PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Erdal YILDIRIM : Alevilik bir dindir.....


DEMAN
28-02-2013, 23:17
Erdal YILDIRIM : Alevilik bir dindir.....
[...]

Alıntıda kullanılan metnin yazarı Sn. Erdal Yıldırım, kendi yazısının kaldırılmasını talep ettiği için yazı silindi.

TuranDursun.com moderasyonu

DEMAN
28-02-2013, 23:20
Saygideger Erdal YILDIRIM, Alevilik meselesenin neden cikmaza girdigini cok güzel bir sekilde özetlemis...Kalemine ve yüregine SAGLIK, Erdal can...

(...)"PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül: “Müslümanlar camide namaz kılarlar, ibadetlerini yaparlar. Aleviler ise cemevlerinde cem olur, cem yürütürler. Devlet yetkilileri, AKP Hükümetinin yetkilileri ve DİB yetkilileri Selçuklu ve Osmanlı döneminde yapıldığı gibi Alevileri camiye gitmeye ve kendi inancını inkar etmeye zorluyorlar. Bu tutumun bir adım ötesi yeni Koçgiri, Dersim, Maraş, Malatya, Çorum, Madımak, Gazi ve Ümraniye katliamlarına davetiye çıkarır” dedi. Ama ne yazık ki, açık açık “Alevilik ayrı bir dindir, sizin asimilasyon politikalarınızı da, Başbakanın, TBMM Başkanı ve DİB başkanının referanslarını da, fetvalarını da tanımıyoruz” diyemedi.

AKD Genel Başkanı Engin GÜNDÜK: “Bizimle oynar gibi duran diyanete söyleyeceklerimiz olacak. İslamiyette kul hakkı yemek var mıdır?” diyerek Aleviliği bilerek ya da bilmeyerek Müslümanlığa yamamaktadır."(...) Erdal YILDIRIM

ESTER
28-02-2013, 23:38
Kimse kusura bakmasın.

Bu yazıdan anlamış olduğum;

Bizim yerimiz dar, bize de yer açın.

Alevilik din olarak tanımlanmış.

Dinlerden habersiz. Hangi din bir diğerinin inancının üstüne basmadan, yok etmeden yayılabilmiş.

Aleviliğin talihsizliği; İslam coğrafyasında sıkışıp kalmasından kaynaklanıyor. Bütün kızgınlıklar İslamiyet üzerinden dile getiriliyor.

Roma'da, Vatikan'da, Haçlılar döneminde kendisini dillendirmeye başlasaydı sonuç bu günkünden farklı mı olurdu?

rasa
01-03-2013, 01:50
Mahatma Gandi'nin felsefesinin özü şuydu; Oturdun zaman ayaklarını topla'ki başkalarına oturacak yer olsun !...

geldikmi
15-07-2013, 00:19
her dinin kutsal kitabı olması gerekir alevilik üzerine bir kitap yoktur. alevilik bir meshepdir

Baskoylu
15-07-2013, 05:45
İlme Hizmet Edip, Uykudan Kalktım
Sarık Seccadeyi Elden Bıraktım
Vaizin Her Gün Ki Vaazından Bıktım
Ramazanı Sele Verdim De Geldim

Karnım Acıktıkca Kederim Arttı
Hele Hac Kaygısı Ayrı Bir Dertti
Paralılar Hemen Hac'oldu Gitti
Seytanı Taşlarken Gördüm De Geldim

Dört Kitabı Koyup Torbaya Astım
Cennet Hurisinden İlgimi Kestim
Muskacı Hocaya Sanmayın Sustum
Agzının Payını Verdim De Geldim

Aklım Ermez Ahret Eğlencesine.
Saygım Var İnsanın Düşüncesine
Hayal Cennetinin Has Bahçesine
Yobaz Sürüsünü Sürdüm De Geldim

İbreti Emelim İnsana Hizmet
Eşim Bana Huri, Evim De Cennet
Hacıya, Hocaya Kalmadı Minnet
İrbiği, Tesbihi Kırdım Da Geldim

angel333
15-07-2013, 13:28
Aleviler Muhammedi peygamber olarak kabul ediyor.

Alevilik islamın bir parçasıdır. Farklı bir din olamaz.

Khaos
15-07-2013, 14:28
Aleviler Muhammedi peygamber olarak kabul ediyor.

