PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ateizm Ve Tesadüflük


AkerMert
18-05-2014, 09:30
Merhaba. Ben yeni üye oldum bu siteye.

Ateizm ile ilgili bir sorum olacaktı.

-Ateizm'e göre dünya bir tesadüf sonucu mu oluştu?

Teşekkür ederim.

uyar
18-05-2014, 15:47
ateizme gore diye birsey yok.. ateizm allah yok diyor o kadar.... gerisini baska seyler mesela "bilim" aciklar...

evrensel-insan
18-05-2014, 16:11
Merhaba. Ben yeni üye oldum bu siteye.

Ateizm ile ilgili bir sorum olacaktı.

-Ateizm'e göre dünya bir tesadüf sonucu mu oluştu?

Teşekkür ederim.

Bu sorunun yaniti ya bilimsel ya da inancsaldir. Ateizmin bu konuda verecegi cevap yok.

Sadece kendine ateist diyenin kendince verecegi cevap var.

truvahorse
18-05-2014, 19:10
Ateizm'e göre her şey tesadüfen oluşan şartlarda evrimleşerek! yani kendini geliştirerek oluştu.

Örneğin göremediğimizi anlayınca milyonlarca yılda bir göz oluşturduk. Bu kadar çaba sonunda görebildik ama tek gözle mesafe ayarı yapamadığımız için yine milyonlarca yılda bir göz daha oluşturup eskisini şöyle bir yana çekip yanına yerleştirdik.
Şimdi iki gözümüzün aldığı görüntülerden mesafenin hesaplanması gerektiğinden bir beyne ihtiyacımız oldu ve hadi bakalım bir milyonlarca yıl daha bekle.

Olur mu yahu, her organ için milyonlarca yıl beklenir mi diyenlerin itirazlarını duyar gibiyim. Niçin itiraz ediyorsunuz arkadaşlar, yoksa doğa her şeyi bir anda düşündü de sadece bir milyonlarca yılda mı bizi bu hale getirdi. Hadi dediğiniz gibi olsun.

Kendi düşüncemi söyleyeyim. Canlılara öyle bir programlama yapıldı ki, her türlü olumsuz şartlarda hayatta kalmaya odaklanarak, şartlara göre kendini değiştirebiliyor. Yani ana program yanında her şarta göre devreye girecek esnek alt programlar.

Sizce doğa bu kadar zeki ve güçlü mü?

Selmet
18-05-2014, 19:21
Ateizm'e göre her şey tesadüfen oluşan şartlarda evrimleşerek! yani kendini geliştirerek oluştu.

yukarıda arkadaşlar belirtmişler.. ateist,ateizm şuanki dünyevi TANRI,ALLAH inancına karşıdır.. dünyanın veya evrenin oluşumu hakkında herhangi bir teorisi yoktur genel olarak..

sadece kendine ateist diyenlerin kişisel görüşleri vardır hepsi okaaa....

AerA
19-05-2014, 13:37
Ateizm'e göre her şey tesadüfen oluşan şartlarda evrimleşerek! yani kendini geliştirerek oluştu.

Ateizm, Tanrı ve benzeri oluşumları red eden düşüncedir Herhangi bir şeyin oluşumu ve gelişimi ateist düşünce yapısının ele aldığı konular değildir. Her düşünce gibi, ateist düşüncede farklı alanlar ile etkileşim içerisindedir. Bu sebepten oluşum ve gelişim için, "kişi" farklı bir alandan bir açıklamayı kendine uygun görebilir.

Yani Ateizm oluşum ve gelişimi açıklamaz, Ateist birey herhangi bir açıklamayı kendine uygun görür.

uyar
19-05-2014, 17:01
..... evrimleşerek! yani kendini geliştirerek oluştu.

evrimlesme kendini gelistirme degildir.. evrimin oyle bir "amaci" yok... adaptasyon geiştirme degıl ortama uymadır ve eviminn sadece mekanizmalarından biridir...

evrimle ateism arasinda iliski yoktur.. dindar biri pekala evrimi savunabilir veya tersi...

spartacus
19-05-2014, 23:38
Merhaba. Ben yeni üye oldum bu siteye.

