PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Neden müzik bize hoş gelir?


Dialectics
19-03-2015, 12:59
Müzikal eserler, çeşitli seslerin birbirini takip eden bir sırada, belli frekans ve varyasyonlarda biraraya gelmesinden oluşuyor.

Ama kimi sesler, örneğin akordu bozulmuş bir enstrumanın, veya ahengi tutturamayan kabiliyetsiz birinin çıkardığı sesler bizi rahatsız ederken; kimi müzikal eser de bizi hislendiriyor, duygulandırıyor, hüzünlendiriyor ya da mutlu edebiliyor.

Evirip çevirip defalarca dinleyebiliyoruz. Dinlerken düşüncelere dalabiliyoruz.

Peki bu neden böyle? Notalar hangi kurallara göre bir araya geldiğinde bizde birtakım "his"ler uyandırıyor? Neden bazı nota varyasyonları rahatsız edici iken, bazıları çeşit çeşit his yaşatıyor? Bazı sesleri güzel olarak nitelemeyi sıfırdan mı öğreniyoruz, yoksa zaten doğduğumuzda hangi tip sesleri güzel ve anlamlı olarak niteleyeceğimiz, hangi tip sesler duyduğumuzda gerileceğimiz, hangilerinde neşeleneceğimiz vs. belli mi?

errata
19-03-2015, 14:30
Senin sorduğun soruyla doğrudan ilgili değilse de, sorunu anlamakta yardımcı olabilecek yardımcı bir mevzudan bahsedeyim.

Ünlü klasik müzik eserlerini analiz edebilip eserlerdeki genel harmonik örüntüyü öğrenerek kendisi besteler yapabilen yapay zeka sistemleri var. Bu sistemlerin yaptığı besteleri gerçek bir insanın yapabileceklerinden ayırmak kolayca mümkün olmuyor.

Örneğin Mozart'ın genel harmonik karakteristiğini taklit edebilen bir sistemi, ancak çok iyi bir Mozart dinleyicisi anlayabiliyor. Buradan yola çıkarak, genel bazı ses örüntülerinin beyindeki etkileri bakımından herkes de hemen hemen aynı tınıyı, duyguları verebileceği gibi bir sonuca varabiliriz? Tabi bu, müzik ve insan duyguları arasındaki bağın belli bir aralığına ışık tutabilse de oldukça yüzeysel ve eksik bir sonuç çıkarma girişimi...

Felâsife
19-03-2015, 14:32
Peki bu neden böyle? Notalar hangi kurallara göre bir araya geldiğinde bizde birtakım "his"ler uyandırıyor? Neden bazı nota varyasyonları rahatsız edici iken, bazıları çeşit çeşit his yaşatıyor? Bazı sesleri güzel olarak nitelemeyi sıfırdan mı öğreniyoruz, yoksa zaten doğduğumuzda hangi tip sesleri güzel ve anlamlı olarak niteleyeceğimiz, hangi tip sesler duyduğumuzda gerileceğimiz, hangilerinde neşeleneceğimiz vs. belli mi?

Tabi bu konuda çok şey söylenebilir ama benim kendimden gözlemlediğim kadarıyla bir burada PİŞTİ durumu söz konusu.
Yani sizin geçmişisinizde yaşadığınız bir olay bilinç altı kütüphanesinde hisler ile saklanırken, onu söz olarakta dile getiremezken, dinlediğiniz bir söz yada ses o kütüphanedeki hissi anınızla örtüşüyor ve aynı frekansta olduğu içinde o anınız canlanıyor yada kabarıyor diyebilirim.
Bununda transa varan durumlar yaratması normaldir.

Burada başka bir şeyde bu da bir nevi sembolizm içeriyor olması, yani aslında aynı şey değil ama ona işaret ediyor olması ilginç.
Başıma bir kaç kere böyle şeyler geldi, gördüğüm izlediğim şey çok farklı iken, beni etkilemişken, o şey bilinçaltımla örtüştü, pişti oldu.