Alevilik islamın bir parçasıdır. Farklı bir din olamaz.

öncelikle zaten alevi değilim, materyalist olduğum anlamında değil, köken olarak da alevi değilim.
dolayısıyla bilmediğim konuda çok konuşmamayı tercih ederim.


ancak biraz kestirmeci tespitinize itirazlarım var.
alevilerin muhammedi ve aliyi kabul edişi biraz mankurt hikayelerine benziyor.


türkler tarih boyunca çok katliamlara uğramıştır islam tarafından.
buhara,semerkant,talkan,turfan ve daha pekçok; dönemine göre refah içinde yaşayan türk şehirleri, neredeyse yokedilmiştir.


yüzyıllara yayılan ve gün geçtikçe daha da şiddetli bu talancılığa karşı çoğu kere direnememiş, öldürülmüş köleleştirilmiş zaman içinde müslümanlaştırılmış ise de, alevilik bir tür kaçış mekanizması olabilir.


alevilik içinde mitra inancına ait ritüel ve fenomenlere de rastlamak mümkün.
aleviliği anlamak biraz zor.


ancak ortada bir asimile edebilme sünnileştirebilme kaygısı olduğu ise çok açıkken,
kestirmeci biçimde peygamberleri muhammed demek bana doğru görünmedi.

Baskoylu
15-07-2013, 15:10
Basta Saygideger Deman Dostun buraya aktardigi yazi, yani Sayin Erdal Yildirim, Alevi Yasam Felsefesini Islamin Sii mezsebine yamama cabasi! ve Aleviligin bir Din oldugunu idda etmesi Ebes kacmis, gizli izzettin gorevini yapmistir.

Hak ve hukukunu aramak, Alevi Yasam Felsefesini savunmaya calismak, Alevi Yasam Felsefesini Islamin bir kolu oldugunu, ve Bir Din Oldugunu savunarak, Alevi Yasam Felsefesini 1400 yillik islamin asimile politikalarina kepce ile su tasimaya calismasidir... Ben buna gecmisin Hizir Pasalari, gunumuzun Gizli Izzetinleri olarak tespit ediyorum..

Saygideger angel333 dostun kisaca savunmaya calistigi
Aleviler Muhammedi peygamber olarak kabul ediyor.

Alevilik islamın bir parçasıdır. Farklı bir din olamaz. bilincsizce ve Alevi Yasam Felsefesinden haberi olmadan ulu orta bir idda ortaya atmaya calismistir.

Aleviler Muhammedi Peygamber olarak kabul ettigini nereden biliyorsunuz? Eger Muhammedi Peygamber olarak kabul ediyorsa, Muhammedin cizdigi yolu neden takip etmiyor?? oyle ya peygamber kabul ettigi ve onun inanclarini benimsiyorsa, Islama ait olan 5 sartindan en az bir kacini yerine getirmesi gerekir.
Islamin 5 sartindan hic birine bile yer vermezken, yazdigi ve yazdirdigi Kuran`i da duvara asip hice saymasi, OKUNACAK EN BUYUK KITABIN INSANIN KENDISI OLDUGUNU.
BENIM DINIM INSANLIK DINIDIR DIYEN bir Yasam Felsefesinin Islamla ne ilgisi olabilir?
Daha once yazdigim kisa bir yorumu zaman sorunundan dolayi bir kez daha aktarmakta yarar goruyorum...

Alevi Yasam Felsefesi sadece Cagin Yobaz Dini Olan Islam tarafindan Asimile edilmeye calisilmadi, farkli dinler ve farkli kulturler tarafindan asimile edilmeye calisildigini tarihi inceledigimizde gormus olacagiz.
Alevi toplulugu Iran, Azerbeycan, Anadolu bolgelerinde yasamalarindan dolayi ozellikle Islamin ortaya cikisi ile Gerek toplu katliamlar, gerek asimile politikalari gerek sindirmek ve yildirmak politikalari ile gunumuze kadar gelmistir.

Alevi Yasam Felsefesinde Turk, Kurt, Laz, Cerkez, Yoruk, Tatar, Turkmen vs vs benzeri ulusal ve benzeri her hangi bir Irkin kimlige sahip degildir, ve olmamistir.