Ateizm ile ilgili bir sorum olacaktı.

-Ateizm'e göre dünya bir tesadüf sonucu mu oluştu?

Teşekkür ederim.

Ateizm dünyanın nasıl oluştuğu sorunu ile bilim çerçevesinde ilgilidir, zira o alan bilimin alanı.

Yalnız bu tür sorular felsefe alanına da girer, haliyle söyle o zaman bir tanrı yaratmadı ise kim yarattı gibi sorulara muhataptır.. Bu nedenle ateizm bu duruma kayıtsız değildir. Aslında ne yaratılan bir şey var, nede gereği..

Ateizm, doğada hiç bir metafizik(fizik ötesi, hayali, tanrı, peri, cin, ruh vb) varlıkların ya da doğaya, evrene hükmeden yönetici bir iradenin var olmadığını savunur. örneğin yağmur yağması için yağmur duasına çıkmak atezme göre anlamsızdır, bir karşılığı yoktur, buradan tüm o teolojik görüşlere kadar genişletilebilir.

Siz dünya'nın mı nasıl oluştuğunu soruyorsunuz evrenin mi? Ya da daha doğrusu yapıtaşının-materyalin mi? (Sonuçta evren dinamik)

Tesadüf nedir? Olasılık nedir? İhtimal nedir?

örneğin dindar anlayışlar ya da bilimsel görüşten uzak öngörüler, efenim derler şu ya da bunun olması bilmem kaç trilyonda bilmem birdir vs....

O halde basit bir değerlendirme yapalım.

Yağmurda ıslandınız mı? Peki milyonlarca yağmur damlasından size denk gelenlerin size denk gelme ihtimali kaçta kaçtır? Nasıl olduda o BİR DAMLA size denk geldi, 10 milyar yağmur damlası vardı, onmilyarda bir ihtimaldi, o ilk damlanın size denk gelmesi mümkün olabilir mi? Size denk gelene ne dersiniz?
Milyarlarca yağmur damlası var, saniyede atıyorum 1000.000 tanesi yere düşüyor olsun ve siz altındasınız, ıslanmamanız mümkün mü?

Evrende de o bir saniyede katrilyonlarca katrilyon hareket var, süreğen bir dinamik yapı.... Tesadüf nedir şimdi? Bir insanın doğumunun ardında dahi aslında tesadüfler vardır...

Yeterki bu tesadüf kelimesi doğru anlaşılıp, tanımlanmış olsun. Tesadüfü bugün bilhassa dindarlar bir hokus-pokus olarak görmekte-göstermektedir, halbuki değildir.

Örneğin dünyanın güneşe olan uzaklığı tesadüftür, evrende 1 güneş, sadece bir de dünya yok ki, dinamik bir evren, aynen o düşen yağmur damlalarından size rastgelenler gibi gayet doğal... Aksi taktirde hayır efenim bana denk gelen yağmur damlası tesadüf olamaz, onu illaki birisi özellikle bana denk gelmesi için indiriyor diyebiliyorsanız, işte dünyayı da güneşe bu uzaklıkta koyan birisi olmalı diyebilirsiniz, iyi de yağmurun altında olan her şey ıslanıyor... Nasıl ki yağmur damlalarının size denk gelmesi için bir irade gerekmiyorsa, evrendeki katrilyonlarca maddenin, materyalin vs durumu da böyledir ve dinamiktir, sürekli hareket, değişim, ilişki vardır.... Her an her şey değişiyor...

Atıyorum, Mars değilde neden dünya, güneşe bu mesafede denebilir. O halde size rastgelen o yağmur damlaları değilde, atıyorum şu binanın çatısına denk gelenler neden değil? Hayır bu tesadüf olamaz denebilir mi? :)

Yıldıztozu
11-10-2014, 09:54
Tam olarak tesadüf değil.
Tesadüf yanılgısını teistler sürekli ateistlerle tartışırken vurgulayıp duruyor. Çok saçma.

