PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Devrimden Sonra


KızıL
09-05-2011, 12:38
Devrimden Sonra Sinemalarda

http://img859.imageshack.us/img859/2585/397603144994.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/859/397603144994.jpg/)



Yönetmen: Mustafa Kenan Aybasti
Oyuncular: Ali Çatalbas,Ali Uyandiran,Aytaç Arman,Suna Selen,Levent Ülgen,Mert Fırat,Şerif Sezer

Senaryo: Mustafa Kenan Aybastı
Yapımcı: Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
Yapım: Dünya Yayımcılık - Türkiye (2011)
Dağıtımcı: Tiglon Film

http://www.devrimdensonra.com/


Gösterim Tarihi: 6 Mayıs 2011 Türkiye'de sosyalist devrim olmuştur. Fabrikalar kamulaştırılır; herkes oturduğu evin sahibi olur; sağlık, eğitim, ulaşım hizmetleri ücretsiz hale gelir. Ülkede yaşanan politik ve sosyal değişimler sıradan vatandaşın hayatına şaşkınlık, sevinç hatta kimi zaman korku ile yansır.

http://www.sinemalar.com/film/146480/Devrimden-Sonra/

:grouphug:

westergaard
09-05-2011, 17:30
filmde toplama kamplarını ve içerde "eğitilen" insanları da gösteriyor mu?

pos bıyıklı diktatör rolünde kim var?

gizli polis şefi rolünde?

filmde özel tv lerin kapandığını devlet televizyonundan komunist marşlar ve 5 yıllık planların süper gittiğine dair yalanlar dışında birşey anlatılmadığını, dünya ile irtibatın kesildiğini, ülke dışına çıkmanın yasaklandığını vs de görebiliyor muyuz?

marcos
09-05-2011, 19:44
filmde toplama kamplarını ve içerde "eğitilen" insanları da gösteriyor mu?

pos bıyıklı (apoletli) diktatör rolünde kim var?

gizli polis şefi rolünde?

filmde özel tv lerin kapandığını (tek Tv. kanalına el konulduğunu) devlet televizyonundan komunist (milli) marşlar ve 5 yıllık planların süper gittiğine dair yalanlar dışında birşey anlatılmadığını, dünya ile irtibatın kesildiğini, ülke dışına çıkmanın yasaklandığını vs de görebiliyor muyuz?


Bu film çocukluğumda gösterime girdiydi.Ülkenin kapitalistleştirilmesini anlatıyordu.

westergaard
09-05-2011, 20:47
Bu film çocukluğumda gösterime girdiydi.Ülkenin kapitalistleştirilmesini anlatıyordu.

o dediğin filmi çekenler de kendi çocukluklarında rusya'da gösterimde olan filmden korktukları için böyle birşey yapmış olmasınlar?

hani biliyon pos bıyıklı apoletli diktatörün arketipi vardır bir tane:

http://cdn.counter-currents.com/wp-content/uploads/2011/04/stalin_victory.jpg

bu adamın türk hayranları da o dönem türkiyeyi ateşe vermişti biliyon

ülke hakkında çok şahane planları vardı

prozac
10-05-2011, 00:07
İzlenesi bir film gibi duruyor , en kısa zamanda imutlaka izlerim bakalım iyi bir iş çıkarabilmişlerese dvd si çıkar çıkmaz arşive alırım ..

Özgürcan
10-05-2011, 00:31
Stalin ve Mao sözde komünist olarak tanıtıp kendi rejimlerini kurmuşlardır. Onların dönemlerinde ve sonrasında halk açlıktan kıvranıp yok olma durumuna gelmişti. Açlıktan ölmüştü milyonlarca çiftçi...
Filme gittim... Daha çok kabinesi olan, seçimi olan tek partili bir rejim var.
Bu arada yazdıklarından sol görüş konusunda AŞIRI önyargılı olduğunu düşünüyorum westergaard. Sosyalizm ve Kapitalizmi tam olarak anlamak için ikisinin de ideoloji kitaplarını okumak gerek. Yoksa boş boş konuşuruz anca...

Sangre
10-05-2011, 13:16
Film hakkında bir yorum okudum.. Ben yorumsuz aktarıyorum;

‘Devrimden sonra’yı izledim, peki yav uşağum bu devrimi kim yaptı?

