Dark_Prince
08-01-2016, 18:42
Aslında bu konuyu uğraşılmaya değer görmüyordum, zira bu mucize denilen şey bırakın İslam'ı desteklemeyi, aksine kesin olarak bitiren bir şey. Yani eğer bu iddia doğruysa Kur'an'ın insan yazımı olduğu matematiksel olarak da kanıtlanır. Zira kendinin korunacağını söyleyen Kur'an'dan 19'a uymadığı gerekçesiyle Tevbe Suresi'nin son iki ayetini çıkarıyorlar. Korunacağı söylenen "zikir"den kastın da "levh-i mahfuz" olduğunu iddia ediyorlar. Buna sonra değineceğim, bir not olarak burada bulunsun.
Ve 19 iddiasında çarpıtmalar filan olduğunu biliyordum ama detaya girdiğim zaman tamamıyla bir sahtekarlıklar bütünü olduğunu gördüm. En azından; "bazı şeyler 19'a uyuyordur gerçekten" diye düşünürdüm ama detaya inince çarpıtmaların ardı arkasının kesilmediğini gördüm, kendi bütünlüğü içinde, hiçbir müdahale olmadan, 19'a uyan şeylerin sayısı yok denecek kadar az.
Zaten aklı başında Müslümanlar bu iddiaya ateş püskürüyorlar da iddiayı doğru olduğunu sanıp destekleyen de az değil. İşte bu yüzden birkaç şey söylemek istedim. Hatta katı şeriatçı dediğimiz sitelerde bile bunun savunulduğunu gördüm, şeriatçısı, ılımlısı fark etmiyor bunların hepsi sahtekar.
Makalem, "Mucize İddiasındaki Temel Sorunlar" ve "19 İddiasının Kendi İçindeki Tutarsızlıkları-Çelişkileri" başlıklı iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde "mucize" denilen şeyin ne olup ne olmaması gerektiği üzerinde durdum ve buna dair eleştirilerimdeki ana mesele şu; "mucize denilen şey herkesçe rahat bir şekilde görülüp-test edilebilmelidir-kıyaslanabilmelidir". Oysa bu iddiada biz bunu göremiyoruz. İkinci bölüm ise genel olarak oradan buradan derlediğim kesitlerden oluşuyor, tabi kendi eleştirilerim ve tespitlerim de var. Şimdi okumaya başlayabiliriz.
Mucize İddiasındaki Temel Sorunlar
Şimdi aktaracağım sorunlar zaten bu iddiayı mantıksal olarak çürütüyor, bitiriyor. Bundan sonra başka şey demeye gerek de yok ama ben başka şeyler de söyleyeceğim. Öncelikle eğer ortada herhangi bir mucize varsa, bu mucizenin herkesçe, en cahil insanlarca dahi, hiçbir çaba sarf etmeden görülebilmesi gereklidir değil mi? Kontrol edebilmesi, ona göre mucize olup olmadığına karar verebilmesi gereklidir? Bu mucizeyi(!) ise belli bir bilgi seviyesine sahip olmayanlar-olamayanlar göremiyorlar. Şimdi bu iddiayı test edebilmek için neler gerekiyor bunu başlıklar halinde görelim:
1. Okuma-Yazma Bilmeyenler
Bu iddiayı test edebilmek için bir kere iyi derecede Arapça bilmek gerekiyor. Bırakın Arapça bilmeyi, kendi dillerinde dahi okuma-yazma bilmeyen milyonlarca insan var. Ve bunların çoğunluğu İslam ülkelerinde, dünyada 1 milyar Müslüman varsa, bunların yarısından çoğu okuma-yazma bilmiyor. Örneğin sözde laik olan ülkemizde bile 2 milyonu aşkın okuma-yazma bilmeyen insan var:
http://www.bugun.com.tr/egitim/turkiye-istatik-kurumu-okur-yazar-raporunu-acikladi-599851.html
Tabi bunların çoğu okuma-yazma öğrenmek istiyordur ama ellerinde olmayan sebeplerden öğrenemiyorlar. Örneğin yine İslam ülkelerinden örnek verecek olursak, kadınların okumalarına, okula gitmelerine tepkiler büyük oralarda, kadınların okumaları istenmiyor, ahlaksızlık olarak niteleniyor.
Yahut ekonomik nedenlerden dolayı eğitim göremeyenler de çok, bunlar da maddi sıkıntılardan vb. dolayı okuma-yazma öğrenemiyorlar.
Bu nedenler uzar gider, istatistikler de ortada, görünen de ortada. Şimdi bu insanlar nasıl test edecek bu iddiayı?
2. Arapça Bilmeyenler
Ben başlarda Arapça harfleri bilmenin yeterli olduğunu sanırdım ama birkaç video izledikten sonra yetmediğini anladım. Arapça'nın edatlarını, fiillerini, sayıma dahil olan kelimelerin türevlerini, tekilini-çoğulunu, artikellerini, kelimelerin aldıkları ekleri, isimleri, sıfatları, zamirleri, hemzeleri, şeddeleri, noktaları, harekeleri vb. daha pek çok şeyi bilmek gerekiyor, yani Arapça gramerine tam anlamıyla hakim olunmalı bu iddiayı kontrol edebilmek için. Çünkü birazdan paylaşacağım videolarda da göreceğiniz gibi, kelimeleri vb. sayarken araya pek çok etmen giriyor, bunları iyi bilmek, ayırdını iyi yapmak gerekiyor. Bu konuda bir-iki örnek verelim hemen.
En basitinden "besmele"nin harf sayısı konusunda bile Arapça'yı su gibi bilenler arasında ihtilaf var. Kimine göre 19 haf, kimine göre 18, kimine göre 21, kimine göre 24...
Misal besmelede iki harf şeddeli, şedde bir harfin iki kere okunması anlamına gelir, şeddeli harf okunuşta iki kere okunur. Buna göre besmele görünüşte 19 harf ise iki şedde ile birlikte 21 harf ediyor. Tabi 19cular "sözde" görünüşe bakıyorlar, yani şeddeleri saymıyorlar ama 19a uysa sayacaklardı. Bunun örneği çok, vereceğim videolarda göreceksiniz. Yani bir sayı belirleniyor kafadan, sonra da bu sayıya uyacak şekilde, tamamen seçime bağlı, yani bir sistemden uzak olarak, uyan alınıp uymayan atılıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu şekilde her yazılı metinden düzinelerce mucizeler çıkarılır.
Üstelik bizzat Kur'an'a göre benim Kur'an'a itiraz hakkım vardır, bizzat Kur'an'a göre ben Arapça öğrenmek zorunda değilim. Kur'an'da şöyle bir ayet var:
Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar).” (Fussilet Suresi, 44)
Bu ayet Kur'an'ın "sadece" Araplara indiğini(!), sadece Arapları muhatap aldığını tek başına kanıtlıyor, başka pek çok ayet var bununla ilgili ama konumuz değil.
Bu ayet Kur'an'da bulunan az sayıdaki mantıklı ayetlerden biridir. Doğrudur, hitap ettiğin kitlenin dili ne ise anlaşabilmek için o dilde konuşmak, yazışmak zorundasın. Ve Kur'an da Araplar itiraz etmesinler diye Arapça yazılmış. Peki Arapça bilmeyenlerin de itiraz hakkı bulunuyor o halde? Bulunmuyor diyen varsa, Araplar Yahudilerin kendileri için söyledikleri gibi, üstün bir ırk mı yoksa? Tanrı Arapların itirazını dikkate alıp buna göre hareket etsin ama biz itiraz hakkımız olmaksızın bunu kabul etmek zorunda bırakılalım? Böyle bir şey ne Müslümanların iddialarıyla bağdaşır, ne de akıl ve mantıkla bağdaşır. Araplar üstün görülüyorsa zaten, o dinin Tanrı ile bir ilişkisi olamaz.
Mesela Kur'an'la ilgili, sırf Arapça bilmeyenleri kandırmak üzere sayısız şarlatanlık yapılmıştır bugüne kadar, en başta meallerde şarlatanlıklar almış başını yürümüş. Ama dilimiz Arapça olmadığı için bunları fark edemiyoruz. O halde sırf bu ayet zaten İslam'ın Tanrı ile bir ilişkisi olmadığını kanıtlıyor. Diyelim ki benim her imkanım var ama Arapça öğrenmek istemiyorum, canım istemiyor veya başka bir dil öğrenmek istiyorum, onlar üzerinde çalışıyorum. Şimdi ahirette(!) Allah hesap sorarken dese ki; "biz 19 mucizesi gönderdik buna rağmen nasıl inanmadın", o zaman ben de derim ki; "sen Araplara dil konusunda başka bir dilde olduğu taktirde itiraz etme hakkı gibi bir takım haklar sunmuşken, neden bana itiraz hakkı vermedin? Anlamadan inanmamı bekledin?".
Kısacası Arap'ın itiraz hakkı bile varsa ben bu dili öğrenmek zorunda değilim, canım istemiyor. O halde nasıl göreceğim bu mucizeyi(!)? İmkanın var Arapça öğren derseniz, ben de; "bana ne kardeşim Allah Kur'an'ı Türkçe indirseydi, neden uğraşayım" derim. Gerçi bu hak sadece Araplara verilmiş görünüyor ama o zaman da Araplar'ın Kur'an'a göre üstün ırk olduğunu filan kabul etmeniz gerekir. Yani Arap'ın itiraz hakkı varsa ben de bu hakkı kendimde görüyorum, çünkü kimse kimseden üstün değildir, Kur'an'ın ırkçılığı beni bağlamaz, tıpkı ırkçı Tevrat'ın bağlamadığı gibi.
Ayrıca Kur'an'ı Araplar da tam olarak anlayabilmiş değiller, zira en başta Tevrat'ın ve Tevrat tefsirlerinin, geleneksel Yahudi masallarının en azından Kur'an'la ilgili bölümlerini bilmek gerekir. Arapça olmayan pek çok kelime vardır, anlamları bilinmeyen "garip" kelimeler vardır, şu makalelerini okumanızı öneririm:
http://dinsizdeist.blogspot.de/2010/11/kurandaki-yabanc-kelimeler_29.html
http://dinsizdeist.blogspot.de/2010/11/kurandaki-yabanc-kelimeler_24.html
http://dinsizdeist.blogspot.de/2012/04/kurann-kaynagislam-oncesi-siirler.html
Ayrıca şu videoyu izlemenizi de öneririm, Kur'an'ı anlayabilmek için iyi derecede Süryanice de bilmek gerekiyor:
mHBfjurwGuo
Arapça'ya girmişken Kur'an Arapçası'nın temel sorunlarına da değineyim dedim, durum böyleyken Kur'an daha metinsel olarak tam anlaşılamamışken, Kur'an'a mucizeler yüklemek çok gülünç.
3. Matematik Bilmeyenler
Bunun hakkında pek bir şey söylemeye gerek yok, zaten iddia "sözde" matematiksel, bu iddiayı görebilmek için iyi derecede Arapça'nın yanında en azından temel düzeyde de matematik bilmelisiniz, dört işlemi rahatlıkla yapabilmelisiniz.
4. Parası Olmayanlar
Evet yanlış duymadınız, bu mucizeyi(!) görebilmek için paranızın olması şart. Bir kere bu mucizeyi ya kitaptan görürsün, ya da internetten. Bunlar için ise para gerekiyor. Peki ekmek alacak paraları dahi olmayan milyonlarca insan var, klasik Afrika örneğini vermiyorum bile, bu insanlar bu sözde mucizeyi nasıl keşfedebilir, çevreden filan duyup öğrendi diyelim, bazı kaynaklara ulaşıp da bu mucizeyi test edebilecek yetkinliğe nasıl ulaşabilirler?
Bu mucizeyi Reşat Halife bilgisayarında keşfetmiş, sayımları bilgisayarında yapabilmiş. Dediğim gibi bu insanların ekmek alacakları paraları dahi yokken, bir de bu mucizeyi test edebilmek için bilgisayar edinmeleri gerek. Bilgisayar da öyle ucuz bir şey değil, bilirsiniz ki.
5. Zamanı Olmayanlar
Gerçi bu da ihtilaflıdır ama Kur'an'da 6348 ayet vardır, hadi iki ayeti atalım(19'cular iki ayeti saymıyorlar) 6346 kalsın. Bunlardaki kelimeleri saysak çok büyük sayılar çıkar karşımıza, toplamda 70 bini aşkın kelime var sanırım Kur'an'da. Bu kelimelerin tek tek kombinasyonları vb.leri incelenmeli ki bunlar 19 iddiasına uyuyor mu kontrol edilebilsin. Bu da gerçekten çok zaman gerektiren, emek gerektiren bir işlem.
Gerçi 19'cular Kur'an'ın bütününe uygulayamıyorlar bu sayıyı, sadece belli başlı kelimeleri sayıyorlar, çok az şey var yani 19'a uyuyor dedikleri. Zaten bu bile tek başına bunun bir mucize olmadığını gösteriyor bizlere. Fakat bu belli başlı unsurlardan bazılarının Kur'an'da geçiş sayıları yüzleri hatta binleri dahi bulabiliyor, bu bakımdan zor. Araya ekleri, yalınları, fiilleri, isimleri, tekilleri, çoğulları vb. kontrol etmek gerekliliği de girince iddianın kontrolü çok zaman alıyor.
Sayıma dahil olan kelimeler vb. bilgisayarlarla sayılıyor ama o zaman bile ciddi emek ister, zaman ister. Zira bilgisayar sadece sayıları verir bunların kombinasyonlarını, diğer ayetlerle, kelimelerle vb. uyumluluklarını yine siz kontrol edeceksiniz.
Misal bir yerde sadece kelime alınıyor, anlama bakılmıyor. Başka bir yerde ise anlama da bakılıp alınmayabiliyor, araya o kadar çok etmen giriyor ki, insanın kafası allak bullak oluyor. Dedik ya gerçek dışı, tamamen keyfi seçimlere dayalı bir iddia diye, işte örneklerinden biri. Bunlara ileride değineceğim ama kontrol işinin yine size düştüğünü bilin. Yani bütün etmenleri kontrol etmeniz gerekecek. Misal gidip 2 bin küsür Allah kelimesini kontrol etmeniz lazım, şarlatanlıklar yapılmış mı diye. Verdikleri şeyleri bütünüyle kontrol edersek bayaa zaman alır bu. Zaten Aşağıda göreceğiz ki, pek çok şarlatanlık yapılmış Allah kelimesi sayımında da. Kısacası verdikleri örneklerin tek tek hangisi ne ek almış, ne biçime dönüşmüş vb. bakmanız lazım yani.
Yukarıda da dediğim gibi parası olmayanlar var, yoğun iş koşuşturmacası içinde olanlar var, farklı farklı nedenlerden dolayı zamanı olmayanlar var. Misal adam geçim derdine düşmüş, yiyecek ekmeği yok, bunlarla neden uğraşsın? Zamanını harcasın? Veya gidip tatilini, gezisini vb. yapar, böylesine zaman ve emek isteyen bir iddianın kontrolünü yapmak için neden uğraşsın? Ne güzel, her gün bin tane uydurma mucize türetin ve bizleri bunları kontrol etmek, araştırmak zorunda bırakın. Biz sizin her iddianızı kontrol edemeyiz ki. Kontrol ettiğimiz iddiaların da birer şarlatanlıktan ibaret olduğunu gördük ve zamanımız oldukça da bu şarlatanlıkları görmeye, göstermeye devam ediyoruz. Bizim sizler gibi milyon dolarlarımız, ekiplerimiz vb. yok, millete gerçekleri göstermek için tek başımıza çalışıyoruz.
Ortada bir mucize var ise, bunu herkesin rahatça görebilmesi gerekir. Yani ya Allah'ınız şarlatanlıklara mahal bırakmayacak, herkesin hiçbir çabaya girmeden rahatça görebildiği mucizeler yollasın ya da bu milleti rahat bırakın.
Kısacası bu 19cular diyor ki; Allah sadece belli imkanları ve bilgi birikimleri olanların görebilecekleri bir mucize indirmiş! Böyle bir iddia akla, mantığa, dine, her şeye aykırı.
6. Farklı Kitaplarda Matematiksel Mucizeler(!)
Yukarıda bu 19 iddiasına temel olan sayımların tamamen keyfi yapıldığından bahsettim. Bir sayı belirleniyor ve o sayıya ulaşmak için tamamen kafaya göre kelimeler sayılıyor, ayetler çıkarılıyor, elifler, vavlar vb. ekleniyor, çıkarılıyor ve bir çok çarpıtmalara gidiliyor. Bu şekilde her kitaptan mucize çıkarılabileceğini sürekli vurguluyorum. Peki başka kitaplarda yok mu bu sayısal mucizeler? Bu 19 iddiası doğruysa bile mucize olup olmadığını anlamak için farklı metinlerde de denenip Kur'an'la kıyaslanması lazım değil midir? Bilimsellik bunu gerektirmez mi, akıl-mantık bunu gerektirmez mi?
Bir kere Kur'an'ın günümüzde kullanılan en az 4 farklı nüshası olduğu biliniyor. Bunlara ve aralarındaki bazı farklılıklara şurada değinmiştim:
http://dinsizdeist.blogspot.de/2011/01/mushaflar-aras-farkllklar.html
Acaba sayımlar bu 4 nüshada da yapılmış aynı sonuçlar çıkmış mıdır? Hiç sanmıyorum. Eğer çıkmamışsa bunlar Allah'tan inmedi mi? 1400 yıldır o nüshalara göre amel işleyenler cehenneme mi gidecekler? Şahsen ben bunları da test etmeden ikna olmam bu 19 iddiasına. Ki bunlar Türkiye'de yok, Türkçeleri de yok. Bunlara ulaşıp, anlamak da ayrı bir ciddi çaba gerektiriyor ve Arapça'nın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Bir de müzelerde bulunan çok daha eski Kur'an nüshaları var, mesela bunlardan Taşkent Kur'an'ı, San'a Kur'an'ı filan meşhurdur. En son bir Kur'an daha bulundu, en eski Kur'an, şu linkten habere ulaşabilirsiniz:
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150722_en_eski_kuran_1
Aynı soruları bu nüshalar için de soruyorum, çünkü bunlarla şimdiki Kur'an arasında pek çok değişiklik var. Söz konusu sayımlar bunlar için de yapılıp aynı sonuçlar alınmış mıdır?
