Turan Dursun Sitesi Forumları

Turan Dursun Sitesi Forumları (https://turandursun.com/forumlar/index__1.php)
-   Kur'an'da Mucize Yoktur (https://turandursun.com/forumlar/forumdisplay.php?f=16)
-   -   Demirin İndirilmesi (https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=15899)

ulpian 10-01-2010 14:27

Demirin İndirilmesi
 
Aşağıdaki makale Turan Dursun Sitesi'ne ait MucizeYalanlari.com Sitemizden alıntıdır
ve Mucize Yalanları Sitesi Çalışma Grubumuzun ortak ürünüdür.


=> Demirin İndirilmesi

Sitemizdeki metin, bu başlıktaki öneri, açılım ve eleştirilere binaen veya çalışma grubunun kendi araştırmalarıyla değişebilir.

Forumumuzda daha önce bu konu >şu< ve >şu< başlıklarda tartışılmıştır.



1. Mucize iddiası
2. Hadid/25′teki “enzelna” kelimesi
3. İddianın tutarsızlığı
4. ”Göğün armağanı” olarak ‘demir’
5. Sonuç


1. Mucize İddiası
Mucize yaratıcılarımızın meşhur iddialarından biri de ”demirin indirilmesi” meselesidir. Önce bu mucize yalanını orijinal haliyle okuyalım:
  • Harun Yahya (Adnan Oktar)’a ait sitelerden:
    ”Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik… (Hadid Suresi, 25)(…)

    Modern astronomik bulgular Dünya’daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur. Bu bilimsel gerçek Kuran’da mucizevi bir şekilde bildirilmektedir.

    Hadid Suresi’nin 25. ayetinde demir için kullanılan “enzelna” yani “indirme” kelimesi mecazi olarak insanların hizmetine verilme anlamında düşünülebilir. Fakat kelimenin yağmur ve güneş ışınları için kullanılan “gökten fiziksel olarak indirme” şeklindeki gerçek anlamı dikkate alındığında ayetin yukarıda ifade ettiğimiz bu önemli bilimsel gerçeğe işaret ettiği görülmektedir. Sadece Dünya’daki değil tüm Güneş Sistemi’ndeki demir dış uzaydan elde edilmiştir. Çünkü Güneş’in sıcaklığı demir elementinin oluşması için yeterli değildir. Güneş’in 6000 santigrat derecelik yüzey ve 20 milyon santigrat derecelik bir çekirdek sıcaklığı vardır. Demir ancak Güneş’ten çok daha büyük yıldızlarda ve birkaç yüz milyon dereceye varan sıcaklıklarda oluşabilmektedir. Nova veya Süpernova olarak adlandırılan bu yıldızlardaki demir miktarı belli bir oranı geçince artık yıldız bunu taşıyamaz ve patlar. Demirin uzaya dağılması işte bu patlamalar sonucunda mümkün olur.
    (…)
    Bu bilginin Kuran’ın indirilmiş olduğu 7. yüzyılda bilimsel olarak tespit edilemeyeceği ise açıktır. Ancak bu gerçek, herşeyi sonsuz bilgisiyle kuşatan Allah’ın sözü olan Kuran’da yer almaktadır.”

2. Hadid/25′deki “enzelna” kelimesi


Hadid/25′te geçen ”enzelna” kelimesinin ”indirdik” anlamına gelebildiği de bilinmektedir. Ancak sözün doğru anlamını (yani söyleyenin ne kastettiğini) anlamak için hiçbir zaman kelimelerin tek tek sözlük anlamına bakılmaz; cümle içerisindeki bağlamı, somut kullanılış şekli ve diğer cümlelerde nasıl kullanılmış olduğu gibi noktalar dikkate alınır.

Mucize iddaicıları buradaki ”enzelna” kelimesini sözlük anlamında olduğu gibi ”indirdik” -hem de ”dış uzaydan indirdik”- olarak yorumlamaktalar. Peki, gerçekten öyle midir? Şayet kelime ”gökyüzünden ya da uzaydan indirme” anlamına geliyorsa Kuran’ın başka bir bölümünde nasıl yer almaktadır. Kısaca bir göz atalım ve ”enzelna” sözcüğü yerine meali gereği ”indirdik” koyarak okuyalım:

enzelnâ-lhadîde. (Hadid 25)
Demiri indirdik.

vezallelnâ ‘aleyhimu-lġamâme veenzelnâ ‘aleyhimu-lmenne ve-sselvâ. (Araf 160)
Onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik.

enzele lekum mine-l-en’âmi śemâniyete ezvâ (Zümer/6)
Sizin için davarlardan sekiz çift indirdik.

