PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Zülkarneyn meğerse Hızırmış!


Felâsife
27-12-2016, 11:36
Tasavvufta ve Alevi/Bektaşilikte, Hızır adeta yaşayan bir karakter, bir fenomen, bir zaman gezginidir, bu değişmezdir.
O yüzden bir dindar arkadaş çıkıpta, Hızır kuranda geçmez derse, kuran da Namaz da geçmez, salah geçer, o da dua anlamındadır denir ki hiç olmaz.

Bahsedeceğim mesele tasavvufi bir bakış açısıdır. Öyle ayet nosu filan da vermeyeceğim, gerekte yok zaten AŞİNA olan meseleyi anlayacaktır.
Tefsirciler Zülkarneyn kelimesi için "İki boynuz sahibi" derler. Aslında bu tabir bile kurana uymaz, zira orijinalde "zîl karneyn" diye geçer.

Neyse, bilindik anlamıyla gidelim, tarihte bir sürü hükümdar, komutan vs. çift boynuzlu olmuş, eyvallah.
Sorun şu ki kuranda bahsedilen özellikler hangi hükümdar da olmuş. Yani kim güneşin battığı yere veya doğduğu yere kadar gitmiş?
Böyle bir giden olmadığı gibi, böyle bir efsane, hikaye de yok, kuran aslında burada yep-yeni bir şeyden bahsediyor.

"Karn" zaman/asır anlamına da geliyor, yani Zülkarneyn "İki zaman sahibi" oluyor, yani bu ismi değil bir unvan, peki bu ne demek?
Dünyada tek zaman var, iki zaman da ne ola ki?
Zaten tefsirciler 2 zaman sahibi denen kelimeyi anlayamadıkları için, 2 tane hayvan boynuzunu uygun görmüşlerdir, ne alakaysa artık.

Kurandan başka bir ayete bakalım.
"O hem iki doğunun, hem iki batının Rabbidir."

Tefsirciler bu ayeti de tefsir ederlerken 40 takla atmak zorunda kalmışlardır, bir birini tutmayan bir dünya şeyler sıralamışlardır. 2 doğu ve batıyı DÜNYADA ispatlamak için ki gayretleri taktire şayandır.
Lakin hiç taklaya da gerek yoktur, mesele çok basittir.

Bu dünyada 2 doğu yoktur, 1 doğu vardır o da ZAHİR 'dedir, diğer doğu ise BATIN 'dadır.
Zahirde 1 doğu + Batında 1 doğu = 2 doğu
Zahirde 1 batı + Batında 1 batı = 2 batı
Yani Allah zahirde ve batında ki doğuların ve batıların rabbiyim der.

Zülkarneyn'e gelelim "İki zaman sahibi" demek ZAHİR de ve BATIN da ki ZAMAN sahiplikleri demek.
Yani bu kişi ZAHİR de ve BATIN da zaman sahibi, söz sahibi demek ki bu tam da HIZIR'a uyan bir şeydir, zira zaman yolcusudur kendisi.
Musa'nın hikayesinde de 3 olay anlatılır.
Zülkarneyn hikayesinde 3 olay anlatılır.

İkisinde de gizli ilim ve güç kudret verildiğinden bahsedilir.
İkisinde de aslında bunları kendiliğinden yapmaz ama serbesttir, mes'ul değildir, istediğini de yapabilir.

Musa ile olanda, Bir korsana karşı, iyi insanların gemisini batırır.
Zülkarneyn ile olanda, güneşin battığı yere gider, inkarcı bir toplumu adeta tehdit eder ama bişide yapmaz.

Musa ile olanda yaşlı bir çifte gider, savunmasız bir çocuğu inkarcı olacağı için öldürür, yeni çocuk doğması için dua eder.
Zülkarneyn ile olanda, Güneşin doğduğu yere gider, orada ki halkta güneşe karşı savunmasızdır.

Musa ile olanda 2 yetim için, ücretsiz bir duvar örer, Musa buna da itiraz eder.
Zülkarneyn ile olanda, 2 sed arasında yecüc ve mecüc için gene ücretsiz duvar örer, gelecek ücreti reddeder.
Ayrıca kuran da Musa hikayesinin hemen ardından, bu Zülkarneyn hikayesi anlatılır, peş peşe gelirler.

Tüm bunları alt altta gelince, Zülkarneyn denen kişinin HIZIR olduğu anlaşılmaktadır.

Her iki hikayenin de ortak noktaları doğuş/doğan, batış/batan iki şey/duvar vardır.
Ve bunlar için ücret almayan, bunu ücretsiz yapan biri vardır.

Musa hikayesi olayın ZAHİR yönü, Zülkarneyn hikayeside olayın BATIN yönüdür.

Musa, Hızır'dan kavmine bahsetmediği için onlar onu duymamıştır, güneşin doğduğu battığı yer de batın da olduğu için kimse onu görmemiştir.

Başka değişle de madalyonun bir yüzü Musa hikayesidir, diğer yüzü de Zülkarneyn hikayesidir.

Bu madalyon HIZIR 'dır.

Bu HIZIR 'ın hikayesidir.

world
27-12-2016, 18:31
Zulkarneyn %1000000000000000000000000 Büyük İskender.

Felâsife
27-12-2016, 18:36
Zulkarneyn %1000000000000000000000000 Büyük İskender.
Sizde bir türlü, bizde bir türlü, bu işler böyle.

Sen genede İskender bil, zarar gelmez.

world
27-12-2016, 20:42
Sizde bir türlü, bizde bir türlü, bu işler böyle.

Sen genede İskender bil, zarar gelmez.

İskender bilmiyorum gerçek bu.Kanıtları reddetmek ve onun inadına başka şey söylemek bana düşmez.

Felâsife
27-12-2016, 22:03
İskender bilmiyorum gerçek bu.Kanıtları reddetmek ve onun inadına başka şey söylemek bana düşmez.

Tasavvufta diğer hakim sistemler gibi kendi kendine yeten müstakil bir sistemdir, hatta iki koldan da ilerler ki kendi içinde iç/dış delilleri zahir/batın diye ikiye de ayırarak delillendirir, bahsettiğim şey başka bir sisteme zaten uymaz, zaten yazının başında da "Tasavvufta ve Alevi/Bektaşilikte" derken kast ettiğimde budur.
Ayrıca tasavvuf ve alevilikte bir birlerinden ayrıdır ama Hızır ortak bir bilinçleridir.

Mesela 2 doğu diye bir şey yeryüzünde yoktur ama müfessirler bunu oldurmak için, çırpınır dururlar, çünkü onlar zahirciliği yani akılcılığı seçmişlerdir. O yüzden Zülkarneyn'i de zahirde ararlar, İskender olması, onların öyle olmasını tahmin ettikleri içindir, İskender diye bir ip ucu bile yoktur, Zahirden başka bir seçenekleri de yoktur.

Lakin tasavvuf böyle değildir. Zahirde onun isimsiz olması Batında tanınmasını engellemez, o yüzden iyi bilirler ki o Hızırdır.
Bu kulağa imkansız gibi gelir, zaten Keşfi akıl denen bir yapıdır bu, yani akıl ötesi demektir.

Neyse ben zaten sistemli şekilde 2 olayda ki 3 meseleyi anlattım, gerisi okuyucunundur. Kendine sıcak gören beğenir, uzak gören de zaten beğenmez.

spartacus
28-12-2016, 00:16
Adı ne olursa olsun dar vakit yetişe-meye-n :)

İslam yazıncıları-sözde tarihçileri- sahip çıkmış İskender efsanesine, artık oralara gelene kadar ne tür revizyonlardan geçtiyse, birde tastamam müslüman yapmışlar adamı...

İnsanlık tarihine karşı, lakaitlik, sorumsuzluk islamda had safhada, iyi/kötü geçmişte sahiplendikleri kim varsa,kral vs farketmiyor, anında müm'in yapıp çıkıyorlar, ciddiyetsizliğin, ahmak kandırmanın bu kadarı...

Bende yazayım hemen;

İbrahim, Musa, İsa ateist idi, onlar putları kırarken dinleri ve temsil ettiği iktidarları yerle bir etmek derdindeydiler... O putlar ister pagan isterse sözde tek dinlerin putu olsun, dinlerin, hakim işgalcilerin ve boynu bükük kölelerin afyonu olduğunu, bu nedenle insanlar farklı inançta olanlara karşı kolayca kasap kesilirken, hayatın olumsuzluklarından, köleliğe kadar hiç bir baskı, eziyete, hayvan gibi kullanılmaya ise ses çıkartmamaları hayli garip bir durumdu...

Öyle değil mi?
Aman şu farklı inançtaymış, asak, kesek, yakak! Yahu insan şu ya da buna öyle, ya da böyle inanmaya, herkes her inanca, senin gibi ya da herkes her yalana senin gibi inanmaya mecbur mu? Adı üstünde inanç, içinden neye zan beslerse inanabilir(tabi bana göre ise inanmak-kesin dille hele!- aldanmaktır, çünkü birisi olmadan diğeri olmaz)...

Şşşş bak bu sizi soyuyor, köle olaak kullanıyor, açsın, sefilsin, perişansın, aman kabul edelim Allah'ın taktiri,

Eee bakıyorlar ki, işgal altında inim, inleyen bu dindar-yobaz toplum, farklı inançtan birisini görse zombileşip, kanına susarken, sırtlarına semer vurup, kafalarında boza pişirsen ses çıkartmıyorlar(şimdi bile öyle değil mi), haliyle o toplumu ayağa kaldırmak için o bir garip din siyaseti-afyon- ve istismarı ve temsilleri, putlarıyla yıkılmalıydı... Aksi taktirde Ne Musa ne de İsa başaılı olamazdı, çünkü mevcut dinler köleliği tanrının taktiri olarak iliklerine işlerken, farklı inançta olanlara akrşı ise zombi gibi saldırmayı emrediyordu çünkü farklı inançlar köle sahiplerini tedirgin ediyordu, köleleri-sürüyü- bir arada tutamıyor ve toplu hitap-hüküm sağlayamıyorlardı. Şimdi bile öyle değil mi? Her okul imam hatip, dindar nesil vb AKP din istismarı ve siyaseti yaptığında hangi kesimi kolayca çantada keklik ettiğinin farkında, toplumun tamamı öyle olursa ya da geri kalanı dışlanır, ötekileştirilirse çok daha kolay bir hakimiyet sağlamayacaklar mı? Ne yaparlarsa yapsın din tesiri altındaki kitle Allah'la kolayca kandırılacağı gibi, verili koşullar nereye varırsa varsın, itiraz etmeyecektir(çünkü Allah'ın taktiri ve ne olursa olsun isyan etmek günah, eleştirmesi bile Allah'ın gücüne gidecektir, milyonlar sürü gibi kullanılsa, semer vurulsa yine de Allah öyle uygun görmüş olacaktır...)

Onca rezil, rüsva hayat Allah'ın taktiri, ama farklı inançta insanların varlığı ise taktiri değildi? (obaaaa, makarna)

Ne olacak şimdi, Hızır lazım, aman şuna ses etmeyim, aman hayatı eleştirmeyim(Allah'ın gücüne gider, o düzeyde ki hava tahmini bile yapmaz!), aman hayatımı, hayatı, sosyal yaşamı sorgulamayım, aman gelen vursun, giden vursun, bir kurtarıcı gelsin beni kurtarsın...

Ölüden medet umar, şeyhinden, şıhından medet umar, ama bunun adı put olmaz, batıl olmaz, ya ne?...

neyse uzamasın işte böylece ayağa kalkmak gerekiyordu, o sebeple Musa, İsa tüm dinlere karşı isyan etti, Musa başarılı olurken, İsa yobaz dinci ve din elinde afyonlanmış kitlelerin, din ve putunu yıkamadığı için yalnız kaldı, ve masabaşında at ve tut tarih yazanlara göre ise, sözde her şeye kadir El İlah'ı(Eloah) ise hiç bir şeye kadir olamadı, Romaya yenilmişti, Babil'e, Pers',e, Med'e, Mısır'a...

Onlar(işgal altındaki İsrailoğulları) gökten yardım dilenecek, yüzyıllarca dua edip, tanrı'dan kendilerini kurtarmasını isteyecekti, çünkü tanrı onlara el, kol, göz, kulak, akıl ver-e-memişti... O psikolojiyle, Sargon'u(Musa'yı da Sargonlaştırıp), İskender'i vb elbette bir biçimde sahiplenecekti..

Dar dönemde kitlelere mesih, dar zaman da kişilere Hızır yetişecekti, oluyor mu peki?

Felâsife
28-12-2016, 01:41
Adı ne olursa olsun dar vakit yetişe-meye-n :)
Güzel :)

İslam yazıncıları-sözde tarihçileri- sahip çıkmış İskender efsanesine, artık oralara gelene kadar ne tür revizyonlardan geçtiyse, birde tastamam müslüman yapmışlar adamı...

İnsanlık tarihine karşı, lakaitlik, sorumsuzluk islamda had safhada, iyi/kötü geçmişte sahiplendikleri kim varsa,kral vs farketmiyor, anında müm'in yapıp çıkıyorlar, ciddiyetsizliğin, ahmak kandırmanın bu kadarı...
Kurana adapte edeceklerya, peygamber bile yaparlar. :D


Dar dönemde kitlelere mesih, dar zaman da kişilere Hızır yetişecekti, oluyor mu peki?

Sevgili spartacus,
Başkasını bilmem ama Hızır gelsin yetişsin, Mesih/Mehdi gelsin hepimizi kurtarsın gibi bir düşüncede tasavvuf zaten hiç olmamıştır, benimde öyle beklentilerim yoktur, hatta tekamül denen şeyi bile saçma görürüm, insan bu kadar aklı ile, hele de bu digital çağda ne tekamülüymüş bile derim, "İnsan, tekamül edeceği kadar etmiş" ötesi lafı güzaftır.