İkinci olarak Reşat Halife'ye kadar pek çok din inanırı kendi kitaplarında böyle sayısal mucizeler olduğu iddialarında bulundular. Ki gerçekten onlarda da varsa sayısal mucizeler(!), bu, 19 iddiasının yalan olduğunu, her kitaptan sayısal uyumluluklar çıkarılabileceğini vs. kanıtlar. Dolayısıyla bunların da kontrol edilmesi gerekir, diğer kitapların sayısal uyumluluklarıyla kıyaslanması gerekir ki 19 iddiasını ciddiye alabilelim. Şimdi 19 var diye Kur'an'a inanırız, başkası da başka kitaptan farklı bir sayısal mucize(!) çıkarır, apışıp kalırız! En azından Tevrat, İncil ve benim çok ilgimi çeken Avesta ve Vedalar kontrol edilmelidir. Eğer onlarda da sayısal uyumluluklar varsa, 19 iddiası zaten çöptür ama bu sefer çöpün çöpü olmuş olur.
Ee o zaman Tevrat için İbranice, İncil için Grekçe, Avesta için Zentçe, Vedalar için ise Sanskritçe öğrenmemiz gerek. Yani bu nasıl bir mucizeyse, belki de normal bir insan ömrünün yetmeyeceği derece çaba sarf etmemiz gerekiyor test edebilmemiz için. Böyle bir saçmalığa mucize diye inananlar var işte!
Bu saydığım dini kitaplardan en çok Tevrat'ta böyle mucizeler olduğu öne sürülmüş, ve pek çok destekçi bulunmuştur. Zaten Yahudilerde ünlü Kabbala diye bir kavram vardır. Temel olarak sayılarla Tevrat ayetleri arasında ilişkiler vb. kurulur, bunlarla gelecek tahmin edilmeye çalışılır. İbranice'de her harf bir sayıya tekabül eder, bunun Arapçası ebceddir. Zaten Kur'an'da sayısal mucizeler arayan zevat da bu fikirleri buralardan edinmişler ve Kur'an'a uygulayıp taraftar toplamaya çalışmışlardır. Tevrat'ta da 7 ve 50 mucizelerinin olduğu söylenir:
http://www.hristiyan.net/kutsalkitabindegismezligi/tahrif24.htm
Hatta Michael Drosnin isimli bir şahsın; "Tevrat'ın Şifresi" adlı bir kitabı vardır. Bu kitabında Tevrat'tan sayısal mucizeler vermekle kalmamış, kehanetler bulmuştur.
Demem o ki, farklı kitaplar için de ciddi iddialar var, hepsi kontrol edilip, 19la kıyaslanmalı ki 19un ne olduğu ortaya çıksın, Kur'an'a özgü bir şey mi? Yoksa her kitaptan sayısal mucizeler çıkarılabilir mi? Bu çok önemli. Bunları kontrol etmeden inananın, aklından şüphe ederim. Sen bir mucizeden bahsediyorsun kardeşim, bunu Tanrıya bağlıyorsun, bu çok büyük bir iddia, var olan bütün ihtimaller, en ince ayrıntılarına kadar test edilip, Kur'an'ın bu testlerden galip çıkıp çıkmayacağı kontrol edilmeli. Ki bu da yazının başından beri anlattığım gibi aralarından benim de bulunduğum çoğunluk için imkansız. Yani elimizde test edilemez bir mucize iddiası var, adam ortaya bir iddia atıp öylece inanmamızı bekliyor. Ama bu dediğim gibi akla-mantığa aykırıdır.
Örneğin birkaç örnek daha verelim başka kitaplardan, mucizeleri seviyorsanız, Moby Dick kehanetleri de hoşunuza gidecek demektir, linkten okuyun:
http://www.hayatinanlaminedir.com/moby-dick-kitabindaki-sifre/
Peki Atatürk'ün 19 mucizelerini ne yapacağız, yoksa Reşad Halife gibi Atatürk de mi peygamberdi? Şuradan bakınız:
http://ataturk19mucizesi.blogspot.nl/2011/11/untitled-document-mustafa-kemal-ataturk.html
Peki benim 19 mucizemi ne yapacağız? Yıllar önce ateistforumda bu 19culardan biri besmelenin benzeri yazılamaz diye dolanıyordu ortada, ben de "kralını yazarım" demiştim ve yazmıştım, üstelik beni bile şaşırtan, hesaplarımın dışında bir 19 mucizesi daha çıkmıştı ortaya, şimdi buraya alıntılıyorum:
Peki benim 19 mucizemi ne yapacağız? Yıllar önce ateistforumda bu 19culardan biri besmelenin benzeri yazılamaz diye dolanıyordu ortada, ben de "kralını yazarım" demiştim ve yazmıştım, üstelik beni bile şaşırtan, hesaplarımın dışında bir 19 mucizesi daha çıkmıştı ortaya, şimdi buraya alıntılıyorum:
Utu'nun Kutsi Işığıyla
Utu Sümer'in Güneş Tanrısı'dır,inanışa göre ışığıyla adalet dağıtır,adaletin simgesidir.Denediğim diğer Tanrılar(Hubal,Ea(Enki),İnanna,Enlil) di ki uymadı,bunlardan birisinde ise ''16'' mucizesi vardı.
Cümleciğin toplam değeri;
700+600+700+80+700+80+50+700+600+400+30+20+500+20+ 9+20+1000+60+1 = 6270
Bu sayının 19'a bölümü ise 330 değerini veriyor,yani 19'a tam olarak kalansız bölünüyor.
Bu cümlecikte benim fark etmediğim ve forumdan bir arkadaşın beni haberdar ettiği mucize ise şu:
7006007008070080507006004003020500209201000601/19
=
368737210951056868789789684369500011010578979
Yani yukarıdaki verdiğim sayılar arasındaki "artı"ları sildiğinizde çıkan sayının 19a bölümü de tam sayıyı veriyor! Ee? Ben de mi peygamberim yoksa? Gördüğünüz gibi sayılarda tesadüfen uyumluluklar olabiliyor. Forumdaki tartışmamızı şu linkten okuyabilirsiniz:
http://www.ateistforum.org/index.php/topic/49198-bu-bathlyk-altynda-dark-prince-arkadathymyzyn-besmeleyle-olan-synavyna-tanyk-olacadhyz/
Bu arkadaşın yüzüne tokat gibi çarpmıştı benim bu mucizem ama o benim peygamberliğimi(!) reddetti, olmamış dedi, hiçbir gerekçesi de yok, sadece yalanlara sarılmak daha kolay geliyordu anlaşılan.
Öncelikle benimkilerde uydurma sıra numaraları filan yok, 19'cular sözde uyduruk şeyleri kabul etmezler ama besmele rakamları için sıra numaraları diye bir şey uydurmuşlar, Tanrı ile filan hiç alakası yok, ona göre işlem yapıyorlar, o uydurma rakamlar olmasa verdikleri besmelenin en fazla harf sayısı ve besmeledeki üç kelimenin ebcetlerinin toplamı 19'a uyuyor. Hem insan yapımı şeyleri de sayımlarına dahil ederler hem de 19 için insanların yapmayacağı bir mucize diyerek ortada dolanırlar. İyi de kardeşim sen insan değil misin? İnsan müdahalesi var işte. Tanrı o senin uydurduğun sıra numaraları olmadan mucizesini tamamlayamıyor mu? Senin yaptığını, düşündüğünü Tanrı düşünüp yapamıyor mu? Zaten insan müdahalesi olduğu yerde bunu tartışmanın bir önemi de kalmıyor, Allah'ın yapamadığı mucizeyi onlar yapıyorlar.
Uydurdukları sıra numaralarıyla birlikte bir uyumun olması da 19 sayısının sürekli kendini tekrarlamasından dolayı, sayı büyüdükçe sanki önemli bir şey varmış gibi gösteriyorlar ama 19 zaten kendini tekrar eder, sayının büyüklüğü önemli değildir yani.
Üstelik besmelenin ayet olması çelişkisini saymıyorum bile, Allah hiç besmele çeker mi? Mesela Fatiha Suresi baştan sona bir duadır ve besmele ile başlar, insan yazımı olduğu buradan dahi anlaşılmıyor mu?
19 harfli her cümlede 19 ile ilgili böyle şeyler mutlaka bulunur, yani çok büyük olasılıklar vardır. Her kitapta da 19 harfli yüzlerce cümle vardır, bir cümlenin 19 harf olma ihtimalini hesaplamaya gerek yoktur sanırım. Bizler de günde yüzlerce kez 19 harfli cümleler kurarız, bilmeden istemeden, eğer bu cümlelerdeki harflere sayı atayıp böyle işlemlere tabi tutsaydık, pek çok sayısal harmoniye şahit olacaktık, benimki bir örnek. Yani olasılık olarak çok yüksek bir şeydir bu. Besmelenin de herhangi bir mucizeliği yoktur, normal, insan yazımı bir cümleciktir.
Bir de Arapça'nın özelliğinden dolayı istenilen sayılara daha kolay ulaşılabiliyor. Besmelenin benzeri bir örnek verelim mesela, arkadaş uydurma sıra sayılarını da katarak şöyle bir mucize yaratmış:
بسم الله الخَبِيث الوَحْشِيّ
Çevirisi: Kötü ve zalim olan Allah'ın adıyla
1. 19 harf:
19 = 19 x 1
2. Ebced değerleri basamak sayılarının tek tek toplamı:
1666 = 1 + 6 + 6 + 6 = 19
3. Tek cümle, sayısal değeri:
1 1666 = 19 x 614
4. Sıra numarası, ayrı ayrı kelimelerdeki harf sayısı:
1 3 2 4 3 6 4 6 = 19 x 19 x 36686
5. Sıra numarası, harfin kelimedeki sırası, tek tek her harfin ebced değeri:
1 1 2 2 60 3 40 2 1 1 2 30 3 30 4 5 3 1 1 2 30 3 600 4 2 5 10 6 500 4 1 1 2 30 3 6 4 8 5 300 6 10 = 19 x 59084389584858068659 53279136864479289495 327913939631900
6. Sıra numarası, harflerin kümülatif değeri:
1 3 2 7 3 13 4 19 = 19 x 69858601
7. Birleşmiş harf numaraları:
150426287722 = 19 x 7917173038
8. Harf numarası, sıra numarası:
1231 45672 89101112133 1415161718194 = 19 x 64813512047900590174 42903248326
9. Kelime numaraları, harf numaraları, toplam ebced değerleri:
4191666 = 19 x 220614
10. 1 cümle, 19 harf, kelime uzunlukları:
1193466 = 19 x 19 x 19 x 174
11. Sıra numarası, kelime uzunluğu, kelime ebcedi:
1 3 102 2 4 66 3 6 1143 4 6 355 = 19 x 689591928216544545
13. Sıra numarası, kelime uzunluğu, ayrı ayrı ebced değeri:
1 3 2 60 40 2 4 1 30 30 5 3 6 1 30 600 2 10 500 4 6 1 30 6 8 300 10 = 19 x 69791591647529137529 47479210769108857900
14. Sıra numarası, kelime ebced dizileri, harf numarası:
1 26040 123 2 130305 4567 3 130600210500 8910111213 4 1306830010 141516171819 = 19 x 66336906954226602985
85821063710573211111 64954246473737586927 2201
15. Sıra numaraları, harflerin kümülatif numaraları, kelime ebcedi:
1 3 102 2 7 66 3 13 1143 4 19 355 = 19 x 68959350691112811545
16. Sıra numarası, ilk ve son ebced değerleri, harflerin kelimedeki sırası:
1 42 1 2 3 2 6 1 2 3 4 3 501 1 2 3 4 5 6 4 11 1 2 3 4 5 6 = 19 x 74801716439131638076 653217024
17. Sıra numarası, harflerin kelimedeki sırası, kelime ebced dizileri:
1 1 2 3 26040 2 1 2 3 4 130305 3 1 2 3 4 5 6 130600210500 4 1 2 3 4 5 6 1306830010 = 19 x 59118968532811212133
22287164768432131600 649769108857900
18. Sıra numarası, harflerin kelimedeki sırası, ayrı ayrı ebced değeri:
1 1 2 2 60 3 40 2 1 1 2 30 3 30 4 5 3 1 1 2 30 3 600 4 2 5 10 6 500 4 1 1 2 30 3 6 4 8 5 300 6 10 = 19 x 59084389584858068659 53279136864479289495 327913939631900
19. Cümle numarası(1 cümle), ebced, 19 karakter:
1 1666 19 = 19 x 61401
Şimdi bu arkadaştan bir örnek daha verelim:
الخنزير العظيم الجميل
Çevirisi: Harika ve yakışıklı olan domuz.
Başlangıç olarak bu cümlecikte 8 mucize bulundu
1. 19 harf:
19 = 19 x 1
2. Tek tek her harflerin ebced değeri, harf numarası:
11 302 6003 504 75 106 2007 18 309 7010 90011 1012 4013 114 3015 316 4017 1018 3019 = 19 x 59487370265658453687 99110368994742684863 22691737648231668957 001
3. Tek tek her harflerin ebced değeri, harf numarası, sıra numarası:
1 1 30 2 600 3 50 4 7 5 10 6 200 7 1 1 8 30 9 70 10 900 11 10 12 40 13 2 1 14 30 15 3 16 40 17 10 18 30 19 3 = 19 x 59487370265658453687 95700510583684794802 11221654218587579847 464747
4. Sıra numarası, kelime uzunluğu, harflerin kümülatif değerleri:
1 7 7 2 6 13 3 6 19 = 19 x 932954401
5. Sıra numarası, kelime ebced dizileri, kümülatif ebced:
1 13060050710200 898 2 130709001040 1949 3 1303401030 2063 = 19 x 59505289847474156954 24784216001025954228 42647477
6. Sıra numarası, harflerin kümülatif numaraları, harfin kelimedeki sırası:
1 7 1 2 3 4 5 6 7 2 13 1 2 3 4 5 6 3 19 1 2 3 4 5 6 = 19 x 90123456427959713852 17024
7. Sıra numarası, ilk ve son ebced değerleri, kümülatif ebced:
1 201 898 2 41 1949 3 31 2063 = 19 x 6325780216815437477
8. Sıra numarası, tek tek her harfin ebced değeri, kümülatif ebced:
1 1 30 600 50 7 10 200 8982 1 30 70 900 10 40 19493 1 30 3 40 10 30 2063 = 19 x 59505289847474156954 24784216001025954228 42647477
Gördüğünüz gibi besmelenin benzeri yazılabildiği ve bunda matematiksel mucizelere ulaşılabildiği gibi, hiç alakasız bir Arapça cümlecikte de matematiksel mucizeler oluşturulabiliyor. İkinci verdiğim örnekte kelimelerin diğer kombinasyonlarını ve hesaplarının yapılmadığını ve buna rağmen bir mucize oluştuğunu söylüyor ve daha fazla benzerlikler içeren besmeleyle ilişkili mucizeler bulabilirdik diyor. Diğer kombinasyonları vb. yapsa kim bilir neler çıkacaktı. Verilen diğer mucizeleri de buraya aldıklarımla birlikte şu linkte görebilirsiniz:
http://wikiislam.net/wiki/The_Miracle_of_19
Gördüğünüz gibi 19'a uyan başka örnekler de yapmışlar, kesin peygamberdir bunlar da.
Bunlara dair birkaç da görsel paylaşayım da sayı oyunlarında bir mucize olmadığı daha iyi anlaşılsın:
http://2.bp.blogspot.com/-HrhYUSuavYU/VgrR3p5rjdI/AAAAAAAAAT8/1HW2uJ_k1OY/s1600/300px-Pascalhockey.jpg
http://1.bp.blogspot.com/-89NPr5CsOW8/VgrR3qDZJkI/AAAAAAAAATg/dW_6kYURTYk/s320/gizem_6.gif
http://2.bp.blogspot.com/-7CqhwodIGmM/VgrR3jx3RrI/AAAAAAAAATc/4uoOP2Q34GQ/s320/gizem_7.gif
http://4.bp.blogspot.com/-zicQdSugDiw/VgrR4Gw10zI/AAAAAAAAATk/W670_9cIVLg/s320/image003.gif
http://2.bp.blogspot.com/-EW3LcMOIAx8/VgrR4Tn-v4I/AAAAAAAAATs/IXaGwVjjA-4/s320/matematik1.jpg
Ama mucizeciler illa bunlara mucize diyeceklerse, o zaman benim peygamberliğimi kabul etmeye davet ediyorum onları! Örneğin aşağıda vereceğim bir videoda Dr. Mehmet Özen bu çarpıtmalardan birini ortaya çıkarıyor, şu örneği veriyor:
Edip Yüksel'in "Üzerinde 19 Var" adlı kitabında şöyle deniyor; "besmeleyi oluşturan kelimelerin, harflerin sayısı ve toplam ebced değeri yan yana yazılınca oluşan 6 rakamlı sayı şudur", Mehmet Özen bunu söyledikten sonra sayıyı tahtaya yazıyor:
4 19 786
4: Kelime sayısı.
19: Harf sayısı:
786: Bunların toplam ebced değeri.
Sonra Mehmer Özen diyor ki; "şimdi bu sayıyı niye böyle yazdı?". Anlaşılması için tekrar tahtaya şu örneği yazıyor:
a b c d
1 2 3 4
1 2 4 3
1 3 2 4
1 3 4 2
...
Bunları tahtaya yazıyor ve bunların 24 farklı kombinasyonunun olduğunu söylüyor. Ve bu sayılardan herhangi birisi 19'a bölünebilir diyor.
Durum bu kadar basit işte, eğer Edip Yüksel'in yazdığı sayı 19'a bölünmeseydi bu sefer farklı bir kombinasyonda yazacak ve yine 19'a bölebilecekti. Mesela bu sefer önce harf sayısını yazardı, sonra kelime sayısı ve ebced değerini yazardı yani sonuca ulaşana kadar farklı kombinasyonlar denerdi.
