PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "Ben" nedir?


Dialectics
23-08-2015, 22:57
"...Nihayetinde ne olduğumdan emin olmasam da, bildiğim bir şey var: Ben varım.

...


Nihayetinde benlik ne olabilir ki? Modern, yani post-kartezyen düşüncede, filozoflar benliğin karşılaması gereken geniş çaplı iki kavramsal gerekliliği ortaya koymuşlardır. Öncelikle, benlik her ne olursa olsun, bilincin öznesidir. Belli bir anda yaşadığım çeşitli deneyimler, pencereden gördüğüm mavi gökyüzü parçası, uzakta bir siren sesi duymam, hafif bir baş ağrısı hissetmem, öğle yemeğini düşünmem, bunların hepsi aynı bilincin parçalarıdır, çünkü hepsi de aynı benliğe aittir. Baş ağrısı hissimi, yanılma olasılığı olmaksızın, kendi baş ağrım olarak tanımlayabilirim. (Charles Dickens'ın Zor Zamanlar adlı romanında, Mr.s Gradgind'in hasta yatağında söyledikleri işte bu yüzden saçmadır: "Sanırım odada bir yerlerde bir acı var;ama benim acıp olup olmadığından emin değilim). İkinnci gereklilik ise benliğin öz bilinçlilik yetisine sahip olmasıdır; kendi kendisinin farkında olması, "benim-si" deneyimler yaşamasıdır.

Peki ama bu iki gereklilik arasında ölümcül bir gerilim yok mudur? Aynı şey aynı anda nasıl olur da bilincin hem öznesi hem nesnesi olur? Bu düşünce, Schopenhaur'ı 'düşünülmüş gelmiş en ürkütücü çelişki' olduğundan, çarpmıştı. Wittgenstein da onunla aynı fikirdeydi. 'Ben bir nesne değildir' diyordu. 'Ben, nesnel olarak her nesne ile karşı karşıya gelirim. Ama Benle değil.' O da kendisinden önce Schopenhaur'ın yaptığı gibi, Beni göze benzetmiştir. Tıpkı Ben'in bilincin kaynağı olması gibi, göz de görsel alanın kaynağıdır. Ama göz, görsel alanda değildir. Kendi kendisini göremez."


...

Sizce "benlik" nedir? Ben dediğiniz nedir? Deneyimleri yaşayan nedir? Bir yeriniz acıdığında bu acıyı hisseden kimdir? Gördüğünüz nesneyi yorumlayan ve onun bir elma olduğunu idrak eden nedir? "Ben" nasıl ortaya çıkar?

Sizi siz yapan şey hatıralarınız ve deneyimleriniz midir? Peki bir hafıza kaybı yaşar ve bütün hatıralarınızı yitirirseniz ne olur? Ya da zalim bir beyin cerrahı bütün hatıralarınızı silmeyi başarır da onun yerine başka birinin hatıralarını koyarsa ne olur? Uyandığınızda kendinizi bir diğerinin bedeninde mi bulursunuz?

Son sorunun cevabının "evet" olduğunu düşünüyorsanız, şu senaryoyu bir değerlendirin. Yarın size işkence edileceğini öğreniyorsunuz. Gayet anlaşılır biçimde bu sizi korkutuyor. Ama işkenceden önce, hatıralarınızın zalim beyin cerrahı tarafından silineceği, yerine başka birinin hatırlarının yerleştirileceği söyleniyor. Yine de işkenceden korkmanıza gerek kalır mıydı? Korkarsanız bu, tümüyle başka biri olacak olmanıza rağmen, acı çekecek olanın hala siz olması anlamına gelir... (????-üstteki cevabınızla çeliştiniz)


Alıntılar Jim Holt - Dünya Neden Var? kitabındandır.

Yıldıztozu
23-08-2015, 23:46
Son sorudaki çelişki, hafıza ve vücudu bir bütün olarak görmemekten kaynaklanıyor bence.
Hafıza - henüz tam olarak anlaşılmış olmasa da - beyin hücrelerinde saklanan bilgidir. Hafızayı sildiğinde, beyni değiştirmiş oluyorsun. Vücuda yapılan işkencenin acısını, vücut değil beyin hisseder.
Yani parmağımı kessen, bu acıyı parmağım hissetmez, beynim hisseder. Dolayısıyla değiştirilmiş bir beyin, yeni bir beyindir, yeni bir kişiliktir, değiştirildikten sonra yapılan işkenceyi bu yeni beyin hisseder.

