PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ahlâkın dine özgülenmesi safsatası


placebo
10-10-2008, 02:13
Dindarlar arasında dinsiz denince akla ilk gelen şeyin -o kişinin aynı zamanda ahlaksız da olduğu- gibi bir gerçek dışı bir sav olduğuna şahit oluyoruz..Peki bu doğru mudur?Dinsizler ahlaksız ve değer yargıları olmayan, ateistlerse bu değerleri tamamen kırılmış,sapkın ve her türlü kötülüğü yapmaya hazır ve nazır pusuda bekleyen kişilermidirler?

Oysa ki dindarlardan bilhassa müslümanların inançlar konusunda ne kadar da hoşgörü sahibi oldukları dilden dile dolaşarak bu günlere gelmiş olsa da sadece ve sadece bir rivayetten ibaret olduğu gerçeği gün gibi aşikardır..Din de zorlama yoktur..senin dinin sana benim dinim bana...Sen onların başına bekçi değilsin..Kul ile Allah arasına kimse giremez ..v.s. gibi ayetleri hiç kaile almayan müslümanlar herkesi topyekün müslüman yapmaya uğraşmakta olup cennetteki yerlerini garanti atına almaya çalışmaktadırlar ki;Kuran'da bu konuyla alakalı tek bir ayet bile yoktur.."Tüm insanlığı müslüman yapın cennette yerleriniz hazırdır "gibi bir ayeti kerime henüz hasıl olmamasına rağmen,müslümanlarımız sanki böyle bir şey varmışçasına ısrarlarını sürdürmektedirler..

Dindarlar ahlaklı,dinsiz imansızlar ahlaksızdır önermesi yanlıştır..Çünkü etik akıldan ayrılamaz ve ahlaksal davranış,akla dayanarak değer yargıları verebilme yetisine bağlıdır.İyi ile kötüyü ayırabilmak ve bu karara göre davranabilmek demektir.İster tek tanrılı dinlerde, ister deizmde ve ateizmde- ahlak -herhangi bir inanca bağlı olan kurumların ve nesnelerin, bir birey olan insandan daha üstün olmadığı ilkesine dayanır..Nasıl olur da hem ahlak hem vicdan insanı otomatikleştiren ve Tanrının hizmetine sokan bir yaşamın önemli bir parçası olarak kalabilir..Yaşamı yönlendiren ilke topluma uyma ilkesi olunca vicdan nasıl olur da gelişebilir?Çünkü vicdan yapısı gereği uyuma gelemez;herkes evet derken o hayır diyebilmelidir.Kişi topluma ne denli uyuyorsa vicdanının sesini daha az duyar ve o ölçüde kulak verir..

Çarşıda pazarda alınıp satılan nesnelere gelince burada tamamen yalancı bir ahlaksal kural geçerldirki bu ticari dürüstlük ilkesidir..Önemli olan ,bu nesnelerin dürüst bir fiatla alınıp satılmasıdır;Alış verişin ahlaksal ilkesi,iyilik yada kötülük değil,dürüstlüktür..Dürüstlük tabii ki belli başlı bir ahlaksal davranışı da beraberinde getirir...Yalan söylemez,kandırmaz,zorlamazsınız,elbette dürüstlük kuralına uyuyorsanız.Oysa komşunuzu sevmeniz,yaşamınızı manevi güçlerinizi geliştirmeye adamanız,ibadet etmeniz ,namaz kılıp oruç tutmanız,Tanrıya inanmanız sizlerin dürüst ve ahlaklı bir yaşam süreceğinizin garantisi değildir..

Çoğu müslüman ülkelerde görüldüğü üzere ahlak vicdan ve dürüstlük ilkelerinin uygulanamayışının sebebi ,tüm bu insani yetilerin dinle ve imanla bir alakasının olmamasındandır..

breymin
10-10-2008, 11:52
Sayin preach,Arap dindarlari pek tanimam ama bizim dindarlar icin dürüstlüyün hicbir önemi yokdur,Bizin dindarlarin deyer verdiyi seyler,namaz ,oruc,türban ve sakaldir bu dördü varsa güzel insansiniz,bunun icin bizim dindarlari cok kolay yoluyorlar,ne diyeyim,Allahlari Akil versin,güzel bir konu.saygilar

kandahar
10-10-2008, 17:50
Dinle ahlak arasında bağ kurmadım şimdiye dek kendi adıma, fakat buna benzer tartışmalar oldu ve tanrı ile ahlak arasında direkt bağlantı kurdum. Tanrı yoksa her şey mübahtır. Her şeyin mübah olduğu bir durum da ahlakın olmadığı bir durumdur.

placebo
10-10-2008, 23:48
Sn.Kandahar,Üzerinde ayrıntılı olarak düşünülmeksizin,mantıksızca ortaya atılan bu tezin,insani gerçekliklerle bir alakası yoktur..Tanrı korkusunun ahlaksızlığı önleyeceği fikrindesiniz..Allahtan korktuğu için iyi olmaya çalışan bir insan ??..Hiç insani ve inandırıcı değil.Bir dolu sapkın müslüman tanıyorum ve bir dolu da tertemiz,ahlaklı ateist..Vicdan ve ahlak konusu tanrı korkusundan bağımsız hareket ediyor görüldüğü üzere..Vicdan bağımsızdır ve Tanrı korkusuyla --zorlama yapılarak --harekete geçirilemez.Dayandığı yargının doğruluğundan emin olmak zorundadır..Vicdan insan kendisini bir nesne,bir mal olarak değil de bir insan olarak algıladığı sürece vardır ancak...Ve ahlakla direkt bir bağlantı içerisindedir..

kandahar
11-10-2008, 03:09
Tanrı korkusundan değil tanrı düşüncesinden bahsediyorum. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Tanrı yoksa vicdan saçmalıktan ibarettir. İyi Ateist dediğiniz insanların da mutlak Ateist olmadığını ve inanan bir toplumun değer yargılarıyla yetiştiğini unutmayın.

placebo
11-10-2008, 03:20
Tanrı korkusundan değil tanrı düşüncesinden bahsediyorum. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Tanrı yoksa vicdan saçmalıktan ibarettir. İyi Ateist dediğiniz insanların da mutlak Ateist olmadığını ve inanan bir toplumun değer yargılarıyla yetiştiğini unutmayın.

Yanlış...Tamamen duygusal içerikli bir çıkarsama.

kandahar
11-10-2008, 03:23
O halde rasyonalize ederek açıklayın. Yanlış diyorsanız doğrusunu söyleyin.

placebo
11-10-2008, 16:55
O halde rasyonalize ederek açıklayın. Yanlış diyorsanız doğrusunu söyleyin.


Yukarıda yazdım ya.Siz en iyisi bir daha okuyun.

kandahar
11-10-2008, 17:11
Yukarıdaki yazıda soruma cevap göremedim. "Dine inananlar ahlaklı dinsizler ahlaksız olur diye bir şey yoktur" demişsiniz aksini iddia eden oldu mu?

Fakat ben gerçek bir Ateist'in ahlak ve vicdan sahibi olması için bir neden olmadığını söylüyorum. "Ahlaklı" bir Ateist zaten başta kendi inançsızlığıyla çelişmektedir. Sahip olduğu vicdan ve ahlakı ise içinde yetiştiği topluma borçludur ve o toplum da dini değer ve geleneklere dayanmaktadır. Kısacası tanrı yoksa ahlak da yoktur vicdan da, ayrıca bunlar tamamen de gereksizdir. Eğer hiç bir sorumluluk ve varlığın nedeni yoksa niçin ahlak ve vicdan gibi imgeler yaratıp bunlarla kendimi sınırlayayım?

dilaver
11-10-2008, 17:35
Günümüzde spekülatif düşünce, görüş alanını herhangi bir başka dönemdekinden daha kesinlikle sınırlandırılmış bulunuyor. Bilimde yaşamın yorumu için başka bir araca sahibiz artık ve hangi koşul altında olursa olsun spekülatif düşüncenin bilimin bölgelerine el uzatmasına izin verilemez. Öyleyse bugün spekülatif düşüncenin nerelere kadar el uzatmasına izin veriliyor ?

