Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 06-02-2011, 12:43
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

Merhaba.

''Cariye''nin Arapçası 2:221’de var: İnanan bir cariye ortak koşan bir kadından iyidir - ve le ''emet''ün müminetün hayrun min müşrike.

Cariye = emet.

İletinin sahibisayın istatistik eğerbunun ayırdında ise 4:3’ün çevirisine bir parantez ekleyip ''cariye''yi neden sokuşturdu, bilmek isterdim. 4:3’ünArapçasında EMET yok!

4:3 - Eğer adaleti gözetememekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındaki ile (sahip olduğunuz CARİYE ile) yetinin ma meleket eymânukum (?!).

Görüldüğü üzere ELİNİZİN ALTINDAKİ ifadesinin Arapça metindeki karşılığı: ''ma meleket eymânukum''dur, ki Türkçeye YEMİNLERİNİZİN SAHİP OLDUKLARI diye çevirilmesi gerekir. Yani cariye başkadır, yeminlerinizin sahip oldukları başka.

Bir kere, ''mâ meleket eymân''daki eymân EL mel değil ''yemin''in çoğuludur yani YEMİNLER. Kanıt, 4:33- haklarında yeminler ETTİĞİNİZ kimselere paylarını verin (vellezîne AKADET eymânukum ve étûhumnasîbehum).

Yani örneğin ülkenize siyaseten sığınmak için kaçıp gelenler samimi ise onların bakımını üstlenirsiniz. Bu görevi hakkıyla yerine getireceğinize dair de yetkili makama taahhütte bulunursunuz. YEMİNLER o taahütlerdir. Artık ailenizdendir onlar; kendi başlarına kararlar verebilecek kadar özgür yani bağımsızdırlar ama tıpkı henüz 18’ini doldurmamış öz kızınız gibi size bağlıdırlar. Bkz 60:10.

Mâ meleket eymân iki sınıf insandır.

1.Yemin nikahı ile edinilen eş (33:50):
Ey nebi! Yemininin sahip olduklarını sana helal kıldık
Ya eyyuhen nebiy! İnna ahlelna leke… mâ meleket yemînuk

2.Bakımını üstlendiğiniz evlenmemiş insanlar
4:25-Kendi yoksullarınız bakımını yüklendiklerinizle evlensinler
-fe min mâ meleket eymânukum

4:3’te cariye yok, köle yok. Dahası, İslamda yok. İslam, cariye ve köleliğin kaynaklarını kurutmak suretiyle (47:4, 8:67) bir çırpıda sona ermesini sağlamış; o ana kadar edinilen cariye ve köleleri ise her fırsatta özgür bıraktırarak tasfiye etmiştir.

Sevgi ile,
Hasan Akçay
Alıntı ile Cevapla