Bekleyenlere gelince onlar her zaman "mağdur" oldukları için, Mehdi/Mesih beklerler, kutsallıkları öyle gerektirir. Şükürsüz, daha doğrusu "doyumsuz" olunca, hep beklerler, hepte mağdur edebiyatı ederler.
Hızır yetiş meselesi de Anadolu halkının bir can simididir, onlar da her daim imdat derler, tasavvufta böyle değildir Hızır meselesi, bu işin kolaycılığı olur ama genede öğretisi vardır.

İbrahim, Musa, İsa put kırması, iktidar devirmesi, filan kısmı bence de tuhaflıklarla dolu, onların devirdiği gerçekte anca DİŞİLİK olmuştur, seks ve cinselliğe ayar çekeceğiz bahanesiyle, kadın tarihte görmediği bir GÜNAH ve FAHİŞELİK girdabına girmiştir, Ahlak gibi ne menem uyduruk bir şeyle suçlanmış, olamadı yakılmışlar, bunu yapanlar bu dinlerdi, devirdikleri iktidar koltuğunu oturarak, ERKEK kutsal, KADIN günahkar olmuştur.
Bunu zemini hazırlayanlar sözüm ona en kutsal kişilerdi, en kutsalı böyle olursa sıradanı ne yapardı, tabiki ellerinden geleni ardlarına koymadılarda.

Bu gün evlenmeyi yasaklayan dinler ve inançlar var, hepsi bu akımın sonucudur, evet bir devrim olmuştur ama bu KADIN 'a olmuştur.

İslamda da aynen devam etmiştir, KADIN günahkardır, hakkı hukuku yoktur, daha bugün youtube video izledim "Arabistanlı Kadınlar 27 yasak" diye, KADIN insan değil ŞEYTAN mış biz bilememiş!

Ha bu şimdilerde batıda değişmiş gibi görülsede, erkeğin kutsallığı devam ediyor. Ben bilinç altında bir şeyin de değiştiğini sanmıyorum. Özgürlük maskesi altında kullanıp atılan bir peçeteden ötesi olmasa gerektir. Mesele geçmiş olduğu için, geçmişin adını iyi koymalıyız bence.

Devrim yapan devrimci peygamberler, anca KADINA devrim yaptılar, başka bir halt yapmadılar.
O ölüyü diriltmeler, denizleri yarmalar, ateşlere atılmalar hepsi, KADIN içinmiş.

Diğeri zaten iktidar, siyaset meselesi, dinler nihayetinde şehrin huzuru barışı için vs. gerekli şeylerdi, zaten benden çok daha iyisin siyasi konularda biliyorsun.

Aslında benim bu noktada kızdığım başka bir şeyde var, BÜTÜN ile ilgili ama onuda sonra konuşuruz.
Çünkü tasavvufun "her şey merkezinde" deyipte, neden ses çıkartmadığı da bütün ile ilgili.

Neva
28-12-2016, 10:58
Adı ne olursa olsun dar vakit yetişe-meye-n :)



Genis zamanlarin insani bu Hizir herhalde veya bildigin bezgin bekir .. Keza mesih de oyle.

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/1/14/Bezgin_bekir.jpg

bilgivehis
28-12-2016, 11:51
Sevgili Felâsife, bir Alevi tarikatının "Ya Allah" yerine "Ya Hıdır" dediğini duymuştum. Nedir bu Hıdır, o tarikatın bir ermişi mi, Ali'si mi, yoksa tanrısı mı?
Bu konuda hiç bir araştırmam yok, senin Hızır başlığını okuyunca aklıma geldi...

Felâsife
28-12-2016, 12:05
Sevgili Felâsife, bir Alevi tarikatının "Ya Allah" yerine "Ya Hıdır" dediğini duymuştum. Nedir bu Hıdır, o tarikatın bir ermişi mi, Ali'si mi, yoksa tanrısı mı?
Bu konuda hiç bir araştırmam yok, senin Hızır başlığını okuyunca aklıma geldi...
Hıdır/Hızır aynı şey yani, fark etmez. Hızır'ı onlarda sahiplenirler.
Onlar böyle daha farklı anlamlara da getirirler, yetiş ya Hızır! da bunun sonucudur.
Yalnız Alevilik pek öyle dışarıdan görüldüğü gibi değildir, kapalı bir yapıdır o yüzden çokta şudur demek istemem.

Sufi açıdan Hızır bir öğretmen ya da öğreticidir ötesi değildir. Bir nevi kıssadan hisse misali, zaten öyle sık sık diyede bir şeyi yoktur, bir kaç onunla ilgili olay olur ya da olmaz hepsi odur. Ondan yardım dilenmez filan.

Bir alevi dedesi vardı, çok oturup kalkmışlığımız da oldu, dersin ki adam her gün Hızır'la görüşüyor, müthiş bir adamdı. Aleviliğin zaten böyle ayakta tutan sebeplerden biride bu hikayemsi yapısıdır.
O yüzden dedeleri ile sohbet etmeyi severim, edebi insanlardır, daha olgunlardır, işi bilirler ama dede olmayanlar sohbet biraz zordur. Zaten tüm ekoller böyledir, ham olunca tadı da olmaz.

Sevgiler

bilgivehis
28-12-2016, 12:13
Hıdır/Hızır aynı şey yani, fark etmez. Hızır'ı onlarda sahiplenirler.
Onlar böyle daha farklı anlamlara da getirirler, yetiş ya Hızır! da bunun sonucudur.
Yalnız Alevilik pek öyle dışarıdan görüldüğü gibi değildir, kapalı bir yapıdır o yüzden çokta şudur demek istemem.

Sufi açıdan Hızır bir öğretmen ya da öğreticidir ötesi değildir. Bir nevi kıssadan hisse misali, zaten öyle sık sık diyede bir şeyi yoktur, bir kaç onunla ilgili olay olur ya da olmaz hepsi odur. Ondan yardım dilenmez filan.

Bir alevi dedesi vardı, çok oturup kalkmışlığımız da vardı, dersin ki adam her gün Hızır'la görüşüyor, müthiş bir adamdı. Aleviliğin zaten böyle ayakta tutan sebeplerden biride bu hikayemsi yapısıdır.
O yüzden dedeleri ile sohbet etmeyi severim, edebi insanlardır, daha olgunlardır, işi bilirler ama dede olmayanlar sohbet biraz zordur. Zaten tüm ekoller böyledir, ham olunca tadı da olmaz.

Sevgiler

Teşekkürler Felâsife.
Benim de birden çok Alevi dedeleriyle sohbetlerim olmuştur, ancak bu insanlardan her şeyi konuşurken, tek konuşmadığım Alevilikti.
Aleviliğin bahsini açmamamda en büyük etken, bu insanlarda gördüğüm Alevilik tartışılmaz hissi olmuştu. Nedense Alevilere karşı büyük bir sevgim var, diğer inananlara kıyasla çok pişmişler...

Felâsife
28-12-2016, 12:27
Teşekkürler Felâsife.
Benim de birden çok Alevi dedeleriyle sohbetlerim olmuştur, ancak bu insanlardan her şeyi konuşurken, tek konuşmadığım Alevilikti.
Rica ederim.
Yani zaten çokta konuşamazsın dediğim gibi şeffaf bir yapı değildir, kapalıdır, öylelikle ayakta kalmışlardır. Bir birlerine tutkunlukları filan da iyidir. Ozanlık, edebi taraflarına zaten bir şey denmez.

world
28-12-2016, 16:43
Genis zamanlarin insani bu Hizir herhalde veya bildigin bezgin bekir .. Keza mesih de oyle.

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/1/14/Bezgin_bekir.jpg

Hızır gerçekte İlyas'tır.

world
28-12-2016, 17:16
Neyse, bilindik anlamıyla gidelim, tarihte bir sürü hükümdar, komutan vs. çift boynuzlu olmuş, eyvallah.
Sorun şu ki kuranda bahsedilen özellikler hangi hükümdar da olmuş. Yani kim güneşin battığı yere veya doğduğu yere kadar gitmiş?
Böyle bir giden olmadığı gibi, böyle bir efsane, hikaye de yok, kuran aslında burada yep-yeni bir şeyden bahsediyor.


Nasıl yok yahu? Var gerçekte değil tabi ama Yahudiler'de ve Hristiyanlarda hatta birçok millette var. Ayrıca Kuran'a konu olan bu öykünün Yahudiler'in sorusu üzerine anlatıldığını nasıl görmezden gelirsiniz? ''Sana Zulkarneyn'i sorarlar (Kehf 83) diyen kişiler Yahudiler. Bu efsane Yahudiler'de de var ama daha da ötesi Yahudiler'in Makabe ailesinin İsrail'i kurtarmak için yaptıklarını anlatan Makabeler kitabında da bu efsanenin kökeni yer alır:

Makabeler Kitabı Bölüm 1:

1 Filip'in oğlu Makedonya'lı İsken*der Kittim bölgesinden gelip Persler'in ve Medler'in Kralı Darius'u yen*miştir. Önceden Yunanistan Kralı olan İskender Kral Darius'un yerini aldı.

2Birçok savaşa girişti, bir çok kaleyi ele geçirdi ve oradaki kralları öldürt*tü.

3Böylece dünyanın uçlarına dek ilerledi, ulusları birbiri ardına yağma etti. Onun karşısında dünya susunca tutku dolu yüreği sevinçle doldu.

4Bü*yük kuvvetler topladı, iller, uluslar ve prensler ona boyun eğip vergi verme*ye başladı.

Gördüğünüz gibi Yahudilik ve diğer birçok halkta yer alan İskendername adlı eserlerin oluşmasına yol açmış bu komutan dünyanın bir ucundan (doğudan batıya) diğer ucuna ulaşmıştır.Yahudi tarihçi Josephus da bu efsaneye gönderme yapar hatta Gog Magog yani Kuran'daki adıyla Yecüc Mecüc'e bile değinir bunların ön Türkler olan İskitler olduğunu söyler.Duvar sed yapma olayı falan hepsi Yahudiler'in İskender efsanesinde mevcuttur ve İskender birçok defa efsanelerde çift boynuzlu olarak anılır.Yahudi efsanelerinden bazılarına göre İskender Kudüs'e Süleyman Tapınağı'na da gelip saygısını ve deyim yerindeyse Yahweh'e hayranlığını bile dile getirmiştir bu yüzden Kuran yazarları onun salih bir kul veya peygamber olarak anılmasını yanlış görmez gerçekte ise İskender çok Tanrıcı bir insandı.

Felâsife
28-12-2016, 17:38
@world

Hızır'ı İlyas dedin, olmadı Zülkarneyn 'i İskender ettin, ben ne dedim. sizde bir türlü bizde bir türlü

Bu madalyon HIZIR 'dır.

Bu HIZIR 'ın hikayesidir.

İkisi de aynı kişidir, var mı buna itirazın!
Varsa onu alayım.

Musa kavmine Hızır'dan bahsetmemiş bile, Hızır nasıl İlyas oluyor?
İş efsanelere kalırsa "Hıdırellez" ne demek bir araştır istersen.
Hızır ile İlyas'ın buluşmasıdır mesele, ikisi de aynı kişi dedin çıktın.

O değil Yahudilik Hızır'ın varlığından bile haberdar değil, Musa'ya geldiğini bile bilmiyor, ama mesele Zülkarneyn olunca bilecekler!
Mümkün mü?
"İki zaman sahibini" onlarda İskender anlamışlar, anla bunu !! onlarda yanlış anlamışlar !!...

Aynı kurancılar gibi yer yüzünde aramışlar "İki zaman sahibini"

Bulamazlar öyle özelliklerde başka bir insan yok !!...

world
28-12-2016, 18:00
@world

Hızır'ı İlyas dedin, olmadı Zülkarneyn 'i İskender ettin, ben ne dedim. sizde bir türlü bizde bir türlü

Bu madalyon HIZIR 'dır.

Bu HIZIR 'ın hikayesidir.

İkisi de aynı kişidir, var mı buna itirazın!
Varsa onu alayım.

Musa kavmine Hızır'dan bahsetmemiş bile, Hızır nasıl İlyas oluyor?
İş efsanelere kalırsa "Hıdırellez" ne demek bir araştır istersen.
Hızır ile İlyas'ın buluşmasıdır mesele, ikisi de aynı kişi dedin çıktın.

O değil Yahudilik Hızır'ın varlığından bile haberdar değil, Musa'ya geldiğini bile bilmiyor, ama mesele Zülkarneyn olunca bilecekler!
Mümkün mü?
"İki zaman sahibini" onlarda İskender anlamışlar, anla bunu !! onlarda yanlış anlamışlar !!...

Aynı kurancılar gibi yer yüzünde aramışlar "İki zaman sahibini"

Bulamazlar öyle özelliklerde başka bir insan yok !!...


Alakası yok Yahudiler'in Hızır'dan haberi yok çünkü Kuran yazarlarının da yok.Adı yazmıyor sadece kendisine bilgelik hikmet verilen kişi deniyor sonraki açıklama ve tefsirlerde pat diye adı Hızır oluveriyor.Hızır bildiğiniz Yahudilik'teki İlyas'tır.

İskender konusuna yaptığınız itiraz haksız çünkü tekrar ediyorum Zulkarneyn'i soranları Kehf suresindeki ayetlerin iniş sebebine göre söylüyorum Yahudiler'dir. Yahudiler'in kendilerinin bilmediği bir şeyi Muhammed'e veya başka birilerine sorabileceğine inanıyor musunuz cidden? İki zaman sahibi tanımınız şuna benziyor: ''Nisa suresinde vurun demiyor evden uzaklaştırın diyor'' çünkü o kelimenin otuz tane anlamı var bir anlamı da bu. Bu kelimeyi bütün islam alimleri geriye sarark konuşuyorum 20. yüzyılda, 19'da,18'de,17'de,16'da,15'ee,14'te,13'te,12'de iki boynuz sahibi diye anlamış ama bizim İslam'la zerre kadar alakası olmayan Budizm,Kabala,Hristiyan gnostizmi kokan tasaavufçularımız ve new age akımından etkilenen müslümanlarımız doğru çevirmiş.Kusura bakmayınız çıkarımınız yanlış.

