Postalmark, aynı porpagandayı yapıyorsun zaten yanıtladım. Sen elinde güç var diye, ötekini topluluk olarak karşına alırsan, o da kendi gücüne yaslanır. Sen silahlı güce yaslanıyorsun -e hani demokratik ve parlamenter ülke idin ne oldu, her sorunu silahla çözüyor birde kötü örnek oluyorsun?. Öteki ilan ettiğine de, sen demokratik yollarla yap, ama ben sana silahla izin vermeyeceğim diyorsun. Tablo açık değil mi? Kaç haftadır kaç şehir abluka altında? Mars'tan yazışmıyoruz ki. Silaha sarılan ve siyasi, demokratik kanalı tıkayan sensin, göremiyor musun?

Bırak YPG desin, PKK desin, derse desin, yeter ki o alanda siyaset yapabilsin, tecrübe etsin, zamanla, süreçle olur bazı şeyler. AKP de şeriat diyenlerdi, bak şimdi hüküemtte! İzin vermeli, fırsat tanımalısın, ama sen daha yolun başında başladın siyasi alanı silahlındırmaya. Şüpheleniyorum bana diyorsun ya PKK'yı mazur görüyorsun vb, acaba tam tersi olmasın, silahı vazgeçilemez kılıyor olmayasın?.

Şu anda aklı başında ve sağduyu ile, duygusallığıda bir yana bırakarak, baktığım tabloda ne görüyorsam söyedim, başından beri operasyonlar PKk'yı değil geniş bir Kürt kitlesini hedef aldı. Kısaca AKP'nin alamadığı oyların haritası, ablukaya alındı. SİLAHLA işte ve yanisi darbe yapıldı. Siyastle mi, demokratik yolla mı oldu şimdi? Bunu eleştirmiyorsan, diğer söylediklerin tutarlı olmuyor ve sen resmen demokratik alana çektiğin insanalrı, PKK üzerinden mahkum etme telaşına girdin, ee sonu nereye varacak? Kendinle tutarlı olmak zorundasın, siyaset böyle yapılır, bazı anlar vardır hiç uygun düşmese bile, ortam gereği, ya da gelecek gereği bazı şeyler görmezden gelinir, yeri gelinir taktik önemsenir, süreç gözetilir vs, sanki dini inançmış gibi bakılmaz. Sen ne istiyorsun, insanların sorunlarını ve açmazlarını demokratik yolla ve temsil ile, parlamenter bir sistemle çözmesini mi? O halde panzerlerle işin ne-hakim olan belirliyor, hakim olan eleştirilmeli, yanlış poltikalar bunlar, PKK'yı da zayıflatmıyor aksine güçlendiriyor-? Şehirlere bomba sallamak vb, abluka, sanki atom bombası düşmüş gibi, bu koşulda PKK bir sığınak haline gelir. Çünkü karşına aldığın toplumun hukuk yolları tıkalı, can ve mal güvenliği sağlayacak bir ordusu, polisi yok. Telefon edip 155'i arayıp kapımızda panzerler geziyor, can telaşı içindeyiz diyemez... Neyse benim senden beklediğim cevap şu idi, buna dürüstçe cevap verebiliyorsan, seni gerçekten tutarlı -objektif-görebilirim;

Spartacus, şu an bölge halkı PKK'nın elinde esirdir. PKK da onları canlı kalkan olarak kullanıyor. Çünkü biliyorsun ki İkinci Dünya Savaşı bittiğinden beri savaşın kuralları var. Artık topyekün bir şehri bombalayamazsın. Sivillere ateş edemezsin. Ki daha 70 sene önce, İngiltere ve Almanya birbirlerinin şehirlerini havadan bombalıyorlardı. Asker-sivil ayrımı yoktu. Ama artık yeni kurallar var. Gel gör ki terör örgütleri hemen bu olaya uyandılar ve bunu en utanmaz bir şekilde istismar ediyorlar. El Kaide olsun, Hamas olsun, nerede bir terörist örgüt bulursan, ki düzenli orduyla savaşıyor olsun, artık bunlar gidip şehrin içinde, halkın arasında askere ateş edip, sivillerin arkasına saklanıyorlar. Bu şekilde en pis bir şekilde savaşıyorlar, çünkü zaten başka türlü bir şansları da yok düzenli ordu karşısında, onlar da bu yolu bulmuşlar. Sivillerin arkasına saklanıp "heralde masum sivilleri öldürmezler" diye umuyor, ve kafasını uzatıp bir daha ateş ediyor. Burada şehrin insanı istemeye istemeye, bir emrivakiyle bu insanlara canlı kalkan olmuş oluyor. Bu teröristler de bu insanların hayatını taktik ve stratejik olarak kasten, bilerek, gayet farkında olarak tehlikeye atıyorlar. Bunda bir mahzur görmüyorlar. PKK'nın da bugün yaptığı budur.

