Tekil Mesaj gösterimi
  #3  
Alt 28-08-2008, 09:39
ozedonus
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Evrime inanmak ilk insanın Hz.Adem olması ile çelişiyor mu?
Müslümanların sanırım çekindiği durum bu.Sanki Kuranda sizi ademden yarattık diye bir ayet varmış gibi olaya bakmalarıdır.Halbuki Kuran ayetlerini değerlendirdiğimizde bunu görmüyoruz.Örnek olarak

Hani Rabbin meleklere ''Yerkürede bir halife atamaktayım'' demişti de melekler''Biz seni noksan sıfatlardan arındırırken ve seni yüceltirken orada kan döken ve fesat çıkaranı mı halife ediniyorsun'' demişlerdi.Allah''Muhakkak bilmediklerinizi de biliyorum''demişti(Bakara 30)

Olay, yerkürede halife seçilen bir varlığın atanmasıdır. İster geniş zaman fiili ile olsun ister etken ortaç kalıbıyla olsun fark etmez.

Tefsircilerin neden söz konusu(ceale) fiili yaratma anlamında kullanmış oldukları konusuna gelince,bu fiil hiçbir yerde yaratma anlamında tercüme edilmediği halde bu ayette her nedense yaratma olarak tercüme edilmiştir.Halbu ki ceale fiilinin anlam dünyasında, bir yaratma eylemi yoktur; bilakis yaratılmış olan bir şeyin, bir işlev sahibi kılınması ya da bir başka şeye dönüştürülmesi söz konusudur.Bunu kuranın tüm ifadelerinde bulabilirsiniz.Hatta buraya yaratma anlamı verildiği için ne kadar mantıksız bir sürece geçtiğini biliyoruz.Çünkü ifade edildiği gibi eğer henüz yok olan biri yaratılıyorsa melekler kan dökmüş olabileceğini bilmemeleri gerekirdi ve- şayet bazılarının iddiası gibi-eğer Allah özellikleri söylemişse soru sormamaları gerekiyordu.Tefsirciler burada hadislere zarar gelmemesi için bunu yaratma olarak ifade etmişlerdir.Ancak kuran semantiği bunu kabul etmez.

Burada meleklerin bilmesi insanı insan yapan özelliklerin evrimle bir süreç geçirdiğini göstermektedir.İsterseniz buna insansı deyin isterseniz de halen halife edilecek edilme aşamasında olan bir türün daha halife edinmediğini buradan hareketle insanın biyolojik yapılanmasının devam ettiğinin anlamını çıkarabilirsiniz.Ama kesin olan şudur ki ADEM bu diyalog esnasında vardır.Artık kişi olarak mı var yoksa tür olarak mı var o başka bir konu...Ama her nedense henüz insan denilecek bir varlık değilse de üzerinde uzun süre geçmiş bir varlığın yapıtaşlarının var edildiğinin göstermesi bakımından bilgi verebilmektedir.

Peki bu durum nisa süresindeki''Sizi tek nefisten ve ondan da eşini de ondan yaratan Allahtan sakının'' ayeti ile çelişmiyor mu?

Burada da insan türünün tek bir nefisten yaratıldığı söz konusudur. Şurası muhakkaktır ki, müfessirlerin bir çoğu, hattâ hepsi, “nefs vahide”den gayenin Adem, “eşi” tabirinden de Havva olduğu üzerinde bir icmanın varlığından bahsederler. Buradan hareketle Adem’e “ebu’l-beşer” lakabının verildiğini ve bunun da biyolojik baba anlamına geldiğini söylerler. Bu ayette bir icmanın söz konusu olmaması gerekir. Çünkü icma, ahbar değil ahkâm ayetlerinde olur.

Her ne kadar bu ayet bize insanın bir nefsi vahide’den yaratıldığını söylese de ebunun Hz. Adem olduğunu belirtmiyor. Zaten “nefs vahide” Adem’in karşılığı da değildir. Adem özel isim olarak “ma’rife”, nefs vahide ise “nekire”dir. Adem müzekker, bu tabir ise müennestir.

