PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İşte şeker hastalığının kaynağı


sinner
15-11-2008, 01:16
Şeker hastalığı, geçmiş dönemlerde, insanın hayatta kalabilmesi için bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkmıştır. O zamanlar hayat kurtarmış ama şimdi hastalık olarak karşımıza çıkıyor.
Nasıl mı? Anlatayım.
Biliyoruz ki şekerli su geç donar. Buzluğa bir bardak şekerli, bir bardak şekersiz su koyup deneyebilirsiniz. Size iki örnek vereceğim.
Buz Şarabı
Şeker oranı çok yüksek olan buz şarabı vardır.
Bu şarabın şekerli olmasının sebebi şarabın donmuş üzümlerden yapılması.
Peki, nedir bu donmuş üzümlerin özelliği?
Üzümler donarak ölmeye karşı iki mekanizma geliştirir. Birincisi, donmaya karşı üzüm içinde bol miktarda şeker bulundur. İkincisi de içindeki suyu boşaltır. Çünkü donmuş su kristalleşecek ve üzüme zarar verecektir.
Kurbağa
Alaska’da yaşayan bir kurbağa türü var. Türünün adı Rana Sylvatica. Bu kurbağalar kışın uykuya dalar, ilkbaharda da uyanır. Kışın donmaya karşı yine üzüm örneğinde gördüğümüz mekanizmayı geliştirir.
Yani, uykuya dalmadan önce vücudundaki suyun birazını dışarıya atar ve geriye kalanı da karnında biriktirir.
Kurbağa da içindeki suyu boşaltır çünkü donmuş su kristalleşip onun damarlarına zarar verecektir.
Aynı zamanda ciğeri vücuduna glikoz (şeker) salgılar. Donmaya karşı.
İnsan
Yazara göre şeker hastalığının oluşmasında da aynı mantık vardır.
Bundan 10,000 ile 30,000 yıl önce arası bir tarihte dünyada buzul çağı yaşanmıştır.
Bu buzul cağı sırasında donmaya karsı insan vücudu daha çok glikoz üretmeyi öğrenmiştir.
O zamanlar insan hayatını koruyan bu mekanizma buzul çağı bitince sorun olmaya başlamıştır.
Karşımıza hastalık olarak çıkar.
http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/10353167.asp

kandahar
15-11-2008, 02:01
Bana inandırıcı gelmedi bu tez. Madem donmaya karşı bu mekanizma geliştirildi aradan geçen binlerce yılda bu mekanizma neden devre dışı kalmadı?

Ayejj
15-11-2008, 02:20
sevgili kandahar

çünkü ;bu mekanizmaya sahip olmayan canlıyı, yeni nesiller üretiminde avantajlı kılacak, herhangi bir doğa şartının zorlaması olmadı.

kandahar
15-11-2008, 02:28
Neden? Tamamen sıcak iklimde yaşamaya alışmış ve uyum sağlamış bir insan için buzul çağı ne kadar zorlama ise buzul çağı şartlarına uyum sağlamış bir insan için şartların değişmesi ve ısınma yine bir o kadar zorlama olacaktır.

Ayejj
19-11-2008, 17:41
kandahar; senin dediğin şey eğer ısınma sonucu kutuplarda tropik iklim görülmeye başlarsa oluşur.

