PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dünya Yalan, Narkoz Şirketten!


evrensel-insan
03-02-2014, 23:15
Tum ateistleri M.G.Kirikkanat'i desteklemeye cagiriyoruz.


Mine G. Kırıkkanat
Dünya Yalan, Narkoz Şirketten!

Siz uyurken evinizi soymaya giren hırsızlar için en büyük tehlike nasıl ki uyanıp direnmenizse; iktidarı soygunculuk üstüne kurulu muktedirlerin de en büyük korkusu, soyulan halkın uyanıp kendilerini mülkten kovması, hatta hesap sorup cezalandırmasıdır.
\n
Dünyada ezelden ebede semirmek amacıyla iktidar olan bütün sömürücüler ve yoz muktedirler de işte bu yüzden, halkı rahatça aldatabilmek için uyutmaya, gerekirse narkoz altında tutmaya özen gösterirler.
Halkı uyutmaktan amaç, neden-sonuç ilişkisi kurabileceği rasyonel mantık yürütmesini engellemek, gerçek dışı olgu ve olaylara kolayca inanmasını sağlamaktır. Olmayana inanan halk, gözünün önünde olana tepki göstermez, gerçeklerle bağı kopar, üstelik mucize beklerken acı çekmeye bile katlanır!
Halkı böyle uyutup oyalamanın biricik yöntemi böylece inanç, en etkin inanç aracı da elbette ki dindir.
\n
***
\n
Ne var ki inanmak ihtiyacının halkı aldatmak yolunda araç olarak kullanılması, sömürülen topluma olduğunca dinin özüne, felsefi düşüncesine ve insancıl yapısına da zarar verir.
Örneğin İslamiyetin üç tektanrılı din arasında “devrimci” özgünlüğü ve en insancıl yanı, “Allah ile kulun arasına girilmez” sözüyle ifade edilen, inananla inanılan arasında kurduğu aracısız bağlantıyken; İslamiyetin siyasal araç olarak kullanıldığı tüm cemaatleşmeler zaten “aracılık” üstüne kurulmuş, inananla inanılan arasında inanılmaz sayıda aracı türemiş, hatta inananları Allah adına yönlendirenlerin sayısı, neredeyse mümin sayısına eşitlenmiştir!
Türkiye’de yarım yüzyıldan fazladır süren “halkı uyutmak” amaçlı din sömürüsünde narkozcu medyanın görevi zır cahilleri bazen çil çil altın türünde ödüllere açılan “sır kapıları”na, hurafelere, büyülere, muskalara, şeytan çıkarmalara, hatta cinsel içerikli psişik sorunları olan zavallıları cinlerle insanlar arasındaki evlilik gibi zırvalara inandırmak. Yarı cahilleri ise komplo teorileriyle efsunlamak.
\n
***
\n
İnanç sömüren din simsarlarının istisnasız hepsi, tıpkı denizcilik yapanların denize girmemesi ya da barcılık yapanların içki içmemesi gibi, pazarladıkları hiçbir ahlak ilkesi ve iman kuralına dokunmuyor, uymuyor.
Fethullah Gülen cemaatinden HY namlı Adnan Oktar’a, türlü çeşitli şeyhler ve tarikatların birbirlerini, rakiplerini, muhaliflerini şantajla pasifize etmeye yarayan video sanayiciliği; din simsarlarının sattıkları maldan nasiplenmediklerinin iyi bir örneği. Keza AKP iktidarının yalan, dolan, aldatmacaya dayalı tüm politikaları, iftiraya dayalı hukuku ve yargı zulmü...
Ama Sünni Müslümanlıktan geçinen bu din simsarları arasında, kardeşlikten öteye bir çıkar ortaklığı var. Örneğin, hepsi Darwin ve Evrim Teorisi düşmanlığında işbirliği yapıyor. Hepsi, insanın Adem ile Havva’dan tam teşekkül türediği efsanesine dayalı “yaratılış” safsatasını savunuyor.
Böylece tanrısız Evrim Teorisi’ne karşı tanrısal Yaratılış Atlası’nı yazmakla övünen HY namlı Adnan Oktar’ın niçin yaradanın işine karıştığı; müritlerinin niçin amfetamin ve silikonla şişirilip, seks objesi şişme bebeklere “evrilmiş” olduklarını sorgulamıyor, diğer din simsarları.
Dahası, HY’cı (yoksa X eksenli Adnan Hocacı mı demeliydim?) ve uçuk olduğunca ucuz komplo işportacısı Yiğit Bulut, Başbakan’ın ekonomi danışmanı olabiliyor!
\n
***
\n
Yiğit Bulut, 15 Haziran’da “faiz lobisi”ne gaipten su taşıyan “Erdoğan’ı telekineziyle* öldürmek istiyorlar” açıklamasından 26 gün sonra danışman atandı.
Vapur satıcılarına nal toplatan lagalugasıyla, ekonomi ve finans alanında bugüne değin çakma çıkmayan tek analizine rastlanmayan bir “ekonomist”in, ekonomiyi çok iyi yönettiği söylenen bir başbakan tarafından danışman yapılması, basit bir “yalakalık ödülü” değildir.
Başbakan bu atamayla, Fazıl Say’la birlikte onlarca muhalife “dini değerlere” hakaretten dava açan HY/Adnan Oktar cemaatini taltif etmiştir.
Adnan Hoca’nın Mesih’liğe soyunması, silikonlu hurileriyle kurduğu yeryüzü cenneti falan, hiçbir din simsarını rahatsız etmemektedir.
Bakalım yaradana rağmen yaratılış ortaklığı diyebileceğimiz bu “akıllı tasarım”da, hangi yaratıklar ne komplolar kuracak, videoları kimler çekecek, kimler oynayacak?

