Turan Dursun Sitesi Forumları

Turan Dursun Sitesi Forumları (https://turandursun.com/forumlar/index__1.php)
-   İslam (https://turandursun.com/forumlar/forumdisplay.php?f=9)
-   -   İslamda Kölelik ve Cariyelik (https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=14973)

güneşinzaptıyakın 29-11-2009 00:25

İslamda Kölelik ve Cariyelik
 
''Kuran kölelik kurumunu kabul eder, bu durum Kuran'da çeşitli ayetlerde ve hadislerde özellikle pekiştirilerek, kölelik kurumunu ortadan kaldırmamış, sadece kendisinden önceki döneme göre şartlarını nispeten düzeltmiş ve köle kaynaklarını sınırlandırmıştır. Kuran'da abd(köle) sözcüğü nadiren kullanılmış, onun yerine ma meleket eymanukum(sağ elinin sahip olduğu) deyimi almıştır.''

''bu kelime gurubu geleneksel olarak savaş esirlerini, daha geniş anlamda ise köleleri simgeler. şimdi kölelikle ilgili hükümler için müslümanların kutsal kitabına bakalım'' (aşağıdaki ayetlerde ''ma meleket eymanüküm'' ifadesi geçmektedir);

nisa / 25: inanmış hür kadınları nikahlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlardan biriyle evlensin. allah sizin imanınızı daha iyi bilir. hep bir birinizdensiniz. o halde onları, ailelerinin izniyle nikahlayın. gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. evlilige geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara hür kadınlara uygulanan cezanın yarısı uygulanacaktır. bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. allah çok affedici, çok merhametlidir.

nisa / 36: allah'a kulluk edin. o'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. ana-babaya, akrabaya, yetim ve öksüzlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, size bagımlı olanlara iyi ve güzel davranın. allah, kasılıp böbürlenen şımarıkları sevmez.

nisa / 92: yanlışlık hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürluğü elinden alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. varislerin diyeti bağışlaması hali müstesna. eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin, köle bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir. öldürülen, sizinle aralarında anlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet vermenin yanında, hurriyetinden yoksun bir mumini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. bunlara imkan bulamayan, allah'a tövbe olarak iki ay eksiksiz oruç tutar. allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur.

maide / 89: allah sizi yeminlerinizdeki boş lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak gerçekleştirdiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. böyle bir yeminin keffareti, ailenize yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek, yahut da bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. bunlara imkan bulamayan üç gün oruç tutar. yemin ettiğinizde yeminlerinizin keffareti işte budur. yeminlerinizi koruyun. allah size ayetlerini böyle açıklar ki şükredebilesiniz.

muminun / 56: cinsiyet organlarını koruyanlardır onlar. eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. bu durumda kınanmış değildir onlar.

ahzab / 50: ey peygamber! biz sana şu hanımları helal kıldık: mehirlerini verdiğin eşlerin, allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini peygamber'e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. onlara eşleri ve elleri altindakiler hakkında neleri farz kıldığımızı biz biliriz. sana bir zorluk olmasın diyedir bu... allah gafur'dur, rahim'dir.

ahzab / 52: bundan sonra sana artık başka kadınlar helal olmaz. bunları, başka eşlerle değiştirmek de -onların güzellikleri hoşuna gitse bile- helal olmaz. elinin sahip olabilecekleri/cariyeler mustesna. allah herşey üzerinde bir rakib'dir, herşeyi gözetlemektedir.

mucadile / 3: kadınlarına zıhar edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne kavuşturacaklardır. işte size yöneltilen öğüt budur. allah, yapıp etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır.

bakara / 177: yüzlerinizi doğu ve batı yönünde çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır, akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. işte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. ve işte bunlardır korunan takva sahipleri.

beled / 12 - 13: sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir? özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o.

tevbe / 60: sadakalar/zekat malları allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. allah alim'dir, hakim'dir.

