![]() |
Tanrının zamandan bağımsız olması
Zamansız bir tanrı; düşünen, hisseden, planlayan bir tanrı olamaz çünkü bunlar zamansal eylemlerdir.
Zamansız tanrı hiçbir şekilde değişime uğrayamaz. Bilgisinde değişim olamaz, yeni şeyler düşünemez. Değişim olmadığı için yenilik de olamaz ve yeni yaratımlarda bulunamaz. Zamansız bir tanrı adeta donmuş haldedir. Ezelden ebede kadar her şeyi bilmek zorundadır. Hiçbir şeyi değiştiremez. Kendi varlığıyla ilgili de her şeyi bilmelidir, varlığına etkide bulunamaz. Zamansız bir tanrı yeni bilgiler edinemez. Örneğin tanrı bugün her atomun konumunu biliyorsa o zaman bu bilgi yarın olduğunda değişecektir. Tanrı bu değişimi zaten biliyorsa, kendisi değişime uğramadan zamandaki değişimi hissetmesini açıklamak zor olacaktır. Zamansız tanrıya, yaşayan bir varlık diyemeyiz. Zira yaşamak zaman kipleriyle ifade edileceği için zamansal bir eylemdir. Zamansız tanrıda öncelik-sonralık, eski-yeni gibi değişimler olamaz. Ne kadar da kısıtlanmış bir tanrı değil mi? Her şeye gücü yetmesi ve her şeyi bilmesi özelliklerini birbiriyle uyuşturmak zor görünüyor. Tabi bir inançlı için bunun çözümü kolaydır. ''onu biz algılayamayız'' der geçer. |
Benim kafamı karıştıran ezeli ve ebedi olması. Varlığının bir başlangıcının ya da sonunun olması.
Bu evreni, varlığının hangi evresinde yarattı sorusuna sanırım o da cevap veremez. Yani, mesela diyelim ben 15 yaşında bir sınava girdim. Aradan 15 yıl geçse, 30 yaşında olsam, geriye dönüp bakıp, ben 15 yıl önce şu sınava girmiştim derim. Evren 13,8 milyar yıl önce yaratıldı ise, bu gözlemlediğimiz evrenin 13,8 milyar yıl yaşında olduğunu, bu kadar süre önce oluşmaya başladığını gösterir. Peki Tanrı, bu evreni kendi varlığı açısından ne zaman uygun gördü?(Zamandan başka kelime bulamadım derdimi anlatmaya:)) Varlığının hangi evresinde bu evreni yarattı? Başı ve sonu yoksa, yani ezeli ve ebedi ise bu soruya kendisi de cevap veremez. :) Çünkü böyle bir koordinatı belirtemeyeceği kesin. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Zamana hapsolmuşuz, örneklerimiz de öyle oluyor:) |
Bu tarz paradoksların varlığını bazı teologlar da kabul eder.
Bir de tanrının iradesi varsa zamana bağlı olmak zorunda görünüyor. Çünkü irade seçim yapmayı gerektirir, seçimin sonucu değişim getirir, değişim ise zamansallık belirtir. Yani tanrı hem iradeli hem zamandan bağımsız olamaz. Ya iradesi yok ya da zamana bağımlı. |
Bu konunun konuşulmasına sevindim. En ciddi paradoks Tanrı ve Zaman ile ilgilidir. Tanrıyı var kabul etmek kolaydır. Onu gerçek kabul etmek ise bizi bir paradoksa iter. Özellikle işin içine aslında hiç çıkaramadığımız zamanı da ekleyince net bir sorunla karşı karşıya oluruz.
Bir zamandır bu konuyu araştırıyorum ve bir sonuca ulaştım gibi, sizlerinde okuyarak eleştirileri ve önermelerinizi paylaşarak bana yardımcı olmanızı umarım. Alıntı:
|
Merhaba Fidato.