Onun ana ilgisi insandır; onun dogası, sorunlarıi degerleri ve yazgısı. Çünkü insankendisi için bilimsel bir nesne olmayı başaramaz. Onun kaotik yaşantının ve çatışan olguların üzerine çıkamayışı, kendi acil sorunlarını aydınlatabilecek fizikötesi bir varsayım aramaya götürüyor. Kendi kendisi için insan bugün bile en inatçı biçimde spekülasyon yapıyor.

Kendi sınıf ilişkileri gerçegine kör, içinde yaşadıgı kaostan ve çelişkili olaylardan şaşkına dönmüş olan insan, bilinmez için o kadar gizi çözümüş olan ve insaı insan yapmış olan bilimde degil, bu kaostan nasılsa bir düzen çıkaracagını umdugu bir fizik ötesi varsayımda çözüm arıyor.

Bu varsayım tanrıdır. Kendisini bir bilim nesnesi olarak algılayamayan bir beynin insani toplumsal ilişkilerden başka bir şey olmayan ahlak kavramını tanrısallıkta arıyor. Adam öldürmemek için, hırsızlık yapmamak için bu tür deger yargılarını kabul etmek için bir fizik ötesi varlıga ihtiyaç yoktur. İnsanın insan olabilmesi ve kendisini bir bilimsel nesne olarak algılayabilmesi her şey için yeterlidir.

Ancak hayvan sürüleri güdülürler, iradeden yoksun olanlara yaptırım uygulanır. Dogayı ve insanı kavrayabilen beyin zaten hurafeleri kovarak gerçek ilişkileri bulabilecektir. Ama düşünemeyen, algılayamayan, köleleştirilmiş bir beyin için ise suni korkular yaratmak güdülenmenin tek yoludur.

Toplumsal ve sınıfsal ilişkilerin dışında vaaz edilmiş bir ahlak yoktur. Her çagın ve her sınıfın ahlakı farklıdır. Hakim olan sınıfın ahlakı ise geçerli ahlak olarak adlandırılır. Muhammedin yaşadıgı devirde küçük bir kızla evlenmek son derece dogal ve ahlaki idi. Çok eşlilik e son derece dogal ve ahlaki idi. Günümüzde ise bu tarz ilişkide bulunanlara iyi gözle bakmıyorlar. Çocukla ilişki kurmanın bir hastalık, sapıklık oldugu tartışılmıyor. Çok eşlilige ise ancak onu gerektiren ekonomilerde ya da ekonomik kalıntılarda görebiliyoruz.

İstanbulda 4 eşli erkege nadiren rastlarsınız. Ya feodak yöreden göçmüştür, ya da dinin nimetlerinden yraralanmak isteyen bir varsıldır ama büyük şehir ekonomisi yani kapitalizm bu tarz ahlakı barındırmaz, varsa da yöresel kalıntılar olarak nadiren görülür. Ama feodal kalıntıların ve ekonominin hala var oldugu dogu illerine gitiginizde özellikle kırsal yörelerde 4 eşliligin son derece yaygın oldugunu görebilirsiniz. eElbette ekonomik güçle birlikte gider bu.

Gen İslami toplumların en gerilerinde bunu çok yogun olarak gözlemlersiniz. Kapitalistleşikçe yok oldugunu da izlemek mümkündür.

Tanrı bir varsayımdır, bir inaçtır. Şu veya bu tarz bir ahlaka inanan kişi insan oldugunu hissettiginde şu veya bu davranışım ahlaki olup olmadıgını degerlendirebilir, gözlemleyebilir, bilebilir. Fark da burada yatmaktadır.

saygılarımla

-InVi-
11-10-2008, 18:13
Degerli Arkadaslar,
Preach,

bence ahlak kimsenin ipotegi altinda degildir, olmamalidir. biz insanlar icin ahalki yasam tarzi örnekleri ile mevcut oldugu gibi degisim icinde olabilmektedir. Allah'a imanin ve onun peygamberleri aracilig ile olusan dini görüsün ahlaki ise bu degisime "duragnlik" ile var olmaktadir....
yani bir yandan insanlarin degisebilen ahlak anlayisi varken, diger yandan somut bir ahlak "alternatifi" vadir. insanlarin bu iki ahlak anlayisindan hangisini benimseyip benimemedikleri taki bizim ile sosyal hayatda iliskiye girene kadar bizleri ilgilendirmemelidir.
evet bugün dahi dinlerden ayri genel bir ahlak kurali cizilebilinmis degil. bizlerin bugün "tek esligli" ahlaki bir yasam tarzinin gereklerinden sayabildigmiz gibi, "tek esliligin" gecen yüzyildan kalma köhne bir ahlak anlayisi oldugnu düsüneler var.
önceleri karsilikli bir sorumluluk altinda girmeden girisilen bir cinsel iliskiye girmek genelde ahalksizlik sayilirken, bugün bunun avrupa toplumun uygulandigi yok denekcek kadar azdir.
evlilik disi dogrulmus bir cocugun kadina yasadigi toplum icinde dislanmasina sebep olabilirken bugün almanyada böyle dogan cocuklarin haklarini korumak adina devleteler kanunnagme cikartabilmekte...... ( zaten kanimca o ki bu monoteist inanc temelinde yatan ahlak düsüncesi de karsiliki haklarin korunmasi ekseninde)

hic kimse bir insana sirf imanli veya dinsiz oldugu icin ahlaksizlik ile suclama hakki olmamali....
bunada belki en cok kendini imanli diye tanimlayanlar dikkat özen göstermeli
ama hic kimsede inananlar sirf tanri korkusundan ahlakli'dir diye ipe sapa gelmez mantik yürütmemeli, insanlarin neden bir tanriya iman etme gerek duyduklarini niyet okumak ile degil, o insanlarin hayat ve hayata verdigi degerden ortaya ciktigini düsünyorum.
Sahsen vicdanimim kabul etmedigi hicbirseyiben kendim icin ahlakli durus olarak degerlendirmem....

pante
11-10-2008, 18:23
Hiçbir insan Tanrıya inandığı için ahlaklı, inanmadığı için ahlaksız değildir.
Tanrı inancı ya da düşüncesi olanın daha ahlaklı olacağı öne sürülemez.


Ama şu söylenebilir:
Tanrıya inandığı halde ahlaksız olan bir insan, Tanrıya olan inancını yitirdiğinde çok daha ahlaksız olabilir. Daha doğrusu ahlaksızlıkta daha cüretkar davranabilir.

kandahar
11-10-2008, 18:55
Soyut ve varsayımlara dayalı konuşuyorsunuz. Mesela Dilaver amca, "insanilik", "insanlık" diyor. Bir Ateist gibi düşüneceğim şimdi; insan nedir. Bir yığın karbon, oksiyen ve hidrojen. İstediği kadar "duygular", "vicdan" vb. şeyler söylensin. Bunların da hiçbir anlamı olmayacaktır. Hayatın temelleri yaşamak ve ölmek olacağından daha iyi yaşamak yahut kendi hayatımı muhafaza için diğer insanların başına ne gelirse gelsin önemsememeliyim. Nitekim rasyonel Ateistler, mesela Ateist peygamber Dawkins bu gerçeği kabul ediyorlar fakat fazla kurcalamıyorlar. Çünkü bu şekilde bir yaklaşımla insanların Ateizm'e sıcak bakması mümkün değil.

Aslına bakılırsa yukarıda bahsettiğim tavır kısmen de olsa Batı toplumlarının çoğunda vardır. Çünkü Kapitalizm de temelde maddeci bir ahlak sistemidir. Maddeci insanın bencil olmaması ise mümkün değil.