mearic s/ 29 30: bunlar, cinsiyet organlarını titizlikle korurlar. ancak onlar eşleriyle, imkanlarının sahip oldugu şeyler konusunda kınanamazlar.

insan / 8: yoksula, yetime ve esire, yemeği seve seve yedirirler.

nur / 33: nikah imkanı bulamayanlar, allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. size bağımlı olanlardan hürriyetini satın almak isteyenlerin kendilerinde iyi hal görürseniz onlarla yazılı anlaşma yapın. allah'ın size verdiği malından siz de onlara verin. hizmetinizdeki genç kızları iffetli kalmak isteyip dururlarken iğreti dünya hayatının basit menfaatleri için fuhşa zorlamayın. kim onları baskı altında tutarsa allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir.

nur / 58: ey iman edenler! ellerinizin altında bulunanlarla, erginlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: sabah namazından önce, öğle vaktinde elbisenizi çıkardığınızda, yatsı namazından sonra... çıplak olabileceğiniz üç vakittir bunlar. bunlar dışında ne size ne de onlara bir günah yoktur. aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. allah alim'dir, hakim'dir.

nahl / 71: allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altindakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. allah'ın nimetini mi inkar ediyor bunlar?

rum / 28: size öz benliklerinizden bir örnek verdi: ellerinizin altında bulunanlarda, size verdiğimiz rızıklarda, sizinle aynı haklara sahip, birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz ortaklarınız var mı? işte biz, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık açık sıralıyoruz.

Muhammed zamanında da Mekke'de kölelerin satıldığı bir pazar yeri vardı.-Buhari,Istizan,2.bap-

Görüldügü üzere islamın kutsal kıtabı kölelikle ilgili bazı yenilikler getirmekle beraber onu varolan sosyal dokunun bir parcası kabul ederek yasaklamamıstır. Müslümanların savaşta almış oldukları savaş esirleri, karşılıksız olarak veya kurtuluş fidyesi alınarak serbest bırakılabileceği gibi (Muhammed, 47/4), gerektiğinde köle ve cariye de yapılabilir. 10. YY. kadar devam eden Arap istilası ve fetih savaşlarında yağma ve talanın yanı sıra, en büyük getiriyi köle ticareti sağlıyordu. 10. YY. Arap coğrafyacısı İbn Havkal, Horasansa bir köle çocuğun 3 bin dinara satıldığını yazar. İlk dönem yayılmacı savaşlarda elde edilen kölelerini çalısması için (sex- dahil) kiraya veren insanlar bile vardı. Hatta bu yüzden ayet bile "inmek" zorunda kalmıştı:

"Cariyelerinizden iffetli kalmak isteyenler varsa/fuhus yapmak istemiyorlarsa, o zaman onlari dunya cikari icin zinaya zorlamayin. Her kim ki onlari zinaya zorlarsa, Allah bagislayici ve merhametlidir."- Nur/33.

Kuran'dan ayetleri beyan edenlere her zaman o ayetin, nerde, ne zaman ve hangi konu üzerine geldiğini sorun.

"Evli olan kadınlarla evlenmeniz size haramdır. Ancak, evli olan kadınlar, cariye/savaş esiri iseler sizler onları alabilirsiniz." -Nisa:24- Peki bu ayet neden ve ne zaman inmiştir?
Bu ayet hakkında sahabelerden Ebu Sait el-Hudri anlatıyor:
"Peygamber, Huneyn savaşında bazı insanları evtas tarafına yolladi. Bunlar oranın halkını maglup edip hanımlarını ele geçirdiler. Bu kadınlar muhammed tarafından müslümanlara dağıtılınca, bazı sahabeler,-biz nasıl müşriklerin hanımlarıyla yatacağız? Bu iş nasıl helal olabilir?- diye itiraza başladılar. bu tartışmalar üzerine Nisa suresinin 24. ayeti indi." "Allahın emriyle siz onları kullanabilirsiniz." dedi peygamber.

