PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İLK İNSAN BALTASI BU OLAYIN KANITIDIR.


mahmut25
29-07-2006, 21:13
http://evolution-facts.org/images/hamrmer2.jpg

İLK İNSAN BALTASI GÜNÜMÜZDEKİ DEMİRCİLERİN YAPTIĞI BALTAYLA AYNI..

Sunday, July 23, 2006

The London Artifact is an iron hammer, surrounded by a solid mass of cretaceous rock. The handle was partially PETRIFIED. It was discovered in London, Texas. Notice the shiny spot on the metal part. The family who found the hammer, filed the metal to see if it was really metal; the spot has not rusted yet, even though it has been about forty-five years. Is it really iron? A test was done on the metal. This hammer contains 96% iron, 2.6% chlorine, and 0.74% sulfur. There are no bubbles in it at all. Yes, it is iron. The quality of which equals or exceeds the quality of any iron found today.


İnsan yapısı olan Londra, demir kireçtaşıyla ilgili kayanın katı bir kütlesiyle kuşatılan bir çekiçtir. Kulp kısmen donduruldu. O, Londra'da keşfedildi, Texas. Fark et parlak metalde nokta kısmen. Kur çekici aile, metal dosyaladı, gördü, eğer o, gerçekten metal idiyse; Nokta, henüz paslandırmadı, o, kırk beşliğin hakkında yıllar olsaydı bile. O, gerçekten demir midir? Bir test, metalde yapıldı. Bu içer 96% Demir , 2.6 Klorun, ve 0.74 kükürt oranın olduğu. Hiçbir şekilde onda hiçbir balon yoktur. Evet, o, demirdir. Kimin kalitesinin eşit olduğu veya, herhangi bir demir bulunan bugünün aş kaliteyi.

KAYNAK:

http://evolution-facts.org/

29-07-2006, 21:52
Birincisi, bu çekicin bulunduğu yer olarak verilen yer neresi? "London / Texas" Hani şu bildiğimiz Teksas sanırım.

İkincisi, bu çekicin tarihi nerede? Kaç yıllık bir buluntu bu? Bu bilgi nedense gözden kaçmış. Bunun ilk insan ürünü demir alet olduğu konusu ciddi olarak tartışmalı bu durumda.

deli_cevat
29-07-2006, 22:11
mahmut çeviriyi senmi yaptın arkadaşım

deli_cevat
29-07-2006, 23:16
hem sen şimdi o demirin üzerinde kalan tahta parçasının 500 000 yıldan daha fazla süredir felanmı var olduğunu söylüyosun

29-07-2006, 23:38
Mahmut arkadaşım,
Aramıza ilk önce hoş geldiniz. Bir başlık açıyorsunuz ama bir zahmet kendi düşüncelerinizi de belirtiniz. Ben senin şimdi bu başlığından bir şey anlamadım.Bu balta neyin kanıtı arkadaşım? *Sevgiyle kalın...

29-07-2006, 23:39
Şu Teksas olayına biraz açıklık getirelim. Bildiğiniz gibi, Teksas, Kuzey Amerika kıtasının güneyine yakın bir yerlerde olan bir eyalet. London Texas ise, 1870'lerin sonunda kurulmuş. Yazıya göre demir çekicin bulunduğu yer burası.

Eğer bir miktar tarih bilgisine sahipseniz, Amerika'ya Avrupa'lıların yerleşmesi 1500'lü yıllarda başlamakta. Daha önce yaklaşık 1000 yılında, Viking'lerin Kuzey Amerika kıyılarında kurdukları bir koloni var (Vinland kolonisi, Kanada kıyılarında yer alıyor). Bu koloni sadece 10 yıl ayakta kalabilmiş, daha sonra terk edilmiş. Bu koloniyi de, yine İskandinav'ların (Vikingler) Grönland kolonisi kurmuş. Yerliler ile savaştıkları ve sayılarının çok az olması nedeni ile koloni yaşayamamış.

Gelelim yaygın bildiğimiz Amerika'nın keşfi zamanlarına. İspanyol fatihler o dönem Amerika kıtalarında en gelişmiş uygarlık olan İnka ve Aztec uygarlıkları ile karşılaşmışlar (Orta ve Güney Amerika). Sayılarının çok az olmasına rağmen, karşılarında demiri kullanmayan, ata sahip olmayan, barutu bilmeyen, en önemlisi de, Avrupalıların sahip oldukları hastalıklara karşı herhangi bir bağışıklığı bulunmayan Amerika yerlilerini kısa sürede büyük miktarlarda öldürmüşler. Ölümlerin çoğu hastalıklar nedeni ile olmuş bu arada.

Gelelim bu öykünün nedenine. Ya da bunu ben söylemeyeyim, sizler bulun. Ödüllü forum sorusu :)

neutrino

soro
29-07-2006, 23:58
amerikan yerlileri demiri bilmiyorlardiysa atalari denilen kavimler de bilmiyorlardi demek olur,o zaman bulunan bu demir sonradan gidenlerden kalmadir demektir.
zaten ilk insan demiri kullanip da ne yapsin.cakacak civi mi var.
bunlar hep zaman surecindeki gelismelerdir.


yalniz'ilk insanlar degil amma'hazreti nuh zamaninda insanligin veya hazreti nuhun kavminin buharli gemiler yapacak seviyede olduklarini zannediyorum.zira ayet kazan kaynadi gemi harekete gecti gibi tercumelerle anlatiliyor,elmalili tefsirinde izahat vardi.15 sene felan evvel okumustum.sonra ilgilenmedim.

painkiller
30-07-2006, 00:13
nuh un kavmi buharlı gemiler yapacak teknolojiye sahip mi tartışılır ama insanlık bu teknolojiyi bulup da nasıl kaybedip 1000 lerce sene sonra nasıl buldu orası da ayrı bir soru işareti...

gelelim baltaya...ne alaka baltayla evrim anlayamadım açıkçası...yani bağlantı nedir ne alakadır...dünyanın geçmişinin 10000 yıl olduğunu savunan yaradılışçılar bu kıtada bulunan bir baltayı (gerçek olduğunu oralılarca yapıldığını farzedip her türlü tarih bilgisini yadsıyalım) evrimle nasıl ilişkilendirmiş ya da yaradılışla...başlığı açan arkadaş biraz açıklama yaparsa sevinirim...yani allah her kıtadaki insanlara 124000 tane peygamber gönderdiği gibi 124000 çeşit insani teknoloji de mi göndermiş ne yapmış tam olarak?