Pante; "Hiçbir insan Tanrıya inandığı için ahlaklı, inanmadığı için ahlaksız değildir." demiş, doğru değildir. Çünkü neticede inandım diyeni inanmış kabul ederiz, fakat daha sorgulayıcı yaklaşırsak görülecektir hem inanıp hem de inancına uygun davranan Hristiyan ve Müslümanlar ahlaklıdır. Ben bugüne dek hem Müslüman olup hem dine uygun davrandığı halde ahlaksız olan birisine rastlamadım, tersine tanıdığım en iyi insanlar bunlar arasındadır. Lütfen kalkıp namaz kılıp faiz yiyen, İslami Holding kuran vb. insanlar örnek verilmesin çünkü bunlar zaten İslam'a aykırı hareket etmişlerdir.

aydoe
11-10-2008, 19:32
Ahlak nedir?
Bir kişinin iyi veya kötü olarak nitelenmesine sebep olan manevî değerleri, huyları ve bunların tesiri ile ortaya koyduğu davranışların bütünüdür. http://www.diyanet.gov.tr/turkish/biliyormuyuzoku.asp?id=5&harf=A

Ahlakı sistematik biçimde inceleyen dal, felsefenin bir dalı olan etiktir. http://tr.wikipedia.org/wiki/Ahlak
Etik veya en yalın tanımıyla töre bilimi. Etik terimi Yunanca ethos yani "töre" sözcüğünden türemiştir. Aksiyoloji dalı olan etik, felsefenin dört ana dalından biridir. Yanlışı doğrudan ayırabilmek amacıyla ahlâk kavramının doğasını anlamaya çalışır. Etiğin batı geleneği zaman zaman ahlâk felsefesi olarak da anılmıştır. Türkçe ahlâk bilimi olarak da anıldığı olmuştur. Ayrıca Türkçe 'de etik sözcüğü ahlak sözcüğü ile eş anlamlı olarak da kullanılır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Etik

İnsan genotip ve fenotipin birleşmesinden oluşur.Genetik şifre ile atalaından gelen özelliklerin üzerine doğduğu andan itibaren dış dünya ile etkileşmesi sonucu aldıkları insanın kişiliğini oluşturur.
Şimdi bir çocuk düşünün ki ailesi ona çok iyi bir örnektir ve tüm insani etik değerleri alarak yetişsin.
Bu çocuğun ahlaksız olması için geçerli bir neden yoktur.Ahlak kesinlikle dinlerin tekelinde değildir.
Bizim atalarımız müslüman olmadan önce ahlaksızmıydı?
Toplumsal kurallar ve toplumun beklentilerine toplumsal değerlere uygun davranan ve toplumun iyi olarak değerlendirdiği özellikleri kendinde toplayan insan ahlaklıdır.
Evrensel ahlak ,genel geçer ahlak tüm insanlar için aynıdır.

Dinlerden öncede toplumsal yaşamın kuralları vardı ve bu kurallara uymak etikti.Töre insanın toplumsal yaşamının başlamasıyla birlikte zaman içinde gelişmiş ve günümüzdeki ahlaka kadar gelmiştir.
Din Etiğin içinde bir alt başlıktır.Dinlerdeki ahlak kavramının çeşitliliği ve dinlerin çeşitliliği yüzünden, dini etik kavramı da ayrıntılar açısından farklılık ve çeşitlilik gösterir.

Ateistlerin daha kültürlü ve eğitimli oldukları düşünülürse ki okumadan bilmeden ateist olunmaz daha etik davranışlar göstermeleri doğaldır.

pante
11-10-2008, 20:12
Ben bugüne dek hem Müslüman olup hem dine uygun davrandığı halde ahlaksız olan birisine rastlamadım, tersine tanıdığım en iyi insanlar bunlar arasındadır. Lütfen kalkıp namaz kılıp faiz yiyen, İslami Holding kuran vb. insanlar örnek verilmesin çünkü bunlar zaten İslam'a aykırı hareket etmişlerdir.

Bir önceki cümlenle sonrakinin neden uyuşmadığını bir düşün istersen Kandahar?
Tanıdığın müslümanları ibadetine, dindarlığına göre kategorize ediyor, diğerlerini müslümandan saymıyorsan bu durumda tartışmayı inanan-inanmayan bazında değil, dindar olan-dindar olmayan bazında yapmalısın.

Ama böyle bir tartışmada da kaybedersin çünkü son cümlende namaz kılıp ta faiz yiyen, islami holding kur'anları ayırmışsın.
Demek ki dindar olanların ahlaksızlarından örnekler verecek olsak, bu defa onlar dindar değil, dindar gözüken münafıklar diyeceksin büyük olasılıkla.
O zaman bırak da buna inandığın Allah karar versin, kalplerin-beyinlerin içini göremediğine göre..

İnananın ya da dindar olanın ahlaksız olamayacağını kanıtlayamazsın.
Bunun aksini de.

Bunu anlayabilmen için sevgili peygamberini ve ashabını düşün.
Müslüman veya inanan biri olmadan önce Muhammed sence ahlaksız mıydı?
Ali, Ebubekir, Ömer, Osman, Hatice ve binlercesi..
Peki ya müslümanlarla savaşan kafirler, müşrikler ahlaksız mıydı?
Öyleyse sonradan müslüman olan Halid Bin Velid, Ebu süfyan, Hind, Vahşi vb.leri müslüman olduktan sonra mı ahlaklı oldular?

Bu müslümanlardan hangisi nanmayanlardan peygamberin amcası Ebu Talib'den daha ahlaklıydı sence?

Sana göre kapalı bir kadın açık olandan daha mı ahlaklıdır?
Senin ahlak ölçün nedir herşeyden önce?

Çok basit bir örnek vereyim. Onlarca örnekle karşılaştım şimdiye kadar, başkasının sırasını kapan, fırsatçılık yapan tesettürlü, türbanlıyla.
Ama açık olanlardan rastlamadım desem yalan olmaz. 2-3 tane sadece.
Bu davranış, açık olanların daha kültürlü, görgülü olduğunu mu gösterir yoksa kapalılardan daha inançlı olduklarını mı?

kandahar
11-10-2008, 20:32
Daha sonra diğer sorulara cevap vereceğim, fakat saptırmayı ya da yanlış anlamayı önlemek için şu noktaya parmak basacağım önce ondan sonra yorumlarınızı ona göre yapın.

"dine uygun davrandığı"

Bunu ibadete indirgemek ya büyük bir yanlış anlamadır ya da saptırma. Neden hemen ibadete getiriyorsunuz ki dine uygun davranmayı? Eğer kastettiğim ibadetler olsa "hem Müslüman olup hem ibadet eden" derdim değil mi?

dilaver
11-10-2008, 21:12
yahu din diye bir şey var mı, kiminki din. Seninki mi, hiramınki mi, invinin ki mi, okininki mi, yoksa mehmet salih inki mi. Hanginzinki din. Deniz fenerindekiler de dindar. Bu dini bir tanımlayın önce. Kuran dersen Şia mı, sünni mi diye sorarım, yoksa hariciler mi. Hangisi din.

Ortada din diye bir şey yok ki. Bu sitede hangi iki müslüman birbiri ile hemfikir li ahlak konusunda hemfikir olunsun.

saygılarımla

aydoe
11-10-2008, 22:01
Kızma Dilaver birader,
Herkes kendine müslüman,senin dinin sana benim dinim bana diyerek din pastasını paylaşıyorlar.

okinono
11-10-2008, 23:53
yahu din diye bir şey var mı, kiminki din. Seninki mi, hiramınki mi, invinin ki mi, okininki mi, yoksa mehmet salih inki mi. Hanginzinki din. Deniz fenerindekiler de dindar. Bu dini bir tanımlayın önce. Kuran dersen Şia mı, sünni mi diye sorarım, yoksa hariciler mi. Hangisi din.
.........

Din tek olmaya tek de....

Dindarın tanımında iş karışıyor.

Tıpkı özgürlük tek olmaya tek olup ta, tanımında köleliği özgürlük olarak savunanlar gibi.

Selamlar...

dilaver
12-10-2008, 00:08
Oki

tek olan şey tanımında da tektir. İnancınıza göre Allahın tanımını yapın bakalım işler karışıyor mu.

Ama ne zaman ki mülkiyet girer araya her şey karışır. Din de içinden çıkılmaz hale gelir.

saygılarımla

okinono
12-10-2008, 00:43
İnancınıza göre Allahın tanımını yapın bakalım işler karışıyor mu
.............


T A N I M 1

Zatımın kadimliğinde ve varlığımın ezeliyetinde idim. Sendeki sevgimi bildim; seni yarattım. Suretimi sana suret yaptım; Cemalimi sana gösterdim.
..........