Alevi Yasam Felsefesi Insanligin dogusundan beri var olan, topluluklardan biridir.

Cok tanrili dinlerde; Gok Tanrisi, Deniz Tanrisi, Gunes Tanrisi vs vs benzeri bir yigin farkli dinler ve inanclar var oldugu rivayet edilir.
Alevi Yasam Felsefenin gelis noktasi "ALEV - ATES - ISIK" inancindan gelir.
Turkiye sinirlari icinde olan, Turkce konusulan bolgelerde Alev`ci Alev-i olarak isimlendirilir, ozunu arastirdigimiz zaman temel felsefesi ISIKcilar olarak bilinen toplulugun kendisidir.

Alevi Yasam Felsefesi Din, Irk, Mezsep ve Renk Ayrimi Yapmadan 73 Millete Bir Nazarda Bakan, Yani butun insanligi bir goren,
Vahdet-i Vücûd (Varligin Biriligi); yaratanla yaratilanin tek kaynaktan geldigini Yani topraktan geldik topraga gidecegiz felsefesi ile insanlarin bir birinden farkli olmadigini, birinin digerinden ustun olmadigini savunan bir felsefeye sahip oldugundan dolayi. yasaminda hic bir Irki, Milleti, Dini ve Mezsebi savunmamistir.

Yani Insanliktan baska bir sey savunulmamistir, tarihte hep kendisini yenilemeyi bilmis, dogruya - dogru, yanlisa - yanlis, Haksiza - Haksiz, Hakliya - Hakli demesini bilmis yasami boyunca insanliga yakisir bir durusa sahip olmaya calismistir.

Yegane Amaci, Eline, Beline ve Diline sahip olmak, Insan-i Kamil olma Mertebesine erismek, Hakka ulasmaktir, Yani Insanliga ayit olan butun guzel degerlere ulasmaktir.
Nefsini koreltmek, nefsine hakim olmak, benligi, kibirligi ve insanliga ters dusen butun olumsuzluklari uzerinden atmasi ile, hakka ulasir, (Insanlik Mertebesine Ulasir)

Alevi Yasam Felsefesi 1400 yildan beri Yobaz Islam dini tarafindan kabulenemiyecek anlatilamiyacak nice katliam, cinayet ve yiginla haksizliklara ugramis, butun katliam ve baskilara ragmen, kismen bazi degerlerini yitirmis gozuksede, temel felsefesini korumayi bilmistir.

Alevi Yasam Felsefesinde Islamin 5 Sartindan birini gostermenin mumkunu yoktur, Ayni zamanda her hangi bir millet ve Irkin temsilciligi yoktur, Cunku butun insanligin bir oldugunu savunan bir durusa sahiptir.

Hz. Ali yani islamin kilici ve celladi olan Hz. Ali Alevilerin andigi ve kendilerine onder ve lider olarak gordugu Hz. Ali degildir,
Hizir Elidir, Hizir Olidir.
Dimiliki (Zazaca) dilinde, Ali diye anilan bir isim yoktur. ELI - OLI vardir. Dolayisiyla Islamin 1400 yillik cabasi ve baskisindan dolayi, Hizir Oli, Hizir Eli soylemini Hz. Ali olarak lanse edilmeye calisilmistir.

Hz. Ali Islamin Iktidar ve Ganimet paylasiminda bir birlerine girmeleri ve bir birlerini yeme cagi baslamasi ile, ilk once Sunni ve Sii olarak ikiye ayrilir, Daha sonra iki ayri gurubun bir birleri ile savasa girmelerini kabul etmiyen orta yolcu ve iki tarafada tepki gosteren, Ozellikle Hz. Ali`nin ordusu icinden cikan Hariciler gurubu, daha sonra guclu orduya sahip olan Muaviye ve daha sonra Yezid`in yaninda yer alirlar....

Hz. Ali kardes oldugu, Muhammed`in Ali benim kardesimdir, dedigi kisiye kizini vermesi!!!!! Alevilikte basli basina DUSKUNLUKTUR. mali malimizdan, cani canimizdan, varligi varligimizdan uzak olsun der ve bir daha toplum icine alinmaz, insanlik dusmani ilan edilir.
Kan kardes, diger Turkce dilinde Sadic olarak gecen Alevilikte Misayipliktir, Ikrar vermektir, 7 nesil yakinlari bir birine kiz alip vermez, Kardes gibi gorulup ikrarsizlik yapilmaz.....