Edip Yüksel de Mehmet Özen'in haklı olduğunu ve bu örneği kitabından çıkardığını söylüyor fakat ne hikmetse Türkçesinden çıkarmamış. Aşağıda göreceksiniz, hatalı olduğunu kabul ettiği başka şeylerin de kitaptan çıkarıldığını fakat Türkçesinden henüz çıkarılmadığını söyleyebiliyor. Fakat Mehmet Özen daha böyle pek çok hatalı örneğin olduğunu da üstüne basa basa dile getiriyor.
Gördüğünüz gibi bu denli saçma şeylerle uğraşıyorlar, tesadüfen belli bir sayıya ulaşmış, türlü çarpıtmalara uğratılmış seçmece kelimelerle, değerlerle Kur'an'ı kurtarabileceklerini sanmaları gülünç, resmen çaresizlikler içinde yüzüyorlar. Son bir örnek video verelim, Efe Aydal, "Tonton ve Arkadaşları" isimli çocuk kitabından bakın nasıl mucizeler çıkarıyor:
https://www.youtube.com/watch?v=YaNGvnULhmM
Kısacası her kitaptan böyle zorlamalarla, çarpıtmalarla sayısal uyumluluklar çıkarılır, ben sadece birkaç örnek verdim.
7. Kur'an'dan İki Ayetin Çıkarılması
İşte burada bu iddia zaten çöpe gidiyor. En başta da belirttiğim gibi 19u bozduğu gerekçesiyle Tevbe Suresi'nin son iki ayeti, sonradan eklenmiştir denilerek, sureden çıkarılıyor. Anlayacağınız keyfiyetin dibine vuruluyor. Peki 19'a uymuyor diye Kur'an'dan ayet çıkarana nasıl güvenebiliriz? Kur'an'a ya komple inanırsın ya da komple inanmazsın, bu böyledir. İstemediğini at, istediğini al, öyle şey mi olur? Bunu biz dinsizler yapsak ve tvlerde Kur'an'a iki ayet sonradan eklenmiştir diyerek boy göstersek, kellemiz giderdi. Adamlar sınırsız, sınırlayan bir şey yok ve buna "sistem" diyorlar. İddia tamamen seçimlere dayalı halbuki.
Yarın bir gün de başka ayetlerin uymadığını fark edip o ayetleri çıkarırlar veya bir başkası başka bir rakamla Kur'an ilişkisi kurmak ister ve uymayan ayetleri çıkarır yani burada sınırlayan bir şey yok. Veya şu kelime 19a uymuyor onun yerine ben bunun eş anlamlısı olan kelimeyi koyacağım Kur'an'a dersin, şurada şöyle denmek istemiş deyip başka bir şey ekler çıkarırsın, sonra da; biz 19 mucizesinin gösterdiği şekle göre Kur'an'ın bozulmamış şeklini meydana çıkardık der geçersin! Tabi komple bir sureyi de çıkarıp atabilirsin, engelleyen bir şey yok, uymuyorsa sonradan eklenmiştir!
Şimdi efendim ben bu şekilde getirin istediğiniz kitaptan size mucize çıkarayım. Zaten uymayan kısımları atarsan geriye uyan kısımlar kalır ve herhangi bir metin herhangi bir sayıya uyar.
Peki sen Kur'an'dan iki ayet çıkarıyorsun da, Kur'an kendisi söylüyor korunacağını? O halde yine çok büyük bir çelişkiyle karşılaşıyoruz. Yukarıda bahsettim, bunu da şu şekilde çözdüklerini sanıyorlar; Kur'an'ın korunmasıyla ilgili ayetleri "levh-i mahfuz"un korunması olarak yorumluyorlar. Peki nedir bu levh-i mahfuz? Tek tek ayet vermeye gerek yok, şuradan okuyunuz:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Levh-i_Mahf%C3%BBz
Allah katında bulunan, her şeyin yazılı olduğu kitap gibi bir şey, levha. Kur'an da bundan bir parçaymış. Şimdi şu ayete bir bakalım:
Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. (Hicr Suresi, 9)
İşte 19culara göre burada levh-i mahfuzdan bahsediyor, koruyucusuyuz denirken. Ben bu levh-i mahfuz mudur, Kur'an mıdır tartışmasına girmeyeceğim, bir mantıksızlığı göstereceğim sizlere ama bunun Kur'an olduğu belli, zira levh-i mahfuz Allah katında ama ayette "indirdik" deniyor. Demek ki Allah katından inen bir şeyin korunması söz konusu burada. O şeyin ise Kur'an olduğu ortada. Ama diyelim ki levh-i mahfuz.
İyi de kardeşim, Allah Kur'an'ı korumayacaksa, koruduğu şey levh-i mahfuzsa, bunun insanlığa ne faydası var? Ben levh-i mahfuzu muhatap almıyorum ki, zaten okuyamıyorum da onu. Benim işim Allah'tan indiği söylenen Kur'an'la. Kur'an korunmuyorsa o halde kim bilir ne değişiklikler yapıldı? Bu sadece sayı değil ki bu kitapta hükümler, emirler vb.ler var. Belki de oruç tutan, namaz kılan biri veya herhangi bir hüküm hiç fark etmez, Kur'an'ı değiştirenlerin emrini uyguluyor, Allah'ın değil? Nerede kaldı Tanrısallık? 19'a uymayan diğer pek çok şeyin sonradan eklenmediğini veya değiştirilmediğini nereden biliyorsun, senin dilinle konuşursak? Yani Kur'an korunmayıp, benim hiç işimin olmayacağı levh-i mahfuz korunuyorsa, zaten sen bana istediğin mucizeyi getir, bu mantıksızlık, o mucizelerin yalan olduğunu, Kur'an'ın insan sözü olduğunu, o mucize dediğin şeylerin insanlar tarafından yapılabildiğini gösterir ancak.
Kısacası insanları levh-i mahfuz ilgilendirmez, ondan bir parça olduğu söylenen Kur'an ilgilendirir. Bu aklen de, mantıken de, dinen de böyledir. 19cuların iddiasına ise ancak düşünme yetilerini iyi kullanamayanlar inanır. Kur'an gerçekten onu kast ediyorsa da, pek büyük bir çelişkiye düşmüş olur.
8. Kur'an'daki Çelişkiler
Diyelim ki bu 19 mucize iddiası gerçek. Hatta Kur'an'la kusursuz bir şekilde uyuyor olsun bu 19 sayısı. Peki bu neyi değiştirir, bizi Allah'a götürür mü? Hayır efendim, alakası yok. Kur'an bir çelişkiler yumağıdır, bu çelişkilerden bazılarını zaten bu blogda görüyorsunuz. Şimdi kusursuz bir şekilde bile uysaydı mesela, bu çelişkiler ne olacaktı? Bu çelişkiler yerlerinde duruyor, bunlara etkisi yok ki bu 19un? Yani elinizde 19 sayısıyla kusursuz olarak uyan fakat çelişkilerle dolu bir kitap olurdu. Şöyle bir şey var ki Allah çelişkiye düşmez, çelişki varsa demek ki bu kitap insan ürünü, dolayısıyla bu 19 olayının da insanlar tarafından yapılabileceği ortaya çıkardı. Yani sayılarla arası iyi bir insan, 19 sayısıyla uyumlu bir kitap yazmış olurdu fazlası değil!
Bu çelişkilerden birkaç matematik hatasına değinelim mesela, ne hikmetse matematiksel mucizeleri var(!) bu kitabın ama aynı zamanda çok basit matematiksel çelişkileri de var. Hemen görelim:
Bildiğiniz gibi Kur'an'ın pek çok ayetinde göklerle yerin 6 günde yaratıldığı yazılıdır ama iş bunu basit bir matematiksel işlemle sunmaya gelince, Kur'an akıl almaz bir hataya düşmüş, bu işlemi çok kısa verelim:
Fussilet=9: Yeryüzü 2 günde yaratıldı.
Fussilet=10: Yeryüzündeki rızıklar vb. 4 günde.
Fussilet=12: 7 gök 2 günde(Yer de göğe dahil).
= Toplamda 8 gün ediyor.Halbuki Kur'an'ın birçok ayetinde gökler ve yer 6 günde yaratıldı denilir.
Bu işlemi ilkokul çocukları bile rahatlıkla yapabilirler, ama Kur'an bu denli basit bir işlemi bile yanlış yapmış. Şuradan detaylı okuyabilirsiniz:
http://dinsizdeist.blogspot.com/2010/11/gokler-ve-yer-kac-gunde-yaratld.html
İkinci bir hatayı verelim şimdide özet olarak:
Ahkaf Suresi 15. ayete göre bebeğin anne karnında taşınmasıyla,sütten kesilmesi toplam 30 ay.
Bakara Suresi 233. ayette ise bebeğin 2. emzirilmesi emrediliyor. Basit bir hesap yaparsak:
Bir bebek(bir sorun olmazsa) 9 ay anne karnında kalır.
2 yıl(24 ay) emzirilmesi emredildiğine göre:
9+24=33 eder.
Gördüğünüz gibi yine çok basit bir matematiksel hata, aynı zamanda bilimsel de bir hata. Bu hesap bazı rivayetler öne sürülerek filan kurtarılmaya çalışılıyor ama onlar da sakat, ben bunun tartışmasına burada girmeyeceğim, açık bir matematik hatasıdır, tartışmalarımıza şuradan bakabilirsiniz:
http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=21031
Zaten 19cular hadisleri, rivayetleri kesin bir dille reddediyorlar, onlar şeytan işidir diyorlar ve onlara itimat edenlerin yanlış yolda olduklarını söylüyorlar. Yani rivayetlerle kurtarılabilseydi bile, bunlar rivayet olduğu için, 19cuları bağlamazdı. Şimdi de şu ünlü miras paylaşımı hatasına geçelim:
Toplam varlık: 60.000 TL
anneye: 1/3=2/6 => 20.000 TL
kocaya: 1/2=3/6 => 30.000 TL
kız kardeşe: 1/2=3/6 => 30.000 TL
Bölüştürülmesi gereken para 80.000 TL! => Fakat elde sadece 60.000 TL var.
(Kesirleri topladığımızda toplam 8/6 çıkıyor. Yani toplam kesir 1'den büyük.)
İlgili ayetleri ve tartışmaları şuradan okuyabilirsiniz:
http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=13939
Bu iddia sözde matematiğe dayandığı için ben matematiksel hatalardan örnek verdim, daha pek çok çelişki var, bu çelişkilerden bazılarını ben zaten işledim, bu blogda vardır, sizler daha farklı çelişkiler de bulabilirsiniz ufak bir google aramasıyla.
Durum böyleyken, bu kadar basit matematik hataları içeren bir kitabın matematiksel olarak kodlanmış olduğunu ileri sürmek, saçmalamaktan başka bir şey değildir. Diğer çelişkileri de hesaba katarsak, Kur'an'ın zaten insan ürünü olduğu ortadadır, ister 19 olsun, ister 24 olsun, isterse 100 olsun hiç fark etmez, bu çelişkiler olduğu sürece sen bu sayıları Tanrıya bağlayamazsın.
9. Tanrıya Bağlayamazsın
Evet bu başlığı da en son cümlemizden alalım. Diyelim ki bu 19 iddiası gerçek ve Kur'an'la noktasına, virgülüne kadar uyuyor, gösterdiğim çelişkiler de yok. Böyle olsaydı bile bunu yine Tanrıya bağlayamazdık ki. Zira metafiziğe girdiğiniz zaman, Tanrı'ya gelene kadar, pek çok varlık uydurulabilir. İnsan pek çok "hayali" varlığa inanabilir. Bunların arasında İslam aleminde "cin" denen, farklı inançlarda farklı isimler takılan hayali varlıklar vardır. Kimisi "ruh" der, kimisi "peri" der, kimisi buna da "Tanrı(çok tanrıcılık)" der, kimisi de "uzaylı" der ve bunlar bugün İslam inancı hatta diğer kitaplı dinlerin inançları dışında milyonlarca kişinin inandığı şeylerdir.
Bunların inanırlarına göre bu türden varlıklar var ve dünyada, diğer gezegenlerde vb. dolaşıp duruyorlar. Ve yine bu inanırlara göre bu varlıklar insana göre çok üstünler, mesela çok daha hızlılar, çok daha bilgililer, kimisi ölümsüz, kimisi binlerce yıl yaşayabiliyor vs. Şimdi efendim sen herhangi bir kitapta bir olağanüstülük gösterirsen. Bahsettiğim inançta olanları yine ikna edemezsin ki, adam İslam'daki adıyla, "cinler" yazdırmış der geçerler, ya da ruhlar, ya da periler, ya da kitaptaki hükümler düşüncelerine tersse eğer sevmedikleri Tanrıların yazdırdığını söyleyip geçerler.
Belki de Kur'an'ı İslam Öncesi dönemde inanılan Allah'ın üç kızından(Lat, Menat ve Uzza) biri yazdırmıştır? Ki bu Tanrıçalara bugün hala inanan paganlar vardır. Kur'an'ı bunların yazdırmadığına deliliniz nedir? Kur'an bu Tanrıları reddeder derseniz, belki Müslümanlar bu kitaba inananları öldürdüler, kitabı alıp kendilerine göre değiştirdiler ve ortaya tahrif edilmiş bir kitap çıktı? Neden korumadı derseniz de belki de Kur'an'ın dediği gibi Kur'an da Tevrat ve İncil'in durumuna düşmüştür, yıllar sonra bahsettiğim Tanrıçalar farklı bir peygamber seçip yeni kitap gönderirler? Böyle olmadığına hiçbir delil yok.
Bugün "ufo" dinleri ortaya çıkmıştır mesela. Yine bir sayısal mucize iddiasına göre Kur'an'da Sirius yıldızlarının konumları veriliyor, o halde bir başkası da çıkar der ki; "Kur'an'ı Sirius'dan gelen varlıklar yazdırmış ve geldikleri yerlerin konumlarını Kur'an'a koymuşlar". Gitti Kur'an'ın Tanrısallığı! Aşağıda vereceğim videolarda bu örneği Prof. Dr. Haluk Oral veriyor. Ufo dinleri için şu linki tıklayabilirsiniz:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ufo_dinleri
Bir örnek daha verecek olursak, Will Hart "Galaktik Gen" isimli kitabında milattan önceki gelişmiş toplumları örnek göstererek, eski toplumlara uzaylıların müdahale ettiğini, o toplumlara tarımı, yazıyı, matematiği vb. öğrettiklerini savunuyor. Hatta yanlış hatırlamıyorsam insan DNA'sını vb. de bu varlıkların dünya dışında oluşturup dünyaya gönderdiklerinden bahsediyordu, yani insanı uzaylıların yaratıp geliştirdiğini söylüyordu. Piramitleri vb. milattan önceki muhteşem yapıları örnek veriyor mesela, bu yapıların özellikleri, matematiği yanında Kur'an'daki nedir ki?
Ben de mesela böyle bir olağanüstülük görsem en fazla Paganizme geçer bunlara bağlarım işi. Ya da deizme geçerim; "Tanrı insanlarla uğraşmıyor ama böyle varlıkları yarattığını ve de bu kitabı o türden varlıkların yazdırdıklarını düşünüyorum" derim. Böyle olmadığı kanıtlanamaz da! Zira eğer Tanrı varsa insan ile Tanrı arasında da milyonlarca ihtimal oluşur. Eğer Tanrı var ise ve bizi bir kitaba inandırmak istiyorsa bütün ihtimalleri devre dışı bırakacak bir şeyler göstermelidir.
Çünkü Tanrı'dan geldi demekle basit bir söz söylemiş olmuyorsunuz, bu çok büyük bir iddiadır, ve o yüzden başka hiçbir ihtimalin bulunmaması gerekir. Öyle bir şey olması gerekir ki, Tanrı ile insanlar arasındaki bütün ihtimaller yıkılsın, şüpheye yer bırakmayacak şekilde, "tamamdır bu kitap Tanrı'dan inmiş" diyebilelim. Öyle bir şey olmadığı için de bu mucize(!) bir kez daha çürüyor. Buna şurada değinmiştim:
http://dinsizdeist.blogspot.com.tr/2012/02/allahn-inanmayanlar-yakmas.html
Bu arada kısa bir belirtme yapayım, ben metafizik varlıklara filan inanmıyorum, ateistim yani. Bazı yerlerde bu yazıma ilişkin bunlara inandığıma dair çıkarımlar yapılmış, doğru değildir. Ben inananların gözüyle yazıyorum. Ayrıca sayısız gezegen varken sadece bu gezegende yaşam olması bana imkansız geliyor, yani illaki vardır dünya dışı gezegenlerde de yaşam ama ben bu varlıkların insanlarla iletişime geçtiğini de düşünmüyorum, zira dünyaya geldiklerine dair elimizde tek bir somut kanıt yok. Lakin dediğim gibi insanlarla iletişime geçtiklerine inanan milyonlarca insan var.
Ayrıca şu linke de bakmanızı öneririm konuyla ilgili olarak:
http://dinsizdeist.blogspot.com.tr/2012/03/islam-oncesi-donemde-vahiysairlik-ve.html
Şimdi devam edebiliriz.
10. Peki İnsanlar Yapamaz mı?
Ve yine diyelim ki Kur'an'da böyle sayısal bir sistem var, peki insanlar böyle bir sistem yapamazlar mı? Gayet de basit yaparlar, zira ne kadar sistem deseler de bu 19 olayı bir sistem değildir. Sistem denince akla; bütün unsurları birbiriyle uyumlu, düzenli yapılar aklımıza gelir, saat gibi mesela. Bu unsurlardan biri bozulursa veya sistemden çıkarılırsa yapının bir bölümü veya tamamı çalışmaz hale gelir, bozulur.
19 iddiasına baktığımızda ise biz bunu göremiyoruz. Bu nasıl bir sistemse, sayımlarda sürekli kelimeler eğilip bükülüyor, çıkarılıyor, eklemeler yapılıyor yani iddianın her tarafı ayrı oynuyor ve buna sistem deniyor. Kesinlikle herhangi bir uyumluluk yok, zorlamalarla bazı unsurlar 19'a uydurulmaya çalışılıyor.