Tanrının zamandan bağımsız olduğu iddiası ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkmış olabilir diye düşünüyorum. Muhtemelen eski insanların zihninde oluşturdukları, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten, ''mükemmel'' tanrı özellikleri vardı. Böylece tanrı, geçmişten geleceğe kadar her şeyi bilmesi gerekirdi. Pekala sonsuz zamanın sonu yoksa tanrı nasıl sonsuzluğun sonuna ulaşarak her şeye hakim ve bilgin olabilirdi? Buradaki imkansızlıktan dolayı, tanrının zamandan bağımsız olması gerektiği ve zamanın üstünde bir varlık olması gerektiği sonucuna ulaştılar. Fikrin ortaya çıkışı buna benzer şekilde olmuştur tahminim. Tabi modern bilimdeki bigbang olayıyla zamanın başladığı varsayımı da eklenince, dindarlar iyice şevke gelerek tanrıyı ispatladıklarını zannettiler. Halbuki bigbangin varlığına rağmen zamanın sonsuz olabileceği teoriler de var. Ya da evrenimizdeki zamanının başlangıcı olsa bile, farklı zamansal boyutlarının sonsuz olduğu teoriler de var. Ya da zamanın tek bir başlangıcı olduğunu kabul etsek bile, bigbangden önce ne vardı sorusunu soramayız, çünkü öncelik yoktu, öyleyse evreni yaratan bir nedensellik veya güç de olamaz. Tanrı=bilinemezliklerin toplamı, yaratılışla ve evrenle ilgili gizemlerdir. Gizemli olan durumların arkasına tanrıyı koyup veya gizemlerin kendisine tanrı diyerek, tanrıyı ve tanrının özelliklerini icat etmişiz. Konuyla ilgili büyük bir problem de zamandan bağımsız olmakla özgür iradeli olmanın mümkün olmayışıdır. Tanrının iradesi varsa, birtakım olayları öngörerek seçimler yapıyor demektir, fakat öngörebilmek için zamana bağlı olmak gerekir. Hem zamandan bağımsız olmak hem de iradeye bağlı olarak seçim yapmak mantıksal açıdan imkansız görünüyor. Senin de bahsettiğin gibi evreni ve zamanı yaratan tanrı, bu eylemleri sonuçlandırmak için bazı sıralı eylemleri gerçekleştirmiş olması gerekir ki bu da zamansaldır. Tanrı bizi imtihan etmek için 14 milyar yıldır beklemiyorsa bile, cennet-cehenneme gideceğimizi biliyordur, öyleyse biz şu an onun gözünde zaten cennet cehennemdeyizdir, hatta cennet cehennemin bile sonuna gelmişizdir, tanrı yeni projeleriyle ilgileniyor olabilir. Bilimsel olarak zamanı ele alırsak; zaman maddeye bağımlı bir ölçüt olduğu için ve maddeyle var olabildiği için uzay-zaman birleşiktir ve ikisi aynı anda var olabilir veya aynı anda var olamaz. Başta da söylediğim gibi zamanla ilgili varsayımlar var, sonsuz da olabilir, başlangıçlı da olabilir. Bu olasılıkların tamamının tanrısız açıklamaları da mümkündür. Tanrıya yüklenmiş bütün mükemmel özellikleri, evrene yükleyebiliriz. Evren zamandan bağımsızdır, ve zamanı yaratan da evrendir gibi. Tanrıya gerek yok. |
Yüce olduğunu idaa eden tanrının zamanla ne işi olur.