Dolayisiyla Islamin kilici olan, kelle avcisi, oldugu gune kadar namazinda ve niyazinda olan, Hz. Ali Alevilerin andigi ve sevdigi Ali degildir....

Sonuc olarak Islam denen suc makinasi; Alevi Yasam Felsefesinin Yaninda DUNKU COCUKTUR.

Saygi ve Insani Sevgilerimle

Nevandaar
15-07-2013, 16:19
Şimdiye kadar yığınla alevi tanıdım ancak hepsi kendilerini müslüman olarak görüyorlardı.

İslam'ın Ali'si ile Oli'yi sevenler aralarına bir çizgi çekip farklarını belli ederlerse herşey netlik kazanır diye düşünüyorum. Çünkü bugün Cem evlerine ibadet statüsü verilmemesi ve benzeri engellemelerin sebebi Alevilerin İslam'ın Ali'si taraftarı olarak görülmesi. İbadethane olarak da doğal olarak cami görülüyor.

Khaos
15-07-2013, 22:07
evrende evrilmeyen-evrim geçirmeyen hiçbir şey yoktur.

bu topraklarda pekçok inanç ortaya çıkmış, zaman içinde başka inançlarla etkileşmiş,
değişmiş dönüşmüş.


özellikle ezoterik denilen inanma biçimlerinde, diğer egemen dinlerin içine girme, ya da o egemen dinlerden görünürde bazı temel değerleri devşirme varoluşunu devam ettirebilmek adına mecburen sıkça başvurulan bir yöntem olagelmiş.


mitra inancı hristiyanlığın neredeyse tam ortasında dururken, diğer yandan kendisinden sonra ortaya çıkan mani inanışının çerçevesini de doğrudan etkilemiş.
hristiyanlık temelde mitra inacına dayalıyken, sonrasında onun diğer ürünü olan mani inancı üzerinden bu kez ezoterik/batıni ikinci gen geçişini yaşamış.


birçok manici hristiyan tarikatı bu arada ortaya çıkmış evrilmiş ya da ortadan kalkmış.


bu işler kolay değil.


alevilik, islamdan hristiyanlıktan hatta yahudilikten bile eski bir inancın; evrilip etkilenerek varlığını devam ettirebilmek adına egemen dinlere kısmen kendini benzetmiş olması olabilir.


hele de işin içine ''ışık,aydınlık'' gibi kavramlar da dahil olunca sözkonusu genetik kodun kökenleri daha bir açığa çıkabilir.


bir takım alevilerin kendisini müslüman zannetmesi bunu değiştirmez.
asimilasyon zaten bu değilmidir.


birlerinin varlıklarını bu saldırganlıktan korumak adına görünüşte müslümanlaşırken, pagan inancını devam ettirmesi ama bunu gizlemesinde bir tuhaflık falan yok.

angel333
15-07-2013, 23:03
Alevilik din olduğunu söyleyen arkadaşlara soruyorum

1 - Bu dinin kurucusu kim ?

2 - Bu din hangi yıl kuruldu ?

3 - Bu dinin kutsal kitabı nedir ?

4 - İslamdan önce cemevi varmıydı ?

Bu sorulara yanıt veremiyorlar.

Kimileri alevilik islamdan önce vardı diyorlar. İslamdan önce cemevi varmıydı.

Kimileri alevilik din değil bir felsefe diyor kimileride alevilik bir yaşam tarzı diyor.

Dinlerin aynı zamanda felsefesi ve yaşam tarzı vardır. Bu alevilik için geçerli değildir.

Khaos
15-07-2013, 23:48
sayın angel

ben de size evrim diyorum.
islamdan önce cemevi olmasa ne olur.


başka bir inanç vardır.
islamın baskısı altında kalınca bir tür değişme uğramış ve ortaya alevilik çıkmış OLABİLİR.


bana göre alevilik mitra inancının günümüze ulaşan bir versiyonudur.
aynı inanç romada savaşçıların tanrısına dönüşmüştü.


biyolojideki genetik sürüklenme misali yani.

Baskoylu
19-07-2013, 06:16
Saygideger Dostlar.