Felâsife
28-12-2016, 18:31
Alakası yok Yahudiler'in Hızır'dan haberi yok çünkü Kuran yazarlarının da yok.
Yok zaten! ben de var demedim ki?
Onlar veya başkaları yok desinler, tasavvufu bağlamaz, bu tasavvufta BİLİNDİK bir şey dedim.
Biliniyor bunun ötesi var mı_?

Hızır bildiğiniz Yahudilik'teki İlyas'tır.
Böyle inanmak istiyorsan ben seni niye tutayım ki serbestsin. Babamın malı değil sonuçta :)


Yahudiler'in kendilerinin bilmediği bir şeyi Muhammed'e veya başka birilerine sorabileceğine inanıyor musunuz cidden?
Biliyorum herhalde, 3 tane kallavi soru soruyorlar sadece bu da değil.
Peki Yahudi alimleri ne diyor, demişler o meçhul, yalanlamışlar mı, doğrulamışlar mı?
Adamlar demek ki en şüphelendikleri 3 şeyi soruyorlar, durumdan anlaşılan o, çünkü 3 meselede en muğlak meseleler.

Tasavvuf bunu öyle algılar "soru şüphe, cevap sabırsızlık alametidir"

Kendilerini AÇIK etmişler sizin Alimler!

Sence sordukları sorulara, doğru cevap alabildiler mi? veya ne düşündüler? ne ettiler?

Ben söyleyim, sordukları sorunun cevabını onlarda bilmiyorlardı o yüzden gelen cevap DOĞRU MU? yoksa YANLIŞ MI? emin olamadılar, HAYIR bu yanlış, EVET bu DOĞRU bile diyemediler.

Böyle bir HATA olabilir mi?

Bir şey deselerdi duyardık, soruyu sordukları var ama Alimlerin cevabı yok!

Dediğim gibi CEVABI onlarda bilmiyolardı !!...

Sen şimdi Alimlerinin cevabını bilmediği meseleyi bilme iddialarındasın. Bence bunu en üst düzeyde alimlerine sor, ben tasavvufta böyle diyorum, HA tasavvufu biliyorsan otururuz konuşuruz. Keşfin nedir, ispatın nasıldır bakarız, bir fikir oluşur ikimizde de.

...ama bizim İslam'la zerre kadar alakası olmayan Budizm,Kabala,Hristiyan gnostizmi kokan tasaavufçularımız ve new age akımından etkilenen müslümanlarımız doğru çevirmiş.Kusura bakmayınız çıkarımınız yanlış.
Sizin İSLAM MI?
Valla al hayrını gör, memnun da olurum, düne kadar eleştiren arkadaşımız şimdide İslamı savunuyor hoş olur da bir yandan.
Tasavvufta zaten ne olduğun önemli değil, ne olabiliyorsun o önemli... Bu bir artı hareket, ciddiyim, sevinirim. Başka şeyler olursan da sevinirim.
Tasavvufun İSLAM la alakasını olmadığı bu forumda çok söyledim.

En basitinden İslam herkesi dost edinmez, tasavvuf kim olursa ol gel der... bu çok basit... tabandan ayrıdır, o ka yani.

world
28-12-2016, 18:35
Yok zaten! ben de var demedim ki?
Onlar veya başkaları yok desinler, tasavvufu bağlamaz, bu tasavvufta BİLİNDİK bir şey dedim.
Biliniyor bunun ötesi var mı_?

Böyle inanmak istiyorsan ben seni niye tutayım ki serbestsin. Babamın malı değil sonuçta :)


Biliyorum herhalde, 3 tane kallavi soru soruyorlar sadece bu da değil.
Peki Yahudi alimleri ne diyor, demişler o meçhul, yalanlamışlar mı, doğrulamışlar mı?
Adamlar demek ki en şüphelendikleri 3 şeyi soruyorlar, durumdan anlaşılan o, çünkü 3 meselede en muğlak meseleler.

Tasavvuf bunu öyle algılar "soru şüphe, cevap sabırsızlık alametidir"

Kendilerini AÇIK etmişler sizin Alimler!

Sence sordukları sorulara, doğru cevap alabildiler mi? veya ne düşündüler? ne ettiler?

Ben söyleyim, sordukları sorunun cevabını onlarda bilmiyorlardı o yüzden gelen cevap DOĞRU MU? yoksa YANLIŞ MI? emin olamadılar, HAYIR bu yanlış, EVET bu DOĞRU bile diyemediler.

Böyle bir HATA olabilir mi?

Bir şey deselerdi duyardık, soruyu sordukları var ama Alimlerin cevabı yok!

Dediğim gibi CEVABI onlarda bilmiyolardı !!...

Sen şimdi Alimlerinin cevabını bilmediği meseleyi bilme iddialarındasın. Bence bunu en üst düzeyde alimlerine sor, ben tasavvufta böyle diyorum, HA tasavvufu biliyorsan otururuz konuşuruz. Keşfin nedir, ispatın nasıldır bakarız, bir fikir oluşur ikimizde de.

Sizin İSLAM MI?
Valla al hayrını gör, memnun da olurum, düne kadar eleştiren arkadaşımız şimdide İslamı savunuyor hoş olur da bir yandan.
Tasavvufta zaten ne olduğun önemli değil, ne olabiliyorsun o önemli... Bu bir artı hareket, ciddiyim, sevinirim. Başka şeyler olursan da sevinirim.
Tasavvufun İSLAM la alakasını olmadığı bu forumda çok söyledim.

En basitinden İslam herkesi dost edinmez, tasavvuf kim olursa ol gel der... bu çok basit... tabandan ayrıdır, o ka yani.

Diğer cevaplarınız beni tatmin etmedi ama şu iddianıza cevap vereceğim. Demişsiniz ki ''şüphede oldukları için soruyorlar'' hayır tam tersi ''Muhammed'i denemek için '' soruyorlar. Peygambersen bilmelisin bunları maksadıyla.

Felâsife
28-12-2016, 18:43
Diğer cevaplarınız beni tatmin etmedi

İMAN bu işte asla ikna olmaz, devam et, benim dediklerim İMAN 'ın dışıdır, sen kaybolursun oralarda.
Ve bunu asla da yargılamıyorum, sen doğrunu savunuyorsun, eyvallah.


ama şu iddianıza cevap vereceğim. Demişsiniz ki ''şüphede oldukları için soruyorlar'' hayır tam tersi ''Muhammed'i denemek için '' soruyorlar. Peygambersen bilmelisin bunları maksadıyla.
Bilen denemez! BİLİR!

Deniyorsa şüphe vardır! cevap arıyorsa şüphe vardır!

İnsanları halleri ele verir, söyledikleri değil!
Daha ne diyeyim ki.

world
28-12-2016, 18:59
İMAN bu işte asla ikna olmaz, devam et, benim dediklerim İMAN 'ın dışıdır, sen kaybolursun oralarda.
Ve bunu asla da yargılamıyorum, sen doğrunu savunuyorsun, eyvallah.


Bilen denemez! BİLİR!

Deniyorsa şüphe vardır! cevap arıyorsa şüphe vardır!

İnsanları halleri ele verir, söyledikleri değil!
Daha ne diyeyim ki.

Cevabınız gerçekten hiç tatmin etmedi. Ben size net bir cevap veriyorum sizse işi imana getirip bulandırıyorsunuz. Ben bu forumdaki en katı pozitif ateistlerden biriyimdir.

Felâsife
28-12-2016, 19:09
Cevabınız gerçekten hiç tatmin etmedi. Ben size net bir cevap veriyorum sizse işi imana getirip bulandırıyorsunuz. Ben bu forumdaki en katı pozitif ateistlerden biriyimdir.

Zekiyim diyorsun yani, olabilir benim o kadar iddiam yok, anladığımı gayet İYİ anlarım, senin de İYİ anladığına eminim.

Ama konunun ruhuna uygun bir veda yapalım.

Sen Musa ol!
Bende O adam!

KEHF-78
Adam, "İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir" dedi.

Adamın sabrı tükendi yani. :D

spartacus
29-12-2016, 00:34
Evet hikayeye göre Muhammed'in zayıf dönemlerinde(güç olarak zayıf), neyi ne kadar bildiğine dair sorular sorulmuş... Ve Yahudiler ise bu konuda(efsane ve tek tanrı mitolojisi) daha donanımlı(en azından Tevrat sayesinde), Muhammed bilmediği zamanlar gücü de toplayınca, yani yanlış bildikleri hususunda o kitaplar değiştirildi deyip çıkmıştır...

Hızır inancı için ise taa totemlere gitmek gerekir, o işin asli olarak yüklendiği şeyler totemlerdi...

Sevgili Felasife, ben pek bilmem zahiri, batını, benim bildiğim insanın metafizik hayal gücüdür, ne zahiri var ne de batını, ne de bir zamanı, pek derin bir anlamı filan da yok aslında, düpedüz ağaca bağlanan çaputlar, ölmüşlere yakılan mumlar gibi, basit beklentiler...

Asıl büyük beklentiler ise milyonlarca insanı metafizik, anlamsız beklentilere sevk etmek, böylece atıl bırakmaktır ki, bu kısımda insanın kör çıkarcılığı ve işin siyaseti...
Bugün bile geçerli değil mi?

Milliyetçisinden, dincisine değin, hep 1 kişi olacak, milyonları ya kurtarmıştır ya da kurtaracak, 1 evet, kuş tüyü yastıklarda yatan, şimartılmış, sadece 1 kişi, ölse bile kitleler hala o beklentisini ölüye yıkıp dururlar, ardından şu ya da bu yüce idi derler... Yani aslında öyle felsefik bir derinliği yok demek istiyorum, tümü de insanlığın veya insanlığı koyun gibi sürüleştirenlerin(köleliği düşünün) ilgili dönemlerde gündelik çıkarları ve beklentileriyle ilgili diye düşünüyorum ve döner dolaşır temsilen tarihin bir yerinde şu ya da bu kişiye tekabül edebilir.

Neva
29-12-2016, 05:07
Sevgili felasife,

Mitoloji acisindan acalim;

bu Hizir;

https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/42/b1/12/42b1124a8ee2c712821064ea991a691b.jpg


Bu da Hizir;
http://www.tanakiwin.com/wp-system/uploads/2016/01/TotemPoleAlgonquinPark.jpg


Bu da Hizir;

https://c.tadst.com/gfx/750w/nunavut-day-canada.jpg?1


Su da Hizir;

http://i.huffpost.com/gen/2659688/images/o-NUNAVUT-facebook.jpg

Felâsife
29-12-2016, 07:45
Evet hikayeye göre Muhammed'in zayıf dönemlerinde(güç olarak zayıf), neyi ne kadar bildiğine dair sorular sorulmuş... Ve Yahudiler ise bu konuda(efsane ve tek tanrı mitolojisi) daha donanımlı(en azından Tevrat sayesinde),
Yani değil mi ne işiniz var orada, onun peygamber olup olmadığını bunca donanıma rağmen bilmiyorsan, zaten yanmışsın.
Aslında olay Yahudilerin bilgisinin KİTABİ bilgi olmasından kaynaklanıyor, kitabi bilgide zandan/şüpheden âri değildir, o yüzden hep bir acaba, şüphe olur kitabi bilgide.
Üstede dediğim gibi kendilerini açık etmişlerdir, mistik tarafta soru sorduğun an bitersin, öyle bir cevap gelir ki doğruda diyemezsin, yanlışta diyemezsin, kala kalırsın.

Bir söz var "iyiyi bil, kötüyü bil, kendini bil" kendini bilen adam karşısında ki denemez, onu zaten mimiklerinden, oturup kalkmasından veya en ufak bir sözünden bilir. Olmadı önceden keşfen bilir, sonuçta kendini biliyorsan zaten karşındakini de bilirsin, bundan ötesi yok.
Hasılı kendini bilende şüphe olmaz.

Bu meyanda bazı büyük şöhretli tasavvufçular bir araya geldiklerinde, tabi halkta etraflarına toplanmışlar ama tek söz etmeden ayrılmışlardır, halk şaşırmış filan onlar gönülden sohbet etmiş filan demiştir ama iş esasında dediğim şeye gelir dayanır.

Karşını denediğin an açık verirsin, cehaletin ortaya çıkar.
Tasavvufta ilk kurallardan biri budur, soru sormayacaksın, cevap aramayacaksındır. Bu çok tuhaf gelebilir ama altında dediğim şey yatar, bu yüzden tasavvuf kendi başına müstakil sistemdir demiştim.


Muhammed bilmediği zamanlar gücü de toplayınca, yani yanlış bildikleri hususunda o kitaplar değiştirildi deyip çıkmıştır...
Kuranda Tevrat/ İncil bir nurdur derken Muhammed bunu böyle deyip ısrar ederse zaten hata eder, ama sonradan iş çok değişmiş tabi, insanlar işine gelen yeri, kendi ihtirasları içinde çekinmeden kullanmışlar.


Hızır inancı için ise taa totemlere gitmek gerekir, o işin asli olarak yüklendiği şeyler totemlerdi...
Nevada resimler koymuş, ona da cevap vereceğim. :D


Sevgili Felasife, ben pek bilmem zahiri, batını, benim bildiğim insanın metafizik hayal gücüdür, ne zahiri var ne de batını, ne de bir zamanı, pek derin bir anlamı filan da yok aslında, düpedüz ağaca bağlanan çaputlar, ölmüşlere yakılan mumlar gibi, basit beklentiler...
Eyvallah, aslında biz şimdi ağaç diyoruz ona, geçmişte o insanlar için o ağaçtan çok fazlasıydı, o çaputlar bile bağımlılıklarının bir ifadesiydi, zor zamanlarda ki bir umut, bir ışık, öteleri yoktu. Başka bir seçenekleri yoktu.
Aslında imzam da ki vizyonik takla gibi, bir durum söz konusu, her devrin kendine göre bir bağımlılığı olmuş, umudu olmuş, elanda oluyor, günümüz de ki sorun ise yeni şeyler çıktığı gibi, geçmişte ki şeylerinde var olmasının verdiği kaotik ortam.
Eskiden insanların seçenekleri yoktu, dünyaları küçüktü, gerçi şimdide küçük, teknoloji küçültü ama kitabi bilgi olarak çok büyük.


