Ra'nın gizli adı
 

Antik Mısır'da İsis'in canı sıkılıyor.🙄
Kendisini Ra kadar büyük yapabilmeyi düşünüyor. Bir gün yaşlı Ra'nın ağzından salyalar akarken, İsis bu salyaları alıp toprakla yoğurarak çatal dilli bir yılan yaratıyor.
(Toprak ve yılana, İbrahimi dinlerden aşinayız.!)

Heykel şeklinde yılanı, Ra'nın geçeceği yola koyuyor.
Ra, cennette yürürken bu heykel şeklindeki çatal dilli yılan, Ra'yı ısırıyor. Ra, kendisini zehirleyen bu yılanın ne olduğunu anlayamıyor. Diğer tanrılar, Ra'nın çığlıklarını duyunca yanına geliyorlar ama bir şey yapamıyorlar.

Ra, çektiği acının inanılmaz olduğunu anlatıyor. Anne ve babasının adının bedeninin içinde olduğunu ve bu yüzden ona kimsenin büyü yapamayacağını da ekliyor. Bu arada yanlarına İsis geliyor. Hiçbir şey bilmiyormuş gibi ''Ey kutsal baba, ne oldu sana?'' diyor. 🙂

''Seni bir sürüngen mi ısırdı acaba?'' diye de ekliyor.
Asıl niyetini de ''Bana adını söylersen, senin ölmene izin vermem'' diye açıklıyor.

Bu arada Ra, kendini övmeye başlıyor. Her şeyin yaratıcısı olduğunu filan anlatıyor.

Bir yerde ''Ben oyum'' diyor.
(Musa'nın tanrısı da ''ben benim'' der.!)
Sonra 3 isim sayıyor. Sabah Khepera, öğlen Ra, akşam Atum/Temu olduğunu söylüyor ama İsis bu isimlerin esas ismi olmadığını belirtiyor.
(Yalan söyleyen tanrı Ra.!)

Ra, mecburen esas ismini İsis'e söyler ama ismin ne olduğu açıklanmaz/bilinmiyor. Gizli ismini söylemesi, bir nevi Ra'nın kalbinin İsis'in kalbi yerine geçmesi gibi aktarılır. Burada kalbin altı çizilir yani, beynin değil.
(Kuran'da olduğu gibi.!)

Ra, gizli ismini söyleyince yaşamaya devam eder.

İsis'in oğlu Horus'ta bu ismi biliyor gibi.
Yalnız İsis, bundan sonra ''Ra'yı adıyla bilen'' diye anılmaya başlıyor.