Şayet bu kelime ”Dünya dışında oluştu”, ”uzaydan indirdik” anlamı taşıyorsa o zaman bıldırcın, kudret helvası, davar ve hattâ bazı ayetlerdeki elbise gibi şeylerin de uzaydan geliyor olması gerekir. Sadece ”enzelna” kullanılan yerlerin karşılaştırılması bile mucize iddiacılarının nasıl bir çarpıtma ve akıl fukaralığı içinde olduklarını göstermeye yeter.

Şimdi de bu ayetin Müslüman kesimler tarafından genel kabul gören birkaç tefsirine bakalım:

Diyanet Vakfı’nın yayımladığı tefsir:
“İndirme” anlamına gelen kelime Zümer 39/6 âyetinde olduğu gibi “yarattı, lütfetti; insana onu kullanabilme yeteneğini ilham etti” anlamındadır.
Kur’an Yolu – Türkçe Meâl ve Tefsir, Heyet: Prof.Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağırıcı, Prof. Dr. İ. Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, Ankara/2007, Hadid/25


Elmalılı Tefsiri:
”Bir de demiri indirdik; yani bolca yaratıp varlığını bildirdik, kullanılmasını öğrettik.”
Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Hadid/25


Seyyid Kutub Tefsiri:
”Bu ayette “demiri indirdik” deyiminin bir başka benzeri “size sekiz hayvan çifti indirdik” ayetinde görülüyor. (Zümer suresi, 6) Her iki ifade de yüce Allah’ın nesneleri ve olayları yaratmaya yönelik iradesine ve planına işaret eder. Gerçekten demir, yüce Allah’ın planı ve tasarısı uyarınca yeryüzüne inmiştir. Ayrıca bu deyim, ayetin havasına da uyuyor. Çünkü ayetin genel havası “kitap” ve “ölçü” indirmeyi yansıtır. Başka bir deyimle yüce Allah’ın yarattığı herşey “kitap” gibi, “ölçü” gibi plâna bağlı olarak yaratılmıştır.”
Seyyid Kutub, Fizilal’il Kur’an, Hadid/25


3. İddianın Tutarsızlığı

Fakat biz yine de mucize iddiacılarının yorumunun doğru olduğunu yani ayetteki cümleden gerçekten de ”demiri gökten/uzaydan indirdik” anlamının kastedildiğini varsayalım. Durum böyle olsa bile bu ayetle söz konusu bilimsel bulguları ilişkilendirmek mümkün değil.

Bunun için mucizecilerin bu çarpıtmaya temel gösterdikleri bilimsel gerçeklere bir göz atmak da gerekiyor. Evrendeki tüm maddelerin kimyasal yapısında –yaklaşık olarak- % 70-73 hidrojen, % 25 helyum ve % 2 de diğer ağır elementler bulunur. Ağır elementlerin hepsi yıldızların içinde evrimle oluşmuş ve uzaya atılmıştır. Keza bunların füzyonu için gerekli ısı ancak bu yıldız patlamalarından elde edilebilir. Dünyamız bu oluşumu sağlayacak sıcaklığa erişemez.

O hâlde sadece demir değil pek çok diğer element de Dünyamızın oluşumundaki toz ve gaz bulutunun içinde yer almaktaydı; Dünyamız demiri de içinde bulunduracak şekilde katılaştı ve kabuklaştı. Demek ki Dünyamızın oluşumu sırasında zaten içinde demir vardı ve bugün de element yapısının % 5 i demirdir.

Dünya’nın oluşumu sırasında erimiş hâlde olan ağır metaller Dünya’nın merkezinde (biz ona çekirdek diyoruz) toplanmışlar ve yoğun bir şekilde çekirdeği oluşturmuşlardır. Bu çekirdeğin üzerinde “magma” diye tarif ettiğimiz ve viskozitesi yüksek yoğun bir sıvı bulunmaktadır. Bu mantonun üzerinde de yerkabuğu vardır. Bütün madenler yerkabuğundan elde edilmektedir. Yerkabuğundaki bu madenlerin oluşmasında en temel sebep magmadır. Çeşitli sebeplerle yeryüzünde bulduğu boşluklardan fışkıran magma atmosferik, kimyasal ve fiziksel etkilerle soğuyarak yerkabuğunu ve belirli yoğunluklarda bulunan madenleri oluşturmuştur.

O halde ”demirin Dünya’ya indirilmiş olması” söz konusu olamaz. Demir, gezegenimizin oluşum sürecinde zaten vardı. Yani doğumundan itibaren Dünya’da demir hep vardı; sonradan uzaydan indirilmedi. Ayrıca Dünya’nın oluşumu sırasındaki toz ve gaz bulutunun içinde bulunan demir dışındaki birçok element de güneş sistemimiz dışındaki patlamalar sonucu oluşmaktaydı.


4. ”Göğün Armağanı” olarak Demir


Yukarda da belirtildiği gibi Hadid/25′teki ilgili kelimenin ”gökten/uzaydan indirdik” olarak okunması başlıbaşına sorunlu bir yorumdur; çünkü bu durumda Kuran’ın diğer ayetlerine göre davarların, bıldırcının, kudret helvasının da uzaydan indirilmiş olması gerekirdi.

