Tekil Mesaj gösterimi
  #7  
Alt 02-01-2009, 01:18
DreiMalAli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
DreiMalAli DreiMalAli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Feb 2005
Bulunduğu yer: Üstü Açık Köy
Mesajlar: 664
Standart

http://www.bpb.de/publikationen/C7N1...slam.html#art6

Kuran Hakkında Birkaç Not


Tarihi belirlenmiş en eski tam teşkil Kuran 870 yılından kalma. Ama, çoğu 8. yüzyılın ikinci ikinci yarısından kalma parçalar halinde el yazmalar da mevcut. Bu parçalar, sure sıralamasındaki değişiklikleri ve bazı diğer özellikleriyle, Kuranın bu zaman içinde henüz tamamlanmamış olduğunu gösteriyor. Herşeyden önce ama, “defektif” diye anılan şekilde yazılmış (Ç.N.: “defektif yazma şekli” eksik, noksan veya hatalı anlamına gelebilir?): Vütün Sami yazılarında olduğu gibi sesli harfler mevcut değil, bunlardan ayrı olarak sessiz harfler de tek anlamlı değiller. Arapca 28 tane sessiz har tanıyor ama, bunların sadece yedi tanesi yanlış anlaşılmayacak harf işaretine sahip. Diğer bütün sessiz harfler çok anlamlı olup anlamına ancak seslendirme işaretleri ile karar veriliyor: üstüne veya altına konulan birden üçe kadar noktalarla. Eski el yazmalarında sesli hafrler bulunmadığı gibi hemen hiç seslendirme işaretlede mevcut değil. Bazı harflar iki ile beş arasında anlamlara gelebiliyor. Mesela r veya g, r veya z, b veya t gibi. Yazının okunması ve tabi anlamı bir çok yerde belirsiz oluyor. Ancak 9. yüzyıl süresinde bu yazılara seslendirme işaretleri ve sesli harfler eklendiler(20).

Her şeyden önce Christoph Luxembergin dil bilgisi temelinde yaptığı araştırmalar şimdiki Kuranın Eski Suriyece ve Arapcanın eşit yoğunlukda kullanıldığı bir bölgede yazılmış olduğunu gösterdi. Arapca yazılmış Suriyece sözler olarak okunduğunda Kurandaki bir çok muğlak anlamlı noktalar anlam kazanıyordu. Böylece Kurandan yeni ve Hristiyanlığa dayanan önermeler ortaya ortaya çıkıyordu.

Christoph Luxemberg yeni çalışmaları – ampirik denilecek kadar – Kuranın Arapca yazılmış halinin temelini Suriyece alfabesi oluşturduğunu gösteriyor(22). Surice ve Arapca yazılarda kullanılan birbiren benzeyen fakat farklı sessiz harflerin el yazmalarında birbiriyle karıştırılmış olabilineceğini de göz önüne alarak, kopyalama hatalarının mevcut olduğunu gösteriyor. Ancak bu birbirine karıştırma hataları düzeltiğinde anlam ifade eden kelimelerle okumak mümkün oluyor.

Bu bilgi, teolojik ve nümizmatik araştırma sonuçlarıyla birleştiririldiğinde, Doğu İrandaki Eski Suriye cemaatının, çerçevesi henüz tam belli olmayan bir Kuran önermeleri/sözleri kataloğu oluşturduğu anlaşılıyor. Bu önermelerin görevi Torayı ve Evangelizmi yorumlamak ve benzerliklerini (islam) göstermek olsa gerekdi. Jan M.F. Van Reet’e göre bu görev için Doğu Suriye Teolojisi Okullarında özel öğretmenler dahi vardı(23).

Bu Kuran Sözleri, artık Arapca dilli hristiyanlar tarafından, batıya getirildi ve Abdulmelik ile Velitin zamanında, Eski Suriyece-Arapca karışımı bir dille ama, Arapca yazısıyla yazıldı. Nihayet son aşamada, defektif yazılmış olan Kurana, muhtemelen ek önermeler/sözlerle, 9. yüzyılın sonlarına kadar sesli harfler ve seslendirme işaretleri eklendi (“Plene Yazma Stili”). Fazla bir değişikliğe uğramayan alfabe işaretlerinin (rasm) yorumu artık İslam anlayının etkisindeydi. Kuran bu son aşamasında, “arkeolojisi ve anlaşılmayan bazı yerleri göz ardı edildiğinde, artık bir İslam kitabıdır.

Geri dönüp baktığımzda; eş zamanlı kaynaklar göze alındığında ortaya çıkan görüşler, çok sayıda geleneksel pozisyounun/görüşün düzeltilmesi gerektiği, bunların İslam Bilimlerinde tartışılması gerektiği ortaya çıkıyor. Başlangıcın tarihi şartlarının göz önüne alınması, dogmaların gevşemesi ve moderne doğru atılması gereken bir adım anlamında, Histiyanlığa etkisinde görüldüğü gibi, gerekli bir şans kapısı açabilir.
__________________________________________________ __________________________________________________ _________

Bir müslüman yalan söylemezse, rahat edemez. Bu bir doğa kanunudur, hiç şaşmaz.
Bak: İslam'ın birinci şartı olan Kelime-i Şehadet = Yalancı şahitlik.

Konu aydoe tarafından (02-01-2009 Saat 12:16 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla