Tekil Mesaj gösterimi
  #106  
Alt 12-05-2011, 06:02
westergaard westergaard isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 14 Mar 2011
Mesajlar: 391
Standart

Sen de muhtemelen, demokratik süreçle ve oylamadaki azınlığa rağmen bireysel otonomiyi aslen birçok açıdan kısıtlayan düzenlemelerin zorunlu olduğuna karşı çıkmazsın. Örneğin otoban yapılması gerekiyorsa ve bunun için mümkün olan tüm düzergahlar birilerinin arsasından geçiyorsa, demokratik meşruiyeti ve yetkisi olan bir kurumun karar alarak, arsa sahibinin rızası olmasa bile (ama karşılığını vererek) gerekli yerlere el konulmasına karşı çıkmazsın. Çünkü bu genelin faydasına olacak, toplumun daha iyi yaşamasını sağlayacak bir proje. Diğer yandan çoğunluğun oyuna rağmen tek bir kişinin bile rızasına aykırı olarak yapılmasına 'yanlış' diyeceğimiz birçok konu da var elbette her ikimiz açısından da. Ama bu sınırlar öyle çok belirli ve kati değil. Son tahlilde insanların yeni şartlara göre sürekli yeniden belirlemesi gerekiyor.
Ulpian,

Arsa sahibine "karşılığını" vermek ve onun rızası olmaması çelişkili şeyler. O arsanın karşılığı tam da o adamın razı olacağı fiyattır. Vazgeçmek istemiyorsa fiyatı arttıracaksın. Ta ki adam ikna oluncaya kadar.

Asıl liberal ilkeye ters düşen otoban yapmak için herkesten para toplanma zorunluğudur. Belediye işlerinin özel şirketlere bırakılmasını isteyen liberteryenler de vardır. Bana fazla aşırı geliyor. Ama yine de liberal ilkenin ihlali hoş değil. Ama bir kere ihlal ediyoruz diye bu ihlali sonuna kadar da götürmeyelim.

Ahlaki değerler ve adaletin Allah olmadan manası olmaması ise çok temel bir sorun. Tutarlı bir ateist politik mevzulara sadece kendi bireysel çıkarı açısından katılıp genel hiç bir ilkeden bahsetmemelidir. Ama bunu yapamıyoruz malesef. Tutarsızız. Belki de eski ahlakçı alışkanlıklarımız. Dinden kurtuluyoruz ama ahlaktan kurtulamıyoruz. Hala diğer insanları ve "toplumu" düşünmemiz gerekiyor. Sadece kendimizi düşünmek yerine.
Alıntı ile Cevapla