amerika yurdumuzda var oldukça, kalkınma değil, tam tersine açlık ve sefalet var olacaktır.

Türkiye’nin kalkınması ve halkın kurtuluşu Amerikan emperyalizminin yurttan atılmasına bağlıdır. Bağımsızlığımızı kazanmadan kalkınmak mümkün değildir. Mümkündür diyenler ya bilmeden söylüyorlardır veya çıkarları gereği yalan söylüyorlardır.

İşte bunun içindir ki, önümüzdeki sorun Amerikan emperyalizmini kovmak için mücadeledir. Ve bu mücadeleyi başaracak tek kuvvet vardır o da; Amerikan ortağı, patron, ağa, tefeci ve bezirganlar dışında kalan ve ezilen tüm Türkiye Halkıdır.

Emperyalizm bunu çok iyi bildiği için ve başına birçok defalar belâ geldiği için, yoksul ülkelerdeki en ufak bir kıpırdanmadan nem kapar. Bir kuduz köpek ateşten nasıl kaçarsa, Amerika’da bağımsızlık için mücadele edenlerden öyle kaçar. Bunun için de ne pahasına olursa olsun bağımsızlık mücadelelerini daha zayıfken ezmek yok etmek ve esaret tahtını devam ettirmek ister.

Bizler Amerikan emperyalizmine karşı mücadeleyi ilk şart gördüğümüz, bu işin de mutlaka silâhla kazanılacağına inandığımız için silâha sarıldık ve mücadele ediyoruz. Tek amacımız budur, bunun için Nurhak Dağlarında mücadeleye başladık. Yoksa, sayın savcının dediği gibi Anayasa’yı ortadan kaldırmak için değil... Bu arada sırası gelmişken, iddia makamındaki kişiye birkaç sözümüz var:

Sayın Savcı,

1. Amerikan emperyalizmi gayrı millîdir.

2. Ona ortaklık edenler ulusumuza ihanet etmişlerdir.

3. Emperyalizme karşı mücadele suç değildir, silâhlı mücadele ise anayasa’yı ihlâl değildir.

4. Gayri millî olan emperyalizm ve ortaklarının sömürüsü, anayasaya aykırıdır.

Buna göre iki şey var:

1. Eğer belli bir hata sonucu, iddianame ve mütalaayı hazırladınızsa, dikkatli olunuz; idamını istediğiniz kişiler kasaplık koyun değildir ve siz savcısınız...

2. Yok eğer yaptığınızın bilincinde iseniz: yolunuz açık olsun.

(THKO Davası Savunma, Sonuç Bölümü)

.............

Hiç merak etmeyin bu kadar peçenin olduğu bir yerde şeriat falan olmaz, olamaz.

Ne diyor Ali Haydar Baş; "Türk milleti ayağa kalkkkkkk *:) ,, *Deniz ne demişti peki Haydar'dan farklı olarak da, asıldı sizce ?

Bir reklam vardı sonu şöyle bitiyordu, "Farkı fiyatı"



Sevgiler.

okinono
25-09-2007, 10:39
Bir kaç cümle de ben edeyim.

Nasıl ki eskiden kominizm öcüsü ile Deniz'leri astılar. Bu günde din öcüsü ile halkı toptan eşarp ile asıyorlar.

Ne demişti Deniz gezmiş;

Yurdumuz bu duruma nasıl geldi? Bu sınıf ve zümreler yurdumuzda tarih sahnesine nasıl çıktılar? Bu soruların cevabını birkaç cümleyle açıklamak faydalı olacaktır. Osmanlı Devleti zamanında iktidarı elde tutanlar bunlardı. Padişah ve saray bunların emrinde bir kukladan başka bir şey değildi. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra iktidardan düştüler - Kurtuluş Savaşı’nın korkusu ile ve 1939 yılına kadarki bağımsızlık politikası yüzünden pusuda beklediler. Atatürk’ün ölümüyle meydanı boş buldular ve faaliyete geçtiler. Amaçları ne yoldan olursa olsun iktidarı ele geçirmekti. 1950 yılına kadar iyice örgütlendiler. Buna rağmen iktidara gelecek güçte değillerdi. Gelseler bile uzun süre ellerinde tutamazlardı. O zaman tek yol kalıyordu. O da, dış devletlerden destek almak... Zaten o zamanın canavarı Amerika, gözünü dört açmış, dünyada sömürü alanı arıyordu. Amerika ülkemize girmeye hazırdı. Bir avuç satılmış ise, Amerika ile ortak olmayı ve Türkiye’yi öylece sömürmeyi en iyi yol görüyorlardı. Fırsatı kaçırmadılar, birleşerek 1950 yılında iktidara geldiler.