\n
G NOKTASI
\n
Geçerken Mayıs turnaları
birazdan bu pencereden
havai fişekler gibi patlar günlerin
saçılır ortalığa
yoksulluğun aşkların
hangi birini seyretsem
elinin altında ne varsa artık
kavgaların mı sevdaların mı
çekip gitmelerin mi
hasatı bitmiş tarlalar kadar
büyük yalnızlığın mı…
A. KADRİ ERGİN
\n
“Hiçbir insanın, yalancılıkta başarılı olacak kadar hafızası yoktur.”
ABRAHAM LINCOLN

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/435670/Dunya_Yalan__Narkoz_Sirketten_.html

evrensel-insan
03-02-2014, 23:16
Mine G. Kırıkkanat Üzerindeki Baskılar Son Bulmalıdır!

Türkiye, sadece dinin olumsuz etkileriyle değil, insanların inançlarını suistimal eden ve bundan politik çıkar elde etmeye çalışan zümrelerle de boğuşmak zorunda kalıyor. Dinlerin yarattığı sanrılar, bilim ve evrim karşıtlığı ve diğer tüm gericilik, Türkiye'de cemaatlerin ve tarikatların itkisiyle daha da kuvvetleniyor. Hukuku yanlarına almaya çalışarak, çoğunluğun doğru bildiğini sorgulayanları susturmaya, engellemeye ve daha da kötüsü, gelecekte bu tip eleştirileri dile getirmeye potansiyeli olan dimağları da korku ve baskıyla sindirmeye çalışıyor. Hem sadece günümüzde değil, gelecekte de, fikri ufkumuz, ifade ve basın özgürlüğümüz daralıyor. Fazıl Say'dan Sevan Nişanyan'a dek, türlü türlü siyasi ve entelektüel spektrumda yer alan aydınlarımıza benzer sindirme politikası, hukuk maskesi altında, uygulanmakta.