Ancak şu şekilde sistemler olsaydı Kur'an'da, bir şeye benzetilebilirdi:
Kur'an'daki bütün kelimeler ve dolayısıyla bu kelimelerin oluşturdukları bütün cümleler 19 sayısı ve bu sayının katları olabilirdi. Ama 19 iddiasında böyle değil, aldıkları belli kelimelerin 19a uyduklarını söylüyorlar yani sadece 19a uyan kelimeleri seçiyorlar ki onlar da 19a uymuyor, birazdan göreceksiniz, ben uyduklarını farz ediyorum şuan.
Veya şöyle bir şey olsa daha da komplike bir sistem meydana gelirdi:
Kur'an'da bulunan kelimeler ve cümleler ile birlikte bu kelime ve cümleleri oluşturan bütün harfler de 19a uysaydı, gerçekten ilginç olurdu. Ama böyle bir şey de yok bu 19 iddiasında, yine sadece 19a uyan harf toplamlarını alıyorlar. Ki 19a bunlar da uymuyor, bu konuda da pek çok çarpıtma mevcut.
Durum böyle olunca, bunu Tanrıya bağlamak kadar gülünç ne olabilir? Kur'an'ın yazarları sadece belli kelimeleri, harfleri, cümleleri 19a uygun yapamazlar mı? Yaparlar. Çünkü dediğim gibi Kur'an'ın tümünde yok bu mucize dedikleri şey, sadece belli surelerde, belli ayetlerde, belli kelimelerde, belli harf sayılarında var. Sanırım 19'a uyan 50 küsür unsur sayıyorlar ve onlar da dediğim gibi türlü çarpıtmalara maruz bırakılıyor. Bırakın 50'yi 100 tane, 200 tane unsur bile insanlar tarafından 19'a veya herhangi başka bir sayıya çok daha tutarlı bir şekilde uydurulabilir. Sadece biraz zaman alır ama öyle Kur'an'ın yazılması gibi 23 yıl filan değil, çok daha kısa sürelerde yapılır.
Bir insan sadece boş vakitlerini buna ayırsa, bilgisayar vb. kullanmaksızın, zorlama yöntemlerle değil gerçek bir sistem içerisinde, o kadar sürmez ama hadi diyelim en fazla 1 senede bunu yapabilir. Kalkıp da zorlama yöntemlere başvurularak 19'a uyduğu söylenen birkaç şeyi Tanrı'ya bağlamak tam anlamıyla zırvalamaktır. Üstelik bilgisayar neden kullanılmasın? Kur'an'da şöyle ayetler var:
Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru söyleyenlerseniz, o taktirde Allah’tan başka gücünüzün yettiği kimseleri çağırın ve onun gibi bir sure getirin!”(Yunus Suresi, 38)
De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.” (İsra Suresi, 88)
Yani insanlar ve cinler bir araya toplansalar benzeri bir sure bile getiremezlermiş, ikinci ayette ise Kur'an'ın tamamından bahsediyor. İster tamamı olsun, ister bir suresi olsun fark etmez, cinleri de eleyelim. Bir takım çalışmasıyla bunların 19 veya başka bir sayıya uygun olarak benzerlerinin yazılması çok daha kolaylaşır. Bahsedilen sayılara da zorlama ve çarpıtmalarla değil, bir sistem içerisinde, kurallı bir şekilde ulaşılabilir.
Bilgisayar kullanmaya da gerek kalmaz ama Müslümanların iddiasına göre Kur'an Allah'tandır ve o bütün bilgisayardan çok daha iyi hesap yapar. Bize göre insan sözü ama size göre Allah sözü, hesapları sonsuz olan Allah'tan inmiş. Bu durumda sizin iddianızı baz alırsak Allah'ın yanında hesap bakımından aşırı cılız kalan birkaç bilgisayar kullanmanın da bir sakıncası olamaz. Hem Allah'ın sözü bütün zamanlara hitap etmez mi? Allah meydan okurken demiş mi bilgisayar kullanmayın filan diye? Eğer siz öyle diyorsanız Allah bilgisayardan aciz midir? Allah benzeri meydana getirilemez diyorsa, ne kullanılırsa kullanılsın bu yapılamaz olmalıdır. Eğer yapılırsa Allah'ın bilgisayardan aciz olduğu sonucu ortaya çıkar ki bu daha da vahimdir. Kısacası Allah bilgisayardan aciz olamaz, eğer acizse zaten tanrılık iddiası da çöpe gider. Dolayısıyla; "bilgisayar kullanmayın demek" de başka bir saçmalıktır. Zaten 19culara göre Allah Müddesir Suresi'nde bilgisayardan da bahseder, o zaman onu da hesaba katmıştır meydan okurken.
Bu bilgisayar eleştirisini Müslümanların sözlerinin saçmalığını göstermek amacıyla yaptım, yoksa dediğim gibi hiçbir teknoloji kullanılmadan çok daha kısa sürelerde, Kur'an'ın 23 yılda indiğini(yazıldığını) hesaba katarsak adeta hiçbir şey ifade etmeyen sürelerde, Kur'an'dan sayısal ve sözel olarak çok daha güzel metinler oluşturulabilir.
Misal insanların yapabileceklerine dair birkaç örnek verelim:
Diyorlar ki, "Kur'an'da 114 sure vardır ve bu sayı 19'un 6 katıdır". Halbuki bu da tartışmalıdır, Kur'an'daki sure sayılarının, ayet sayılarının, besmelelerin vb. tümü insanlar tarafından düzenlenmiştir. Misal önemli sahabelerden İbn Mesut'a göre Kur'an'da 112 sure vardır, Nas ve Alak sureleri ona göre bir dua gibiydi, bunun hakkında şunları söylüyor:
Hz. Muhammed bunları zaman zaman torunları Hasan ve Hüseyin için dua niyetiyle okuyordu, bunlar Kur'an sureleri değil; ancak güzel birer duadır. Sakın Kur'an'ı yazarken bunları eklemeyin.(1)
Ve yine önemli sahabelerden, hatta Muhammed'in vahiy katiplerinden olan Übey b. Ka'b'a göre Kur'an'da 114 değil 116 sure vardı(1). Bunlar sadece iki örnek, bazıları -Muhammed'in karıları dahil- Kur'an'da fazladan ayetler olduğunu bile söylüyordu, hatta Kur'an'dan pek çok ayetin kaybolduğu, tümünün elimizde olmadığını söyleyenler var. Vereceğim kaynaktan bütün tartışmaları okursunuz.
Bütün bunlar insanlar tarafından düzenlenmiş, sonuçta 114 sure kabul görülmüş ve bugün en çok kullanılan Hafs mushafında sayı budur. Bunlarla gelmek istediğim nokta şu ki, mucize dedikleri şeyi insanların düzenlediği, Allah'la hiçbir ilgisi bulunmayan bir alanda buluyorlar, ee zaten burada mucize varsa bu insan mucizesidir. Kur'an'ı düzenleyenler 19'un katı olduğu için bu sayıyı kabul görmüş olabilirler. Sonuçta bu öyle ahım şahım bir matematik hesabı değildir.
Veya diyorlar ki, "Kur'an'da Allah isminin tüm "türevleri" 2698 defa geçer ve bu 19 sayısının 142 katıdır". "Türevleri" kelimesini tırnak içine aldım zira başka yerlerde sadece kelimelerin yalın vs. hallerini saymışlardır, bunları aşağıda göreceksiniz. İşte böyle sahtekarlıklarla mucize üretmeye çalışıyorlar. Zaten Tevbe Suresi'nden ayet atmalarının sebeplerinden biri de Allah kelimesinin sayısıdır. Ayetleri atmasalar Allah kelimesi 2699 tane olur ki bu da 19a uymaz. Gerçi yine uymuyor, sonra göstereceğim.
Peki insanlar tarafından bu sayıya ulaşılamaz mı? Yani hiçbir bilgisayar yardımı filan olmadan herhangi bir kelime bu sayıda yazılamaz mı? Kur'an yazarları hesaplamışlardır, ve bu sayıyı 19un katı olacak şekilde belirleyip Allah kelimesini o sayı kadar cümleler içerisine yazmışlardır. Gerçi Allah bile yanlış hesaplamış baksanıza, ayet attıklarına göre.
Veya yine çarpıtarak diyorlar ki, "Kur'an'da gün sayısı 365 kere(1 yıl 365 gün) ve ay sayısı 12 kere(1 yıl 12 ay) geçer". Görebileceğiniz üzere bu da insanlar tarafından çok rahatlıkla yapılabilecek bir şey. İnsan isterse bilgisayar vb. olmadan, bir kelimeyi bir kitapta 10 bin kere de kullanabilir, kalkıp da bu hesap kitap işlerine mucize demek, sadece zırvalamak olur. Zaten İslam Öncesi Araplar şiirde ustaydılar, isteyen şairler, rahatlıkla istedikleri sayılara ulaşırlardı. Bakınız, "Kur'an'ın Kaynağı: İslam Öncesi Şiirler" başlıklı yazım:
http://dinsizdeist.blogspot.com/2012/04/kurann-kaynagislam-oncesi-siirler.html
Kısaca özetlersek:
19 sayısını zaten Kur'an'ın bütününe uygulayamıyorlar, sadece bazı kelimeleri, ayetleri ve bunların harf toplamlarını alıp, çok ciddi çarpıtmalarla 19a uyuyor gösteriyorlar. Mesela "Muhammed" ismi, "insan" kelimesi, "İsa, Musa" gibi peygamber isimleri veya "Cebrail, Mikail, İsrafil" isimleri, "iblis" kelimesi, "nefs" kelimesi, "hanif" kelimesi, "şeytan ve melek" kelimeleri, "Müslüman" kelimesi, "İslam" kelimesi, "Tevrat, İncil ve Zebur" kelimeleri vs. neden uymuyor bu 19 mucizesine? Bunlar arttırılır, çoktur. Kur'an'daki belli başlı önemli kelimeleri yazdım.
Ayrıca mucizecilerimizin kendi demelerine göre Kur'an'da Allah isimlerinden sadece 8 tanesi 19'a uyuyor, peki diğerleri neden uymuyor? O zaman o isimler Allah'ın değiller mi yoksa? Kur'an'da Allah'ın en az 99 tane ismi geçer, bırakın da 8 tanesi uysun kardeşim 19'a. Bu kadar da zorlamayın yani, illaki bu işten ekmek yersiniz, illa ki sömüreceğiniz safları bulursunuz.
Gördüğünüz gibi Kur'an'da geçen bu önemli kelimeler, isimler 19 ve katları şeklinde geçmiyorlar. O halde bunları da atmamız gerekmez mi? Eğer 19'a uymayan her şeyi Kur'an'dan atsak, elimizde ince bir kitap kalırdı. Yani 19 dedikleri şey Kur'an'da çok sınırlı sayıda ve o sayılara da türlü çarpıtmalarla ulaşıyorlar. Böyle sistemsiz, sınırsız seçicilik barındıran bir mucizenin insanlar tarafından oluşturulması bildiğiniz bebek işidir. Bırakın 1400 yıl önceki Arap'ı, yazının mucitleri olan 6000 yıl önceki bir Sümerli bile bunları rahatlıkla yapabilir.
Ki zaten bilimsel mucize iddialarına verdiğim cevaplarda da görebileceğiniz gibi, "Kur'an'dan önce kimse bilmiyordu!" denilen şeylerin Kur'an'dan önce bilindiklerini, hatta çok daha dehşet bilgilerin bilindiğini görmüştük. Şahsen Hindu metinlerindeki birkaç ayeti bu 19 iddiasına ve diğer zorlama mucize iddialarına tercih ederim. Ve çürüttüğümüz bu palavra iddiaları 19cular da mucize diye destekliyorlar, hal böyleyken bu 19culara nasıl güvenilebilir?
Durum böyle olunca da, söyledikleri kelimeler gerçekten 19a uysa bile, bazı belli başlı şeyler oldukları, Kur'an'ın bütününe nazaran çok sınırlı sayıda oldukları için, Kur'an'ın ortaya çıkış dönemlerindeki insanlar tarafından rahatlıkla yapılabilecek şeyler. Adam, "bu kelimeler şu sayıyla uyumlu olsunlar, şu kadar sayıda kullanayım, şu kelimeler başka bir sayıyla uyumlu olsun şu sayıda kullanayım" veya şurada "ebced" değeri şu olan kelimeleri kullanayım, bu kelimelerin ebcedleriyle, sayılarıyla vb. uyumlu olsun demiştir ve kullanmıştır. Yani insanlar tarafından çok rahatlıkla yapılabilecek şeyler bunlar.
Ama bu Kur'an'ın bütününde olsa, sadece belli başlı kelimeler alınmasa, o zaman ciddi ciddi üzerinde düşünebilirdik. Lakin 23 yılda yazılmış bir kitap için(ki bence bu sayı daha da fazla), çok da düşünmeye gerek yok. İnsanlar tarafından yapılamayacak bir şeyi yok. 23 yılda çok şey yapılır, beni bir adaya gönderin mesela, bilgisayar filan vermeyin, size 23 yılda harikalar yaratayım.
23 yılda bir insan günlük bütün her şeyi ile 19a uyan birkaç cümleyi(ayet) rahatlıkla yazar, sonraki yazacağı cümleleri de buna göre ayarlar, fazla bir efor sarf etmesine de gerek yoktur. Günde 3-5 cümle yazsa bu şekilde, 23 yılda Kur'an'dan çok daha kalın, anlamlı, ve bütünüyle(en azından Kur'an'dakinden çok daha fazla) 19a uyan bir kitabı rahatlıkla tamamlar. 23 yıl! Bu çok büyük bir süre. Ayrıca 19a uymayanlarla ilgili şu linki okumanızı da öneririm:
http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=319
Sonuç olarak:
Zaten Allah Kur'an'ı korumadığına, insanlar rahatlıkla ayet sokup çıkarabildiklerine göre Kur'an yine insanlar tarafından 19 sayısıyla uyumlu olacak şekilde düzenlenmiş olabilir(tabi eğer gerçekten 19 sayısına uysaydı!). Sonuçta Kur'an'daki sure sayısından tutun, ayet sayısına, besmelelerine kadar hep insan düzenlemesidir, yukarıda bahsettim ve 19cular bu mucizeleri tamamen insanlara ait, Allah'la hiç ilişkisi olmayan bu sayılardan çıkarıyorlar. Demek ki, 19un da Allah ile ilgisi yok, 19cular insanlara iman ediyorlar. Demek ki, bu 19 olayı insanlar tarafından yapılmış, 19cuların tamamen keyfi olan 112 besmeleden dahi mucize çıkartmaları bunun en büyük kanıtlarından biridir.
11. 1974'den Önce Yaşamış Olanların Durumu
Bu aslında bütün mucize iddialarında olan bir problem, bunu başka makalelerimde de çokça dile getirmişliğim var. Bu tarihlerden önce yaşamış olan insanları düşünün, bunlar ne bilimsel olduğu öne sürülen iddiaları biliyorlar, ne de 1974 yılında keşfedildiği söylenen 19 iddiası vb. gibi sayısal iddialardan haberdarlar. Yani Kur'an'daki çelişkiler ve insanlık dışı ayetler de göz önüne alındığında bırakın Kur'an'a inanmayı, kaçmak için çok sebep var. Bunların inanmaları için bir neden yok. Bu durumda bunlar neden cehenneme gidecekler? Kur'an'ın Allah'tan geldiğine dair bir kanıt yok ki? Aksine Kur'an'ın tamamı Allah'tan gelmediğini adeta haykırıyor, o kadar çok çelişki var ki!
Çelişki olmasına da gerek yok, zira çelişkisiz bir kitap rahatlıkla yazılır. Tarih boyunca da yazılagelmiştir, üstelik 23 yıl gibi dudak uçuklatan sürelerden çok daha kısa sürelerde. En azından bir yerde 6 gün denilen şeye bir yerde 8 gün demeyecek kadar(yukarıda verdiğim çelişki) dikkatliydi insanlar. Yani çelişkiler olmasaydı bile çelişkisiz olmak bir kanıt değil. Bu açıklamayı çelişiksizliği bir kanıt sanan Müslümanlar için yaptım.
Yani eski zamanlarda yaşamış Müslümanların inanmak için bir gerekçeleri yoktu, ya zorla inandırıldılar, ya da atalarının dinini benimsediler, ya da inanmadıklarından öldürüldüler. Kanıtı olmayan bir şeye inanmak da en ufak tabirle cahilliktir, yani mucizecilere göre bunlar boşuna inandılar. Bundan şunu anlıyoruz:
Yukarıda, Kur'an'ı anlayabilmek için abartılı derecede bilgi birikimine sahip olmak gerektiğini açıklamıştım. Bütün milletlere ve apaçık olarak gönderilen bir kitap için o kadar emek harcamak zorunda olmamız akıl alır gibi değil, ki ana dilleri Arapça olan Araplar dahi Kur'an'ı anlayabilmiş değiller, yukarıda nedenlerini sıraladım.
Yani bilimsel mucize iddiaları olsun, sayısal mucize iddiaları olsun, bunlar ancak belli yeteneklere sahip kimseler tarafından görülebildiği gibi, aynı zamanda bu mucizelere tanık olabilmek için belli tarihlerde yaşamak gerekiyor. Olayın saçmalığını görebiliyor musunuz? Sırf bu yüzden zaten Kur'an'da mucizeler olamaz, eğer Kur'an'da sadece belli kimselerce belli tarihlerde görülebilecek mucizeler varsa, bu zaten en büyük çelişkidir. Bunu iddia etmek saçmalamanın daniskasıdır, akıl mantık dışıdır. Gerçi din işlerinin akılla ilgisi yoktur ama neyse!
Zaten Türkiye'de bu 19 iddiasının temsilcisi olan Edip Yüksel'e bu soruyu soruyorlar ve o da "Allah bilir(tam cümlesini hatırlamıyorum)" demeye getiriyor! Bu kadar vahim durumdalar işte. Eski zamanlarda yaşayanlar güme gitti artık, yapacak bir şey yok! Sonra da Kur'an tüm zamanlara, tüm halklara hitap eder deler, yersen!
Sonuç:
Görebileceğiniz üzere iddia çok ciddi mantık hataları barındırıyor. Bu iddianın daha milyonlarca mantık hatasını yazabilirim ama yazdığım maddelerden sadece herhangi biri bile 19 iddiasıyla birlikte bütün sayısal ve bilimsel mucize iddialarını yerle bir etmeye yeter.