Şimdi insanların hayatını bu şekilde tehlikeye atan PKK'yı kınamak lazımken ne diye PKK ile mücadele etmeye çalışan devleti kınıyorsun? Devlet ne yapsın yani? Cizre'de veya başka yerde PKK sivillerin arasında saklanıyor diye oradan çekilsin mi? PKK'ya mı bıraksın mesela o ilçeyi? Mecburen bir mücadele yürütülecek. PKK adam olsaydı da, o kentin insanlarını bu işe alet etmeseydi, tehlikeye atmasaydı. Hem hesapta PKK Devlete göre Kürtlerin canını daha çok önemsiyormuş. Hem de yaptıklarına bak. Yani tezat değil mi? PKK Kürtlerin canını önemseseydi savaşı şehirlere getirmezdi. Bak olay sadece insanların kaza kurşunu ile ölmesi veya yaralanmasından ibaret değil. O kaos ortamında acil hasta olanlar veya doğum yapanlar nasıl hastaneye gider? Nasıl ilaç bulunur? Fırınlar nasıl ekmek çıkarır? İnsanlar ne yer ne içer? İşte sokağa çıkma yasağı var. Bu insanlar ne yapacak peki? PKK önceden sormuş mu acaba bu insanlara "beyler şimdi şöyle enteresan bir projemiz var, sanıyorum sizin de hoşunuza gidecektir, sizin kentinize böyle enteresan bir olay getirmek istiyoruz, şimdi plan şu: kanton ilan edecez sonra da devlet haliyle bize girişecek, biz de sizin sokaklarınızda devletle çatışacaz, evlerinize saklanacaz, pencerenizden kafamızı uzatıp devlete ateş edecez, sonra eğilecez, tabii bazı tatsız durumları da beraberinde getirebilir bu plan yani haliyle, mesela günlük ekmek olmaz, hastanızı hastaneye götüremezsiniz, ölünüzü morga götüremezsiniz, zaten normal dükkan açmayı günlük ekmeğini kazanmayı, çocuğunu okula göndermeyi, rutin gündelik hayatı falan baştan unut, kaza kurşunu ile ölmeyip hayatta kalırsan buna dua et, belki evleriniz sokaklarınız da hasar görebilir, yani biraz savaş durumu olcak, biz böyle birkaç hızlı devrimci üstünzekalı arkadaş kafa kafaya verdik, sizin iyiliğiniz için düşündük taşındık ne yapabiliriz canımız halkımız için dedik, böyle güzel bir proje düşündük, bir karar verdik savaşı kapınıza getiriyoruz beyler, amcalar, teyzeler, gençler, çocuklar acaba ne dersiniz" diye? Nasıl bir cevap alırlardı sence?

Bu olaylarda pkk yı tek başina suçlayıp akp yi yani hükükmeti gözden kaçırmak . 3 kağitcılıkdır.

Akp seçimleri hdp yüzünden kayıp etmisdir.

Pkk bu durumu görüp akp ile olan işbirliğinın tehlike altina girdiğini ve demirtaşın halk nazarında imralı ve kandilin önüne geçmesini hazm edememisdir.

Akpkk ortaklıgı ile hdp yi saf dışı etme peşindeler.
Pkk biterse akp de biter.akp biterse pkk bir daha can bulamayacak.