Bu baskı ve sindirme politikasının son hedefi de, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine G. Kırıkkanat oldu. 24 Temmuz 2013'te yayınlanan köşe yazısı nedeniyle Kırıkkanat'a Fethullah Gülen ve Adnan Oktar cemaatleri dava açtı.

Davanın sonucu ne olursa olsun, kendilerini biyoloji alimi sanıp bir siyasi odak olmaya çalışan bu grupların açtığı bu davayı protesto ediyoruz.

Biz, Bir Grup Ateist olarak, daha önce yayınladığımız bildirilerimizde de değindiğimiz gibi, düşünce ve ifade özgürlüğünü, hele hele din ve tarikat eleştirisini, koşulsuz bir hak olarak savunuyoruz.

Tekrar hatırlatmak isteriz ki Mine G. Kırıkkanat yalnız değildir! Türkiye eninde sonunda cemaatlerin top koşturduğu bir ülke olmaktan çıkacaktır!

Bir Grup Ateist (ateistler@icloud.com)

bakkalmahmud
04-02-2014, 00:54
Sevgili evrenselhocam,siyah,yalani,talani,zulümü temsil etsin ve bizler bütün insanlari üzerinde siyah harici bütün renklerin oldugu bir bayrak altinda birlestirelim,ateist deist yada baska seyler altinda bölmüyelim,bu hanimefendi sadece ateist saffindan yazmiyor ,mazlumlarin saffindan yaziyor,kandirilanlarin ezilenlerin sömürülenlerin saffindan yaziyor,,amet kayaya sormuslar,peygamber deyince aklina ne geliyor diye,,zalimin zulmüne karsi koyan biri demis,,,bizler parcalandikca,zalimler kuzu postunda mehdileri oynar.saygilar sevgiler

evrensel-insan
04-02-2014, 01:08
Sevgili evrenselhocam,siyah,yalani,talani,zulümü temsil etsin ve bizler bütün insanlari üzerinde siyah harici bütün renklerin oldugu bir bayrak altinda birlestirelim,ateist deist yada baska seyler altinda bölmüyelim,bu hanimefendi sadece ateist saffindan yazmiyor ,mazlumlarin saffindan yaziyor,kandirilanlarin ezilenlerin sömürülenlerin saffindan yaziyor,,amet kayaya sormuslar,peygamber deyince aklina ne geliyor diye,,zalimin zulmüne karsi koyan biri demis,,,bizler parcalandikca,zalimler kuzu postunda mehdileri oynar.saygilar sevgiler
,
Gordugun gibi ben sadece alinti yaptim. Onemli olan kimin neye katildigi degil, kimin neyi destekledigidir. Ben bir serbest dusunur olarak destekliyorum. Sen de kendini ne olarak lanse ediyorsan, o olarak destekle.

Onemli olan desteklemek.

Ayrica renkler olarak ta ortada bir temsil yktur. Sadece zihniyet olarak temsiller vardir.

Bir dusunce ya da davranisi desteklemek icin, illa ondan olmak gerekmez.

Aksi bir dusunce "ben sadece kendimden olani desteklerim" temelli tam da emperyalist zihniyetin siari olur. Ya da biatci suru psikolojisi iceren bir itaatkarin.

Engse Hohol
31-05-2016, 09:11
★ (http://odatv.com/birgunden-belirsiz-ara-1105161200.html) BirGün gazetesi, PKK'yı eleştiren Mine Kırıkkanat söyleşisi nedeniyle, muhabiri Özlem Özdemir'in yazılarına belirsiz bir süre ara verdirildi. BirGün gazetesinde PKK'yı eleştirmek suç yani.

Doğan medya grubu dışında tüm kanal ve gazeteler, el konulmalarla akp tayfasına geçmişken, sol yayınların kendi içlerinde didişmesi üzüntü verici. BirGün gazetesi PKK'yı desteklemekte Evrensel (http://www.evrensel.net/haber/281282/robosk-de-sinir-ticaretine-gidenler-bombalandi)e yetişti bu arada.