Üşenmedim, sıkılırım demedim ‘Devrimden sonra’ filmine gittim. Sırf meraktan biraz da beni şaşırtır, hiç beklemiyordum vallaha, ne film yapmışlar dedirtir diye! Netekim şaşırtmadı. Öyle bir buçuk saat boyunca kısa TKP reklam cıngıllarından, skeçlerinden oluşan bir ‘şey’ izledik. Köyde geçen ilk skeç dışında mizah yeteneğinden yoksun, sıkıcı ve didaktik bir ‘sosyalizm’ propaganda filmi idi.

Filmin adından anlaşılacağı gibi Devrim olmuş, iktidar alınmış; ama halkımızın hiçbir şeyden haberi yok: Köylüler katılmamış, komitenin kendi köylerine gelmesini bekliyor; İşçiler katılmamış, komite gelip fabrikaya el koyduktan sonra Allah Allah ne olacak ki şimdi diyorlar, emekliler, askerler filan da yok… Bir öğrenciler var, onlar da iktidara destek eylemi yapıyorlar. İnsanın sorası geliyor uşağum o yok bu yok bu devrimi kimler yaptı, tepeden paraşütle mi indi devrim?

TKP’liler ne yapıyor bu arada; onlar için ‘Devrimden sonra’ da pek bir şey değişmiyor, yine sokakta gazete satmaya devam ediyorlar! Kardeşim devrim oldu en azından gidip TRT’ye el koymuşunuzdur değil mi? Çocuklara bu soğukta gazete sattırmayın, oradan yapın propagandanızı bari!

Hee tabi bir de bildiğimiz kadife ceketli erkekler ve kolları kırmızı kurdelalı kadınlar var; Bu fabrikaya, oraya buraya halk adına el koyduk, yaşasın sosyalist iktidarımız diye bağıran. TKP’lilerin işi bağırarak halka halk adına her şeye el koyduklarını bildirmek yani.

Devrimden sonra vatandaşa ha bire posta filan gidiyor; haklarınızı bilin hukukunuzu bilin, şunu değiştirdik, bunu değiştirdik diye. Halkımız da evinde sakin sakın oturup yemek yerken –yalnız her skeçde duvara dayalı bir yarım yemek masasında geçiyor bu konuşmalar-, du bakim ne olacak diyor.

Halkla, Komünistler arasındaki ilişki film boyunca temel bir rol bölüşümü ile gerçekleşiyor: Parti öğretmen halk öğrenci, Parti denetiminde bir iktidar değişikliği gerçekleşmiş, sonra da parti halka ha bire öğretip duruyor, bu oldukça eşitsiz ilişki, panelist dinleyici öğretmen öğrenci ilişkisi hiç değişmiyor. İnsan hiç yoktan fabrikada; örgütlenmiş kendi temsilcilerini seçmiş, patronu başından atmış işçilerin bir sahnesini, devrim coşkusunu bekliyor. Bu devrimi işçiler de yapmayacaksa kim yapacak, yoksa TKP devrimin seçimle olacağını filan mı düşünüyor!

Filmden çıkınca düşündüm, Sinan Çetin’e devrimcileri karalayan bir propaganda filmi yap desen böylesini çekerdi herhalde, altına da eklerdi, “Halkım işte devrim olursa sizin burjuva düzenindeki kadar bile söz söyleme, yönetime katılma hakkınız olmayacak, bütün doğrular ve seçimler partinin tekelinde olduğu için size sadece bu doğruları öğrenmek kalacak “ diye.

Filmin oldukça sıkıcı ve çekilmez olması bir yana, halkımıza kapitalizmin alternatifi olarak bir Sovyetler Birliği karikatürü sunması bütün sosyalistler için maalesef talihsizlik olmuş.

Alıntı; http://kacakhaber.com/?p=5613

Bu da extra olsun; http://www.evrensel.net/news.php?id=5570&sms_ss=facebook&at_xt=4dc547581658d865%2C0

KızıL
10-05-2011, 15:27
westergaard senin hayalinden bahsetmiyoruz bu filmde sosyalizmin yapacaklarına değiniyoruz çok sevdiğin diktatörler kapitalizmde varlar ;)

bakkalmahmud
12-05-2011, 11:05
Sanalda türkiyede sosyalist bir devlet kurun ve halkin en az yüzde seksenini mutlu yasatin,(halkin yüzde yüzünü hicbir rejim mutlu edemez bunun bilincindeyim),bu donanima sahipsiniz ,ama bunu yaparken gecmisi karistirmayin dün dünde kaldi hersey degisdi degisiyor,dün isci, köylü ,agalar patronlar vardi simdi teknik insanlarda varki bunlar her düzende rahat yasayabilecek insanlar(bunlar neden baska bir rejim istesin) evet kuracaginiz düzende bilenle bilmeyeni,yetenekliyle yeteneksizide bir tutmayin buda adil olmaz,sahsen ben toplumda kölesi olmayada layik olamayacagim insanlar var ama benim tirnagim etmiyecek insanlarda var,acicaginiz basligin cok ilgi göreceyinden cok eminim,cünkü hep sosyalizm sosyalizm diyorsunuz ama bunun ne oldugunu bilmeyen cok insan var,mesela ben,cok zaman geyik muhabbetine bile cok zaman harciyorsunuz,bunada harciyabilirsiniz.
SAYGILAR