30-07-2006, 00:13
Soröğren hocam,

İlk yaklaşımınız oldukça mantıklı. Zaten genel kabul gören düşünce de odur. İkincisine gelince (Nuh'un buharlı gemisi) bu konuda sanırım daha farklı yorumlamak gerekir diye düşünmekteyim ayetleri. Buharlı bir gemi yapmak, sadece bir buhar kazanı yapmak ile biten bir süreç değildir. Özellikle ilk buharlı motorların ortaya çıkışlarını, geçirdikleri değişimleri, ortaya çıkışlarını sağlayan koşulları hep göz önüne almak gerekir. Teknoloji ne yazık ki bir anda mantar gibi ortaya çıkmamakta. İnsanlık tarihinde gerilemeler tabii ki olmuş ama, o seviyede bir ilerleme ve gerileme ile ilgili ne yazık ki elimizde herhangi bir bulgu yok.

Bu konuda size bir kitap önerebilirim. "Teknolojinin Evrimi (http://www.kitap.tubitak.gov.tr/k029.html), George Basalla, Tübitak Popüler Bilim Kitapları".

neutrino

soro
30-07-2006, 00:35
neutrino,
nuh a.s. zamanindaki durumu tam bilemiyecegim.
amma hemen de reddetmemek lazim.
buharli makinelerle ilgili ikincil bir teknoloji ve de cok ibtidai bir hali olabilir.su anda ornegi olmadigi icin bir sey diyemeyiz.ayete de tekrar bakmadim.benim icin cok da onemi yok.oyle olsa ne olur olmasa ne olur.
elimizde bulgu yok dedigin gibi.bence ayet oyle dediyse ve akla uygunsa fazla kurcalamam.cunki,gecmise ait elli turlu senaryo olabilir.yontem farklidir,cok ibtidaidir,belki tek ornegi *olup gemi kaybolmus ve de ustasi belki vefat etmis ve ilmini ogretememistir.hem tufanin ne kadar bir yer kapladigini bilmiyoruz.simdi gunumuzde bir nukleer katliam olsa ve ulkemiz komple sular altinda kalip,bin kisi coluk cocuk uludagin tepesinde kalsak,bizim bir buhar motoru yapmamiz disaridan yardim almadan kac sene surer.once o bilgi lazim,teknisyen usta cekic tornavida elektrik benzin neler neler lazim ,biz ise yarimiz cocuk ve ev hanimi ,birazimiz bakkal,kasap,devler memuru,issiz,tinerci,hasta,sakat,yasli,vs.bizden buharli motor 500 senede de cikmaz.
ornek olarak verdim.benzeri yasanmis olabilir ve de akla uygun.o halde ayet akla zittir demem ben.

30-07-2006, 00:58
Soröğren,

Bu "akla uygunluk" konusunda sanırım çok farklı yaklaşımlarımız var. Aslında yazdığınızı tekrar baştan okursanız ve biraz daha düşünürseniz, sanırım o ilk yorumunuzun pek de kabul edilir şekilde "akla uygun" olmadığını görürsünüz. Bunun üzerine gitmek istemiyorum. Konuya dönelim en iyisi.

neutrino

metee
30-07-2006, 14:53
LONDON/TEXAS olarak bilinen yerde bulunan bu çekiç gerçekten bu özellikleri taşıyormu?Ama burda yazılanlara göre Demir çekiç içinde BALONCUKLAR bile olmadığıdır.Bu anlamı günümüzdeki insanların kullandığı yöntemle yapıldığıdır.Çünkü Baloncuklar olsaydı günümüze içi çürümüş halde ulaşırdır.Ben bu konuyu grçekten evrimcilerin kaynaklarla savunmasını beklerim.

30-07-2006, 15:05
metee,

Sanırım yeteri kadar açık yazamamışım. O bulunduğu iddia edilen çekicin tarihlemesi yapılmış mı? Kaç yıllık, ve ne kadar sağlıklı bir ölçüm yapılmış? Bu bilgiler nerede? Benim bahçeden de çıkar biraz kazı yapsam çekiç, keser. O çekiçle ilgili olan dışındaki diğer bilimsel bulgular nedense o kıtada Avrupa'lıların gelişinden önce demir kullanıldığını göstermiyor. Evrimciler, ya da daha doğru bir anlatım ile bilim insanları neyin savunusunu yapsın burada? Ortada tutarlı, sağlam bir sav bile yok.

neutrino

liopleurodon
01-08-2006, 11:35
Çekicin tarihlemesi filan yok. 1800'lere ait bir madenci çekici. Tipik yaratılışçı sahtekarlıklarından başka bir şey değil. Bu bir sözde müzede sergileniyor, biz üniversite olarka kaç kez istedik, getirin karbon testini filan yapalım diye, yollamadılar. İlk ortaya çıktığında bir şekilde röntgeni çekilebilmiş. Bu röntgene bakınca sahtekarlık alanen ortada görünüyor.. Merak eden arasın bulsun..

mahmut25
10-08-2006, 21:38
Çekicin tarihlemesi filan yok. 1800'lere ait bir madenci çekici. Tipik yaratılışçı sahtekarlıklarından başka bir şey değil. Bu bir sözde müzede sergileniyor, biz üniversite olarka kaç kez istedik, getirin karbon testini filan yapalım diye, yollamadılar. İlk ortaya çıktığında bir şekilde röntgeni çekilebilmiş. Bu röntgene bakınca sahtekarlık alanen ortada görünüyor.. Merak eden arasın bulsun..

http://www.omniology.com/GLEN-ROSE-S.jpg

Baltanın tarihi resimde yazıyor. liopleurodon kardeş senin söyledin gibi değilmiş.Tipik yaratılış sahtekarlığı değil ispatıdır..