Yıl 2007 iktidarlarının bu yıl 57.yılını kutluyorlar....

pante
14-02-2008, 23:35
bu pantenin yazdıkları türü söylemleri ergenekoncular felan şiar edinmiş galiba.dümdüz gidiyo adamlar,aynen yazıda dendiği gibi,kanun,polis,adalet,hukuk,demeden,kendi bildikleri doğrularda.biz gariban vatandaşa senin nereni kurtaralım diye sormadan,kendi uygun gördükleri yerlerimizi kurtaracaklar .beğenmediklerinde danıştayı bombalarlar,beğenmediklerinde başbakana suikast ederler,beğenmediklerinde silahlı eylem koyarlar,bomba patlatırlar.aynen sözkonusu yazıdan aldıkları ilham üzerine.
demokratik istemlermiş,özgürlüklermiş,insan haklarıymış,bunlar 21. yüzyılın unsurları olduğundan bizim ergenekoncular bilemez onları.

Ergenekoncular şeriat düzeni ister mi Soro?

http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=338835

pante
22-03-2008, 22:36
Ergenekoncular şeriat düzeni ister mi Soro?


İlhan Selçuk'u Vatan Emniyet Müdürlüğü İrtica masasında sorguluyorlarmış.
Ergenekon, İlhan Selçuk ve irtica. *8O
Şeriat ve İlhan Selçuk. * :roll:

Sanki intikam alıyorlar.
"Sen misin gericiliğe, yobazlığa, şeriate karşı savaş açan, al sana irtica masası" der gibi.

Henüz tepelenecek şekilde adım atmadıkları, kırmızı çizgileri aşmadıkları düşünülüyor.
Çizgiyi aşanın tepeleneceği muhakkaktır. Bu adım iktidardan gelecek olursa tepelemeye gerek kalacağını da sanmıyorum. AKP içinde 70 ila 90 arasında kati surette şeriate karşı milletvekili var.
Bunlar böyle bir adımda partiden toplu istifaya gittiklerinde geri adım atmak zorunda kalacaklardır. Çünkü 340 milletvekilinden 276'nın altına düşecekler ve bir gensoruda güvenoyu alamayacak durumda kalacaklar. Herhalde bunun da hesabı içindedirler.
O nedenle ağır ağır ilerleyecekler. İki adım ileri bir adım geri şeklinde. Bu şekilde de ne kadar sürdürebilirler, bu gücü ne kadar koruyabilirler bilinmez.


Bunların içindeki 80-90 milletvekilinden de ümidim kalmadı.
Hele ki Ertuğrul Günay gibi bir isim o yalakalık olarak nitelenen sözleri sarfettikten sonra.
" Bu kapatma davası Ergenekon operasyonuna karşı yapılmıştır" demişti.

Demek ki bu gözaltılar da kapatma davasına karşı misilleme olarak yapıldı.
RTE'nin gözlerinden kin ve intikam akıyor.
Kendisini geleceğin İslam aleminin *halifesi olarak görüyorlar.
O da bu hayalle giydiği kefenden bahsediyor.
Bizim liboş takımı da AB hayali ile bunlardan medet umuyor.
Yahu bu mürteci takımının en büyük özelliği batı düşmanlığıdır.
Batı alemine karşı İslam alemini oluşturmaktır.
Açın gözlerinizi!

evrensel-insan
23-03-2008, 00:33
Saygideger arkadaslar;

Amerikan idealizminin TC'ne layik gordugu laiklik bitirilirse ve federe cumhuriyetlerden biri ilimli islam olursa ve hicbir zaman ust yapinin ve tarihteki toplumlari hareketlendiren eylemlerin halka yansiyamayan yuzu devam ederse,amerikan idealizminin emrindeki cikarci iktidar icin,TC'ne ne olmus farketmez.

Bu tip iktidarlar verilen emirleri kendi cikarlari dogrultusunda uygularlar.Ayni son osmanli padisahi gibi"benim malima mulkume dokunmayinda ulkeyi ne yaparsaniz,yapin" derler.