Asıl büyük beklentiler ise milyonlarca insanı metafizik, anlamsız beklentilere sevk etmek, böylece atıl bırakmaktır ki, bu kısımda insanın kör çıkarcılığı ve işin siyaseti...
Bugün bile geçerli değil mi?
Eheh, siyasetçinin pek çok kimliği olur, sahtedir mahtedir ama işe yarar, insanlar da zaten özünde doğruyu sevmezler, söyleyeni ise 9 köyden kovarlar.

Bu meyanda "Çok Hızır gördüklerimiz Hınzır çıktı!" da denmiştir. :D

Felâsife
29-12-2016, 09:02
Sevgili felasife,
Mitoloji acisindan acalim;
bu Hizir;

Bu da Hizir;
Bu da Hizir;
Su da Hizir;
Seni sevenlerin çok olsun, sevdiklerinle bir ömür doya doya yaşayasın hemi.

Kaçtır bunu yapıyorsun, beni en zayıf yerimden vuruyorsun, bir resmin sayfalarca yazıdan çok daha fazla şey olduğuna inancım tam.

Zaten yazı denen şeyden oldum olası hiç haz etmiyorum ama çaresizlik yüzünden buna mahkum da olmuşuz, elden ne gelir.
"Yazmak, insanın çaresizliğinin bir sonucudur" ötesini bilmem.
Harflerin bir ruhunu göremiyorum, sayfalarca yaz bir anlamda ifade etmiyor, bir resme bakarken adeta insanın ruhu dinleniyor.
Lakin yazıda bu olmuyor, göz zorlanıyor, kafa basmıyor, aynı harfler tekrar tekrar usanç geliyor.

Bu yüzden insanlık hiyeroglif denen resimli yazı bilgisinden öte geçmeseydi ne güzel olurmuş diye hayal etmişimdir hep. Resimler, semboller içerisinde azcık harfler, harikâ olurmuş, lakin insanlık bunun kıymetini bilememiş.

Eyvallah onlar da kabulüm, zaten inanmaya inanan biri için, ne mümkün hayır demek!
Boz atlı boz Hızır'dan, Ak saçlı, Ak sakallı dededen çok daha derinlerde bir anlam bu ve her yere de bu inancın farklı versiyonlarla yayıldığından eminim.

Nihayetinde insan denen varlık inanmak üzere programlanmış, inanmak sadece Tanrıya değil bu işi basitlemek olur, umuda, ışığa, karanlığın bitmesine vs. pek çok şekillerde karşımıza çıkıyor bu inanç, geleceğe inanmışlar, güzel günlere inanmışlar, dara düşünce sıkıntıya düşünce bunun da geçeceğine inanmışlar. Kış gelince, ardında ki yaza, kıtlık gelince sonrasında ki berekete inanmışlar.
Bitti bu iş dememişler.
Yoksa umutsuzluklar çaresizlikler her devirde kol geziyormuş zaten, pes etmemişler, aksine bir inanç, bir şey, bir totem, bir put bulmuşlar, ona tutunup gene de devam demişler.
Ben buna anca saygı duyabilirim.

Hasılı ben inanmanın ardında ki güzelliğe inanıyorum, onun adının şeklinin, kimliğinin bir önemi yok. Önemi olursa zaten ben yok, 2 kuşak öncemi bilmiyorum ki geçmişime tutunayım, yarınımı bilmiyorum ki geleceğe tutunayım, anca şimdim var onda da inanmaya inanıyorum.
İnanç denen şeyin tek bir şey, doğru denen şeyinde hakeza tek olmadığını, yıldızlar gibi her yerden ayrı ayrı parladığını anladığım gün, zaten arayışımda bitmişti.

"Bugüne kadar, dini dinime yakın olmadığı için arkadaşıma karşı çıkıyordum. Ama bugün kalbim artık her şekli kabul eder oldu. Ceylanların çayırı, rahiplerin manastırı, putların barınağı, tavaf edenin kabesi, Tevrat'ın sayfaları ve Kur'an'ın mushafı oldu. Süvariler ne tarafa yönelirse yönelsin, ben sevgi dinine inanıyorum. Din, benim dinim ve imanımdır."
İbni Arabi - Tercümânü'l-Eşvâk

Sevgiler

RollingStones
29-12-2016, 10:58
Evet hikayeye göre Muhammed'in zayıf dönemlerinde(güç olarak zayıf), neyi ne kadar bildiğine dair sorular sorulmuş... Ve Yahudiler ise bu konuda(efsane ve tek tanrı mitolojisi) daha donanımlı(en azından Tevrat sayesinde), Muhammed bilmediği zamanlar gücü de toplayınca, yani yanlış bildikleri hususunda o kitaplar değiştirildi deyip çıkmıştır...



Sevgili Spartacus,

İnanın bazen sizi anlayamıyorum.

Şu aşağıdaki cümleleri yazan kişi nasıl oluyorda, sanki muhammed yaşamış gibi yanıtlar verir. Gerçi siz şimdi "Hikayeye göre" dedim diyebilirsiniz fakat yine de şaşırtıcı.


Zeus'da yaşamış değil ama hayli emir-buyruk vermiş değil mi? pardon ama sen söyle nasıl? ne için, ne adına, kimlere?? O buyrukları öne süren ne yapıyorsa, ister tanrı mitolojisi isterse insan mit-efsanesi olsun aynı amaçlarla kullanılıyor. Ne yapacaktı efsane kahramanlarını konuşturmak kolay bir iş iken? Tanrı yönetir, insan yönetemez, eee tanrı nasıl yönetecek? Aciz mi? Aciz tabi ki, çünkü gerçekte yok, ama gerçekte olanalr kim? İnsan-lar, işte onlar gerçek ve tanrıyı konuşturacak, iyi de kimle?? yaşayan birisiyle pek sağlıklı olmayacak, eskiden dedemin, dedesi diye ifade edilirse, her şeyi mümkün kılmak kolay çünkü kimse eskiden dedesinin, dedesini görme şansı yok(atış serbest).



Benim eksikliğime verin, sorun yok, yanıt vermenize de gerek yok.
Sadece ilginç buldum.

Saygılar

spartacus
30-12-2016, 00:43
Sevgili Spartacus,

İnanın bazen sizi anlayamıyorum.

Şu aşağıdaki cümleleri yazan kişi nasıl oluyorda, sanki muhammed yaşamış gibi yanıtlar verir. Gerçi siz şimdi "Hikayeye göre" dedim diyebilirsiniz fakat yine de şaşırtıcı.


Benim eksikliğime verin, sorun yok, yanıt vermenize de gerek yok.
Sadece ilginç buldum.

Saygılar
Sevgili RollingStones

evet "Hikayeye göre -> Muhammed"...

Şimdi Robin Hood okusam, olaylar konusundaki hakkındalık ifadeside farklı olmayacak ki...

Hikayeye göresi ile hikayeye göresi olmayan arasında farktır benim ifadem, dayanak ne? 9. Yüzyıldan sonra, hiç bir somut kaynağa dayanmayan biçimde ortaya çıkıyor...

Örneğin "Ay'ın yarılması" bir deyimdir(Muhammed'e atfedilen yıllardan daha eskidir, deyimin kullanıldığına dair elde kaynaklar da mevcut), zamanla(zaman kavramıyla) ilgili bir deyimdir. Peki 9. Yüzyılda uydurulan fiil(olay) nedir, sözde fiile yerleştirilen fail kimdir? İşaret parmağıyla gösterip Ay'ı ikiye yarmak ve bir parçasının Hira(Nur) dağının arkasına gizlenmesi(Ay'ın yarısı kaç bin adet(2647 adet) sözü edilen Dağ eder? Ay'ın yarıçapı ile dağın(642 Metre) yüksekliğini hiç düşündünüz mü? Hikayeye göre, Fil, Karıncanın ardına saklanmış)

Bende sizi anlamıyorum

İsa başkadır, İsa'ya yazılanlar başka, Musa başkadır yazılanlar başka. Masabaşında çıkarları gereği tanrılarını, efsane olmuş kişileri konuşturanlar ile tanrı, efsane kişiler arasındaki farkı anlayamıyor musunuz? Örneğin, hikayeler, olaylar, sözler, şu ya da bu anlatımında, Zeus'mu konuşur, yoksa o ismi kullanan ya da masabaşında yazan mı? hangisi? Zeus kimlerle savaştı? Nerede? -> hikayede, hikayeyi aktaran-yazanlar kimler? -> İnsanlar... peki insanlar neden yalanlar uydurdu? Kimler insan-vatandaş sayılır, kimler sayılmazdı, kimler elit idi ve elitlik haklarından faydalanırdı(okuma, yazma vb),kimler yararlanamazdı ve tüm hikayelerde bahse konu edilenler, hikaye ve senaryo ve senaryodaki verilen oyunculuk-rol gereği söz'de kişilerdir. yani aslı başkadır, senaryoda isimlerin kullanımıyla uydurulmuş roller-olaylar, böylece aslında failler başkadır... Örneğin Zeus hikayede Titan bilmem kimle savaşır, bu bir olay'dır, fail-ler- kim o halde? Sözde fail-ler, kişi-ler...

amos26
17-08-2017, 17:07
Zulkarneyn hakkında o kadar ipe sapa gelmez bir dizi saçmalık (müslimler ve Kuran yorumcuları-Türkçülerin zırvaları ''oğuz kağan-kültigin'' vs gibi) söylenmişki-söyleniyorki bu kadarına katlanmak mümkün değil.Muhammede Zulkarneyni soranlar aslında yarım yamalak bildikleri ve artı efsaneleşmiş-mitleşmiş bir antik döneme ait büyük bir fatihten bahsettiklerini idrak edemeyecek kadar da şapsal insanlarmış ya yada Kuran neden Zulkarneyn adı yerine açık açık bu ALEXANDER THE GREAT (iskender-i kebir)dememiş diyememiş ve muhammedi de bu soruyu soranlara karşı lök gibi ortada muallak bir şekilde bırakmış?

açık çok net bir şekilde İSKENDER'den bahsediyor.İskender zulüm üreten-despotizm üreten despot doğuya karşı kendi içinden geldiği yunan helenizmi ile bir medeniyet aşısı yapma amacındaydı ve tabiiki bir takım insani ve sözüm ona tanrısal uhdeleri kazanma pahasına kendini bu yola sevketmişti..Kurduğu sistemlerle diğer despotik uygarlıkları(arap-ıbrani-pers-hind-med) YUNAN helenizmi ile harmanlayarak ortak bir barış refleksi oluşturma ve inanılmaz derecede vahşi-acımasız fetihleri ile karşı konulamaz bir kahramandır İskender..İslamcılar İskender'in kuranda tuhaf bir şekilde anlatılan zulkarneyn olamıyacağını onun cinsel ve hedonist duygularla haşır neşir olmasını ve paganlığını gerekçe göstererek hemen hayırrrrrrrrrrr bu iskender değil derler ama gerçek budur ey müslimler..türlü islami site ve yazıları gidin bakın okuyun(okumaya bile değmez ama) acayıp saçma sapan kelime oyunlarıyla kendi hastalıklı zihinlerindeki imgeleri ortaya atarak Zulkarneynın (kı zulkarneynın kuranda peygamber oldugu bile geçmez nerden uydurdularsa,yalanda en maharetlı insan kıtlesı oldukları ıcın) peygamber-nebi-mebi vs olduğunu söyler ve yazarlar....Konu ile alakalı olarak Zülkarneyn meğerse Hızırmış!başlığından hareketle,Kuranda Hızır diye bir kelime bile yokken müslimlerin yalanda ve sahtekarlıkta ne menem bir insan topluluğu olduğu ortaya çok güzel çıkıyor.Muhammede ister melek allah tanrı uzaylı vs birileri fısıldamış olsun isterse kendi zihninden uydurmuş olsun muhammed kendisine çift boynuzluyu-zulkarneynı soranlara karışık kuruşuk da olsa GREK uygarlığının büyük fatihi ve imparatoru olan büyük iskenderi anlatmak istemiş esasen.Tarihselci akımın öncüsü kuran yorumcuları ise bu zulkarneynın Pers kralı KIROŞ olduğunu eski ahitteki DANİEL kitabından örnek vererek açıklamaya çalışsalar da söz konusu kişi yani zulkarneyn Pers kralı KIROŞ değil GREK kralı ALEXANDER THE GREATtir.bu tarihselci Kuran yorumcularının zulkarneyn için bu Pers kral KIROŞ demelerinin sebebi yahudilerin bu kralı çok sevmesini örnek göstererek bu iddaya varmalarıdır ama DANIEL bölümünde kuzeye-güneye-doğuya ve batıya sarsıcı kafa atan 2 tane hayvan figürü vardır...Teke ve KOÇ....Koç med-pers kralıdır, Teke ise Grek kralıdır...eski ahitin DANİEL bölümünde çok güçlü gibi gösterilen Koç'u darma duman eden ve Koç'un egemenliği altında bulunan ülkeleri teker teker fetheden ise Tekedir.Teke'nin yani Grek kralının tarihte kim olduğunu çok net biliyoruz..Önce med uygarlığını sonra pers uygarlığını yenen ve en sonunda da Hindistan'ın penjap bölgesine kadar girip orada Hint kralı Ramayı yenen Büyük iskenderden başkası değil..



Bir de uçuk iddam var,muhammedin kendisi ve çevresindeki arapların kuzeydeki ve kuzey doğudaki pers-sasani ve hind uygarlıkları ile etkileşimden çok RUM yanı batı uygarlığı ile etkileşime girmeye niyetli bir yakınlık muhabbet besliyordu.Bugün bile gerek suudların gerekse diğer körfez emirliklerini kimin hangi uygarlığın etki alanında ve tahakkümünde olduğunu görebiliyoruz.Bugünün iskenderi ABD...Amerika düşmanlığı olanlar şimdi saldırırlar biraz sonra bana :)

Abdullah Rzayev
18-08-2017, 11:16
Zülkarneyn için genellikle iki boynuzlu manasına geldiği söyleniyor.
Tevrat'ta adı geçen bir yer var: "Aşterot-Karnaim" (Ashteroth Karnaim). "İki boynuzlu 'Ashtart' (Tanrı)" anlamında. Bu ad da, bu adın anlamı da, "Zu'l-Karneyn"e benzemekte. Eski Suriye kentlerinden biri burası.

