Allah göktedir
 

İlk okulda Allah konusunda şöyle öğrenmiştik. “Allah yerde değil, gökte değil, ne sağdadır ne soldadır, kalbimizdedir kalbimizde”
Buna rağmen, düşüncelerimiz, davranışlarımız, söylemlerimiz hep Allah’ın gökte olduğunun kabülüne yönelikti. Dua ediyor el açıyorsun gök yüzüne yönelerek. Ey tanrım diyorsun gök yüzüne bakarak. Birisinin dürüst davranmasını öğütlüyorsun veya kendinin doğru yaptığını kanıtlamak için “yukarda Allah var” diyorsun. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Bir Müslümana sorsan “Allah gökte midir?” diye “haşa, Allaha mekan atfedilmez” der. Yani Allah’ın gökte olduğunu hiçbir Müslüman kabul etmez.

Peki Müslümanlığın kaynakları kuran ve hadise bakarsan ne ile karşılaşırsın? Allah net bir şekilde göktedir.

Peygamberin miraç hikayesini Müslümanlar kabul eder ama Allah’ın gökte olduğunu kabul etmez. Kuranda çok açık şekilde “rahman arşa istiva etti” yazar. Arş en üst kattaki gök. İslam kültürüne göre göğün de katları var yani…

Zaten Müslümanlık semavi dinler arasındadır. Semavi demek gökle ilgili, yani gökte bulunan Allah tarafından, peygamber olarak seçilmiş birisine vahiyle din kurallarının indirilmesi esasına dayanan dinler demektir. Bunu da bir kenara koyalım.

Kurandaki mülk süresinde iki ayet var ki Allah için “gökte olan” ifadesini kullanıyor. Yani kuranda bu konuda yeterince delil var. Hadislerle ilgili miraç olayı bağlamındakiler bile yeterli sanırım. Ama nedense Müslümanlar Allah’ın gökte olduğunu kabul etmezler.

Konunun değişik şekillerde forumda tartışılmış olabileceğini de düşünüyorum. Önemli bir çelişkiyi gündeme getirmek ve farkındalık yaratmak istedim. Siteye üyeliğim çok eski olmakla birlikte fazla zaman ayıramadığım için ara sıra ziyaret edebiliyorum. Bu yüzden, tekrara neden olduysam moderatörün uyarması ricasıyla başlığı açıyorum.

Sorgulamaktan korkmayanlara yeni ufuklar açabilir diye düşünüyorum.

Mülk suresindeki ayetler:

Mülk (67): 16
Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp-çalkalanmaktadır.

Mülk (67): 17
Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz.

Müslüman savunması: ''Mecaz o.'' :first::first::first::first:

Tamam, ayetlerde geçen ifade için "mecaz" demek imdada yetişebilir. Çok açık ama öyle olsun. Peki peygamberin bir gece burak denen hayvana binerek gökyüzünün katlarını aşması, peygamberler ile görüşmesi, en son Allahın katına çıkarak onunla görüşmesi de mi mecaz. Yoksa külliyyen safsata mı?

Ben Müslüman olduğum dönemlerde bu olayın bir rüya olduğunu kabul ederek miracı yorumluyordum. Ama islam kültüründe ete kemiğe bürünmüş şekilde olay varid.

İlgili Müslümanlar, bu ve benzeri düşüncedeki hocalarla tartışmalılar. Bütün Ehl-i Sünnet âlimleri, "icmâ'en" ittifak etmişler, ona göre tartışın.

Gökteyse neden göremiyoruz? Saklanıyor mu?

Merak etmeyin arkadaslar, birazdan dogrusu, egrisi dini bütün üye arkadasimiz tüm sorulariniza cevap verecektir.

Allah gökte olmasa, melekler bizim süremizle 50 bin yil olan 1 günde nereye yükseliyorlar ? Eger allah heryerde olsaydi, meleklerin yolculuk yapmasina ne gerek vardi, bilmem anlatabildimmi.


MEÂRIC - 4
Melekler ve Ruh (Cebrail), süresi elli bin yil tutan bir günde ona yükselip çikarlar.

Allah mekana ve zamana tabi deseler bir dert, degil deseler bir dert. Allahin mekani, zamani hakkinda ele tutulur bir kanit ortaya koyamassaniz olacagi budur iste.