Ama biz yine de mucize iddiacılarının bu yorumunun doğru olduğunu varsayalım. Yani diyelim ki: “Bu ayet gerçekten de demirin uzaydan/gökten indirildiğini kastetmiş olsun!”
Peki bunun nasıl bir açıklaması olabilir?

Demirin saf halde göktaşları üzerinde dünyaya ulaşması aynı zamanda onun kullanımının da başlangıcıdır. Demir ilk olarak göktaşlarından elde edilmiştir. Dünya’da demir cevherinin çıkarılması M.Ö. 10 – 9. yüzyıllara rastlar ve Anadolu’da gerçekleşmiştir. Ancak bu metal Mısırlılarca işlenmiş ve Onlar gökten gelen bu metale ”Göğün Armağanı” ismini takmıştır. Sümerlerin de ”Göğün Madeni” demesine şaşırmamak gerekir. Bulunan ilk demir eşya örnekleri bu göksel armağandan yapılmıştır. Demek ki demirin Dünya’da işlenmesinden çok daha önce insanlar demiri “tanrıların bir armağanı” olarak nitelendirmekteydiler. Çünkü saf olarak ancak ve ancak göktaşlarında bulunan demiri elde etmişler ama henüz yer kabuğundaki cevherin üretimine geçmemişlerdi.
Kuran’ın ortaya çıktığı coğrafyada inançlar Sümer, Babil ve Mısır etkisini taşıyordu. Uygarlık açısından çok önemli bir element olan demir, mucizevi ve tanrı/tanrılar tarafından gönderilen bir şey olarak tanınıyordu. Gökten gelmişti ve tanrıların armağanıydı.

Hâl böyleyken Kuran yazıcılarının ”demiri gökten indirdik” demelerine şaşmamak gerekir. Çünkü onlar yüzyıllarca dillerde dolaşan bu söylenceden haberdardılar; bunlarla büyümüşlerdi. Demirin göktaşları ile dünyaya indiğini gözlemleyen atalarının anlatımlarını biliyorlardı. Demirin, önemi sebebiyle de “ancak bir tanrı armağanı olabileceği” düşüncesi de toplumun dinsel yapısına uyumluydu.
O çağlarda insanların bu şekilde düşünmesi ve düşüncelerine uygun kutsal metinler yaratmaları tuhaf karşılanmamalıdır; hattâ bu gayet doğal ve anlaşılabilirdir.

5. Sonuç

Sonuç olarak Kuran’da ”Demiri gökten/uzaydan indirdik” yazıyor olması hiçbir bilimsel bulguyla bağdaştırılamaz. Çünkü, zaten bu bilgilerin dayandığı temel olan bilime göre demir Dünya’ya indirilmemiştir; Dünya’nın ve Güneş Sistemi’ndeki diğer gezegenlerin oluşumundan önce Güneş Sistemi dışındaki büyük patlamalar sonucu oluşmuştur. Patlamalarla ortaya çıkan toz ve gaz bulutları da gezegenimizi oluşturmuştur. Dolayısıyla patlamalarla ortaya çıkan demir için henüz ”indirdik” denebilecek bir Dünya ortada yoktur. Üstelik tüm bunlar sadece demir için değil diğer birçok element için de geçerlidir.

Hadid/25′teki ilgili sözcüğün anlamının ”gökten/uzaydan indirdik” olarak kabul edilmesi bir sorundur. Çünkü bu durumda Kuran’daki diğer ayetlere göre davarların, bıldırcının ve kudret helvasının da uzaydan indirilmiş olması gerekir. Ayrıca mucize iddiacılarının “demirin göklerden indirildiği” yorumunu o dönemin efsaneleri ve inançları bağlamında açıklamak da mümkündür.

spdymsc35 10-01-2010 16:50

Güneş’in 6000 santigrat derecelik yüzey ve 20 milyon santigrat derecelik bir çekirdek sıcaklığı vardır. Demir ancak Güneş’ten çok daha büyük yıldızlarda ve birkaç yüz milyon dereceye varan sıcaklıklarda oluşabilmektedir. Nova veya Süpernova olarak adlandırılan bu yıldızlardaki demir miktarı belli bir oranı geçince artık yıldız bunu taşıyamaz ve patlar. Demirin uzaya dağılması işte bu patlamalar sonucunda mümkün olur.

ulpian
paylaşımiçin sana ve ekibe teşekkür ederim. sabahtan beri bilgi bombardımanı içerisindeyim. ve sonu gelecek gibi görünmüyor.
yukarıdaki c/p ile ilgili soru sorucaktım. bu güne kadar algıladığım şey güneşin de yıldız olduğu için patlayacağı ve bir kara deliğe dönüşeceği şeklindeydi.
fakat c/p de güneşte demir oluşamayacağını patlayan yıldızların demir miktarı arttığı için patlar demişsin.
buradan güneşin patlamayacağı gibi bir sonuç çıkarabilirmiyiz.

ulpian 10-01-2010 16:56

Biz de teşekkür ederiz sevgili spdymsc35,

Alıntı:

spdymsc35´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 279333)
fakat c/p de güneşte demir oluşamayacağını patlayan yıldızların demir miktarı arttığı için patlar demişsin.