Yani,tanrıçalardan biri ve bu konular için uzman diye söyleyebileceğimiz Hakikat bunun neresinde? sitesinin yazarı forum üyesi cenkvarol-a sormalıyız.
Tanrıça konusu için şu kitapı okuyun. https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0brani_tanr%C4%B1%C3%A7alar%C4%B1

world
18-08-2017, 14:01
Zülkarneyn için genellikle iki boynuzlu manasına geldiği söyleniyor.
Tevrat'ta adı geçen bir yer var: "Aşterot-Karnaim" (Ashteroth Karnaim). "İki boynuzlu 'Ashtart' (Tanrı)" anlamında. Bu ad da, bu adın anlamı da, "Zu'l-Karneyn"e benzemekte. Eski Suriye kentlerinden biri burası.

Yani,tanrıçalardan biri ve bu konular için uzman diye söyleyebileceğimiz Hakikat bunun neresinde? sitesinin yazarı forum üyesi cenkvarol-a sormalıyız.
Tanrıça konusu için şu kitapı okuyun. https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0brani_tanr%C4%B1%C3%A7alar%C4%B1

Zulkarneyn'in Büyük İskender olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yok dostum. Kabak gibi ortada.

Abdullah Rzayev
18-08-2017, 21:49
Gelenekçi inanışta,miğferlerinden dolayı İskender olduğu söyleniyor.Ama hikayeleri hiç üst-üstte düşmüyor.

Nero
19-08-2017, 11:54
"Karn" zaman/asır anlamına da geliyor, yani Zülkarneyn "İki zaman sahibi" oluyor, yani bu ismi değil bir unvan, peki bu ne demek?

Zahirde 1 batı + Batında 1 batı = 2 batı[/B][/INDENT]
Yani Allah zahirde ve batında ki doğuların ve batıların rabbiyim der.

Zülkarneyn'e gelelim "İki zaman sahibi" demek ZAHİR de ve BATIN da ki ZAMAN sahiplikleri demek.
...

"İki zamanlı" değil. Şurada ele aldım:

http://turandursun.com/forumlar/showthread.php?p=607916#post607916

Felâsife
19-08-2017, 23:17
"İki zamanlı" değil. Şurada ele aldım:

http://turandursun.com/forumlar/showthread.php?p=607916#post607916

Boynuz mu?

Ben hiç oraya da boşuna gelmeyeyim. :)

Zaten boynuz meselesine katılmadığım için bu konuyu açtım ama arkadaşlarımız elanda ısrarlı boynuz da, ne diyeyim sizde boynuz diyerek konu açın. Kuran bu konuda kimseye kısıtlama getirmiyor.

Eskilerin düşündüğünü düşüneceksek-ki bu düşünmemek demektir-ne gereği var düşüncenin, kaldırıp atalım gitsin!

Eskiyi taklit ederek yaşamakta bir seçenektir sonuçta.

Ama ben böyle birisi değilim, takliti sevmem, hatta Şeytan gibi bir damarımda vardır.

Cümle Âlem Âdem'e secde etsede, Şeytan'ın etmemesi gibi, bende buna herkes boynuz desede, boynuz demem/diyemem, ben o hikayede göreceğimi gördüm, o Hızırdır da dedim. Bunun daha ötesi yok!

Şeytan emre karşı gelerek başına gelecekleri bilmiyor muydu? İllaki biliyordu ama yanlış gördüğü bir şeye de eyvallah diyemezdi/dememişte zaten.
Hasılı Şeytan gibilerin inkarıda bilerektir, imanıda bilerektir. Uzman işidir yani, bilmeden imanda etmezler, inkarda etmezler.

"Bilerek inkar" kulağa tuhaf gelebilir ama bu bunu yapana tuhaf gelmez.

world
20-08-2017, 00:18
Boynuz mu?

Ben hiç oraya da boşuna gelmeyeyim. :)

Zaten boynuz meselesine katılmadığım için bu konuyu açtım ama arkadaşlarımız elanda ısrarlı boynuz da, ne diyeyim sizde boynuz diyerek konu açın. Kuran bu konuda kimseye kısıtlama getirmiyor.

Eskilerin düşündüğünü düşüneceksek-ki bu düşünmemek demektir-ne gereği var düşüncenin, kaldırıp atalım gitsin!

Eskiyi taklit ederek yaşamakta bir seçenektir sonuçta.

Ama ben böyle birisi değilim, takliti sevmem, hatta Şeytan gibi bir damarımda vardır.

Cümle Âlem Âdem'e secde etsede, Şeytan'ın etmemesi gibi, bende buna herkes boynuz desede, boynuz demem/diyemem, ben o hikayede göreceğimi gördüm, o Hızırdır da dedim. Bunun daha ötesi yok!

Şeytan emre karşı gelerek başına gelecekleri bilmiyor muydu? İllaki biliyordu ama yanlış gördüğü bir şeye de eyvallah diyemezdi/dememişte zaten.
Hasılı Şeytan gibilerin inkarıda bilerektir, imanıda bilerektir. Uzman işidir yani, bilmeden imanda etmezler, inkarda etmezler.

"Bilerek inkar" kulağa tuhaf gelebilir ama bu bunu yapana tuhaf gelmez.


Taklit etmemen güzel de keşke etimolojik bir gerçeği sırf hoşuna gitmiyor diye reddetmesen.

Felâsife
20-08-2017, 00:45
Taklit etmemen güzel de keşke etimolojik bir gerçeği sırf hoşuna gitmiyor diye reddetmesen.

Etimoloji mi?
Ya Şeytan neyi kabul etmedi, bir düşün!

Bakara 31
Allah, Âdem'e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin" dedi.

Bir çağrışım yaptı mı?

Bilerek İnkar tamda böyle bir şeydir, Etimoloji dediğinin kralı Adem de varmış işte, kabul edenler kuzu kuzu etmiş, ama kabul etmeyen de etmemiş, bu çok başka bir şey.

Taklit etmemek böyle bir şey, mesele hoşa gidip gitmemesi de değil, prensipler meselesi.

Eğer elinde bir doğru varsa, ve ona da tamamen inanıyorsan, dünya bir yana gelse, o yana gitmezsin, prensip bu.
Aynı zamanda bu bir imtihanda sayılır.
Ha elimde bir doğru yoksa, yanlışta yok demektir, herkes ne yana ben o yana, bunda sıkıntımda yok ki.

Ben birilerinin DOĞRU dediği şeyi hemen alıp kullanmam, ya ne yaparım ; o doğruları da eleştiririm, süzgeçlerden geçiririm vs. dokunulmaz veya tabu değillerdir onlar benim için.

Sevgiler

world
20-08-2017, 00:46
Hayır hepsini geçtim biz bu İskender hikayelerinin Yahudi-Hristiyan kültüründe ne kadar popüler olduğunu ve İskender'in nasıl imanlı olmadığı halde imanlı gösterildiğini kaynaklarıyla biliyoruz zaten neyin tartışması bu? Kuran'da ''sana Zulkarneyn'den sorarlar'' ifadesi var mı? Var. Bu ne demek lütfen artık görün . Muhattap alınan kitle bu hikayeleri biliyor zaten. O dönemde dilde İskender diye bir kelime olmaması Arapça'nın suçu değil. Lakap takmışlar adama Zulkarneyn diye ne var bunda?

world
20-08-2017, 00:49
Bu konuyu tartışmamız bile boş laf. Ben bile ''fikrimden vazgeçtim Zulkarneyn Büyük İskender değil'' desem inanmayın çünkü yığınla belge ve kanıt bunu doğruluyor.

Felâsife
20-08-2017, 01:19
Hayır hepsini geçtim biz bu İskender hikayelerinin Yahudi-Hristiyan kültüründe ne kadar popüler olduğunu ve İskender'in nasıl imanlı olmadığı halde imanlı gösterildiğini kaynaklarıyla biliyoruz zaten neyin tartışması bu?
Yahudi-Hristiyan kültüründe popüler olabilir, hatta İslamda da popüler olabilir, hatta ortak noktada da buluşabilirler.
Ben meseleye bu açıdan bakmadım ki zaten!

Ya neyden baktım, ilk yazıda da dediğim gibi "Bahsedeceğim mesele tasavvufi bir bakış açısıdır." dedim.
Tasavvufun ortak kararı, tasavvufçular aynen böyle düşünür filan da demedim, ki İbni Arabi bile meseleye gördüğüm kadarıyla böyle bakmamış, gerçi çok yazısı var ama şimdiye kadar da görmedim.
Bu kişisel bir bakıştı kısacası, ötesi değil.

Sen/siz genede Yahudi-Hristiyan-İslam kültürü böyle diyor diyebilirsin, deyinde ayrıca, neticede ben küçük bir adamım, bir ferdim, ne izimden giden var ne bir grubum vs. var. Olmasının imkanıda yok, yapmamda böyle bir şey.
Öte yandan kuranda var mı var, demene gelince, ben kurana yanlışta demiyorum, hiç bir zamanda demedim, dediğim sadece yasak bir kitap olması gerekirken-zira ne ayetlerde nede Muhammedin tavsiyelerinde bunun kitap haline getirilmesi yok-herkesin okumasına sunulmuş, bu yanlış bir yoldu dedim.

Başka bir şeyde Zilkarneyn'i Yahudi-Hristiyan-İslam kültürleri bilebilir, ama Hızır'ı bilmezler, zaten o meselede Hızır diyede İSİM de geçmez, SIFAT olarak geçer.

Buna kim Hızır der? Sufiler, Bektaşiler, Aleviler YANİ Hızır'ı bilenler der!
Zaten demişlerdir de, bu yeni bir şeyde değildir
Onun içinde tasavvufi bir bakış açısı dedim.

Ahlaksız
23-08-2017, 19:45
Zülkarneyn ne hızırdır,ne İskender..Kim olduğunu birkaç gün içinde forumda yeni konu açıp(bu konuyla ilgili arama yaptım,bir sürü konu açılmış ama hepsi fos..!) yazacağım..Hiçbir yerde de böyle bir bilgi,iddia açıkçası görmedim..Bekleyin lütfen:)

Felâsife
24-08-2017, 00:02
Eheh, başkasını bilmem ama ben beklerim, nasıl olsa ne kadar alternatif çoğalırsa, bu meselede bir o kadar örtülü kalır/kalacak demektir, ki zaten olanda anca budur.
Ama tabi belli mi olur, eskiler ne demiş "Denizin yandığını duysanız, bir ihtimal verin!" :)

world
24-08-2017, 10:31
Eheh, başkasını bilmem ama ben beklerim, nasıl olsa ne kadar alternatif çoğalırsa, bu meselede bir o kadar örtülü kalır/kalacak demektir, ki zaten olanda anca budur.
Ama tabi belli mi olur, eskiler ne demiş "Denizin yandığını duysanız, bir ihtimal verin!" :)

Örtülü kalan senin düşüncelerin felasife. Manevi örtüyü kaldırıp aydınlanacam felsefesi savunuyorsun (İslami Kabala) Bu tür felsefeler çok bilmiştir hiçbir yeni bir şey fikir ortaya atmaz sadece gerçeğin üstünü ve felsefeye bağlı olan insanın düşüncelerini örter.Sende de bu olmuş.

Örtü falan yok Zulkarneyn'in Büyük İskender olmama ihtimali söz konusu değil. Bakın eminim demiyorum ''biliyoruz'' diyorum. NOLAN istediği teoriyi ortaya atabilir muhtemelen çok zorlama olacak .

2+2=4
Zulkarneyn=Büyük İskender

Umarım açık olmuştur. İyi günler.

Felâsife
24-08-2017, 13:53
Örtülü kalan senin düşüncelerin felasife.
Yo ona öyle denmez, "sizde bir türlü, bizde bir türlü" denir.
Hatta benim buna dair şöyle bir dörtlüğüm de (http://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=35353) vardır.
Anlayışlar çeşit çeşit, sizde bir türlü bizde bir türlü.
Bu şiir herkese yazılmadı, içerdiği anlamdan ötürü.
Yollar farklı fikirler değişik, manada manayı götürü.
Geriye kalansa kelimelerdir, o da duyguyu sömürü.


Manevi örtüyü kaldırıp aydınlanacam felsefesi savunuyorsun (İslami Kabala) Bu tür felsefeler çok bilmiştir hiçbir yeni bir şey fikir ortaya atmaz sadece gerçeğin üstünü ve felsefeye bağlı olan insanın düşüncelerini örter.Sende de bu olmuş.
Eyvallah.
Tasavvufta ne vardır biliyor musun?
Gördüğünsündür!
Yargıladığınsındır!
Suçladığınsındır!

Neye bakarsan bak o aynadır. Hayat devasa bir aynadır... Tanrı aynadır, kitap aynadır, insan aynadır, doğa aynadır vs.

Aynaya bakan neyi görür?
Kendini görür değil mi?

Hah işte, gördüğün tüm sorunlar SENDEN yansıyandır.
Sufizm aynayı parlatmak değil, aynaya yansıyan bu yanılsamayı yok etmektir, o yok olduğun da ortada ödül/ceza, iyi/kötü doğru/yanlış kavramları kalkar. Geriye kalansa anca şaşkınlık ya da hayrettir.

Artık aynaya bakan değilsindir, o yüzden "sizde bir türlü, bizde bir türlü" güzel cümledir.

Güzel olmayan yoktur ki, çirkin mi arayayım.
Doğru olmayan yoktur ki, yanlış mı bulayım.
Herkes hayallerinin peşinden koşar elbette.
Herkes koşuyor diye, herkes gibi mi olayım.


Kabalanın böyle yok etme/yok olma öğretisi var mı?
Zannetmiyorum olsun, kurumsallaşmış bir yapı kendini yok etmez/edemez.
Bu budur, şu şudur diyen KURALA TABİDİR. Kendi kuralları kendini ayrıca bağlar.
Sufizm de "Lâ-Makâm" bile vardır.