Tarihte yasadigimiz bu aci gercekler bizlere bir tecrube ve dusunce kazandirmadiysa yapacak birsey yok.Biz yine herzaman oldugu gibi,sikayet,hayiflanma,elestiri v.s. yapar dururuz.Nasil olsa alistik."Eskisi gibi"gelen agamiz,giden pasamiz,vardir bir bildikleri,benim aklim hukumet isine ermez,sen onlardan daha mi iyi bileceksin v.s."ile kendimizi avuturuz.

Birileri bir yerde"eski tas eski hamam"atasozundeki hem tasi-delinmis kevgir gibi olmus artik su almiyor-hem hamami-bina coktu cokecek,duvarlari catlamis,ici kuf kokuyor,bir daha ki depreme dayanamaz-yenilemek gerekiyor.

Saygilarimla;
evrensel-insan

mutluluk35
27-03-2008, 14:36
1954 *yılında DP *iktidarı *köy *enstitülerini *kapattığını *açıkladı.Halbuki köy enstitüleri *toplumun *eğitim sistemi *içerisindeki *en *iyi *örgütlenme *modeliydi.Üretim *içinde *eğitim *ilkesiyle hareket *eden *bu *kuruluşlar *BMde *UNESCO tarafından dünyaya *örnek model *olarak *gösterilmekteydi.
Ayrıca *bu *kuruluşlar *çağdaşlaşma hedefindeki *Türkiye *halkının *demokrasi *rejimini *benimsemesi *ve *Atatürk *devrimlerinin *devam ettiricisi *olması açısından büyük *öneme *sahipti.60 lardan sonra *yeni *anayasanın *göreli *sosyal *haklarıyla *özellikle *üniversite *gençliğinde hareketlilik görüldü.Ama *iktidarların *müdahalesi *gecikmedi,solun *karşısına *acilen *ırkçı ve *dinci akımlar *çıkartıldı.16 Mart *1969 da *Taksimde kanlı *pazar *olayı *yaşandı.Toplu *namazdan çıkan *komünizmle *mücadele *derneklerinin *militanları,6. Filoyu *protesto *eden *gençleri *bıçakladı.1 Mayıs *1977 de yine *Taksimde *izinli *gösteri *yapanlara *uluslararası *otellerin *çatısından ateş *açıldı.1978 *de Kahramanmaraşta *105 *alevi *öldürüldü.1979 da *da *Çorumda *26 *kişi..Derken *12 *Eylül *darbesi *gerçekleşti *ve *Atatürkçülük *kisvesi *altında *136.maddeyle *diyanet *işleri *başkanlığı,24. maddeyle *zorunlu *din dersi *anayasaya *yerleştirildi.Askeri *yönetim *sadece *iki *yılda *23 *yeni *ilahiyat *fakültesi *açtı.Bununla *da *yetinmedi,bir bakanlar *kurulu kararnamesiyle yurt *dışındaki *imamların *maaşlarını *Suudi *Arabistanlı rabıta-ül *İslam *örgütüne *ödetti.(Bu örgütün *kuruluş *amacı şeri *rejim *ihraç etmektir).Bundan *sonraki *aşama *Anap *ın *iktidar *olması *ve *günümüze *kadar *gelen,küreselleşme *ve özelleştirme *adı *altında *kamu *mallarının ve ülke *topraklarının *satılması süreci.Tabi *ki *İslami *banka *ve *şirketlerin,devlet *eliyle *ayrıcalıklı *teşvik * ve *kredilerle *büyültülüp,şeriatçı *ideolojiye *finansal *kaynak *oluşturulduğunu *unutmamak *gerekir.Böylece *Batıdaki *‘opus dei’ nin *Türkiyedeki * versiyonu *işlemeye *başlamıştı.Bu örgüt *Avrupada *bir *Katolik örgütlenmesidir.Yükseköğretim *kurumları ve yurtları açarak *eğitim sektöründeki *denetimini *kurumsallaştırmış, iletişimden sanayi ve teknolojiye, kamu yönetimine kadar her alanda, ‘’iyi yetişmiş’’ kadroları devlet *içine nüfuz *ettirmeyi *başarmıştır.Devlet içinde *kadrolaşıp *etkinliğini artıran bu *yapılanmanın *ülkemizdeki *versiyonu *Fetullah *Gülendir. Ancak bir toplumun düşünce ve değer yapısını baştan sona yeniden düzenlemek için Fethullah Gülen vaizliğindeki Türk/İslam sentezi eğitimine, bilimsel bir taban kazandırmak gerekiyordu.Böylece *oyuna yeni bir oyuncu daha *katılıyor,Harun Yahya..Artık *BOPun *alt projesi olan,Türkiyeye * şeriat *rejimi enjekte etme planı *yavaş *yavaş *harekete geçmişti.Ticaret *ve *tarikat *ilişkisi *ile güçlendirilen *kadrolaşma *projesi *siyasi amacına ulaştı.Tayyip Erdoğan tek başına iktidar oldu.Çünkü *artık *ABDnin *ortadoğuyu *yeniden *şekillendirmesi *için *Türkiyenin *model ülke *olması gerekiyor.ABD *komünizmle mücadelesinde kulandığı *radikal *örgütleri *temizlemeye çalışırken,Türkiye de *PKK ya karşı Hizbullahı *besleyip *büyütmesinin sonuçlarıyla yüzleşiyor.Maalesef *bu *ülke *halkına *Mustafa Kemal in *laikliği *bir-iki *beden büyük *gelmiştir.Bu *kadar *çöl *devletinin ortasında ,aklı ve *bilimi ön planda tutmayı *kendine *hedef *edinmiş *bir rejime sahip olması *ve onu kazanılmış *bir hak *olarak görmesi için,bu *halkın belki de daha uzun yıllar şeriat mahkemelerinde yargılanmaları *gerekir.

