PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : www.kurandaceliskiyoktur.com'daki bilimsel komedi


Da Vinci
13-09-2005, 16:37
http://www.kurandaceliskiyoktur.com/index.php?sayfa=2.htm

bu adresten aynen alıntı yapıyorum:

Şöyle düşünün; iki uzay gemisi olsun. Birisi saniyede 300.000 km hızla hareket etsin, diğeri ise 200.000 km/sn hızla hareket etsin.. İkisinin de bir gün yol aldığını düşünürsek, Dünyaya döndüklerinde, 2000.000 km/sn hızla hareket eden gemidekiler bin yıl sonrasına geri dönerlerken, yani dünyaya geldiklerinde kendileri için gemide geçen zaman bir gün olmasına rağmen yeryüzündeki zamana göre geçen süre bin yıldır. 300.000 km hızla hareket edenler 50 bin yıl sonrasına geri dönmüş olurlar. İkisi de gemide bir gün zaman geçirmelerine rağmen hızlar farklı olduğundan dünyada geçen süre de farklı olacaktır. Çünkü hız arttıkça gemidekine göre zaman yavaşlarken, yeryüzünde zaman daha da hızlı akar.

adamlar hiç utanmadan kafalarına göre bu sayıları uyduruyorlar ve sanki gerçekmiş gibi gösteriyorlar. şimdi ilk olarak İzafiyet Teorisi'nde bu konuyla ilgili formüle bir bakalım. Formül aşağıda gözükmektedir.

http://img259.imageshack.us/img259/2350/izafiyetzaman7cg.gif

şimdi bu formülde yukardaki yazıda geçen sayıları kullanalım ve söyledikleri doğru muymuş bakalım. ama önce şunu belirtelim. İzafiyet Teorisi'ne göre şöyle olur böyle olur diyenlerin İzafiyet Teorisine göre hiçbir cismin ışık hızına eşit hızla gidemeyeceğini bilmesi gerekir. yani 300000 km/s hızla hiçbir cisim gidemez. şimdi bazı hızlara ve 1 günün o kişilere göre hangi hızla geçtiğini görelim.

http://img321.imageshack.us/img321/2357/izafiyetzamanlar5bv.gif

görüldüğü gibi 1000 yıl denilen süre aslında 32.2 saattir. 50 bin yıldrı denilen durumda da ulaşılan hız mümkün değildir.

peki 1 günün, 1 yıl veya 50 bin yıl geçmesi için ne kadar hız gerekir?

yukarda vermiş olduğum formülden "v" çekilerek bu değerler kolaylıkla bulunabilir. yaptığım hesaplarda şunları buldum:

-- 1 günün 1000 yıl gibi geçmesi için v=299999.999998874085 km/s

-- 1 günün 50 bin yıl gibi geçmesi için v=299999.999999999549 km/s

olması gerekir.



burdaki amacım bu insanların ne kadar kolay ve utanmazca yalan söyleyebildiklerini göstermektir. bu insanların bilimle ilgili söyledikleri hiçbir şeye körü körüne inanmayın ve araştırın. emin olun ki bu insanlar her zaman bilimsel verileri çarpıtarak kendi amaçları için kullanırlar.

Saygılar

BOZOGUZOGLU
15-09-2005, 11:23
Başka sitelerden devasa yazılar copy-paste ile buraya yapıştırıldığı ve yukarıda spesifik bir konu somut olarak işlenirken başka konulara girildiği için bu yazarın yazısı tarafımdan silinmiştir. Cem

Da Vinci
15-09-2005, 12:59
ben açtığım konuyla senin yazdıklarının hiçbir ilgisi yok. keşke bunları yeni bir başlık açıp orda yazsaydın. yazdığın hiçbir şeye cevap vermeyeceğim çünkü bu başlık altında benim açtığım konuyla ilgili şeyler olursa cevaplarım. senin yazdıkların tartışılsın istiyosan yeni bir başlık açabilirsin.

ayrıca o kadar şeyi kopyala yapıştır yapmış. bari hangi siteden aldığını da yazsaydın.