Kaynak:
http://www.omniology.com/GLEN-ROSE-S.jpg

mahmut25
10-08-2006, 21:42
FOR THE EVOLUTIONARY INCREDULOUS, THAT NUMBER LOOKS LIKE THIS. 133,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,00 0,000,000,000,000,000,000,000,000, 000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,00 0,000,000,000,000,000,000,000,000, 000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,00 0,000,000,000,000,000,000,000,000, 000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,00 0,000,000,000,000,000,000,000,000, 000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,00 0,000,000,000,000,000,000,000,000, 000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000,00 0,000,000,000,000,000,000,000,000, 000,000,000,000,000,00

Evrimin en çok sevdiği sayıdır.Nedir bu sayı evrim olasılığı sayıdır.Yani bir hücrenin kendiliğinden oluşması için gerek olasılığıdır.

sargon
10-08-2006, 22:10
Vay anasına, şok oldum. Birden bire bütün bilgi birikimim yerle yeksan oldu. Bu nasıl bir sayıdır. Bu nasıl yüce bilgidir. Demek evrimin en çok sevdiği sayı budur. Acaba en sevdiği renk, yemek, elbise çeşidi de var mıdır?

Demek o kadar olasılık dersini boşuna almışız. Ben de hep 1/3, 2/5 falan şeklinde tanımlanır sanıyordum. Mahmut arkadaşım boşa uğraşıyorsun. Çocuk ve cahil kandırma yazıları bunlar.

Anthropic principle denen şey bir saçmalıktır. Burda defalarca yazdık. Bence boşuna yorma kendini.

Aqura
10-08-2006, 23:01
Hehehehehe valla güldüm şimdi sağol sargon... Bu arada bu sayıyı acaba neye dayanarak bulmuşlar onuda soruyum ben. Birde mahmut lütfen kaynak olarak kullandığın siteye ve o çok savunduğun "bilim dalı" omniology'ye dikkat et. O bahsedip durduğun üniversite aslında yok omniology ise sadece bir tek internet sitesine sahip iki adamın önderliğinde başlayan bir evrim karşıtı hareketin saçma adı. Siteyi incelerseniz omniology "herşeyi araştıran" bilim dalı olarak lanse ediliyor ki bu çok hoşuma gitti yani dünya üzerindeki tüm bilim adamları zaten geri zekalı o yüzden tek bir dalda araştırma yapıyorlar bir bunlar akıllı. Birde o yolladığın çocuk boyamalarını çok sevdim biraz daha copy paste yapsana. Omniology diye bir araştırın karşınıza çıkan insan fikirlerini çok seveceksiniz:)

painkiller
11-08-2006, 00:31
ya mahmut kardeşim,

bişeyleri savunuyorsun neyi savunduğundan haberin yok:

orada yazan tarih 13000-12600 yıllık bunlar diyor...iyi de kardeşim yaradılışçılar olarak dünyanın yaşı 10000 den fazla olamaz diyorsunuz...

senin aklın iyice karışmış neyi savunduğundan haberin yok...evrimciler dünyanın yaşı 6-4.5 milyar yıldır derken yaradılışçılar 10000 yıldan daha az diyorlar ve senin verdiğin veriler 10000 i aşıyor üstelik ilk izler olmadığını düşünürsen çooook daha gerilere kadar yolu var...

siz kendinizle çelişiyorsunuz...önce bi kendi aranızda anlaşın bi kuram uydurun dünyanın yaşına dair öyle gelir...

kaldı ki:

bu resimdekilerin hiç ama hiçbiri yaradılışçılığa delil değil ki...bahsi geçen demir çekiç o kadar yıllık olamaz...neutrino nun yazısını oku yukarda...ama sen klasik kopyala yapıştırcısın...burada geçen şeylerin yaradılışçılığa neden kanıt olabileceğini bile bilmiyorsun zira yazılarında hiç yorumun fikrin yok full copy-paste çağı...adamda buraya yazacak bilgi yok araştırma yok fikir sahibi değil...öyle bir çekiç varsa bile tarih çağlarında geliştiği için emin olduğumuz şey 500 yıldan yaşlı olamaz...ama araştırmaya ne gerek var yazmış bi kere harun yahya abimiz değil mi?

ibrahim_z
11-08-2006, 01:45
biz savunduğumuz şeylere kaynak olarak sizin dünyadaki en kutsal eşyanızı(kitabınızı) gösteriyoz da inandıramıyoz neydüğü belirsiz bir balta evrim teorisini mi çürütmüş oluyor. varsayalım o balta 13-15 bin yıllık *yok yook pardon o zaman yaradılış hikayesi yalancı çıkar 10 000 *yıllık. bu neyi ispatlar. üşenmedim saydım en sevdiğim sayı =133. 10üzeri575 miş. mahmut buna göre senin en sevdiğin sayıda bence tahmini olarak= 10 üzeri 'daktilo başına oturtulan bir şempanzenin kendi başına Shakespeare in tüm eserlerini eksiksiz yazma olasılığı çarpı satrançta oluşabilecek hamle sayısı)
* * * *100 000 * * * * * 1 000 000
* * ( 10 * * * * * *x * 10 * * * * * * * * * )
=10

deli_cevat
11-08-2006, 08:05
muhahahahhaaha bunlar harun yahyanın verdiği sayılar demi öldürüyo beni yaaa *:lol: *:lol:

liopleurodon
11-08-2006, 08:41
Gene sallamışsın. Çekic 18.YY dan kalma. Bariz, apaçık bir sahtekarlıktan başka bir şey değil.