Bunun tersi de var tabi. Biji Kürdistancılar. Sadece asker anasını değil, kürdün anasını da ağlatıyorlar.

Anaları ağlatmak istemeyen, gömer silahını Türkiye'den çeker gider.

İnsanı tehdit ediyorlar.

Kürdistanı vermezseniz ananızı ağlatırız der gibi.

Askeri paramparça edenlerdir anayı ağlatanlar, ülkesini koruyan asker değil yani.

Türk askerine (kürt kökenli vatandaş da var içinde) desteği kırmak için paylaşılan karikatürler bunlar.

Az önce ben de paylaştım bunu ve öyle bir niyetim yoktu..

Etrafımda savaş çığırtkanlığı yapan arkadaşlarım var, birçoğu bedelli yaptı askerliğini..

20 yaşında çocukları göndermesinler ölüme, bu işi yapacaksa profesyonel birlikler yapsın..

Bir anket vardı geçenlerde yayınlanan. PKK ve Kürt sorunu ne şekilde halledilmeli sorusuna %70 silahlı mücadele yapılsın, %30 çözüm süreci yeniden işletilsin yanıtını vermişti. Aynı ankette "çocuğunuzu askere gönderir misiniz?" şeklinde ikinci bir soru sorulmuş ve buna %80 olumsuz, %20 olumlu cevap vermiş.. Yani benim çocuğum değil de komşunun çocuğu ölsün demek istemiş insanlar..

Aleph PKK çatışmayı durdurduğu anda bu karikatürler anlam kazanır da şu an farklı.

Her yerde öyle paylaştığın oranlar. Herif de dağa çıkmaz fakat İstanbul'dan Kürdistan naraları atar. Her insan aynı sonuçta.

Fakat şimdi askerin moral desteğine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Halkın askerin yanında olduğunu göstermesi lazım.

Bunlar saldırıları durdurursa tekrar o zaman iş değişir tabi.

Şu an tarafların sağduyuya, akla ve izana ihtiyacı var. Yeter artık, bu ölümler yeter!.. Gerçekçi olmak lazım, 50 tane uçakla adamların tepesine bomba yağdıracaksın ve sonra tetikten ellerini çekmelerini bekleyeceksin. Tek yanlı olarak bir tarafın çekilmesi ile çatışmasızlık ortamına dönülmez. Şu an askerliğini bedelsiz yapan arkadaşlarım gibi kendi çocukları askere gitmeyen adamlar da savaş çığırtkanlığı yapıyor. Devlet pes etmezmiş! Devletin gururu yerin dibine batsın!..

Bütün Kürtlerin aklını toplasan bir Leyla Zana etmez. Çözüm sürecinin başlamasında çok büyük etkisi oldu. Ancak maalesef onun bu çabasının önemini iki taraf da kavrayamadı..

Sevgili Boolean,
Hakikaten gerçeklerden bu kadar uzak mısınız? Karikatürde hicvedilen "bıt bıt"çılardan biri misiniz?

Bakın Kürt olduğu için işyeri yakılan bu çocuk bir şehit oğluymuş.

Bakın bir başka Kürt de şehit oldu.

Ana anadır, bunun Türk'ü Kürt'ü mü olur, onu geçtim, insanın Türk'ü Kürt'ü mü olur? Daha ilk cümlelerinizde ayrıştırma başlıyor. Bunu yapmayın.

TSK bütün Türkiye halklarından asker alıyor ama adı Türk askeri oluyor. Şahsen ben bunu hiç sorun etmedim, ama Türkçü ideolojiye sahip kişiler bunu her fırsatta diğer etnik grupların başına kakıp uluyorlar, yakıyor, işkence ediyor, öldürüyorlar. Bunlar içinde devlette de, TSK'da da kurumlaşmış yapılar var. Bu kişiler yargılanmıyorlar, vatan-millet-devlet kutsallarına sarılarak korunuyorlar. İşte bu büyük sorun.

Devlet bütün Türkiye halklarından vergi alıyor ama Türkçü ideolojiye, sünni inancına harcıyor. Bu da büyük sorun.