T A N I M 2

Seni zengin yarattım: Nasıl fakirleniyorsun? Seni azîz yarattım: Neden kendini alçaltıyorsun? Seni bilgi cevherinden ortaya çıkardım: Niçin özgemden bilgi arıyorsun? Seni sevgi çamuruyla yoğurdum: Nasıl oluyor ki Benden başkasıyla meşgulsün? İmdi gözünü kendine çevir ki Beni içinde kaim, kadir, muktedir ve kayyum bulasın.


Selamlar

çakırcalı
12-10-2008, 00:43
Dindarlar arasında dinsiz denince akla ilk gelen şeyin -o kişinin aynı zamanda ahlaksız da olduğu- gibi bir gerçek dışı bir sav olduğuna şahit oluyoruz..Peki bu doğru mudur?Dinsizler ahlaksız ve değer yargıları olmayan, ateistlerse bu değerleri tamamen kırılmış,sapkın ve her türlü kötülüğü yapmaya hazır ve nazır pusuda bekleyen kişilermidirler?

Sayın preach,
Şu konuda eminim ki, ahlakın dinle alakası vardır; çünkü dinin de zekayla alakası vardır. Bugün müslüman olduğunu söyleyenlerin sence 100'de kaçı, Kur'an'ı bir kez olsun anlamak için eline alıp da okumuştur? Kitabını dahi okumadan, kurallarını anlayıp bilmeden bir dine inanan insanın zekası hakkında ne diyebilirsin? Oysa insan zeki bir varlıktır, öyle değil mi? Yani insanı hayvanlardan ayıran en önemli özelliği zekasıdır. O nedenle ahlak da insana özgü bir kavramdır. Etik değerlere sahip her hangi bir başka canlı gösterebilir misin bana?

Ahlak, zeka ölçüsünde gelişim gösteren bir kavramdır. Yani ahlaklı olmak için zeki olmak lazım. Ne kadar zeka, o kadar insan. Yani, ne kadar insan, o kadar ahlak. Hiç merak etme, ateistler, ateistleri sırf ateist oldukları için düşük ahlaklı görenlerden ahlaklıdır. Hiç olmazsa ateistler, onların yapamadıklarını yapıp, akıllarını ve zekalarını kullanmışlar, zamanında inandıkları dinin kitabını bir kez olsun alıp okuma ve sorgulama ahlaki davranışını sergilemişlerdir.

Ben kendi adıma müsterihim. Kamera karşısında "Allahu ekber" diyerek insan boğazlayanlardan ve bunları yayınlayanlardan, tasvip edenlerden daha zeki ve ahlaklı; yani daha "insan" olduğuma inanıyorum.

-InVi-
12-10-2008, 02:18
yahu din diye bir şey var mı, kiminki din. Seninki mi, hiramınki mi, invinin ki mi, okininki mi, yoksa mehmet salih inki mi. Hanginzinki din. Deniz fenerindekiler de dindar. Bu dini bir tanımlayın önce. Kuran dersen Şia mı, sünni mi diye sorarım, yoksa hariciler mi. Hangisi din.@dilaver....


Degerli Dilaver
burada son derece hakli ama bunun sorumlusu da kendi savundugu deger yargilari, madem bu dinin bir baglayici merkezi olmamali, madem bu din bir kac insanin din üzerinden maddi ve manevi rant yeri olmamali ( ki bunu bir cok müslüman yanlis olarak degerlendirmekte), madem bu din BIREY'in dini olmali, ozaman yahu din diye bir şey var mı, kiminki din yakarista bulunma hakkimiz / hakkiniz olmamali.
ortada tek bir muhtabin kaldirildigi gün, var olan bunca din "ekollerine" bir o kadari daha eklenecek ve bu kez cok cesitli muhtaplar ile tek tek ugrasmak zorunda kalinacak......

artik malumunuz yurt disinda yasiyorum, ve burada insanlar genelde ahlak sinirlarini daha "genis" tutmus bir toplumsal hayat ve düzen var, bir ebeveyin 17 yasinda bir kizin erkek arakadasi ile kendi yataginda aksamlamasini gayet oglan ve gerekli de kabul edilebiliniyor......veya bir evli kadinin kocasindan ayri baska arkadaslari ile izine gitmesinin burada bir sorun yarattigini hic sahid olmadim, tabi buna karsilikli güven diye bir aciklama yapilabilinir, ama asil gerekcesi ise BENIM hayatim düsüncesi ve EGO tatmin etmek mantigidir.
burada siz cikip, vay ne ahlaksiz insanlarmis diye karsi cikmaya kalkarsaniz,
size verilecek olan tepki sizi sasirtabilir....."sen hala gecen yüzyilda mi yasiyorsun ?!?"

ateistler/dinsizler arasinda'da ahlaksiz cikabilir,
ama hic bir müslüman, müslüman kimligini muhafaza ederek ahlaksiz olma lüksü yoktur......

kandahar
12-10-2008, 03:16
Demek ki dindar olanların ahlaksızlarından örnekler verecek olsak, bu defa onlar dindar değil, dindar gözüken münafıklar diyeceksin büyük olasılıkla.

Hadis-i Şerif: Hz. Muhammed'e sordular "Din nedir?" cevapladı "Din güzel ahlaktır." İnsanların aklını okuyamayız ama eylemlerinden de çıkarımlarda bulunabiliriz. Kaldı ki işte bu hadise göre İslam güzel ahlak demektir, güzel ahlaka sahip olmayan kişi Müslüman olabilir ancak İslam'dan da uzaktır. Yani dindar kişi sadece ibadetini yapan kişi değildir. İşin aslı ibadet ahlak için araçtır. Daha iyi bir insan olabilmek için pekçok kişi ibadete ve sürekli tekrarlayan ve kendisini kötü işlerden alıkoyan ritüellere ihtiyaç duyuyor. Dindar kişi dinin kurallarını ve emirlerini uygulayan kişidir, bu emirlerin önde gelenleri de ahlaka dairdir. Dilerseniz biraz Turan Dursun yerine Hz. Ali'nin Nehc-ül Belağa'sını okuyun.

Ayrıca İslam'da büyük günahları da araştırın dilerseniz, sizin zannettiğiniz gibi büyük günahlar içki içmek, zina yapmakla başlamaz. Adam öldürmek, iftira atmak, gıybet etmek gibi işlerle başlar.

İnananın ya da dindar olanın ahlaksız olamayacağını kanıtlayamazsın.
Bunun aksini de.

Ben zaten böyle bir iddiada bulunmadım. Fakat söylediğim şuydu; gördüğüm en iyi insanların pek çoğu inanan ve inancına uygun davranan Müslümanlar'ın içindedir. Kalpten inanan Hristiyanlar da tanıdım, onlar da çok iyi ve nazik insanlardı.

Ateizm konusunda ise söylediğim bir Ateist'in illaki ahlaksız olacağı da değildi, sözlerimin kıyısından geçip çarpıtıyorsunuz. Ben Ateizm'in bir ahlakı olamayacağını söyledim, Ateist'in değil. Bir Ateist ahlaklı olabilir fakat bu aynı zamanda onun inançsızlığıyla paradoksaldır. Bunu rasyonel Ateistler kabul ediyor ve fazla kurcalamıyorlar. Fakat siz kurcaladığınıza göre belki "Ateist ahlakı"nı bize açıklar ve dayanaklarını da gösterirsiniz. Aydoe amca gibi topluma ve toplumsal kurallara dayandıracak olursanız o zaman ahlakı yasaların ve toplumun korkusu yüzünden uyulması zorunlu hale getirmiş olacağınızı bunun da bireysel açıdan ahlakın hala saçma olduğu anlamına geleceğini şu halde toplum ve yasa tehdidi olmayan şartlar altında Ateist bir insanın her türlü ahlak dışı eylemi yapabilmesi için önünde hiçbir bağlayıcı (vicdan-ahlak) olmayacağını şimdiden söylüyorum ki cevap olarak bunu verirseniz daha sonra daha uzun bir yazı yazmak zorunda kalmayayım.

Bunu anlayabilmen için sevgili peygamberini ve ashabını düşün.
Müslüman veya inanan biri olmadan önce Muhammed sence ahlaksız mıydı?
Ali, Ebubekir, Ömer, Osman, Hatice ve binlercesi..
Peki ya müslümanlarla savaşan kafirler, müşrikler ahlaksız mıydı?
Öyleyse sonradan müslüman olan Halid Bin Velid, Ebu süfyan, Hind, Vahşi vb.leri müslüman olduktan sonra mı ahlaklı oldular?