Ateizme göre tesadüflerle oluşan bir şey yok. Kendiliğinden oluşan şeyler var.
Kendiliğinden oluşmak ne demek ona bakalım. Bir şeyi yöneten sistemler sayesinde o olay kendiliğinden gelişebilir.
Mesela kalbim kendiliğinden atıyordur şuan. Fakat kalbimi yöneten sistemler vardır.
Benzer şekilde evrenin, dünyanın ve insanın oluşumu da doğa sistemleri çerçevesinde kendiliğinden oluşmuştur.

Sundance
13-10-2014, 05:46
Evrim = Tesadüf şeklindeki algıyı değiştirmek gerekiyor öncelikle. Zira evrim tesadüf değil.

Örneğin, matematikte pi sayısını düşünün. 3,14159 26535 ile başlayıp sonsuza kadar devam eden rakamlar. Şimdi bu sonsuza kadar tekrar eden rakamlarda matematiksel olarak mümkün olan her türlü olasılığın gerçekleşmesi gerekir.

Mesela Türkçe alfabenin harflerinin her birinin bir sayıya denk geldiğini kabul edin. Elinize bir kağıt ve kalem alın ve "Merhaba" kelimesinin harflerine denk gelen sayılara rastladıkça kağıda yazın. Pi sayısının içinde Türkçe olarak "Merhaba" kelimesini elde etmeniz uzun sürmez. Şimdi bu tesadüf mü?
3,14'den sonraki basamakları yeteri kadar uzatırsanız daha detaylı cümleler bile kurabilirsiniz :)

İşte evrim de aynen böyle işliyor. Canlılar her zaman üreme işini kusursuz gerçekleştiremedikleri için bazı hatalar oluşuyor. Oluşan bu hataların çok büyük çoğunluğu doğacak yavrunun felaketi oluyor ancak nadiren çevresindeki diğer canlılara göre bir avantaj elde etmesini sağlayan bir özellik kazanmasını sağlıyorlar. Çevresel şartlarda daha avantajlı olan canlılar hayata daha sıkı tutunuyorlar ve üreme şansları artıyor. Genlerini bir sonraki nesile aktarıyorlar.

Burada dikkat edilmesi gereken oluşan hataların büyük çoğunluğunun bir felaket ile sonuçlanırken çok nadir olan faydalı mutasyonların genlerinin bir sonraki nesile aktarılması. Bunun gerçekleşme "olasılığı bu kadar da tesadüf mü olur?" denecek kadar düşük doğru. Ancak canlı sayısı çok olunca ve süre de çok uzun olunca en düşük olasılık bile gerçekleşiyor eninde sonunda.

Aynı pi sayısındaki binlerce hiç bir şey ifade etmeyen rakamın geçip giderken, ifade eden rakamların kaydedilip, ardı ardına gelerek anlamlı bir metin oluşturması gibi.

Sonuç olarak evrim tesadüf değil bir olgu. İlk bakterinin günümüzden 4,5 milyar yıl önce oluştuğunu ve dünyanın üzerindeki canlı organizmanın sayısını göz önüne alırsanız aslında ilk gerçek insanın 150.000 yıl önce ortaya çıktığına hayıflanıyorum ben. Hele hele üzerinde 4,5 milyar yıldır yaşam bulunan bir dünyada, 150.000 yıl önce ortaya çıkan bizlerin, 1.000 - 2.000 sene önce yazılan kitaplar doğrultusunda "Her şey insan için" diye düşünebilmemiz bence asıl ilginç olanı.

İnsan ömrü dünyanın ömrü ile kıyaslandığında bir şey ifade etmiyor. Bu sebeple evrimi insan ömrü ile kıyaslayınca organların "püf" diye yoktan var oldukları gibi bir düşünce oluşuyor sanırım.

Saygılarımla;

spartacus
13-10-2014, 06:15
Mesela Türkçe alfabenin harflerinin her birinin bir sayıya denk geldiğini kabul edin. Elinize bir kağıt ve kalem alın ve "Merhaba" kelimesinin harflerine denk gelen sayılara rastladıkça kağıda yazın. Pi sayısının içinde Türkçe olarak "Merhaba" kelimesini elde etmeniz uzun sürmez. Şimdi bu tesadüf mü?