http://www.bible.ca/tracks/hammer.jpg

Şimdi bu resme bak. Sana bir kaç basit şey izah edeyim. İddiaya göre bu taş kretasözden kalmış. Yani, 60 Milyon yıllık en azından. Çünkü, o kayalar o yaştaymış. Kaya oluşum sürecinde, fosil olacak böyle bir çekic veya kemiğin etrafı, sıkı sıkıya toprak, kum vs. ile sarılır. Defalarca fosil çıkarmış birisi olarak, malzeme ile etrafınd aoluşan kayanın iyice eriyip birbirine kaynamadığı bir oluşuma hiç raslamadım. Buradaki metal, demir. Demir, kolayca sülfürler, oksijen vs. ile eriyip, etrafındaki taşa sirayet etmeliydi. Ama göremezsin bunu. Dahası, dikkat et. Bu çekicin önce düşüp sonra etrafının toprakla dolması, sonra da taşlaşması gerekirdi. Özellikle sapının, yani ağaç olan kısmının kalsiyum bileşikleri ile taşlaşması gerekirdi. Öyleki, bugün, bir kaç bin yıllık ağaç fosilleri bile taşlaşmış oluyor.

Bariz bir şekilde, çekicin girmesi için taşın düzgünce oyulduğunu görebilirsin. Bu kadar bariz bir şeyken, ahanda evrimin çöktüğünün resmi diye atlıyor olman, inan komik ötesi bir hal alıyor.

http://paleo.cc/paluxy/hammer.htm

İbni_Teymiye
11-08-2006, 09:09
Rabbim inşallah senide bir fosil haline getirsin.:))

Belki birkaç yüzyıl sonra evrimciler kazı yaparken seni bulur , işte yaşamış eski bir maymun insan diye seni ara geçiş formu olarak tanıtırlar
:)))))))))))))))))

liopleurodon
11-08-2006, 09:20
İnşallah, amin, amin...

Fosil olmak her kula nasip olmaz.. 20 milyarda bir filandır fosil olabilme ihtimali.. Öyle olunca fosil olabilmek, bir nevi imtiyaz olur elbette.

İbni_Teymiye
11-08-2006, 09:24
Rabbim o zaman duanı kabul ederde, seni ilerde evrimcilerin malzemesi yapar.

Ya sen hangi üniversitedesin? Bölüm ne biyoloji mi arkeolojimi fosil kardeş?

liopleurodon
11-08-2006, 09:42
Üniversitede değilim, artık. Gene bilimle, teknolojiyle uğraşan başka bir müessesedeyim, inanmazsan moderatörler bulur çıkarı IP'mizden nerden geldiğimizi, ama kurum adını açıklamalarını istemem..


İhtisasım biyoloji. Temelde, genotip fenotip ilişkisi ve mikro embriyoloji. Karşılığı TR. de yok. Temel olarak DNA ve çevresinde dönen dolaplar diyebilriiz. Ve, bizim okuduğumuz okullarda, bu konular evrim olmadan izah edilemez. Evrimi anlamanın en iyi yoluda, elinde kazma kendini dağa bayıra vurmaktır. Undergraduate sonrası, zaten staj için, bir hocanın yanına verirler, gider dağda bayırda uğraşır durursun. Bende zaten, mühendislik sonrası bu bölümü, dağa bayıra merakım yüzünden seçmiştim..

TR.de, masa başı bilimi moda. Biz ise, çamura bulaşmayanın biyolog filan olamayacağını düşünürüz..

papara
11-08-2006, 11:34
ya mahmut kardeşim,

bişeyleri savunuyorsun neyi savunduğundan haberin yok:

orada yazan tarih 13000-12600 yıllık bunlar diyor...iyi de kardeşim yaradılışçılar olarak dünyanın yaşı 10000 den fazla olamaz diyorsunuz...

senin aklın iyice karışmış neyi savunduğundan haberin yok...evrimciler dünyanın yaşı 6-4.5 milyar yıldır derken yaradılışçılar 10000 yıldan daha az diyorlar ve senin verdiğin veriler 10000 i aşıyor üstelik ilk izler olmadığını düşünürsen çooook daha gerilere kadar yolu var...

siz kendinizle çelişiyorsunuz...önce bi kendi aranızda anlaşın bi kuram uydurun dünyanın yaşına dair öyle gelir...

kaldı ki:

bu resimdekilerin hiç ama hiçbiri yaradılışçılığa delil değil ki...bahsi geçen demir çekiç o kadar yıllık olamaz...neutrino nun yazısını oku yukarda...ama sen klasik kopyala yapıştırcısın...burada geçen şeylerin yaradılışçılığa neden kanıt olabileceğini bile bilmiyorsun zira yazılarında hiç yorumun fikrin yok full copy-paste çağı...adamda buraya yazacak bilgi yok araştırma yok fikir sahibi değil...öyle bir çekiç varsa bile tarih çağlarında geliştiği için emin olduğumuz şey 500 yıldan yaşlı olamaz...ama araştırmaya ne gerek var yazmış bi kere harun yahya abimiz değil mi?
kardes yaradılıscıların dunyanın yası 10bin yıldır diye bise demiyolar.insanların dunyada yasaması 10bin yıldır diyolar.

liopleurodon
11-08-2006, 11:44
Hristiyan yaratılışçılar, öyle demezler. Dünyanın yaşı 6000'den fazla olamaz derler. 10 bin yılı nerden çıkardığını da anlamış değilim.

Dilersen, "Young Earth" diyerek bir ara bakalım, kaç yıl diyorlarmış?

10.000 yıl ile, 10 Milyar yıl arasında bir fark yoktur bu açıdan. Her ikiside, şu gösterdikleri site gibilerin savlarını alaşağı eder.

papara
11-08-2006, 12:05
yaw ewrimi savunan arkadaslar kendinizi fazla zorlamayın sırf dine karsısınız diye ewrimi savunmak zorunda diilsiniz.
evrim bir teoridir ve siz bilimden bahseden arkadaslarım bir seyin bilimsel olması için onun ispatlanması gerekir ewrimide ispatlamak imkansızdır çunku o surec tekrar gerceklestirilemez.dolayısıyla ispatlanması imkansız olan bi teoriyi kabul etmek bilimle uzaktan yakından ilgisi yoktur...

ravendi
11-08-2006, 12:44
Peki müslüman arkadaşım

Sen nasıl allahın varlığını ispatlıyorsunda *bilimin çalışmalarına laf atıyorsun .
Defalarca tekrarlanan deneylerde *hep aynı şekilde allahın varlığını mı buldun.
Veya elinde mesela nuh tufanı na dair nasıl kanıtlar vardır yahut güneşin ikiye yarılmasına dair.Sadece bir iki sözden ibaret.