Alıntılamış olduğunuz cümleler bizim metnimize ait değil, bizim de Harun Yahya'dan alıntılamış olduğumuz ve cevap verdiğimiz metne ait.

saygılarımla

spdymsc35 11-01-2010 00:22

benim hatam teşekkürler

sidarta_kalyani 12-01-2010 20:56

bizi aydınlattığınız ve islamın saçmalıklarını herkese gösterdğiniz için teşekkurler!

t_turgay 23-01-2010 01:49

Hocam bu kurukafa taifesine boşa bir şey anlatmaya gerek yok. Ne zaman nerede bir keşif yapılsa onun üzerine, mal bulmuş mağribi gibi, fırıkdak fırıldak dönmeye başlarlar. Kendilerinin ne bir konuyu aydınlattıkları ne de aydınlatanlara alkış tuttukları görülmüştür. Ay'da, vakum olması hasebiyle, astronotlar bile birbirleriyle telsizle konuşmaları gerekirken, bu zavallılar orada "ezan sesi" duyduklarını idda etme ve bunu üniversitelere değin dillendirme, hatta Neil Armstrong'un "Müslüman" olduğunu öne sürme ezikliğini göstermişlerdir. Dünyanın neredeyse bütün aydınları en büyük mücadelelerini bunlara karşı vermek zorunda kalmışlardır malesef. Sorun isterseniz hocam, evrenin genişlediğini nereden bildiğimizi, bunun delilinin ne olduğunu... Söyleyecek tek kelimeleri yoktur; deneyin hocam, sorun bu kurukafa taifesine. Bilemezler...

lida 28-01-2010 09:42

1. Enzelna kelimesenin Arapçada indirme manası var mı yok mu? Var, hem de en açık manalarından bir tanesi indirmektir. Türkçe de de bir çok kelime bir çok mana da kullanılıyor. Bir metinde mesela 'yüz' kelimesini birbirinden farklı manalarda bulabilirsiniz. Kuranda da enzelna kelimesi niçin farklı manada kullanılıyor olmasın?

2. Güneş sistemimizi netice veren bir toz ve gaz bulutunun içinde demir ve diğer madenlerin olup olmadığını bilmiyoruz. Toz ve gaz bulutunu, yıldızımızın doğumunu netice verecek şekilde tetikleyen süpernova patlaması ile sisteme demir gelmiş olmasın?

3. Kuran ın indiği dönemde, demir yerden çıkartılıyordu, artık gök taşlarından elde edilmiyordu. Buna rağmen Kuran demiri indirdik diye ısrar ediyorsa oturup düşünmek lazım. Ben bir sahtekar olsam ve kitap yazmaya kalsam 'önceleri demiri gökten indiriyorduk şimdi yerden de çıkartıyoruz' şeklinde yazardım.

4. Demir, peryodik cetvelin 8. grubunda yer alır. Atom numarası (elektron sayısı) 26 olup, dört kararlı izotopu mevcuttur. Bu izotopların atom ağırlıkları (proton ve nötron toplam sayısı) 54,56, 57 ve 58'dir.

a. Kuran'da her harfin sayısal bir değeri vardır. Demir'in (Arapça'sı Hadid) sayı değeri 26'dır.

b. Demir'den bahseden ayet, Hadid (Demir) Suresi'nin 25. ayetidir. Eğer bu surenin başındaki numarasız Besmele'yi sayarsak 26. ayeti olur.

c. Kuran'ın mesajının temeli, Allah ile alakalıdır. Demir (Hadid) Suresi'nin başından demirden bahseden ayetin sonuna kadar Kuran'ın en temel kelimesi olan Allah 26 defa geçer.

d. "El - Hadid" yani "Demir" suresinin sıra numarasına dikkat ediniz. Baştan 57. suredir. Nitekim nötron sayısı 31 olan demir izotopunun atom ağırlığı da 57'dir. Sondan, yani "Nas" suresinden başlayarak sayarsanız bu sefer 58'inci sure olduğunu görürsünüz. 58 dahi nötron sayısı 32 olan demir izotopunun atom ağırlığıdır.

e. Bütün bunları 'tesadüf' kaçamaklığı ile izah edemeyiz.