Müzik konusundaysa özel bir şarkım var mesela, onu ilk dinlediğimde dedim hemen alacağım bu kaseti dedim, aldımda ve yüzlerce de dinledim, her dinlediğimde de abartısız 8-10 kerede dinlerim, bu elanda böyle.
Hiç ünlü biride filan değildi, kayboldu gitti galiba.
Meğersem oradaki bir sözmüş beni en çok etkileyen, transa geçiren, adeta hayatımın özeti gibiymiş, ve hislerimde o sözü es geçmemiş, buda ayrı bir ilginçlik zaten.

Bu yüzden ben insanlara sizi en çok etkileyen olayların üstüne gidin, zira onun altında size ait bir şey var ki onu alın, onu öğrenin, o sizi etkiliyordur, bulunmayı bekliyordur derim.

Öyle veya böyle sanat dediğimiz şey, hisler ile örülü olduğu için, insanları etkilemesi kaçınılmaz.
Sanat iyidir yani. :)

Stepal Kepton
19-03-2015, 15:52
Uzmanlık alanımdır. Kısa ve öz; ritm, tempo ve tekrarlar müziği sevdirir. Tek sebebi budur. Örnek olarak dım,tıs,dım,tıs,dım,tıs....... sonraki ritm bilinir ve müzik güzelleşir. Ya da dım, tıs,tıs, tıs, dım,dım,dım,tıs,dım,tıs,tıs,dım,tıs....... kötüdür çünkü sonraki ritmi bilmezsiniz. Müzik uyumludur veya değildir.
Şarkının güzel olması ise kişiye göre değişen bir durumdur. Şarkıyı söyleyenin; ses rengi, ses tonu, diksiyonu hatta dişlerinde ki ayrıklık bile şarkıyı etkiler. Çok bilimsel olmadı belki ama iş görür :)

Dialectics
19-03-2015, 15:54
Senin sorduğun soruyla doğrudan ilgili değilse de, sorunu anlamakta yardımcı olabilecek yardımcı bir mevzudan bahsedeyim.

Ünlü klasik müzik eserlerini analiz edebilip eserlerdeki genel harmonik örüntüyü öğrenerek kendisi besteler yapabilen yapay zeka sistemleri var. Bu sistemlerin yaptığı besteleri gerçek bir insanın yapabileceklerinden ayırmak kolayca mümkün olmuyor.

Örneğin Mozart'ın genel harmonik karakteristiğini taklit edebilen bir sistemi, ancak çok iyi bir Mozart dinleyicisi anlayabiliyor. Buradan yola çıkarak, genel bazı ses örüntülerinin beyindeki etkileri bakımından herkes de hemen hemen aynı tınıyı, duyguları verebileceği gibi bir sonuca varabiliriz? Tabi bu, müzik ve insan duyguları arasındaki bağın belli bir aralığına ışık tutabilse de oldukça yüzeysel ve eksik bir sonuç çıkarma girişimi...

Müzik için "sesli matematiktir" diyenler var. Hatta Pisagor "music of the spheres" dediği bir alet geliştiriyor. Verdiğin örnek de aslında müziğin bir matematiksel örgüye sahip olduğuna emare...


Pythagoras taught his students that focusing on pure, mathematically precise tones would help calm and illuminate the Mind. He also taught that music should not be considered a form of entertainment, but rather that it should be seen as a form of Harmony, the divine principle that brings order to chaos.


Pisagor öğrencilerine saf, matematiksel olarak kusursuz tonlara yoğunlaşmanın zihni dinlendireceğini ve aydınlatacağını öğretmiştir. Ayrıca müziğin bir eğlence çeşidi olarak değil, bir Harmoni formu olarak görülmesi gerektiğini, kaosa düzen getiren ilahi bir prensip olduğunu söylemiştir.