Zaman nereye göre zaman. Bu put dininde o kadar çelişki,açık varki . İnsanlar inandığı için deil Ya korku.....cehennem Ya menfaat....cennet duyguları ile bu saçma putperest dine inaniyor. Şu ayetlere bakın zaman saati kurulmuş put dini.yalnız zembereği bozulmuş.ustasıda ölmüş. “… Gerçekten, senin Rabbinin Katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.” (Hac Suresi, 47) “Sizi çağıracağı gün, O’na övgüyle icabet edecek ve (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız.” (İsra Suresi, 52) “Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar…” (Yunus Suresi, 45) “Dedi ki: ‘Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?” Dediler ki: “Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor.” Dedi ki: “Yalnızca az (zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz.'” (Müminun Suresi, 112-114) “… Gerçekten, senin Rabbinin Katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.” (Hac Suresi, 47) “Melekler ve Ruh (Cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir.” (Mearic Suresi, 4) “Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O’na yükselir.” (Secde Suresi, 5) “Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik). Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.” (Kehf Suresi, 11-12) “Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik (uyandırdık). İçlerinden bir sözcü dedi ki: ‘Ne kadar kaldınız?’ Dediler ki: ‘Bir gün veya günün bir (kaç saatlik) kısmı kadar kaldık.’ Dediler ki: ‘Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir…'” (Kehf Suresi, 19) Ya da altı üstüne gelmiş, ıssız duran bir şehre uğrayan gibisini (görmedin mi?) Demişti ki: ‘Allah, burasını ölümünden sonra nasıl diriltecekmiş?’ Bunun üzerine Allah, onu yüz yıl ölü bıraktı, sonra onu diriltti. (Ve ona) Dedi ki: ‘Ne kadar kaldın?’ O: ‘Bir gün veya bir günden az kaldım’ dedi. (Allah ona:) ‘Hayır, yüz yıl kaldın, böyleyken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış; eşeğine de bir bak; (bunu yapmamız) seni insanlara ibret-belgesi kılmamız içindir. Kemiklere de bir bak nasıl bir araya getiriyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz?’ dedi. O, kendisine (bunlar) apaçık belli olduktan sonra dedi ki: ‘(Artık şimdi) Biliyorum ki gerçekten Allah, herşeye güç yetirendir.’ (Bakara Suresi, 259) |
Yorumlarınız için teşekkür ederim.
Burada kullandığım iki kavramı açıklamam gerekecek. 1. Tanrı: Tanrı günümüzde mevcut Tek Tanrılı ve büyük kitlelerin peşinden gittiği dinlerdeki inanışı şekliyle alınmıştır ve net bir şekilde zamandan ve mekandan münezzehtir özelliği üstünde durulmuştur. Yani zamanın ve mekanın yaratıcısıdır. Özellikle İslamiyet inanışında aksi düşünülemez. Aksi Tanrıyı güçsüzleştirir ve olanaksızdır. Net bir şekilde anlıyoruz ki; Tanrı zamanı yaratmıştır. Yani zamandan önce vardır ve zamandan sonra da var olacaktır. Zira yaratılan her ne olursa olsun Tanrı gibi bir sonsuzluk ile var edilemez. Bu durum onun özelliklerinden ebedi olmak özelliğini alacağı için mümkün değildir. (Yıldıztozu, benim burada belirtmeye çalıştığım küçük bir nokta senin belirttiğin "Tanrı bu özelliği ne zaman aldı" gibi sorunlar aslında. Bu kadar özellik açısından şişirilen Tanrının kendini var edebilse bile gerçek yapamayacağıdır.) 2. Zaman: zamanı elbette bilimsel olarak bildiğimiz kadarı ile aldım. Zira tüm bu sava bir inanan gibi bakmamız gerekir. O halde zaman evrenle başlamıştır. Bilimde halen net bir şekilde aksini iddia edememiştir. Ayrıca Tanrı tarafından yaratılan zaman elbette son bulacaktır. Bunun akside düşünülemez. Tanrı gibi ebediyete uzanan başka bir şey olamaz. Bu açıklamalar ile aşağıdaki daha detaylı olarak belirttiğim savımı okumanızı ve bunun geçerli olup olmadığı –çürütülüp, çürütülemeyeceği- hakkında naçizane olarak bilgi vermenizi isteyeceğim. Alıntı:
|
Alıntı:
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:49 . |