Mesela geçenlerde kafa nakli tartışılıyordu, halbuki onun adı vücut nakli olması gerekiyordu. Beynimiz vücuda ait değil, vücut beynimize ait.

Onun dışında ''ben'' dediğimiz şey yanılsama olabilir. Evrendeki en karmaşık şey bilinç ve özgür irade. Hepimiz daha büyük bir benliğin parçası olabiliriz. Daha büyük benlik dediğim şey evrensel bilinç ve irade. Panteizm düşüncesi olabilir.

Karaciğerim tek başına ''ben'' değildir, kalbim de değil, beynim de tam olarak ben olmayabilir. Ama hepsi bütünsel benliğin bir parçası. Aynı şekilde bizler de evrensel benliğin bir parçası olabiliriz.
Bütünün tamamı tek başına bir bendir. Başka ben yok, tek bir ben var. Sen veya ben ayrımı da yok. Her şey=ben.
Aslında benden başkası var olmadığı için kendimize ben diyemeyiz sanırım. Çünkü tek varlık ben. Bu ben hepimiz oluyoruz, bütün olarak.

spartacus
24-08-2015, 00:00
Sizce "benlik" nedir? Ben dediğiniz nedir? Deneyimleri yaşayan nedir? Bir yeriniz acıdığında bu acıyı hisseden kimdir? Gördüğünüz nesneyi yorumlayan ve onun bir elma olduğunu idrak eden nedir? "Ben" nasıl ortaya çıkar?
Ben, farkındalıktır, şey'in kendi ve diğerlerinin...

Bir yerim acımaz. Sadece form bozulmasının tepkisi vardır ve bu tepkinin ölçümü...

Elma? Farkındalık işte... (aynı cevap, farkettiren nesnedir, farkeden sonra gelir)

Ben ortaya çıkmaz-saklı bir yerlerde mevcut değildir, ortadadır-, özne farkına-ayırdımına varır, "ben" olur.

Ben yok, farkındalık var, kendi ve diğer şeyleri...

Birde bencillik var, bencil ben'i, kendinin farkındalığıyla, diğerlerini öteki görme düzeyidir. Yani farklılık değilde ayrı olmak düzeyi haliyle kendisini varladığı ben üzerinden ayrıcalıklı kılma, ayırma, bütünden ayrı, özelde salt kendine ait ayrı olma yanılgısı(sahte benlik).

İlahimasal
24-08-2015, 00:15
Ben
Teklikdir.

Varmı benden başka bir ben
Bir ben vardır benden içeri.

Yunus emre
severim ben seni candan içeri
yolum vardır bu erkândan içeri.

beni bende demen bende değilim
bir ben vardır bende benden içeri.

nereye bakar isem dopdolusun
seni nere koyam benden içeri.

o bir dilberdürür yoktur nisâni
nisan olur mu nisandan içeri.

beni sorma bana bende değilim
sûretim hoş yürür don'dan içeri.

beni benden alana ermez elim
kadem kimbasa sultandan içeri.

tecelliden nâsib erdi kimine
kiminin maksudu bundan içeri.

kime dîdar gününden sûle deyse
onun sû'lesi var günden içeri.

senin aşkın beni benden aliptir
ne sirin dert bu dermandan içeri

Boolean
24-08-2015, 14:40
Belki de "Benlik tecrübe ile oluşuyor" demek tam doğru bir cümle de olmayabilir", "benliğin algılama ve tecrübe ile farkına varılıyor" demek daha doğru olabilir.

Algılama ile edinilen bilgiler de anlık bir tecrübe sonuçta.

Onun için;

Benlik tecrübe ile oluşuyor dersek, salkımdaki üzümlerin hepsi aslında aynıdır, bütün gezegenler aslında aynıdır, bütün taşlar aslında aynıdır demek gibi oluyor.

Lakin üzümlerde de tecrübe ve algılama yeteneği olsa, onlar da diğer üzümlerden ayrı olduklarının farkında olacaklar.

world
24-08-2015, 16:12
Benim de en merak ettiğim soru: Ben eğer ben olarak varsam neden geçmişte ve gelecekte şurda veya orda değil de tam bu anda tam bu yerde doğdum?

Boolean
24-08-2015, 16:15
Benim de en merak ettiğim soru: Ben eğer ben olarak varsam neden geçmişte ve gelecekte şurda veya orda değil de tam bu anda tam bu yerde doğdum?