Yukarda özetle anlatmaya çalıştığım konuda da görüldüğü üzere, İslam köleliği kaldırmamış, aksine 19. YY. sonunda İngiltere'nin baskıları neticesinde Osmanlı İmparatorluğu köleliği kaldırmak zorunda kalmış fakat arkasından, Rus savaşlarında yetim kalan çocukların, özellikle İstanbullu olamak üzere ailelere bakılması için dağıtılması ile besleme denilen yeni bir gizli kölellik kurumu orta çıkmış ve ancak 1950 li yıllarda ortadan kaldırılabilmiştir.

güneşinzaptıyakın 29-11-2009 00:27

Daha önce açılmış iki benzer konu olduğunu biliyorum kölelik hakkında...
Hiç birisinde sağlıklı bir şekilde tartışılmamış ve konu hep eksik kalmış, bir başka konu ise erişim açısından konuya özgün adları verilmemiş, bu yüzden tekrar ve geniş bir şekilde konuyu açma ihtiyacı duydum...

En el hak 29-11-2009 12:00

sayın abim,

kurandaki kölelikle ilgili en önemli ayeti gözden kaçırmışsın

nahl/

75.
Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler

AerA 29-11-2009 22:04

Alıntı:

jazz_01´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 264698)
sayın abim,

kurandaki kölelikle ilgili en önemli ayeti gözden kaçırmışsın

nahl/75.
Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler


Bir insanı seyyid (efendi) ,diğerini tabi (köle) yaratan bir Tanrı ne acınasıdır.Bunu "kitab"a yazan elçi ne zavallıdır.Böyle bir Tanrınında ,elçisininde ,kitabınında ömrü kölelerin ayaklanmasına kadardır.Halk ayaklanınca ne tanrısı kalır ,ne elçisi ,ne kitabı ,ne seyyidi.

"Kurban Bizi Ne'ye Nereye Yaklaştırır?" başlığında yazdığım gibi ;
Çok Tanrılı dinler hergün bir Tanrılarını yitirerek tek Tanrılı inanışa dönüştüler.Yakın bir gelecekte "O" da gidecek.İnsanlık binlerce yılın barbarlığı ve cinnet halinden kurtulacak.

güneşinzaptıyakın 30-11-2009 09:35

Alıntı:

jazz_01´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 264698)
sayın abim,

kurandaki kölelikle ilgili en önemli ayeti gözden kaçırmışsın

nahl/

75.

Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler

Rakı haddinden dolayı gözden kaçmış eyvallah...

Birde şimdi bazı genç müslümanlar ısrarla İslamın köleliği kaldırdığını iddia ediyorlar. Sen daha baştan inandığın tanrının sözünü inkar edersen ve sonrasında başkalarından ona tapmasını istersen ayıp olmazmı derler İnsana.

Nahl/75: Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler.

Yada çağdaş müslüman misyonerler gibi bilmemezlikten gelirler...

HerhangiBiri 21-08-2011 21:38

İslamda Kölelik
 
İslamda birçok konu kesin hükümlere bağlanıp kesin yasakları varken günlük hayatla ilgili ufak tefek ayrıntılara dahi değinilirken kölelik ve cariyelik gibi insan türünün en büyük ayıbı olan uygulama net bir şekilde yasaklanmamış yasaklanmadığı gibi böle bir kurumun olduğunu kabul eder nitelikte ayetler inmiştir.Bu konu hakkındaki görüşleriniz ve yorumlarınız nedir ?
(Konuya Cevap olarak bir sitede yazılmış bir yazıyıda paylaşmak istiyorum)