Daha once yazdiklarimdan anlamak istemiyen dostlar var, inadina ayni sorulari ve ayni cizgiden cikmamak adina, tek amaci Alevi Yasam Felsefesini Islamin icinde gorme amaclidir.

Aslinda anlasilmiyacak bir sey yok. Alevi Yasam Felsefesi Kavrandikca, Ogrenildikce ve Arastirildikca inanilmaz gercekleri gorebiliyoruz veya algiliyabiliyoruz.

Hiristiyan, Musevi, Budizm ve Islam icinde ayriliklarin var olmasi gibi, hic kuskusuz Alevi Yasam Felsefesi icinde bir yigin farkliliklari gorebiliriz.

Alevi Yasam Felsefesi`nin temel kurallarindan olan,
ILIMDEN GITMIYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR.
ELINE, BELINE VE DILINE SAHIP OLMAK.
IKRAR VERMEK.
HOSGORU,
AKLIN YOLU VE VICDAN OLGUSU.
SEVGI VE INSANLIK YOLU......

Insanligin dogusundan beri var olan Bu Yasam Felsefesi, Farkli topluluklar, ve Farkli Dinler tarafindan asimile edilmesi, yok edilme cabasi gunumuze kadar gelmistir......
Alevi Toplumun ozellikle gunumuzdeki Iran cografiyasinda yasamasi ve bu bolgeden farkli yerlere kacmalari, surgunleri, katledilmeleri vs vs gunumuzde bir cok iddalarin kanit ve belgeleri ile aklimiza surekli soru isaretleri birakamtadir.

Alevi Toplumu uzerinde Sumerler, Hititler, Semanizm, Zerdust, Babiller, Ozellikle Suc makinasi Islam tarafindan ve daha nice kimlikler tarafindan degistirilmeye calisilmis, gunumuze kadar gelmistir.

Alevi yasam felsefesinde islamin vaz gecilmezlerinden olan 5 sartinin hic birinin yer almamasi!! "Aleviligin" Islamla uzaktan yakindan hic bir ilgisinin olmadigini cok acik ve net gormekteyiz.
Zaman zaman halk kahramanlari, halk lider ve onderleri bu yolda gorulmeye calisilmissada, Halk kahramanlarin yarattigi guzel degerlere sahiplenmesi, desteklemesinden kaynakli olabileceginide goz onunde bulundurdugumuzda, genel olarak Sevgi ve Insanlik yolu olan Alevi Yasam Felsefesini degistirmek, kendi saflarina almak, yok degilse karalamak ve asagilamakla yetinilmistir.....

Asagidaki alintiyida Siz Saygideger dostlarin yorumuna birakiyorum....

Saygi ve Sevgilerimle.


Alevi
1) Kiler evi babası
2) Aş evi babası
3) Ekmek evi babası
4) Mihman evi babası
5) At evi babası
6) Han bağı babası
7) Dede bağı babası
8) Balım evi babası

Balım evi babalığının büyük ihtimal ile daha önce başka bir adlandırma mevcut iken daha sonra değiştiğini düşünmek mümkündür.

Her baba, tesislerdeki binalardan ve çevredeki bağlardan sorumluydu. Bunlara bağlı dervişlerle bu görevler yerine getirilmekteydi. Meydan evi babası, dede babaya bağlıydı. 1826 da padişah II Mahmut'un zoruyla meydan evi babalığı kaldırıldı. Kiler evi babası dede, baba tanındı. Aş evi babası da onun yardımcılığına getirildi.

Şapolyo Hacı Bektaş dergahındaki tahtı Muhammedin önünde 7 post olduğundan bahsetmektedir:: Sağ taraftaki Hz. Muhammed postu, sol taraftaki Hz. Ali postu, ocağın alt yanında Hacı Bektaş'ın Horasandan getirdiği Horasan postu, onun yanında Aşçı Baba postu ve diğer postlar.

Son dönemde Hacı Bektaş'ta 12 postan bahsedilmektedir. Daha önce 7 ya da 8 iken 12 İmam inancıyla birlikte post sayıları 12 çıkarılmış olmalıdır. Bu gün bilinen sadece ocakları temsilen 12 post olduğudur.