Hz. Muhammed konusunda şüphem yok, Hz. Ali de. Çünkü Hz. Ali daha çocukken Müslüman olmuştur, konuyla alakasız olacak ama Hz. Ali'yi çok sevdiğimi ve kanımca tarihin gördüğü en üstün nitelikli insanlardan birisi olduğunu da söylemek isterim (sanatçıdır, dahidir, hatiptir, askerdir, siyaset adamıdır).

Sorduğunuz diğer kişilere gelince, bırakalım da onların tek tek hesaplarını tanrımız yapsın dediğiniz gibi.

Fakat yine bir not olarak insanların bir dine geçtikten sonra 180 derece değişip çok iyi bir insan olabilmelerinin mümkün olduğunu düşünüyorum. Bazen iyi olmak isteyen ve içten içe kötü hisseden bir insan için bu türden bir değişimle geçmişini reddedip yeniden doğmak mümkündür. Şu halde birisi din değiştirince, evet, aniden iyi bir insan olabilir.

Sana göre kapalı bir kadın açık olandan daha mı ahlaklıdır?

Böyle bir şey söylemedim. Bu konuyu alıp tartışmayacaksınız (çünkü konuyla alakasız) dine göre kadının örtünmesinin kadının erkeklerden korunması için olduğunu söylemek isterim. Kadın örtünce birden daha ahlaklı olacağından değil.

Senin ahlak ölçün nedir herşeyden önce?

Benim ahlak ölçüm konuyla alakasız, zaten sayfalarca yazıyı gerektirir çünkü pekçok durum ve şart söz konusu. İllaki bir şeyler söylemem gerekecekse dört dörtlük bir ahlakım olmadığını, buna karşın hak ve adalet konusunda aşırı hassas olduğumu ve kimsenin hakkını yemeyeceğimi söyleyebilirim.

Çok basit bir örnek vereyim. Onlarca örnekle karşılaştım şimdiye kadar, başkasının sırasını kapan, fırsatçılık yapan tesettürlü, türbanlıyla.
Ama açık olanlardan rastlamadım desem yalan olmaz. 2-3 tane sadece.
Bu davranış, açık olanların daha kültürlü, görgülü olduğunu mu gösterir yoksa kapalılardan daha inançlı olduklarını mı?

Kapanmak bugün artık dini yönünden ziyade geleneğe dönüşmüştür. Din ve gelenek özünde birbirinin düşmanıdır. Çünkü din devinime açıkken gelenekler tutucudur. Bu konuda kısaca söyleyeceğim o türbanlı kadınların, tecrübelerim de vardır, İslam konusunda hemen hiç bir bilgileri olmadıklarını, çoğunun köy kökenli olduğunu, dini bir hayat yolundan ziyade gelenekten almış oldukları için yaşadıklarını söyleyebilirim.

Öte yandan bir kadının başının açık olmasını kapalılardan daha az inançlı olmaya bağlamanızı da yadırgadım. Başı açık olan pekçok kadın başı kapalı pekçok akranları kadar belki daha fazla inançlıdır, aralarındaki fark, birisi bilmeden başını açıyor, diğeri bilmeden başını kapatıyor. Çünkü öyle görmüşler. Fakat bunun iman yönünden bir bağlayıcılığı yoktur.

kandahar
12-10-2008, 03:26
yahu din diye bir şey var mı, kiminki din. Seninki mi, hiramınki mi, invinin ki mi, okininki mi, yoksa mehmet salih inki mi. Hanginzinki din. Deniz fenerindekiler de dindar. Bu dini bir tanımlayın önce. Kuran dersen Şia mı, sünni mi diye sorarım, yoksa hariciler mi. Hangisi din.

Ortada din diye bir şey yok ki. Bu sitede hangi iki müslüman birbiri ile hemfikir li ahlak konusunda hemfikir olunsun.

Din tek. Dinin kaynağı da belli. Onu çoğaltanlar menfaatlerine inancı alet etmek isteyenler. Dindarın tanımını kısmen yukarıda yaptım, buna göre Deniz Fener'indekiler dindar olamaz ancak riyakar olurlar. Çünkü kendilerini iyi Müslümanlar gibi gösterip iyi niyetli insanları kandırmışlardır.

Burada Hz. Ömer'in şu sözünü anmak isterim "Kişinin namazına bakmayın, aklına ve ahlakına bakın". Bu da Müslümanlar'ın kulağına küpe olsun.

Harici fırkası artık kalmamıştır. Ehl-i Şia ile Sünnilik arasındaki farklar da iman temelinde farklar değildir, temeli politiktir.

Ahlak konusuna gelince, değil herhangi bir inanan inanmayan biriyle dahi ahlak konusunda sıradışı farklar olacağını sanmıyorum.

Bu arada Dilaver amca sen Seyyid Kutub oku çok seveceğinden eminim.:D

kandahar
12-10-2008, 03:35
Ahlak, zeka ölçüsünde gelişim gösteren bir kavramdır. Yani ahlaklı olmak için zeki olmak lazım. Ne kadar zeka, o kadar insan. Yani, ne kadar insan, o kadar ahlak.

İnsanlığın ölçütünü zeka olarak almanız çok ayıp. Ölçümlere göre Türkler'in ortalama IQ'su 92 Yunanlılar da bu rakam 96 Uzak Doğu halklarında 110'a kadar çıkıyor. Afrika'da 60-70 arasında. Gerçi bu test kanımca tamamen boş bir testtir ve eğitim durumuyla direkt ilgilidir fakat buna dayanarak biz bizden zeki halklardan daha az insan bizden daha az zeki olanlardan daha mı fazla insan oluyoruz?

Aslında sen de haklısın, Öjenikler de öyle düşünüyordu, onların da çoğu Ateist'ti. Sonuçta insanda tanrısal bir yön, ruh yoksa dediğin gibi ne kadar gelişmiş zeka o kadar insan oluyor. Çünkü insanın ölçütü yalnızca maddeye dönüşmüş durumda.

çakırcalı
12-10-2008, 14:51
... biz bizden zeki halklardan daha az insan bizden daha az zeki olanlardan daha mı fazla insan oluyoruz? ...

Aynen öyle düşünüyorum. İki ayak üzerinde durup, konuşabiliyor olma yetisi insan olmaya yetseydi, papağanlar üstün ırk canlı olurdu; çünkü onlar aynı zamanda uçabiliyorlar da.

Sırf insan biçiminde diye bir takım yaratıklara insan deyip onlara artı kıymet vermenin, eşyanın tabiatına aykırı olduğuna inanıyorum. Bu evrende, bir karıncadan, solucandan, kırım-kongo kenesinden, sırtlandan, şempanzeden vs. daha değerli değiliz. Bizi onlardan ayıran zekamızdır sadece; dolayısıyla ne kadar zekiysek, o kadar insanız. İnsanlık konusunda S.Hawking'in, A.Einstein'in, A.Nesin'in vb. tırnağı dahi olamam belki; ama önceki mesajımda da değindiğim üzere, bir din adına bir "insanı" "koyun" boğazlar gibi boğazlayan yaratıklardan daha insan olduğuma eminim.

okinono
12-10-2008, 20:59
bir din adına bir "insanı" "koyun" boğazlar gibi boğazlayan yaratıklardan daha insan olduğuma eminim.
........

Çok doğru bir söylem.

Bir şartla ki

İnançsızlığın inancıyla dünyayı kendilerinin mülkü kabul edip, ona hakim olmak için insanlığı toptan bir koyun gibi görerek, her yıl milyonlarca çocuğu aç , aileleri barksız ve en önemlisi de Keyfi Küresel kanunları ile milyarlarca insanın emeğini hayvani şehvet duyguları için sömüren;
Bu sömürü için sizinde yaratık olarak gördüğünüz benim de kesinlikle kabul ettiğim yaratıkları korku yaratmak için kullanan;
Lider şeytan yaratıklarını da bu söyleminize eklemeniz gerekir bence.