KÖLELİK
Kölelik İslam'la birlikte başlamamıştır. Kölelik İslam'dan öncede var olan Hz Resul ve İslam'la şekil değiştirip, askeri (esir statüsü) ve dini (tebliğ vasıtası) bir hüviyet kazanıp kölelik müessesesinin kaldırılması için tüm şart ve prensipler hazırlanmıştır. Son hamleyi yapması istenen Müslümanlar İslam'ın pek çok konusunda olduğu gibi köleliğin kaldırılması konusunda da İslam'ın çizgisinden sapıp, konuyu amacından saptırmışlardır.
Öncelikle bir şeyin altını önemle çizmek gerekir. İslam farklı şeydir, Müslüman farklı şey. İslam namazı farz kılar, içkiyi yasaklar, İslam zikri, tesbihatı, düşünmeyi emreder, gıybeti yasaklar . Müslüman'ım diyen zikir ehli ile hûcu diye alay eder , düşünmeyi terk eder, gıybeti bırakmaz, namaz kılmaz, içki içer, Kur'an'ın ilk emri oku iken Müslüman'ım diyen kitaplardan fersah fersah kaçarsa demek ki İslam ile yaşanan İslam , Kur'an - Sünnet dini ile Müslüman'ın yaşadığı din birbirinden çok farklı hatta çoğu kez birbirine zıt olabilmiştir ve olabilmektedir.
İslam dini çağın ilerisinde iken Müslümanlar çağın gerisinde olabilmekteyse İslam'ı yeni kabul etmiş batılılar İslam'ı Kur'an dan öğrenip Müslüman olduklarına şükredip Müslümanları görsem Müslüman olmazdım diye söyleyebiliyorlarsa, büyük bir şair (M. İkbal) Müslümanlardan İslam'a kaçınız diyebiliyorsa öncelikle şunu bilmeliyiz: İslam'la İslamiyet'in ( Kur'an- Hadis'in) emirlerini kabul edip yaşayacağını iddia edenler (Müslümanlar) arasında dağlar kadar fark vardır. Pek çok konu da olduıu gibi kölelik konusunda da durum aynıdır. Biz İslam'ı savunuruz, İslam'ı yaşamayan adı Müslüman, dini para, makam, dünya, karşı cins olan insanları ve hatalarını değil.
Peki Müslümanlar değil ama İslam (Kur'an ve hadis) köleliğe nasıl bakmaktadır ?
İslam'a saldıran önyargılı kişilerin sömürdüğü çağdaş köleler, emeği verilmeyen işçi - memur - köylüler ... bedeni kullanılan fahişe , tele kızları... bir tarafa bırakırsak ne İslam'ın ilk dönemlerinde ne de günümüzde köleliğin kökeni İslam değildir, varlığı da İslam'la devam etmemektedir.
1- Köleliğin bir vakıa, hayatın içinde var olduğu bir dönemde Hz. Resul şu prensipleri getirir :
* "Kim kölesini öldürürse, hapseder, gıdasını keserse onu hapsedin, gıdasını kesin öldürün."
* "Hizmetçi ve köleleriniz sizin kardeşlerinizdir. Ona yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin... Eğer onlara zor işler teklif ederseniz derhal onlara yardım ediniz. "
* "Sizden biriniz bu kölemdir, bu cariyemdir demesin. "Kızım veya oğlum yahut kardeşimdir." desin.
Kısaca birinci merhalede İslam köle insandır prensibini yerleştiriyor topluma.
Hz. Resul kölesi Zeyd b. Harise'yi serbest bırakır, fakat o köle (!) peygamberimizi terk etmez ve Hz. Resul'e hizmete devam eder. Hz. Resul zaman içinde Zeyd'i İslam ordusunun komutanı yapacak şekilde yetiştirir...
2- Kölenin de bir insan olduğu bilincine ulaştırılan topluma, ikinci merhale olarak savaşta esir edilen bu insanların hürriyetlerine kavuşmaları için çeşitli sebepler oluşturulur, ortaya atılır. Mesela: yeminini bozan, hataen adam öldüren, sevap için veya anlaşma ile köle azad etme ... gibi.
İslam köleyi önce insan saydırır sonra hür kılma için sebepler yaratır.