28-03-2008, 14:32
Sayın mutluluk35,

İnsanlarımızın kendilerini bir sığınak olarak dine yöneltmelerine neden olan toplumsal sorunlar hallolmadan dinciliğe yönelişin azaltılabileceğini sanmıyorum. Fırsat eşitsizliği, yoksulluk, kişilerin kendilerini ifade edebileceği kurum ve kuruluşların demokrasi dışına atılması, sistemde insan haklarına saygının oturtulmaması nedeniyle kişilerin kendilerini genel bir tehlikede hissetmesi, iyi bir yaşam standardı varsa bile bunun "diğerleri" tarafından açık veya kapalı tehdidi, bağlanabileceği ve uğruna mücadele edebileceği sağlam felsefe ve ideolojiler görememesi gibi etkenlerden dolayı kişiler dine yönelmektedir diye düşünüyorum.

Özetle, kişiler kendilerini çaresiz hissettiklerinde veya dünyaya bağlanabilecek değerler sistemi algılayamadıklarında genellikle çıkış yolu olarak dine sığınırlar. Çünkü dinler en azından öteki dünya için umut verir, mutluluk vaad eder.

O halde devletin, iktidarların, çeşitli STK ların görevi kişileri bu çaresizlik duygusundan kurtarmak olmalı: Kişiler inanç ve siyasi görüşleri her ne olursa olsun devlet tarafından aynı hukuğa tabi tutulursa, insan olarak haklarına saygı gösterilirse, kendilerini ifade edebileceği demokrasi ve özgürlükleri bulursa, yoksulluğun kader olmadığını ve bunun *toplumsal mücadeleyle ve reformlarla düzelebileceğini görürse, hastalandığında parasızlıktan ölüme terkedilip hayatının sadece allahın takdirine kaldığını hissetmezse dine yönelim yok olmasa bile önemli derecede azalacaktır.

Kişilerin kendilerini bağlayabilecekleri din dışındaki felsefe ve ideolojileri sunmakla da ilerleme kaydedebiliriz. 1980 lere kadar insanlar din dışında bağlanabileceği değerler sistemi aradığında genellikle Marksizmi seçiyordu (en azından entelektüel değer arayanlar). Marksizmin en azından o dönemdeki formatlarının başarısızlığa uğradığı bir gerçek. Bu başarızlığın getirdiği boşlukta kişiler bağlanabilecek değerler sistemi olarak en başta dinleri farketti ve ona yöneldi.