spartacus
14-05-2011, 01:05
Sevgili Sangre

İki eleştiride de bir şey dikkatimi çekti, filmin kurgusunu anlayamamış oldukları...

Tüm eleştirilere tek bir cümle ile cevap vermek mümkün aslında yinede ben örnekleyeyim...

Filmde sahne, şu an, yani devrimden önce, olaylar ise devrimden sonra. Yani kurgu ve mizaç bu biçimde oluşturulup, bütünleştirilmiş. Bu bana göre başarılı bir sahne kurgusu, kıyas yapma yetisini yok etmiyor çünkü.

sadece 1 bölümden kısa bir açıklama yapayım ifademe destek adına,

İhtiyar kadın yatıyor, kalkıyor dış kapıya gidiyor, posta kutusunda bir şeyler arıyor...

Geri dönüyor karnını doyuruyor, gündelik işler, sonra yine kapıya gidip posta kutusuna bakıyor...
Sonra yine posta kutusu boş ve geri dönüyor.. 1 Gün sonra ve ilerleyen zamanlarda bunu bir kaç kez daha yapıyor..

Bir gece sinirleniyor ve komşunun kapısını çalıyor,"Sizin faturalar geldi mi?", Adam Allah, Allah gecenin bu vakti ne sorusu bu diyor ve kapıyı kapatıyor...

Sabah kadın kalkıyor ve parayı yatırcağı kuruma gidiyor. Vezneler boş, içeride ilerliyor ve boş vezneleri geçtikten sonra birisine soruyor, benim faturalarım neden gelmiyor?
Çalışan memur artık fatura gelmeyecek diyor.
kadın nasıl olur ben nereye ödeyecem diyor, tabi cevap artık enerjinin ücretsiz olduğu oluyor...

İşte o cevaba kadar sahne devrimden öncedir, yani yaşanan devrimden önceki sahnedir, memurun verdiği cevap ise devrimden sonraki...

Bana göre, verdiğin eleştiriler bu kurguyu çözemeyecek düzeyden yapılmış sanat eleştirmenliği... Yönetmenin açıklamalarında bunu anlamak mümkündü zaten...

Diğer eleştiriler ise çok farklı bir cevap konusu ve bir çoğuda bu filmin konusu değil..

Tabi daha iyiside olabilirdi diyende çıkacak, olabilirdi, ama öncelikle ortada olan bu, bu bağlamda ...(ol)saydı, ..seydi gibi, beklentisel eleştiri anlayışı pek anlamlı değildir, çünkü olmuş üzerinden beklentisel eleştiriler karşılığı olmayacak beklentiler üretmek olur.

Sangre
14-05-2011, 01:18
Bahsettiğin sahneyi daha önceden başka bir arkadaşın yazısında da okumuştum.

Ben eleştirilerin sanatsal vs. olduğunu düşünmüyorum.. Eğer yazılarda değinildiği gibi (değinildiği gibi diyorum çünkü ben sadece fragmanını izledim, filmin kendisini izlemedim), eğer ordudaki askerler, çalışan işçiler vs. bizzat devrim hareketlerine katılmadılarsa (çünkü hepsinin şaşkın olduğunu, sanki devletin bir günde sistem değiştirdiği yansıtılmış), devrim tepeden inme bir şekilde geliyorsa, burada konunun sanatsal olmasından ziyade teorik bir yanı vardır.

Birinde tepeden inmeci, kısa bir süre içinde sistemin devrilmesi konusu var; diğerinde ise uzun bir süreç içinde, halkın da aktif olarak rol oynadığı bir hareket var.. Bu konunun yanlışlığın teorik temelde olmadığını kabul edemiyorum maalesef.

spartacus
14-05-2011, 01:23
Sevgili Sangre

Filmin kurgusu üzerinde eleştiriler yerinde değil. Kurgu böyle üretilmişse böyle olmalı bence bu iyi bir yöntem..

sahne yaşanan, olaylarda sonrası olmasa anlık kıyas yapma şansı yok. Kurguya sadık kalarak...