İslam köleyi azad etmeyi tavsiye etmiştir de toptan köleliğin kaldırılması için niçin açıkça emir vermemiştir :
Çünkü şartlar olgunlaşmamıştır. Aşağıda sayacağımız ortam, şartlar varlığını sürdürdüğü için İslam köleliği kaldırmamıştır. Ama şartların oluşması, ortamın olgunlaşması ile kölelik müessesesi kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bu şartlar oluştuğunda İslam devlet başkanı ve alimler meclisi köleliğin kaldırılma aşamasının geldiğini ortak bir hüküm ile ilan edebilirler. Ayrıca günümüz şartlarında köleliğin kendiliğinden kalktığı da bir vakıadır. Hiç kimse İslam adına köleliğin devamını savunamaz. Peki İslam'ın ilk zamanlarında köleliğin kalkmasında engel teşkil eden şartlar ve bu şartların geçerlilik oranı nedir ? Bu şartlar :
Bir savaş yapılır. Esirler elde edilir. Bu esirlere uygulanacak maddeler şunlar olabilir:
- Esir idam edilir. Bu zalimlik olur . İslam'da zulüm yasaktır.
- Toplama kamplarında esirlerin bir arada tutulması ihtimali . Esir kamplarında yapılan zulüm örnekleri işkence, öldürme, tecavüz, gayri insani muamelelerim çeşitleri... birinci, ikinci dünya ve çağdaş dünyanın devletleri arasındaki savaşlarda bol bol görülmüştür. Bu da İslam'a , insanlığa yakışmaz.
- Esiri ne öldürme ne toplu olarak bir arada yaşatma (esir kampları). Esiri serbest bırakma ihtimali : Düşman tarafı serbest bırakmayabilir ayrıca serbest kalan esir tekrar savaşa katılabilir.
- İslam'ın köleliğin kalkma şartları olgunlaşana tek savunduğu görüş: Esirleri önce Müslüman ailelerine taksim edip, böylece onların karşı çıktıkları dünya görüşünü, yaşayarak görüp öğrenip anladıktan sonra insanca muamele görüp İslam'ı tanıyan bu insanların çeşitli sebepler bulunarak ( sevap, yemini bozmanın cezası...) serbest bırakılması veya Müslüman esirlerle karşılıklı değiştirilmeleri.
Özetle; esir edilen kişiye insanca muamele edilir, yanlışları, ön yargıları gösterilir, gerçek öğretilir ( teori ve pratiğiyle yaşanarak) sonra serbest bırakılır. İslam'da kölelik budur, eğer bu insani ve ahlaki duruma kölelik adını verebilirsek !
İslam bazı haramları aşama aşama ortadan kaldırmıştır. İçki, kölelik... gibi. Çünkü toplumu o haramın kaldırılacağı ortama hazırlamak lazımdır. Bu da belli bir eğitim, aşama, zaman gerektiriyordu. Amerika, kuzey-güney iç savaşından sonra bir hamlede köleliği kaldırır. Şartlar oluşmadığı toplum hazır olmadığı için ortada kalan köleler yeniden eski efendilerinin yanlarına dönerler.
İşte İslam böyle bir kısır döngüye, sonuçsuz bir girişime sebep olmamak için aşamalı olarak köleliği kaldırmayı hedefler. Bunun için İslam köleyi önce insan olarak kabul ettirir topluma. Sonra bu insanların İslam'ın doğru yönünü öğrendikten sonra serbest bırakılması için sebepler, nedenler,şartlar yaratır. Ta ki İslami manada kölelik tamamen ortadan kalksın, dünya ve toplumlar köleliğe gerek kalmayacak hazır bir hale gelebilsin (esirleri öldürmeyerek, kamplarda işkenceye terketerek...) veya köleliğin çağdaş versiyonu olarak, emeği sömürmeyerek kadın, kız, çocukları fuhuşa sürüklemeyerek ...
Bu şartlar oluşmuştur veya oluşmaktadır, (Toplumu hazır hale getirerek...) buna İslam devlet yöneticisi ve alimler karar vereceklerdir.