Evrim GERÇEKTİR artık teori olmaktan çıkmıştır.Çok merak ediyorsan nasıl kanıtlanmıştır bu forumda arkadaşlar güzelce cevaplamışlar bir ara bulursun.

(Eldeki fosil kayıtları , bunların bulundukları toprak katmanları ve coğrafi bölgeler zaten olayın iç yüzünü ortaya çıkarmaktadır)

Aqura
11-08-2006, 12:53
Papara evrim devam eden bir süreçtir ve halen gözlenmektedir, bu durumda kanıtlanması kolaydır(ve kanıtlanmıştırda ama anlayana...)

deli_cevat
11-08-2006, 12:58
bide evrime karşı koyulan şeylere bak saçma sapan bi balta koymuşlar onuda testlere bile göndermiyolar

İbni_Teymiye
11-08-2006, 13:51
Hayret birşey ya... En koyu evrimciler bile evrimi kanıtlayamacaklarını, geçmişe gidip onu gözlemlemenin mümkün olmadığını kabul ediyorlar ya siz nası becerdiniz ispatlamayı?
:lol:

religeonsmaster
11-08-2006, 13:51
ya dini hayatın önüne koyan arkadaslar yeryüzünde insanlık 65 milyon yıldır var bunun kalıntıları ve nesıl aşama aşama geliştiği dünya müzlerinde fosil kaynaklar olarak var *ama ilk tek tanrılı dinin babası mısır firavunu akheneton un ve karısı nefertitinin yasadıklarına dair arkeolojik kalıntılarda var mısırlılar o ikisini mısır dinine ihanet ettkleri düşüncesi ile tüm yazıtlarından ve tarihlerinde silmeye kalkıştıkları halde

ama daha erken dönem olan muhammet dönemine ait yasadığına dair hiç bir fiziksel kanıt yok tanrı var yada yok. ama birileri bu insanın bilmekten cok inanma ihtiyacını körükleyerek bu dinleri uydurmuş cok eski kaynaklı hikayeleri ve bilgileri kullanarak en güzel ispatıda muzazzez ilmiye cığ ın kitaplarıdır. artık inanmak yerine bilmeyi tercih etseniz o kadar kolay olacak ve dünya bir garabetten daha kurtulmuş olacak bunu böyle bilin
andolsunki biz her şeyi kolayca anlayın diye acıklayanlardanız hauahauahauhauahuauaahuahauahuaauhauhauaauahuaahua

İbni_Teymiye
11-08-2006, 13:58
Hergün yeni bir palavra ile bilim adamları karşımıza çıkıyor. 500 milyon önceki fare genlerini bilim adamları elde etmişler. Araştırma raporunda can alıcı nokta şu:

''Yeni inşa edilen melez gen, antik genin tam olarak özdeşi değil, ama bilim adamları antik genle aynı fonksiyonları yerine getirdiğinden emin.''

Evet birebir aynısı olmasada, benzerini yaptık diyorlar

Kesinlikle aynı işlevlere sahip olduklarına eminiz diyorlar!

:lol:

Bunada ANTİK GENE İMAN DİYORUZ

:lol:

İbni_Teymiye
11-08-2006, 14:08
daha seviyeli iletiler yazalım lütfen..

--silindi - neutrino

İbni_Teymiye
11-08-2006, 14:21
evrimci bir sitenin verdiği bilimsel yanıtlar:))Güya dinciye cevap vermiş...:))))))


*DİNCİ:yerçekimi, güneşe uzaklık, ozon, dönme hızı, manyetik alan, ..... bunlardan birisi uygun ayarlanamasaydı hayat olmazdı. Bunların hepsini birden yaratan ise Allah’tır.
CEVAP: evet olmazdı, ama hepsi olduğu için hayat var. Venüste bunlardan birçoğu olmadığı için hayat yok, burada hayat olması yalnızca bir tesadüftür, ayrıca bir sürü yıldız sistemindeki diğer gezegenlerde hayat olmadığını da henüz bilmiyoruz. Ama en azından Mars’ta bakteri olduğunu biliyoruz.
İBNİ TEYMİYE: e be saftirik, bakterinin hayatı ile insanı nasıl kıyaslarsın??Tek hücreli ile milyarlarca hücreli canlıyı karşılaştırmak. Bilimsel bir cevapta yok.
5- * * DİNCİ: insan üreme sisteminde, spermlerin yumurtayla karşılaştığı ortam asidiktir, tanrı bu yüzden spermi özel bir zırhla yaratmıştır.
CEVAP: e güzelim, tanrın neden bu kadar işi zorlaştırıyor ki, ortamı asidik yapmasaydı da spermi de zırhsız yapsaydı, boşuna hücreciğe bir de zırh taşıttırıyor, alla alla ya. Yani gereksiz bir problem yaratıyor, ve bu gereksiz problem için bir de çözüm yaratıyor, ne kadar ilginç.
İbni teymiye: Ortam asidik ve spermin zırhı. Al işte sana tasarım örneği. Göremiyor ki.:)) Birde güzelim müzelim demiş topmudur nedir

İbni_Teymiye
11-08-2006, 14:40
2 kere uyarmıştım. Sanırım uyarıların ciddi olduğunu farkedemediniz.

--ileti silindi - neutrino

deli_cevat
11-08-2006, 18:24
ibn... kardeş sen de mi haruncusun eğer harunbabadan alıntı yapıyosan gidişin kötü olur haberin olsun

sargon
11-08-2006, 20:33
Bu espriyi ben çok tuttum. Ben de bir dua rica ediyorum fosil olmak için. Yani, mümkünse.
Ah bir fosil olsam!