5. Aklımızı kullanacağız ve bilimsel olacağız fakat bilimin her şeyi çözdüğünü iddia edemeyiz. Bilim bir zamanlar atomu üzümlü keke, bir zamanlar güneş sistemine, şimdilerde ise quantum teorisi ile açıklamaya çalışıyor. Yarın nasıl bir izah getirecek bilemiyoruz. Öyleyse bilim de mutlak doğru yoktur. Dolayısıyla mutlak ilim sahibi birisinin söyledikleri ancak mutlak doğru olur. Bilimin bu gün söyledikleri Kuran ın yüksek hakikatlerine daha ulaşmamış olabilir.

6. Cevap yazacak arkadaş olursa, çok rica ediyorum; edep ve ahlak sınırlarını aşmasın, çok üzülürüm.

ulpian 28-01-2010 10:25

sayın lida,

iddiaları tekrarlamışsınız, fakat işte bu iddialara yukarda getirilen reddiyelerin büyük kısmına değinmemişsiniz.

En azından bir kısmını tekrarlıyayım:

  • Şayet kelime ”gökyüzünden ya da uzaydan indirme” anlamına geliyorsa Kuran’ın başka bir bölümünde nasıl yer almaktadır. Kısaca bir göz atalım ve ”enzelna” sözcüğü yerine meali gereği ”indirdik” koyarak okuyalım:

    enzelnâ-lhadîde. (Hadid 25)
    Demiri indirdik.

    vezallelnâ ‘aleyhimu-lġamâme veenzelnâ ‘aleyhimu-lmenne ve-sselvâ. (Araf 160)
    Onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik.

    enzele lekum mine-l-en’âmi śemâniyete ezvâ (Zümer/6)
    Sizin için davarlardan sekiz çift indirdik.

    Şayet bu kelime ”Dünya dışında oluştu”, ”uzaydan indirdik” anlamı taşıyorsa o zaman bıldırcın, kudret helvası, davar ve hattâ bazı ayetlerdeki elbise gibi şeylerin de uzaydan geliyor olması gerekir. Sadece ”enzelna” kullanılan yerlerin karşılaştırılması bile mucize iddiacılarının nasıl bir çarpıtma ve akıl fukaralığı içinde olduklarını göstermeye yeter.

  • Seyyid Kutub Tefsiri:
    ”Bu ayette “demiri indirdik” deyiminin bir başka benzeri “size sekiz hayvan çifti indirdik” ayetinde görülüyor. (Zümer suresi, 6) Her iki ifade de yüce Allah’ın nesneleri ve olayları yaratmaya yönelik iradesine ve planına işaret eder. Gerçekten demir, yüce Allah’ın planı ve tasarısı uyarınca yeryüzüne inmiştir. Ayrıca bu deyim, ayetin havasına da uyuyor. Çünkü ayetin genel havası “kitap” ve “ölçü” indirmeyi yansıtır. Başka bir deyimle yüce Allah’ın yarattığı herşey “kitap” gibi, “ölçü” gibi plâna bağlı olarak yaratılmıştır.”
    Seyyid Kutub, Fizilal’il Kur’an, Hadid/25

Bu ayetteki ''enzelna'', ''uzaydan indirdik'' anlamında kullanıldıysa, aynı kelimenin geçtiği diğer ayetlerde neden farklı anlamlarda kullanılmış olduğunu açıklama yükümlülüğü size ait. Ama bu konuda söylediğiniz en ufacık birşey yok. Tutarlı olmak için, kudret helvasının, bıldırcının ve davarın da uzaydan indirildiğini savunmanız gerekir.


Ayrıca: Yazdıklarınızla siz de teyid etmişsiniz ki, demir'in süpernovalarla oluştuğu sırada henüz Dünya gezegeni yoktu.


Alıntı:

lida´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 284708)
2. Güneş sistemimizi netice veren bir toz ve gaz bulutunun içinde demir ve diğer madenlerin olup olmadığını bilmiyoruz.

Tam olarak ne demek istiyorsunuz? ''Bugün Yerküre'deki demir madeni, Dünya Gezegeninin oluşumu sırasında yoktu, önce gezegen oluştu ve sonradan demir madeni uzaydan gezegenin içerisine yerleştirildi'' mi, diyorsunuz? Ancak böyle bir iddiada bulunursanız, ''Demiri İndirdik'' cümlesinin bir anlamı olur. Fakat böyle bir iddianın ne denli mesnetsiz olduğunu takdir edersiniz sanırım. Demir Dünya'ya, Dünya oluştuktan sonra, sonradan indirilmedi. Dünya'nın başlangıcından beri zaten vardı. Aksini mi iddia ediyorsunuz?