Türkiye'de demokrasi yok. Hiç olmadı. Sebebi de bu çok halklı domografik yapıya rağmen tek kimlikli, tek dinli, tek mezhepli dayatma, ve bu dayatmanın kurumsallaşmış olması.

Bakın, basit sorular ve tespitler:
Demokrasi olsun mu olmasın mı?
Çok halklı yapı demiştim. Bunlar insan değil mi? Bunların hakları yok mu?
Siz hiç Kürt olduğunuzu bilmeyen insanların ağıza alınamayacak hakaretlerini işitip yutkunmak zorunda kaldınız mı?
Bu forumda bile eniklediğimizi söyleyenler var. Bu kafa yapısında insanlarla birlikte ömür boyu yaşamak zorunda oldunuz mu?
İki kişi aralarında İngilizce konuşurken kimse rahatsız olmuyor da, Kürtçe konuşurken neden bildiği bütün küfürleri sayıyor, ve bunu kendisinin en doğal hakkı sayıyor, hiç düşündünüz mü?

Yaşım 51, bunlar PKK yokken de böyleydi. Kürt olduğumuz için evimiz taşlandı, dayak yedik, eve/duvarlara/bahçeye pislik atıldı, duvarlarına iğrenç şeyler yazıldı, ailedeki kadınlar iğrenç tacizlere maruz kaldı, bu defalarca yapıldı.

Alevilere ne yakası açılmadık hakaretler edildiğini hiç duydunuz mu?

Şöyle düşünün; doğduğunuz coğrafyada doğduğunuz andan, öldüğünüz ana kadar size/ailenize ağır hakaretler edilecek, ve siz yutkunmak zorundasınız, hatta; "faşizm biat etmenizle yetinmez, sapık ideolojisini uygulamanızı da bekler" sözüne uyarak siz de asimile olacak ve siz de "ötekilere" ağır hakaretler edeceksiniz. Egemen olan güç, o zaman size "hah işte, tam da istediğim gibi bir Kürt kardeş oldun" diyecek.

Türk (olduğunu zanneden) veya asimile olmuş toplumun %80'ine yakını nasıl bir tornadan geçiyor ki, hepsi Kürt-Alevi-Ermeni-Rum düşmanı oluyor? "Bunlar cahil" diyerek işin içinden çıkabilir miyiz? Çok açık ki, bu bir devlet politikası.

İş yaptığım Ermeni kökenli insanlar oldu. Onlara düşmanlık beslemediğimi anladıklarında, bana kendi çektikleri sıkıntıları anlattılar, bazıları ağladı. Neden bu insanlar sıkıntı çektiler/çekiyorlar?

Siz önce bu basit temellerden başlayın.

Eşitlikçi, adil, laik, halkçı, özgürlükçü bir yarın için var mısınız, yok musunuz?

Varsanız konuşuruz. Yoksanız kendinizi de beni de yormayın, bıt bıt'a devam edin.

Aleph dünyada öyle yürümüyor işler ama. Yani hiçbir ülkenin ordusu bunu yapmaz. O ülkenin vatandaşları da ordusunun güçsüz olduğunu görmek istemez. Askerin de güveni alaşağı olur.

Mesela Irak ordusu, İŞİD'e karşı silahı bırakıp kaçtı diye rezil oldu, güveni bitti, dalga konusu oldu.

Kaldı ki;

Türkiye sınırlarını Rusya'dan, İran'dan koruyor bu asker... Rusya bir dalsa PKK korumucak bizi.

Burada elini tetikten çekmesi gereken kesinlikle PKK. Birisi ülke ordusu, öteki Türkiye sınırları dışından gelen adamlar.

Senin söylediğin dünyayı Türkiye'den ibaret görürsek ancak gerçekçi olabilir.

Fakat Rusya, İran orduları yanımızda bekliyor.

Olay PKK-TSK arasında değil.

Ordunun karizması sıfırlanın anında, Rus, Çin, Kore ordusu gibi orduların arasında.

Japon komutanlar bile izliyor şu an durumu, ateşelikten gelen haberlerle.