Düşünün bir kere.
20-30 bin yıl falan sonra manyetik kayıtların hepsi yokolmuş, bizlerden kalan bir takım izleri araştıran torunlarımız kendi aralarında bunun gibi forumlarda tartışıyorlar mesela.

Bir gün bir bakılıyor, bir fosil.
Aa, sargon'un fosili bulunmuş.

Bu arada mümkünse fosilin bi yerine sargon diye de yazılsın, karıştırmasınlar.
Herkesin eti kemiği dağılmış, biz kayaların arasında fosil fosil duruyoruz. O zamana gökkubbede bir hoş seda bile kalmamışken, bizim fosil taş gibi ayakta.

Tek kötü yanı şu ki: Alıp bir müzeye koyuyolar, gelen geçen sana bakıyo. Bakın işte binlerce yıl önceki atalarımızın fosili.
Adı da sargonmuş, yukarda yazıyo, hatta yanında da tarihi yazıyo, M.S. 20XX.

Sonra da yaratılışçı birileri çıkıp bakın işte bu fosil gösteriyor ki, biz hiç değişmedik. Ezelden beri böyleymişiz.
İşte evrimsizliğin ispatı.
Yanında da 133 tane sıfır var.
İnanmayan sıfırlara baksın.

painkiller
11-08-2006, 23:00
papara arkadaşım,

bence bilmediğin bir konuda yorum yapma...

tüm yaradılışçılar dünyanın yaşı ile ilgili yorumlarında 10000 den azdır derler (6000 diyeni de olabilir)...

kaldı ki 6000 10000 farketmez sadece bulunan fosiller oyulmuş taşlar şunlar bunlar bile yaradılışçılığı çoktaaaan çürütmüştür...

gelelim evrimin kanıtlanmasına:

evrimin kanıtlanması ile ilgili bir sorun yoktur zira şu an evrimin kendi içindeki işleyiş mekanizmaları tartışılmaktadır...yani evrimin varlığı yokluğu ile ilgili bir soru yok tam olarak nasıl bir şey olduğu anlaşılmaya çalışılıyor...


evrimi kanıtlamak için o süreci tekrar gerçekleştirmeye gerek yok dünyanın nasıl oluştuğunu öğrenmek için dünyayı tekrar oluşturmaya gerek olmadığı gibi...burada önemli olan birileri böyle düşünmez araştırır bulur birileri geçmiş zamandır bilinemez allah yaratmıştır der çıkar...

ayrıca evrimin geçmişteki gelişimini de izlemek fosillerle ve canlılar arasındaki genetik bağlılıkların karşılaştırılmasıyla ve evrimin bugünkü işleyişinin takip edilmesiyle gayet mümkündür...bilmediğimiz konularda yorum yapmazsak seviniriz...

painkiller
11-08-2006, 23:05
ibni te.... arkadaşım:

bilmediğin bir konuda sadece harun yahya denen komik şahsın copy pastelerinden başka birşey bilmediğin konularda gerek yok yorum yapmana bilmiyorsan bilmiyorum dersin...

sana naçizhane uyarım gel harun yahya dan alıntı falan yapma...ya özür dilersin ya siteden kaçarsın direk...diğer başlıkları oku evrimle ilgili harun yahyacıların ne hale geldiğini gör...

religeonsmaster
12-08-2006, 03:01
bir fosilin yaşı dua ile hadis ile ayetle anlaşılmazz bunun için icadlar yaparsın örneğin radyoaktivitenin çeşitli maddeler üzerindeki zaman etkisini ölçer bulduğun fosile uygular ve azcok az bir yanılma payı ile bunu tesbit edersin bu bu kadar basittir bu çağda ve insanın atası olarak bulunan türlerinde omurgaları maymunlarınkinden farklıdır yaradılışcılar artık şu maymun saplantınızdan vazgecin. bu sadece sizde kaldı modern dünyada bu saplantı ama siz ilalki evrimi maymunlara dayandırmak istiyorsanız bunu maymunlarla tartışın maymunlar interneti icad ettiklerinde eğer sizi muhatap kabul ederlerse.insanlar bu dünyadan ayrılıp evrene yayıldıktan sonra bendiyim 10 bin yıl siz deyin 11 binyıl sonra


O önce ademi sonrada havvayı ondan sonrada telsim ve turkcell i yarattı yeryüzünde coğalıp uzaktan uzağa laklak etsinler diye
süphesizki biz her şeyi apacık anlasınalr diye anlatanlardanız.
köprüüüü beni ışınlayın leeennn burdannn

Aqura
14-08-2006, 15:37
İbni_Teymiye, evrim ispat edilmiştir buna karşı çıkanın teknik bilgisi sıfır demektir. Dersenki insanların maymundan(doğrusu maymunlarla aynı atadan) geldiklerini ispatlayamadınız, kabul ederim buna bir ispat bulunamadı. Ordaki 5inci soruya hiçbir bilimadamı o şekilde cevap vermez, spermlerin kalkanı vardır çünkü evrim sürecinde dış döllenmeden içe geçerken oluşmuş olan asidik ortama uyum sağladılar, kalkansız olarak kalanlar zaten üreyemedi. ''Yeni inşa edilen melez gen, antik genin tam olarak özdeşi değil, ama bilim adamları antik genle aynı fonksiyonları yerine getirdiğinden emin.'' *bence sen bu cümlenin nereden alındığını yada genin ne olduğunu bile anlamamışsın http://bilim.org/?s=haber&haberid=505 burayı okursan sanırım olayın sadece sana iletilen kısımdan ibaret olmadığını görürsün. Bakterilerle insanları bir tutmuyoruz ve orda marsta bakteri bulduk diyen bilim adamıda zaten halt yemiş olur dünya dışında hiçbir gezegende aktif yaşam bulunamadı, marsta su kalıntısı titanda metan yağmuru var ve bunlara bile inanılmaz gelişmeler gözüyle bakılırken marsta bulunan bakteri haberinin gözümüzden kaçmış olması biraz komik:) Bence buraya yazacağın her konuyu en az 6 farklı dinci vede 1 bilimsel siteden araştır birde googleda yaz sonra konuş çünkü gerek "omniology" saçmalığı gerekse harun yahya hazretlerinin yazıları kanıt değeri görmez(hatta harun yahya evrimi doğrularsa ben iman ederim o adamın her lafı yalan çünkü)