ella
16-09-2005, 13:22
Merhaba Da Vinci,
Düzeltmen için sağol. Verdiğin bilgiler doğrultusunda yazıyı değiştireceğim. Sonuçta benim verdiğim rakamlar hatalı. Bunun bir savunması olmaz ama, bu konuyu yazarken fizikçi bir arkadaşımdan yardım almıştım. O da konuyu anlatmak için rasgele değerler vererek özensizce bilgi notunu bana göndermiş. Sadece konunun mantığını anlatmaya çalışmış. Bende o bilgi notundaki değerleri olduğu gibi yazıya koymuştum. Tabi bu bahane olmaz, kontrol edilmesi gerekirdi.
Rakamlar hatalı olsa da yazının mantığında bir sorun yok. Ayetler de vurgulanan zamanın izafiliği konusudur. Farklı durumlara göre zamanın izafi olduğu açık bir şekilde ifade edilmiş. Yazıdaki rakamları en kısa zamanda düzelteceğim.
Selamlar

16-09-2005, 14:21
Tebrikler Ella. Görmeye fazla alışkın olmadığımız davranış sergileyenlerdensin. Eleştirinin gerçek hedefi olmana rağmen yukarıdaki BOZOGUZOGLU gibi reaksiyoner davranmadın.

Da Vinci'ye de dikkati ve detaylı incelemesi için tebrikler.

korelmis
16-09-2005, 14:46
ne güzel ya. gerçekten çok hoşuma gitti. sitedeki tüm kardeşlerime tıpkı bu yazıda olduğu gibi "mutlu bir son" dilerim...

Da Vinci
16-09-2005, 17:09
Merhaba Da Vinci,
Düzeltmen için sağol. Verdiğin bilgiler doğrultusunda yazıyı değiştireceğim. Sonuçta benim verdiğim rakamlar hatalı. Bunun bir savunması olmaz ama, bu konuyu yazarken fizikçi bir arkadaşımdan yardım almıştım. O da konuyu anlatmak için rasgele değerler vererek özensizce bilgi notunu bana göndermiş. Sadece konunun mantığını anlatmaya çalışmış. Bende o bilgi notundaki değerleri olduğu gibi yazıya koymuştum. Tabi bu bahane olmaz, kontrol edilmesi gerekirdi.
Rakamlar hatalı olsa da yazının mantığında bir sorun yok. Ayetler de vurgulanan zamanın izafiliği konusudur. Farklı durumlara göre zamanın izafi olduğu açık bir şekilde ifade edilmiş. Yazıdaki rakamları en kısa zamanda düzelteceğim.
Selamlar
Merhaba ella,

Hatanı kabul etmen erdemli bir davranış. Tebrik ederim. Umarım yanlış bölümleri en kısa sürede düzeltirsin.


Da Vinci'ye de dikkati ve detaylı incelemesi için teşekkürler.
Ben teşekkür ederim. Bunu büyük bir zevkle yaptım :P :P

09-10-2005, 12:13
Ella'nnı azmi takdire değer..

Ama bu çelişkileri cevaplarken yukarıdakinden başka hatalar da yapmış...Ay Tanrısı ile iglili cevaplarını daha önce bu forumda tartışmıştık ve geçerli olmadığını görmüştük sanıyorum..

Diğer çelişkilere cevap verirken de birçok kusura bakma ama "kıvırma" söz konusu

mesela rastgele bakarken karşıma şu "cevap" geldi:

http://www.kurandaceliskiyoktur.com/?page_id=15


23:101- "Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne soysop (çekişmesi) vardır, ne de birbirlerini soruşturacaklardır " (elmalılı)

Ayetin açıkça söylediği gibi hem soy sop çekişmesi olmadığı HEM DE BİRİBİRLERİNİ SORUŞTURMAYACAKLARI söylenmektedir....Bundan ne anlarız? "birbirlerini soruşturmayacakları" sözünden ne anlarız? Aşağıdakini değil mi? İşte yukarıdaki ayetle açıkça çelişen biligler hüküm gününde:

37:

26- Hayır, bugün onlar teslim olmuşlardır.