Şimdi iddianın kendi içindeki tutarsızlıklarına geçelim, Arapça'm olmadığı için bu bölümün geneli yaptığım alıntılardan oluşacak, bir nevi internette dağınık halde bulunan 19 eleştirilerini bir araya toplamayı amaçlıyorum.
Ve 19 iddiasında çarpıtmalar filan olduğunu biliyordum ama detaya girdiğim zaman tamamıyla bir sahtekarlıklar bütünü olduğunu gördüm. En azından; "bazı şeyler 19'a uyuyordur gerçekten" diye düşünürdüm ama detaya inince çarpıtmaların ardı arkasının kesilmediğini gördüm, kendi bütünlüğü içinde, hiçbir müdahale olmadan, 19'a uyan şeylerin sayısı yok denecek kadar az.
Zaten aklı başında Müslümanlar bu iddiaya ateş püskürüyorlar da iddiayı doğru olduğunu sanıp destekleyen de az değil. İşte bu yüzden birkaç şey söylemek istedim. Hatta katı şeriatçı dediğimiz sitelerde bile bunun savunulduğunu gördüm, şeriatçısı, ılımlısı fark etmiyor bunların hepsi sahtekar.
Makalem, "Mucize İddiasındaki Temel Sorunlar" ve "19 İddiasının Kendi İçindeki Tutarsızlıkları-Çelişkileri" başlıklı iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde "mucize" denilen şeyin ne olup ne olmaması gerektiği üzerinde durdum ve buna dair eleştirilerimdeki ana mesele şu; "mucize denilen şey herkesçe rahat bir şekilde görülüp-test edilebilmelidir-kıyaslanabilmelidir". Oysa bu iddiada biz bunu göremiyoruz. İkinci bölüm ise genel olarak oradan buradan derlediğim kesitlerden oluşuyor, tabi kendi eleştirilerim ve tespitlerim de var. Şimdi okumaya başlayabiliriz.
Mucize İddiasındaki Temel Sorunlar
Şimdi aktaracağım sorunlar zaten bu iddiayı mantıksal olarak çürütüyor, bitiriyor. Bundan sonra başka şey demeye gerek de yok ama ben başka şeyler de söyleyeceğim. Öncelikle eğer ortada herhangi bir mucize varsa, bu mucizenin herkesçe, en cahil insanlarca dahi, hiçbir çaba sarf etmeden görülebilmesi gereklidir değil mi? Kontrol edebilmesi, ona göre mucize olup olmadığına karar verebilmesi gereklidir? Bu mucizeyi(!) ise belli bir bilgi seviyesine sahip olmayanlar-olamayanlar göremiyorlar. Şimdi bu iddiayı test edebilmek için neler gerekiyor bunu başlıklar halinde görelim:
1. Okuma-Yazma Bilmeyenler
Bu iddiayı test edebilmek için bir kere iyi derecede Arapça bilmek gerekiyor. Bırakın Arapça bilmeyi, kendi dillerinde dahi okuma-yazma bilmeyen milyonlarca insan var. Ve bunların çoğunluğu İslam ülkelerinde, dünyada 1 milyar Müslüman varsa, bunların yarısından çoğu okuma-yazma bilmiyor. Örneğin sözde laik olan ülkemizde bile 2 milyonu aşkın okuma-yazma bilmeyen insan var:
http://www.bugun.com.tr/egitim/turkiye-istatik-kurumu-okur-yazar-raporunu-acikladi-599851.html
Tabi bunların çoğu okuma-yazma öğrenmek istiyordur ama ellerinde olmayan sebeplerden öğrenemiyorlar. Örneğin yine İslam ülkelerinden örnek verecek olursak, kadınların okumalarına, okula gitmelerine tepkiler büyük oralarda, kadınların okumaları istenmiyor, ahlaksızlık olarak niteleniyor.
Yahut ekonomik nedenlerden dolayı eğitim göremeyenler de çok, bunlar da maddi sıkıntılardan vb. dolayı okuma-yazma öğrenemiyorlar.
Bu nedenler uzar gider, istatistikler de ortada, görünen de ortada. Şimdi bu insanlar nasıl test edecek bu iddiayı?
2. Arapça Bilmeyenler
Ben başlarda Arapça harfleri bilmenin yeterli olduğunu sanırdım ama birkaç video izledikten sonra yetmediğini anladım. Arapça'nın edatlarını, fiillerini, sayıma dahil olan kelimelerin türevlerini, tekilini-çoğulunu, artikellerini, kelimelerin aldıkları ekleri, isimleri, sıfatları, zamirleri, hemzeleri, şeddeleri, noktaları, harekeleri vb. daha pek çok şeyi bilmek gerekiyor, yani Arapça gramerine tam anlamıyla hakim olunmalı bu iddiayı kontrol edebilmek için. Çünkü birazdan paylaşacağım videolarda da göreceğiniz gibi, kelimeleri vb. sayarken araya pek çok etmen giriyor, bunları iyi bilmek, ayırdını iyi yapmak gerekiyor. Bu konuda bir-iki örnek verelim hemen.
En basitinden "besmele"nin harf sayısı konusunda bile Arapça'yı su gibi bilenler arasında ihtilaf var. Kimine göre 19 haf, kimine göre 18, kimine göre 21, kimine göre 24...
Misal besmelede iki harf şeddeli, şedde bir harfin iki kere okunması anlamına gelir, şeddeli harf okunuşta iki kere okunur. Buna göre besmele görünüşte 19 harf ise iki şedde ile birlikte 21 harf ediyor. Tabi 19cular "sözde" görünüşe bakıyorlar, yani şeddeleri saymıyorlar ama 19a uysa sayacaklardı. Bunun örneği çok, vereceğim videolarda göreceksiniz. Yani bir sayı belirleniyor kafadan, sonra da bu sayıya uyacak şekilde, tamamen seçime bağlı, yani bir sistemden uzak olarak, uyan alınıp uymayan atılıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu şekilde her yazılı metinden düzinelerce mucizeler çıkarılır.
Üstelik bizzat Kur'an'a göre benim Kur'an'a itiraz hakkım vardır, bizzat Kur'an'a göre ben Arapça öğrenmek zorunda değilim. Kur'an'da şöyle bir ayet var:
Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar).” (Fussilet Suresi, 44)
Bu ayet Kur'an'ın "sadece" Araplara indiğini(!), sadece Arapları muhatap aldığını tek başına kanıtlıyor, başka pek çok ayet var bununla ilgili ama konumuz değil.
Bu ayet Kur'an'da bulunan az sayıdaki mantıklı ayetlerden biridir. Doğrudur, hitap ettiğin kitlenin dili ne ise anlaşabilmek için o dilde konuşmak, yazışmak zorundasın. Ve Kur'an da Araplar itiraz etmesinler diye Arapça yazılmış. Peki Arapça bilmeyenlerin de itiraz hakkı bulunuyor o halde? Bulunmuyor diyen varsa, Araplar Yahudilerin kendileri için söyledikleri gibi, üstün bir ırk mı yoksa? Tanrı Arapların itirazını dikkate alıp buna göre hareket etsin ama biz itiraz hakkımız olmaksızın bunu kabul etmek zorunda bırakılalım? Böyle bir şey ne Müslümanların iddialarıyla bağdaşır, ne de akıl ve mantıkla bağdaşır. Araplar üstün görülüyorsa zaten, o dinin Tanrı ile bir ilişkisi olamaz.
Mesela Kur'an'la ilgili, sırf Arapça bilmeyenleri kandırmak üzere sayısız şarlatanlık yapılmıştır bugüne kadar, en başta meallerde şarlatanlıklar almış başını yürümüş. Ama dilimiz Arapça olmadığı için bunları fark edemiyoruz. O halde sırf bu ayet zaten İslam'ın Tanrı ile bir ilişkisi olmadığını kanıtlıyor. Diyelim ki benim her imkanım var ama Arapça öğrenmek istemiyorum, canım istemiyor veya başka bir dil öğrenmek istiyorum, onlar üzerinde çalışıyorum. Şimdi ahirette(!) Allah hesap sorarken dese ki; "biz 19 mucizesi gönderdik buna rağmen nasıl inanmadın", o zaman ben de derim ki; "sen Araplara dil konusunda başka bir dilde olduğu taktirde itiraz etme hakkı gibi bir takım haklar sunmuşken, neden bana itiraz hakkı vermedin? Anlamadan inanmamı bekledin?".
Kısacası Arap'ın itiraz hakkı bile varsa ben bu dili öğrenmek zorunda değilim, canım istemiyor. O halde nasıl göreceğim bu mucizeyi(!)? İmkanın var Arapça öğren derseniz, ben de; "bana ne kardeşim Allah Kur'an'ı Türkçe indirseydi, neden uğraşayım" derim. Gerçi bu hak sadece Araplara verilmiş görünüyor ama o zaman da Araplar'ın Kur'an'a göre üstün ırk olduğunu filan kabul etmeniz gerekir. Yani Arap'ın itiraz hakkı varsa ben de bu hakkı kendimde görüyorum, çünkü kimse kimseden üstün değildir, Kur'an'ın ırkçılığı beni bağlamaz, tıpkı ırkçı Tevrat'ın bağlamadığı gibi.
Ayrıca Kur'an'ı Araplar da tam olarak anlayabilmiş değiller, zira en başta Tevrat'ın ve Tevrat tefsirlerinin, geleneksel Yahudi masallarının en azından Kur'an'la ilgili bölümlerini bilmek gerekir. Arapça olmayan pek çok kelime vardır, anlamları bilinmeyen "garip" kelimeler vardır, şu makalelerini okumanızı öneririm:
http://dinsizdeist.blogspot.de/2010/11/kurandaki-yabanc-kelimeler_29.html
http://dinsizdeist.blogspot.de/2010/11/kurandaki-yabanc-kelimeler_24.html
http://dinsizdeist.blogspot.de/2012/04/kurann-kaynagislam-oncesi-siirler.html
Ayrıca şu videoyu izlemenizi de öneririm, Kur'an'ı anlayabilmek için iyi derecede Süryanice de bilmek gerekiyor:
mHBfjurwGuo
Arapça'ya girmişken Kur'an Arapçası'nın temel sorunlarına da değineyim dedim, durum böyleyken Kur'an daha metinsel olarak tam anlaşılamamışken, Kur'an'a mucizeler yüklemek çok gülünç.
3. Matematik Bilmeyenler
Bunun hakkında pek bir şey söylemeye gerek yok, zaten iddia "sözde" matematiksel, bu iddiayı görebilmek için iyi derecede Arapça'nın yanında en azından temel düzeyde de matematik bilmelisiniz, dört işlemi rahatlıkla yapabilmelisiniz.
4. Parası Olmayanlar
Evet yanlış duymadınız, bu mucizeyi(!) görebilmek için paranızın olması şart. Bir kere bu mucizeyi ya kitaptan görürsün, ya da internetten. Bunlar için ise para gerekiyor. Peki ekmek alacak paraları dahi olmayan milyonlarca insan var, klasik Afrika örneğini vermiyorum bile, bu insanlar bu sözde mucizeyi nasıl keşfedebilir, çevreden filan duyup öğrendi diyelim, bazı kaynaklara ulaşıp da bu mucizeyi test edebilecek yetkinliğe nasıl ulaşabilirler?
Bu mucizeyi Reşat Halife bilgisayarında keşfetmiş, sayımları bilgisayarında yapabilmiş. Dediğim gibi bu insanların ekmek alacakları paraları dahi yokken, bir de bu mucizeyi test edebilmek için bilgisayar edinmeleri gerek. Bilgisayar da öyle ucuz bir şey değil, bilirsiniz ki.
5. Zamanı Olmayanlar
Gerçi bu da ihtilaflıdır ama Kur'an'da 6348 ayet vardır, hadi iki ayeti atalım(19'cular iki ayeti saymıyorlar) 6346 kalsın. Bunlardaki kelimeleri saysak çok büyük sayılar çıkar karşımıza, toplamda 70 bini aşkın kelime var sanırım Kur'an'da. Bu kelimelerin tek tek kombinasyonları vb.leri incelenmeli ki bunlar 19 iddiasına uyuyor mu kontrol edilebilsin. Bu da gerçekten çok zaman gerektiren, emek gerektiren bir işlem.
Gerçi 19'cular Kur'an'ın bütününe uygulayamıyorlar bu sayıyı, sadece belli başlı kelimeleri sayıyorlar, çok az şey var yani 19'a uyuyor dedikleri. Zaten bu bile tek başına bunun bir mucize olmadığını gösteriyor bizlere. Fakat bu belli başlı unsurlardan bazılarının Kur'an'da geçiş sayıları yüzleri hatta binleri dahi bulabiliyor, bu bakımdan zor. Araya ekleri, yalınları, fiilleri, isimleri, tekilleri, çoğulları vb. kontrol etmek gerekliliği de girince iddianın kontrolü çok zaman alıyor.
Sayıma dahil olan kelimeler vb. bilgisayarlarla sayılıyor ama o zaman bile ciddi emek ister, zaman ister. Zira bilgisayar sadece sayıları verir bunların kombinasyonlarını, diğer ayetlerle, kelimelerle vb. uyumluluklarını yine siz kontrol edeceksiniz.
Misal bir yerde sadece kelime alınıyor, anlama bakılmıyor. Başka bir yerde ise anlama da bakılıp alınmayabiliyor, araya o kadar çok etmen giriyor ki, insanın kafası allak bullak oluyor. Dedik ya gerçek dışı, tamamen keyfi seçimlere dayalı bir iddia diye, işte örneklerinden biri. Bunlara ileride değineceğim ama kontrol işinin yine size düştüğünü bilin. Yani bütün etmenleri kontrol etmeniz gerekecek. Misal gidip 2 bin küsür Allah kelimesini kontrol etmeniz lazım, şarlatanlıklar yapılmış mı diye. Verdikleri şeyleri bütünüyle kontrol edersek bayaa zaman alır bu. Zaten Aşağıda göreceğiz ki, pek çok şarlatanlık yapılmış Allah kelimesi sayımında da. Kısacası verdikleri örneklerin tek tek hangisi ne ek almış, ne biçime dönüşmüş vb. bakmanız lazım yani.
Yukarıda da dediğim gibi parası olmayanlar var, yoğun iş koşuşturmacası içinde olanlar var, farklı farklı nedenlerden dolayı zamanı olmayanlar var. Misal adam geçim derdine düşmüş, yiyecek ekmeği yok, bunlarla neden uğraşsın? Zamanını harcasın? Veya gidip tatilini, gezisini vb. yapar, böylesine zaman ve emek isteyen bir iddianın kontrolünü yapmak için neden uğraşsın? Ne güzel, her gün bin tane uydurma mucize türetin ve bizleri bunları kontrol etmek, araştırmak zorunda bırakın. Biz sizin her iddianızı kontrol edemeyiz ki. Kontrol ettiğimiz iddiaların da birer şarlatanlıktan ibaret olduğunu gördük ve zamanımız oldukça da bu şarlatanlıkları görmeye, göstermeye devam ediyoruz. Bizim sizler gibi milyon dolarlarımız, ekiplerimiz vb. yok, millete gerçekleri göstermek için tek başımıza çalışıyoruz.
Ortada bir mucize var ise, bunu herkesin rahatça görebilmesi gerekir. Yani ya Allah'ınız şarlatanlıklara mahal bırakmayacak, herkesin hiçbir çabaya girmeden rahatça görebildiği mucizeler yollasın ya da bu milleti rahat bırakın.
Kısacası bu 19cular diyor ki; Allah sadece belli imkanları ve bilgi birikimleri olanların görebilecekleri bir mucize indirmiş! Böyle bir iddia akla, mantığa, dine, her şeye aykırı.
6. Farklı Kitaplarda Matematiksel Mucizeler(!)
Yukarıda bu 19 iddiasına temel olan sayımların tamamen keyfi yapıldığından bahsettim. Bir sayı belirleniyor ve o sayıya ulaşmak için tamamen kafaya göre kelimeler sayılıyor, ayetler çıkarılıyor, elifler, vavlar vb. ekleniyor, çıkarılıyor ve bir çok çarpıtmalara gidiliyor. Bu şekilde her kitaptan mucize çıkarılabileceğini sürekli vurguluyorum. Peki başka kitaplarda yok mu bu sayısal mucizeler? Bu 19 iddiası doğruysa bile mucize olup olmadığını anlamak için farklı metinlerde de denenip Kur'an'la kıyaslanması lazım değil midir? Bilimsellik bunu gerektirmez mi, akıl-mantık bunu gerektirmez mi?
Bir kere Kur'an'ın günümüzde kullanılan en az 4 farklı nüshası olduğu biliniyor. Bunlara ve aralarındaki bazı farklılıklara şurada değinmiştim:
http://dinsizdeist.blogspot.de/2011/01/mushaflar-aras-farkllklar.html
Acaba sayımlar bu 4 nüshada da yapılmış aynı sonuçlar çıkmış mıdır? Hiç sanmıyorum. Eğer çıkmamışsa bunlar Allah'tan inmedi mi? 1400 yıldır o nüshalara göre amel işleyenler cehenneme mi gidecekler? Şahsen ben bunları da test etmeden ikna olmam bu 19 iddiasına. Ki bunlar Türkiye'de yok, Türkçeleri de yok. Bunlara ulaşıp, anlamak da ayrı bir ciddi çaba gerektiriyor ve Arapça'nın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Bir de müzelerde bulunan çok daha eski Kur'an nüshaları var, mesela bunlardan Taşkent Kur'an'ı, San'a Kur'an'ı filan meşhurdur. En son bir Kur'an daha bulundu, en eski Kur'an, şu linkten habere ulaşabilirsiniz:
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150722_en_eski_kuran_1
Aynı soruları bu nüshalar için de soruyorum, çünkü bunlarla şimdiki Kur'an arasında pek çok değişiklik var. Söz konusu sayımlar bunlar için de yapılıp aynı sonuçlar alınmış mıdır?