BhqgOH0gDIc

pianola
19-03-2015, 15:58
Uzmanlık alanımdır. Kısa ve öz; ritm, tempo ve tekrarlar müziği sevdirir. Tek sebebi budur. Örnek olarak dım,tıs,dım,tıs,dım,tıs....... sonraki ritm bilinir ve müzik güzelleşir.

https://www.youtube.com/watch?v=NlOxJ7KW4dA

Neva
20-03-2015, 03:05
Peki bu neden böyle?

Cunku anne karninda ilk aldigimiz ritm, duzenli kalp atisi ritmidir, bu malum belli surecte, anneye iliskin bazen hizlanir, bazen yavaslar. Sadece kalp atisi da degil elbette, yanisira anne vucudunda islevsel sistemin olusturdugu her ses/ritm vb. de buna dahildir. Boylece ilk ritm algilarimiz kaydedilmis olur.

Şüpheci Dinsiz
20-03-2015, 04:55
Sevgili Neva,
Cunku anne karninda ilk aldigimiz ritm, duzenli kalp atisi ritmidir, bu malum belli surecte, anneye iliskin bazen hizlanir, bazen yavaslar. Sadece kalp atisi da degil elbette, yanisira anne vucudunda islevsel sistemin olusturdugu her ses/ritm vb. de buna dahildir. Boylece ilk ritm algilarimiz kaydedilmis olur.

Aynen katılıyorum.

Barış Manço ölümünden kısa zaman önce bir TV sohbetinde pıtırak gibi tek parça ile popüler ve zengin olan sanatçımsılardan yakınmıştı. Müzik piyasasını yönlendiren kişilerinin insanın bilinç altındaki bu zaafiyeti kötüye kullandığını, bunu ilerleyen günlerde daha ayrıntılı açıklayacağını, çok büyük dolandırıcılıkların döndüğünü söylemişti.

Manço'ya göre, anne karnında duyduğumuz ritmleri andıran müzikleri beş para etmese de severmişiz. Bu zaafiyetimiz bazı müzik çevrelerince tespit edilmiş ve özellikle son yıllarda sürekli istismar edilmekteymiş. Açıklamayı bilerek kısa tutmuştu, "sabredin, yakında hepsini açıklayacağım, maskelerini düşüreceğim" demişti alışık olmadığımız bir ciddiyetle, TV spikeriyle bir sonraki program için sözleştiler. Ne yazık ki kısa bir süre sonra öldü. Ölüm haberini duyunca "yoksa öldürüldü mü?" diye düşünmüştüm.

Sevgiler

Asinus Orientalis
20-03-2015, 18:39
İnsan vucudunu ritmik bir müzik aleti olarak görmek eğilimindeyim. Bir müzik parçasının kulağa hoş gelmesi demek, stres vs ile akordu bozulmuş vucudun tekrar akortlanması diye yorumlarım. İnsanın sevdiği (vucut frekansına denk gelen) müziği dinlemesi sonrasında kendini iyi hissetmesi bundan olsa gerek.

errata
23-03-2015, 03:41
Vaktiyle bu konuda yardımı olabilecek bir kitap adı vermişim. Doğada matematik ve örüntüler hakkında bolca soru sordurup beyin açan bir kitap. Allah varsa muhtemelen Hofstadter vasıtasıyla bu kitabı göndermiştir. Mutlak okunmalı!

http://www.turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=498982&postcount=1068

Felâsife
23-03-2015, 18:36
Müzik deyince birde "Müzik, ruhun gıdasıdır" sözü meşhurdur, artık bu sözü kim demiştir, ilk olarak nasıl ortaya çıkmıştır bilmem ama ilginç bir sözdür.
Tabi tasavvufi açıdan bu söz ruh değilde, Nefs olarak değişmesi gerekir, neticede doğan Ruh değil, Nefstir sufiliğe göre.