Üstelik neden sadece ''demir''? Bütün bu konuştuklarımız (güneş sistemi dışındaki süpernovalarla oluşma) zaten diğer birçok element için de geçerli.


saygılarımla

hakgeldi 28-01-2010 14:57

Alıntı:

ulpian´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 284710)
sayın lida,

  • Seyyid Kutub Tefsiri:
    ”Bu ayette “demiri indirdik” deyiminin bir başka benzeri “size sekiz hayvan çifti indirdik” ayetinde görülüyor. (Zümer suresi, 6) Her iki ifade de yüce Allah’ın nesneleri ve olayları yaratmaya yönelik iradesine ve planına işaret eder. Gerçekten demir, yüce Allah’ın planı ve tasarısı uyarınca yeryüzüne inmiştir. Ayrıca bu deyim, ayetin havasına da uyuyor. Çünkü ayetin genel havası “kitap” ve “ölçü” indirmeyi yansıtır. Başka bir deyimle yüce Allah’ın yarattığı herşey “kitap” gibi, “ölçü” gibi plâna bağlı olarak yaratılmıştır.”
    Seyyid Kutub, Fizilal’il Kur’an, Hadid/25

Bu ayetteki ''enzelna'', ''uzaydan indirdik'' anlamında kullanıldıysa, aynı kelimenin geçtiği diğer ayetlerde neden farklı anlamlarda kullanılmış olduğunu açıklama yükümlülüğü size ait. Ama bu konuda söylediğiniz en ufacık birşey yok. Tutarlı olmak için, kudret helvasının, bıldırcının ve davarın da uzaydan indirildiğini savunmanız gerekir.


Ayrıca: Yazdıklarınızla siz de teyid etmişsiniz ki, demir'in süpernovalarla oluştuğu sırada henüz Dünya gezegeni yoktu.




Tam olarak ne demek istiyorsunuz? ''Bugün Yerküre'deki demir madeni, Dünya Gezegeninin oluşumu sırasında yoktu, önce gezegen oluştu ve sonradan demir madeni uzaydan gezegenin içerisine yerleştirildi'' mi, diyorsunuz? Ancak böyle bir iddiada bulunursanız, ''Demiri İndirdik'' cümlesinin bir anlamı olur. Fakat böyle bir iddianın ne denli mesnetsiz olduğunu takdir edersiniz sanırım. Demir Dünya'ya, Dünya oluştuktan sonra, sonradan indirilmedi. Dünya'nın başlangıcından beri zaten vardı. Aksini mi iddia ediyorsunuz?

Üstelik neden sadece ''demir''? Bütün bu konuştuklarımız (güneş sistemi dışındaki süpernovalarla oluşma) zaten diğer birçok element için de geçerli.


saygılarımla

1. Demirin indirilmesi;

Kuran-ı Mucizil Beyan'ın 57. Sure-i Celilesinin ismi " HADİD " 'dir.

Türkeçe Kelime karşılığı; " DEMİR " denmektedir. medine de inmiştir. Adını 29. Ayet-i Celilesinden Demirin öneminden bahsettiği için bu adı almıştır.

Sure-i Celile'de bir Ayet-i Celilesinde CENAB-I HAKK ZÜLCELAL HAZRETLERİ şöyle buyurmuştur;

25. Andolsun ki resûllerimizi beyyinelerle (açık delillerle, ispat vasıtaları ile) gönderdik. Ve onlar ile beraber kitabı ve mizanı indirdik ki insanlar arasında adaletle hükmetsinler diye. Ve içinde kuvvetli sertlik bulunan demiri indirdik. Ve onda insanlar için pekçok menfaatler (faydalar) vardır. Ve (bu), gaybda (görmeden) kendisine ve resûllerine yardım edecek olan kimseleri, Allah'ın bilmesi (belli etmesi) içindir. Muhakkak ki Allah; Kavî'dir (güçlüdür, kuvvetlidir), Azîz'dir.

ve Ayet-i Celilenin demir Hakkında sözcüğü yani; Arapaça- Türkçe Tercümesi şöyledir;

1. Ve Enzelna; Ve İndirdik

2. El Hadide; Demir

3. Fi-Hi; Onda, Onun İçinde

4. Be'sun; Sertlik

5. Şedidun; Kuvvetli

6. Ve Menafiu; Ve Pek Çok Menfaatler, Faydalar

7. Li En Nasi; İnsanlar İçin

8. Ve Li Ya'leme; Ve Bilsin, Belirtsin, Belli Etsin 1.

2. Demirde Ki Sır;

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yerkabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya'da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, demirin oluşumu Dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern astronomik bulgular, Dünya'daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur 2.

Sadece Dünya'daki değil, tüm Güneş Sistemi'ndeki demir, dış uzaydan elde edilmiştir. Çünkü Güneş'in sıcaklığı demir elementinin meydana gelmesi için yeterli değildir. Güneş'in 6000 0C'lık bir yüzey ısısı ve 20 milyon 0C'lık bir çekirdek ısısı vardır. Demir ancak Güneş'ten çok daha büyük yıldızlarda, birkaç yüz milyon dereceye varan sıcaklıklarda oluşabilmektedir. Nova veya Süpernova olarak adlandırılan bu yıldızlardaki demir miktarı belli bir oranı geçince, artık yıldız bunu taşıyamaz ve patlar. Demirin uzaya dağılması işte bu patlamalar sonucunda mümkün olur. 3.