İkinci olarak Reşat Halife'ye kadar pek çok din inanırı kendi kitaplarında böyle sayısal mucizeler olduğu iddialarında bulundular. Ki gerçekten onlarda da varsa sayısal mucizeler(!), bu, 19 iddiasının yalan olduğunu, her kitaptan sayısal uyumluluklar çıkarılabileceğini vs. kanıtlar. Dolayısıyla bunların da kontrol edilmesi gerekir, diğer kitapların sayısal uyumluluklarıyla kıyaslanması gerekir ki 19 iddiasını ciddiye alabilelim. Şimdi 19 var diye Kur'an'a inanırız, başkası da başka kitaptan farklı bir sayısal mucize(!) çıkarır, apışıp kalırız! En azından Tevrat, İncil ve benim çok ilgimi çeken Avesta ve Vedalar kontrol edilmelidir. Eğer onlarda da sayısal uyumluluklar varsa, 19 iddiası zaten çöptür ama bu sefer çöpün çöpü olmuş olur.
Ee o zaman Tevrat için İbranice, İncil için Grekçe, Avesta için Zentçe, Vedalar için ise Sanskritçe öğrenmemiz gerek. Yani bu nasıl bir mucizeyse, belki de normal bir insan ömrünün yetmeyeceği derece çaba sarf etmemiz gerekiyor test edebilmemiz için. Böyle bir saçmalığa mucize diye inananlar var işte!
Bu saydığım dini kitaplardan en çok Tevrat'ta böyle mucizeler olduğu öne sürülmüş, ve pek çok destekçi bulunmuştur. Zaten Yahudilerde ünlü Kabbala diye bir kavram vardır. Temel olarak sayılarla Tevrat ayetleri arasında ilişkiler vb. kurulur, bunlarla gelecek tahmin edilmeye çalışılır. İbranice'de her harf bir sayıya tekabül eder, bunun Arapçası ebceddir. Zaten Kur'an'da sayısal mucizeler arayan zevat da bu fikirleri buralardan edinmişler ve Kur'an'a uygulayıp taraftar toplamaya çalışmışlardır. Tevrat'ta da 7 ve 50 mucizelerinin olduğu söylenir:
http://www.hristiyan.net/kutsalkitabindegismezligi/tahrif24.htm
Hatta Michael Drosnin isimli bir şahsın; "Tevrat'ın Şifresi" adlı bir kitabı vardır. Bu kitabında Tevrat'tan sayısal mucizeler vermekle kalmamış, kehanetler bulmuştur.
Demem o ki, farklı kitaplar için de ciddi iddialar var, hepsi kontrol edilip, 19la kıyaslanmalı ki 19un ne olduğu ortaya çıksın, Kur'an'a özgü bir şey mi? Yoksa her kitaptan sayısal mucizeler çıkarılabilir mi? Bu çok önemli. Bunları kontrol etmeden inananın, aklından şüphe ederim. Sen bir mucizeden bahsediyorsun kardeşim, bunu Tanrıya bağlıyorsun, bu çok büyük bir iddia, var olan bütün ihtimaller, en ince ayrıntılarına kadar test edilip, Kur'an'ın bu testlerden galip çıkıp çıkmayacağı kontrol edilmeli. Ki bu da yazının başından beri anlattığım gibi aralarından benim de bulunduğum çoğunluk için imkansız. Yani elimizde test edilemez bir mucize iddiası var, adam ortaya bir iddia atıp öylece inanmamızı bekliyor. Ama bu dediğim gibi akla-mantığa aykırıdır.
Örneğin birkaç örnek daha verelim başka kitaplardan, mucizeleri seviyorsanız, Moby Dick kehanetleri de hoşunuza gidecek demektir, linkten okuyun:
http://www.hayatinanlaminedir.com/moby-dick-kitabindaki-sifre/
Peki Atatürk'ün 19 mucizelerini ne yapacağız, yoksa Reşad Halife gibi Atatürk de mi peygamberdi? Şuradan bakınız:
http://ataturk19mucizesi.blogspot.nl/2011/11/untitled-document-mustafa-kemal-ataturk.html
Peki benim 19 mucizemi ne yapacağız? Yıllar önce ateistforumda bu 19culardan biri besmelenin benzeri yazılamaz diye dolanıyordu ortada, ben de "kralını yazarım" demiştim ve yazmıştım, üstelik beni bile şaşırtan, hesaplarımın dışında bir 19 mucizesi daha çıkmıştı ortaya, şimdi buraya alıntılıyorum:
Peki benim 19 mucizemi ne yapacağız? Yıllar önce ateistforumda bu 19culardan biri besmelenin benzeri yazılamaz diye dolanıyordu ortada, ben de "kralını yazarım" demiştim ve yazmıştım, üstelik beni bile şaşırtan, hesaplarımın dışında bir 19 mucizesi daha çıkmıştı ortaya, şimdi buraya alıntılıyorum:
Utu'nun Kutsi Işığıyla
Utu Sümer'in Güneş Tanrısı'dır,inanışa göre ışığıyla adalet dağıtır,adaletin simgesidir.Denediğim diğer Tanrılar(Hubal,Ea(Enki),İnanna,Enlil) di ki uymadı,bunlardan birisinde ise ''16'' mucizesi vardı.
Cümleciğin toplam değeri;
700+600+700+80+700+80+50+700+600+400+30+20+500+20+ 9+20+1000+60+1 = 6270
Bu sayının 19'a bölümü ise 330 değerini veriyor,yani 19'a tam olarak kalansız bölünüyor.
Bu cümlecikte benim fark etmediğim ve forumdan bir arkadaşın beni haberdar ettiği mucize ise şu:
7006007008070080507006004003020500209201000601/19
=
368737210951056868789789684369500011010578979
Yani yukarıdaki verdiğim sayılar arasındaki "artı"ları sildiğinizde çıkan sayının 19a bölümü de tam sayıyı veriyor! Ee? Ben de mi peygamberim yoksa? Gördüğünüz gibi sayılarda tesadüfen uyumluluklar olabiliyor. Forumdaki tartışmamızı şu linkten okuyabilirsiniz:
http://www.ateistforum.org/index.php/topic/49198-bu-bathlyk-altynda-dark-prince-arkadathymyzyn-besmeleyle-olan-synavyna-tanyk-olacadhyz/
Bu arkadaşın yüzüne tokat gibi çarpmıştı benim bu mucizem ama o benim peygamberliğimi(!) reddetti, olmamış dedi, hiçbir gerekçesi de yok, sadece yalanlara sarılmak daha kolay geliyordu anlaşılan.
Öncelikle benimkilerde uydurma sıra numaraları filan yok, 19'cular sözde uyduruk şeyleri kabul etmezler ama besmele rakamları için sıra numaraları diye bir şey uydurmuşlar, Tanrı ile filan hiç alakası yok, ona göre işlem yapıyorlar, o uydurma rakamlar olmasa verdikleri besmelenin en fazla harf sayısı ve besmeledeki üç kelimenin ebcetlerinin toplamı 19'a uyuyor. Hem insan yapımı şeyleri de sayımlarına dahil ederler hem de 19 için insanların yapmayacağı bir mucize diyerek ortada dolanırlar. İyi de kardeşim sen insan değil misin? İnsan müdahalesi var işte. Tanrı o senin uydurduğun sıra numaraları olmadan mucizesini tamamlayamıyor mu? Senin yaptığını, düşündüğünü Tanrı düşünüp yapamıyor mu? Zaten insan müdahalesi olduğu yerde bunu tartışmanın bir önemi de kalmıyor, Allah'ın yapamadığı mucizeyi onlar yapıyorlar.
Uydurdukları sıra numaralarıyla birlikte bir uyumun olması da 19 sayısının sürekli kendini tekrarlamasından dolayı, sayı büyüdükçe sanki önemli bir şey varmış gibi gösteriyorlar ama 19 zaten kendini tekrar eder, sayının büyüklüğü önemli değildir yani.
Üstelik besmelenin ayet olması çelişkisini saymıyorum bile, Allah hiç besmele çeker mi? Mesela Fatiha Suresi baştan sona bir duadır ve besmele ile başlar, insan yazımı olduğu buradan dahi anlaşılmıyor mu?
19 harfli her cümlede 19 ile ilgili böyle şeyler mutlaka bulunur, yani çok büyük olasılıklar vardır. Her kitapta da 19 harfli yüzlerce cümle vardır, bir cümlenin 19 harf olma ihtimalini hesaplamaya gerek yoktur sanırım. Bizler de günde yüzlerce kez 19 harfli cümleler kurarız, bilmeden istemeden, eğer bu cümlelerdeki harflere sayı atayıp böyle işlemlere tabi tutsaydık, pek çok sayısal harmoniye şahit olacaktık, benimki bir örnek. Yani olasılık olarak çok yüksek bir şeydir bu. Besmelenin de herhangi bir mucizeliği yoktur, normal, insan yazımı bir cümleciktir.
Bir de Arapça'nın özelliğinden dolayı istenilen sayılara daha kolay ulaşılabiliyor. Besmelenin benzeri bir örnek verelim mesela, arkadaş uydurma sıra sayılarını da katarak şöyle bir mucize yaratmış:
بسم الله الخَبِيث الوَحْشِيّ
Çevirisi: Kötü ve zalim olan Allah'ın adıyla
1. 19 harf:
19 = 19 x 1
2. Ebced değerleri basamak sayılarının tek tek toplamı:
1666 = 1 + 6 + 6 + 6 = 19
3. Tek cümle, sayısal değeri:
1 1666 = 19 x 614
4. Sıra numarası, ayrı ayrı kelimelerdeki harf sayısı:
1 3 2 4 3 6 4 6 = 19 x 19 x 36686
5. Sıra numarası, harfin kelimedeki sırası, tek tek her harfin ebced değeri:
1 1 2 2 60 3 40 2 1 1 2 30 3 30 4 5 3 1 1 2 30 3 600 4 2 5 10 6 500 4 1 1 2 30 3 6 4 8 5 300 6 10 = 19 x 59084389584858068659 53279136864479289495 327913939631900
6. Sıra numarası, harflerin kümülatif değeri:
1 3 2 7 3 13 4 19 = 19 x 69858601
7. Birleşmiş harf numaraları:
150426287722 = 19 x 7917173038
8. Harf numarası, sıra numarası:
1231 45672 89101112133 1415161718194 = 19 x 64813512047900590174 42903248326
9. Kelime numaraları, harf numaraları, toplam ebced değerleri:
4191666 = 19 x 220614
10. 1 cümle, 19 harf, kelime uzunlukları:
1193466 = 19 x 19 x 19 x 174
11. Sıra numarası, kelime uzunluğu, kelime ebcedi:
1 3 102 2 4 66 3 6 1143 4 6 355 = 19 x 689591928216544545
13. Sıra numarası, kelime uzunluğu, ayrı ayrı ebced değeri:
1 3 2 60 40 2 4 1 30 30 5 3 6 1 30 600 2 10 500 4 6 1 30 6 8 300 10 = 19 x 69791591647529137529 47479210769108857900
14. Sıra numarası, kelime ebced dizileri, harf numarası:
1 26040 123 2 130305 4567 3 130600210500 8910111213 4 1306830010 141516171819 = 19 x 66336906954226602985
85821063710573211111 64954246473737586927 2201
15. Sıra numaraları, harflerin kümülatif numaraları, kelime ebcedi:
1 3 102 2 7 66 3 13 1143 4 19 355 = 19 x 68959350691112811545
16. Sıra numarası, ilk ve son ebced değerleri, harflerin kelimedeki sırası:
1 42 1 2 3 2 6 1 2 3 4 3 501 1 2 3 4 5 6 4 11 1 2 3 4 5 6 = 19 x 74801716439131638076 653217024
17. Sıra numarası, harflerin kelimedeki sırası, kelime ebced dizileri:
1 1 2 3 26040 2 1 2 3 4 130305 3 1 2 3 4 5 6 130600210500 4 1 2 3 4 5 6 1306830010 = 19 x 59118968532811212133
22287164768432131600 649769108857900
18. Sıra numarası, harflerin kelimedeki sırası, ayrı ayrı ebced değeri:
1 1 2 2 60 3 40 2 1 1 2 30 3 30 4 5 3 1 1 2 30 3 600 4 2 5 10 6 500 4 1 1 2 30 3 6 4 8 5 300 6 10 = 19 x 59084389584858068659 53279136864479289495 327913939631900
19. Cümle numarası(1 cümle), ebced, 19 karakter:
1 1666 19 = 19 x 61401
Şimdi bu arkadaştan bir örnek daha verelim:
الخنزير العظيم الجميل
Çevirisi: Harika ve yakışıklı olan domuz.
Başlangıç olarak bu cümlecikte 8 mucize bulundu
1. 19 harf:
19 = 19 x 1
2. Tek tek her harflerin ebced değeri, harf numarası:
11 302 6003 504 75 106 2007 18 309 7010 90011 1012 4013 114 3015 316 4017 1018 3019 = 19 x 59487370265658453687 99110368994742684863 22691737648231668957 001
3. Tek tek her harflerin ebced değeri, harf numarası, sıra numarası:
1 1 30 2 600 3 50 4 7 5 10 6 200 7 1 1 8 30 9 70 10 900 11 10 12 40 13 2 1 14 30 15 3 16 40 17 10 18 30 19 3 = 19 x 59487370265658453687 95700510583684794802 11221654218587579847 464747
4. Sıra numarası, kelime uzunluğu, harflerin kümülatif değerleri:
1 7 7 2 6 13 3 6 19 = 19 x 932954401
5. Sıra numarası, kelime ebced dizileri, kümülatif ebced:
1 13060050710200 898 2 130709001040 1949 3 1303401030 2063 = 19 x 59505289847474156954 24784216001025954228 42647477
6. Sıra numarası, harflerin kümülatif numaraları, harfin kelimedeki sırası:
1 7 1 2 3 4 5 6 7 2 13 1 2 3 4 5 6 3 19 1 2 3 4 5 6 = 19 x 90123456427959713852 17024
7. Sıra numarası, ilk ve son ebced değerleri, kümülatif ebced:
1 201 898 2 41 1949 3 31 2063 = 19 x 6325780216815437477
8. Sıra numarası, tek tek her harfin ebced değeri, kümülatif ebced:
1 1 30 600 50 7 10 200 8982 1 30 70 900 10 40 19493 1 30 3 40 10 30 2063 = 19 x 59505289847474156954 24784216001025954228 42647477
Gördüğünüz gibi besmelenin benzeri yazılabildiği ve bunda matematiksel mucizelere ulaşılabildiği gibi, hiç alakasız bir Arapça cümlecikte de matematiksel mucizeler oluşturulabiliyor. İkinci verdiğim örnekte kelimelerin diğer kombinasyonlarını ve hesaplarının yapılmadığını ve buna rağmen bir mucize oluştuğunu söylüyor ve daha fazla benzerlikler içeren besmeleyle ilişkili mucizeler bulabilirdik diyor. Diğer kombinasyonları vb. yapsa kim bilir neler çıkacaktı. Verilen diğer mucizeleri de buraya aldıklarımla birlikte şu linkte görebilirsiniz:
http://wikiislam.net/wiki/The_Miracle_of_19
Gördüğünüz gibi 19'a uyan başka örnekler de yapmışlar, kesin peygamberdir bunlar da.
Bunlara dair birkaç da görsel paylaşayım da sayı oyunlarında bir mucize olmadığı daha iyi anlaşılsın:
http://2.bp.blogspot.com/-HrhYUSuavYU/VgrR3p5rjdI/AAAAAAAAAT8/1HW2uJ_k1OY/s1600/300px-Pascalhockey.jpg
http://1.bp.blogspot.com/-89NPr5CsOW8/VgrR3qDZJkI/AAAAAAAAATg/dW_6kYURTYk/s320/gizem_6.gif
http://2.bp.blogspot.com/-7CqhwodIGmM/VgrR3jx3RrI/AAAAAAAAATc/4uoOP2Q34GQ/s320/gizem_7.gif
http://4.bp.blogspot.com/-zicQdSugDiw/VgrR4Gw10zI/AAAAAAAAATk/W670_9cIVLg/s320/image003.gif
http://2.bp.blogspot.com/-EW3LcMOIAx8/VgrR4Tn-v4I/AAAAAAAAATs/IXaGwVjjA-4/s320/matematik1.jpg
Ama mucizeciler illa bunlara mucize diyeceklerse, o zaman benim peygamberliğimi kabul etmeye davet ediyorum onları! Örneğin aşağıda vereceğim bir videoda Dr. Mehmet Özen bu çarpıtmalardan birini ortaya çıkarıyor, şu örneği veriyor:
Edip Yüksel'in "Üzerinde 19 Var" adlı kitabında şöyle deniyor; "besmeleyi oluşturan kelimelerin, harflerin sayısı ve toplam ebced değeri yan yana yazılınca oluşan 6 rakamlı sayı şudur", Mehmet Özen bunu söyledikten sonra sayıyı tahtaya yazıyor:
4 19 786
4: Kelime sayısı.
19: Harf sayısı:
786: Bunların toplam ebced değeri.
Sonra Mehmer Özen diyor ki; "şimdi bu sayıyı niye böyle yazdı?". Anlaşılması için tekrar tahtaya şu örneği yazıyor:
a b c d
1 2 3 4
1 2 4 3
1 3 2 4
1 3 4 2
...
Bunları tahtaya yazıyor ve bunların 24 farklı kombinasyonunun olduğunu söylüyor. Ve bu sayılardan herhangi birisi 19'a bölünebilir diyor.
Durum bu kadar basit işte, eğer Edip Yüksel'in yazdığı sayı 19'a bölünmeseydi bu sefer farklı bir kombinasyonda yazacak ve yine 19'a bölebilecekti. Mesela bu sefer önce harf sayısını yazardı, sonra kelime sayısı ve ebced değerini yazardı yani sonuca ulaşana kadar farklı kombinasyonlar denerdi.
Edip Yüksel de Mehmet Özen'in haklı olduğunu ve bu örneği kitabından çıkardığını söylüyor fakat ne hikmetse Türkçesinden çıkarmamış. Aşağıda göreceksiniz, hatalı olduğunu kabul ettiği başka şeylerin de kitaptan çıkarıldığını fakat Türkçesinden henüz çıkarılmadığını söyleyebiliyor. Fakat Mehmet Özen daha böyle pek çok hatalı örneğin olduğunu da üstüne basa basa dile getiriyor.