Selamlar

placebo
13-10-2008, 00:06
Hadis-i Şerif: Hz. Muhammed'e sordular "Din nedir?" cevapladı "Din güzel ahlaktır." İnsanların aklını okuyamayız ama eylemlerinden de çıkarımlarda bulunabiliriz. Kaldı ki işte bu hadise göre İslam güzel ahlak demektir, güzel ahlaka sahip olmayan kişi Müslüman olabilir ancak İslam'dan da uzaktır. Yani dindar kişi sadece ibadetini yapan kişi değildir. İşin aslı ibadet ahlak için araçtır. Daha iyi bir insan olabilmek için pekçok kişi ibadete ve sürekli tekrarlayan ve kendisini kötü işlerden alıkoyan ritüellere ihtiyaç duyuyor. .

Ayrıca İslam'da büyük günahları da araştırın dilerseniz, sizin zannettiğiniz gibi büyük günahlar içki içmek, zina yapmakla başlamaz. Adam öldürmek, iftira atmak, gıybet etmek gibi işlerle başlar.


Muhammed efendi "din güzel ahlaktır ":eek:demiş.Kusura bakmayın sn.Kandahar ama ben İslamiyete baktığımda Allah korkusundan başka bir şey görmüyorum.Namaz kılın emri tüm emirlerden daha çok geçiyor..Ahlaksal emirlerden daha çok, kendisine ibadet edilmesi Allah için sanki herşeyden çok daha önemli..Ahlakla ilgili ilgili kaç tane emir var bana bir sayabilir misiniz?İnsan öldürmenin günah olduğunu söylerken arkalarını dönüp din savaşları adı altında bir çok insan öldürüp ganimet olarak mallarını ve eşlerini gasp etmekte hiç bir sakınca görmeyen Muhammed,o dönemler normal kabul edildiği söylense bile katılmadığım ,henüz 9 yaşında ve cinsel deneyimin kendisine hazdan çok sadece korku vereceği bir kızla gerdeğe girebiliyor.Cariyeler harici 13 tane kadınla evlenip istediği sırada birleşmede bulunabilmesi için ayet indirilen muhammed evlatlığının karısına göz bile koyabiliyor..Koymak bir yana dursun bu hain emelini gerçekleştirebiliyor..Hani VİCDAN,nerde AHLAK.. Zeyd'in hiç mi gururu ve duyguları yoktur.Üzülürmü,kinlenir mi?umurunda değil midir Muhammedin???.Hiç mi vicdanı sızlamıyor..Yada henüz oyun çağında ki Ayşe'yle beraber olurken ,onun ne kadar korkmuş olabileceğini düşünemiyor mu?Açlıktan bile olsa hırsızlık yapanın elini ayağını çaprazlama keserken,o kişinin bir daha hiç çalışamayacak duruma düşerek,daha çok hırsızlığa teşvik olacağını anlayamıyor mu?Yoksa duygusuz ve akılsız mı ki bunları algılayamıyor ve öngöremiyor?..Kadınları ikinci sınıf ilan ederken söylediklerinden dolayı,onların yy.lar boyunca ,okumak öğrenmek dahil çoğu şeyden mahrum bırakılmak suretiyle cahilleştirileceğini ve erkeklerin emrine amade edilerek çeşitli eziyetler çekebileceklerine kafası basmıyor mu?Hala o zamanlarda söyledikleri yüzünden kadınlardan kentli olanlar bazı hareketler içerisine girerek haklarını ele geçirmeye uğraşmaktayken,köy ve kasabalardakiler hiç bir şey yapamıyarak kafaları ve zihinleri bağlı vaziyette kaderlerine razı bir şekilde oturup durmaktalar.. Elit bayanlara kapanmasını emrederken zavallı cariyelere kapanmamalarını öğütleyip şehvet söndürme aracı haline dönüştürken, onların neler hissedebileceği hakkında bir fikri var mı Muhammedin? Yok tabii..Vicdan mı?Sakın bana vicdan'la islamiyetin bir arada olabileceğini anlatmayın lütfen..

Gelelim günümüz müslümanlarına ki onlarında çoğu bu öğretiler yüzünden islah olamadı..Olanları ise bilinç altından bunların yanlış olduğunu kendilerine itiraf edemeseler bile,her normal insan gibi AKLIn yolunu seçerek bunların insan aklına ve onuruna ters şeyler olduğunu kabul eden insanlardan oluştu..Bahaneleri de şu "o devirde normalmiş"..Hayır efendim değildi normal falan..Vicdan evrilmez..Kan görmeye dayanmanın evrimi olmaz..Burada ancak gelişmemiş veya olmayan bir vicdandan söz edilebilir..Empati ise adı o dönem konulmamış bile olsa,her devirde duyumsanabilecek insani bir yetidir..

Siz sahiplenmeseniz bile İslam devletlerinde gerçek olan İslam uygulanmakta..Yani Kuran'ın buyurduğu İslam..Kafanızı çevirip bir bakın bakalım oralarda neler yaşanmakta.Siz laik bir devletin müslümanlarısınız tabii tuzunuz kuru...Yine sahiplenmeyip "onlar islamı kullanıyorlar"diye aşşağıladığınız; Hüseyin Üzmez'ler,Kombassanlar,deniz fenerleri,cüppeli Ahmet hocalar,AKP liler,4 karılı tekbir giyim sahibi gibi tipler aynı islami altyapı tarafından beslenerek kişiliklerini oluşturmuş bütünleştirmiş kişiler..Kuran'da o kadar çok açık kapı bırakılmışki,evirip çevirip kendilerine yontacak bir kaç ayet bulup buluşturak kötülükleri yapmakta, sonra da "işte biz müslümanız,dindar ve ahlaklıyız "diyerek ortalarda madara olmaktalar...Din bu..Ahlaksa attaa gitmiş..

çakırcalı
13-10-2008, 02:12
bir din adına bir "insanı" "koyun" boğazlar gibi boğazlayan yaratıklardan daha insan olduğuma eminim.
........

Çok doğru bir söylem.

Bir şartla ki

İnançsızlığın inancıyla dünyayı kendilerinin mülkü kabul edip, ona hakim olmak için insanlığı toptan bir koyun gibi görerek, her yıl milyonlarca çocuğu aç , aileleri barksız ve en önemlisi de Keyfi Küresel kanunları ile milyarlarca insanın emeğini hayvani şehvet duyguları için sömüren;
Bu sömürü için sizinde yaratık olarak gördüğünüz benim de kesinlikle kabul ettiğim yaratıkları korku yaratmak için kullanan;
Lider şeytan yaratıklarını da bu söyleminize eklemeniz gerekir bence.

Selamlar

Sevgili okinono,
Zaten benim asıl sözüm, o insanları boğazlayanlardan çok o insanları, din adına insan boğazlayacak şekilde yetiştirip yönlendirenleredir. O insanlıkdışı, dolayısıyla akıl ve ahlakdışı uygulamayı yapan kişilerin çok ciddi boyutta ruh hastası olduğuna inanıyorum ve hatta birçoğunun cezai ehliyetinin olduğunu dahi sanmıyorum. Asıl suçlu olan ve cezalandırılması gerekenler, 3-5 kuruş daha fazla kazanayım, biraz daha fazla semireyim derdiyle onları kirli emellerine alet edip yönlendiren ahlaksızlardır. Ki bu ahlaksızların çok büyük bir bölümünün de inanıyor gibi göründüğü dine inanmadığını düşünüyorum.