Bunu annen ve babana sorman gerekmiyor mu? :)

world
24-08-2015, 17:02
Bunu annen ve babana sorman gerekmiyor mu? :)

O anlamda söylemediğimi anladınız kişilik olarak ben...

Boolean
24-08-2015, 17:12
O anlamda söylemediğimi anladınız kişilik olarak ben...

Kendi adıma;

Koşullar, burada, bu zamanda ve bu ailede doğmama sebep olmuş.

Nedeni taaa evrenin başlangıcına kadar gider.

Annemin koşullara göre gerçekleştirmesi doğal sonuç olan eylem nedeniyle, o zamanda, orada doğmuşum, annem de ananemin koşullarına göre.... sonra Afrikada ortaya çıkan ilk insan, böyle böyle gidiyor nedeni.

Ben Anneme sorarak bir bölümünü öğrenirdim en azından.

world
24-08-2015, 18:18
Kendi adıma;

Koşullar, burada, bu zamanda ve bu ailede doğmama sebep olmuş.

Nedeni taaa evrenin başlangıcına kadar gider.

Annemin koşullara göre gerçekleştirmesi doğal sonuç olan eylem nedeniyle, o zamanda, orada doğmuşum, annem de ananemin koşullarına göre.... sonra Afrikada ortaya çıkan ilk insan, böyle böyle gidiyor nedeni.

Ben Anneme sorarak bir bölümünü öğrenirdim en azından.

Onu demiyorum neden geçmişte veya gelecekte başka bir ailede v.b değiliz neden şu an burdayız?

Boolean
24-08-2015, 18:50
Onu demiyorum neden geçmişte veya gelecekte başka bir ailede v.b değiliz neden şu an burdayız?

Anladım ben. Lakin herkesin fikrine göre bunun cevabı değişir.

Senin önce kendini tanımlaman lazım. Sen kimsin?

Bu soruya cevap verdikten sonra ancak diğer soruya cevap verilebilir.

Ben kendimi vücudum olarak tanımlıyorum. İlk sayfalarda da yazdığım gibi.

Vücudumu oluşturan atomların tamamı benim.

Bu atomların bu düzen içerisinde bir araya gelmesi de çeşitli ve çok sayıda parametrenin neden sonuç ilişkisi ile evrenin başlangıcına kadar gidiyor.

Lakin;

Sen benliği ruh olarak görüyorsan. Farklı bir açıklama ararsın.

Veya benlik yoktur dersin. Bu soruyu sormana gerek kalmaz.

turin
24-08-2015, 19:09
Bunu yazacağını biliyordum. :D ahah

Lakin o farketmez. Yani atomların değişim ve dönüşüm içerisinde olması anlık mevcut atomların ben olduğum gerçeğini değiştirmez.

Diyebilirsin ki; o halde kaç tane sen var?

Ben bir taneyim lakin tecrübeler aktarılarak yenileniyorum sürekli.

Ama her şey olan bir şey olamaz, tehlikeli yerlere gidiyorsunuz :)

Boolean
24-08-2015, 19:14
Ama her şey olan bir şey olamaz, tehlikeli yerlere gidiyorsunuz :)

Her şeyim demedim ki;

Anlık olarak senden farklı atom kümesini oluşturuyorum sonuçta.

turin
24-08-2015, 19:17
Her şeyim demedim ki;

Anlık olarak senden farklı atom kümesini oluşturuyorum sonuçta.

Mevcut atomların sen olmasından bahsettiğin için söyledim. Zaten turin veya obi-wan hatta senden başka hiçbirşeyin olmadığını varsayarak.. Eğerki her bir atom parçan senden başka bir şeyse ben yanlış anladım demektir..

Boolean
24-08-2015, 19:39
O zaman benliğe atomlar değil de, bilgidir diyebilir miyiz dicem de... Fakat bunu desek, bilgi de sürekli değişim ve dönüşüm içerisinde. Anlık durum desek. Zaman da değişim dönüşüm içerisinde.

O halde ya benlik de değişim ve dönüşüm içerisindedir diyeceğiz, ya da benlik yoktur diyeceğiz.

turin
24-08-2015, 19:54
O zaman benliğe atomlar değil de, bilgidir diyebilir miyiz dicem de... Fakat bunu desek, bilgi de sürekli değişim ve dönüşüm içerisinde. Anlık durum desek. Zaman da değişim dönüşüm içerisinde.

O halde ya benlik de değişim ve dönüşüm içerisindedir diyeceğiz, ya da benlik yoktur diyeceğiz.