Bazen de Alevi tekkelerinde hem 12 köşeli hem de 8 köşeli motifler kullanılmaktadır. Bu tür tekke ya da türbeler 16 y.y. dan daha sonra yapılmış ya da tamir görmüş yapılarda gözüküyor. Bunlardan birisi de Kalkan Delen Harabati Baba tekkesidir. Burada yatan Sersem Ali Baba'nın türbesi 12 köşelidir.

Yine aynı kompleksin içinde bulunan eski bir havuz ise, 8 köşelidir. Aynı özellik yukarıda gördüğümüz gibi, Rumelihisarı arkasındaki Şehitlik tekkesinde de vardı. Tekkenin giriş tavanında 8 köşeli bir yıldız varken meydanın tavanında ise 12 köşeli bir yıldız, onun ortasında ise, 8 köşeli bir yıldız bulunuyordu.

8 sayısına bağlı tekkelerin, 8 köşeli mimari üsluba göre yapılması ve bu sembolleri başka yerlerde de görmek mümkündür. Alevilikte dede ya da babaların giydikleri taçlar, bizlere bu konuda ilginç örnekler sunmaktadır. Bilindiği gibi, her dinin kendine ait bir giyim tarzı ve kendi düşüncelerini sembolleştirdiği bir kıyafeti vardır. Bu durum, sadece dinin kendisiyle sınırlı kalmayıp din içerisindeki mezheplerin de farklılığını gösterecek sembolleri vardır. Bu da çoğu zaman kafalarındaki taçları olmaktadır.

Alevilikte taçlar çok önemli sembolik bir özeliğe sahiptir. Safeviler'de tarikat tacı, on iki dilimli kırmızı bir kavuktur. Parmak kalınlığındaki on iki dilim ve kırmızı renk, Safeviler'in inancının bir belirtisidir. Bazen 12 İmamın isimleri bu dilimlerin üzerine yazılmaktadır.

Tekke ve tarikatlar kaldırılmadan önce genellikle Alevi tekkelerindeki şeyhlerin başında 12 dilimli taçlar bulunurdu. Bu, onların 12 İmama olan inançları ile ilgiliydi.Büyük ihtimale 16 y.y. öncesinde bu böyle değildi. Halk inançlarında Pir Sultan Abdal'ın musahibi diye anlatılan, fakat Pir Sultan'dan önce yaşamış olan Ali Baba'nın zamanımıza kalan ender emanetlerinden birisi, giydiği metal tacıdır. Bu taç 8 dilimlidir. Saim Savaş Ali Baba'nın yaşamı ve tekkenin tarihi ile ilgili yazdığı kitapta, Ali baba'nın tacının 8 dilimli oluşunu sekizinci imama işaret sayıp saymama konusunda temkinli olsada büyük ihtimale bu durum buradaki Alevilerin inanç ve erkanlarıyla ilişkilidir. Yine sarıklı ahi taçları da 8 dilimlidir.

Yine ender kalan örneklerden birisi de bugün Kosova'da Kadiri tekkesi adıyla bilinen, hala faaliyetine devam eden Alevi tekke dervişlerinin taçlarında görülmektedir. Aynı taç şekli sadece tepesine 12 yıldız eklenerek, bugün hala Kosova çevresindeki Tekkesi bulunan Şeyh Naki Horasani'de vardır. Alevi tekkesi olan dergaha bağlı dervişlerin taçları da 8 dilimden oluşmuş olup; tepesinde ise 12 köşeli bir yıldız bulunmaktadır.

Bektaşi geleneğinden gelen ve dede baba olan Bedri Noyan "Bunun tek sebebi olarak 7 imam olan Hacı Bektaş'ın da soyundan olduğuna inanılan imam Musa-ı Kazımla ve onun oğlu imam Rıza ile ilgilidir." derken; bu taçların inançları ile ilgili olduğunu belirtmektedir.

Anadolu'daki Alevi ocakların büyük bölümü, kendi soy ağaçlarını, Musai Kazım aracılığı ile Hz. Ali'ye götürmektedir. Hacı Bektaş Veli'nin soy ağacının İmam Musai Kazıma bağlanması, Tekkenin ilk kuruluşta 8 imam ve 8 erkanı savunmasının bir göstergesidir. Anadolu'daki bir çok Alevi ocağı kendi soy ağaçlarını ya Musa-ı Kazıma ya da İmam Rızaya çıkarmaktadırlar. Bu da 8 İmamla ilgili inançlarının, bugüne kalan hatıraları şeklinde görülebilir.