Günümüzde kanımca bağlanabilecek değerler sistemi çoğulcu demokrasi ve insan haklarına saygıyı temel ilke edinmiş laik bir hukuk devletidir, eşitlik ve özgürlükçülüktür. Ancak bu ilkelerin hayata geçirilmesi İslamcılığın yükselişine engel olabilir düşüncesindeyim yoksa türbana karşı savaşmak veya parti kapatmak değil.

mutluluk35
28-03-2008, 18:34
Sayın *Cem
Elbette *ki *demokrasi * her türlü *fikrin serbestçe *tartışıldığı ve *temsil edilebildiği bir ortamda *anlamını bulur.Demokrasinin *temel *felsefesi,bütün *grupların *sahip olduğu *değerlerin *kabul *edilmesi * ve *böylece *her birinin *optimum *düzeyde *tatmin olmasıdır.Buna *sadece *İslamcılar,Marksistler değil ,homoseksüellerden *feministlere,budistlerden *ateistlere kadar *akla *gelebilecek *her türlü *grup dahildir.
Kendi *karşıtına *söz hakkı *tanımayan *zihniyet demokrat *değil,faşist *zihniyettir.Öyleyse *her *ideoloji *gibi *İslamcı *ideolojide *serbest *olmalıdır,ama demokrasinin *kurallarına göre *hareket etmek *şartıyla…Herhangi *bir grup sistemin *olanaklarını,sistemin özüne aykırı olacak *ve onu aşacak şekilde *kullanıyorsa,bu *çoğulcu *demokrasiye *ihanettir.Çünkü *rejim artık *çoğunluk diktatörlüğüdür.Askeri *müdahaleler *ve *parti kapatmalar bu *ülkede *her zaman geri *tepmiştir.Ancak *bu *ikisini birbirinden *ayırt etmemiz *gerekir.DTPnin *anayasa mahkemesindeki *kapatma *davası *sürerken sessiz kalan *AKP,sözkonusu * kendisi olunca,parti *kapatmayı zorlaştıracak bir anayasa değişikliği yapmayı *düşünmektedir.Bugüne *kadar antidemokratik *bulmadığını *bugün *öyle görmektedir.Parti *kapatma *meselesi açılmışken,hukuka *da biraz *ilgim olduğu için yazmak istedim.
Anayasanın *138.maddesi * 3. Fıkrası şöyledir_“Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz. Görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.”Yasal düzenlemeler de *görüşme yapmak *suretiyle *gerçekleştirilir.Anayasa hukuku *hocamız,bunun istisnasını , yapılacak *genel yasal düzenlemeler olarak *belirtmişti *zamanında.(yani tek *bir dava ile ilgili olmayan,genel kamu yararı için yapılan düzenlemeler).Nedense *böyle bir iddia *ortaya bile atılmadı….
Kişilerin kendilerini *ifade *edebileceği kurumların olmaması ya da bilinmemesi *konusunda haklısınız.Batı *özgürlük fikrinin yansıması olan Tanrıyı yeryüzüne indirip,meclislerine *yerleştirdi.Adına *da liberalizm dedi.Ama *ülkemizde *demokrasi *içselleştirilemediği için,din gibi rasyonel olmayan *arayışlar hala *büyük ölçüde kabul görüyor .Saygılar

28-03-2008, 20:05
DTPnin *anayasa mahkemesindeki *kapatma *davası *sürerken sessiz kalan *AKP,sözkonusu * kendisi olunca,parti *kapatmayı zorlaştıracak bir anayasa değişikliği yapmayı *düşünmektedir.

Bence de öyle ama AKP lilere bunu söylediğimde "Onların durumu çok farklı, biz vatana mı ihanet ettik, teröristleri mi kolladık" diyorlar. Az evvel bir mesele nedeniyle Belediye Başakanı'nın odasındaydım. AKP'li bir başkan. O da benzeri şeyler söyledi.

Bence de parti kapatmanın gerektiği durumlar vardır ama tüm kusurlarına rağmen AKP o sınıra varmamıştı diye düşünüyorum. 6 yıllık iktidarlarına baktığımda en ciddi hareketleri üniversitelerde türban kararı idi. Bunda da MHP desteğini almışlardı. Bunda bile tek başına karar vermediler. Başka ne yaptılar diye düşündüğümde ciddi düzeye ulaşmış hamleler göremiyorum. Sorun kadrolaşma ise her iktidara gelen kadrolaşıyor bu tek başına tehdit kriteri olamaz. Önemli olan o kadrolaşmanın fiiili sonucudur. Başka düşünüyorum "100 önerilen kitap"taki bazı cümleler var. Tamam yanlıştır, sertçe de eleştirilir ama bunlar hukuk darbesinin gerekçesi olamaz. Gelelim birkaç cinayete. Daha önceki hükümetler döneminde çok daha ciddi cinayetler, katliamlar oldu mesela DYP döneminde Sivas katliamı gibi. Darbe mi yaptılar?