Zaman diye bir şey de yok :)

Boolean
24-08-2015, 20:09
Zaman diye bir şey de yok :)

http://i62.tinypic.com/jf9grc.jpg

O da yok. Bu da yok. Şu da yok.

spartacus
24-08-2015, 20:22
Sevgili Dialectics

Bence "farkındalık" kelimesi şu üç öğeyi içerir: bir nesne, bir özne ve bir eylem.

Nesne: Farkına varılan nesne
Özne: Nesneyi fark eden özne
Eylem: Öznenin nesnenin farkındalığına varması.

Sonra

Hepimiz farkına varılan nesnenin fiziki dünya olduğunda mutabıkızdır. Ancak farkındalık eylemini gerçekleştiren özneyi tanımlayamıyoruz. Böyle bir özne var mı? Yoksa bu özne, nesnenin bir takım karmaşık ilişkiler neticesinde ortaya koyduğu bir ilizyon mu?
Özne, fiilin failidir özünde. Eylemi gerçekleştiren vb. Haliyle ilk alıntıda madde, madde işlemiştin ya, özne dediğimiz, nesneden yalıtık değil, hasılı zaten "ben" dediğimiz öznenin hem kendi(nesnel) hem de diğerlerinin farkındalığıdır demiştim... Aslında düğüm yok, insan tüm diğer şeyler gibi, hem kendinin öznesi, hem de nesnesidir. Zaten benlik insanın doğumla birlikte kendisini tanıması ile başlamıyor mu, cinsel organlara değin bir süreç ve hafızalama dönemi var... Benlik koşullar dahilinde oluşuyor, o nedenle de sosyal ve toplumsal sorunlara mesela birey merkezli yaklaşım ve keyfiyetle iradi seçicilik arızadır.hangi konuda olursa olsun bu tarz yaklaşım insanın bilincinden, siyasal hatta inanç temelli görüşlerine kadar arıza verir..
Benlik özne-nesne ilişkisinde, farkındalıktır, nelerin farkındalığı önce kendi(nesne-organizma) ve diğer çevre-nesnelerin. Bu anlamda bir eyleme sahiptir, bu eylem ise özne-nesne ilişkisinde tepki vermekle ifade edilebilir, bu bağlamda da nesne, özneleşir(tepkinin faili), daha sonra verilen tepki yorumlanır, tepkiyi veren kim? İşte fail, yani özne olmak böyle başlar... Yine ilk adımda öznenin, nesnesi önce kendisi, özne-nesne ilişkisinde ilk adım salt çevre değil bir nesne olarak kendi organizmasıdır da, eller, ayaklar vücudun gözlemenen ve hissedilen her yapısı, gözlem nesnesidir ve bu gözlemler veri olarak alınır, işlenir ve birikir(hafıza), hafızasını aldığınız bir kimsenin benliği neye varır? :)

Gerçek olan etki ve tepkidir-iletişim ve iletimin ve veri kaynağı-, yorum sonra gelir. Kısaca kişi kendisinin hem öznesi hem de nesnesidir, kendinde şeyliğin farkındalığı ise ben-lik...

Özne konusu da aslında hayli ilginç bir mesele. Hepimiz birer özneyiz. Ve aklımda ne zamandır şöyle bir düşünce deneyi var: siz ve ben pencereden dışarı bakıyoruz ve dışarıda yeşil renkli ağaçlar görüyoruz. Peki benim yeşil olarak algıladığım renk ile sizin algıladığınız yeşil renginin tamamen birbirinin aynısı, aynı tonda olan, aynı renk olduğunu nasıl garanti ederiz? Ya siz aslında benim mavi diye algıladığım şeyi yeşil olarak algılıyorsanız? İkimizin de aynı rengi gördüğümüzü nasıl ispatlarız? Yeşili aynı şekilde yorumladığımızı nasıl garanti ederiz?
Renkler ve zevkler tartışılmaz, zira özneldir. O nedenle öznelliğin dahil olduğu hiç bir şeyde bir gerçeklik ölçeği koyamayız, materyalizmde böyle... İdealizmde ise tam tersi, sadece düşüncede üretilen gerçektir. Bu anlamda sormuş olduğun soruyu materyalizmin gözüyle yanıtlamak gayet kolay, idealizm açısından ise ne yazık ki işin zor :) Bundan sonrası, gerçeklik kıstasına bağlı... Mesela materyalizmde gerçek, iradeden bağımsız ortada olandır... Senin renk tabirin ise ne yazık ki özne, nesne ilişkisinde, öznenin ve iradesinin de dahil olduğu alandır ki, o nesenelerin herhangi bir renge sahip olduğu kavrayışı gerçeklikle ilgili değil, rengini kaldır, tadını kaldır, ne kalırsa nesnel nitelik bakımından, gerçek odur, diğerleri ise özne-nesne ilişkisinde özneye ait yorumdur... Bu nedenlerle 2 şey bilgi temelli anlam taşımaz,-nesnel bağlam bakımından- renkler ve zevkler. Mesela bir kaza olayı olsun, bu kazada, kazaya sebebiyet veren aracın renginin bir önemi yoktur ancak ne zaman önemli hale gelir olayı gözlemleyenlerin, şu renkte bir araç demesi, yani takip süreciyle ilgili anlamı olur ve öznel gerçeklik ancak belirli bir türü kapsar-yorum ortaklığı bakımından-. Yani bir kaza olayında, eğer kaza yapan araç beyaz ise olay gerçek değildir, mavi ise gerçektir vb deme şansımız yok(bu örnek, bu zeminde ele alınmalı, sonrası ise yorum sürecidir, nasıl yorumlandığı, olayın gerçekliğini gölgeleyemez)...

