Vefik Sami
02-09-2017, 01:06
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Meral Akşener'in kuracağı partiye katılmak için partilerinden istifa edenlerle ilgili, "Büyük Birlik Partisi'nin durumunu biliyorsunuz. Bunların durumu onlardan da beter olacaktır" ifadelerini kullandı.
Haber (http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/mhpden-istifacilara-sok-yanit-bbpden-de-beter-olacaklar-1996963/)
Kim, kimden beter olur bilemem.
Sefil, aşağılık bir siyâsetin aktörü olacak kadar utanmaz, figüranı olacak kadar da ebleh değilim.
Ama; bildiğim bir şey var:
MHP'nin "muhalefet" görüntüsünde AKP'ye verdiği desteği,
Bu desteğin siyâset arenasındaki sonuçlarını görünce,
Muhsin başkan'ın neden öldürüldüğünü daha iyi anlamaktayım.
ABD-Tayyip ortaklığı, merhum Yazıcıoğlu'nu Bahçeli gibi paspas edemez;
Yazıcıoğlu da hayatta iken, MHP bu manevraları yapamazdı.
Bahçeli "akıllı"(!) adamdır.
Çin seddinden avaz avaz bağırır.
Tayyip huzurunda "üç maymun"u oynar.
Bu Bahçeli'de bir türlü şunu anlayamadım. 7 Haziran 2015 Seçimleri'nde milletimiz AKP haricindeki tüm partilere bir fırsat verdi ve kendi aranızda birleşip ülkeyi kurtarın dedi. Ama Bahçeli, CHP+HDP'nin ittifakı Başbakanlığı kendisine bırakmalarına rağmen 2002 yazındaki gibi oyubozanlık etti ve hemen yeni bir seçim istedi. Gördük, 1 Kasım 2015 Seçimleri'nde millet muhalefet partileri kendi aralarında bir ittifak kuramadığı (ki daha doğrusu, Bahçeli'nin oyunbozanlığı nedeniyle kurulamadığı) için AKP'ye oy verdi. Sonra arkasından, 15 Temmuz 2016'da dış destekli FETÖ darbesi geldi ve Bahçeli orada da AKP'nin, pardon Saray'ın yanında yer aldı. Akabindeki 16 Nisan 2016'daki Başkanlık Referandumu'nda da Bahçeli yine Saray'a biat etti.
Bahçeli'ye göre, neymiş efendim; ülkemizin bekası sözkonusuymuş ve bu yüzden MHP'nin kayıtsız koşulsuz Saray'a destek vermesi gerekiyormuş.
Tamam ulan. Saray'a istediğin kadar destek ver, ama senden tek bir şeyi yerine getirmen bekleniyor: MHP'nin ideolojisinden sapmayacaksın, arkadaş. Onu da geçtim, Saray'ın Cumhuriyetimizin temel değerleriyle oynamasına izin vermeyeceksin!
Bak, ikide bir de "BAŞBUĞ" dediğin büyük insan sana ne diyor:
"Saraylar'ın içinde Türk'ten başka unsurlara dayanarak düşmanlarla ittifak ederek Anadolu'nun, Türklüğün aleyhine yürüyen ÇÜRÜMÜŞ GÖLGE ADAMLARIN Türk vatanından kovulması, düşmanların denize dökülmesinden daha kurtarıcı bir harekettir."
Atatürk, bu sözü 1924'te saltanatın yıkılmasının düşmanın denize dökülmesinden "daha kurtarıcı bir hareket" olduğunu belirtmek için söylemişti. Ayrıca, "Saraylar'ın içinde Türk'ten başka unsurlara dayanarak düşmanlarla ittifak ederek Anadolu'nun, Türklüğün aleyhine yürüyen ÇÜRÜMÜŞ GÖLGE ADAMLAR" ifadesi bugünkü AKP'ye tam uyuyor!
Sen, şimdi Saray'a destek vererek Yüce Başbuğumuzu incitmedin mi? Çünkü Saray ve şürekası hala milletimize "Türk" (*) demekten imtina ediyor.
İnanmazsanız şu habere bakınız:
http://odatv.com/images/2017_09/2017_09_01/ataturkun-adini-agzina-almayan-kaymakam-10.-yil-marsi-istenince-bakin-ne-yapti-0109171200_m2.jpg (http://odatv.com/ataturkun-adini-agzina-almayan-kaymakam-10.-yil-marsi-istenince-bakin-ne-yapti-0109171200.html)
Üstelik, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Başbuğumuzun da adını anmıyorlar. Yani sen daha Cumhuriyetimizin asgari bu değerini bile koruyamıyorsan, bizim sana güvenmemizi nasıl beklersin?
Bekleme zaten. Çünkü sen, SARAY'ın ÇÜRÜMÜŞ BİR GÖLGE ADAMI'sın. Sen, SARAY'ın ÇÜRÜMÜŞ BİR GÖLGE ADAMI olduğuna göre, SARAY HASTA ADAMLAR ile doludur. Bu, benim değil, BATI'nın tespitidir (Bkz. Osmanlı'nın Son Dönemi'ndeki "HASTA ADAM"ın ne anlama geldiğine).
(*) Osmanlı dönemindeki gibi bir yapılanmamız olsaydı, o zaman "Türk" kelimesini kullanmamıza gerek kalmazdı. Örneğin, I. Mahmut döneminde (1730-1754) Osmanlı'nın yüzölçümü 15,5 milyon kilometrekareden biraz fazlaydı ve içinde bi sürü devlet barındırıyordu. Ama o beğenmedikleri Lozan Antlaşması sonucunda yüzölçümümüz 780 bin kilometrekareye geriledi. Eğer I. Dünya Savaşı sonundaki Sevr Antlaşması'na kalsaydık, Andolu'da göt kadar bir toprak parçasında yine "Türk" kelimesinden imtina ederek birbirimizi mi boğazlayacaktık?
Halbuki hiç olmaz denen şey olmuş 57 . Hükümette Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz (DSP.MHP.ANAP)bir araya gelip hükümet kurmuşlardı olmaz denilen şey olmuş Aptullah Öcalan ı da paketleyip alıp gelmişlerdi.
Çok çok önceleri de olmaz denilen şey olmuş 14 ekim 1973 seçimlerinden sonra CHP -MSP hükümeti kurulmuş ve Kıbrıs kurtarılmıştı.
Hiç olmaz denilen koğalisyonlar kurulmuştu bu ülkede tarihe damga vuracak eylemlerde olmuştu.
Nedense 7 haziran seçimlerinden AKP siz bir hükümet çıkma imkanı varken Bahçelinin inadı yüzünden bu olmamış ve Erdoğanın eline koz verilmiştir.
15 temmus 2016 darbesi o gün hiç kan dökülmeden önlenebilecekken şeytanın aklına gelmeyen Bahçelinin aklına gelmiş ve tek adamlık rejiminin ilk kazması Bahçeli tarafından atılmıştır.
Bu gün ne yaşanıyorsa Bahçelinin 7 haziran 2015 ten sonra yaptığı beceriksizlikten yaşanıyor.