27- Onlar, birbirine dönmüş soruşuyorlar.

28- Onlar: "Siz bize (uğurlu görünerek) sağdan gelir dururdunuz" derler.

29- (İleri gelenler de) derler ki: "Hayır, siz inanmamıştınız."

İŞTE ALIN SİZE BAL GİBİ "SORUŞTURMA" 52:25 te de var..

24- Kendilerine ait bir takım hizmetçiler de onların etrafında dönerler. Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmiş inci gibidirler.

25- Birbirlerine yönelip soruyorlar.

26- Ve diyorlar ki: "Gerçekte biz daha önce (dünya hayatında) âilemiz içinde (âkibetimizden) korkardık".
27- "Allah bize lutfetti de bizi (vücûdun) içine işleyen (kavurucu) azabdan korudu."


Sonuçta hepsini incelemeye kalksak cevapların arasından en iyi ihtimalle sadece 1-2 tane doğru çıkabilir!

ella
10-10-2005, 00:16
Merhaba Deep Mehmet,
TAkdirlerin için teşekkür ederim . Ben de senin yazılarını ilgi ile okuyorum. Yanlız burada birçok yazında yaptığın bir hatayı tekrarlamışsın.
Yazında kullandığın ayetleri gidiş ve gelişlerini dikkatli okumanı tavsiye ederim. Eğer ayetleri konunun akışından kopararak okur ve yorumlamaya kalkarsan kendince çelişkiler bulduğunu iddia edebilirsin.
Konu akışında bu “soruşturma” fiilini değerlendirirsen olayların farklı olduğunu görmen gerekir diye düşünüyorum.
Müminun suresindeki ayette anlatılan olay Sur’a üfürüldüğünde geçmektedir:

Böylece Sur’a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da. (23 Mümminun Suresi -101)

Senin yazında Saffat suresindeki durum ise Sur’a üfürüldüğü zaman değil daha sonra cehennem halkının arasındaki konuşmalarda geçmektedir. Eğer bir önceki ayete dikkatli baksaydın bunu rahatlıkla görebilirdin:

"Allah'tan başka (taptıklarını); artık onları cehennemin yoluna yöneltip götürün." "Ve onları durdurup-tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir." (Onlara seslenilir:) "Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?" Hayır, bugün onlar teslim olmuşlardır. Kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine soruyorlar: "Gerçekten sizler bize sağdan (sağ duyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz." derler.(37Safat suresi -23/28)

Tur suresinde verdiğin ayetlerde geçen diyaloglar da cennet halkı arasında geçen diyaloglardır:

Orada bir kadeh kapışır-çekişirler ki, onda ne 'boş ve saçma bir söz', ne günaha sokma yoktur. Kendileri için (hizmet eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) 'sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl.' Kimi kimine dönüp sorarlar; Dediler ki: "Biz doğrusu daha önce, ailemiz (yakın akrabalarımız) içinde endişe edip-korkardık." "Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve 'hücrelere kadar işleyen kavurucu' azaptan korudu."( 52- Tur Suresi 23/27)

Dolayısıyla üç farklı yerden söz edilmektedir. Birincisi kıyamet günü sur’a üflendiği an, ikincisi cehennem halkı arasında geçen, üçüncüsü ise cennet halkı arasında geçen diyaloglardır. Farklı ortamlarda farklı diyalogların olması takdir edersin ki bir çelişki oluşturmaz.
Örneğin; “Öğrenciler imtihana girerken birbirlerine çalışıp çalışmadıklarını sordular” ifadesi ile “ Öğrenciler imtihan esnasında bir birlerine hiçbir şey sormadılar” ifadesi arasında bir çelişki var mıdır? Cümlenin birinde sorduklarından söz eder, diğerinde sormadıklarını söyler. Ama bu iki durumda anlatılan olay birbirinden farklı olduğu için çelişki yoktur.
Selamlar

10-10-2005, 12:41
"23:101- Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne soysop (çekişmesi) vardır, ne de birbirlerini soruşturacaklardır."