Hadid Suresi Kuran'ın 57. suresidir, El-Hadid kelimesinin Arapçadaki sayısal değeri ise 57'dir. Sadece "hadid" kelimesinin sayısal değeri 26'dır. Yandaki periyodik cetvelde de görüldüğü gibi 26 sayısı demirin atom numarasıdır. Üstün kudret sahibi olan Allah, Hadid Suresi'nde indirdiği ayetle hem demirin nasıl oluştuğuna dikkat çekmekte hem de ayetin içerdiği matematiksel şifreler ile bilimsel bir mucizeyi bize göstermektedir.

Merhum Elmalılı Hamdi Yazır Bu Ayet-i Celile Hakkında Şöyle Bir tefsir beyan Etmiştir.

Açıklama;

Çelik silahlar ve harp âletleri ondan yapılır. Ve insanlar için çok faydaları vardır. İğneden ipliğe hiçbir sanat yoktur ki onda demirin hizmet ve menfaati olmasın. Demir bütün sanayiin, hem belkemiği hem eli ve tırnağı gibidir. Mezarlar onunla kazılır, şehirler onunla yapılır. Yiyecek de onunla, giyecek de onunladır. Fahreddin-i Razî'nin dediği gibi demirin insanlığa hizmeti, altından çok fazladır. Denilebilir ki, altın bulunmasaydı dünya için büyük bir eksiklik olmazdı. Lakin demir bulunmasaydı hemen hemen bütün dünya işleri bozulurdu. Zamanımızda makinecilikle demir sanayiinin ulaştığı derece ise, hemen hemen her şeyi kuşatmıştır. Böylece hem gücü artırmış, hem faydaları çoğaltmıştır. Öyle ki devletler küçük bir kağıt parçasını altının yerine koymak suretiyle, altının kıymetini değilse de tedavülünü (elden ele dolaşımını) hayli durdurmuş ve hatta altın ölçeğinin kaldırılmasını bile lakırdı sahasına atmış oldukları halde, demirin bir iğnesini eksiltmek şöyle dursun, demir ihtiyacının günden güne şiddetini artırdığını görmekten başka bir şey yapamamışlardır. 4.

Hz. Musa ( Aleyhisselam)'ın Kavmine bıldırcın ve kudret helvası indirmesi;


Müfessirler, "Kudret Helvası"nın (Menn) ne anlama geldiği konusunda değişik görüşler ileri sürüyorlar. Ali bin Ebu Talha, İbn Abbas'tan naklederek, "Kudret Helvası, onların üzerine ağaçlara iniyordu ve onlar bu helvadan istedikleri şekilde yeyip besleniyorlardı" diyor. Mücahit ise, Kudret Helvası'nın yapışkan birşey olduğunu belirtiyor. Süddi, "Onlar, (Ey Musa, burada bu şekilde nasıl olacak, bizim için yiyecek nerede?) dediler. Bunun üzerine Allah Kudret Helvası'nı indirdi. O zencefil ağacının üzerine düşüyordu" derken, Katade ise, Kudret Helvası'nın onların bulunduğu yere kar iner gibi indiğini, sütten daha beyaz, baldan daha tatlı olduğunu söylüyor. Katade ayrıca fecrin doğuşundan güneşin doğuşuna kadar olan sürede helvanın yağdığını kaydediyor. 5.

Sonuç;

ALLAH-U ZÜLCELAL HAZRETLERİ demiri uzaydan güneşten patlayan kıvılcımlarla indirmiştir. Bu bilimsel olarak saplanmıştır.


Hz. Musa ( Aleyhisselam )'ın kavmine kudret helvası ve bıldırcını ise katından indirmiştir. çünkü CENAB-I HAKK ZÜLCELAL HAZRETLERİ bir Ayet-i celile'de bir şey olmasını isteyince sadece Ol demesi yeter oda hemen olmaya kadirdir. 6.

KAYNAK;


1. Kuran-ı Mucizil Beyan, Hadid suresi;25. Ayet-i Celile

2. ://www.nekkah.com/Main/EngPage/Scientific_Signs_in_the_Quran.htm http://www.turandursun.com/forumlar/...nu/uparrow.gif
42. Dr. Mazhar, U. Kazi, 130 Evident Miracles in the Qur'an, Crescent Publishing House, New York, 1997, ss. 110-111; http://www.wamy.co.uk/announcements3.html; Prof. Zighloul Raghib El-Naggar'ın konuşmasından.