Gördüğünüz gibi bu denli saçma şeylerle uğraşıyorlar, tesadüfen belli bir sayıya ulaşmış, türlü çarpıtmalara uğratılmış seçmece kelimelerle, değerlerle Kur'an'ı kurtarabileceklerini sanmaları gülünç, resmen çaresizlikler içinde yüzüyorlar. Son bir örnek video verelim, Efe Aydal, "Tonton ve Arkadaşları" isimli çocuk kitabından bakın nasıl mucizeler çıkarıyor:
https://www.youtube.com/watch?v=YaNGvnULhmM
Kısacası her kitaptan böyle zorlamalarla, çarpıtmalarla sayısal uyumluluklar çıkarılır, ben sadece birkaç örnek verdim.
7. Kur'an'dan İki Ayetin Çıkarılması
İşte burada bu iddia zaten çöpe gidiyor. En başta da belirttiğim gibi 19u bozduğu gerekçesiyle Tevbe Suresi'nin son iki ayeti, sonradan eklenmiştir denilerek, sureden çıkarılıyor. Anlayacağınız keyfiyetin dibine vuruluyor. Peki 19'a uymuyor diye Kur'an'dan ayet çıkarana nasıl güvenebiliriz? Kur'an'a ya komple inanırsın ya da komple inanmazsın, bu böyledir. İstemediğini at, istediğini al, öyle şey mi olur? Bunu biz dinsizler yapsak ve tvlerde Kur'an'a iki ayet sonradan eklenmiştir diyerek boy göstersek, kellemiz giderdi. Adamlar sınırsız, sınırlayan bir şey yok ve buna "sistem" diyorlar. İddia tamamen seçimlere dayalı halbuki.
Yarın bir gün de başka ayetlerin uymadığını fark edip o ayetleri çıkarırlar veya bir başkası başka bir rakamla Kur'an ilişkisi kurmak ister ve uymayan ayetleri çıkarır yani burada sınırlayan bir şey yok. Veya şu kelime 19a uymuyor onun yerine ben bunun eş anlamlısı olan kelimeyi koyacağım Kur'an'a dersin, şurada şöyle denmek istemiş deyip başka bir şey ekler çıkarırsın, sonra da; biz 19 mucizesinin gösterdiği şekle göre Kur'an'ın bozulmamış şeklini meydana çıkardık der geçersin! Tabi komple bir sureyi de çıkarıp atabilirsin, engelleyen bir şey yok, uymuyorsa sonradan eklenmiştir!
Şimdi efendim ben bu şekilde getirin istediğiniz kitaptan size mucize çıkarayım. Zaten uymayan kısımları atarsan geriye uyan kısımlar kalır ve herhangi bir metin herhangi bir sayıya uyar.
Peki sen Kur'an'dan iki ayet çıkarıyorsun da, Kur'an kendisi söylüyor korunacağını? O halde yine çok büyük bir çelişkiyle karşılaşıyoruz. Yukarıda bahsettim, bunu da şu şekilde çözdüklerini sanıyorlar; Kur'an'ın korunmasıyla ilgili ayetleri "levh-i mahfuz"un korunması olarak yorumluyorlar. Peki nedir bu levh-i mahfuz? Tek tek ayet vermeye gerek yok, şuradan okuyunuz:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Levh-i_Mahf%C3%BBz
Allah katında bulunan, her şeyin yazılı olduğu kitap gibi bir şey, levha. Kur'an da bundan bir parçaymış. Şimdi şu ayete bir bakalım:
Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. (Hicr Suresi, 9)
İşte 19culara göre burada levh-i mahfuzdan bahsediyor, koruyucusuyuz denirken. Ben bu levh-i mahfuz mudur, Kur'an mıdır tartışmasına girmeyeceğim, bir mantıksızlığı göstereceğim sizlere ama bunun Kur'an olduğu belli, zira levh-i mahfuz Allah katında ama ayette "indirdik" deniyor. Demek ki Allah katından inen bir şeyin korunması söz konusu burada. O şeyin ise Kur'an olduğu ortada. Ama diyelim ki levh-i mahfuz.
İyi de kardeşim, Allah Kur'an'ı korumayacaksa, koruduğu şey levh-i mahfuzsa, bunun insanlığa ne faydası var? Ben levh-i mahfuzu muhatap almıyorum ki, zaten okuyamıyorum da onu. Benim işim Allah'tan indiği söylenen Kur'an'la. Kur'an korunmuyorsa o halde kim bilir ne değişiklikler yapıldı? Bu sadece sayı değil ki bu kitapta hükümler, emirler vb.ler var. Belki de oruç tutan, namaz kılan biri veya herhangi bir hüküm hiç fark etmez, Kur'an'ı değiştirenlerin emrini uyguluyor, Allah'ın değil? Nerede kaldı Tanrısallık? 19'a uymayan diğer pek çok şeyin sonradan eklenmediğini veya değiştirilmediğini nereden biliyorsun, senin dilinle konuşursak? Yani Kur'an korunmayıp, benim hiç işimin olmayacağı levh-i mahfuz korunuyorsa, zaten sen bana istediğin mucizeyi getir, bu mantıksızlık, o mucizelerin yalan olduğunu, Kur'an'ın insan sözü olduğunu, o mucize dediğin şeylerin insanlar tarafından yapılabildiğini gösterir ancak.
Kısacası insanları levh-i mahfuz ilgilendirmez, ondan bir parça olduğu söylenen Kur'an ilgilendirir. Bu aklen de, mantıken de, dinen de böyledir. 19cuların iddiasına ise ancak düşünme yetilerini iyi kullanamayanlar inanır. Kur'an gerçekten onu kast ediyorsa da, pek büyük bir çelişkiye düşmüş olur.
8. Kur'an'daki Çelişkiler
Diyelim ki bu 19 mucize iddiası gerçek. Hatta Kur'an'la kusursuz bir şekilde uyuyor olsun bu 19 sayısı. Peki bu neyi değiştirir, bizi Allah'a götürür mü? Hayır efendim, alakası yok. Kur'an bir çelişkiler yumağıdır, bu çelişkilerden bazılarını zaten bu blogda görüyorsunuz. Şimdi kusursuz bir şekilde bile uysaydı mesela, bu çelişkiler ne olacaktı? Bu çelişkiler yerlerinde duruyor, bunlara etkisi yok ki bu 19un? Yani elinizde 19 sayısıyla kusursuz olarak uyan fakat çelişkilerle dolu bir kitap olurdu. Şöyle bir şey var ki Allah çelişkiye düşmez, çelişki varsa demek ki bu kitap insan ürünü, dolayısıyla bu 19 olayının da insanlar tarafından yapılabileceği ortaya çıkardı. Yani sayılarla arası iyi bir insan, 19 sayısıyla uyumlu bir kitap yazmış olurdu fazlası değil!
Bu çelişkilerden birkaç matematik hatasına değinelim mesela, ne hikmetse matematiksel mucizeleri var(!) bu kitabın ama aynı zamanda çok basit matematiksel çelişkileri de var. Hemen görelim:
Bildiğiniz gibi Kur'an'ın pek çok ayetinde göklerle yerin 6 günde yaratıldığı yazılıdır ama iş bunu basit bir matematiksel işlemle sunmaya gelince, Kur'an akıl almaz bir hataya düşmüş, bu işlemi çok kısa verelim:
Fussilet=9: Yeryüzü 2 günde yaratıldı.
Fussilet=10: Yeryüzündeki rızıklar vb. 4 günde.
Fussilet=12: 7 gök 2 günde(Yer de göğe dahil).
= Toplamda 8 gün ediyor.Halbuki Kur'an'ın birçok ayetinde gökler ve yer 6 günde yaratıldı denilir.
Bu işlemi ilkokul çocukları bile rahatlıkla yapabilirler, ama Kur'an bu denli basit bir işlemi bile yanlış yapmış. Şuradan detaylı okuyabilirsiniz:
http://dinsizdeist.blogspot.com/2010/11/gokler-ve-yer-kac-gunde-yaratld.html
İkinci bir hatayı verelim şimdide özet olarak:
Ahkaf Suresi 15. ayete göre bebeğin anne karnında taşınmasıyla,sütten kesilmesi toplam 30 ay.
Bakara Suresi 233. ayette ise bebeğin 2. emzirilmesi emrediliyor. Basit bir hesap yaparsak:
Bir bebek(bir sorun olmazsa) 9 ay anne karnında kalır.
2 yıl(24 ay) emzirilmesi emredildiğine göre:
9+24=33 eder.
Gördüğünüz gibi yine çok basit bir matematiksel hata, aynı zamanda bilimsel de bir hata. Bu hesap bazı rivayetler öne sürülerek filan kurtarılmaya çalışılıyor ama onlar da sakat, ben bunun tartışmasına burada girmeyeceğim, açık bir matematik hatasıdır, tartışmalarımıza şuradan bakabilirsiniz:
http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=21031
Zaten 19cular hadisleri, rivayetleri kesin bir dille reddediyorlar, onlar şeytan işidir diyorlar ve onlara itimat edenlerin yanlış yolda olduklarını söylüyorlar. Yani rivayetlerle kurtarılabilseydi bile, bunlar rivayet olduğu için, 19cuları bağlamazdı. Şimdi de şu ünlü miras paylaşımı hatasına geçelim:
Toplam varlık: 60.000 TL
anneye: 1/3=2/6 => 20.000 TL
kocaya: 1/2=3/6 => 30.000 TL
kız kardeşe: 1/2=3/6 => 30.000 TL
Bölüştürülmesi gereken para 80.000 TL! => Fakat elde sadece 60.000 TL var.
(Kesirleri topladığımızda toplam 8/6 çıkıyor. Yani toplam kesir 1'den büyük.)
İlgili ayetleri ve tartışmaları şuradan okuyabilirsiniz:
http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=13939
Bu iddia sözde matematiğe dayandığı için ben matematiksel hatalardan örnek verdim, daha pek çok çelişki var, bu çelişkilerden bazılarını ben zaten işledim, bu blogda vardır, sizler daha farklı çelişkiler de bulabilirsiniz ufak bir google aramasıyla.
Durum böyleyken, bu kadar basit matematik hataları içeren bir kitabın matematiksel olarak kodlanmış olduğunu ileri sürmek, saçmalamaktan başka bir şey değildir. Diğer çelişkileri de hesaba katarsak, Kur'an'ın zaten insan ürünü olduğu ortadadır, ister 19 olsun, ister 24 olsun, isterse 100 olsun hiç fark etmez, bu çelişkiler olduğu sürece sen bu sayıları Tanrıya bağlayamazsın.
9. Tanrıya Bağlayamazsın
Evet bu başlığı da en son cümlemizden alalım. Diyelim ki bu 19 iddiası gerçek ve Kur'an'la noktasına, virgülüne kadar uyuyor, gösterdiğim çelişkiler de yok. Böyle olsaydı bile bunu yine Tanrıya bağlayamazdık ki. Zira metafiziğe girdiğiniz zaman, Tanrı'ya gelene kadar, pek çok varlık uydurulabilir. İnsan pek çok "hayali" varlığa inanabilir. Bunların arasında İslam aleminde "cin" denen, farklı inançlarda farklı isimler takılan hayali varlıklar vardır. Kimisi "ruh" der, kimisi "peri" der, kimisi buna da "Tanrı(çok tanrıcılık)" der, kimisi de "uzaylı" der ve bunlar bugün İslam inancı hatta diğer kitaplı dinlerin inançları dışında milyonlarca kişinin inandığı şeylerdir.
Bunların inanırlarına göre bu türden varlıklar var ve dünyada, diğer gezegenlerde vb. dolaşıp duruyorlar. Ve yine bu inanırlara göre bu varlıklar insana göre çok üstünler, mesela çok daha hızlılar, çok daha bilgililer, kimisi ölümsüz, kimisi binlerce yıl yaşayabiliyor vs. Şimdi efendim sen herhangi bir kitapta bir olağanüstülük gösterirsen. Bahsettiğim inançta olanları yine ikna edemezsin ki, adam İslam'daki adıyla, "cinler" yazdırmış der geçerler, ya da ruhlar, ya da periler, ya da kitaptaki hükümler düşüncelerine tersse eğer sevmedikleri Tanrıların yazdırdığını söyleyip geçerler.
Belki de Kur'an'ı İslam Öncesi dönemde inanılan Allah'ın üç kızından(Lat, Menat ve Uzza) biri yazdırmıştır? Ki bu Tanrıçalara bugün hala inanan paganlar vardır. Kur'an'ı bunların yazdırmadığına deliliniz nedir? Kur'an bu Tanrıları reddeder derseniz, belki Müslümanlar bu kitaba inananları öldürdüler, kitabı alıp kendilerine göre değiştirdiler ve ortaya tahrif edilmiş bir kitap çıktı? Neden korumadı derseniz de belki de Kur'an'ın dediği gibi Kur'an da Tevrat ve İncil'in durumuna düşmüştür, yıllar sonra bahsettiğim Tanrıçalar farklı bir peygamber seçip yeni kitap gönderirler? Böyle olmadığına hiçbir delil yok.
Bugün "ufo" dinleri ortaya çıkmıştır mesela. Yine bir sayısal mucize iddiasına göre Kur'an'da Sirius yıldızlarının konumları veriliyor, o halde bir başkası da çıkar der ki; "Kur'an'ı Sirius'dan gelen varlıklar yazdırmış ve geldikleri yerlerin konumlarını Kur'an'a koymuşlar". Gitti Kur'an'ın Tanrısallığı! Aşağıda vereceğim videolarda bu örneği Prof. Dr. Haluk Oral veriyor. Ufo dinleri için şu linki tıklayabilirsiniz:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ufo_dinleri
Bir örnek daha verecek olursak, Will Hart "Galaktik Gen" isimli kitabında milattan önceki gelişmiş toplumları örnek göstererek, eski toplumlara uzaylıların müdahale ettiğini, o toplumlara tarımı, yazıyı, matematiği vb. öğrettiklerini savunuyor. Hatta yanlış hatırlamıyorsam insan DNA'sını vb. de bu varlıkların dünya dışında oluşturup dünyaya gönderdiklerinden bahsediyordu, yani insanı uzaylıların yaratıp geliştirdiğini söylüyordu. Piramitleri vb. milattan önceki muhteşem yapıları örnek veriyor mesela, bu yapıların özellikleri, matematiği yanında Kur'an'daki nedir ki?
Ben de mesela böyle bir olağanüstülük görsem en fazla Paganizme geçer bunlara bağlarım işi. Ya da deizme geçerim; "Tanrı insanlarla uğraşmıyor ama böyle varlıkları yarattığını ve de bu kitabı o türden varlıkların yazdırdıklarını düşünüyorum" derim. Böyle olmadığı kanıtlanamaz da! Zira eğer Tanrı varsa insan ile Tanrı arasında da milyonlarca ihtimal oluşur. Eğer Tanrı var ise ve bizi bir kitaba inandırmak istiyorsa bütün ihtimalleri devre dışı bırakacak bir şeyler göstermelidir.
Çünkü Tanrı'dan geldi demekle basit bir söz söylemiş olmuyorsunuz, bu çok büyük bir iddiadır, ve o yüzden başka hiçbir ihtimalin bulunmaması gerekir. Öyle bir şey olması gerekir ki, Tanrı ile insanlar arasındaki bütün ihtimaller yıkılsın, şüpheye yer bırakmayacak şekilde, "tamamdır bu kitap Tanrı'dan inmiş" diyebilelim. Öyle bir şey olmadığı için de bu mucize(!) bir kez daha çürüyor. Buna şurada değinmiştim:
http://dinsizdeist.blogspot.com.tr/2012/02/allahn-inanmayanlar-yakmas.html
Bu arada kısa bir belirtme yapayım, ben metafizik varlıklara filan inanmıyorum, ateistim yani. Bazı yerlerde bu yazıma ilişkin bunlara inandığıma dair çıkarımlar yapılmış, doğru değildir. Ben inananların gözüyle yazıyorum. Ayrıca sayısız gezegen varken sadece bu gezegende yaşam olması bana imkansız geliyor, yani illaki vardır dünya dışı gezegenlerde de yaşam ama ben bu varlıkların insanlarla iletişime geçtiğini de düşünmüyorum, zira dünyaya geldiklerine dair elimizde tek bir somut kanıt yok. Lakin dediğim gibi insanlarla iletişime geçtiklerine inanan milyonlarca insan var.
Ayrıca şu linke de bakmanızı öneririm konuyla ilgili olarak:
http://dinsizdeist.blogspot.com.tr/2012/03/islam-oncesi-donemde-vahiysairlik-ve.html
Şimdi devam edebiliriz.
10. Peki İnsanlar Yapamaz mı?
Ve yine diyelim ki Kur'an'da böyle sayısal bir sistem var, peki insanlar böyle bir sistem yapamazlar mı? Gayet de basit yaparlar, zira ne kadar sistem deseler de bu 19 olayı bir sistem değildir. Sistem denince akla; bütün unsurları birbiriyle uyumlu, düzenli yapılar aklımıza gelir, saat gibi mesela. Bu unsurlardan biri bozulursa veya sistemden çıkarılırsa yapının bir bölümü veya tamamı çalışmaz hale gelir, bozulur.
19 iddiasına baktığımızda ise biz bunu göremiyoruz. Bu nasıl bir sistemse, sayımlarda sürekli kelimeler eğilip bükülüyor, çıkarılıyor, eklemeler yapılıyor yani iddianın her tarafı ayrı oynuyor ve buna sistem deniyor. Kesinlikle herhangi bir uyumluluk yok, zorlamalarla bazı unsurlar 19'a uydurulmaya çalışılıyor.
Ancak şu şekilde sistemler olsaydı Kur'an'da, bir şeye benzetilebilirdi:
Kur'an'daki bütün kelimeler ve dolayısıyla bu kelimelerin oluşturdukları bütün cümleler 19 sayısı ve bu sayının katları olabilirdi. Ama 19 iddiasında böyle değil, aldıkları belli kelimelerin 19a uyduklarını söylüyorlar yani sadece 19a uyan kelimeleri seçiyorlar ki onlar da 19a uymuyor, birazdan göreceksiniz, ben uyduklarını farz ediyorum şuan.