Yorum...HÜKÜM gününde ifadesi ile anlatılan CEHENNEM YOLUNDA (nedeni aşağıda) soruşma/soruşturma olmayacaktır...Şimdi Safat suresinde ve yukarıdaki surede aynı zaman anlatılmaktadır çünkü ikisinde de aynı "sura üfürme" ifadesi bulunur..

37:19- Çünkü O (sura üfürmek) zorlu bir kumandadan ibarettir ki, derhal onların gözleri açılıverir.
20- "Eyvah bizlere! İşte bu hesap günüdür." derler

Kur'an'sal bir delile dayanmadan ayetleri çekiştirerek çelişkiden kaçmaya çalışıyorsunuz...Aslında burada da Saffat suresinde olduğu gibi CEHENNEMDEN DEĞİL "CEHENNEM YOLUNDAN"/SIRAT KÖPRÜSÜNDEN bahsettiği anlaşılır çünkü:

23. surenin devamına bakarsak dikkatli okuyunuz:

102- BÖYLECE kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

103- Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.

104- Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar.

işte bu ifadeden burada anlatılan zamanın "CEHENNEM YOLUNDA" olduğu ya da bşr manada sırat köprüsü olduğu anlaşılır...

Aynı ifadeler Saffat suresinde de vardır..Aynı zamandan bahsedilmektedir...YANİ CEHENNEM YOLUNDAN:

20- "Eyvah bizlere! İşte bu HESAP GÜNÜDÜR." derler.

21- (Onlara): "İşte bu, sizin yalanlamakta olduğunuz (iyi ve kötüyü) ayırt etme günüdür" denir.

22, 23- Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri. Toplayın da götürün onları SIRATA (cehennem köprüsüne) doğru.

24- Ve durdurun onları, çünkü sorguya çekilecekler.

25- (Onlara): "Ne oldu sizlere de yardımlaşmıyorsunuz?" (denilir.)

26- Hayır, bugün onlar teslim olmuşlardır.

27- Onlar, birbirine dönmüş soruşuyorlar.

Sonuçta ayetlerin öncesine ve sonrasına bakarsak cehennem yolundan aynı zamandan söz ettiğini görürüz...Ama tabi biraz yuvarlatarak azıcık farklı yorumlayarak ve biraz kıvırarak çelişkiden kaçılabiliyor...Ama bu mantıkla sorun çözersek o zaman hiçbir kutsal kitabın "gerçekten çelişkili" olduğu iddia edilemez..Çünkü o dinlerin inanırları da benzeri yöntemlerle "çelişki iddialarını" cevaplar..Yani bu konuda ölçüt nedir? bir şeyin gerçekten çelişkili olması için ne gerekir? çünkü aynı yöntemle Budistler,bahailer,hristiyanlar,yahudiler...vs de kendi kitaplarındaki iddia edilen "çelişkileri" açıklıyor..

Her neyse.. sureleri dikkatli okuyunca çelişki açıktır bence...

Saygılarımla;

ella
10-10-2005, 23:02
Merhaba,
Ben fikrimi söyledim, sen de söyledin. Okuyanlar değerlendirirler herhalde. Sadece yazdığın yazında bir düzeltme yapmak istiyorum. 37- 23. ayetinde sırat köprüsü diye bir şey geçmez. Bu orijinalinde olmayan ifade. Kuran’da sırat köprüsü diye bir ifade yoktur. Aslında din adına geleneksel bazı gerçekte olmayan inançlar vaaz edilmiş. insanlar da bu inançları Kuran’ın bir hükmü zannediyor ve buradan yola çıkarak olmadık sonuçlara ulaşabiliyorlar.
Çelişki arayan gözlerde bu hatalı yorumlara saplanıp kalıyor. Çelişki arayan gözler değil, doğruyu arayan gözler gerçeği görür diye düşünüyorum.
Selamlar

11-10-2005, 20:13
Katılıyorum...Çelişki olup olmadığına okuyanlar karar versinler..

Ayrıca sırat köprüsü ifadesini bir çeviride parantez içinde geçtiği için kullandım...Bu ifadenin çelişkiyle/konuyla bir ilgisi yoktur...