Diğer teorik açıdaki eleştirilere ise(ki işin politik yanı bu) bende katılıyorum, o açıdan sadece kurgu temelinde yazdım...

KızıL
14-05-2011, 12:56
yahu arkadaş sadece film fragmanı izleyerek film eleştirisi de bizim ülkemize has bişey olsa gerek!!

sapartacus olayın özünü çok iyi açıklamış filmde kurgu çok önemli bi yere oturuyor elbette herşeyin daha iyisi daha özeli yapılabilir ancak öncelikle bu film hangi şartlarda çekildi ona bakmak lazım!

bu film çok kısıtlı sadece teknik bzı işlere yetecek bir bütçeyle çekildi!
bu film çok kısa zamanda ve hem usta aktör ve aktiristlerle hemde hayatları boyunca kamera karşısına geçmemiş kişilerle çekildi
bu film tüm oyuncuların gönüllü olarak oynadığı ve herseyin kollektif yapıldığı bir film
yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi.

şimdi filmde devrimi kim yaptı ne ara oldu gibi konulra takılanlar zaten filmi anlıyamamaış olanlardır.. bi kere filmin adı Devrimden Sonra!
bir hayat anlatılmış kesitlerle ve burda bağlantılar var hiç sosyalizm isteği olmayan birisinin toprakların ortaklaştırılmasını istemesi gibi..

ben film hakkında öyle eleştiriler okudum ki içim çok rahatladı öyle akılsız insanlr var ki bir tanesini size anlatayım..

"Bu ülkede devrim imkansız, bu ülkede vatanseverler var! şimdi bir adam kürt bir kadın türk bunlar evlendi devrim olursa ne olacak ayrılacaklar mı?? çocukları ne yapacak nasıl yaşayacaklar biz buna izin vermeyiz sonuna kadar savaşacağız..."

yahu böyle biir yorumu anlamak mümkün mü?? ne diyor bu kişi?? çok okudum ama bişey anlamadım onun dışında kasıtlı olarak eleştiren bir kanat var ve çok tutrsız eleştirileri var ülkemin %50 si sinema eleştirmeni oldu bir günde bunu da başardık helal bize ;)

KızıL
14-05-2011, 12:59
http://yenisafak.com.tr/Sinema/?i=318150

Sangre
14-05-2011, 17:40
Film eleştirisini ben yapmadım, eleştiri yapanlardan çeşitli yorumlar aktardım.. Ayrıca fragmanı izlediğim zaman da ilk olarak aynı şeyi düşünmüştüm zaten.. Herkeste bir şaşkın hali, işçiler işten çıkarılacak kaygısında, ordu daha Nato'dan çıkmamış olduğu için Afganistan'da devrimden mektup aracılığı ile haberdar oluyorlar, ordudaki hiyerarşi daha devam ediyor, isyan dalgasına, devrime katılmamışlar bile vs vs..

Benim yorum olarak verdiğim tüm linkler Sosyalist kişilerin eleştirileri zaten.. O anlamda aykırı bir durum da yok.. Senin muhafazakar mahalleden link vermen komik olmuş.

Gerçi sizin de bağlı bulunduğunuz gelenek TKP geleneği olduğu için ve tepeden inmeci, Stalinist bir bürokratik devleti tasarladığından, sizin devrimi bu şekilde görmeniz de normal bir durum.. O konuda bir şey demiyorum.

Bu da film hakkında başka bir eleştiri; http://www.red.web.tr/site/haber_detay.asp?haberID=832

Bu da bir başkası; http://www.halksanat.org/2011/05/devrimden-sonra.html

spartacus
14-05-2011, 18:12
O konudaki(politik yanı) eleştirilere bende katılıyorum, evet Sangre eleştirileri aktardın...

halksanat org daki eleştirilere kurgu temelinde katılmıyorum, yine kurgu açısından, ama diğer eleştirilerine katılıyorum, aynı kurguda bir harmanlamayı en sona bırakmakla bu sorun aşılabilirdi...

Bu esnada şunu düşünüyorum, film, devrimden haberi olmayan, filmin kahramanının (Mert Fırat) sosyalist rejimde yaşayacağı ekonomik, sosyolojik, kültürel değişimini mi anlatıyor. Düşündüğüm gibi değilmiş, sonraki sahnelerde Mert Fırat'ı göremedik zaten.