Toplumumuzda dindarlaşma ile dinci baskıcı gericilik birebir oranda yükselmiyor. Bu konuda ilk tahlili Taha Akyol'dan okumuştum. Uzun uzun düşündüm ve kendimce tarttım bu iddiayı. Önceleri kabul etmiyordum bunu ama uzun zamandan *beri savunduğum bir görüş oldu. Gerek bireysel çevremle ilgili gözlemim gerekse de ülke geneliyle ilgili okuduklarım sonucunda bu yorumda karar kıldım. Örnek vermem gerekirse uzun yıllardır ben hariç herkesin Cuma namazına gittiği bir işhanında çalışıyorum ama kimse bunca yıldır bana "Neden Cuma'ya gitmiyorsun?" veya "hadi gidelim" gibi birşey söylemediği gibi bu yönde imada bile bulunmadı. Benzer şekilde kadınların %90 ının türban takdığı bir ortamda yıllardır çalışan eşime yönelik hiç bir baskı yok. Sadece kişisel çevrem değil ülke genelinde de istisnalar hariç genel bir baskı veya baskı bile demeyelim ikna turları veya başka bir deyim kullanın işte bu yok. Varsa da seyrek görünüyor.

Bu tahlil toplumumuzda dindarlaşmanın *arttığı ama gericileşmede o kadar belirgin bir artış olmadığı yönünde kısmen rahatlatıcı bir etki yapıyor bende. Ama doğruluğunu da her an ve tekrar tekrar test etmeye çalışıyorum. Bu tahlili yapıp kendimi koyuvermiş değilim.

İşte bu tahlil nedeniyle AKP nin kapatılmasını gerektirecek düzeyde sınırı aştığını düşünmüyorum. Tabi gene takiyye yapıyorlar niyetlerini asıl sonradan gösterecekler diyenler olacak ama suç işlenmeden bir kişiye veya kuruma ceza kesilemez ilkesine bağlı kalmaya çalışıyorum. İleride olabileceklerin varsayımına dayanarak hükümler vermeyi her ne kadar bir risk içerse de kabul etmek istemiyorum.

aydoe
28-03-2008, 20:17
Çoğunluk olmak, haklı olmak değildir
hGalileo, “Dünya dönüyor!” dediğinde azınlık bile değil, yalnızdı. Çoğunluktan fazlasını, herkesi buldu karşısında.
Ama Galileo’nun mumyalanmış işaret parmağı, yanılan çoğunluğa doğru yönü gösterdiği anlaşıldığından bu yana, Floransa Bilim Tarihi Akademisi’nde, gökbilim aletlerinin yanında “aziz kalıtı” gibi sergilenir hâlâ.
Ne ilginçtir ki, Galileo’nun cesedinden sadece yıldızları gösteren işaret parmağı alınmamıştır “kutsal emanet” olarak. Mumyalanmış omurgası, Podova’daki Bo Üniversitesi’nin hazinesidir.
http://www.irtica.org/
İslam şeriattır.
Ilımlısı mılımlısı yoktur.
İslamda demokrasi hiç olmaz.
İslam hakim olursa benim ve benim gibilere yaşam hakkı tanımaz.
Akıllı olun ilk asacaklarıda Cem olur.
Sevgiler

metalheart
28-03-2008, 20:37
acaba din hakkındaki görüşlerinizi *yada td sitesinin kurucusu yöneticisi olduğunuzu söylediniz mi akp li belediye başkanına ??

işte demokrasi budur ...

qw19
28-03-2008, 22:23
Sayın Cem; metal çok iyi bir noktaya değinmiş, dikkat ederseniz dinciler sıkıştılarmı hadi toplum içinde ateist olduğunuzu ilan edin derler. Bu açık bir tehdittir aslında açıklayında görün demektir.

*Bu yazdıklarınızı size yakıştıramıyorum, yada hakkınızda fazlasıyla yanıldım, çok da önemli değil benim yanılmış olmam, ama siz ne kadar yanıldığınızın farkındamısınız. İnsanlara mücadelenin gereksizliği noktasında öğütler vermiyormusunuz. Aydoe çok güzel saptamış İslam şeriattır. Daha nasıl ve hangi gericilik sizi ikna etmeli. İran'a dönüştüğümüz zaman mı, ikna olacaksınız. Yok öyle değilse, bilmediğimiz bir İslam varsa, buyrun anlatın.

Selamlar.