NOLAN istediği teoriyi ortaya atabilir muhtemelen çok zorlama olacak . Olsun, ben dediğim gibi kesin kararlı değilim, yıkılacak bir şeyim yok. Bana uyar, tabi bir mantığı olmalı.


2+2=4

2+2=4 etmesi hayalimizde olan bir şey, gerçekte 2 diye bir sayı bile yok, harflerde böyle, tek, çift, çok var... 1+1 hayalimizde topladığımız da (ne demekse) ortaya çıkandır, sayılar ortak bilincimizde, yani hayalimizde, insandan başka bir yerde geçerliliği bile yok.
Doğada hesap kitap yok, dünya bile patates gibi, doğa eğri büğrü, rast gele, salaş vb.
Matematik konusunda bazı ilkel kabileler, bir iki ve çok tan başka rakam bilmiyorlar, onlar gibiyim. :)

Matematik delil olacaksa, o da bir hayaldir, bir hayalin delili gene başka bir hayaldir, bildiğim budur.

Not: Mesajın tamamını alıntı yapmazsan sevinirim. Sadece söylemen gereken yerleri yapman, daha uygundur forumlar açısından.

Nero
24-08-2017, 13:57
"Matematik konusunda bazı ilkel kabileler, bir iki ve çok tan başka rakam bilmiyorlar, onlar gibiyim." Felâsife

Doğrusu 1, 2, çok ve daha çok olacak. Daha doğrusu, ben öyle okumuştum. Tabii doğru hatırlıyorsam... :)

"Matematik delil olacaksa, o da bir hayaldir, bir hayalin delili gene başka bir hayaldir, bildiğim budur." Felâsife

Hayır, matematik evrenin anahtarıdır.

world
24-08-2017, 14:00
Felasife 2+2=4 dememi nasıl matematiğin gerçekte olmamasına hayal olmasına bağladın anlamak güç ben kesinlik açısından söylemiştim. Şu gnostik hareketler bu yüzden sinir bozucu bir cümleyi veya ifadeyi alıp olmadık taraflara çekiyorlar tasavvuf gnostisizmin en gıcık hali sanırım.

Nero
24-08-2017, 14:04
Felasife 2+2=4 dememi nasıl matematiğin gerçekte olmamasına hayal olmasına bağladın anlamak güç ben kesinlik açısından söylemiştim.

Burada world'e katılıyorum.

Amon yarebbi
24-08-2017, 14:07
Matematik bir KAVRAMDIR .

2 ye biz iki dedik diye ikidir.

2 diye bir şey yoktur.

2+ 2= 4 diye birşey de yoktur.

world
24-08-2017, 14:09
Matematik bir KAVRAMDIR .

2 ye biz iki dedik diye ikidir.

2 diye bir şey yoktur.

2+ 2= 4 diye birşey de yoktur.

Biliyoruz olmadıpını soyut olduğunu ben kesinlik açısından söyledim 2 elma 2 elma ile toplanırsa biz ona 4 elma der miyiz demez miyiz yani kesin. Benim kullanma amacım kesinlik nasıl matematiğin evrenin dili olup olmamasına bağladınız ?

Nero
24-08-2017, 14:18
2+2=4 bir soyutlamadır.

2 elma+2 elma=4 elma somut bir toplama işlemidir.

2 elma+2 armut=4 meyve, bu da bir soyutlamadır.

Doğru mu? :)

Amon yarebbi
24-08-2017, 14:20
Biliyoruz olmadıpını soyut olduğunu ben kesinlik açısından söyledim 2 elma 2 elma ile toplanırsa biz ona 4 elma der miyiz demez miyiz yani kesin. Benim kullanma amacım kesinlik nasıl matematiğin evrenin dili olup olmamasına bağladınız ?


World kesinlik diye bir şey yok.

Geçmişte birileri 2 ye iki dediler diye ve 2 dediği ile diğer iki dediğini toplayarak söylediği için , bizler de tekrarlıyoruz.

İSİM veriyoruz.

Geçmiştekiler 2 ye ( #) vu deseydi kesinlik bunun neresin de olucaktı.

Tek gerçeklik var o da HAREKETTİR. biz sadece bu hareketlere isim veriyoruz.

Bir hayvan için 2 nin bir anlamı da , gerçejligi de , bizim verdiğimiz ismin de önemi yok.

Felâsife
24-08-2017, 14:21
"Matematik konusunda bazı ilkel kabileler, bir iki ve çok tan başka rakam bilmiyorlar, onlar gibiyim." Felâsife

Doğrusu 1, 2, çok ve daha çok olacak. Daha doğrusu, ben öyle okumuştum. Tabii doğru hatırlıyorsam... :)
Onlar başka kabileler :D

Hayır, matematik evrenin anahtarıdır.
İnsanın anahtarıdır, evrenin değil, araziye çık bak doğada matematiksel bir şey görebilecekmisin.
Eğri büğrü, yamuk, salaş, vb. döşenmiş, "hesapsız" şekilde. Ben böyle görüyorum.
Lakin insanların icatlarında hesap kitap var. Köşeli, simetrik vs.

Felasife 2+2=4 dememi nasıl matematiğin gerçekte olmamasına hayal olmasına bağladın anlamak güç ben kesinlik açısından söylemiştim.
İşte bende o KESİNLİK için verdim matematik misalini, hiç bir şey KESİN değildir, eleştirilemez değildir, matematik bile, belkide ilk kez duydun hayali bir şey olduğunu, ama doğruları eleştirmeye başlayınca bir insan, matematik bile bundan nasibini alır.
Demek istediğim odur.

Matematik bir KAVRAMDIR .
2 ye biz iki dedik diye ikidir.
2 diye bir şey yoktur.
2+ 2= 4 diye birşey de yoktur.
Eyvallah. :)

world
24-08-2017, 14:22
World kesinlik diye bir şey yok.

Geçmişte birileri 2 ye iki dediler diye ve 2 dediği ile diğer iki dediğini toplayarak söylediği için , bizler de tekrarlıyoruz.

İSİM veriyoruz.

Tamam işte dostum .Ben de bundan bahsediyorum 5 desek de olur farketmez ama ona başka birşey diyemeyiz değil mi dersek matematiği yeniden yazarız. Mantıklı olmaz adlar önemli değil ona tek bir şey diyebiliriz konu bu kesinlik.

Amon yarebbi
24-08-2017, 14:28
Tamam işte dostum .Ben de bundan bahsediyorum 5 desek de olur farketmez ama ona başka birşey diyemeyiz değil mi dersek matematiği yeniden yazarız. Mantıklı olmaz adlar önemli değil ona tek bir şey diyebiliriz konu bu kesinlik.


World diyelim ki ; iki elma var bu iki elma , iç yapısı ve ağırlığı ile birbiri ile bire bir aynı değil ise ki ! Kesinlikle değiller iki elmaya nasıl aynı muamelesi yapıp diğer iki elma ile topluyoruz?

Olmaz ki !

İnsanlar kendi merkezinden bakarak bunu söylüyor.

world
24-08-2017, 14:31
Felsefe konusu değil dostlar bunu başka bir konuda tartışalım. Ben de örneği değiştireyim kesin olan bir şey örnek vereyim (Nihai kesinlik yoktur bilimsel kesinlik vardır nihai gerçeğe asla ulaşamayız elimizdeki en elle tutulur gerçek bilimsel gerçekliktir bunu önceden belirterek) bir elmayı bırakırsam Dünya'nın ''olağan'' şartlarında yere düşer işte Zulkarneyn'in İskender olmama ihtimali olağan şartlarda normal koşullarda elmanın yere düşmeme ihtimali ile aynıdır.

Felâsife
24-08-2017, 14:33
World diyelim ki ; iki elma var bu iki elma , iç yapısı ve ağırlığı ile birbiri ile bire bir aynı değil ise ki ! Kesinlikle değiller iki elmaya nasıl aynı muamelesi yapıp diğer iki elma ile topluyoruz?

Olmaz ki !
Aynen.
Toplam dediğimiz zaten toplanamaz demekken, biz bunu toplam deyip eğitilmişiz. Hayalimize yerleştirilmiş bunlar.
Eğitildiğimiz için toplanıyor diyoruz.
Oysa ne mümkün!

Nero
24-08-2017, 14:33
Onlar başka kabileler :D


:caked:

world
24-08-2017, 14:35
Aynen.
Toplam dediğimiz zaten toplanamaz demekken, biz bunu toplam deyip eğitilmişiz. Hayalimize yerleştirilmiş bunlar.
Eğitildiğimiz için toplanıyor diyoruz.
Oysa ne mümkün!

Konu elma değil çarpıtmayalım bana hayal ürünü olmayan bir delille Zulkarneyn'in Hızır(Kuran'da adı geçmeyen bilge şahıs) olduğunu kanıtlayamazsınız ama ben size Zulkarneyn'in neden bal gibi de İskender olduğuna dair madde madde en az 10-15 madde yazabilirim.

world
24-08-2017, 14:38
Şu konunun ismi keşke ''Tasavvuf'ta Zulkarneyn Hızır'dır'' olsaydı çünkü gerçekte böyle bir şey yok mümkün değil olasılık dahilinde dahi düşünülemez.

Felâsife
24-08-2017, 14:40
Konu elma değil ...
Konu kesinlik, elma matematik, o, bu, şu fark etmez...

... İskender olduğuna dair madde madde en az 10-15 madde yazabilirim.
Yazamazsın diyen olmadığına göre, tabikide sıralayabilirsin.

Felâsife
24-08-2017, 14:42
Şu konunun ismi keşke ''Tasavvuf'ta Zulkarneyn Hızır'dır'' olsaydı çünkü gerçekte böyle bir şey yok mümkün değil olasılık dahilinde dahi düşünülemez.

Tasavvufta KESİNDİR dedim mi? lütfen, şu kesinlik takıntısından kurtulalım, bu da bir görüştür, vs. diye önceden de çok söyledim ama aynı şeyleri DEJAVU misali yazmak hiç hoş olmuyor.

world
24-08-2017, 14:44
Konu kesinlik, elma matematik, o, bu, şu fark etmez...

Yazamazsın diyen olmadığına göre, tabikide sıralayabilirsin.

Buyur benim neleri yazacağım belli , konuda Etimolojiden girdik İskender'den çıktık arada Joshua Ben Levi İlyas yolculuğuna dahi değindik. Nerde sizin kanıtınız ? Buyrun bekliyorum, etimolojide yok, tarihsel bağlamda yok, Kuran'da yok, diğer dinlerde yok , tasavvuf dışında yok . Hani o da mantıksız ama Zulkarneyn Oğuz Kağan'dır diyenler bile saçma da olsa belli başlı kanıtlar sunuyorlar sizinkiler nerde?

Felâsife
24-08-2017, 15:01
Kanıt isteyen şüphededir!

Çünkü gerçekte ne olduğunu bilmediği için, kendinden şüphededir.

İnsan bilmediği şeyi bilemez, anca bildiğini bilir ki ben size ne desem (çok dedim) tesir etmez, çünkü şüphe vardır. Ve gerçeği görseniz bile, onu önceden bilmediğiniz için, onaylayamazsınız. Onay olmayınca şüphe devam eder...

Kanıt böyle bir şeydir.

Eğer sen kendinden emin olsaydın, bana anca güler geçerdin ve kanıtta istemezdin.
Ben senden istemiyorum mesela, kanıt istersem bu bildiğimden ŞÜPHE demektir.

Sufiler soru sormayacaksın, cevap aramayacaksın derler, soruda/cevapta şüphenin sonuçlarıdır.

Hasılı kanıt bile benim için yanlış yoldur, başkasından istemem, başkasına da kanıtlayacak bir şeyim yoktur.
Bilirsem bilirim, bilmiyorsam bilmem.

Sevgiler

world
24-08-2017, 15:01
Bu arada Müslüman alimler de Zuılkarneyn'in İskender olduğunu bilirler fakat inanmak istemezler çünkü İskender çok tanrıcıydı. Onlar Kuran'ın yanılmadığını düşündükleri için bu İskender olamaz derler. Oysa Kuran yazıldığı dönemde İskender çoktan vaftiz/sünnet edilmişti. Menkıbeler dilden dile dolaşıyordu . Kimse onun imanlı olup olmadığını takmıyordu ki İskender hikayelerde hem Hristiyan hem de Yahudi gibi görülürdü. Bu yüzden Kuran popüler kültürün yanlış yönlendirmesi neticesinde İskender'i imanlı gösterdi üzücü bir durum.

world
24-08-2017, 15:04
Kanıt isteyen şüphededir!

Çünkü gerçekte ne olduğunu bilmediği için, kendinden şüphededir.

İnsan bilmediği şeyi bilemez, anca bildiğini bilir ki ben size ne desem (çok dedim) tesir etmez, çünkü şüphe vardır. Ve gerçeği görseniz bile, onu önceden bilmediğiniz için, onaylayamazsınız. Onay olmayınca şüphe devam eder...

Kanıt böyle bir şeydir.

Eğer sen kendinden emin olsaydın, bana anca güler geçerdin ve kanıtta istemezdin.
Ben senden istemiyorum mesela, kanıt istersem bu bildiğimden ŞÜPHE demektir.

Sufiler soru sormayacaksın, cevap aramayacaksın derler, soruda/cevap şüphenin sonuçlarıdır.

Hasılı kanıt bile benim için yanlış yoldur, başkasından istemem, başkasına da kanıtlayacak bir şeyim yoktur.
Bilirsem bilirim, bilmiyorsam bilmem.

Sevgiler


Off tartışma böyle olur ,benim kanıtlarım ortada sayfalardır hem bu konuda hem diğer konularda yazdım iciğini ciciğini çıkarttık konunun ben sizi n gerekçenizi ya da gerekçelerinizi merak etmiştim ama gördüğüm kadarıyla böyle bir şey yok.