Serdar
19-11-2008, 20:00
Mantık doğru da, sadece evrimin uzun süreçleri sonucu oluşan birşey olduğunu sanmıyorum. Temelinde bir hayatı kapsayan yaşam şekli yatar. Gençliğinde fiziksel aktivitesi bol olan bir insanın yaşı az ilerleyince, çalışmayı bırakması, duraklaması bunda büyük rol oynar. Devamlı yüksek kan şekeri üretir o adam. Fakat aktivitesi olmadığı için onu kullamaz, harcayamaz. Kanında beklemeye geçer. Bunu da sıkıntı olarak hisseder. Asıl önemli nedenlerden biride cinsel durgunluktur. Cinsel perhizi, ahlak ve insanlık sanır. Ama gençliğinde ne kadar ahlakçı, yobaz olsa da, gene de azından kendi kendini doyurmaya alışıktır insan. Yaş ilerledikçe büyür, dinin, yasakçı anlayışın ve en önemlisi de evliliğin tiksinçliğinde kendini boğar, cinsellikten uzaklaşır. Zaten yaşadığımız toplumun yapısı da insanı cinsellikten uzaklaştırıdır ki, onun için bu hastalık da o kadar yaygındır. Bu yaşam şekillerinin dozuna göre insanda geç veya erken boygösterir şeker hastalığı. Çocuklarda ve gençlerde şeker hastalığının hiç veya en az görülmesi de bu dediklerimizi doğrular. Genetik birşey olsa, bebeklerde de, çocuklarda da görülmesi gerekir bu hastalığın. O halde genetiksel birşey de değildir. Ha, bazıları da kanıt olarak şeker hastalığının bir ailedeki bireylerin çoğunda görülmesini genetik olduğuna kanıt olarak göstermeye kalkarsa cevabımız da şudur:fiziksel aktivite ve cinsel yaşama bakış açısı ailecek benimsenmiştir. Üstelik ailesel olarak görülmesi de o kadar yaygın değildir sanıyorum.

Eğer insan yaşım ilerledi, emekli oldum v.b. bahanelerle aktivitesini azaltmaz ve az çalışmayı-hareket etmeyi rehaf veya rahatlık olarak benimsemezse, aynı hızda tempoyu sürdürürse yediği, içtiği şeylerden eksiltmek zorunda kalmaz. Tam tersine hayatı o kadar canlı yaşar.

Ha, bir de şöyle bir soru sorulabilir: insan şeker hastasıyım, hareket ediyorum, cinselliğimi düzgün yaşıyorum neden düzelmiyor diyebilir? Neden düzelivermez o an? Çünkü düşük enerji kullanma kapasitesinde uzunca bir süreç geçirilmiştir, vücut pas tutmuş veya yavaşlamıştır. Şekeri harcama kapasiten(yani hücrelerin şekeri alma kapasitesi/yeteneği) azalmış ve kronik bir hale gelmitir. Bedendeki bezlerin/hormonların yavaşlaması kronikleşmiş(durgunlaşması uzun süreli alışkanlık kazanmış) veya körelmiştir. Daha başka birçok biyolojik reaksiyon da bu yavaş çalışmaya adapte olmuş/ayarlanmıştır. Canlı sistemler de makine olmadığı için, bir anda düzelememiş/kan şekerini kullanarak azaltamamıştır.
İşte o zaman insülin veya daha başka kimsayal madde bağımlısı olmuşsundur. Senin sırtından bir sürü insan para kazanmaya hazırdır.

Serdar
19-11-2008, 20:09
..........

frodo
19-11-2008, 20:30
Serdar bir yakını şeker hastası olarak yazdıklarını çok spekülatif buldum. Çocuklarda şeker hastalığının olmadığını nerden çıkardın anlamadım ? Aksine Tip 1 olarak tanımlanan şeker hastalığı çocuk yaşlarda ortaya çıkar. Tip 2 olarak bilinen şeker hastalığı ise ileri yaşlarda görülür. Ve çocuklarda seyrek görülen şeker hastalığı tip 2 dir. Gelişmiş ülkelerde obezite ile doğru orantılı olarak çocuklarda da görülmeye başlayan ve seyrek olan şeker hastalığı budur.

Serdar
19-11-2008, 20:31
..........

Serdar
19-11-2008, 20:51
Serdar bir yakını şeker hastası olarak yazdıklarını çok spekülatif buldum. Çocuklarda şeker hastalığının olmadığını nerden çıkardın anlamadım ? Aksine Tip 1 olarak tanımlanan şeker hastalığı çocuk yaşlarda ortaya çıkar. Tip 2 olarak bilinen şeker hastalığı ise ileri yaşlarda görülür. Ve çocuklarda seyrek görülen şeker hastalığı tip 2 dir. Gelişmiş ülkelerde obezite ile doğru orantılı olarak çocuklarda da görülmeye başlayan ve seyrek olan şeker hastalığı budur.

Neresini spekülatif buldun?

Ben demişim ki, ne dediğimi de tekrar ediyorum:

Çocuklarda ve gençlerde şeker hastalığının hiç veya en az görülmesi de bu dediklerimizi doğrular.