Aynen, nesnel açıda tesadüf diye bir şey zaten yok aslında. Herhangi bir özne adına, herhangi bir "'e göre" durumunda tesadüf açığa çıkıyor. Örneğin verdiğiniz örnekte rastgele harfler dizilirken, A kişisi merhaba beklerken "merhaba" ile karşılaşırsa bu A kişsi için tesadüf olur, fakat ortada, nesnel anlamda ise bir tesadüf yoktur. Yine öznel ile nesnel ayrımının önemi açığa çıkıyor burada. Sanırım diyebiliriz ki, tesadüf öznel, 'e görelik arzeden bir kavramdır. Aynı şekilde verdiğim yağmur örneği gibi;
Damlalar sadece düşüyor ve bazıları da bize denk geliyor. Damla açısından tesadüf denemez, ama biz tutarda bize düşen damlaları özelleştirir isek tesadüf deme şansı doğuyor(neden ben gibi), konumuzda ise vay efendim neden dünya ile güneş arası mesafe deniyor, halbuki trilyonlarca mesafeli gezegen var, dünyanın ve bu mesafenin özellikli bir ayrıcalığı yok(bunu belirtmek için şans, tesadüf deniyor, halbuki göreliği kaldırırsak, ortada tesadüf diye bir şey yok, gelişi güzel mesafeler var) :) . Tesadüf dememizin nedeni, vay efendim neden dünya-güneş mesafesi diye özele indirgenmesi, bana düşen yağmur damlaları, iyide neden bana isabet ediyor sorusuna yanıt gibi. Tesadüf(çünkü çok geniş bir alana milyarlarca damla düşüyor, o halde size denk gelen tesadüftür denir).. Yaratılışçılar tesadüf kavramını, açı ve ufkunu kavrayabilmiş değiller.

Çevresel şartlarda daha avantajlı olan canlılar hayata daha sıkı tutunuyorlar ve üreme şansları artıyor. Genlerini bir sonraki nesile aktarıyorlar.
...
Aynı pi sayısındaki binlerce hiç bir şey ifade etmeyen rakamın geçip giderken, ifade eden rakamların kaydedilip, ardı ardına gelerek anlamlı bir metin oluşturması gibi.

Sonuç olarak evrim tesadüf değil bir olgu.
Aynen...

Felâsife
13-10-2014, 06:20
Evrim = Tesadüf şeklindeki algıyı değiştirmek gerekiyor öncelikle. Zira evrim tesadüf değil.

Bence bu olay büyük oranda tesadüf ile ilerliyor, gerçi %100 de diyemem, %50 diyebilirim.
Neticede yaşam dediğim şeyin içinde bir sürü türler var, insan, hayvan, bitki türleri, bu türlerde bir şekilde bir birlerinden çatallanmışlar gidiyorlar.

İçinde yaşadığımız yaşam, hayat, doğa adı her neyse aynı zamanda kocaman bir AR-GE gibi, ufak ufak çeşitli deneyler yapılıyor/yapılmış gibide duruyor.

Hasılı bir şeyler "Bilerek" veya "hesaplayarak" değilde, "deneme yanıma" şeklinde gidiyor gibi ki bir nevi doğa labaratuvarı içerisindeyiz.

Şahsen kendimi bu anlamda bir "KOBAY" gibide hissediyorum.

Sundance
13-10-2014, 07:27
Bence bu olay büyük oranda tesadüf ile ilerliyor, gerçi %100 de diyemem, %50 diyebilirim.
Neticede yaşam dediğim şeyin içinde bir sürü türler var, insan, hayvan, bitki türleri, bu türlerde bir şekilde bir birlerinden çatallanmışlar gidiyorlar.

İçinde yaşadığımız yaşam, hayat, doğa adı her neyse aynı zamanda kocaman bir AR-GE gibi, ufak ufak çeşitli deneyler yapılıyor/yapılmış gibide duruyor.

Hasılı bir şeyler "Bilerek" veya "hesaplayarak" değilde, "deneme yanıma" şeklinde gidiyor gibi ki bir nevi doğa labaratuvarı içerisindeyiz.

Şahsen kendimi bu anlamda bir "KOBAY" gibide hissediyorum.