3. Dr. Mazhar, U. Kazi, 130 Evident Miracles in the Qur'an, Crescent Publishing House, New York, 1997, ss. 110-111; http://www.wamy.co.uk/announcements3.html

4. http://www.kuranikerim.com/telmalili/hadid.htm

5. http://www.sorularlaislamiyet.com/su...ticle&aid=9336

6. Kuran-ı Mucizil Beyan; Yasin Suresi; 82. Ayet-i Celile

faran 28-01-2010 15:11

Alıntı:

ulpian´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 284710)
sayın lida,

iddiaları tekrarlamışsınız, fakat işte bu iddialara yukarda getirilen reddiyelerin büyük kısmına değinmemişsiniz.

En azından bir kısmını tekrarlıyayım:

  • Şayet kelime ”gökyüzünden ya da uzaydan indirme” anlamına geliyorsa Kuran’ın başka bir bölümünde nasıl yer almaktadır. Kısaca bir göz atalım ve ”enzelna” sözcüğü yerine meali gereği ”indirdik” koyarak okuyalım:

    enzelnâ-lhadîde. (Hadid 25)
    Demiri indirdik.

    vezallelnâ ‘aleyhimu-lġamâme veenzelnâ ‘aleyhimu-lmenne ve-sselvâ. (Araf 160)
    Onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik.

    enzele lekum mine-l-en’âmi śemâniyete ezvâ (Zümer/6)
    Sizin için davarlardan sekiz çift indirdik.

    Şayet bu kelime ”Dünya dışında oluştu”, ”uzaydan indirdik” anlamı taşıyorsa o zaman bıldırcın, kudret helvası, davar ve hattâ bazı ayetlerdeki elbise gibi şeylerin de uzaydan geliyor olması gerekir. Sadece ”enzelna” kullanılan yerlerin karşılaştırılması bile mucize iddiacılarının nasıl bir çarpıtma ve akıl fukaralığı içinde olduklarını göstermeye yeter.

  • Seyyid Kutub Tefsiri:
    ”Bu ayette “demiri indirdik” deyiminin bir başka benzeri “size sekiz hayvan çifti indirdik” ayetinde görülüyor. (Zümer suresi, 6) Her iki ifade de yüce Allah’ın nesneleri ve olayları yaratmaya yönelik iradesine ve planına işaret eder. Gerçekten demir, yüce Allah’ın planı ve tasarısı uyarınca yeryüzüne inmiştir. Ayrıca bu deyim, ayetin havasına da uyuyor. Çünkü ayetin genel havası “kitap” ve “ölçü” indirmeyi yansıtır. Başka bir deyimle yüce Allah’ın yarattığı herşey “kitap” gibi, “ölçü” gibi plâna bağlı olarak yaratılmıştır.”
    Seyyid Kutub, Fizilal’il Kur’an, Hadid/25

Bu ayetteki ''enzelna'', ''uzaydan indirdik'' anlamında kullanıldıysa, aynı kelimenin geçtiği diğer ayetlerde neden farklı anlamlarda kullanılmış olduğunu açıklama yükümlülüğü size ait. Ama bu konuda söylediğiniz en ufacık birşey yok. Tutarlı olmak için, kudret helvasının, bıldırcının ve davarın da uzaydan indirildiğini savunmanız gerekir.


Ayrıca: Yazdıklarınızla siz de teyid etmişsiniz ki, demir'in süpernovalarla oluştuğu sırada henüz Dünya gezegeni yoktu.




Tam olarak ne demek istiyorsunuz? ''Bugün Yerküre'deki demir madeni, Dünya Gezegeninin oluşumu sırasında yoktu, önce gezegen oluştu ve sonradan demir madeni uzaydan gezegenin içerisine yerleştirildi'' mi, diyorsunuz? Ancak böyle bir iddiada bulunursanız, ''Demiri İndirdik'' cümlesinin bir anlamı olur. Fakat böyle bir iddianın ne denli mesnetsiz olduğunu takdir edersiniz sanırım. Demir Dünya'ya, Dünya oluştuktan sonra, sonradan indirilmedi. Dünya'nın başlangıcından beri zaten vardı. Aksini mi iddia ediyorsunuz?

Üstelik neden sadece ''demir''? Bütün bu konuştuklarımız (güneş sistemi dışındaki süpernovalarla oluşma) zaten diğer birçok element için de geçerli.


saygılarımla

ulpian!!!!


demir bu gün kuran da insanlar için menfaatlar olduğunu belirtmiş

bilim ise bunu kanıtlamış bulunmaktadır. ayrıca kudret helvası uzaydan değil ALLAH-U ZÜLCELAL HAZRETLERİ'nin kıymetli katından israiloğullarına özel ikram verilmiştir.

bu sahebe ve tabinin görüşlerinde mevcuttur.

ulpian bence çok yararasız alakasız bir konu açmışsınız.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:53 .