Erken terketmiş, o sahne en sona bırakılmıştı, yani ekran kararıp bir kaç yazı verildikten sonra. Belkide sinemada film o kararma anında, bitti diye kapatılmış olabilir, ama o bölüm zaten asıl kapanış sahnesi..


Devrimden hiç haberi olmayan bir kitle var ki aman yarabbi bu ne sanatsal ufuktur diyesi geliyor insanın

Devrimden önce çünkü o sahne, tüm sahneler devrimden önce, olaylar sonra, daha önce belirtmiştim, sanatsal ufuk adına....

red'deki eleştiride yine böyle başladığı için;

Yahu, devrimi işçiler yaptıysa -ki öyle olması gerekir- fabrikanın devletleştirildiğini işçiler nasıl bir başkasından öğreniyor? Hatta işçilerden bazılarının devrimin olduğundan bile haberleri yok! Bu nasıl iş?..

bir şey diyemeyecem. Ama şu devrimin örgütleniş kısmı görüntülerinde eleştiriler yerinde, bu eleştirileri Nazım Kültür Merkezinin ciddiye alacağını düşünüyorum.

Sevgili Sangre bence bu gün marjinal sol-solcular dışında kimse bürokratik bir devlet tasarlamıyor, onlarda tasarlamıyor aslında. zaten kimse özellikle tasarlamaz, bürokrasi istem dışıda gelişebilir ve önü alınması kolayda olmayan bir şey haline gelir. Bunu en ufak bir kitle iletişim aracında dahi yaşayabiliriz(hattda sitemizde yaşanmıştır bile, ve hiç kimse bunu tasarlamadı aksine tam tersine, en uç noktalarda demokrasiyi örgütlerken çıktı ortaya, buda demek ki muhasebe yapmak çok önemli bir şey.)

KızıL
14-05-2011, 18:46
sadece eleştirmiş olmak için yahu bunlar!! sanki devrimi 75 milyon birden yaptık herkes devrimi ve sosyalizmi biliyor .... ne saçma!!
solda da bizi sevmeyenler var birileri soldan bakıp eleştirdi diye haklı bulmakta garip emep knadı ciddi derecede eleştiriyor bizi hatta filmi izlemeyenleri bile sözlüklerde eleştiriyor..

Serhildan
23-05-2011, 07:50
güzel bir filme benziyor avrupada yasadigim icin burdaki sinemalara gelmiyecek neyapalim artik sabirsizlikla internette yayinlanmasini bekliyecez :)

emlcvdv
06-10-2012, 12:17
Ülkenin kapitalistleştirilmesini anlatan bir filmdi diye hatırlıyorum, tavsiyefilmler.net (http://www.tavsiyefilmler.net)sitesinde buna benzer çok güzel bir film vardı ama adını hatırlayamadım. hatırlayınca yazıcam, herkese tavsiye ederim.

guide
15-10-2012, 22:18
Ülkenin kapitalistleştirilmesini anlatan bir filmdi diye hatırlıyorum, tavsiyefilmler.net (http://www.tavsiyefilmler.net)sitesinde buna benzer çok güzel bir film vardı ama adını hatırlayamadım. hatırlayınca yazıcam, herkese tavsiye ederim.

Bahsettiğiniz film Entelköy Efeköy'e karşı olabilir mi? dicem ama çok da benzemiyor aslında ama ikisi de güzeldi. Tavsiye etmiş olayım :focus:

Leonardo
18-12-2017, 12:12
Herkese merhabalar,


- Bu öyle çok düşük bütçe ile çekilmiş bir film de değil. Filmin bütçesi "Yumurta" filminin bütçesine yakındır diye düşünüyorum.
- Film tabi ki propaganda ağırlıklı, hatta 1970'lerde / 1980'lerde çekilemediği için 2011 gibi vizyona girebilmiş bir film olduğunu tahmin ediyorum.
- Elektrik ödemediği için rahat eden yaşlı kadını yaklaşık 4-5 dakika boyunca yemek yerken çekmişler.
- Fakir olduğu için lokantaya gidemeyen adam beğendiği pahalı bir restoranda en sonunda yemek yiyebiliyor.
- Tutuklanan casusa işkence edilmiyor. Kitap okuma cezası veriliyor.


Hangi siyasi partinin ürünü bilmiyorum. Ama kenan Evren Darbesi döneminden önceki ruh halini yeniden canlandırmayı hedefliyor.
Yani Kürtçülük konusundan çok, daha sosyalist öğelere önem verilen bir ideoloji yansıtılmış.
Yine de geç kalınmış diyorum. Günümüzün düşünce yapısına, yaşanan değişimlere yetişemeyen bir film :)