Anadolu ve Balkanlardaki Alevi tekke ve yatırlarında, 9 imam ya da erkanla ilgili pek bir şey görünmüyor. Sadece Rıza Yetişen, Tahtacılar içerisinde 9 erkanlıların olduğunu söylüyor; ama bunlar hakkında bilgi vermediği gibi, nereler olduğu hakkında da bir şey söylemiyor.

Yalnız 6 erkanla ilgili Ege yöresi Alevileri kendi aralarında farklı köyleri 6 erkanlı olarak söylemelerine rağmen, bugün 6 erkanlı Alevilere Ege sahilinde değil daha içerilerde varlıklarını muhafaza etmektedirler. Ege çevresi Alevilerinde pek görülmemesine rağmen buna ait bir efsane Hacı Bayram'ın Yan Yatır ocağına kabul edilmeyişi bölümünde geçiyor.

Ege yöresi Alevi Tahtacıları arasında anlatılan Rivayete göre, bir gün Hacı Bayram Veli Yan Yatır ocağına gelir. Yan Yatır oğulları tarafından kabul edilmez "suçum ne diye" sorduğunda cevap olarak "içimize altı erkanlıya yer yoktur" derler. Hacı Bayram Veli'nin II Murat tarafından çağrıldığında, 12 terekli tacının 6'ya indirildiği biliniyor. Acaba, bu hikaye Hacı Bayram Veli'nin kendi inancını temsil eden tacındaki 12 tereğin 6'ya indirilmesine karşı koymadığı için mi uyduruldu, bilinemiyor?

Rıza Yetişen, 6 erkanlıların nerelerde bulunduğunu söylemeden, 6 erkanlıların varlığından bahsediyor. Şeyh Şüca postnişini Nevzat dede Eskişehir ve Afyon Emir dağı çevresinde Erdebil tekkesine bağlı 6 erkanlı gurupların bulunduğunu söylemektedir. Bunlar 12 erkanlı Alevilerle ortak cemde bulunmaz ve birbirlerine cemlere çağırmadıklarını bildirmektedir. Yine 12 erkanlılardan farklı olarak bunların musahipsiz olduğunu söylüyor.

Bu durum tekke ve yatırlar mimarisinde sadece bir örnek olarak Diyarbakır'da vardır. Farklı Tekke ve yatırlarda mutlaka örneği bulunması muhtemel olan Diyarbakır'ın Urfa kapısı sağ köşe başında duran Sarı Saltuk makamı göze çarpmaktadır. Buradaki Sarı Saltuk makamının 6 köşeli olduğu görülmektedir. Bir zamanlar Diyarbakır Safevilerin en etkili merkezlerindendi. Yukarıda görüldüğü gibi 6 erkanlıların genellikle Erdebil tekkesine bağlı düşünülünce Sarı Saltuk'la ilişki pek olmadığını söylenebilir.

Sarı Saltuk geleneğini başka yerde aramamız gerekir. Sarı Saltuk'un inancı ile ilgili kesin bir şey söylemek zor olsa bile, aynı özellikleri taşıyan Babailerin inançları ile aynı olması mümkündür. Sarı Saltuk'un da içinden çıktığı geleneği sürdüren 16 y.y. öncesi Seyit Gazi zaviyesiyle organik bağı olan Balkanlardaki Babailer 7 erkanı kabul ediyorlar.

Bu konuda bir tek farklılık gösteren istisna Barak Babada gözüküyor. Belki de 13 y.y. Anadolusun'da tek örnek olan Sarı Saltuk'un halifesi Barak Baba'nın, 12 İmam inancını savunduğu biliniyor. Barak Baba'nın 12 İmam inancına nerede ve ne zaman geçtiği bilinmiyor. Balıkesir'de bir Barak Baba yatırı bulunuyor. Bu, Barak Baba yatırının ya ona izafe edilen bir makamı ya da kuvvetli bir ihtimal ile başka bir Barak Baba olmalıdır. Sarı saltuk'un ölümünün ardından müritlerinin bir kısmı Dobrucadan Balıkesir'e yerleşmişlerdi.