Kuran ve diger kitaplar tanri katindan gelmis olsaydi, bu ve bezeri ele avuca sigmayan konulari bizler burda konusuyor olabilirmiydik, bunu iyi düsünmek lazim degilmi. Galaxilerin yerin gögün, bütün canlinin, onca fizik kurallarinin, HERSEYIN MIMARI olacakta, denizde kum tanesi sayilmayacak insanlara kendini anlatamayacak öylemi. Sonrada inanmayani ebedi cehennemde yakmakla tehdit edecek. Bu akli basinda insan icin tanriya hakaretden baska hic bir sey degil. Yok allahi bizler kavrayamayacaksak, ozaman bu ve benzeri mekan, zaman bilgili ayetlerin kuranda ne isi var diye sormazlarmi, soruyoruz iste, akil sorgulamassa ne ise yararki. Yoksa her dine insan iman edebilir, zaten onca inananda sorgusuz, sualsiz inaniyor. Binlerce dinin icinden anca biri dogru olmali, digerleri yanlis. Tanrinin amaci insanlarin kafalarini karistirmak, tuzak vari bilmecelerle dolu ayetler göndermek gibi bir emeli olamaz, olmamali degilmi.

Saygilarimla...

[QUOTE=kut;583631]İlgili Müslümanlar, bu ve benzeri düşüncedeki hocalarla tartışmalılar. Bütün Ehl-i Sünnet âlimleri, "icmâ'en" ittifak etmişler, ona göre tartışın.

Sayın kut bu başlık için çok yararlı ve ön açıcı bir link vermişsiniz. teşekkür ederim. Ben daha önce görmemiştim. Aslında bu hoca islamın kaynaklarına göre konuşuyor. dört imamın ittifakı diyor, kaynaklara güvenci tam olduğu için (dört imam zaten kurana göre söylemiş besbelli) ayakları yere basarak karşı tarafı ret ediyor ve meydan okuyor.

Ne var ki bu hocanın konuşmasında sözünü ettiği mütefekkirler (onun şeytandan ilham aldıklarını söylediği, biraz kafası çalışan Müslüman felsefeciler) islamı kurtarmak, daha fazla ayakta tutmak için yorum yapmışlar. Bilimsel olarak arştır, gök kubbedir, yedi kat göktür diye bir şey olmadığından, din elden gitmesin diye allah mekandan münezzehtir tezini koymuşlar. felsefecilerin çoğu zaten dinleri reddetmiş, onlar böyle bir tartışmaya girmemişler bile.

Hakikaten zor durum: gökte desen bir dert demesen ayrı bir dert. din uydurmadır deyiverseler işin içinden çıkacaklar ama o da ayrı bir dert.... neyse ki benim sorunum değil. ben kendimce hallettim ve rahatım. geçmişte dini tahsilim ve görevim olduğu için, bu tip çelişkileri ortaya koyarak dostlarıma yardımcı olmaya çalışıyorum.

Hoca tamamen haklı bu konu bağlamında.

El-ilah'ı koyacak bir yer bulamadıklarından sürekli yer tesbitinde bulunuyorlar.
Her zaman bir konuyu eleştiriken eleştireceğiniz kişinin açıklamasına bakıp eleştirmeli ve fikir söylemelisiniz.

Tüm islam ( şia,sünni,v,s) etrafdaki halkı kontrol altında tutmak için allah,larına mekan vermeye çalışmışlar fakat bu durumu sorgulayacak insanların bir gün oluşacağını düşünmemişler.

Ne diyor el-ilah( mhmd) işini bitirdi ve arşina oturdu.
Nedyor el-ilah ( mhmd) size şah damarınızdan daha yakınım.

Bu iki soylemde insani( mhmd) bir söylem olduğu kesinlikle ortada.Çünki çelişki var.
Bir kere tanrı kendine mekan ve beden biçiyor " o" bedeni sürekli bir yerde bulunduruyor.

İslamcı ulema bu durumun zaten farkında ve sorgulayanlarda sebep, inanların gözünden kaçırmak için sürekli hedef saptırma yöntemi ile günü kurtarıyorlar. Nereye kadar?

İslamla ilgilenen bu tiplerin ve ozellikle siyasi islamciların tanrı olmadığı ve tüm dinlerin insanlar tarafından bir tanrı,peygamber ve kitap üretilerek uydurulduğunu biliyorlar.
Biliyorlar ama varmış gibi davranıyorlar .Para kazanmak ve veletlerinin karninı doyurmak için çareleri yok.

Cüppeli ahmeti bir düşünün din satmasa ne yapabilir bu adam.
Digerleride ayni durumda.