Felâsife
24-08-2017, 15:47
Off tartışma böyle olur ,
Ya nasıl olacaktı, isteyeceğin en son şeyi istiyorsun, iş kanıta kaldı çünkü, denecekler dendi, bende kanıt, şüphenin sonucudur diyorum.

Bilmediğin bir şeyi görsen bile bilemezsin ki, bu benim içinde, senin içinde, herkes içinde geçerlidir, bilmek yıllar süren bir süreçtir.

Neyse gene konu kişiselleşti, senle ben Hızır ve Musa gibi anlaşamayız. :wave:

Nero
24-08-2017, 15:52
Kanıt aramak şüphenin sonucudur, doğru. Peki şüphe kötü müdür ki? :)

world
24-08-2017, 15:57
Anlaşacak bir durum yok Zulkarneyn Büyük İskender'dir aksini iddia eden uçuk hayallerde dolaşmaktadır.

Felâsife
24-08-2017, 16:00
Kanıt aramak şüphenin sonucudur, doğru. Peki şüphe kötü müdür ki? :)

Kötü değilde, şüpheyi günah gibi çaktırmayacaksın, gizli kalmalı o. :D
Yoksa bu kendini ele vermek olur.

Sufiler bunun için bir araya geldiklerin de sukûtû lisan ederler.
Sebebin bir yönü de budur.

world
24-08-2017, 16:01
Tasavvuftan bu yüzden nefret ediyorum . Kelimelerin içini boşaltıp olmadığı anlamlar yükleyerek kelime pornosu çekiyor adeta.

pianola
24-08-2017, 16:47
Felâsife'nin bahsettiği Hızır'ın tasavvufi bir anlamı var sanırım, yani o bir "kişi" değil. Yoksa Büyük İskender'in hikayeleri islam öncesinde de yaygınmış Arap kültüründe (Zulkarneyn olarak) ...

Felâsife
24-08-2017, 17:12
Tasavvuftan bu yüzden nefret ediyorum . Kelimelerin içini boşaltıp olmadığı anlamlar yükleyerek kelime pornosu çekiyor adeta.
Boşaltılamaz diye kanun mu var?

T.İzutsu'nun kuranda Allah ve İnsan kitabını okusana, değişiklik olur, adam Semantik uzmanı, kelimelerle dans ediyor adeta, Araplarda resmen kelime inkilabı olmuş, devrim olmuş, islamdan önce kullanılan ne anahtar kelime varsa, İslamla bam-başka anlam olmuş.
Hatta aynı devirdeki insanlar bile, Alah dediğiniz de ne diyecek konuma gelmişler, oysa Allah öncesinde de var, çünkü içerik başka bir şey olmuş.

O yüzden kuranı Araplarda çok anlamıyor, çünkü o başka bir şey, kelimeler vs.ler başka Bu yüzden senin sevmediğin o Sufiler bunu bildikleri için "Kuran Arapçadır, manası Rapçadır" derler.

Hasılı porno diye tabu ettiğin şey, Sufizmin bir gerçeği, ayıbı günahı yok bunun.


Felâsife'nin bahsettiği Hızır'ın tasavvufi bir anlamı var sanırım, yani o bir "kişi" değil. Yoksa Büyük İskender'in hikayeleri islam öncesinde de yaygınmış Arap kültüründe (Zulkarneyn olarak) ...

Aslında tek kişi ama Sufilik içinde bir bütünün de resmi gibi. Hızır hiç bir zaman geldiği yerde, normal gelmez. Kafa karıştırmaktan tutunda, yolu zorlaştırmaya kadar pek çok yönü vardır. Musaya yaptıkları ortadadır. Gerçi halklar onu hayırla yâd ederler ama gerçekte o gelmez zaten, Sufizm de kişi o seviyede olunca onunla illaki rastlaşır diyelim.
Fakat dediğim gibi tehlikeli bir rastlaşmadır bu, zira ona yüklenmiş bir sürü anlam, kişiyi yoldan çok çabuk kaydırır.

Bir nevi bununda testi gibidir aslında, Hızır testtir, ötesi değildir. Ne zaman ne şekilde olacağını bu yolun yolcusu bilemez.

world
24-08-2017, 17:24
Adı bile geçmeyen bir şahıştır Hızır , gerçekte İlyas'tır. İdris bile değildir. Hızır'ın(!) yolculuk yaptığı kişi de muhtemelen Joshua ben Levi'dir Musa değil.

Balığın canlanması öyküsü ''mesela'' Suruglu Yakup'un İskender masalında geçer İskenderin ahçısı ölümsüzlülük suyunda (abı hayatta) balığı yıkamak için suya koyar balık canlanır Kuran yine hikayeleri karıştırmıştır isteyerek veya istemeyerek.

Yecüc ve Mecüc tariihçi Josephus'ta İskitler birçok efsanede ise Hunlar'dır.İskender sözde onlarla macera yaşamış sed med olayı da ordan türüyor.

Bu işler böyle bulanıklaştırmazsanız olanı görmek isterseniz durum bu, ha ben ahlaki manevi hayal dünyasında gezmek istiyorum derseniz felasife'nin dedikleri size göre.

Felâsife
24-08-2017, 17:35
:D :D

Ahlaksız
24-08-2017, 19:39
World;eski ahitte zülkarneyn diye bir kelime geçmiyor..Karnayim,yani ''boynuzlar'' diye bir ifadeden bahsediliyor..Doğru mu bu?
Bir de yeni ahitte veya apokriflerde geçiyor mu?

İkincisi,kurandaki bu ifade ile büyük iskenderin ne alakası var?
Saçma değil mi bu?

world
24-08-2017, 23:03
World;eski ahitte zülkarneyn diye bir kelime geçmiyor..Karnayim,yani ''boynuzlar'' diye bir ifadeden bahsediliyor..Doğru mu bu?
Bir de yeni ahitte veya apokriflerde geçiyor mu?

İkincisi,kurandaki bu ifade ile büyük iskenderin ne alakası var?
Saçma değil mi bu?

Zulkarneyn bir isim değil bunu sen de bilirsin dostum. Zu ''sahip'' demek l ''görünmeyen el takısı'' karn boynuz eyn'' çift veya iki''

2 boynuz sahibi, İskender'in Amon'a saygı duyuğunu onun koç boynuzunu kafasına taktığını biliyorsundur.Kendisini firavun dahi ilan ettirdi. Hatta şu resimle örnekleyebiliriz.

https://sapelosquare.files.wordpress.com/2016/06/alexander-horns.png?w=668

İskender o dönemin Yahudi ve Hristiyan literatüründe var bu konuda da hemfikiriz. Şimdi Kehf Suresi'nde ne diyor: ''Sana Zulkarneyn'den sorarlar''. Bu karşıdakinin bu konuyu bildiğini ve cevap verenin de aynı konuda konuştuğunu gösterir aksi takdirde karşıdaki ''sen kimden bahsediyorsun bu benim bahsettiğim kişi değil'' der. Böyle bir durum yok.

Saruglu Yakup'un İskender'le ilgili bir masalı var İngilizce biliyorsan onu okumanı öneririm birçok öğe orda verilmiş. Ayrıca pseudo Callithenes var Grekçe o da bu masalın ilk versiyonlarından biri.

Makabiler kitabında da İskender'in doğudan batıya her yeri fethettiği yazar. Talmud'ta İskender'in Kudüs'e gidip Süleyman Tapınağı'nı gördüğü ve bilge bir hahamla karşılaştığı ona sorular sorduğu falan anlatılıyordu hatırladığım kadarıyla.

Daha nice kanıt var bunun gibi.

Ahlaksız
24-08-2017, 23:29
World;Yahudi ve Hristiyan literatüründe İskender'in var olması,Kuran'daki Zülkarneyn'in İskender olabileceği anlamına gel(e)mez..
Yahudi ve Hristiyan literatüründe Zülkarneyn diye bir şey sanırım yok..Kutsal kitapta arattım ama bulamadım..
Kuran,önceki iki dinin bahsettiği İskender'in adını neden Zülkarneyn olarak değiştirsin?
Saçmasapan bir iş bu..
Kuran niye bu kişiden özellikle bahsetsin?Niye Hammurabi veya Şulgi değil mesela..
Kuran'la İskender'in ne alakası olabilir?
Kuran miladi 1000 yıllarında yazılmış...Yani İskender'den kabaca 1500 yıl önce..
Kuran yazarları,kopyala/yapıştır yapıyorlar ama İskender'i Zülkarneyn olarak değiştiriyorlar?Niye?
Kopyala yapıştır yapmadılarsa,bu Zülkarneyn kim?
Kehf suresinde Muhammed filan yok..Orada birşeyler anlatılmaya çalışılıyor sadece..Sureye göre Zülkarneyn inançlı birisi..Bana göre Rab dediğine göre Hristiyan birisi..
Boynuza takılma..Boynuz çatalhüyük'ten beri bilinen bir şey..Kralların,imparatorların boynuzu kullandıklarını biliyoruz..Bu yüzden de İskender iddiası tutarlı değil..

world
24-08-2017, 23:36
World;Yahudi ve Hristiyan literatüründe İskender'in var olması,Kuran'daki Zülkarneyn'in İskender olabileceği anlamına gel(e)mez..
Yahudi ve Hristiyan literatüründe Zülkarneyn diye bir şey sanırım yok..Kutsal kitapta arattım ama bulamadım..
Kuran,önceki iki dinin bahsettiği İskender'in adını neden Zülkarneyn olarak değiştirsin?
Saçmasapan bir iş bu..
Kuran niye bu kişiden özellikle bahsetsin?Niye Hammurabi veya Şulgi değil mesela..
Kuran'la İskender'in ne alakası olabilir?
Kuran miladi 1000 yıllarında yazılmış...Yani İskender'den kabaca 1500 yıl önce..
Kuran yazarları,kopyala/yapıştır yapıyorlar ama İskender'i Zülkarneyn olarak değiştiriyorlar?Niye?
Kopyala yapıştır yapmadılarsa,bu Zülkarneyn kim?
Kehf suresinde Muhammed filan yok..Orada birşeyler anlatılmaya çalışılıyor sadece..Sureye göre Zülkarneyn inançlı birisi..Bana göre Rab dediğine göre Hristiyan birisi..
Boynuza takılma..Boynuz çatalhüyük'ten beri bilinen bir şey..Kralların,imparatorların boynuzu kullandıklarını biliyoruz..Bu yüzden de İskender iddiası tutarlı değil..


Aradaki farka bakacaksak Kuran'ın Adem'den de bahsetmemesi lazım.

Zulkarneyn der sevgili Ahlaksız çünkü lakabı 2 boynuzlu böyle nam salmış. Zunuwas diye bir adam da var tarihte onun da gerçekte ismi bu değil mesela.

İskender tabii ki inançlı değil hatta pagan ama eğer tarih içinde onun hakkındaki hikayelerin gelişimine bakarsan onu önce Yahudiler'in sonra Hristiyanlar'ın kendi masallarında imanlı gösterdiğini görebilirsin. Kudüs Tapınağı'na gitmiş hayran kalmış hatta Yahudiler o yıl büyün erkek çocuklarına İskender adını vermişler masala göre, daha ötesi yok yani. Hristiyan versiyonlarından benim bildiğim Sarug'lu Yakup var onda da Hristiyan oluyor İskender ve Mesih'i(İsa'yı) bir gün gelecek kurtarıcı olarak görüyor.O dönemler Hristiyanlık olmadığı ve İsa hikayesi yazılmadığı için hristiyan versiyonunda İskender İsa'yı göremiyor doğal olarak sadece geleceğini anlıyor falan.

Ahlaksız tarihselliğe önem veren birisindir. Soran kişi önemlidir ''Sana Zulkarneyn'i sorarlar'' dedikten sonra kel alaka bir konudan bahsedilmez. Öyleyse Zulkarneyn'in kim olduğunu anlamanın en iyi yolu soran kişilerin bu kişiden kimi anladıklarını bilmektir. Böyle bir profil o dönemde hatta ondan önceki dönemlerde ''yalnızca'' İskender'e uyuyor.

Ahlaksız
24-08-2017, 23:40
World;yarın kısaca bu konuyu yazacağım..Kısa ve öz olacak..Konu da kapanacak..:)

world
24-08-2017, 23:45
World;yarın kısaca bu konuyu yazacağım..Kısa ve öz olacak..Konu da kapanacak..:)

Bekliyorum ahlaksız ama şu ana kadar senin yazdıkların da dahil daha hatrı sayılır bir fikir çıkmadı. İskender olmaması sürpriz olur benim için.

Ahlaksız
24-08-2017, 23:57
World;Bir şey bulmasam,bu konuda yazmam..Tesadüfen bir şey fark ettim sadece:)

world
24-08-2017, 23:58
Yarını bekleyelim görelim.

world
25-08-2017, 00:03
Bu arada Araplar'ın isimlendirmeleri her zaman gerçek isme göre yapmadığına kanıt : http://www.kimdirhayatieserleri.com/zunuvas-kimdir-hayati-ve-eserleri.html

Felâsife
25-08-2017, 00:04
Bence acele etme, madem tesadüf oldu, içinde hah "tamam" oldu dediğinde yayınla.

world
25-08-2017, 00:06
Bence acele etme, madem tesadüf oldu, içinde hah "tamam" oldu dediğinde yayınla.

Ben de tesadüfle çok şey bulmuşumdur ama benimkisi amaçlı tesadüf. Nasıl dersen? Hiç alakası olmadığı halde Aramice yazılmış İngilizce tercümeli mechilta De Rabi Yıshmael'i okuyayım neymiş bu Yahudi midraşı dedim firavunun suda boğulmadı olayının kökenini keşfettim. Ahlaksız da böyle bulmuş olabilir.

Ahlaksız
25-08-2017, 00:16
World;kelime zaten isim değil..Bir lakap..Konu da bu zaten:)

Felâsife;cuk oturuyor..
Bu zülkarneyn konusunda o kadar çok iddia var ki,bir tanesi de dişe dokunur bir iddia değil..Saçmasapan,tutarsız iddialar..

Bu mitolojide öyle kanıt filan olmaz..Tutarlılık olacak..Söylenenler akla yatacak..

