Orijinalini görmek için tıklayınız : Hayvanlarda Kamuflaj
Yıldıztozu
20-12-2017, 01:45
Dal böceği.
http://www.sondakikabilim.com/wp-content/uploads/2017/06/dal-bocegi.jpg
https://www.pixoto.com/images-photography/animals/insects-and-spiders/camouflage-at-its-best--85170268.jpg
https://i.ytimg.com/vi/q5pQg7e_sac/hqdefault.jpg
Bu da çok ilginç
https://statics.memondo.com/p/s2/cfs/2014/03/CF_17671_4daf5dd5fc324f32a780b528f0cd6f9a_otros_ca muflaje_los_insectos_los_llevan_a_otro_nivel.jpg?c b=6088671
https://thumb7.shutterstock.com/display_pic_with_logo/4400836/434808007/stock-photo-leaf-tailed-gecko-mimicry-uroplatus-fimbriatus-madagascar-434808007.jpg
Yıldıztozu
20-12-2017, 01:48
Ahtapotu fark etmek imkansız..
https://www.youtube.com/watch?v=zoBtgt8_OXo
Yıldıztozu
20-12-2017, 02:05
Bütün bunlar akıllı tasarım gibi görünebilir. Aksine gereksiz yere zahmete girilmiş tasarımlar. Tasarımın amacı canlıları hayatta tutmak ise bunu daha basit yöntemlerle sağlayabilirdi. Örneğin canlıları birbirinden bağımsız yerlerde (ayrı ayrı adalarda olabiliir) tasarlayarak kovalamacaya gerek kalmadan hepsi hayatta tutulabilirdi. Veya hepsini güneşten beslenecek şekilde tasarlayarak kamuflaj gibi kaçmalı-kovalamacalı zahmetlere girilmeyebilirdi.
Doğanın bu bilinçsiz ve zahmetli tasarımının estetik yanları da var. Bu tasarımı değerli yapan unsur 'akılsız' tasarlanmış olması. Kör süreçlerin ürünü olduğu için hayranlık uyandırıcı. Bu ürünlere Tanrının eserleri olarak bakılırsa gayet kusurlu, kötü ve etik dışı tasarımlar olurdu.
Felâsife
20-12-2017, 03:20
Örneğin canlıları birbirinden bağımsız yerlerde (ayrı ayrı adalarda olabiliir) tasarlayarak kovalamacaya gerek kalmadan hepsi hayatta tutulabilirdi.
Yaşamın motor gücü, dinamiği "istilâ" gücü, bu güç ile canlılar çoğalıyor, artıyor, dediğin gibi bir ada da sadece bir canlı hemence çoğalır, ve doldururdu. Sonunda bu kendi kendinin sonu olurdu. Çünkü istila tamamlanınca, game-over yani oyun biterdi.
Çünkü canlılar isitilâ için var, sadece kendi kalınca neyi istilâ edecek!
Sistemi eror verir ve çöker. Statik felaket.
İşte bunun bilgisi hiç bir canlıda sanmıyorum olsun, yok.
Sistem otomatik çünkü.
Ben az çoğalayım, kontrollü olayım diye bir özelliği de yok canlıların, bu en "akıllı" canlı insanda bile yok.
Amaç çoğalabildiğin kadar çoğal. Bu yaşamın itici gücü. 8 milyarı ne için olduk, itildik resmen. Daha olacağımızda geride.
İşte zıt güçlerin bir birlerini yemesi filan falan, bu gücü kontrol ediyor. Hem hepsi bir arada yaşıyor, hemde hiç biri tam istilâ edip, yaşamı mahvetmiyor.
Harkülâde bir oto-kontrol sistemi.
Sırtını daya sistemi film gibi seyret, o derece otomatik belkide ekomatik demeli bilemiyorum.
(Tabi insan bu sistemi mahvetmek içinde çabalıyor, istilâ zaten böyle bir şey, tek kendi kalıncaya kadar, yok et!)
Yıldıztozu
20-12-2017, 10:50
Sistemi error verir ve çöker. Statik felaket.
Tanrının boş vakti bol, gücü de bol. Oturup düşünmesi gereken, çözüm üretmesi gereken o. Her şeye gücü yettiği için çözüm bulamaması gibi bir durum da sözkonusu olamaz. Dolayısıyla tanrı, ''sistem çökerdi'' gibi bir bahane altına sığınamaz.
Sistemin çökebilme durumu sadece tanrısız tasarımda geçerli.
Felâsife
20-12-2017, 15:16
Tanrının boş vakti bol, gücü de bol. Oturup düşünmesi gereken, çözüm üretmesi gereken o.
Hahaha,
Her şeyi yarattı diye, oturup onlara hep sahip mi çıksın, hiç özeli olmasın mı bu Tanrının. :biggrin1:
Bu yarattığı şeye mahkum olmak demektir ki, böyle Tanrı anca esirdir, köledir.
Tanrıya çok acıdım valla. :D
Bir makine yaratacaksın ve başından hiç ayrılmayacaksın, hiç mantıklı değil bu. Bu makine otomatik olacak ki bir şeye benzesin. :D
Her şeye gücü yettiği için çözüm bulamaması gibi bir durum da sözkonusu olamaz. Dolayısıyla tanrı, ''sistem çökerdi'' gibi bir bahane altına sığınamaz.
O sığınmıyor zaten, sistem istesede çökemez, çöker diye ben diyorum, zira sistemde hiç bir şeyin sonsuz gücü yok, insanın bile.
İstilâya ayarlanmış bir sistem bu, amaç istilâ, ötesi yok. Ötesine geçildiğinde ötesi olmadığı için, ne yapacağını bilmeyen sistem biter ve başa döner. Daire olayı yani, sona gelindiğinde bu baş olur.
Heleki insan dediğimiz varlık, "doğru" denen şeyin peşinde koşmaya bu kadar açken, insanı kandırmaktan, yönlendirmekten kolay ne var?
Sistemin çökebilme durumu sadece tanrısız tasarımda geçerli.
Tanrılı veya Tanrısız ne fark eder! Tanrı öylede yok, böylede yok.
Var mı gören :D
Sadece sistem var.
Aslında diyeceğim bu meseleleri Tanrı ile çözemeyiz, kimse çözemez, Tanrı fikri işin kaçamağı. İnsanın aklı fikri var, Tanrıya havaleler iş değil, ciddiyette değil.
Var olup olmadığını kimse bilmiyor bile, sadece tahminler var.
İnsan Tanrı mı olmak istiyor, bu istila denen şeyi kontrol edebilmelidir. Buna odaklanmalıdır.
Tanrılık oto-kontrolde yatıyor.
İnsanı çoğaltarak istila kontrol edilemez, bilakis bu insanın kendi istilâsı olur ki, her doğan insan daha çok yaşamak isteyecektir. Bu da istilâyı körükleyecektir.
Neyse, benim Tanrıdan bir beklentim yok, o defterim çoktan kapandı, Tanrısız bir sistem de nasıl düşünülüyorsa, öyle düşünmek keyifli oluyor.
Sevgiler