28-03-2008, 22:33
Çoğunluk olmak, haklı olmak değildi

Aydoe ben mi bulamadım acaba, çoğunluğun haklı olduğu şeklinde bir ifadem var mı yukarıdaki yazılarımda?

Galileo, “Dünya dönüyor!” dediğinde azınlık bile değil, yalnızdı. Çoğunluktan fazlasını, herkesi buldu karşısında.


Galileo örneği, bir görüşün ne kadar azınlıkta kalırsa kalsın kendisini serbestçe ifade edebilmesi gerektiğinin çok çarpıcı bir örneğidir. Bu sonuçtan yola çıkarak da demeliyiz ki: Orhan Pamuk, Hrant Dink gibi Ermeni soykırımı olduğunu iddia edenleri afaroz etmemeliyiz. Kürt özgürlük mücadelesini savunan azınlıkları hapishanalerde çürütmemeliyiz. Belki bir gün tarih onları da haklı çıkarabilir.

acaba din hakkındaki görüşlerinizi *yada td sitesinin kurucusu yöneticisi olduğunuzu söylediniz mi akp li belediye başkanına ??

Laikliği savunduğumu biliyor. AKP li olmadığımı da açıkça söyledim. Eşimin başı açık olduğunu da biliyor. Dolaylı yoldan ifadelerim oluyor ama tabiki doğrudan doğruya değil. Bu bir evrimsel süreç. Bu süreçte taşlar doğru oynanırsa İslamcılar pençe tırnakları kesilmiş aslana dönüştürülebilir. Bu gün pek çok İslamcı kabul etmese de çağdaş dünyanın pek çok değerini kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu ayrı bir konu ve başka bir başlıkta sırf bunu uzun uzun tartışabiliriz.

Şimdi sorma sırası bende:

-1930 lu yıllarda bir komünist olsaydınız Atatürk'ün karşısında siyasi görüşünüzü söyleyebilir miydiniz?
-1930 lu yıllarda Kürtlerin haklarını savunan biri olsaydınız bunu TBMM de veya Atatürk'ün karşısında belirtebilir miydiniz?

aydoe
28-03-2008, 23:04
''Galileo örneği, bir görüşün ne kadar azınlıkta kalırsa kalsın kendisini serbestçe ifade edebilmesi gerektiğinin çok çarpıcı bir örneğidir. Bu sonuçtan yola çıkarak da demeliyiz ki: Orhan Pamuk, Hrant Dink gibi Ermeni soykırımı olduğunu iddia edenleri afaroz etmemeliyiz. Kürt özgürlük mücadelesini savunan azınlıkları hapishanalerde çürütmemeliyiz. Belki bir gün tarih onları da haklı çıkarabilir. '' *Cem

Sayın Cem,
Her zaman başlıkla ilgili yazın diyen sizsiniz.Başlık 'şeriata sürüklenen Türkiye' hiç bir yazıda Ermeni'lerden veya Kürt'lerden *konu yokken sizin dincileri savunup,onlar şeriatçı değil demeniz
Ve ardından da Ermeni ve Kürt lerden bahsetmeniz ?
Dervişin fikri neyse zikri odur,normal görüyorum
Şeriata yol ver
Ermeni soykırımını kabul et
Kürt'lere özgürlük ver
Olur ağam başka ne istersiniz?

1930 ları geçtik geldik bu güne
Bugün komünist parti kurulabilmektedir.
Kürtler parlementoda temsil edilmektedir.
Yetmiyor değilmi,
Tabi yetmez
Sevr uygulanmalı
Ali Kemaller ,Kürt Saidler bunu ister
Mandacılar,işbirlikçiler bunu ister
Bizse ya İstiklal ya Ölüm noktasında hala duruyoruz.
Yurtsever Devrimciler var olduğu müddetçe Sevr'e geçit yok.

29-03-2008, 10:10
Sevgili Aydoe,

Galileo örneği verip bir sonuca çıkmaya çalışmıştın bir önceki yazında. Ben de gene galileo'dan yola çıkarak bir başka sonuca varmaya çalıştım. Mesele budur yokda Ermeni ve Kürt meselesine değinmek bu konuda sadece konunun nesnesidir.

Aydinlik70
06-04-2008, 13:46
Türkiyede olsun dista olsun, islamci gecinen Kadinlari anlamak cok zor.
Seriat gelse onlar mahvolur, sanki bunun bilincinde degiller gibi.