-InVi-
13-10-2008, 14:03
Degerli Cakarcali
bu yazdiklariniza katilmamak elde degil, ben bir müslüman olarak bu insanlarin insanlik adina yargilanip cezalandirilmasini icin elimden geleni yaparim / yapmaktayim.
toplumumuzda ortaklasa haraket edebilebilinecegi zeminler hazirlanmali, ve buradan baslarayarak tüm insanlar icin daha huzurlu yarinlarin temellerini atmaya mutlaka baslanmali.
bir insanin inançlı olup ama dini ögelerini uygulayip uygulamadigin cezasini biraklaim inandiklari "mutlak güc" versin......ama o ayni insanlarin toplumsal konumlarindan dolayi yaptiklari tüm yanlislari birakin cezasini gene insanlik adina hep beraber verelim.......

baskalarinin hatalarina bakarak kendi dogrusunu armak ile mesgul olan bir insanin yasadigi topluma kendi kisiligi ile bir deger katabilecegini düsünemiyorum . akli basinda insanlarin dindar / dinsiz / inanir / inanmaz bu tür cehalete karsi yapacaklari mutlaka birseyler olmali diye düsünüyorum.
cahil insanlar arasindan müslümanlarda cikabilir, bunun cokca örnekleri mevcutdur,ama gene bu ayni cahil insanlarin kendi cehaletlerini "müslümanligi artik kabul etmemek" ile yok oldugunu / ortadan kalktigni kabul edilmesi bence ahlaksizliktir.

dindar olsun....dinsiz olsun.....cahil olan insan....ahlakli bir durus sergileyemez........

peki efendim, sizlerin unu kuru tuzu kuru siz laik bir ülkenin müslümanlariniz, gidin arap ülkelerine orada "gercek" islamiyet yasaniyor diyerek, bir müslüman olamyandan gercek islamiyetin ne olduguna dair fetva almayi da ahlaki bulmuyorum.....

çakırcalı
13-10-2008, 17:55
Sevgili -InVi-,
Ben her ne kadar bir ateist olsam da, dindar insanlara karşı bir husumetim yok. Aksine, her fırsatta dile getirdiğim üzere, bir insan, eğer tanrının yerine koyacak bir şeyi yoksa (insanı asıl insan yapan ahlaki değerler gibi) asla inancını yitirmesin. Benim öyle dostlarım var ki, birçok ateiste değişmeyeceğim türden müslümandır. İnsani ilişkilerde inancını bir kenara koyabilen, insana önce insan olarak yaklaşan dindarlar, inançlarının zararını da faydasını da kendileri görürler. Ama, "Benim dinimi, düşüncemi, inancımı paylaşmıyorsan, yaşamayı dahi haketmiyorsun" demeyi, ne insanlıkla ve ne de ahlakla bağdaştırabilirim.

Bu sitede de birçok dindar insan var; inancının haklılığını savunan ve bu doğrultuda fikirler ortaya atan insanlar. Ama bunların bazıları işte sen veya Cemal arkadaş gibi değiller. İnançlarını kabul ettiremeyeceklerini anlayınca doğrudan hakarete veya tehditlere başvurabiliyorlar ve inanıyorum ki bu insanlar, ellerine bir fırsat geçse o tehditlerini gözlerini dahi kırpmadan yerine getirirler. Bu da cehaletin, dolayısıyla akıl ve zeka kıtlığının ve tabii ahlaksızlığın göstergesidir.

placebo
14-10-2008, 03:18
sizlerin unu kuru tuzu kuru siz laik bir ülkenin müslümanlariniz, gidin arap ülkelerine orada "gercek" islamiyet yasaniyor diyerek, bir müslüman olamyandan gercek islamiyetin ne olduguna dair fetva almayi da ahlaki bulmuyorum.....


Sn.İnvi

Sizden daha fazla bir süre İslami toplumda ve Kuran'la haşır neşir yaşamış bir birey olarak, bu mevzularda zat-ı alinizden daha fazla bilgi sahibi olduğumu taktir etmiş olmalıydınız.

Üstelik boyuna posuna bakmadan laf çakma,sokma,açık arama metotlarıyla yürütmeye çabaladığınız ve bana yönlendirmeye kalkıştığınız,kendi bünyenizle uyum içerisindeki mantıksal analitik sentezlerden yoksun,aklın süzgecinden geçirilmeden savlanmış ahlaksal söyleminiz ise akıl sahipleri açısından ne yazık ki sonuçsuz kalmaya mahkum bir söylem olarak ironik kişiliğinizi temsilen orada öylece asılı duracaktır ..

Dramatik bir boyuttan alıp,trajediye doğru sürükleme gayretkeşliği içerisinde bulunduğunuz şahsımla olan ilişkinizde neyi amaçladığınızı ,her normal aklı başında birey gibi anlamlandıramadığımdan, sizi kendi halinde eğlenmeye terk ediyor , bu şekilde süreceğine inandığım çapınızla orantılı,bol oyunlu,çok fantazili hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum..:)

-InVi-
14-10-2008, 16:59
Degerli Cakarcali
sizi ve sizin gibi son derece olgunca dogrularini savunan dinsiz arkadaslari bu yukaridaki bahsettiginiz durusunuz'dan dolayi tebrik ederim.....
önyargili genellemelerin ahlak adina hic bir tutarliligi olmadigi gibi, var olan sorunlari oldugu gibi ifade edip bunlari cözmek gene siz ve sizin gibi insanlar ile ben ve benim gibi insanlarin aktif katkilari ile mümkün olabilecegini düsünüyorum.

insanligini yitirmis "insanlarin" bizim günümüz sorunlarina sorun katmaktan baska birseye yaramadiginda mutabikiz.....
cehalatin ürünü olan genelleme söylemlerin ve suursuz fiilerin ise sadece din , dindarlik, dinsizlik , tanrisizlik sinirlari icinde degerlendirilmesinin dogru olmadigini ikimizde ve bizim gibi düsünen insanlarda bilmektedir.....
kendini müslüman olarak tanimlayan insanlarin bir kisminin hal ve hareketlerinin gerekcesini benimde tabi oldugum kitapdan aldiklarini idaa ediyorlarsa'da
nihayetinde bizi bugün ilgilendirmesi gerekenin o insanlarin bizimle paylastigi toplumsal hayat'daki konumlari ve toplum icinde mevcut olan sorunlara karsi duruslari olmalidir......
o yüzden bu tür insanlari allah adina yargilamak bize düsmez / düsmemeli , ama mutlaka insanlik adina yargilanmalilardir konusunda da galiba mutabikiz.....ve ise tam buradan baslanabilinir

madem toplumsal hayatin "metabolizmasi" hepimizin faydasina degismeli; mutabik olunan noktalardan baslayarak, müslümanlara ragmen degil, bu yönde kalici bir calismanin sadece onlar ile birlikte olacaginda da mutabik olunmalidir.

bunu bir sanal-niyet bir fantazi olarak degil, akli basinda, cehaletden arinmis, sadece cok yasamis ve cok bilgili olmanin yeterli olamayacaginin bilincinde ,
dogru bildiklerini akilli bir sekilde toplumun genelinin yararina sunmak isteyen, insanlari asla, sirf bireysel tercihlerinden dolayi, yargilama hakkini kendinde görmeyen bir insanin mutlak dogrulari oldugnu bilmenizi isterim....

bir inanir, insanlik adina yapilmasi ne gerekiyorsa yapabilmeli / yapmali , varsa bunlarin inandigi o "güc" ile bir celiskide oldugu nokta, o zaman o inandigi güc'den af dilemeli ve onun rahmetine kendisini teslim etmeli.......

Inanmiyorsa da dogrunun hedefine inancsiz olarak, insani kamil olarak yürümeyi göze almalidir.

zenith
10-12-2008, 00:36
Merhabalar,

Din ile ahlak (aslında genelleyerek "etik" demek gerekecektir sanırım, çünkü ahlak genelinde iki bacak arasına indirgenmekte ve diğer "ahlaksızlıkların" gözardı edilmesine sebeb olmaktadır) arasında hiç bir ilişki yoktur. Dahası, ve en önemlisi, "dindar" olmadan ETİK olabilmektir. Gerçek ahlaklı / etik insan modeli de budur.

Dini inançları (korkuları) yüzünden "ahlaklı" olan insan, baskı altında bir insandır! Baskı altındadır, ama, kendini yapmaktan "din" veya "inancı" yüzünden alıkoyduğu her şeyi de, bu sebeple, yapmış saymalıdır. Yani, ahlak anlayışının gerçek "sebebini" çok iyi düşünmeli ve oluşturmalıdır.

İnanç = Korku
Neyin korkusu? Mükafatsızlığın (yani cennetin nimetlerinden sonsuza dek yararlanamayacak olmanın)
Bencilce değil mi?
Peki, bencillik sizce etik mi?

K.C.
12-08-2009, 20:35
Güncelleyelim..