Tabii ortaya çıkan sonucu ele alırsanız, çıkan sonuç tesadüfler serisinden oluşuyor diyebilirsiniz. Çevresel şartlar neye denk gelirse ona göre gelişiyor. Ancak evrimin kendisi bir tesadüf değil. Ortaya çıkan sonuç çevresel şartlara göre değişse de evrim süreci hep işliyor.

Belirttiğiniz gibi deneme - yanılma sistemine benzer bir süreç. Çok çok düşük olasılıklar bile yeteri kadar deneme gerçekleşince gerçekleşiyor. Yeter ki matematiksel olarak olasılık ihtimali olsun.

Biz de sürecin bir parçasıyız elbette. :) Ancak ben kendimi kobay olarak görmekten çok 4,5 milyar yıllık bir gelişimin sonucu olarak görüyorum. Açıkçası bu bakış açısı, sanırım biraz egomu okşuyor. :o

Felâsife
13-10-2014, 13:29
Tabii ortaya çıkan sonucu ele alırsanız, çıkan sonuç tesadüfler serisinden oluşuyor diyebilirsiniz. Çevresel şartlar neye denk gelirse ona göre gelişiyor.
Ben aslında bu tesadüf tarafına çok takılmıyorum, netice yaşam aka aka yolunu buluyor, yaşamın tamamen yok olduğu dönemlerden bile yaşam filizlenerek, dur ben daha ölmedim diye dört bir koldan yayılıyor.
Süreçte oldukça yavaş ilerliyor ve belki tesadüf bazı şeyler de belirleyici rol oynasada, hepsinde değil, ben en çok yaşamın mücadelesine hayranım.

Yaşamın bizatihi kendisi tesadüf değil, aksine bir mücadele, tutunma, bende var'ımın resmine bakıyoruz doğaya baktığımzıda.

Bir ot betonu yarıp çıkıyor, azme bak, mücadeleye bak, harkülade bir şey.

Bunu tesadüfe indirgemek bence bu mücadeleyi basite indirgemek olur ki bu hoş olmaz.
Diğer türlü tanrı yarattı diye olayı böyle çözmek, buna yormak, bu azmi görmemezlikten gelmek olur, buda hoş olmaz.

Velhasıl ortada bir mücadele var, ve bu mücadele neticesinde çeşitli varyasyonlar deneniyor gibi duruyor.
Yani sadece A planı yerine B, C, D leri de bir yandan deneniyor gibi.

Belkide şöyle demeliyim, bilemiyorum, "Evrim yaşamı deneyerek öğreniyor"
veya "Yaşam, yaşamı deneyerek öğreniyor"
Bazen bir aksilik çıkıyor, gök taşı, volkan patlaması vs.
Hayda sil baştan yeniden başla...

Aslında evrim dediğimiz şey neticede bizlerin koyduğu bir isim ve farklı anlamlara da çekebiliyoruz bu ismi.
Dolayısıyla bu isim yerine bizzat yaşamın kendisine odaklanmak bana daha mantıklı geliyor.

Bu arada matematik konusunda ben doğanın pek öyle matematikle işlediği inancında değilim, zira doğada sürekli bir rast gelelik var ve bir ormanda hiç bir ağacı bir birine benzetmek mümkün değil, araziler, dağlar vs.lerde böyle, benzemiyorlar.
Öyle gelişi güzel serpilmişler gibi.


Biz de sürecin bir parçasıyız elbette. :) Ancak ben kendimi kobay olarak görmekten çok 4,5 milyar yıllık bir gelişimin sonucu olarak görüyorum. Açıkçası bu bakış açısı, sanırım biraz egomu okşuyor. :o

Parçasından ziyade, sürecin direk içindeyiz ve doğduğumuz da herşeyi hazır buluyoruz.
Yani tüm şartlar hazır, geriye biz DENEKLER bakalım ne yapacaklar gibi bir durum kalıyor.
Açıkcası bu durum benim hiç hoşuma gitmiyor.
Gerçi gitmese ne olacaksa, itiraz hakkımız kafadan yok, böyle bir merci yok, yok.. yok.. :D