Burasının Barak Babanın makamlarından birisi olduğu kabul edilse bile, Babailerin daha sonraki temsilcilerinde, 8 köşeli mimari üslup yerine 7 köşeli mimari üslup egemendir. Bu, Varna'da ki Akyazılı tekkesinde olduğu gibi, diğer bir örneği Elvan Çelebi zaviyesinde görülmektedir. Ama bilinen o ki Barak Baba'nın yaşamının ilerleyen kısmında, Olcaytunun hizmetinde iken bu inancı benimsemiş olmalıdır. Barak Baba kendisi gibi 12 İmam inancını savunan Moğol ol hükümdarı Olcaytu'nun elçilik görevini yapmaktaydı. İran Moğolların Hükümdarı olan Olcaytu, 12 İmam inancına sahip olduğu gibi, kendi çevresinde bunlardan oldukça çok insan vardı.
13 y.y. Anadolusun'da 12 İmam inancının izlerine Barak babanın dışında pek rastlanmıyor. 12 İmam inancının büyük ihtimal ile Anadolu'ya girmesi bir yüz yıl sonra olmalıdır.

A.Y. Ocak'ın işaret ettiği gibi 13 y.y. Anadolusun'da 12 İmam inancından bahsetmek oldukça zordur 13 y.y. Babaileri ile bu günkü Alevilik arasındaki en belirgin farklılık buydu.

Babai yenilgisinin ardından bu geleneği sürdüren Anadoluda temel merkez Seyit Gazi, Balkanlarda ise Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Haskova da Otman baba ve onun ölümü üzerine aynı merkez Kuzeyde Akyazılı tekkesi idi. Her iki Babai şeyhi de Seyit Gazideki Sultan Şucay'ı mürşit ve pir olarak tanımaktadırlar. Geniş bir alanda hala saygıyla anılıp takdis edilen Şuca Baba II Murat döneminde yaşamıştı.

II Muratın komutanlarından Timurtaş paşanın yanında, dervişleri ile birlikte savaşlara katılmışlardı. Şuca Babayı takdis eden ona manevi bağlılığı bulunan Balkanlardaki Babailerin yukarıda söylendiği gibi, 7 erkan inancını benimsedikleri görülüyor. Bunlardan en belirgin olanı Otman Babadır. Sarı Saltuk'a bağlı Balkanlardaki Alevi grupların, Şeyh Şucayı pir tanıyan Balkanlar Babaileri ile aynı yerlerde ve ortak özellikler göstermesi dikkat çekicidir. Bilindiği gibi Şeyh Şucayı pir tanıyan Otman Baba ve onun devamcıları Balkanlarda 7 İmam ve 7 erkanı kabul ederlerken; Anadolu Seyit Gazi'de bulunanlar bugün 12 erkanlıdır.

Bugün Aleviler içerisinde yaşayan 12 erkanlılardan sonra kalabalık bir grup da 7 erkanlılardır. Bunlar önceleri Seyit Gazi'ye manevi bağlığı olan Otman Baba Babaileridir. Bunlar, Hacı Bektaş Veli'yi pir tanımadıkları gibi, bazen onun hakkında olumsuz ifadelerin bile kullanıldığı görülmektedir.

Balkanlarda Bektaşi kültürünü kabul edenler arasında, etkinlik alanlarının daha çok Kuzey Bulgaristan'da yoğunlaştığı dağınık olarak güney Bulgaristan ve kuzey Yunanistan'da yaşayanlar da vardırlar. Babailerden bir grup Balkan Savaşı esnasında Trakya Çorlu'ya yerleşmişlerdi. Bulgaristan'da 1984 yılındaki ad değiştirme kampanyası sonunda, Türkiye'ye gelen bir grup da Zeytin burnunda bir tekke oluşturmuşlardı.

Bu tekkedeki cem ayinlerinde, hep 7 sayısıyla karşılaşılmaktadır. 7 hizmet (veya post) 7 dem 7 nefes gibi uygulamaları vardır. Bunların, inançları ile ilgili 7 sayısına önem vermelerini, tekke ve yatırlarındaki mimari özelliklerinde ve taçlarında görmek mümkündür.

marvelous
24-07-2013, 17:23
Alevilik dindir. Ve bu islam değildir. Dolayısı ile İslam olan Hz. Ali ile aynı dinde değillerdir "aleviler". Hz. Ali alevileri görseydi hiç mi hiç sevmezdi alevileri.