Zülkarneyn'in İskender olması en ciddi iddia ama bana ikna edici gelmiyor..

Bu konuya takılmışta değilim,tesadüfen bu konuyu anladığımı düşünüyorum sadece..
Biz yazarız..Gerisi okuyanın bileceği iş..

Felâsife
25-08-2017, 00:20
@World
Ben dediğim gibi denizin yandığını duysam ihtimal veririm, neyin nereden, ne şekilde, nasıl olacağını bilemeyiz/bilemem. Öğrenme devam ediyor nihayetinde.

@Ahlaksız
Merakla beklemedeyim.

world
25-08-2017, 00:22
Zulkarneyn'in İskender olması iddia falan değil ''kabul edilebilecek tek yanıt'' tır. Diğerleri saçmalıktır kanıttan yoksundur zorlamadır bunu hepimiz biliyoruz.

amos26
25-08-2017, 00:59
Elbette verdiğim şu video kesin Kanıt olamaz ama filistinli arap tarihçiler yanlarına bir ingiliz evladını da alıp tartışıyorlar.Alexander'in yani İskender'in yaptıklarını-yapmaya çalıştıklarını anlamak için lineer düşünce ve kalıplardan çıkmak lazım.

https://www.youtube.com/watch?v=bNHAixX10RM

world
25-08-2017, 13:36
Elbette verdiğim şu video kesin Kanıt olamaz ama filistinli arap tarihçiler yanlarına bir ingiliz evladını da alıp tartışıyorlar.Alexander'in yani İskender'in yaptıklarını-yapmaya çalıştıklarını anlamak için lineer düşünce ve kalıplardan çıkmak lazım.

https://www.youtube.com/watch?v=bNHAixX10RM

Kabul etmek zorundalar çünkü başka bir çıkış yolu yok.

Felâsife
26-08-2017, 01:47
Kabul etmek zorundalar çünkü başka bir çıkış yolu yok.
İnsanı hiç tanımamışsın sevgili world
İnsan yeter ki kafaya koymasın, her yerden, her şeyden çıkar.
Robotlar anca onlara verilenler dışına çıkamaz, programları öyledir çünkü.
İnsan ise uyumsuzdur! Bazıları istenilse de robotlaştırılamaz!

spartacus
26-08-2017, 03:22
Güneşin doğduğu ve battığı yere ulaşmak, efsanelerde İskender'e atfedilmiş ve muhtemel ilgili bölgede de bu efsaneler dilden dile, kulaktan, kulağa belkide yerinde türetilmişler. Eskilerde bazı insanalr halkın taktığı lakaplarla da anılrlar, muhtemel İskender de, kullandığı başlık yüzünden(boynuzlu) çift boynuzlu olarak, yöre de isimlendirilmiş ve efsane kulaktan, kulağa, nesilden, nesile süregitmiş olabilir. Örneğin bugün hala, köylerde bazı insanlar lakaplarıyla anılırlar...

Zulkarneyn, bir şahıs olarak ele alınıyor, sıfatlaşmış olsa dahi-ki sıfattan, özel isim-, temelde bir kişi işaret ediliyor.

KEHF Suresi
83. (Ey Muhammed!) Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar. De ki: "Size ondan bir anı okuyacağım."
84. Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol verdik.
85. O da (Batı'ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
86. Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir kavim gördü. "Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın" dedik.
87. Zülkarneyn, "Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da kendisini görülmedik bir azaba uğratır" dedi.
88. "Her kim de iman eder ve salih amel işlerse ona mükafat olarak daha güzeli var. (Üstelik) ona emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz."
89. Sonra yine (doğuya doğru) bir yol tuttu.
90. Güneşin doğduğu yere ulaşınca onu, kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu.

Nero
26-08-2017, 13:13
Aklıma bir husus takıldı; İskender Batıya gitmedi ki. O sadece Doğuya sefer yaptı. Bu durumda ayetteki anlatıma uymuyor?

world
26-08-2017, 13:16
Aklıma bir husus takıldı; İskender Batıya gitmedi ki. O sadece Doğuya sefer yaptı. Bu durumda ayetteki anlatıma uymuyor?

Makabeler Kitabı Bölüm 1:

1 Filip'in oğlu Makedonya'lı İsken*der Kittim bölgesinden gelip Persler'in ve Medler'in Kralı Darius'u yen*miştir. Önceden Yunanistan Kralı olan İskender Kral Darius'un yerini aldı.

2Birçok savaşa girişti, bir çok kaleyi ele geçirdi ve oradaki kralları öldürt*tü.

3Böylece dünyanın uçlarına dek ilerledi, ulusları birbiri ardına yağma etti. Onun karşısında dünya susunca tutku dolu yüreği sevinçle doldu.

4Bü*yük kuvvetler topladı, iller, uluslar ve prensler ona boyun eğip vergi verme*ye başladı.

Nero
26-08-2017, 13:21
Makabeler Kitabı Bölüm 1:

1 Filip'in oğlu Makedonya'lı İsken*der Kittim bölgesinden gelip Persler'in ve Medler'in Kralı Darius'u yen*miştir. Önceden Yunanistan Kralı olan İskender Kral Darius'un yerini aldı.

2Birçok savaşa girişti, bir çok kaleyi ele geçirdi ve oradaki kralları öldürt*tü.

3Böylece dünyanın uçlarına dek ilerledi, ulusları birbiri ardına yağma etti. Onun karşısında dünya susunca tutku dolu yüreği sevinçle doldu.

4Bü*yük kuvvetler topladı, iller, uluslar ve prensler ona boyun eğip vergi verme*ye başladı.

Evet ama Kurandaki şu anlatıma pek uymuyor bence:

85. O da (Batı'ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
86. Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir kavim gördü. "Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın" dedik.

Yunanistan, Adriyatik denizi tarafları zaten onun en başından beri olduğu yerler. Daha batıya gitmemiş ki.

world
26-08-2017, 13:23
Evet ama Kurandaki şu anlatıma pek uymuyor bence:

85. O da (Batı'ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
86. Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir kavim gördü. "Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın" dedik.

Yunanistan, Adriyatik denizi tarafları zaten onun en başından beri olduğu yerler. Daha batıya gitmemiş ki.

İskender sed de yapmadı İskender Yecüc Mecüc'ü de görmedi ama eğer onun hakkında eserlere bakarsan dünyanın uçlara ilerlemiş fethedilmedik toprak bırakmamış hakkında Asya efsaneleri bile var hindistan, Yunanistan. Adam dünyanın sonlarındaki hayat suyunu bulmuş yahu Tanrılaştırılmış adeta gitmediği yer kalır mı?

world
26-08-2017, 13:24
Ayrıca parantez içindeki ifadeleri atsan iyi olacak.

Nero
26-08-2017, 13:58
İskender sed de yapmadı İskender Yecüc Mecüc'ü de görmedi ama eğer onun hakkında eserlere bakarsan dünyanın uçlara ilerlemiş fethedilmedik toprak bırakmamış hakkında Asya efsaneleri bile var hindistan, Yunanistan. Adam dünyanın sonlarındaki hayat suyunu bulmuş yahu Tanrılaştırılmış adeta gitmediği yer kalır mı?

Iskender'in batıya sefer yapmadığını bilmiyorlardı diyorsan buna bir şey diyemem. Işte bu mantıklı olabilecek bir yaklaşım.

world
26-08-2017, 14:04
Iskender'in batıya sefer yapmadığını bilmiyorlardı diyorsan buna bir şey diyemem. Işte bu mantıklı olabilecek bir yaklaşım.

Aslında şu daha makul: İskender'in her yere sefer yaptığını düşünüyorlar. Ayrıca güneşin battığı yere varmak ne demek Batı mı demek?

Nero
26-08-2017, 14:06
Aslında şu daha makul: İskender'in her yere sefer yaptığını düşünüyorlar. Ayrıca güneşin battığı yere varmak ne demek Batı mı demek?

Evet, Batı demek. Balçık vb ifadelerde de söz oyunu veya mecaz var olmalı.

Felâsife
27-08-2017, 04:10
Soru gayet açık!

Soruyu hazırlayanlar * Dünyanın doğusunu ve batısını dolaşmış olan adamı. (http://turandursun.com/forumlar/showpost.php?p=608627&postcount=7) soruyorlar/sorduruyorlar!
Her yeri dolaşanı sormuyorlar. Kuzeye ve Güneye gideni de sormuyorlar.

Doğu ve Batı.

Doğu ve Batı diye kitabınızda var mı? yok!
Madem soru bu, karşılığı da en azından bu "doğu ve batıya giden ..." olmalı.

Anlaşılan o ki soruyu hazırlayanlarda bundan çok emin değiller, belli ki buna dair bir şeyler duymuşlar ama tam emin olmadıkları ve bilmedikleri bir şeyleri soruyorlar/sorduruyorlar.
Hatta soruyu soracaklara CEVAPLARI verin, o da yok. Anında Doğru/Yanlış diye hüküm çıksın. Hiç biri yok.

Örn.
Ruhu soruyorlar, Ruhu kim biliyor ki? Soranlar biliyor mu mesela?
Hayır, Ruh şudur budur, diye bir tartışma hiç duymadık, çünkü ruhu kimse bilmiyor. Peygamberde bilmeyince mesele kapanıyor.
Garip bir şekilde RUH konusunda hiç tartışma duymadım ben.

Belli ki sorular cevabı NET olmayan sorular.

Fakat bu muğlak sorulara cevap gelince, işte o zaman soruyu hazırlayanlar, panik oluyor herhalde ki, hayır o İskenderdi diyorlar. Belli ki en yakın cevap ona var.
O zaman İskender ismini vererek sorun! Ya da başka bildiğiniz bir soruyu sorun, bu da yok.

Doğu ve Batıya giden Zülkarneyndir diye ismi koyulunca, bunuda kabul etmemek için, ya da dolaylı yoldan kabul etmek o İskenderdi demek, bunuda zoraki taklalar ile ispat etmek, meseleyi zaten bilmediklerini gösteriyor.

Ben şimdi mesela Kuzeye ve Güneye giden adam kimdir? desem.
Gelen cevaba göre, ne desem boş olmaz mı?
Cevabı bilmiyorum ki?

Cevaba göre, cevap hazırlayabilirim elbet ama bu bilmediğim gerçeğini değiştirmez.

Hasılı bu soru, baştan yanlış hazırlanmış bir sorudur, bu sonuçlarda kaçınılmazdır!

Yanlış soruya, doğru cevap olmaz!

world
27-08-2017, 12:02
Dolambaçlı cevapları semem sayın felasife o yüzden direk söylüyorum: Fikirleriniz yanlış doğudan batıya gitti İskender batıdan doğuya da gitti gerçekte gitmesi önemli değil mitolojide gitti.,

İddiaya göre Ruh'u soruyorlar ama nedene ruhun cevabı Kehf Suresi'nde verilmiyor samırım Nahl suresinde veriliyor bu da bu rivayetin saçmalığıı ortaya koyuyor. Mesela Ashab-ı Kehf'i Yahudiler soramaz imkanı yok çünkü Ashab'ı Kehf bir Hristiyan masalıdır. Rivayet zayıf muhtemelen bunların hepsi Hristiyanlar'ın sorusu.

Felâsife
27-08-2017, 18:14
Dolambaçlı cevapları semem sayın felasife o yüzden direk söylüyorum: Fikirleriniz yanlış doğudan batıya gitti İskender batıdan doğuya da gitti gerçekte gitmesi önemli değil mitolojide gitti.,
Bende hiç sevmem, bu kadar fikir egzersizi yaparak, farklı açılardan bile ele alabiliyorum.

İskender gidebilir, adam tarihi olarak aslanlar gibi var mı var. Buna kim ne diyebilir ki.
Sorun İskenderin gidip gitmemesi değil, sorun zaten sorunun yanlış olması!

İskenderi soran soruyu ona göre hazırlar. Üstte dedim kendileri de bilmedikleri şeyleri sormuşlar. Sonuç budur.

Belli ki böyle bir efsane veya mit var ve elde bilgi yok, Kuran da aslında bir sürü detay verince iş değişiyor. Zülkarneyn diye yeni biri ortaya çıkıyor.
Yahudiler hah tamam bu Zülkarneynmiş deseler bu imanlarına ters, dememek için o İskenderdi diyorlar, bunu anlamak için kâhin olmaya gerek yok ki.
Adamlar kuranı kabul edemezler. İmanlarını buna müsade etmez/edemez. Hele o mitza mıydı ne 600 küsür madde varken, sen vermiştin forumda, mümkün değil.

Öte yandan belkide aynı kişiden bahsediliyor, olabilirde ama ne var ki iş işten geçmiş bir kere, soru yanlış sorulmuş.
İddiaya göre Ruh'u soruyorlar ama nedene ruhun cevabı Kehf Suresi'nde verilmiyor samırım Nahl suresinde veriliyor bu da bu rivayetin saçmalığı ortaya koyuyor.

Soru saçma değil rivayet mi saçma oldu şimdi. İnsan bilmediği soruyu sorarsa, cevap zaten ne şekilde gelirse gelsin, ne fark eder ki.
Soran cevabı bilmiyor!

world
29-08-2017, 01:49
Cevabınızı biraz daha basit anlatırsanız anlayabilirim.

Felâsife
29-08-2017, 03:37
Anlarsın anlarsın, sen ki 3 kitabın manasına feyk attırıyorsun, bu ne ola ki :D

Yav zaten ben bu meseleden de sıkıldım iyice, sonu yok, DOĞA filan konuşsak daha iyiydi.

Güneş battı deriz, uzaydan bakınca güneş ne batıyor ne de doğuyor, mıh gibi yerinde.

Sonra ki nesiller bize gülecekler bile, şunlara bakın güneş doğuyor batıyor diye inanıyorlarmış diye. :D
Belki şimdi bile gülüyorlardır. :D :D

world
29-08-2017, 13:39
Çünkü eskiden insanlar güneşin doğup battığını sanıyordu bizse böyle olmadığını bildiğimiz halde yüzlerce yıllık glat-meşhur ifade olduğu için kullanıyoruz.