Veya şöyle bir şey olsa daha da komplike bir sistem meydana gelirdi:
Kur'an'da bulunan kelimeler ve cümleler ile birlikte bu kelime ve cümleleri oluşturan bütün harfler de 19a uysaydı, gerçekten ilginç olurdu. Ama böyle bir şey de yok bu 19 iddiasında, yine sadece 19a uyan harf toplamlarını alıyorlar. Ki 19a bunlar da uymuyor, bu konuda da pek çok çarpıtma mevcut.
Durum böyle olunca, bunu Tanrıya bağlamak kadar gülünç ne olabilir? Kur'an'ın yazarları sadece belli kelimeleri, harfleri, cümleleri 19a uygun yapamazlar mı? Yaparlar. Çünkü dediğim gibi Kur'an'ın tümünde yok bu mucize dedikleri şey, sadece belli surelerde, belli ayetlerde, belli kelimelerde, belli harf sayılarında var. Sanırım 19'a uyan 50 küsür unsur sayıyorlar ve onlar da dediğim gibi türlü çarpıtmalara maruz bırakılıyor. Bırakın 50'yi 100 tane, 200 tane unsur bile insanlar tarafından 19'a veya herhangi başka bir sayıya çok daha tutarlı bir şekilde uydurulabilir. Sadece biraz zaman alır ama öyle Kur'an'ın yazılması gibi 23 yıl filan değil, çok daha kısa sürelerde yapılır.
Bir insan sadece boş vakitlerini buna ayırsa, bilgisayar vb. kullanmaksızın, zorlama yöntemlerle değil gerçek bir sistem içerisinde, o kadar sürmez ama hadi diyelim en fazla 1 senede bunu yapabilir. Kalkıp da zorlama yöntemlere başvurularak 19'a uyduğu söylenen birkaç şeyi Tanrı'ya bağlamak tam anlamıyla zırvalamaktır. Üstelik bilgisayar neden kullanılmasın? Kur'an'da şöyle ayetler var:
Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru söyleyenlerseniz, o taktirde Allah’tan başka gücünüzün yettiği kimseleri çağırın ve onun gibi bir sure getirin!”(Yunus Suresi, 38)
De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.” (İsra Suresi, 88)
Yani insanlar ve cinler bir araya toplansalar benzeri bir sure bile getiremezlermiş, ikinci ayette ise Kur'an'ın tamamından bahsediyor. İster tamamı olsun, ister bir suresi olsun fark etmez, cinleri de eleyelim. Bir takım çalışmasıyla bunların 19 veya başka bir sayıya uygun olarak benzerlerinin yazılması çok daha kolaylaşır. Bahsedilen sayılara da zorlama ve çarpıtmalarla değil, bir sistem içerisinde, kurallı bir şekilde ulaşılabilir.
Bilgisayar kullanmaya da gerek kalmaz ama Müslümanların iddiasına göre Kur'an Allah'tandır ve o bütün bilgisayardan çok daha iyi hesap yapar. Bize göre insan sözü ama size göre Allah sözü, hesapları sonsuz olan Allah'tan inmiş. Bu durumda sizin iddianızı baz alırsak Allah'ın yanında hesap bakımından aşırı cılız kalan birkaç bilgisayar kullanmanın da bir sakıncası olamaz. Hem Allah'ın sözü bütün zamanlara hitap etmez mi? Allah meydan okurken demiş mi bilgisayar kullanmayın filan diye? Eğer siz öyle diyorsanız Allah bilgisayardan aciz midir? Allah benzeri meydana getirilemez diyorsa, ne kullanılırsa kullanılsın bu yapılamaz olmalıdır. Eğer yapılırsa Allah'ın bilgisayardan aciz olduğu sonucu ortaya çıkar ki bu daha da vahimdir. Kısacası Allah bilgisayardan aciz olamaz, eğer acizse zaten tanrılık iddiası da çöpe gider. Dolayısıyla; "bilgisayar kullanmayın demek" de başka bir saçmalıktır. Zaten 19culara göre Allah Müddesir Suresi'nde bilgisayardan da bahseder, o zaman onu da hesaba katmıştır meydan okurken.
Bu bilgisayar eleştirisini Müslümanların sözlerinin saçmalığını göstermek amacıyla yaptım, yoksa dediğim gibi hiçbir teknoloji kullanılmadan çok daha kısa sürelerde, Kur'an'ın 23 yılda indiğini(yazıldığını) hesaba katarsak adeta hiçbir şey ifade etmeyen sürelerde, Kur'an'dan sayısal ve sözel olarak çok daha güzel metinler oluşturulabilir.
Misal insanların yapabileceklerine dair birkaç örnek verelim:
Diyorlar ki, "Kur'an'da 114 sure vardır ve bu sayı 19'un 6 katıdır". Halbuki bu da tartışmalıdır, Kur'an'daki sure sayılarının, ayet sayılarının, besmelelerin vb. tümü insanlar tarafından düzenlenmiştir. Misal önemli sahabelerden İbn Mesut'a göre Kur'an'da 112 sure vardır, Nas ve Alak sureleri ona göre bir dua gibiydi, bunun hakkında şunları söylüyor:
Hz. Muhammed bunları zaman zaman torunları Hasan ve Hüseyin için dua niyetiyle okuyordu, bunlar Kur'an sureleri değil; ancak güzel birer duadır. Sakın Kur'an'ı yazarken bunları eklemeyin.(1)
Ve yine önemli sahabelerden, hatta Muhammed'in vahiy katiplerinden olan Übey b. Ka'b'a göre Kur'an'da 114 değil 116 sure vardı(1). Bunlar sadece iki örnek, bazıları -Muhammed'in karıları dahil- Kur'an'da fazladan ayetler olduğunu bile söylüyordu, hatta Kur'an'dan pek çok ayetin kaybolduğu, tümünün elimizde olmadığını söyleyenler var. Vereceğim kaynaktan bütün tartışmaları okursunuz.
Bütün bunlar insanlar tarafından düzenlenmiş, sonuçta 114 sure kabul görülmüş ve bugün en çok kullanılan Hafs mushafında sayı budur. Bunlarla gelmek istediğim nokta şu ki, mucize dedikleri şeyi insanların düzenlediği, Allah'la hiçbir ilgisi bulunmayan bir alanda buluyorlar, ee zaten burada mucize varsa bu insan mucizesidir. Kur'an'ı düzenleyenler 19'un katı olduğu için bu sayıyı kabul görmüş olabilirler. Sonuçta bu öyle ahım şahım bir matematik hesabı değildir.
Veya diyorlar ki, "Kur'an'da Allah isminin tüm "türevleri" 2698 defa geçer ve bu 19 sayısının 142 katıdır". "Türevleri" kelimesini tırnak içine aldım zira başka yerlerde sadece kelimelerin yalın vs. hallerini saymışlardır, bunları aşağıda göreceksiniz. İşte böyle sahtekarlıklarla mucize üretmeye çalışıyorlar. Zaten Tevbe Suresi'nden ayet atmalarının sebeplerinden biri de Allah kelimesinin sayısıdır. Ayetleri atmasalar Allah kelimesi 2699 tane olur ki bu da 19a uymaz. Gerçi yine uymuyor, sonra göstereceğim.
Peki insanlar tarafından bu sayıya ulaşılamaz mı? Yani hiçbir bilgisayar yardımı filan olmadan herhangi bir kelime bu sayıda yazılamaz mı? Kur'an yazarları hesaplamışlardır, ve bu sayıyı 19un katı olacak şekilde belirleyip Allah kelimesini o sayı kadar cümleler içerisine yazmışlardır. Gerçi Allah bile yanlış hesaplamış baksanıza, ayet attıklarına göre.
Veya yine çarpıtarak diyorlar ki, "Kur'an'da gün sayısı 365 kere(1 yıl 365 gün) ve ay sayısı 12 kere(1 yıl 12 ay) geçer". Görebileceğiniz üzere bu da insanlar tarafından çok rahatlıkla yapılabilecek bir şey. İnsan isterse bilgisayar vb. olmadan, bir kelimeyi bir kitapta 10 bin kere de kullanabilir, kalkıp da bu hesap kitap işlerine mucize demek, sadece zırvalamak olur. Zaten İslam Öncesi Araplar şiirde ustaydılar, isteyen şairler, rahatlıkla istedikleri sayılara ulaşırlardı. Bakınız, "Kur'an'ın Kaynağı: İslam Öncesi Şiirler" başlıklı yazım:
http://dinsizdeist.blogspot.com/2012/04/kurann-kaynagislam-oncesi-siirler.html
Kısaca özetlersek:
19 sayısını zaten Kur'an'ın bütününe uygulayamıyorlar, sadece bazı kelimeleri, ayetleri ve bunların harf toplamlarını alıp, çok ciddi çarpıtmalarla 19a uyuyor gösteriyorlar. Mesela "Muhammed" ismi, "insan" kelimesi, "İsa, Musa" gibi peygamber isimleri veya "Cebrail, Mikail, İsrafil" isimleri, "iblis" kelimesi, "nefs" kelimesi, "hanif" kelimesi, "şeytan ve melek" kelimeleri, "Müslüman" kelimesi, "İslam" kelimesi, "Tevrat, İncil ve Zebur" kelimeleri vs. neden uymuyor bu 19 mucizesine? Bunlar arttırılır, çoktur. Kur'an'daki belli başlı önemli kelimeleri yazdım.
Ayrıca mucizecilerimizin kendi demelerine göre Kur'an'da Allah isimlerinden sadece 8 tanesi 19'a uyuyor, peki diğerleri neden uymuyor? O zaman o isimler Allah'ın değiller mi yoksa? Kur'an'da Allah'ın en az 99 tane ismi geçer, bırakın da 8 tanesi uysun kardeşim 19'a. Bu kadar da zorlamayın yani, illaki bu işten ekmek yersiniz, illa ki sömüreceğiniz safları bulursunuz.
Gördüğünüz gibi Kur'an'da geçen bu önemli kelimeler, isimler 19 ve katları şeklinde geçmiyorlar. O halde bunları da atmamız gerekmez mi? Eğer 19'a uymayan her şeyi Kur'an'dan atsak, elimizde ince bir kitap kalırdı. Yani 19 dedikleri şey Kur'an'da çok sınırlı sayıda ve o sayılara da türlü çarpıtmalarla ulaşıyorlar. Böyle sistemsiz, sınırsız seçicilik barındıran bir mucizenin insanlar tarafından oluşturulması bildiğiniz bebek işidir. Bırakın 1400 yıl önceki Arap'ı, yazının mucitleri olan 6000 yıl önceki bir Sümerli bile bunları rahatlıkla yapabilir.
Ki zaten bilimsel mucize iddialarına verdiğim cevaplarda da görebileceğiniz gibi, "Kur'an'dan önce kimse bilmiyordu!" denilen şeylerin Kur'an'dan önce bilindiklerini, hatta çok daha dehşet bilgilerin bilindiğini görmüştük. Şahsen Hindu metinlerindeki birkaç ayeti bu 19 iddiasına ve diğer zorlama mucize iddialarına tercih ederim. Ve çürüttüğümüz bu palavra iddiaları 19cular da mucize diye destekliyorlar, hal böyleyken bu 19culara nasıl güvenilebilir?
Durum böyle olunca da, söyledikleri kelimeler gerçekten 19a uysa bile, bazı belli başlı şeyler oldukları, Kur'an'ın bütününe nazaran çok sınırlı sayıda oldukları için, Kur'an'ın ortaya çıkış dönemlerindeki insanlar tarafından rahatlıkla yapılabilecek şeyler. Adam, "bu kelimeler şu sayıyla uyumlu olsunlar, şu kadar sayıda kullanayım, şu kelimeler başka bir sayıyla uyumlu olsun şu sayıda kullanayım" veya şurada "ebced" değeri şu olan kelimeleri kullanayım, bu kelimelerin ebcedleriyle, sayılarıyla vb. uyumlu olsun demiştir ve kullanmıştır. Yani insanlar tarafından çok rahatlıkla yapılabilecek şeyler bunlar.
Ama bu Kur'an'ın bütününde olsa, sadece belli başlı kelimeler alınmasa, o zaman ciddi ciddi üzerinde düşünebilirdik. Lakin 23 yılda yazılmış bir kitap için(ki bence bu sayı daha da fazla), çok da düşünmeye gerek yok. İnsanlar tarafından yapılamayacak bir şeyi yok. 23 yılda çok şey yapılır, beni bir adaya gönderin mesela, bilgisayar filan vermeyin, size 23 yılda harikalar yaratayım.
23 yılda bir insan günlük bütün her şeyi ile 19a uyan birkaç cümleyi(ayet) rahatlıkla yazar, sonraki yazacağı cümleleri de buna göre ayarlar, fazla bir efor sarf etmesine de gerek yoktur. Günde 3-5 cümle yazsa bu şekilde, 23 yılda Kur'an'dan çok daha kalın, anlamlı, ve bütünüyle(en azından Kur'an'dakinden çok daha fazla) 19a uyan bir kitabı rahatlıkla tamamlar. 23 yıl! Bu çok büyük bir süre. Ayrıca 19a uymayanlarla ilgili şu linki okumanızı da öneririm:
http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=319
Sonuç olarak:
Zaten Allah Kur'an'ı korumadığına, insanlar rahatlıkla ayet sokup çıkarabildiklerine göre Kur'an yine insanlar tarafından 19 sayısıyla uyumlu olacak şekilde düzenlenmiş olabilir(tabi eğer gerçekten 19 sayısına uysaydı!). Sonuçta Kur'an'daki sure sayısından tutun, ayet sayısına, besmelelerine kadar hep insan düzenlemesidir, yukarıda bahsettim ve 19cular bu mucizeleri tamamen insanlara ait, Allah'la hiç ilişkisi olmayan bu sayılardan çıkarıyorlar. Demek ki, 19un da Allah ile ilgisi yok, 19cular insanlara iman ediyorlar. Demek ki, bu 19 olayı insanlar tarafından yapılmış, 19cuların tamamen keyfi olan 112 besmeleden dahi mucize çıkartmaları bunun en büyük kanıtlarından biridir.
11. 1974'den Önce Yaşamış Olanların Durumu
Bu aslında bütün mucize iddialarında olan bir problem, bunu başka makalelerimde de çokça dile getirmişliğim var. Bu tarihlerden önce yaşamış olan insanları düşünün, bunlar ne bilimsel olduğu öne sürülen iddiaları biliyorlar, ne de 1974 yılında keşfedildiği söylenen 19 iddiası vb. gibi sayısal iddialardan haberdarlar. Yani Kur'an'daki çelişkiler ve insanlık dışı ayetler de göz önüne alındığında bırakın Kur'an'a inanmayı, kaçmak için çok sebep var. Bunların inanmaları için bir neden yok. Bu durumda bunlar neden cehenneme gidecekler? Kur'an'ın Allah'tan geldiğine dair bir kanıt yok ki? Aksine Kur'an'ın tamamı Allah'tan gelmediğini adeta haykırıyor, o kadar çok çelişki var ki!
Çelişki olmasına da gerek yok, zira çelişkisiz bir kitap rahatlıkla yazılır. Tarih boyunca da yazılagelmiştir, üstelik 23 yıl gibi dudak uçuklatan sürelerden çok daha kısa sürelerde. En azından bir yerde 6 gün denilen şeye bir yerde 8 gün demeyecek kadar(yukarıda verdiğim çelişki) dikkatliydi insanlar. Yani çelişkiler olmasaydı bile çelişkisiz olmak bir kanıt değil. Bu açıklamayı çelişiksizliği bir kanıt sanan Müslümanlar için yaptım.
Yani eski zamanlarda yaşamış Müslümanların inanmak için bir gerekçeleri yoktu, ya zorla inandırıldılar, ya da atalarının dinini benimsediler, ya da inanmadıklarından öldürüldüler. Kanıtı olmayan bir şeye inanmak da en ufak tabirle cahilliktir, yani mucizecilere göre bunlar boşuna inandılar. Bundan şunu anlıyoruz:
Yukarıda, Kur'an'ı anlayabilmek için abartılı derecede bilgi birikimine sahip olmak gerektiğini açıklamıştım. Bütün milletlere ve apaçık olarak gönderilen bir kitap için o kadar emek harcamak zorunda olmamız akıl alır gibi değil, ki ana dilleri Arapça olan Araplar dahi Kur'an'ı anlayabilmiş değiller, yukarıda nedenlerini sıraladım.
Yani bilimsel mucize iddiaları olsun, sayısal mucize iddiaları olsun, bunlar ancak belli yeteneklere sahip kimseler tarafından görülebildiği gibi, aynı zamanda bu mucizelere tanık olabilmek için belli tarihlerde yaşamak gerekiyor. Olayın saçmalığını görebiliyor musunuz? Sırf bu yüzden zaten Kur'an'da mucizeler olamaz, eğer Kur'an'da sadece belli kimselerce belli tarihlerde görülebilecek mucizeler varsa, bu zaten en büyük çelişkidir. Bunu iddia etmek saçmalamanın daniskasıdır, akıl mantık dışıdır. Gerçi din işlerinin akılla ilgisi yoktur ama neyse!
Zaten Türkiye'de bu 19 iddiasının temsilcisi olan Edip Yüksel'e bu soruyu soruyorlar ve o da "Allah bilir(tam cümlesini hatırlamıyorum)" demeye getiriyor! Bu kadar vahim durumdalar işte. Eski zamanlarda yaşayanlar güme gitti artık, yapacak bir şey yok! Sonra da Kur'an tüm zamanlara, tüm halklara hitap eder deler, yersen!
Sonuç:
Görebileceğiniz üzere iddia çok ciddi mantık hataları barındırıyor. Bu iddianın daha milyonlarca mantık hatasını yazabilirim ama yazdığım maddelerden sadece herhangi biri bile 19 iddiasıyla birlikte bütün sayısal ve bilimsel mucize iddialarını yerle bir etmeye yeter.
Şimdi iddianın kendi içindeki tutarsızlıklarına geçelim, Arapça'm olmadığı için bu bölümün geneli yaptığım alıntılardan oluşacak, bir nevi internette dağınık halde bulunan 19 eleştirilerini bir araya toplamayı amaçlıyorum.