imported_ozer
14-08-2006, 16:15
Yaratılışçı katılımcılar her mekan da aynısınız çoğunluk.
Kendi mekanlarınız da bile. Bir çok forumda tartıştım.
Seviyeli tartışanları tenzih ederim. Fakat sadece kopyalama yoluyla
Başkalarının fikirlerini savunmak. Kişisel fikirleri sadece kişisel sataşmalara dayandırmak hiç hoş olmuyor. İnanmak insani bir durum.
Fakat sorgulamadan inanmak çağdaş bir insana yakışık olmuyor.
Galileo, Kopernick, neredeyse tüm yobazlığı karşılarına alma cüretlerini hayatlarının sonuna sakladılar. Evrim hayatın kendisi olan bir süreçtir.
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Bu bilimsel olarak çoktan kanıtlanmış teoriliği aşmış bilimsel kanun olma yolunda ilerleyen hipotez di ilk önce. Darwin'in bu hipotezi Kopernick'in ki ile kıyaslandığında çok daha büyük tepki ile karşılandı. Fakat her yeni bilimsel bulgu hipotezi destekleyerek teori olmasını sağladı bilimsel kanun olması yönünde görüşler ağırlık kazanmaya başladı. Bu inkar edilmiyor bilimsel çevrelerce.
Lütfen sapla saman karışmasın.
Bilim ve Din ayrı kulvarlardır.

liopleurodon
14-08-2006, 16:40
Bir kaç yanlışı düzeltelim. "İnsanlar" sadece son 6 milyondan beri görülmektedir. Ama sokağa çıksa, sokaktaki vatandşın maymun demeyeceği ilk insanlar 100 bin yıldır ortalıktadır. Maymun gibi aynı denecek olanlar ise 2.5 milyon yıldır ortalıktadır.

Yaşayan maymunlardan, en yakın akraba olduğu genetik açıdan bariz olan şempanze ve goriller ile yollarımız ise yaklaşık 30 Milyon yıl önce ayrılmıştır.

İnsanın son 6 milyon yılına dair bulgular daha nettir. Ama daha öncesi ve maymungiller için sonuç hiç içacıcı değildir. Çünkü, onların yaşadığı bölgeler, fosilleşmeye hiç uygun olmayan bölgelerdir. İnsan biyolojik olarak çok daha zayıf olması nedeniyle, o dönem maymunlarıyla rekabet edemeyerek, düzlüklere inmiştir. Sonuçta, bu süreç, hayatta kalabilmesi için, iki ayak üzerine doğrulma vs. gibi bir sürü sonucun doğal seleksiyonla ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Murat
14-08-2006, 17:24
Buyrun size nuh tufanı'nın aslı
*Biraz dikkatli okursanız lokman hekimin kim olduğuda ortaya çıkıyor hani şu ölümsüzlük otunu arayan meşhur hekim...

Ölümsüzlüğün arandığı bir destan

Gılgamış destanı Nuh Tufanı'nın anlatıldığı ilk yazılı eserdir. Uruk kentinin kralı Gılgamış'ın yaşamını anlatan destan, kimilerine göre kutsal kitapların da kaynağıdır.


Çoğu tarihçi, tarihin, çivi yazısını bulan Sümerlilerle başladığını söyler. M.Ö. 4 bininci yılın ikinci yarısında Aşağı Mezopotomya'da yaşayan; Ur, Uruk, Kiş, Eridu, Lagaş ve Nippu gibi önemli kentler kuran Sümerlerden geriye, o dönemi yansıtan pek çok eser kalmıştır. Bunlardan belki de en önemlisi, içinde Nuh Tufanı'nın da anlatıldığı Gılgamış Destanı'dır. Sümer diliyle "Sha Nagba İmuru" yani "Her şeyi görmüş olan" Gılgamış, bugün Gaziantep'in Suriye'ye sınır ilçesi Karkamış'ın o dönemki adıyla, Uruk kentinin kralıdır.

İlk yazılış tarihi M.Ö. 2500-3000 yılları arasında olduğu tahmin edilen destan, Sümerce 12 tane kil tablete yazılmıştır. İlk yazılımın dışında destan, daha sonra Babil döneminde iki kez daha yazılmıştır. Toplam 2 bin 900 satır olduğu tahmin edilen destanın en önemli bölümleri eksiktir. Sadece yüzde 60'ı tam olarak bulunan şiir formatında yazılmış destanın bazı dizelerinin başı ve sonu yoktur. Destanın Sümerce yazımının anlaşılması oldukça zordur. M.Ö. 1800 yıllarında Babil kralı Hamurabi zamanında tekrar yazılan Gılgamış Destanı'nın üç tableti bulunamamıştır. Destanın son yazılım tarihi tam olarak bilinemese de, son ozanının, Kassitler çağında yaşamış Sin Lekke Unnini adında bir sanatçı olduğu kabul edilmektedir.

Destanın kahramanı Uruk Kralı Gılgamış, dörttü üçü tanrı, dörtte biri insan olan bir varlıktır. Gılgamış halk tarafından çok sevilir ama, kral aynı zamanda sert, güçlü ve mağrurdur. Halk bu öfkeli kralın burnu biraz sürtülsün düşüncesiyle tanrılardan yardım ister. Dualar boşa gitmez ve tanrıça Aruru, yarı vahşi bir yaratık olan Enkidu'yu yeryüzüne gönderir. Enkidu destanın ikinci önemli karakteridir. Fakat Enkidu'nun kırlarda yaptığı kıyımlar Gılgamış'tan çok dilekte bulunan Uruk halkının başına bela olur. Gılgamış, Enkidu'yu yola getirmek için güzel bir fahişe yollar ve ehlileşmesini sağlar. Kadının peşinden kente gelen Enkidu krallar gibi ağırlanır, güzel kokularla yıkanır, kentlilere özgün elbiseler giyer, oturup kalkma dersleri alır. Tanrının isteğinin aksine Gılgamış'la Enkidu çok iyi arkadaş olurlar.