Herneyse, tasavvuf deyince tasavvufi müziğide ara sıra dinlemeye bayılırım, helede Ahmet Özhan 'ın Şu benim divane gönlüm ve ötme bülbül'ü favorimdir, hiç bıkmam... alır götürür... dinlendirir... sonrada geri getirir...

Ara sıra klasik müzikte dinlerim yalnız onu dinlediğim zamanlarda o gece hiç uyku tutmaz beni, bir kaç kere denedim bunu hep aynı oldu, her seferinde de uykuyu yok etmişti.
Sonradan bu konularda yazılarda okumuştum, klasik müzik zihni açar filan diye, doğruymuş hakikaten diyebilirim.
Ama çevremde kime sorsam klasik müzik uykumu getiriyor diyor, başka şeyde demiyor.
Sanırım sevmedikleri için bu böyle oluyor, yoksa azcık can kulağı verdiğinizde müziğin o inen çıkan ritmi, heleki vurmalı çalgılarla yükseliyorsa uyumak ne mümkün.
Hasılı klasik müzikte beni çok etkiliyor.


Barış Manço ölümünden kısa zaman önce bir TV sohbetinde pıtırak gibi tek parça ile popüler ve zengin olan sanatçımsılardan yakınmıştı. Müzik piyasasını yönlendiren kişilerinin insanın bilinç altındaki bu zaafiyeti kötüye kullandığını, bunu ilerleyen günlerde daha ayrıntılı açıklayacağını, çok büyük dolandırıcılıkların döndüğünü söylemişti.

Barış abimizin söylemek istediği şeyleri duyamamak çok kötü gerçekten, önemli dediğine göre kesinlikle öyleymiştir.
Aksiyon dergisi bu konuda veya buna yakın bir konuda diyeyim, bir yazı yayınlamış, bende geçtiğimiz aylarda okumuştum.

Yazının tamamı: Bir zamanlar biz de deli gibi sevildik (http://www.aksiyon.com.tr/kapak/bir-zamanlar-biz-de-deli-gibi-sevildik_523129)

ESKİDEN UNKAPANI DEDİN Mİ OHOO!

Unkapanı için bir vakitler ‘kurt kapanı’ derlerdi. Ortada ne kurt var ne kapan; in cin top oynuyor şimdi... Bir devrin çöküşü görülebilir orada. Görüştüğümüz ses sanatçıları Unkapanı’nın şu anki hâlinden muzdarip olmakla birlikte, ‘Oh olsun’ demekten kendilerini alamıyor. Şimdi bakalım virane olmuş ‘piyasa’ kimi, nasıl etkilemiş?

MALATYALI İBRAHİM: Unkapanı 1995’te sanırım, bir sekte daha yaşamıştı. O zaman ben de müzikten çekilip, gazino işletmeciliği ve kasetçilik yapmıştım; ama hiçbir zaman şimdiki kadar kötü olmamıştı. Suçlu kendileri biraz da… Zamanında ‘Neremi, neremi’ diye kaset yaptırırsanız! Defterim besteyle doldu; ama albüm yapacak firma yok.

VAHDET VURAL: 2000’den bu yana sekiz yılım boş geçti. Parayı korsanların cebine koyacaksam niye albüm yapayım? Aslında, korsanı da başlatan Unkapanı’dır. Hem de en büyük firmalar... Duygu bitti, müzik aynı, sözler değiştirilip aynı şarkılar tekrar tekrar okutuluyor.

AYŞE MİNE: Müzik dünyasının şimdiki hâlini, Yeşilçam’ın seks yılları gibi görüyorum. Kirli bir müzik ortamı var. Kendimi taca attım, saha çizgisinin dışında bekliyorum.

HAYRİ ŞAHİN: Eskiden olacaktı da burada çay içebilecektin! Koli yapmaktan yemek yemeğe vakit bulamazlardı. 2000’den bu yana o koliler her gün birer birer düştü.