Bu deneyi tüm duyularımıza uyarlayabilirsiniz. Tat, koku, dokunma vb.
nesnel bağlayıcılığı yok, haliyle bu ifadelerinde yukarıdaki paragrafla ilgili...

Ve bu deneyin implikasyonu aslında işin içinde bir yorum olduğudur. Her bir öznenin yorumu kendine has olabilir.
Elbette o nedenle bu deneyin nesnel bilgi, veri düzeyde bir anlamı yok. Gerçek yorumlanmayan, su katılmayan haldir, ha sonrasında kişiler yorumlayabilir vb ancak yorumlayanı bağlar, yorumcunun yorumunun içeriği vb gerçek-nesnel zemini hem bağlamaz hem de çoktan aşılmıştır...

turin
24-08-2015, 20:25
http://i62.tinypic.com/jf9grc.jpg

O da yok. Bu da yok. Şu da yok.

:)

Var olan tek şey maddenin değişimi/dönüşümü ve hareketi..
Biz bu eylemleri soyut bir kavram olan zaman ile açıklıyoruz..
Ama zaman elle tutulur, gözle görülür, ölçülebilir bir şey değil..

Bu durumda ben olmasam zaman(benim için) olmuyor, öncesi/sonrası kavramları anlamsızlaşıyor.. Bu da neden şimdi doğdum sorusunun anlamsızlığını ortaya koyuyor.. Daha önemlisi "ben yoktur" şeklinde bir söylemi geçersiz kılıyor, çünkü göreceli zaman kavramını ortaya koyabildiğime göre ben varım.. "Benden" kastettiğim düşünce ve duygularımı kontrol eden beynimin ilgili kısımları..

Şöyle bir hastalık var; herifin teki bacaklarının kendisine ait olmadığını düşünüyor ve yürüyebilmesine rağmen tekerlikli sandalye kullanıyor hatta daha ileri gidip bacaklarını kesenler var!!! Şimdi bu adamlar kendisini mi kesiyor yoksa kendisine ait olmadığını hissettiği/düşündüğü herhangi bir uzvunu mu kesiyor??

Boolean
24-08-2015, 20:34
http://ak-hdl.buzzfed.com/static/enhanced/webdr02/2013/8/27/17/anigif_enhanced-buzz-12437-1377640515-10.gif

Şöyle bir hastalık var; herifin teki bacaklarının kendisine ait olmadığını düşünüyor ve yürüyebilmesine rağmen tekerlikli sandalye kullanıyor hatta daha ileri gidip bacaklarını kesenler var!!! Şimdi bu adamlar kendisini mi kesiyor yoksa kendisine ait olmadığını hissettiği/düşündüğü herhangi bir uzvunu mu kesiyor??

Benlik varsa kendisini kesiyor, benlik yoksa kendisini kesmiyor.

Lakin psikopat olduğu kesin.

world
24-08-2015, 20:56
Ayrıca ilaçlar insanın düşüncelerini tamamen değiştirebiliyor hatta beyne alınan darbelerde.Demek ki benlik tecrübeyle oluşuyor ben sorumun cevabını kendimden aldım.Benlik yok onu biz yaratıyoruz tecrübelerle.