barristor 21-08-2011 21:59

Kolelik nerede yasaklanmis? Ne zaman yasaklanmis?Sesi guzel diye iki ezan okuturlar,"Iste Islamin koleye verdigi deger" derler.

Bakmayin siz bu palavracilara,kolelik 2 aralik 1949 da BM karari ile resmen kaldirilmistir.Aslinda ilk girisimi Ingilizler 1807 yilinda yapmislardir ama eger avrupa bu konuda kesin tavrini almasaydi,bunlar hala pazarda 7 kilo domates fiyatina insan satarlardi.

Satmazlarmiyidi? Durun size bunuda gostereyim.

Kuran bitmis,guya hersey tamamlanmis,bizim ki yolcudur abbas baglasan durmaz moduna girmis ve VEDA HUTBESI yaziyor.Bakalim sozde yasakladigi kolelik icin ne diyor?

Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in,meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin.
http://www.enfal.de/veda.htm

Suraya bakin,koleligi kaldirana bakin,birakin kaldirmayi birde sovuyor.


Konu disina cikmasin ama Kadinlar icin gider ayak yazdiklari da tam kadin ruhuna hitap eden cinsten olmus.:)

Eger,gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, Allah, size onlarin yataklarinda yalniz burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir.

HerhangiBiri 21-08-2011 22:10

kütüb-i sitte

ravi : imran ibnu husayn
hadis : bir adam, öleceği sıra, kendine ait altı köleyi azad etti. onlardan başka malı da yoklu. resulullah (sav) onları çağırdı. onları üç gruba ayırdı, sonra aralarında kur'a çekti, ikisini azad etti, dördünü köle olarak bıraktı. adamı da şiddetle azarladı.
no : 4136

ravi : esma bintu ebi bekr
hadis : hacc yapmak üzere hz. peygamber (sav)'le birlikte çıktık. arc nam mevkiye kadar geldik. orada resulullah (sav) konakladı, biz de konakladık. hz. aişe (ra) resulullah (sav)'ın yanına oturdu. ben de babam ebu bekir'in yanına oturdum. resulullah'ın binek devesi ile, hz.ebu bekir'in binek develeri tekdi ve o da ebu bekir'e ait bir köle ile birlikte (yolda) idi. ebu bekir (ra) oturup, kölenin gelmesini beklemeye başladı. köle geldi ama beraberinde deve yoktu. hz.ebu bekir (ra): "deven nerde?" diye sordu. köle: "sabahleyin onu kaybettim!" dedi. ebu bekir (ra): "tek bir deveyi kayıp mı ettin!" deyip köleye vurmaya başladı. resulullah bu sırada gülüyor ve şöyle diyordu: "şu ihramlıya bakın neler de yapıyor!" (ibnu ebi rizme der ki: resulullah: "şu ihramlıya bakın neler de yapıyor?" deyip gülüyor, (başka bir şey söylemiyordu)."
no : 1233

y2828 20-06-2013 02:40

Alıntı:

barristor´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 406822)
Kolelik nerede yasaklanmis? Ne zaman yasaklanmis?Sesi guzel diye iki ezan okuturlar,"Iste Islamin koleye verdigi deger" derler.

Bakmayin siz bu palavracilara,kolelik 2 aralik 1949 da BM karari ile resmen kaldirilmistir.Aslinda ilk girisimi Ingilizler 1807 yilinda yapmislardir ama eger avrupa bu konuda kesin tavrini almasaydi,bunlar hala pazarda 7 kilo domates fiyatina insan satarlardi.

Satmazlarmiyidi? Durun size bunuda gostereyim.

Kuran bitmis,guya hersey tamamlanmis,bizim ki yolcudur abbas baglasan durmaz moduna girmis ve VEDA HUTBESI yaziyor.Bakalim sozde yasakladigi kolelik icin ne diyor?

Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in,meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin.
http://www.enfal.de/veda.htm

Suraya bakin,koleligi kaldirana bakin,birakin kaldirmayi birde sovuyor.