Haklısın "hiç" kelimesi ile "en az" kelimesini kullanmakla hatta yaptım. Fakat en az görüldüğünü söylemeyi atlamamışım. Bebeklerde hiç görülmez diye birşey yok. Toplamın yanında oranı çok azdır. Fakat sen de bir itiraf da bulunmuşsun. "görülmeye başlayan" demişsin. Bu da sapıdık biyoteknolojinin marifetnamelerinden olsa gerek: yediğimiz, içtiğimiz doğal olmayan gıdaların içine bedenin harcayıp atamayacağı şekerler koymaktadırlar: glikozun veyahut başka şekerlerin izomerleri, tatlandırıcı şekerler ve daha başkaları bunlara dahildir. Dolayısı ile kapitalist zihniyetli biyoteknoloji sayesinde, uzunca bir süreç geçirmeksizin(eskiyip-bedenen paslanmaksızın) insanlar, çocuklar ve bebekler kolayca şeker hastası olabilmektedirler. Bu yeni neo-diyabet salgınının giderek daha küçük yaşlara inmeye başlamasının ve toplam diyabet hastalığının da yeni bir kabarışa geçmesinin tarihçesinin biyoteknolojinin doğuş tarihçesi ile çakışması da bir rastlantı olmasa gerek.

KızıL
19-11-2008, 20:56
çocuklarda şeker hastalığı var 5 yaşında olan akrabam var babam 30 yıldır şeker hastası dedemde de varmış bende taşıyıcıyım:) birde bu hastalıktan kurtulma yolunu yazsalar...

Serdar
19-11-2008, 21:10
Bu zararlı şekerler genellikle kimyasal olarak üretilir. Biyoteknoloji genellikle bu şekerlerin gıdalarla veya ilaçlarla sentezini yapar. Bu iletiyi de biyoteknolojiyi şeytan olarak görmeyelim diye yazıyorum: çünkü yeni yeni biyoteknolojinin önünde daha güzel bir saha belirmektedir: o da gıda maddelerinin kimyasal yolla üretilmesi değil de, canlı hücrelere ürettirilerek, daha canlılara uygun formlarının elde edilmesidir. Terimi harcamayalım, çünkü biyoteknoloji çok geniş, kapsamlı, yararlı bir alandır, geleceğin dalıdır, kötü ellere geçmedikçe.

frodo
19-11-2008, 21:27
..........

Serdar bir mesaj asıyorsun yazdıklarına karşı çıkıp bir mesaj da ben asıyorum.
Serdar bir yakını şeker hastası olarak yazdıklarını çok spekülatif buldum. Çocuklarda şeker hastalığının olmadığını nerden çıkardın anlamadım ? Aksine Tip 1 olarak tanımlanan şeker hastalığı çocuk yaşlarda ortaya çıkar. Tip 2 olarak bilinen şeker hastalığı ise ileri yaşlarda görülür. Ve çocuklarda seyrek görülen şeker hastalığı tip 2 dir. Gelişmiş ülkelerde obezite ile doğru orantılı olarak çocuklarda da görülmeye başlayan ve seyrek olan şeker hastalığı budur.

Sonra mesajını silip benim mesajımın arkasına tekrar asıyorsun. Tam "hoş olmadı
serdar benim mesajım tuhaf durdu" diye öm göndermeye çalışırken yeni astığın mesajı da silip olmayan mesajına cevap yazmış durumdaki "zavallı" mesajımı alıntılayıp eleştiri yazıyorsun.

Ben yaptığından bir şey anlamadım, ya sen ?

Serdar
19-11-2008, 21:38
Hayır onları önce yazdığım yazıların aynısı kopyaladığım için sildim. Bazen bu sitenin sunucusu gidiyor, "kaydet"e basınca sayfa siliniyor. Dolayısıyla yazıları da kısa süreliğine kaydediyorum. Sonra da başka birşeyi kopyaladığımı zannedip, aynısını kopyalıyorum. Zaman geçmeden de farkedip ve de silemedim için 10 tane nokta koyuyorum. O noktalı mesajları sil, başka bir sorun varsa da söyle.

Serdar
19-11-2008, 21:43
Ben bir gariplik, zavallılık göremedim. Takma öyle şeyleri kafaya...