Fahrettin el-Razî, nefs vahide’nin “Allah’ın İlmi’nin ve Hikmet’inin kemalini açıklamakta” olduğunu söyler ve bir mutezilî olan Ebu Müslim el-İsfehani’nin ayette geçen “zevc” kelimesini “tür” olarak yorumladığını da kaydeder.(Razi, Tefsir,, I X, 161)

Peki bu yorum,Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık.(hucurat) ayeti ile çelişmiyor mu

Burada kullanılan kelimeler, erkeklik ve dişilik anlamına gelen “zeker” ve “unsa”dır. Adam ve kadın anlamına gelen “racul” ve “imre’e” kelimeleri kullanılmamıştır. Bugün “zeker” ve “unsa”dan sperm hayvancığı ile dişilik yumurtasını anlamak mümkündür. Ayrıca (x) ve (y) kromozomlarını da düşündürebilir. Sonuç olarak “nefs vahide”den; insanı meydana getiren ve ona hayat bahşeden sıvıyı veya prensibi anlamak gerekiyor.

Evrim aşamaları

Genel olarak baktığımızda Kur’ân’da insan için “inorganik”, “organik” ve “ruhi” olmak üzere üç nevi evrim olduğu göze çarpmaktadır.

Her şeyin yaratılışını en güzel yapan ve insanı yaratmaya çamurdan başlayan O’dur. İnsanın neslini hakîr bir sudan yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan üfüren, ve sizin için kulak, gözler ve kalpler vareden O’dur. Doğrusu şükrünüz pek az.”(Secde, 7-9) Ayetinde “insanı yaratmaya çamurdan başladı” ifadesi, yaratmanın aniden olmadığını merhalelerle meydana geldiğini belirtmektedir.

Bu ayette dikkatimizi çeken bir diğer nokta da; kendisine ruh verilene kadar insandan üçüncü şahıs olarak bahsedilmis, ruh ve idrak verildikten sonra muhatab sıgasının kullanılmış olmasıdır..

İnsanın inorganik iken insan şekline gelişi de kendi içinde muhtelif merhalelerden sonra olmuştur. İnsanın inorganik maddesinin evrimi yedi merhale ile gerçekleşmiştir. Bunlar sırasıyla: toprak (turâb), çamur (tîn), değişken cıvık ve kokulu çamur (hama’in mesnûn), yapışkan çamur (tîn lâzib), pişmemiş kuru çamur (salsâl)ı pişmiş çamur (şalşal ke’l-fahhâr), çamurdan süzülen bir öz (sulâle min tin).

İnsanın, organik süreci ilk canlı hücre, “Ol” emri doğrultusunda, yeni bir yaratılmaya geçmiş, ilâhî iradenin kontrolü altında çeşitli ayıklama ve değişmeler geçirerek insan olmak üzere oluşa devam etmiştir.(doğal seleksiyon.vs) Hayatın bu yönelişinde insan, organik âlemin bütün türleriyle bir beraberlik arzetmektedir. Önce ilkel bitkileri, sonra tohumlu yüksek bitkileri meydana getiren hayat, daha sonra da hayvanlar alemini basitten mürekkebe doğru ortaya çıkarmıştır. “Biyolojik Nesil Ağacı”nın ana gövdesi ve uzantısı olan dal diyebileceğimiz insan, daha sonra akıl ve idrakına kavuşarak, organik dünyanın en olgun varlığı olmuştur..

Ruh verilme aşamasında Balçıktan süzülerek gelen sulâle(öz), insanın ilk organik maddesi olmuş, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra da insan şeklini almış sonra da kendisine akli melekeler anlamında “Ruh” verilmiştir.Yukarıda ilk ayette verdiğim halife atanması işte bu üçüncü merhaleye geçişle beraber olmuştur.
Alıntı ile Cevapla