Konu disina cikmasin ama Kadinlar icin gider ayak yazdiklari da tam kadin ruhuna hitap eden cinsten olmus.:)

Eger,gelmesine müsade etmediginiz bir kimseyi evinize alirlarsa, Allah, size onlarin yataklarinda yalniz burakmaniza ve daha olmasza hafifce dövüp sakindirmaniza izin vermistir.

kölelik birleşmiş millet beyannemesi ile yasaklanmıştır demişsin , eminmisin ? savaş esirliği zaten bir köleliktir , savaş esiri olmak hangi birleşmiş milletler beyannemesi ile yasaklandı ? modern dediğiniz ülkeler bile savaş esirliğini yasaklamış değiller , hatta savaş esirlerine ne işkenceler yapıldığını siz benden iyi bilirsiniz , savaş esirliği kurumu bir köleliktir zaten , islamda köle diye anlatılan kişiler nasıl köle oluyor sanıyorsunuz , savaş esirleri köle oluyor , insanları kaçırın köle edinin felan diye bir ayet yok , savaşlar yaşandığı sürece savaş esirleri olması gayet doğaldır , savaş yoksa esirlikte yoktur , şu an dünyada savaş esirliği yasaklanmamıştır , hatta bu insanlara işkenceler edildğini bilirsiniz , insanların hapsilerde işkene edilmesimi sizce daha uygun , yoksa bir yerde işçi gibi çalıştırılması , yedirilip içirilmesi , evlendirilmesi , her türlü normal hayatını yaşamasımı daha uygun ? ..................................... günümüzdeki savaş esirliğinde hapislerde süründürülüyor insanlar , ne acılar çekiyor , birleşmiş milletlerin hiç bir şeyi yasakladığı yok , o yasaklanan kölelik sistemi insanların zorla köle edilmesi sistemidir , islamiyette zaten hür insanın zorla köle edilmesi diye bişey yoktur , savaş esirleri sistemi vardır , hiç bir ayette insanları zorla kaçırın köle yapın demez , savaşlar yaşanmassa zaten kölelik olmaz , hatta bir çok ayette köle azad etmek övülür , o ayetlerden birisi aşağıda .

10 - Ona iki yolu gösterdik.
11 - Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi.
12 - Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir?
13 - Köle azat etmek,
14 - Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,
15 - Yakınlığı olan bir yetime,
16 - Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
17 - Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır .

Balkocha 27-08-2013 01:10

Savas esirlerine ne tur muamelede bulunulacagi CENEVRE SOZLESMESI yle aciklanmistir. 21 Ekim 1950'de yürürlüğe giren sözleşmenin savaş esirleri ile ilgili maddeleri şöyle:

13. MADDE
"Savaş esirlerine her zaman insanca davranılması zorunludur. Esir alan gücün bir savaş esirinin esirken ölmesini ya da sağlığının ciddi biçimde tehlikeye girmesine neden olan her türlü yasadışı hareketi ya da dikkatsizliği yasaklanmıştır ve bu tür hareketler mevcut
sözleşmenin ciddi bir ihlali olarak kabul edilecektir. Özellikle, hiçbir savaş esiri fiziksel olarak yaralanamaz ya da söz konusu esirin çıkarına yapılan tıbbi, dişçilik veya hastane tedavisi açısından haklı görülemeyecek hiçbir tıbbi ve bilimsel deneye tabi tutulamaz.
Aynı şekilde, savaş esirleri, özellikle şiddet veya aşağılama ve hakaretlere ve kamunun sorgulamasına karşı olmak üzere her zaman korunmalıdır. Savaş esirlerine karşı misilleme eylemleri yasaklanmıştır."

14. MADDE
"Savaş esirlerinin her koşulda kişilikleri ve onurlarına saygı duyulması hakları vardır. Kadınlara cinsiyetlerinin gereğine göre davranılmalıdır ve her durumda erkeklere nasıl davranılıyorsa onlara da öyle davranılmalıdır. Savaş esirleri yakalandıkları andaki medeni haklarını korurlar ve esir alan güç, kendi toprakları içinde olsun olmasın, esirliğin gerektirdiklerinin dışında bu hakların kullanılmasını sınırlayamaz."


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:03 .