RENAULTFERRARİ
25-04-2010, 15:35
Merhabalar,

Din ile ahlak (aslında genelleyerek "etik" demek gerekecektir sanırım, çünkü ahlak genelinde iki bacak arasına indirgenmekte ve diğer "ahlaksızlıkların" gözardı edilmesine sebeb olmaktadır) arasında hiç bir ilişki yoktur. Dahası, ve en önemlisi, "dindar" olmadan ETİK olabilmektir. Gerçek ahlaklı / etik insan modeli de budur.

Dini inançları (korkuları) yüzünden "ahlaklı" olan insan, baskı altında bir insandır! Baskı altındadır, ama, kendini yapmaktan "din" veya "inancı" yüzünden alıkoyduğu her şeyi de, bu sebeple, yapmış saymalıdır. Yani, ahlak anlayışının gerçek "sebebini" çok iyi düşünmeli ve oluşturmalıdır.

İnanç = Korku
Neyin korkusu? Mükafatsızlığın (yani cennetin nimetlerinden sonsuza dek yararlanamayacak olmanın)
Bencilce değil mi?
Peki, bencillik sizce etik mi?


Bir defa iylik nedir ?
C= Hakkın istediği bir Şeydir ?


(*) evladım şuradan bir bardak su getirir misin ? (rahatımızı bozmak zor gelir ÜŞENİRİZ BEE ) evladım şu işi bu gün halledebilir misin ? (O pek zor gelir ! inşallah hallederiz der... yapmıyacağı işte inşallah der bellide oluyor dimi bu )
evladım yarın filan yere beni götürürmüsün ? (zor gelir)
evladım bakalla gider misin ? (zor gelir)
evladım çöpü boşaltır mısın ? (zor gelir)
evladım evi süpürebilir misin ? (zor gelir)
evladım dedenin işini halledebilir misin ? (zor gelir)
oradan fazla oyalanma akşam yemeği için patatesleri zoyarmısın (zor gelir)
evladım sofrayı toparlarmısın? (zor gelir)
evladım bulaşıkları makinaya dizer misin ? (zor gelir)
evladım yemek tencereleri yıkarmısın ? (zor gelir)
evladım öğlen yemeği için şunları marketten alırmısın ? (zor gelir)

bunları ne için yapıyor
sırf ne için biliyormusun ?
neymiş ? ölünce ben gebermiycem !
bir saadete nail olucam diye imiş
imişle söylüyor imiş
Şimdi buna dışarıdan bakılınca bu na BENCİLLİK Mİ DENİR
yoksa düpedüz DELİLİK Mİ ?

ELBETTE DELİ ZIR DELİLİK DENİR ?
Hepimize bu davranış delilik gibi gelir kendisine telef ediyor mahv ediyor zavallı dedirtir...

nitekim bakınız Atesitiliği savunan anarchist !
RENAULTFERRARİNİN BU YAZISINI OKUYUNCA ne demiş !:

Senin ne mal olduğunun delili kendi yazıların.
yürü git benimle bi daha muhatap olma.


biri çıkar
zenith gibi biri çıkarda buda bencilce denir ise
ona da cevap olarak
yalnız bu yukarıda (*) yapılan delilik ve Mallık
Bir farkla bencilce olabilir
Oda Dünyadaki benliği için olmadığı kesindir.. bak != (*)
Ahlakın verdiği benlik içindir
onun için ahlakidir BENCİLCE DEĞİLDİR

Khaos
26-04-2010, 02:22
reno bak anarşit ne demiş deyip yazımdan cımbızlama mı yapmışsın gıyabımda.
sen demedinmi; ucunda mükafat yoksa erdemli olmak aptallıktır diye.
senin gibi tüccar kafalıdan sadır olan o cümle üzerine ben onu dedim.

ama sadece tüccar kafalı değilsin.

kalınderilisin de üstelik.
hiç utanmadan lafın önünü arkasını örtbas edip dedikodu yapmaya da başlamışsın.

sen demedin mi ben allaha inanmasam her haltı yaparım diye.

bende diyorum ki.
ben allaha inanmıyorum.
ama ne yapıp edeceğime ben karar veririm.
senin gibi her haltı yapacak tıyneti bozuklardan olmadığım için mi, gelmiş burda dedikodumu yapıyorsun.

ucunda mükafat olduğuna inanmana rağmen yine de erdemli olmayı becerememen senin ne olduğunun ispatı değilmi reno.
senin imanının bile sana katamadığı erdemi ne çok imansız da görüp tanımış birt adamı hala daha aynı masala inandırmaya çalışacak kadar da aklıevvelsin.

RENAULTFERRARİ
26-04-2010, 14:44
anarchİst !

benden DEĞİL BAŞKASINDAN İŞİT !

dinle ahlak arasında bağ kurmadım şimdiye dek kendi adıma, fakat buna benzer tartışmalar oldu ve tanrı ile ahlak arasında direkt bağlantı kurdum. tanrı yoksa her şey mübahtır. her şeyin mübah olduğu bir durum da ahlakın olmadığı bir durumdur.



tanrı korkusundan değil tanrı düşüncesinden bahsediyorum. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. tanrı yoksa vicdan saçmalıktan ibarettir.

İyi ateist dediğiniz insanların da mutlak ateist olmadığını ve inanan bir toplumun değer yargılarıyla yetiştiğini unutmayın.





fakat ben gerçek bir ateist'in ahlak ve vicdan sahibi olması için bir neden olmadığını söylüyorum. "ahlaklı" bir ateist zaten başta kendi inançsızlığıyla çelişmektedir. sahip olduğu vicdan ve ahlakı ise içinde yetiştiği topluma borçludur ve o toplum da dini değer ve geleneklere dayanmaktadır. Kısacası tanrı yoksa ahlak da yoktur vicdan da, ayrıca bunlar tamamen de gereksizdir. Eğer hiç bir sorumluluk ve varlığın nedeni yoksa niçin ahlak ve vicdan gibi imgeler yaratıp bunlarla kendimi sınırlayayım?




soyut ve varsayımlara dayalı konuşuyorsunuz. mesela dilaver amca, "insanilik", "insanlık" diyor. bir ateist gibi düşüneceğim şimdi;

insan nedir. Bir yığın karbon, oksiyen ve hidrojen. İstediği kadar "duygular", "vicdan" vb. şeyler söylensin.

Bunların da hiçbir anlamı olmayacaktır.

Hayatın temelleri yaşamak ve ölmek olacağından daha iyi yaşamak yahut kendi hayatımı muhafaza için diğer insanların başına ne gelirse gelsin önemsememeliyim.

Nitekim rasyonel ateistler,
mesela ateist peygamber dawkins bu gerçeği kabul ediyorlar fakat fazla kurcalamıyorlar.

Çünkü bu şekilde bir yaklaşımla insanların ateizm'e sıcak bakması mümkün değil.

*****


anarchİst ! Anarchİst !

ben sana bu gerçeği kurcalatmaya çalıştım buna misaller getirdim anlattım





ben ateizm'in bir ahlakı olamayacağını söyledim, ateist'in değil.

Bir ateist ahlaklı olabilir fakat bu aynı zamanda onun inançsızlığıyla paradoksaldır.

Bunu rasyonel ateistler kabul ediyor ve fazla kurcalamıyorlar.


anarchİst ! Anarchİst !

ben sana atezİmİn- ateİst felsefenİn
atezİm felfesenİn temelİnİn
bir ahlakı olmayacağını anlattım sana misaller getirdim

atesitin mevcut ahlakını
dindarlara yani vicdanına hakim din fikrine borçlu olduğunu
ve bu zavallının da bunun farkında bile olmadığını anlattım








aydoe amca gibi o zaman ahlakı yasaların ve toplumun korkusu yüzünden topluma ve toplumsal kurallara dayandıracak olursanız uyulması zorunlu hale getirmiş olacağınızı bunun da bireysel açıdan ahlakın hala saçma olduğu anlamına geleceğini şu halde toplum ve yasa tehdidi olmayan şartlar altında ateist bir insanın her türlü ahlak dışı eylemi yapabilmesi için önünde hiçbir bağlayıcı (vicdan-ahlak) olmayacağını şimdiden söylüyorum ki cevap olarak bunu verirseniz daha sonra daha uzun bir yazı yazmak zorunda kalmayayım.