HÜSEYİN ALTIN: Beş yıldır Unkapanı’na gitmiyorum. Eskiden çalıştığım firmalardan çok azı duruyor. Emre Plak var; ama Prestij gitti. 16 parçalık bir albüm yapmıştık onlarla, ikiye bölüp satmışlar, işin üç kâğıtçılığına kaçmışlar. 1998’de albüm yapmayı durdurdum; ama şarkıların ismini değiştirip yeni albüm diye insanları kandırdılar. Bir şey yapamadım.

Yıldıztozu
02-02-2018, 23:16
Müzik ve cinsellik arasında bir bağlantı olabilir mi. Aslında bunun cevabı cinselliğin tanımına bağlı. Gerçi her sorunun cevabı o sorudaki tanımlara bağlı.
Kulağımızdaki ses alıcıları, müzikteki hava titreşimlerinden kendince ''seksi'' bulduklarından haz alıyor olabilir. Bizim seks tanımımıza pek uymayan bir çeşit sevişme.

Mesela şu melodileri ne zaman açsam beni aniden başka yerlere götürüyor. Sanki uyanmış gibi falan oluyorum. Titreşimlerden gelen ani bir darbe hissi.
https://www.youtube.com/watch?v=EFJ7kDva7JE
https://www.youtube.com/watch?v=2W_G3xmSGfo
https://www.youtube.com/watch?v=bNsfqumtc9A

bsywithfth
15-02-2018, 00:36
belki de bu durum aksiyolojik argümandaki estetik realizmin varlığının kanıtıdır?

pianola
18-02-2018, 21:32
belki de bu durum aksiyolojik argümandaki estetik realizmin varlığının kanıtıdır?

Siegel'ın öne sürdüğü bazı kavramlara katılmıyorum ancak "estetik realizm"in genel olarak tutarlı bir kavram olduğunu düşünüyorum , dolayısıyla bir "naturalist" olarak katılıyorum söylediğinize, realizmin koşulu tam da "estetiğin olgusu" olduğu için..

Dijwar
18-02-2018, 21:56
Müzik (iyi yapılmış müzik), kulağa hoş gelir, çünkü arkasında matematiğin dili vardır.Doğadaki simetriler ve matematik nasıl hoşsa, müzikte onun yansıması olarak bize hoş gelir. Tabi türev,integral çözmek zorunda olmayınca da, toplumun geneli kendinden birşey bulur.

ilahimasal
23-03-2019, 22:25
Evet neden ?
Baksan bir ses.
Allaha( mhmd) göre ESEK sesi kötü.
Bana göre ise sadece bir ses

https://youtu.be/uOIHHMnI_Ig

Bu adam youtube üzerinden 160 milyon kadar izlenmiş.
Müzik tanıdığım bir müzik.
Müzik güzel mi ? Evet güzel
Elindeki müzik aleti mızıka gibi bir şey.
Bu müzik neden bana iyi geliyor.

Nedeni ne ? Ve bunun gibi binlerce müzik.

spartacus
23-03-2019, 23:26
Frekans aralığı...

bilgivehis
24-03-2019, 10:22
Evet neden ?
Baksan bir ses.
Allaha( mhmd) göre ESEK sesi kötü.
Bana göre ise sadece bir ses

Bu adam youtube üzerinden 160 milyon kadar izlenmiş.
Müzik tanıdığım bir müzik.
Müzik güzel mi ? Evet güzel
Elindeki müzik aleti mızıka gibi bir şey.
Bu müzik neden bana iyi geliyor.

Nedeni ne ? Ve bunun gibi binlerce müzik.

Bu müzigi ara sıra dinlerim, her dinlememde Avrupalıların Amerika kıtasını işgal etmesi ve Kızılderili soykırımı yapması aklıma gelir.
Müziği çalan sanatçı ise sanki Kızılderili atalarına moral verir gibi, bakın halen yaşıyoruz der gibi bir hisse kapılırım. Belki kendisi de bu duygular içerisindedir bilemem ama o kadar içten yapıyor ki, sanki bir isyanın çığlıklarını andırıyor ya da bana öyle geliyor...

