TED Talks konferans videoları.
Aşağıda Dan Gilbert'in Why we make bad decisions (Neden yanlış/kötü kararlar veririz) konulu bir konferansı var.
Gilbert'e göre insan beyni, dar bir sosyal çevrede (feodalite) yaşamaya göre evrilmiş. Şehirde yaşamak, daha çok insanı tanımak, daha az insanla yakın/samimi olmak, daha çok teknolojik ve kültürel yeniliğe/değişime tanık olmak insanın doğru/yanlış algısını olumsuz etkiliyor ve insanı muhafazakarlığa/kolay manipüle edilmeye, hata yapmaya açık hale getiriyor. Alıntı:
http://www.ted.com/talks/dan_gilbert...ss?language=tr Sevgiler |
deist_tr, öncelikle forumun kalitesine katkıda bulunduğun için teşekkür ediyorum şahsen, bu forumu kurtaran yegane insanlardan birisin
burada bir yanlışı düzeltmek istiyorum yanlız: Alıntı:
feodalite dediğin birkaçyüz sene öncesi. sence insan beyni o zaman mı evrildi? insan beyni 4 milyon sene öncesinden itibaren afrika çayırlarında evrimleşti. 10.000 sene önce "neolitik devrim" yani yeni taş devri devrimi (yani tarımın icadı) başladığında insan beyni şimdiki halini çoktan almıştı. Feodalite ile konunun alakası yoktur. Bu bilimadımının bahsettiği şekilde "dar sosyal çevre" derken milyon sene sürmüş eski taş devri avcı-toplayıcı zamanları düşünelim. 70-150 kişilik gruplar düşünelim. |
sosyalmarx,
Doğru söylüyorsunuz. Düzelttiğiniz için teşekkürler. Kafamda konuyu feodalitenin, muhafazakarlığın kökenine, ve günümüzde bile terk edilemeyip geniş kitlelerce benimsenmesine bağlamak, vurgulamak vardı. Bir kaç cümle de yazmıştım, uzun konu diye vazgeçtim, kısaca feodalite yazıp bıraktım. Elbette yanlış oldu. Gerçi bu da fırsattır ve bence uzun uzun tartışılmaya değer bir konudur. Belki de içgüdüsel güvenlik kaygılarının azalması, yenilikçilik, eski kutsalların/dogmaların terk edilmesi, eşitlikçilik insan beyninin evriminde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendirilmelidir. Kurallarını dinlerin/doktrinlerin/tiranların koymadığı, bilimi, insan hak ve hürriyetlerini, eşitlikçiliği, adaleti, hoşgörüyü düstur edinmiş insanların çoğunlukta olduğu bir dünya... Düşünmeye, çabalamaya değer. Düşünmek, çabalamak gerek. Katkınız için tekrar teşekkürler. |
TED Talks konferans videoları başlığı için ufuk açabilitesi yüksek konuşmalar eki:
http://www.turandursun.com/forumlar/...ad.php?t=17069 |
Sevgili Kapitan,
Dikkatsizliğimden olsa gerek, forumda başlık aramada "TED Talks" diye arattım, başlığınız çıkmadı, ben de yeni başlık açtım. Kusura bakmayın. Moderatör arkadaşlar başlığı buraya taşırlarsa konferans paylaşımına oradan devam ederiz. Sevgiler |
Videolar kimsenin malı olmadığına göre istediğin şekilde konu açabilirsin Deist_tr sorun yok bence. Külüstür site yazılımı aramalara çoğu zaman doğru dürüst yanıt veremiyor :)
TED videolarının en iyilerinden biri: http://www.ted.com/talks/sebastian_seung?language=tr Bu arada sizin konuştuğunuz konu da arada kaynamasın, güzel bir konu sanırım... |
Sevgili Kapitan,
Alıntı:
Bütün öğretmenler böyle zeki, bilgili, esprili ve enerjik olsa bütün çocuklar bilimi severdi. Animasyonlar, örneklemeler, insanın konuyu anlamasını öyle kolaylaştırıyor ki, harika, tek kelimeyle harika. Sevgiler |
The War on Consciousness BANNED TED TALK
Yasakli bir ted konusmasi. Bilince karsi savas! http://www.youtube.com/watch?v=Y0c5nIvJH7w |
Alıntı:
Hatta adamlar bunun için "Gerçek, beynin en iyi tahminidir" slogan bile yapmışlar. Kalabalık ortamlarında hata denilen şeye zemin hazırlıyor olması, benim için başka bir değerli bilgi oldu, bunun için ayrıca teşekkür ederim. Sonuçta Kalabalıklara veya Hareketliliğe çok uygun değiliz ama bir şekilde de bununla baş ediyoruz, artık bundan sonra hayatlarımızda ne kalabalıklar nede hareketlilikler eksik olacak. Alıntı:
Aslında geçmişten bugüne uzanan yolda ilginç şeylerde var, örn. Dyscalculia denen matematik öğrenememe rahatsızlığı, bunun genetik/kalıtımsal bir rahatsızlık olduğundan bahsediliyor, işin garibi Albert Einstein, Hans Christian Andersen, Thomas Edison, Benjamin Franklin, Tom Cruise, Leonardo da Vinci, Walt Disney, Steven Spielberg, Auguste Rodin gibi ünlülerinde bundan muzdarip olmuşlar. Yani bu bir zeka sorunu da değil, belki uyum sorunu diyebiliriz tam olarak öylede değil. Sanırım bunlar en tepede de diskleski öğrenme güçlüğü olarak anılıyor... Toparlayacak olursam ilk alıntıladığım paragrafınızda ki manüpüle edilen, hata yapan insan, gerçekte hatalı olur mu? veya bu bir cehalet olur mu? Sonuçta genleri onu ona çekiyor, istesede başka bir şey yapamıyor, yeniye uyum sağlayamıyor. Yapısı neyse o değişemiyor. Buna birde üsteki video eklenince, olay iyice karışıyor bence. Yargıladığımız şey evrim mi? hatanın kendisi mi? insan mı? yoksa kendimiz mi? diye sorularda çoğalıyor tabi. Sevgiler |
Ken Robinson: How schools kill creativity (Okullar yaratıcılığı nasıl öldürüyor) konferansı.
TED konferansları içinde tüm zamanların en iyi 20 konuşmasından biri olarak seçilmiş bu konferansta Ken Robinson'un harika üslubu ile çok önemli toplumsal bir mesele olan eğitim sistemi hakkındaki görüşleri yer alıyor. Robinson'a göre, teknolojinin/endüstrinin gelişmek zorunda olduğu yıllarda biçimlenmiş olan eğitim sistemi, endüstrinin ihtiyaçlarına göre eleman yetiştiriyor. Bu sebeple dersler arasında "endüstriye yararlılık" hiyerarşi oluşturulmuş, endüstriyel yararlılığı olmayan dersler, özellikle sanat dersleri ihmal ediliyor. Bu sistemin hala devam ettiriliyor oluşu toplumda işsizliğin, tatminsizliğin, mutsuzluğun artmasına sebep oluyor. Oysa ki kişi, ilgisinin/yeteneğinin/sevgisinin olduğu alanlarda daha yaratıcı ve üretken oluyor. Mevcut sistemde kişi, para kazanabileceği ama istemediği bir mesleği seçmek zorunda bırakılıyor. (Türkçe altyazı var.) http://www.ted.com/talks/ken_robinso...ill_creativity |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:05 . |