["ictenlik"]

Tekden bölünme, çoğalma (başlama dağılma) gibi bir şey imliyoruz. Aynı an da bütün kült ve blok olarak çokluk (birleşik bütün çokluk bütünlük) düşünün..
Vizyonik olarak düşünme hatası denen budur. Bütün her yanındadır. Bir şey kendinin her yanındadır. Her yeridir. Varlık derken böyle bir imleme kullanılabilir ya da nesnel genellik/genelleştirme denen budur.
Ayak baştan başlamaz. Ya da önce ayak oluştu sonra baş diyemeyiz..
Varlık varlık'ın her yerdir ve her yanıdır, her yönü her anıdır/alanıdır. Gerisi geçmişi diyemeyiz.. Berisi ötesi diyemeyiz. İndirgeyemeyiz.
Bir merkezi ortası ve dağılım noktası bölgesi yoktur. Mekan izafidir acak görece kavrayışta kelimelerle düzenlenbilecek yapı/yapılar bunlardır diğeri kendi kavrayışında bulunur. Kavrayış sonsuz ve bilginlendirmelere ihtiyaç yok

Yedi renkli varlık diyoruz. Her yeri her yanı diyoruz. Aynı an da yedi renkli varlık. Siyah ve beyazdan başlamıyor.
Önce siyah oluşup sonra mor gelişmiyor. Temel düşünce hatası bu. Lineer -doğrusal odaklılık diyoruz. Bu bir düşünce yapısı ve sonradan değişiyor ve kullanılamaz oluyor.

Yeşili sarı yapmıyor ve mavi tanrı değil. Tanrı diye bir yer yok.. Renklerin merkezi ve renk merkezi diye bir şey yok. Bütün her yana dağılır ve her yerdedir. Merkez her yerdedir, her yandır, bütün yerlerdir/alanlardır.

İmgesel olarak dalgalanan/titreşen saydam bir matris mozaiği vb. düşünmek -gözünde canlandırmak önerilir. Üç boyutlu -şeffaf saydam- titreşen alan derinliği. Okyanus gibi. Benzeri gibi..
Başlangıçta Tanrı suların üzerinde yüzüyordu denir. Bu alana göndermedir..

Boşluğu okyanus gibi düşünün. Ve Salınım/Dalga/Titreşim ekleyin..
Çekim..

Bir okyanusu merkez diye bölemezsin ve suyu sularına ayıramazsın.. Suyu sayılarına da ayırmazsın... Varlık her yeridir/zamanıdır.. Bir yerinde eksik fazla değildir. Çekim. Başlamamış şey bütündür, sınırlanamaz, ucu arkası yok.

Örneğin geçmişte Ateş/Isı, Hava/Boşluk, Su/Sıvı/Akışlanlık gibi ilkeler belirlenmiş kaba bir genellemeyle anlamaya çalışmışlar. Arkheler üretmeye çalışmışlar. Ateşi bölemezsin. Yananı yakamazsın. Enerji vardan yok yoktan varolmuyorsa (eksiltmemez artıramaz) yanışı başlatamaz ya da yanışsızlığa indirgeyemezsin.. Boşluk kavramı şekilsizdir. Boşluğu kesmezsin boşluk olmayan parçalara kesip indirgeyemezsin.. Havayı havadan (ortadan) kaldırarak bir anti alan yokluk elde edemezsin-mekan kavramı yerindedir. Boşluğu sıyırıp bir zemin bulamazsın, daha alt zemine inemezsin taban budur.
Bu eksilip azalmayan çekim.diyelim...

Bir kürenin içinde küre olmayan bir anti alan , anti küre yaratsana
Bunu kürenin dışına karşıtına koyarız
Birinciye siyah ikinciye beyaz deriz
En basit mantıklama budur

Ya da küreye başka bir geometrik içlem koyarız. İçten onun bir küre olduğunu ya da bunun içte mi dışta mı olduğunu belirsizleriz. Hangisi hangisinin içinde dışında iç dış nedir diye sorarız. Alan kavramını bükeriz ya da ters çeviririz.