Averroes
08-04-2008, 18:21
Sayın Cem,

Yazılarınızdan sizin son derece sağduyulu ve "demokrat" bir insan olduğunuz sonucuna varabiliyorum. "Ya sev ya terket"çi faşizan eğilimler ister müslüman ister ateist olsun "her demokrat" tarafından reddedilmeli diye düşünüyorum. Ve size, Türkiye'de yaşıyan insanları yüzlerce ortak noktayı görmezden gelebilip, müslüman-ateist gibi keskin çizgilerle ayrıştırıcı zihniyete gösterdiğiniz demokrat tutumunuzdan dolayı teşekkür etmek istiyorum.

Bir çift sözümde Aydoe'ye...

Sıraladığın sloganik ve duygusal cümleler arasında belki de en can alıcı olan şuydu:

"İslam şeriattır.
Ilımlısı mılımlısı yoktur.
İslamda demokrasi hiç olmaz.
İslam hakim olursa benim ve benim gibilere yaşam hakkı tanımaz.
Akıllı olun ilk asacaklarıda Cem olur."


Benim sorum: Kaç defa şeriatla yönetilen bir ülkede yaşadında, kaç defa asılma tehdidi yaşadın? Bunu tecrübe edememişken, bu ne rahatlık be arkadaşım, falcıların söylediğine benzer kehanetlerde bulunuyorsun? Ben bir müslüman olarak Cumhuriyet rejimiyle bir problemim yok. Müslümanların ezici bir çoğunluğu da böyle düşünüyor. Ama bu ne öfke be Aydoe! Bu nasıl karşı görüşe saygı! Bu nasıl demokratlık! Adamlar bizi asacaklar diye suçluyorsun, sonra da "görsen asacak gibi" yazı yazıyorsun. Bu ne yaman çelişki! Galiba çok Cumhuriyet okumaktan kaynaklanıyor. Tabi ya, "bireyin tek taraflı yoğun endoktrinasyona mazur kalması" durumu...


Saygılar

thunderpoint
08-04-2008, 18:44
Schopen, şuraya bir göz atsana...

"Umarım bizim hatalarımızdan birileri ders çıkartır!"
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=05.12.2007&Newsid=150259&Categoryid=4&wid=136

thunderpoint
08-04-2008, 18:46
Sonra da şuraya tabii...

http://www.turandursun.com/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=8121

aydoe
08-04-2008, 19:14
Kâfirler şunu iyi bilmeli ki:

İslâmın Peygamberi’ni ve kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.

Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.

Gün, Allah (C.C.)’ın vahyi Kur’an-ı Kerim’e, Allah’ın meleklerine, Allah’ın Resûlü Hz. Muhammed (S.A.V.)’e, O’nun ailesine ve ashabına yöneltilen çirkin küfürlerin hesabının sorulması günüdür.

‘İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. Kâfirler de tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır.’ (Nisa:76)

Galip gelecek olanlar, şüphesiz ki Allah taraftarı olanlardır. "

http://www.turandursun.com/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=71

http://www.turandursun.com/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=91

Evet İslam şeriattır.
Şeriatın yasaları vardır,öyle ben müslümanım ama şeriatçı değilim *diyen müslüman islamı bilmiyordur.
Kendi yarattığı kafasına göre yorumladığı bir dini yaşamaya çalışıyordur.
Dünya üzerinde şeriatla yönetilen ülkelerde yaşananlar ortadadır.

Sayın Şopen ben her türlü yayını okumaktayım en sevdiğim yazarlardan biri Abdurrahman Dilipaktır senin de onu okumanı isterim.İslamı sulandırmaz şeratı savunur.
Yeni şafak,vakit ,Anadoluda vakit ve zaman gazetelerini de okurum,özgür gündemi ,evrenseli de okurum.
Ben saf müslümana veya her hangi bir inanıra karşı değilim,ama siyasal islama *karşıyım.
Siyasal islam ülke yönetimine hakim olduğunda başımızda olacak olanlar maalesef ki bu hareketin en radikal olanları olacaktır.Humanist dindarlar değil.

Turdur
03-11-2018, 01:02
Türkiye'de şeriat rejimi mümkün değil. Bunun imkanı yok. Kim neden şeriat rejimi getirecek, bu safsata tamamen sol kesimin ve Chp'nin tabanına ilettiği bir propagandadan ibaret. Gelecek olsaydı 80'lerde denerlerdi ve yinede başaramazlardı.