Güçlerini sınamak için yola koyulan ikili, kendilerine hasım olarak, korkunç sesiyle bile insanları öldürebilen Sedir ormanının korucusu dev Huvava'yı seçer. Ancak devin gürleyişi karşısında Enkidu korkudan dona kalır. Gılgamış ise etkilenmez ve devi öldürür. Bunu gören tanrıça İştar, Gılgamış'a aşık olur. Fakat Gılgamış tanrıça İştar'ı, fahişe gibi davranıp her önüne gelenle hatta hayvanlarla bile birlikte olduğu için aşağılar ve reddeder. Tanrıçanın intikam almak için Uruk kentine yaptığı saldırılar ise iki kahraman tarafından bertaraf edilir.

Günün birinde Enkidu ölüme yenik düşer. Dostunu yitirdiği için çılgına dönen Gılgamış, kendisinin de bir gün öleceği gerçeği ile karşılaştığından paniğe kapılır. Ölümsüzlüğün sırrını öğrenmek için "tufan"ı yaşamış ve ölümsüzlüğe ermiş olan Utnapiştim'i görmeye gider. Utnapiştim, binbir zorlukla Mutlular Adası'ndaki evine gelen Gılgamış'ı geri çevirmez ve ona tufanı anlatır. Tanrılar bir tufan ile insanları yok etme kararı alırlar. Ancak Utnapiştim, tanrı Ea'nın uyarısı üzerine ailesini, çeşitli zenaat erbabını, hayvan ve bitki türlerini içine alacak yedi bölümden oluşan bir gemi inşa eder. Yedi gün, yedi gece süren ve yeryüzünün sularla kaplandığı tufan sonunda Utnapiştim'in gemisi Nisir Dağı'nın tepesinde karaya oturur.

Utnapiştim, Gılgamış'tan, genç kalmanın sırrının, denizin diplerinde bulunan bir bitkide olduğunu saklamaz. Kral sevinçle denizin diplerine dalar ve otu bulur. Ancak Gılgamış'ın yorgunluktan uykuya dalmasından yararlanan bir yılan, otu yutuverir. Destan, yılanların her bahar deri değiştirmesini bu olaya bağlamıştır. Ebediyen varolma şansını yitiren Gılgamış deliye döner. Çaresiz bir biçimde geldiği Uruk'ta artık Enkidu'nun ruhuyla kurduğu ilişkiden başka avuntusu kalmamıştır. Gılgamış, Enkidu'ya ölümden sonraki hayata dair yönelttiği sorularla biraz olsun teselli bulurken bilgeliğin dünyanın nimetlerinden yararlanmak anlamına geldiğini kavrar ve destan da sona erer.

Murat
14-08-2006, 18:07
Mahmut kardeşim acayip atmışsın yada ii yemişsin.O resimdeki baltaysa bende lenin im kardeş o balta dediğin şeye bak bakalım neresi onun ağzı? biraz dikkatla baksaydın o balta dediğin şeyin balyoz ve ya çekiç olduğunu çok rahat görürdün. Ben sana bi soru sorayım sen hiç mağara resimlerinde elinde senin balta zannettiğin bizim baloyoz *ve ya çekiç dediğimiz (Dikkatli bakmak yeterli ) aletten varmı o aletle mamut kovalayan yerli fiğürü falan?. Sonra bu madem evrimcilerin sonunu getirecek bir ispat *neden hiç bir bilim dergisinde yok. *Senin dinci medyanda neden çıkmıyor yayınlayın 24 saat. Nerde o baltanın tarihi madem atalarımız kullanıyordu neden şimdiye kadar tek örnek çıktıoda amerikada kaldıki insan oğlunun yayılışı senin söylediğin gibi değil tersidir yani afrikadan çıkmıştır. Afrikada neden şimdiye kadar hiç bir örneğine rastlanmadı neden taşla mamut öldürdüler. Tarihle ilğili bilği üzerindemi yazıyor yoksa Mesela bak mahmut bazı densizler çıkacak evrim falan diyecekler siz bu baltayı bulursanız o cahil insanların sonu gelecek mahmutcuğum ben okuma yazma bilmiyorum hatta konuşamıyorum ama ben ilk atanım ahanda şuraya barnak bastım sana vasiyetimdir. Falanmı yazılı. Zaten *kendi yazdığın başlığa biraz dikkatli bak orda İLK İNSAN BALTASI GÜNÜMÜZDEKİ DEMİRCİLERİN YAPTIĞI BALTAYLA AYNI.. ilk insan baltası diyor yani ilk insanın yaptığı balta ( balyoz ve ya çakiç ) demiyor. ne yazdığın ne söylediğin ne savunduğun belli değil be kardeş. mantık mantık..... peeeeh peh Buna en ii örnek Çalış adam ol baban gibi eşşek olma................ noktalamayı sana bırakıyorum .. O bulunan ve ya bulunduğu söylene balta görünümlü çekiç *:D *büyük ihtimalla avrupadan amerikaya giden kültürlerce oraya gitmiştir. İşin en ilğinç yanı Evrimi yerlebir eden bütün delillerde mahmut gibilerine denk geliyor sanırım kaderin bir cilvesi :D ...Aklımdayken *ilkel atalarımız bu kadar akıllıydı madem sen bilirsin kılıç yapmaya hangi tarihte başladılar yazarsan sevinirim.....

spartacus
14-08-2006, 20:36
arkadaşlar özür, ama o görülen çekiç değil ki :)

kazma :) kazma :)