Müziği canlı dinleyince çok hoşuma gidiyor ama sanal müziğe gelince ancak bazıları beni kesiyor.

Bazı cihazlardan çok kötü çıkan müzik seslerinden insanların mutlu olması da garibime gidiyor.
Teneke gibi cırtlak seslerin neyi hoşunuza gidiyor diye bazılarına sormuştum.
Meğerse onları ilgilendiren müziğin ahengi, melodisi değilmiş, o sanatçı ve o anki sözler onları ilgilendiriyormuş.

Örneğin kendim müzikten anlamam ama müzik sesinin kalitesinden çok iyi anladığımı düşünüyorum.
Bir zamanlar müziğin ses kalitesini arttırmak için bir çok elektronik deneylerim olmuştu, hatta işi o kadar ileri götürmüştüm ki, on yıl kadar neredeyse ana işim bu olmuştu.
Viyola adında bir keman türü var, sesi kemandan biraz kalın çellodan incedir, nedense onun sesi çok hoşuma gider.
Bir de A.R Rahman adında bir bestekâr var, adam bu işi essahtan biliyor.

A.R.Rahman besteleri.

https://youtu.be/Fm-l_zD--j0

https://youtu.be/pZy8115sNXM

https://youtu.be/hbcW7nxcP3E

Rapi
24-03-2019, 17:58
İnsanın duygusallığının bir ürünüdür diye düşünüyorum. Aynı zamanda düşünsel bir varlık olmasının.
Hissettiklerini bazen salt bir melodide aktarmış, bazen sözler ile melodiyi aynı duyguyu yansıtacak şekilde düşünceleri ile harmanlamış.
Sözlerini anlamadığımız şarkıların bazen bize hitap etmesi de bu insani doğanın bir parçası. Duygudaki müzik her insanın ruhunun armonisi. Müzik seçimlerimiz de bu nedenle farklı olabildiği gibi benzerlik de gösterebilir.
Nasıl doğada bir harmonia varsa doğadaki seslerin taklidi ile başlayan müzik de insanın doğa ile bütünleşmesinin bir armonisini, yani uyumunu oluşturmuş.
Sanat bu yönüyle güzeli ve hoşu arıyor.
Herkesle sevincinizi, coşkunuzu, hüznünüzü, özleminizi paylaşamazsınız ya da hissettiklerinizi siz de ayırt edemeyebilir, dile getiremezsiniz. İşte notaların ahenginde tüm bu paylaşılamayanlar ruha, düşünceye kapı açmışcasına bir anlatım bulur.
Bazıları yaşayarak anlamlandırır, bazılarında anlamlandırma için müzik bir araçtır.
Ne olursa olsun insan var oldukça melodi de onunla var olacaktır.

Ben daha çok enstrümantal ve klasik müzik severim. Sözlerin müziği sınırlandırması yerine melodinin akışı içinde duygumu yaşamak mutlu eder beni.

Yıldıztozu
24-03-2019, 23:27
Temelde duyuya hitap ediyor. Bir şeyleri algılamanı, hissetmeni, fark etmeni sağlıyor.
Bütün duyular için geçerli bu. İşitirken de, görürken de, koklarken de benzer hisleri fark edebiliyoruz.

Bir müzik parçasındaki tek bir notayı alıp dinlesek tek başına hoş gelmezdi. Bir bütün içinde notaların, tonların değişkenliği fark yaratıyor. Bu farklar duygularımızı da farklılaştırıyor.

Müziğin işitildiği andaki müzik dışı duygular müziğin kendisiyle özdeşleşiyor. Zihnin bu özdeşleştirme özelliğinden dolayı müzik bize bir şeyler hissettirebiliyor.